Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Onca Yoksulluk Varken - Romain Gary (Emile Ajar) | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Onca Yoksulluk Varken Kitap Bilgileri


Yazar: Romain Gary (Emile Ajar)
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 35 dk.
Sayfa Sayısı: 197
Basım Tarihi: Haziran 2009
İlk Yayın Tarihi: 1975
Yayınevi: Agora Kitaplığı
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9786051030388
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Onca Yoksulluk Varken Kitap Tanıtımı


1975'te Fransa'nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Goncourt Ödülü'ne layık görülen 'Onca Yoksulluk Varken', bir hayat kadınının oğlu olan Arap bir çocuğun, fahişe çocuklarına bakan Yahudi Madam Rosa'yla birlikte geçen hayatını anlatır. Ve aynı ödülü 1956'da 'Cennetin Kökleri' kitabıyla kazanmış olan Romain Gary'nin, daha sonra açıkladığı üzere, 'Yalnızca kendim olmaktan bıkmıştım,' gerekçesiyle 'Emile Ajar' müstear adıyla yayınlamış..




Onca Yoksulluk Varken Kitaptan Alıntılar


1. "“Anlıyor musun?”
“Hayır, ama fark etmez alışkınım”"




2. "İnsanların hüznü her zaman, en çok gözlerinin içindedir."




3. ""Ben onu işte herkese benzemediği için seviyordum.""




4. "En iyi uyuyanlar dürüst olmayanlardır. Çünkü hiçbir şeyi takmazlar, oysa dürüst insanlar gözlerini kırpamazlar, her şeyi dert edinirler."




5. "“O’nu seviyorsun ya o yüzden delirdin dediler.
Sadece deliler için vardır hayatın tadı tuzu dedim.”"




6. "“Tek başıma kaldıramayacağım kadar çok insan vardı içimde.”"




7. "“Ben de gülümsüyordum ama içten içe geberip gitmek istiyordum.”"




8. "Ben de gülümsüyordum ama içimden gebermek geliyordu."




9. "“..birbirlerine bağlıydılar.İşin en iyi yanı mekanik ve iyi niyetli olmasıydı.”"




10. ""Yaşam dediğin sürekli bir paniktir.""




11. "“..kendimi evimde hissettim.”"




12. ""Yeniden başlamak gerekiyordu.""




13. ""İnsanlar, anlamak için o kadar az çaba gösteriyorlar ki, bazen burama geliyor.""




14. ""Böyle şeyler olmamalı dünyada.""




15. ""Ben de gülümsüyordum ama, içimden gebermek geliyordu.""





Onca Yoksulluk Varken Kitap İncelemeleri


Ah, Emile Ajar! O, aslında Romain Gary, Fransız edebiyatının önemli yazarlarından biri ve "Emile Ajar" adıyla yazdığı eserlerde daha çok insan ilişkileri, kimlik ve toplum üzerine derinlemesine düşünceler sunar. Üstelik kendi ismiyle yazdığı kitaplardan ödüller alıyor sonra bir eleştiri üzerine takma ismiyle yazmaya devam ediyor. Aynı ödülleri bir kez daha alıyor. İntiharıyla beraber ortaya çıkan bu durum herkesi çok ediyor. En bilinen eserlerinden biri "Sözler" ve bu kitap, bir çocuğun gözünden hayatın zorluklarını ve insanlığın güzelliklerini anlatıyor, yazım tarzı oldukça etkileyici ve duygusal.
"Onca Yoksulluk Varken", Emile Ajar'ın derin sosyal temaları ele aldığı bir roman. Kitap, yoksulluk, insan ilişkileri ve varoluşsal sorgulamalar üzerine yoğunlaşıyor. Ana karakter, toplumun dışına itilmiş bir grup insanın yaşamını gözler önüne seriyor.
Roman, yoksulluğun insan psikolojisi üzerindeki etkilerini, hayatta kalma mücadelesini ve insanın içindeki umudu keşfetmeye çalışıyor. Ajar, karakterleri aracılığıyla, toplumun adaletsizliklerine ve bireylerin bu adaletsizliklerle nasıl başa çıktıklarına dair çarpıcı bir bakış açısı sunuyor.
Kitap, okuyucuyu düşündürmeye ve empati kurmaya teşvik ediyor. Bu eser, sadece yoksullukla değil, aynı zamanda insanlığın temel değerleriyle ilgili derin bir sorgulama yapıyor.
Ben çok severek okudum. Tavsiyedir. Hepinize iyi okumalar.




