Oriana Fallaci En Beğenilen Sözleri
1. "Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha; dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
2. "Vaktiyle yarına inanan bir kız varmış."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
3. "Yalnızca dölyatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
4. ""Nasıl da atıyor, yüreğiniz. Sanki davul!""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
5. "Kadın dendi mi aklınıza bir dölyatağıyla iki yumurtalık geliyor yalnızca, bir beyin değil..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
6. ""Sen ne Tanrı'nın ne devletin ne de benim malımsın. Kendinden başka hiç kimseye ait değilsin." Kadını 'malı' olarak gören herkese bu söz ezberletilmeli.."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
7. "Yarın, yeni bir korkudan başka bir şey değildi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
8. "Cesaret iyimserlik demek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
9. "Kadın olmak harika bir şey. Nasıl da cesaret isteyen bir serüven..! Hiç bir zaman sıkıcı olmayan bir meydan okuma..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
10. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
11. "Ve senin her düşüncen bir gizin çözümüydü benim için."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
12. "Sevgi ile nefret, yaşam ile ölüm gibi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
13. "Savaşmalı ve kazanmalıydın. Çok çabuk vazgeçtin, çok çabuk bıraktın kendini: Yaşamak için yapılmamıştın besbelli."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
14. "Yaşamın tadı tuzu mutluluktur, ve mutluluk diye bir şey vardır; mutluluğun peşinden koşmaktır gerçek mutluluk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
15. "Beni yaşama vardırmak için her şeye meydan okuduğuna göre, yaşamın kutsal bir armağan olduğuna inandım."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
16. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilir. Ağlamak kolay, gülmek güç. Sen de tez zamanda anlayacaksın bu gerçeği."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
17. "Yaşam bir işkence kıtasıysa , neden yanaşalım kıyıya?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
18. "Zenginliğin, sevginin ya da özgürlüğün peşinde koşarak bitkin düşersin, belirli bir hakkı elde etmek için yapmadığını bırakmazsın, ama bir kez elde ettin mi de hiçbir tat almazsın bundan."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
19. "Her an pusuda bekleyen bir hayvandır korkaklık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
20. "Gizemli bir çiçeğe benziyordun, saydam bir orkideye."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
21. "Sevgiye inanmadığın doğru değil, anne. Tersine öylesine çok inanıyorsun ki, çevrendeki sevgi azlığından ve bu azıcık sevginin bile hiçbir zaman
eksiksiz olamadığından deli gibi acı duyuyorsun. Sevgiden oluşmuş bir kişisin sen. Ama, yaşama inanmıyorsan eğer sevgiye inanmak yeterli mi?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
22. "yarının dünden güzel olabileceğini hiç söylemedin bana. Bunu ayrımsadığında ise artık çok geçti. Kendimi öldürmeye başlamıştım."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
23. "Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak o acı bittikten sonra varırmışız."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
24. "Zekâyı aptallıktan ayıran çizgi çok incedir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
25. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
26. "Sen benden daha iyi bilirsin, yeri doldurulamayacak kimse yok yeryüzünde."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
27. "Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin
bilincine ancak o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
28. "Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
29. "Yeniden söyleyeyim; acıdan korkuyorum. Hep acıyla doğarız, bizimle büyür, zamanla alışırız; kol bacak
sahibi olmak kadar olağanlaşır acı çekmek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
30. "Yola devam mı edeyim, geri mi döneyim? Geri dönersem daha beter. Aynı korkunç yollardan bir daha geçmem gerekecek. Oysa ilerlersen yolun düzelebileceği umudu var."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
31. "O hep beklenen yarının aslında dün olduğunu birden kavramaya hazır mısın?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
32. "Babanla yaptığım telefon konuşmasından olacak bu sıkıntım. Unuttuğumu sandığım acı düşünceleri, kapanmış olduğunu umduğum eski yaraları
canlandırdı.
Aslında yaralar kapandı, izleri bile gözle
görülmeyecek kadar hafif, ama bir telefon konuşması
yeniden sızlamalarına yol açıyor işte. Kötü havalarda
sızlamaya başlayan eski kırık kemikler gibi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
33. "Birçok kadın sorar kendi kendine, dünyaya neden çocuk getirmeli diye. Aç kalsın, üşüsün, ihanete uğrasın, aşağılansın, savaşta ya da hastalıktan ölsün diye mi?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
34. "Yüreğin, beynin cinsiyeti yok. Davranışların da yok. Hiç unutma bunu."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
35. "Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha: dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
36. "Kaygı dolu binlerce iğne deliyor yüreğimi, bir yandan da sonsuz sevinçler doluyor içime…"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
37. "O ünlü yarın, düşlerden örülmüş bir düşmüş sanki."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
38. "Yalnızca döl yatağında birer yumurta iken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
39. "Daima tetikte bekleyen sinsi bir hayvandır korkaklık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
40. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
41. "Aşktan söz ederken gövdeye de ruha da ihanet ediyorlar, her ikisini de yaralıyor, öldürüyorlar"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
42. "Sevmiş miydim onu?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
43. ""Bütün sorumluluk kadının omuzlarında, acıyı çeken, aşağılanan da hep kadın. Sizinle sevişti diye orospu dersiniz ona. Sözlüklerde bu sözcüğün erkekler için karşılığı yok, yeni bir tane uydurmak da anlambilimine aykırı olur. Binlerce yıldır sözcüklerinize, kavramlarınıza, baskınıza zorla boyun eğdirttiniz bizi. Binlerce yıldır, hiçbir zarara uğramadan gövdelerimizi kullanıyorsunuz. Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız. Her kadında bir ana ararsınız. Her kadının size analık yapmasını istersiniz; kendi kızınızın bile. Kaslarımızın sizinkiler kadar güçlü olmadığını söylersiniz, ondan sonra pabuçlarınızı boyatmak için bile bizim emeğimizi sömürürsünüz. Beyninizin bizimkinden daha üstün olduğunu söylersiniz, sonra da eve getirdiğiniz aylığın nasıl harcanacağını saptamak için bile zekâmızı sömürürsünüz.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
44. "Yüreğin, beynin cinsiyeti yok. Davranışların da yok."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
45. ""Oysa sen ne Tanrı'nın ne devletin ne de benim malımsın. Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
46. "Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
47. "Kadınla erkek arasında aşk dedikleri bir mevsim. Ve bu mevsim çiçeklenme döneminde nasıl bir yeşillikler şöleniyse, solma döneminde de bir yığın çürüyen yapraktan başka bir şey değil."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
48. "Yaşam olağanüstü bir şey. Yaralarımız şaşılası bir hızla kapanabiliyor. Kapanmış yaranın izleri üstümüzde kalmasa akıttığımız kanı bile anımsayamayız. Zamanla izler bile yok oluyor."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
49. "Her an pusuda bekleyen bir hayvandır korkaklık. Hepimize, her gün saldırır; kendisini paramparça etmesine izin vermeyen insanların sayısı ise çok azdır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
50. "İnsanlık tarihi devrilen ama yine aynı kalan rejimler komedisidir."
- Bir İnsan
51. "Ne ona ne de bana ait olduğunu, yalnızca kendi kendinin olduğunu bağırarak söyledim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
52. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk varmaktan çok daha güzel."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
53. "Onun adına utandım. Kapadım telefonu, bir zamanlar onu sevmişliğimi düşünerek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
54. ""Hep ilerlemek, hiç bir zaman varmamak istiyorum." diyebilen kişi mutlu kişidir. " İlle de varacağım." diye inat ederse, mutsuz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
55. "Sonunda aradığım tanımı buldum çocuk. Kadınla erkek arasındaki aşk dedikleri, bir mevsim. Ve bu mevsim çiçeklenme döneminde nasıl bir yeşillikler şöleniyse, solma döneminde de bir yığın çürüyen yapraktan başka bir şey değil."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
56. "Yalnızca döl yatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
57. "Dünyada en çok kullanılan "aşk" sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür "özgürlük""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
58. "Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha: dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
59. "Senden korkuyorum, seni hiçyokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
60. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
61. "Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha; dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
62. "Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız. Her kadında bir ana ararsınız. Her kadının size analık yapmasını istersiniz; kendi kızınızın bile. Kaslarımızın sizinkiler kadar güçlü olmadığını söylersiniz, ondan sonra pabuçlarınızı boyatmak için bile bizim emeğimizi sömürürsünüz. Beyninizin bizimkinden daha üstün olduğunu söylersiniz, sonra da eve getirdiğiniz aylığın nasıl harcanacağını saptamak için bile zekâmızı sömürürsünüz. Ömrü billah çocuk kalırsınız, en ileri yaşlara değin çocuksunuzdur, yedirilip temizlenmek, öğüt verilmek, hizmet görmek, avutulmak, korunmak istersiniz tüm tembelliğiniz ve zayıflığınızla. Nefret ediyorum sizlerden. Sizsiz yapamadığım için, size daha sık bağırıp çağırmadığım için de kendimden nefret ediyorum. Sizin ananız olmaktan bıktık artık. Kendi bencilliğiniz yüzünden, kendi çıkarlarınız uğruna kutsallaştırdığınız bu sözcükten bıktık."
- Doğmamış Bir Çocuğa Mektup
63. "... umarım hep düşlerimde kurduğum gibi bir erkek olursun; zayıflara karşı yumuşak, küstahlara karşı sert, seni sevenlere karşı cömert, seni kullanmak isteyenlere karşı acımasız..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
64. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
65. ""Aşk bir kadının çocuğunu kolları arasına aldığı zaman, onun ne denli yapayalnız, ne denli çaresiz, ne denli korunmasız olduğunu duyumsadığı zaman, çocuğa karşı duyduğu şeydir.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
66. "Dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
67. "Senin için bir yarın olacak mı?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
68. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
69. "Şimdi olduğun yerde yalnızsın,görkemli bir yapayalnızlık..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
70. "Biliyorum, erkekler tarafından, erkekler için düzenlenmiş bir dünya bizimkisi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
71. "Erkekler tarafından, erkekler için düzenlenmiş bir dünya bizimkisi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
72. "Bir sanrıdır çocukluk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
73. "Yaşam bir erkek için bile kolay değil. Kasların daha güçlü olacak, onun için daha ağır yükler taşımanı bekleyecekler, zorla sorumluluklar yükleyecekler omuzlarına. Sakalın olduğu için ağlarsan sana gülecekler ve şefkate gereksinmen bile olsa bu böyle olacak. Önünde bir kuyruğun olacağı için, savaşta ölmeni ya da öldürmeni buyuracaklar; ve ta mağara çağından kalma baskı ve kıyıcılığı sürdürmek için suç ortaklığı yapmanı isteyecekler."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
74. "Sen benden daha iyi bilirsin, yeri doldurulamayacak kimse yok yeryüzünde."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
75. "Aşk bir kadının çocuğunu kolları arasına aldığı zaman, onun ne denli yapayalnız, ne denli çaresiz, ne denli korunmasız olduğunu duyumsadığı zaman, çocuğa karşı duyduğu şeydir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
76. ""Bütün sorumluluk kadının omuzlarında,
acıyı çeken, aşağılanan da hep kadın..""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
77. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
78. "Şimdi yüzümü, saçlarımı, düşüncelerini sırılsıklam eden bir korkunun içinde kilitliyim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
79. "“ Geri dönersem eğer sana biraz ay getireceğim . Ay tozu !”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
80. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilirler..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
81. "Benim sende görebildiğim sen değilsin ki; benim, kendim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
82. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
83. "Yüzyıllar, bin yıllar geçti dünya kurulalı ama insanlar hala belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar, çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam süreceğini umarak.O daha iyi yaşam da, topu topu boktan bir kaloriferli evse…"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
84. "Savaştan daha kötü bir çocuk bilmiyorum. Yirmi yaşa ertelenmiş toplu bir çocuk cinayetidir savaş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
85. "O hep beklenen yarının aslında dün olduğunu birden kavramaya hazır mısın? Her dünün bir yarın, her yarının bir fetih olduğunu öğrenmeye?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
86. "En mutsuz anlarımda bile, doğmasaydım üzülürdüm gibi geliyor. Çünkü hiçyokluktan daha kötü hiçbir şey yok."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
87. "Eşitlik, tıpkı özgürlük gibi, ancak senin şimdi olduğun yerde var. Yalnızca dölyatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
88. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
89. "Benim için her şeyden önemlisi senin bir insan olman. İnsan, harika bir sözcük; çünkü kadın-erkek ayrımı yapmıyor."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
90. "Büyük balık, küçük balığı yutar."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
91. "Bir insanın bir başka insana, bir erkeğin bir kadına örneğin, ya da bir kadının bir erkeğe karşı duyabileceği o gizemli çoşku kadar kişi özgürlüğünü tehdit eden başka bir şey yok yeryüzünde."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
92. "Sana bir şiir yazmak isterdim; içime dolan sevinci, yeniden bulduğum inancı, bu damların, saat kulelerinin, bulutların üstüne çiçek serpiştirme isteğini anlatabilecek bir şiir..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
93. "Sevgiye inanmadığın doğru değil, anne. Tersine öylesine çok inanıyorsun ki, çevrendeki sevgi azlığından ve bu azıcık sevginin bile hiçbir zaman eksiksiz olamadığından deli gibi acı duyuyorsun."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
94. "Özgürlük adına lime lime kesilmeye, işkence çekmeye hatta ölmeye razı insanlar tanıyacaksın.Umarım onlardan biri olursun."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
95. "Yirmi yaşa ertelenmiş toplu bir çocuk cinayetidir savaş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
96. "Sanırım koskoca bir yalan bu aşk dedikleri, insanların dikkatini önemli konulardan uzaklaştırıp, fazla konuşmalarını önlemek için uydurulmuş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
97. "Benim uçma çabalarım bir hindinin kanat çırpmalarından ileri gidemedi hiçbir zaman."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
98. "Yaşamı sürdürebilmek şiddetin ta kendisi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
99. "Hep acıyla doğarız, bizimle büyür, zamanla alışırız; kol bacak sahibi olmak kadar olağanlaşır acı çekmek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
100. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk.Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise kısacık ayraçlar, sonradan bedelleri acıyla, fazlasıyla ödenen ..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
101. "Bizim yarınımız gelmemişti, belki de hiç gelmeyecekti."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
102. "Erkek kelimesi, her lisanda bir üstünlük anlatıyor... Kilise resimlerinde Tanrı, sakallı, yaşlı bir erkek, asla beyaz saçlı bir kadın değil. Tüm kahramanlar erkek; ateşi çalan Prometheus de Tanrı'nın oğlu İsa da... Onu doğuran kadın ise bir doğurma aleti sadece, fakat belki de sadece bu yüzden kadın olmak çok güzel. Nasıl yürek isteyen bir macera!"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
103. "Sanki onu doğuran kadın bir kuluçka makinesi ya da bir sütnineymiş gibi. Ama işte, belki de sırf bu nedenlerle, kadın olmak çok harika bir şey."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
104. "Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
105. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
106. "Zenginliğin, sevginin ya da özgürlüğün peşinde koşarak bitkin düşersin, belirli bir hakkı elde etmek için yapmadığını bırakmazsın, ama bir kez elde ettin mi de hiçbir tat almazsın bundan. Ya boşa harcarsın ya elini sürmeden yanından geçersin, çoğu kez de geçmişe dönüp uğraşmayı, didinmeyi, acıları yeniden yaşamayı düşlersin. Düşünü gerçekleştirmiş olmak boşlukta bırakıverir seni."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
107. "Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak, o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi bir cehennem azabına, dermişiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
108. "İnsanoğlunun yüreğindekileri
değiştirebilecek bir ideoloji dizgesi bulamayacaksın hiçbir zaman."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
109. "O hep beklenen yarının aslında dün olduğunu birden kavramaya hazır mısın?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
110. "Çocukluk adını verdiğimiz el değmemişlikten bir an önce kurtulmanı dilemeliyim; bir sanrıdır çocukluk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
111. "Ama başka yerlerde binlerce, yüzbinlerce çocuk doğuyor, geleceğin de bana gereksinmesi var. Sen öldün, ben de ölüyorum. Ama hiç önemli değil. Çünkü yaşam ölmez..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
112. "" Dünya değişir ve hep aynı kalır..""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
113. "“Yaşam olağanüstü bir şey. Yaralarımız şaşılası bir hızla kapanabiliyor.” !!!"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
114. "O hep beklenen yarının aslında dün olduğunu birden kavramaya hazır mısın?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
115. "Çocukluk adını verdiğimiz el değmemişlikten bir an önce kurtulmanı dilemeliyim; bir sanrıdır çocukluk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
116. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler. Ağlamak kolay, gülmek güç."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
117. "Ama cesaretini yitirmemelisin. Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok
daha güzel: bir kez kazandın mı, ya da gideceğin yere
vardın mı, engin bir boşluktan başka bir şey duymazsın."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
118. "Cesur ol çocuk. Bir ağaç tohumunun toprağı yarıp yeşermeye başlaması için cesur olması gerekmez mi sanıyorsun?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
119. "Sözgelimi erkek doğarsan, karanlık bir sokakta ırzına geçilmesinden çekinmen gerekmeyecek. İlk bakışta kendini kabul ettirmek için güzel bir yüze, zekânı saklamak için biçimli bir gövdeye gereksinme duymayacaksın. Sevdiğin biriyle yattığın için hiç kimse ayıplamayacak seni; ağaçtan elmayı kopardığın gün cennete günahın girdiğini söylemeyecekler. Çok daha az yorulacaksın."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
120. "Biliyor musun, annem beni istememiş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
121. "Biliyor musun, annem beni istememiş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
122. "Şiddetin yanı sıra adaletsizlikle de tanışacaksın yaşamında; karşılaşmaya hazırlanman gereken şeylerden biri de bu."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
123. "Bu devinimsizlik sinirlerimi bozuyor da ondan, tüm kötü yanlarımı ortaya çıkarıyor."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
124. "Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
125. ""Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak, acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
126. ""Yüreğin, beynin cinsiyeti yok. Davranışların da yok. Hiç unutma bunu.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
127. ""Belki çok eski bir geçmişte, anısı bile kalmayacak kadar eski bir geçmişte dünya böyle değildi.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
128. "Bilinmeyen bir olasılıkla, yok edilmemesi gereken bir gerçeklik arasında seçim yapmak gerekirse ben ikinciyi seçerim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
129. "Yalnızlık, iç sıkıntısı, derin sessizlikler korkusu mu? Birine sahip olmak, birine ait olmak gereksinmesi mi? Kimileri için bütün bunlar aşktır işte."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
130. "Gebelik, bir anlık zevkin bedelini ödetmek için doğa tarafından verilmiş bir ceza değildir. Bir mucizedir gebelik ve ağaçlarda, balıklarda görülen aynı kendiliğindenlikle gerçekleşmesine izin verilmelidir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
131. "Gerçeğin bir çok değişik gerçekten oluştuğunu bana öğreten sensin"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
132. "Yüzyıllar, binyıllar geçti dünya kurulalı, ama insanlar hâlâ belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar,çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam sürdüreceğini umarak.o daha iyi yaşam da , topu topu boktan kaloriferli evse."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
133. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise kısacık ayraçlar, sonradan bedelleri acıyla, fazlasıyla ödenen..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
134. "Ama işte, belki de salt bu nedenlerle, kadın olmak çok harika bir şey. Nasılsa cesaret isteyen bir serüven! Hiçbir zaman sıkıcı olmayan bir meydan okuma!"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
135. "Yalnız olduğumuzda daha kolay başkaldırırız, başkalarıyla birlikteysek daha kolay uzlaşırız düzenle."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
136. "'Benim uçma çabalarım bir hindinin kanat çırpmalarından ileri gidemedi hiçbir zaman.'"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
137. "Kadın ve erkek arasındaki aşk dedikleri, bir mevsim. Ve bu mevsim çiçeklenme döneminde nasıl bir yeşillikler şöleniyse, solma döneminde de bir yığın çürüyen yapraktan başka bir şey değil."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
138. ""Bir kitapta okumuştum , çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
139. "Ana, seni dölyatağında taşıyan kadın değil, seni büyüten kadındır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
140. "Savaştan daha kötü bir çocuk bilmiyorum. Yirmi yaşa ertelenmiş toplu bir çocuk cinayetidir savaş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
141. "Eşitlik, tıpkı özgürlük gibi,ancak senin olduğun yerde var. Yalnızca döl yatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
142. "Bir kadın çiçek koparacak olursa ölmek zorundadır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
143. "Derinlerde bir yerde ben de çocuğum."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
144. "Her zaman, her şeyi en güçlü olan, en kıyıcı olan en az cömert olan kazanır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
145. "Dünyada en çok kullanılan «aşk» sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür «özgürlük»."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
146. "Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir,keyifle gülebilirler.Ağlamak kolay gülmek güç"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
147. "Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
148. "Bir açlık yalnızca, bir kez doyuruldu mu hazımsızlığa dönüşen bir açlık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
149. "Kendi kendinden hoşnutsuzluk, kendinde göremediğin bir şeyi bir başkasında bulma umudu mu? Yalnızlık, iç sıkıntısı, derin sessizlikler korkusu mu? Birine sahip olmak, birine ait olmak gereksinmesi mi? Kimileri için bütün bunlar aşktır işte."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
150. "Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
151. "Bir açlık yalnızca, bir kez doyuruldu mu hazımsızlığa dönüşen bir açlık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
152. "Kendi kendinden hoşnutsuzluk, kendinde göremediğin bir şeyi bir başkasında bulma umudu mu? Yalnızlık, iç sıkıntısı, derin sessizlikler korkusu mu? Birine sahip olmak, birine ait olmak gereksinmesi mi? Kimileri için bütün bunlar aşktır işte."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
153. "Rahat, huzurlu yuvamdan çıkıp dünyaya gelmemin zamanı mıydı gerçekten? Kişinin, ölmeden de manolya çiçekleri koparabileceğini, aşağılanmadan da çikolata yenilebileceğini, yarının dünden güzel olabileceğini hiç söylemedin bana."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
154. "Şiddetin yanı sıra adaletsizlikle de tanışacaksın yaşamında; karşılaşmaya hazırlanman gereken şeylerden biri de bu."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
155. "Üç haftalıkken neredeyse görünmez bir varlıksın.
Gene de..
Yüreğin bile var, hem de kocaman.
..nasıl söküp atabilirim seni?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
156. ""Oysa sen ne Tanrı'nın ne devletin ne de benim malımsın. Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
157. "Annemi seveceksin."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
158. "Her zaman en güçlü olan, en kıyıcı olan, en az cömert kazanır!"
- Doğmamış Bir Çocuğa Mektup
159. "O hep beklenen yarının aslında dün olduğunu birden kavramaya hazır mısın? Sen her dünün bir yarın , her yarının bir fetih olduğu yerde yaşıyorsun.gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha ; dünya değişir be hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
160. "Bir erkek bir kadını nasıl anlayabilir?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
161. "Ama kimse kimselerin fikrini sormamış bu konuda. Onlar da doğmuşlar, yaşamışlar, gene doğup doğmamak konusunda seçme hakkı tanınmayan birini dünyaya getirdikten sonra ölmüşler."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
162. "Bir hayal dünyasında yaşadığımı duygusallığımı, düşlerimi akla yakın duruma getirmek için çabaladığımı haykırıyor yüzüme."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
163. ""Vaktiyle yarına inanan bir kız varmış. Herkes yarına inanmayı öğretiyormuş ona, yarınların her zaman için daha iyi olacağını söyleyip duruyorlarmış.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
164. ""Sözgelimi erkek doğarsan karanlık bir sokakta tecavüze uğramaktan çekinmen gerekmeyecek. İlk bakışta kendini kabul ettirmek için güzel bir yüze, zekânı saklamak için biçimli bir gövdeye gereksinme duymayacaksın. Sevdiğin biriyle yattığın için kimse ayıplamayacak seni; ağaçtan elmayı kopardığın gün cennete günahın girdiğini söylemeyecekler. Çok daha az yorulacaksın. Üstelik daha da rahat savaşacaksın."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
165. "'Dünyada en çok kullanılan ''aşk'' sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür ''özgürlük''. Hemen hemen."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
166. "Yarınlar gelecek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
167. "Her zaman başkaları için çalışırsın, hiçbir zaman kendin için değil. Her zaman çaba harcayarak çalışırsın, hiçbir zaman sevinçle değil. Ve hiçbir zaman istediğin zaman değil."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
168. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
169. "“…hiç bitmeyen soruların acısını çekenler ilerleyebilirler zaten.”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
170. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
171. "Doğmak doğmamaktan iyidir; ama bu düşünceyi nasıl sana da benimsetebilirim?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
172. "Kimi zaman gereksinme duymadığımız bir eşya işe yarar bakarsın."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
173. "Benim sende görebildiğim sen değilsin ki; benim, kendim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
174. "İnsan mantığı çelişkilerle dolu. Bir şeyi söyler söylemez, onun karşıtını görüyorsun. Hatta, karşıtının senin dediğin kadar geçerli olduğunu kavrıyorsun."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
175. "Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha; dünya değişir ve hep aynı kalır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
176. ""Ana olmak bir meslek değildir. Bir görev bile değildir. Yalnızca sahip olduğun birçok haktan biridir.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
177. "Yüreğin, beynin cisiyeti yok. Davranışların da yok. Hiç unutma bunu."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
178. "Her an pusuda bekleyen bir hayvandır korkaklık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
179. "Sen çektiren, bense çeken."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
180. "Bir insanın bir başka insana, bir erkeğin bir kadına örneğin ya da bir kadının bir erkeğe karşı duyabileceği o gizemli coşku kadar kişinin özgürlüğünü tehdit eden başka bir şey yok yeryüzünde."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
181. ""Nasıl da atıyor, yüreğiniz. Sanki davul!""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
182. "Küçük kız papaza olan inancını tez yitirmiş. Onun sözünü ettiği yarın ölümmüş çünkü, ve de kız öldükten sonra adına cennet dedikleri lüks bir otelde yaşamaya hiç hevesli değilmiş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
183. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise acımasız bir bedelle ödenen kısacık ayraçlar. Seni içimden söküp atmanın daha iyi olmayacağını nereden bileceğim, yeniden sessizliğe dönmek istemediğini nasıl anlayacağım?"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
184. "Sonunda aradığım tanımı buldum çocuk . Kadınla erkek arasındaki aşk dedikleri , bir mevsim . Ve bu mevsim çiçeklenme döneminde nasıl bir yeşillikler şöleniyse , solma döneminde de bir yığın çürüyen yapraktan başka bir şey değil ."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
185. ""Ana olmak bir meslek değildir. Bir görev bile değildir. Yalnızca sahip olduğun birçok haktan biridir.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
186. "Yüreğin, beynin cisiyeti yok. Davranışların da yok. Hiç unutma bunu."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
187. "Her an pusuda bekleyen bir hayvandır korkaklık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
188. "Sen çektiren, bense çeken."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
189. "Birincisi seni Tanrı’nın malı sayıyor ikincisi annenin malı üçüncüsü de devletin malı olarak görüyor Oysa sen ne tanrının ne devletin ne de benim malımsın kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
190. "Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
191. "Bir telefon konuşması yeniden sızlamalarına yol açıyor işte. Kötü havalarda sızlamaya başlayan eski kırık kemikler gibi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
192. "Sözgelimi erkek doğarsan, karanlık bir sokakta ırzına geçilmesinden çekinmen gerekmeyecek. İlk bakışta kendini kabul ettirmek için güzel bir yüze, zekânı saklamak için biçimli bir gövdeye ihtiyaç duymayacaksın."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
193. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise kısacık ayraçlar, sonradan bedelleri acıyla, fazlasıyla ödenen…"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
194. "Kararımdan dönüyor muyum? Kendimden nasıl da kuşkusuz görünüyordum...Tüm kararsızlıklarımı, tüm şüphelerimi nasıl da parlak bir utkuyla yenmiş gibiydim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
195. "Yalnızca döl yatağında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
196. "Beni öldürmeden öldürdüğünü söyleyebilirim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
197. "Dünyada en çok kullanılan «aşk» sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür «özgürlük». Hemen hemen özgürlük adına lime lime kesilmeye, işkence çekmeye, hatta ölmeye razı insanlar tanıyacaksın. Umarım onlardan biri olursun. Ancak, özgürlük adına işkence çekmekte olduğun anda bile onun gerçekte var olmadığını, olsa olsa sen onu aradığın sürece ve oranda var olduğunu anlayacaksın özgürlüğün."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
198. "Babana gelince, kendisini kovduğum o gece bana gösterdiği anlayışı gösterebilen herhangi bir erkek öyle kolay kolay silinip atılacak bir erkek olmasa gerek. Daha sonra çok duygulu bir mektup yazdı bana. Korkağın biriyim, diye yazmış, çünkü erkeğim. Ama işte erkek olduğum için beni bağışlaman gerek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
199. "Dünyada en çok kullanılan "aşk" sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür "özgürlük"."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
200. "Zekâyı aptallıktan ayıran çizgi çok incedir. Çizgi aşıldı mı, kadın da olsan erkek de, ikisi birbirine karışır. Sevgi ile nefret, yaşam ile ölüm gibi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
201. "Yüzyıllar, bin yıllar geçti dünya kurulalı, ama insanlar hâlâ belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar, çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam sürdüreceğini umarak."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
202. "Gövdenin içinde bir başka can saklamanın, bir yerine iki olmanın eşsiz bir görkemi var."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
203. ""Gene de... Erkek doğarsan da aynı ölçüde sevinirim. Hatta belki daha da çok. Çünkü o zaman bir sürü aşağılamadan, ezilmekten, kullanılmaktan kurtulmuş olursun. Erkek doğarsan, karanlık bir sokakta ırzına geçilmesinden çekinmen gerekmeyecek. İlk bakışta kendini kabul ettirmek için güzel bir yüze, zekânı saklamak için biçimli bir gövdeye gereksinme duymayacaksın. Sevdiğin biriyle yattığın için kimse ayıplamayacak seni; ağaçtan elmayı kopardığın gün cennete günahın girdiğini söylemeyecekler. Çok daha az savaşmak zorunda kalacaksın.Üstelik daha da rahat savaşacaksın. Gecenin birinde kuyuya düşüyormuşsun gibi bir duyguyla uyanmadan sevecek, sevişebileceksin. Aşağılanmadan kendi yaşamını kendin çizebileceksin. Gene de, köleliğin, haksızlığın başka türleriyle karşılaşacaksın:
yaşam bir erkek için bile kolay değil. Kasların daha güçlü olacak, onun için daha ağır yükler taşıması isteyecekler, zorla sorumluluklar yükleyecekler omuzlarına, sakalın olacak, onun için, ağlayacak olursan eğer, aradığın sevgiyi vereceklerine sana yüzüne yüzüne gülecekler. Önünde bir kuyruğun olacak, onun için, savaşta ölmeni ya da öldürmeni buyuracaklar. Ama gene de ya da sırf bu yüzden, erkek doğmak en az öteki kadar harika bir serüven, seni hiçbir zaman düş kırıklığına uğratmayacak bir görev olacak. Erkek doğarsan, umarım hep düşlerimde kurduğum gibi bir erkek olursun: zayıflara karşı yumuşak, küstahlara karşı sert, seni sevenlere karşı cömert, seni kullanmak isteyenlere karşı acımasız...""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
204. "Gerçekten korktuğum şey hiçyokluk , olmamak , yanlışlıkla bile , bir rastlantı ya da bir başkasının dikkatsizliği sonucu bile olsa , hiç var olmamış olmak ."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
205. "Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise kısacık ayraçlar, sonradan bedelleri acıyla, fazlasıyla ödenen…"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
206. "Erkeklerin yaşamı açıklamak için uydurdukları efsanelerde ilk yaratık bir kadın değil: Adem adında bir erkek."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
207. "İnsanlardan balıklara, herkes, her şey bir başkasını yemek ya da derisini yüzmek zorunda yaşamını sürdürebilmek için."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
208. "Babalığınızın ürünü, iyi pişirilmiş bir çorba gibi konulur önünüze ya da güzel ütülenmiş bir gömlek gibi yatağınızın üstüne bırakılır. Sizin ona verecek soyadınızdan başka bir şeyiniz yok."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
209. "Yarın, yeni bir korkudan başka bir şey değildi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
210. "Yalnızca dölyatığında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
211. "Aile, kişileri daha iyi denetlemek, onların kurallara, efsanelere bağlılıklarını daha iyi sömürmek için, bu dünyayı kim örgütlemişse onun tarafından uydurulmuş bir yalan."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
212. "Acı çekmek hiç yokluktan yeğdir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
213. "Her an pusuda bekleyen bir hayvandır korkaklık. Hepimize her gün saldırır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
214. "Yüreğin, beynin cinsiyeti yok."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
215. "Tanrı, tüm kırılmış parçalan yeniden birbirine yapıştıran bir ünlem işareti; kişi inanıyorsa eğer, demek ki, çok yorulmuştur ve yaşamını tek başına yönetecek durumda değildir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
216. "Aslında yaralar kapandı, izleri bile gözle görülmeyecek kadar hafif ama bir telefon konuşması yeniden sızlamalarına yol açıyor işte. Kötü havalarda sızlamaya başlayan eski kırık kemikler gibi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
217. "" Bir ağaç tohumunun toprağı yarıp yeşermeye başlaması için cesur olması gerekmez mi sanıyorsun ? ""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
218. "Yaşayanlar arasında yavrum, herkes bir başkasına zarar verir. Bunu yapamayanlar yenilir. Yenilenlerin daha iyi olduğunu söyleyenlere de kulak asma."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
219. ""Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
220. "Acı, yaşamın tadı tuzudur, acı çekmeseydik insan olmazdık."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
221. "Çocuksuz bir dünya dünyanın sonu demektir ."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
222. "“(…) düşündüm ki, temiz ve ak bir şey var olmaya görsün; onu hemen dışkılarıyla kirletecek birileri çıkar!”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
223. "Babalığınızın ürünü, iyi pişirilmiş bir çorba gibi konulur önünüze ya da güzel ütülenmiş bir gömlek gibi yatağınızın üstüne bırakılır. Sizin ona verecek soyadınızdan başka bir şeyiniz yok."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
224. "Yalnızca dölyatığında birer yumurtayken eşitiz hepimiz."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
225. "Aile, kişileri daha iyi denetlemek, onların kurallara, efsanelere bağlılıklarını daha iyi sömürmek için, bu dünyayı kim örgütlemişse onun tarafından uydurulmuş bir yalan."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
226. "Acı çekmek hiç yokluktan yeğdir."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
227. "" Bir ağaç tohumunun toprağı yarıp yeşermeye başlaması için cesur olması gerekmez mi sanıyorsun ? ""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
228. "Yaşayanlar arasında yavrum, herkes bir başkasına zarar verir. Bunu yapamayanlar yenilir. Yenilenlerin daha iyi olduğunu söyleyenlere de kulak asma."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
229. ""Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
230. "Bilinmeyen bir olasılıkla ile yok edilmemesi gereken bir gerçeklik arasında seçim yapmak gerekirse ben ikinciyi seçerim."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
231. "Tanrı, tüm kırılmış parçaları yeniden birbirine yapıştıran bir ünlem işareti; kişi inanıyorsa eğer, demek ki çok yorulmuştur ve yaşamını tek başına yönetecek durumda değildir. Sen yorgun değilsin, kuşkuculuğun doruk noktasısın. Senin için Tanrı bir soru işareti ya da daha doğrusu kafandaki sonsuz sayıda soru işaretlerinin ilki."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
232. "Erkek olmak demek önde kuyruğun olması demek değil, bir insan olmak."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
233. "Özgürlük konusunda bir sürü laf işitecek sin.Dünyada en çok kullanılan” Aşk”sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür özgürlük…"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
234. "Çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir,keyifle gülebilir.Ağlamak kolay ,gülmek güç sen de tez anlayacaksın bu gerçeği."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
235. ""Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise acımasız bir bedelle ödenen kısacık ayraçlar.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
236. "Biliyorum, erkekler tarafından, erkekler için düzenlenmiş bir dünya bizimkisi."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
237. ""Yüzyıllar, bin yıllar geçti dünya kurulalı, ama insanlar hâlâ belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar, çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam sürdüreceğini umarak.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
238. "“Korkarım onu hiç sevmemişim. Ona hayrandım, evet. Onu istedim, evet. Ama onu sevmedim, hayır. Ondan öncekiler için de durum aynı; her biri, her zaman başarısızlıkla sonuçlanmış bir arayışın düşler yıkan hayaletleri...”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
239. "Besbelli erkek olmanı istiyor,itibarını artırır bu, bir üstünlük belirtisi olur. Zavallı adam. Suç onun değil, ona da Tanrı'nın ak saçlı bir yaşlı adam olduğunu söylemişler; Meryem' in bir kuluçka makinesi olduğunu, Yusuf olmasa bebeğini doğuracak ahırı bile bulunmayacağını..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
240. "Yalnızca tanrıya inanma rahatlığını geri çevirenler yaşama yeni baştan başlaya bilirler; yeniden kendi kendileriyle çelişmek için, yeniden kendilerine yakışmayan şeyler yapmak için, yeniden acı çekmek için."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
241. "Sen hiçbir zaman tehlikeden kaçmamalısın, korku seni geri çekerken bile. Dünyaya gelmek başlı başına bir tehlike zaten."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
242. "Zenginleri fakirlerden ayıran haksızlıktan bahsediyorum. Hamile bir anne, yabancı birinin halısını silerken, çocuğunun dizinde zehir tadı bırakan adaletsizlik! Hangi düzen , hangi siyasi düşünce altında bu dünyaya gelirsen gel , daima bir yabancınin halısını silen bir anne , çikolata için çıldıran bir çocuk ve utanan olacaktır."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
243. "“Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilir. Ağlamak kolay, gülmek güç.”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
244. "Yirmi yaşa ertelenmiş toplu bir çocuk cinayetidir savaş."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
245. "Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
246. "En azından şunu öğrenmek de bir kazançtır: bir insanın başka bir insana, bir erkeğin bir kadına örneğin, ya da bir kadının bir erkeğe karşı duyabileceği o gizemli coşku kadar kişi özgürlüğünü tehdit eden başka bir şey yok yeryüzünde."
- Doğmamış Çocuğa Mektup
247. ""Yaşam öylesine güç bir çaba ki, çocuk. Her gün yeni baştan başlayan bir savaş; mutluluk anları ise acımasız bir bedelle ödenen kısacık ayraçlar.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
248. ""Yüzyıllar, bin yıllar geçti dünya kurulalı, ama insanlar hâlâ belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar, çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam sürdüreceğini umarak.""
- Doğmamış Çocuğa Mektup
249. "“Korkarım onu hiç sevmemişim. Ona hayrandım, evet. Onu istedim, evet. Ama onu sevmedim, hayır. Ondan öncekiler için de durum aynı; her biri, her zaman başarısızlıkla sonuçlanmış bir arayışın düşler yıkan hayaletleri...”"
- Doğmamış Çocuğa Mektup
250. "Besbelli erkek olmanı istiyor,itibarını artırır bu, bir üstünlük belirtisi olur. Zavallı adam. Suç onun değil, ona da Tanrı'nın ak saçlı bir yaşlı adam olduğunu söylemişler; Meryem' in bir kuluçka makinesi olduğunu, Yusuf olmasa bebeğini doğuracak ahırı bile bulunmayacağını..."
- Doğmamış Çocuğa Mektup