Duygular ne kadar önemlidir insan hayatında. onlarla yaşar,çoğu zamanda onlara göre hareket ederiz.O kadar çok farklılıklar gösterir ki hissedilenler, en acısı da insanın yüreğinin yerinde olduğunu göstermesi ve oranın çok acıması...

Ben varım burdayım demesi. Yürek tellerim titredi yine, titrettin, her kelimenle yaşadıklarınla,anlattıklarınla...

Sen nasıl bir varlıksın çocuk...Bu yaşta bu yükle nasıl baş edilir ve üstesinden gelinir... Gelinebiliniyormuş öğrettin,her kelimenle...

Bilmediğin, hiç tatmadığın o özel duyguları öğrenmeye çalışmak,olumsuz bütün duyguları olumlu hale getirmek ne kadar zorlayıcı ve yıpratıcı insan hayatında....

Bunları öğreten birisinin olmaması ve kendi zekânı ve mantığını kullanarak hareket etmek ve kendince doğru veya yanlış yorumlar getirmek ne kadar meşaketli...

Momoyum ben; beni okuyor beni tanıyorsunuz...
Hey! Beni okuyanlar beni tanıyanlar, duyuyormusunuz söylediklerimi,sessiz çığlıklarım size ulaşıyor mu? derinlerde anlatmak istediklerimi anlayabiliyor ve duygularıma ortak olabiliyor musunuz yoksa okumuş olmak için mi okuyorsunuz beni...
Ben okumuş olmak için okunması gereken bir çocuk değilim.Benim dertlerime ortak olmanızı, suskunlarıma,çığlıklarıma ses olmanız için çıktım karşınıza.
Ben anne,baba sevgisi nedir bilmeyen hiç bir yere ait olamayan bir çocuğum çünkü...
Sesime ses olmanız en büyük temennimdir.

Suskunların sesini duyabilecek gücünüzün olmasını dilerim.Hiç tatmadım ama güzel bir duygu olsa gerek sevgi...

Onunla kalın.




1975 yılında

tarafından yazılan

, Fransa'nın en prestijli ödüllerinden biri olan Goncourt Ödülüne layık görülmüştür. Kitap, Romain Gary'nin Emile Ajar müstear ismiyle yayınlanmıştır.
Dönemin eleştirmenleri Romain Gary için olumsuz eleştiriler yapmaktadırlar, tüm bu olumsuz eleştirilere kulaklarını tıkayan yazar yeni kitaplarını Emile Ajar müstear ismiyle yayınlamaya başlar. Eleştirmenler yeni romanda ne kadar Romain Gary'nin kaleminin izini fark etseler de itiraf edemezler. Emile Ajar'ın, Gary'nin yeğeni olduğunu iddia ederler.
Gary ise bu duruma karşı "kendisinden daha büyük bir yetenek ve dehaya sahip” olarak kabul edilen Ajar hakkında, “Değerli eleştirmenlerimizin takdiri bu yöndeyse, üzerine söz söylemek benim haddim değildir,” demekle yetinir. Gary bu eseri ile hayatı boyunca yazarlara bir kez verilen Goncourt Ödülünü, Emile Ajar müstear ismiyle iki defa kazanmıştır. Fakat bu durumu etik bulmadığı için geri iade etmiştir.

Kitabımız bizlere yahudi bir hayat kadını olan Madam Rose'un, müslüman bir çocuk olan Momo'ya sahip çıkmasını anlatmaktadır. Fuhuş sonucu hayata gelen çocuklara sahip çıkan ve bir pansiyon işleten Madam Rose için Momo'nun apayrı bir yeri vardır. Aralarındaki ilişki anne-oğul ilişkisinden daha öte bir şeydir.
Göçmenlik ve dışlanmışlık teması gibi iç karartıcı bir konu, Momo'nun çocuksu anlatımıyla derin etkiler bırakmayı başarmıştır. Sevgi, emek, bağlılık, paylaşmak, vefa gibi kavramları sorgulamanızı sağlayan bir kitap Onca Yoksulluk Varken.




Romain Gary, yaratıcılığını kaybetti kendini tekrar ediyor diye eleştirilir. Gary eleştirilere cevap vermek yerine Emile Ajar mahlasıyla Onca Yoksulluk Varken’i yazar. Fransa’nın prestijli ödülü Goncourt Edebiyat Ödülü’nü ikinci kez kazanır, bir yazara bir kez verilen ödül:) Ve Gary’nin i*ntharına kadar bu durum ortaya çıkmaz. Bu olayı belki 172833930 kere okudunuz ama bu kitabın paylaşımında bahsetmeden geçmek istemedim. Ayrıca Gary’nin alaycılığına dair müthiş bir gösterge.

Emile Ajar olarak yazarken daha alaycı Gary, kara mizahı seviyor. Onca Yoksulluk Varken’de de trajik bir hikaye anlatıyor, lakin alaycı. Dehşete kapılmam gereken anlarda kahkaha atıyordum.

Onca Yoksulluk Varken’in anlatıcısı 10’lu yaşlarda bir çocuk. Momo, Madam Rosa’nın yanında geçen çocukluğunu anlatıyor. Madam Rosa, Yahudi soykırımından kurtulmuş, her mutsuz olduğunda yatağının altında sakladığı Hitler portresine bakarak kendini daha iyi hisseden eski bir fahişe. Artık fahişelerin belli bir ücretle bırakıp gittikleri çocuklarına tam zamanlı bakıyor. Fransa’nın kenar mahallelerinde yaşam, ırkçılık, savaş travmaları gibi konuların merkezinde ilerleyen bir kurgu. Ayrıca ölme hakkı üzerine de bir hikaye. Gary’nin i*ntihar düşüncesinin izleri sürülebilir.

En sevdim Gary-Ajar kitaplarından biri oldu. Zaten külliyatında da çok önemli bir yeri var.

“İnsanlar her şeyden çok hayata bağlanırlar, ama dünyada olan bütün iyi şeyler düşünüldüğünde bu gülünç gelebilir.”

Işık Ergüden çevirisi
Kapak resmi Mustafa Horasan’ın, uyarlayan Aslı Sezer.




Onca yoksulluk varken bu dünyada
Acıma diye bir şey yoktur...
Yaşamın kokusu da...
Merhaba arkadaşlar, yine bir yeri kanıyormuş gibi ağlayan yüreğimle burdayım… İnanamazsınız ama hala tüylerim diken diken... Belki saatlerdir hiç bıkmadan dinlediğim enstrümantal müziğin etkisi olabilir dicem ama bundan eminim bitirdiğim ama aslında bitirmek istemediğim bu kitabın etkisi çok fazla... Sanırım gerçekten mazoşistim ben, ama lütfen yanlış anlamayın! Fiziksel anlamda değil… Ruhen… Evet gülmeyi çok severim, hatta küçük şeylerle mutlu olmayı da… Ama kitaplardaki ince ama içimizi sızlatan 'o' derin yaralar var ya, asıl bana güç veren onlar… ah madam rosa,,, ah momo… sizdeki nasıl bir sevgi ya... mösyö hamil’in de söylediği gibi; insan birini sevmeden sewdasız yaşayabilir mi?!. Kesinlikle hayır!.. işte elimdeki kitapta anlatılan da; yahudi soykırımda kampta esir alındıktan sonra fransaya kaçan ama 15 yaşında orospu olan madam rosa’nın ve babası tarafından öldürülen orospu annesinden rosaya bırakılan momo’nun birbirlerine karşı duydukları çıkarsız sevgi… o çıkarsız sevgiyle yaşadıkları bağlılık… o bağlılıkla yaşadıkları trajik hayat… evet, maddi ve manevi yokluk çeken bir çocuğun ve bir kadının yaşadıklarını ve yaşadıkları o buruk ve trajik hayatı siz de tahmin ediyorsunuzdur ama okuyup onlarla birlikte yaşamak ayrı bir duygudur, ayrı bir hayattır; ayrı bir hayat dersidir… bence okunması gereken kitaplardan biri: ONCA YOKSULLUK VARKEN... İyi akşamlar



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: