Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Onat Kutlar Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Onat Kutlar En Beğenilen Sözleri



1. "Hiçbir kutsal amaç, hiçbir ideoloji, hiçbir hak, hiçbir öfke, hiçbir yetki doğrulamaz öldürmeyi."


- Gündemdeki Konu



2. "... durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent



3. "ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var.."


- Unutulmuş Kent



4. "durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent



5. "Hızlanan bir trene yetişmek isteyen ama yetişeceğine kimsenin inanmadığı biri gibiydim."


- İshak



6. ""Durmadan düşünüyorum, ne çok öldük yaşamak için.""


- Unutulmuş Kent



7. "durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



8. "Biliyorum, bana huzur veren her şey, seni rahatsız edecektir. Sen bana deli diye bak. Her şey çözülür."


- İshak



9. "ne kadar çok ölüyoruz
yaşamak için!"


- Unutulmuş Kent



10. "Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak"


- Unutulmuş Kent



11. "Gene de bekliyor yüreğin
Uzakta ve elinde olmayanı"


- Unutulmuş Kent



12. "Gene de bekliyor yüreğin
Uzakta ve elinde olmayanı"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



13. "Ve göğsümü bir zeytin
dalıyla okşayan
yüreğin"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



14. "Hepimiz aşklar, dostluklar, yiğitlikler,
kavgalar tanıdık. Korkaklığı, yalanı, ihanetin iki
yüzlü bıçağını, bencilliği de tanıyoruz şimdi."


- İshak



15. "Memurluk hayatım öylesine bir makine düzeni içinde geçmişti ki, 2692 sabah, kasaba meydanındaki o büyük saat tam ben vali konağının önünden geçerken 8:30’da çalmıştı. Ne bir adım önce, ne bir adım sonra."


- İshak



16. "Ölüm, Yusuf amcamın içini oymuş. Öyle söylüyor. Bunu uzun ve sıkıntılı bir boşluk havasına düştüğü akşamüstü saatlerinde belirsizce göstermeye çalıştı. Önceleri hiç anlamadım. Şaşırdım biraz da. Şimdi anlıyorum. Hatta içimdeki bütün o boşluk kuyularının anlam kazandığını, bir varlığa dönüştüğünü duyar gibi oluyorum."


- İshak



17. "ne korkunç bir şey, ne boktan ülke"


- Yeter ki Kararmasın...



18. "Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde."


- Yeter ki Kararmasın...



19. "Ve niçin bu kadar
Unutmak istediğim
Çok şey var?.."


- Yeter ki Kararmasın...



20. "Bu gülüşü koruyacağım her zaman. Her zaman, ölürken bile."


- Yeter ki Kararmasın



21. ""Beni yüreğinin üstüne bir mühür gibi koy. Çünkü ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var.""


- Unutulmuş Kent



22. ""Nedensiz bir kıra çıkma isteği
ya da çok eski bir kitabı yeniden okumak.""


- Unutulmuş Kent



23. "Akşamüstü oturdum yol kıyısına
Düşündüm
Ne kalacak bizden geriye"


- Unutulmuş Kent



24. ""..ne kadar çok öldük yaşamak için.""


- Unutulmuş Kent



25. ""Sanki bir sayım günü ya da sıkıyönetim
Issız sokaklarında surdiplerinin
Birbirine rastlamadan dolaşan
İki serüvenci gezgin gibiyiz.""


- Unutulmuş Kent



26. "Yazdıklarım şimdilik yayımlanmayacak. Bir süre denemeliyim. 'Kül'ün yanık müsveddelerini arduvaz çatılara savurdum."


- İshak



27. "Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



28. ""Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak""


- Unutulmuş Kent



29. "akşamüstü oturdum yol kıyısına
düşündüm
ne kalacak bizden geriye"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



30. "Birbirine rastlamadan dolaşan
İki serüvenci gezgin gibiyiz."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



31. ""Sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan. Heykel.
Acılardan? Aşk.
Yoksulluklardan bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan.""


- Unutulmuş Kent



32. "Bir mutluluk bin hüzün çıkarır şapkasından
Aşk. Hazırlanın acılara ey sevdalılar!"


- Unutulmuş Kent



33. "Ayrılık gibi ayrılık değil bizimkisi
Yüreğim
Almış yüreğini avucuna
Yürüyor."


- Yeter ki Kararmasın



34. "Günün, gitgide sınırlanan ve daralan konularından uzaklaşmak, yeryüzüne bir parça uzaktan bakabilmek için eşsiz birer fırsat bu kitaplar."


- Yeter ki Kararmasın



35. ",
Garson, dedim,
Bana biraz sabır ver!
,"


- Yeter ki Kararmasın...



36. "Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi.."


- İshak



37. ""Oturup düşündüm unutkan bir ülke eylül.""


- Unutulmuş Kent



38. "Yarın her zaman güzeldir."


- Bahar İsyancıdır



39. "birbirine rastlamadan dolaşan
iki serüvenci gezgin gibiyiz"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



40. "... Diyor ki içimden bir ses, "beni yüreğinin üstüne bir mühür gibi koy. Çünkü ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var. Geçmişin selvi ağaçlarından, sönen yıldızın ışığından, köşeyi dönerek kaybolan gençlikten kurtulmaya ihtiyacım var. Bir insan elinin sıcaklığına...""


- Unutulmuş Kent



41. "Gene de bekliyor yüreğin
Uzakta ve elinde olmayanı."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



42. "Yiyemiyor, giyinemiyorduk, kısacası insanca yaşayamıyorduk; acaba bu vergilerle yaşantı şeklimiz ne olur! Vergileri halkın sırtına değil de çikita muz yiyenlere, Avrupa'dan giyenlere yüklese, koca göbekleriyle taşımak zor mu gelirdi? Dert çok ya çare?"


- Yeter ki Kararmasın



43. ""İki sağır şarkıcısı gibiyiz
Şiirimiz sarılıyor usanmaksızın
Birbirine ve biz sarılamıyoruz..""


- Unutulmuş Kent



44. "''Hepimiz zarardayız.'' dedi.
''Nasıl olur?'' dedi biri, ''muhakkak biri kârlıdır.''
''Hayır.'' dedi dördüncü. ''Üç defa hesapladım, aynı sonuç çıkıyor. Hep zarardayız.''"


- İshak



45. "Ve hoşnut değildik o karanlıktan. Kaçıp kurtulmak isterdik. Nemli çukurlarda çürüyüp kıla ve yüne kesen çulhalara, kapalı kemerlerin altından eşek sürüleriyle geçen tozlu, yorgun taş yontucularına, cami avlularına yığılmış kuru ve küflü peksimetleri askerlerle birlikte suya batırıp kemiren kör hasırcılara bakar, isyan ederdik.."


- İshak



46. "Gözünü severim bir haber salsana
Yüreğimden uçan gümüş telli turna"


- Unutulmuş Kent



47. "Sevgilim
ayrılık
canıma yetti"


- Unutulmuş Kent



48. "geçmişi bilecek ka­dar yaşadım ve önümde geleceğe inanacak kadar za­man var"


- Yeter ki Kararmasın...



49. "ne kadar yakınım sana
ve ne kadar uzak"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



50. "yeryüzünü,
yaşama öylesine inanıyoruz ki,"


- Yeter ki Kararmasın...



51. "Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde"


- Yeter ki Kararmasın...



52. "Sevgilim
ayrılık
canıma yetti."


- Unutulmuş Kent



53. ""Ayak basmadığım çorak bozkırda
Sevdiğim Anadolu gibisin
Gene de bekliyor yüreğin
Uzakta ve elinde olmayanı.""


- Unutulmuş Kent



54. "Her şiirde biraz aşk vardır ve biraz isyan."


- Bahar İsyancıdır



55. ""Kendine sadık kalarak değişebilmek. Sanırım sorun burada.""


- Gündemdeki Konu



56. "Bir zambağın taçyaprağında yağmur tanesini
Bir kula atın rüzgârlı bayırdan kaynağa inişini
Yarısı gölgeli kumlarda ölümü bekleyen karanlık boğayı
Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde ışıyan kavak ağacını
Ve bütün bunları birden düşündüren seni düşünüyorum şimdi..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



57. "Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak.."


- Unutulmuş Kent



58. "Bizler, o akşam gelince gaz lambası ışığında ayaklarını tandıra sokarak Antarktika haritası çizen çocuklar, gündüzleri arka sıralarda
Kan Kalesi ve Pardayyanlar okurduk."


- İshak



59. "deniz, unutuşa baş kaldıran her ateşe iyi gelir, biliyorum."


- Bahar İsyancıdır



60. "Korkunç bir açlığım var. Kapanıp günlerce yazmak istiyorum."


- Kül



61. "Terzilere, sinemalara gidiyorum işte,
şaşkınım, kapalıyım, çuhadan bir kuğu gibi
sorular, küller denizinde salınıyorum...
Yoruldum ayaklarımdan işte,
tırnaklarımdan,
gölgemden, saçlarımdan,
yoruldum işte insan olmaktan."


- Yeter ki Kararmasın



62. "Sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan. Heykel.
Acılardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey
hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



63. "Yağan yağmur ulaştı yasemin'in kucağına ve dedi ki: N'olursun hep yüreğinde tut beni..."


- Bahar İsyancıdır



64. "İnsanın cehennemi başkaları değil kendisidir."


- Kül



65. "Nasıl bir sessizlikti bu kardeşler? Niçin başını kaldıran kimse yok unutuşa? Niçin bu kadar ölü var? Niçin bu kadar çok deniz setleri? Ve niçin bu kadar çok unutmak istediğimiz şey var?"


- Yeter ki Kararmasın



66. "Bir avuç çığlık boyunca sarsılıyor omuzlarım
Kimliğin düşüyor önüme aydınlanıyorum
Herşeye rağmen yine de mutluyum diyeceğim
Mutsuzluğun ne olduğunu bir anlatabilsem kendime"


- Yeter ki Kararmasın



67. "Bir avuç çığlık boyunca sarsılıyor omuzlarım
Kimliğin düşüyor önüme aydınlanıyorum
Herşeye rağmen yine de mutluyum diyeceğim
Mutsuzluğun ne olduğunu bir anlatabilsem kendime"


- Yeter ki Kararmasın



68. "... biz hep kendimizi oynuyorduk. Öykünmedik hiç başkalarının hayatını oynamalara. En zor ve en uzun sahnelerde bile dublör kullanmıyorduk."


- Yeter ki Kararmasın



69. "Perdede şimdi kocaman bir hayal
Sadece senin yüzün"


- Unutulmuş Kent



70. "... uzun bir kış fırtınasına tutuldu umutlarımız. Ve arka sokaklara çekildi gitgide. Biz umutlarımızla varolabilirdik, biz de çekildik arka sokaklara."


- Yeter ki Kararmasın



71. "Ülkemizin bir İran olmadığını biliyorum. Geçmişin karanlıklarına dönmeye kimsenin niyeti olamaz ülkemizde."


- Yeter ki Kararmasın



72. ""Nasıl büyüdü yüreğimin yarım kalmışlığı
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı.""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



73. "Nasıl bir alacakaranlık... Geceyle gündüzün arasına sıkışmış uzun bir kör saat. Geçmişle geleceğin, doğuyla batının, ölümle yaşamın arasına sıkışmış. Alacakaranlık görünmez bir çevrintiyle yutup götürüyor her şeyi. Bu noktada onurla alçaklığın sınırları birbirine karışır. Her şeyin. Direnmenin, köşeyi dönmenin, özgürlüğün, tutsaklığın. Çıkmak? Böyle durumlarda herkesten önce birilerinin dönüp kapıya bakmaları gerekir. Oysa Bizans'ın iç içe çemberlerinde, sıkıştırılmış köle sarhoşluğu ile dolanıyoruz."


- Yeter ki Kararmasın



74. "Öylesine ölesiye sevdim ki seni, ben gidince,
“Aşktan öldü bu çocuk ta!” diyecektir, hiç şaşmaz"


- Unutulmuş Kent



75. "Bir karanfil
tam yüreğimin üstünde."


- Unutulmuş Kent



76. "Nasıl bir alacakaranlık... Geceyle gündüzün arasına sıkışmış uzun bir kör saat. Geçmişle geleceğin, doğuyla batının, ölümle yaşamın arasına sıkışmış. Alacakaranlık görünmez bir çevrintiyle yutup götürüyor her şeyi. Bu noktada onurla alçaklığın sınırları birbirine karışır. Her şeyin. Direnmenin, köşeyi dönmenin, özgürlüğün, tutsaklığın. Çıkmak? Böyle durumlarda herkesten önce birilerinin dönüp kapıya bakmaları gerekir. Oysa Bizans'ın iç içe çemberlerinde, sıkıştırılmış köle sarhoşluğu ile dolanıyoruz."


- Yeter ki Kararmasın



77. ""Benim payıma düşen hüzünlü anılar bahçesinde dolaşıp durmaktır
ölmektir bana
'ellerini seviyorum' diyen bir sesin kederinde""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



78. ""Diyor ki içimden bir ses, "beni yüreğinin üstüne bir mühür gibi koy. Çünkü ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var. Geçmişin selvi ağaçlarından, sönen yıldızın ışığından, köşeyi dönerek kaybolan gençlikten kurtulmaya ihtiyacım var. Bir insan elinin sıcaklığına..""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



79. "Bir mutluluk bin hüzün çıkarır şapkasından.."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



80. ""Bir bilim adamını, bir sanatçıyı, bir gerçek aydını ne kadar zor yetiştirdiğimizi düşünüyorum da olup bitenlere bir türlü akıl erdiremiyorum. Bilim ve sanat ağacının dallarının, hangi özgür kaynaklardan gelen sularla beslendiğini düşünüyorum da, bu ağacı karanlıkta bırakarak, en sağlam dallarını budayarak, çevresinde aşılmaz bir beton duvar örerek ne yapmaya çalıştığımızı anlamıyorum.""


- Yeter ki Kararmasın...



81. "Oysa biz basit insanlarız. Ve ölümlü. Yaşamayı ve baharı bu yüzden severiz. Doğan her şeye inanırız. Çocuklara, güneşe, bize düşler sunan ay ışığına."


- Bahar İsyancıdır



82. "Öyleyse çok kişiyle birlikte şu soruyu sormanın tam zamanıdır: Dayanabilecek miyiz? Geleceğin, arkasını görünmez bir elin sırladığı aynasında nasıl bir yüz göreceğiz? Gemisini kurtaran, köşeyi dönen, cebini dolduran, tuzunu kurutan, boyun eğen, satılmaya hazır bir yüz mü? Yoksa..."


- Yeter ki Kararmasın



83. "Şimdi biliyorum: yeryüzü iyice değişiyor; kan, duman ve alın teriyle."


- İshak



84. "Öyleyse çok kişiyle birlikte şu soruyu sormanın tam zamanıdır: Dayanabilecek miyiz? Geleceğin, arkasını görünmez bir elin sırladığı aynasında nasıl bir yüz göreceğiz? Gemisini kurtaran, köşeyi dönen, cebini dolduran, tuzunu kurutan, boyun eğen, satılmaya hazır bir yüz mü? Yoksa..."


- Yeter ki Kararmasın



85. "... sık sık soruyor değil miyiz kendimize? Bu gördüklerimiz, görmekte olduklarımız mı düş, yoksa geçmiş yıllarda yaşadıklarımız mı? Biri doğruysa öbürü nasıl doğru olabilir?"


- Yeter ki Kararmasın



86. ""Bir zamanlar diyordu ki Kierkegaard, batan bir devir, 'en az farkında' olduğu şey yüzünden batar. Çünkü onun farkında olsaydı, batmazdı...""


- Gündemdeki Konu



87. "Nereden başladı bu hüzün?..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



88. "İnsanın cehennemi başkaları değil kendisidir."


- Kül



89. "bir şiir ülkesi olan yüzünü sevgilim
sözcüklerin ordusuyla kuşatıp fethettim"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



90. ""Zaten hep tuhaf zamanlarda karşılaştık seninle. Boğulmaya çok yakın. ""


- Bahar İsyancıdır



91. ""... Bak tam karşımızda gecenin mumu
Damla damla nasıl eriyor
Nasıl doluyor ağzına kadar uyku şarabıyla
Gözlerimin simsiyah kadehi
Senin ninnilerini dinlerken
Ve bak nasıl
Şiirlerimin beşiğine
Sen doğuyorsun, güneş doğuyor...""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



92. "Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var: Bir insan elinin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek. Her şeyi değiştirebilir bu."


- Yeter ki Kararmasın



93. "Gözlerimi kısıp dışarı bakınca evin büyük bir gemi gibi ağır ağır gittiğini gördüm. Birden küçük bir sağanakla ürperdi hava. Saçaklara sesli, iri damlalar döküldü. Üşür gibi oldum. Yeni alınmış, bomboş, ak defterin ya da çıkmaya hazırlandığım bir yolculuğun o sevimli, kaygan dili geçti içimden. Hemen çekip gitmek, çekip gitmek, çekip gitmek."


- İshak



94. "Dünyası öylesine yasaklarla örülmüştü ki yıllardır, artık istese de 《göz bebeklerine yerleşmiş demir çubukları》aşamıyordu."


- Yeter ki Kararmasın



95. "Acılardan daha büyük bir yer yoktur. Bir tek evren var, o da kanayan bir evren..."


- Yeter ki Kararmasın



96. "Çark döner tamamlar şiirimizi."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



97. "Acılardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiç bir şey
hiç bir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent



98. "Şimdi kış. Pek yaprak görünmüyor dallarda. Ama hep biliyoruz. Bahar mutlaka gelecek. Ve hep birlikte duyacağız yapraklı dalların sesini."


- Yeter ki Kararmasın



99. "Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz"


- Unutulmuş Kent



100. "alıp götürecek ay görününce
herkes sevdiğini yer yatağına
yeryüzü sevişince değişiyor"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



101. "Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz"


- Unutulmuş Kent



102. "Yaşam belki bakışlarımın
Senin göz bebeklerinde yok olduğu
o kapalı andır"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



103. "Ne çok öldük yaşamak için.."


- Unutulmuş Kent



104. "... bizler dayanabilecek miyiz zamanın kamçısına, zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine, yasaların bunca yavaş, yüzsüzlüğün bunca çabuk yürümesine ve kötülere kul olmasına iyi insanın?"


- Yeter ki Kararmasın



105. "Vermeme olanak yok bana verdiklerini
Ama ayrılırken bir hesaplaşma da gerekli
Geçmiş bunca güzellikten bir anı olarak
Ben seni alayım istersen sen de beni."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



106. ""Bir mutluluk binlerce hüzne değer, unutma.""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



107. "bahçeye dikeceğim ellerimi
çiçekleneceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



108. ""Dipsiz bir kuşku kuyusudur İshak. Bir ağaç gibi oyuyor beni.""


- İshak



109. ""Ta içimden istiyorum
bir isyana kapılmayı
Ta içimden geliyor
yağmak, o büyük buluttan
Ta içimden geliyor
Söylemek: Hayır! Hayır! Hayır! Hayır!""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



110. "Ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent



111. ""Ve soruyorum saflığın ve bekleyişin kefeninde toprak olan o kadın gençliğim miydi benim?""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



112. "Açın gözlerinizi, burnunuzu dikin ve kulak kesilin: Çürümeyi duyuyor musunuz? Siz başka türlü görseniz de şu çok yaşlı toprağımızda her günün tufanından artakalan sayısız şeyin kokuştuğunu, çürüdüğünü biz biliyoruz. Nereye gitseniz yalan ve ikiyüzlülükle dokunmuş halıların üstünden geçiyorsunuz. Ama bir koku, dayanılmaz bir koku gelmiyor mu burnunuza? Kırbacın rüzgârı, uykunun sisleri ya da altın varaklar kapatabilir, dağıtabilir mi bu pisliği?"


- Yeter ki Kararmasın



113. ""Çok soğuk
Çizgilerimi kesiyor rüzgâr
Düşünüyorum bir tek insan var mı şimdi
Yıkılmış yüzüyle
Tanışmaktan Korkmayan?""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



114. "Savrulurken yaşadığımız günler
Bu soruyu mutlaka soracaksın
Ne kaldı ne kaldı bizden geriye?"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



115. ""Işığı önce kendi vicdanına tut. Belki hatanın bir bölümü sendedir.""


- Bahar İsyancıdır



116. "Ağaçların ve rüzgârın ve tüm denizlerin
Seslerine karışan şu azgın hayat
Sanki seni ve beni
Boğazın çok derin akıntılarında
Ters yöne habersiz yelken kaydıran
İki çağdışı ve şaşkın balık gibi
Bir doyumsuz hasrete tutsak ediyor"


- Unutulmuş Kent



117. "İstanbulum Anadolum sevdiğim toprak
Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



118. "•
Ne kadar yakınım sana
Ve ne kadar uzak"


- Unutulmuş Kent



119. "Unutmak istediğim
Çok şey var."


- Yeter ki Kararmasın...



120. ""Hiçbir şey olmadığında, hiçbir şey olmadığında duvar saatinin tiktaklarından başka
Anladım birden yolum yok yolum yok yolum yok
Çılgınca sevmekten başka...""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



121. "Gülüyor. Usulca okşuyor yüzümü. «Her kadının içinde vardır o ağaç» diyor. «Ama,» diyorum, «çoğu kez tüm bir yaşam boyu baharı beklerler. Çiçeğe durmak için. Dallarının çoğu kırıktır. Geçen günleri ve mevsimleri, bir şiirin bir türlü bir araya getirilmemiş dizeleri gibi hatırlarlar. Okul çıkışı nedensiz bir kahkahayı, vişneli pastayı, ilk kez gidilen deniz kentini, dökülen ipek eteğin rüzgârla havalanışını, bir müzik cümlesini, saçlarının loş bir odayı dolduran esintisini, bir küçük kıza dokunur gibi boynunu okşayan erkek elini, mor bir geceyi, bir çocuğun gülüşünü, güzün gelişini...»"


- Bahar İsyancıdır



122. "Düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



123. "Önce ayaklarım nereye götürürse oraya gideyim diyordum. Ama biraz sonra bilinç altımın işe karıştığını, belirli bir yöne sürüklendiğimi farkettim."


- İshak



124. "düşüncelerin, sözcüklerin ve seslerin ilgisiz oldukları bir
dünyadan geliyorum ben"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



125. "Hep şaşkın otururduk ikimiz de
kapı aralığında, apansız bir geleceğin."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



126. "Nedir sessizlik söylenmeyen sözlerden başka."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



127. "Kesilmiş çamlara bakan rum yetim İçimi yalnızlıkla dolduruyor"


- Pera'lı Bir Aşk İçin Divan



128. ""Belki bir gün daha güçlü rüzgârlar ister teknemiz
Şimdi gül yeter çünkü aşkın limanında demirliyiz.""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



129. ""En çok yükselen değer bu: sahtelik ve maskelilik.""


- Gündemdeki Konu



130. "Pencerenin ince ses tel­lerinden dokunmuş tülüne dilin işlediği tuhaf bir manza­raydı yaşam."


- Bahar İsyancıdır



131. "Çocukların sessizce geleceğin denizlerine kürek çektiklerine bakmayın. Ayakları geçmişin ağır zincirleriyle yeniden bağlanıyor. Bilginler gittikçe küçülen kurtlar gibi kendi kitaplarının ciltleri arasına gömülüyor. Kendi kuyruğunu yiyen bir masal hayvanı gibi ağır ağır ölüyor yaşam. Ortalıkta dolaşanlar yalnızca çerçiler ve tacirler. Çürümeye yüz tutmuş bir meyveyi evden eve dolaştırıyorlar."


- Yeter ki Kararmasın



132. "sanki erken rönesansın bir sarayında
sesleri sarmaşıklar gibi bir madrigalin
iki sağır şarkıcısı gibiyiz
şiirimiz sarılıyor usanmaksızın
birbirine ve biz sarılamıyoruz"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



133. "Biliyorum, bana huzur veren şey, seni sadece rahatsız edecektir. Sen bana deli diye bak. Her şey çözülür."


- İshak



134. "Görünmeyeni kim susturabilir?"


- İshak



135. "Suratında yerleşmemiş, serseri insanlardan herhangi birinin tedirgin, soluk düzeni vardı.

Hadi"


- İshak



136. "ve bu benim
yani bir yalnız kadın
ve soğuk bir mevsimin eşiğinde
belirsizliğini anlamanın başlangıcında, tüm yeryüzü varlığı:
yalın ve kederli umutsuzluğunu, gökyüzünün
güçsüzlüğünü, bu betona kesmiş ellerin"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



137. "•
bulutlu bir sabahtı
yalnızlık"


- Unutulmuş Kent



138. "Oysa ben korkuyordum. Geceye ya da savaşa giden çocuklar gibi korkuyordum."


- Bahar İsyancıdır



139. "Zaten hep tu­haf zamanlarda karşılaştık seninle. Boğulmaya çok yakın..."


- Bahar İsyancıdır



140. ""Ne Arap gezgini Mukaddasî idik biz, ne Polonyalı Simeon'un vardapetlerinden biri ve ne de Evliya Çelebi. Gerçeği açık gözle görmeye çalışıyorduk. Ortaçağ karanlığı büyülüyordu bizi, ama ondan kurtulmak istiyorduk.""


- Yeter ki Kararmasın...



141. "Yarın ne getirecekti? öbürgün, daha sonraki günler? Savrulmak için güneş bekliyen yığınlar çürüyecek..."


- İshak



142. ""Doğuda ufku bile aydınlatamayan soluk, kirli yüzlü sabah, yağmurun dönüp durduğu gökyüzüne tüyleri ıslanmış iki horoz ve saman çöplerini karıştıran savruk bir esintiden başka ne getiriyordu? Yarın ne getirecekti? Öbür gün, daha sonraki günler?""


- İshak



143. ""Bize hukuk fakültesinin birinci sınıfında, demokrasinin çoğunluk hegemonyası olmadığının öğretilmesinden bu yana otuzbeş yıl geçti. Mezolitik barbarlar çağından çağdaş demokrasiye kadar da on binlerce yıl. Gordon Childe'ın İkinci Dünya Savaşı yıllarında müthiş bir karamsarlıkla yazdığı gibi, yeniden ormana mı dönülüyor?""


- Gündemdeki Konu



144. "Sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan. Heykel.
Acılardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey
hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



145. "« Çocukların sessizce geleceğin denizlerine kürek çektiklerine bakmayın. Ayakları geçmişin ağır zincirleriyle yeniden bağlanı­yor.»"


- Yeter ki Kararmasın...



146. ""İnsan yüreği pas tutar derdi babam.""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



147. ""Şimdi yeniden okuyorum. Gerçekle düş arasında salınarak. Çünkü sık sık soruyor değil miyiz kendimize? Bu gördüklerimiz, görmekte olduklarımız mı düş, yoksa geçmiş yıllarda yaşadıklarımız mı? Biri doğruysa öbürü nasıl doğru olabilir?""


- Yeter ki Kararmasın...



148. "Seni tanıyan yüreğim, sevgilim,
Uyanık, düşlerinde bile."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



149. "Sen ne dersin arkadaşım, bizler dayanabilecek miyiz «zamanın kamçısına, zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine, sevginin kepaze edilmesine, yasaların bunca yavaş, yüzsüzlüğün bunca çabuk yürümesine ve kötülere kul olmasına iyi insanın?»"


- Yeter ki Kararmasın...



150. ""Her öldürülenle bir evren yok edilir.""


- Gündemdeki Konu



151. ""Yaşadığımız kent ve yaşadığımız ev, kişiliğimizin aynasıdır. Evimize ve kentimize bakanlar, bizim hakkımızda yargılara varırlar. Evlerimize pek öyle kimseyi dokundurtmuyoruz. Ama kentlerimiz konusunda nasıl böyle kayıtsız, vurdumduymaz ve tepkisiz olabiliyoruz. Nasıl da bırakabiliyoruz onu hoyrat ellere.""


- Gündemdeki Konu



152. ""İnsan yüreği pas tutar derdi babam.""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



153. "Kim bilir belki bir sabah gözlerimi günle yıkanmış bir eski çağ bahçesine, keyifli küfür küfür bir rüzgâra, mutlu aydınlık yüzlere açacağım diyorum."


- Karameke



154. ""Nasıl bir alacakaranlık... Geceyle gündüzün arasına sıkışmış uzun bir kör saat. Geçmişle geleceğin, doğuyla batının, ölümle yaşamın arasına sıkışmış. Alacakaranlık görünmez bir çevrintiyle yutup götürüyor her şeyi. Bu noktada onurla alçaklığın sınırları birbirine karışır. Her şeyin. Direnmenin, köşeyi dönmenin, özgürlüğün, tutsaklığın. Çıkmak? Böyle durumlarda herkesten önce birilerinin dönüp kapıya bakmaları gerekir. Oysa Bizans'ın iç içe çemberlerinde, sıkıştırılmış köle sarhoşluğu ile dolanıyoruz.""


- Yeter ki Kararmasın...



155. "Geleceğin duvarı önünde duruyorum , kaygılı , sabırsız . Üstümde küçük kuşku tohumları karışmış altın renkli polenler uçuşuyor . Bir türlü bastıramıyorum yüreğimdeki ozan sesini : " Bahar isyancıdır..."


- Bahar İsyancıdır



156. "durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



157. ""Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde
ışıyan kavak ağacını
Ve bütün bunları birden düşündüren
seni düşünüyorum şimdi.""


- Unutulmuş Kent



158. "Ve göğsümü
bir zeytin dalıyla okşayan
yüreğin"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



159. "yeryüzünü,
yaşama öylesine inanıyoruz ki,"


- Yeter ki Kararmasın...



160. ""Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde
ışıyan kavak ağacını
Ve bütün bunları birden düşündüren
seni düşünüyorum şimdi.""


- Unutulmuş Kent



161. "Ve göğsümü
bir zeytin dalıyla okşayan
yüreğin"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



162. "yeryüzünü,
yaşama öylesine inanıyoruz ki,"


- Yeter ki Kararmasın...



163. "« Oysa biz basit insanlarız. Ve ölümlü. Yaşamayı ve baharı bu yüzden severiz. Doğan her şeye inanırız. Çocuklara, güneşe, bize düşler sunan ayışığına.»"


- Bahar İsyancıdır



164. ""Aşk kolay göründü, oysa çok zor!""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



165. "Kimse yok ortalıkta şimdi sen uyuyorsun bir çocuk gibi gülümseyerek"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



166. "Hızlanan bir trene yetişmek isteyen ama yetişeceğine kimsenin inanmadığı biri gibiydim."


- İshak



167. ""İki sağır şarkıcısı gibiyiz
Şiirimiz sarılıyor usanmaksızın
Birbirine ve biz sarılamıyoruz..""


- Unutulmuş Kent



168. "Yaşam belki
Upuzun bir sokaktır bir kadının elinde bir sepetle geçtiği
Belki yaşam
bir adamın kendini bir dala asarken kullandığı iptir
Okuldan dönen bir çocuktur belki yaşam

Bir sigara içimidir belki iki sevişme arasında
Ya da yoldan geçişi bir dalgın adamın
hani şapkasını çıkarıp
bir başkasına anlamsız bir gülümseyişle "İyi sabahlar" diyen

Yaşam belki bakışlarımın
Senin gözbebeklerinde yokolduğu
o kapalı andır
Ayışığı algısıyla karıştıracağım o duyguyu karanlık soluğuyla"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



169. "Perdede şimdi kocaman bir hayal
Sadece senin yüzün"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



170. "Kaç gün bilmiyorum; onunla birlikte kaldım. İlk günler belirli bir huzuru sürdürmenin sevinci içindeydim. Sonra bu sevinç zayıflayıp kaybolunca kendimi eski bir odada, acayip bir adam ve bir yığın bencil kediyle bir arada buldum. O zaman aramızdaki o şaşmaz ve anlaşılmaz ilişki kuruldu: Düşmanlık. Bu nasıl oldu bilmiyorum. ama galiba bir camın öbür yanına geçmek isteyen bir sineğin aslında camın öbür yanında olduğunu bilmemesi gibi bir şey. Onun o sonsuz çabası yok mu? Hala anlayamadım."


- İshak



171. ""Peki edebiyatın omurgası nerede?""


- Yeter ki Kararmasın...



172. "Bana huzur veren şey, seni sadece rahatsız edecektir. Sen bana deli diye bak. Her şey çözülür."


- İshak



173. "Ve sonsuza dek sürüyordu gözleri..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



174. "Düşünüyorum bir tek insan var mı şimdi
Yıkılmış yüzüyle
Tanışmaktan
Korkmayan?"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



175. "Diyor ki içimden bir ses, "Beni yüreğinin üstüne bir mühür gibi koy. Çünkü ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var. Geçmişin selvi ağaçlarından, sönen yıldızın ışığından, köşeyi dönerek kaybolan gençlikten kurtulmaya ihtiyacım var. Bir insan elinin sıcaklığına...""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



176. ""Hiçbir kutsal amaç, hiçbir ideoloji, hiçbir hak, hiçbir öfke, hiçbir yetki doğrulamaz öldürmeyi.""


- Gündemdeki Konu



177. "içimde bir sıkıntı ne istediğimi bilmiyorum"


- Unutulmuş Kent



178. "Perdede şimdi kocaman bir hayal
Sadece senin yüzün"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



179. "« ... geçmişi bilecek kadar yaşadım ve önümde geleceğe inanacak kadar zaman var. Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var: Bir insan eli­nin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek. Her şeyi değiştirebilir bu.»"


- Yeter ki Kararmasın...



180. "Oysa biz basit insanlarız. Ve ölümlü. Yaşamayı ve baharı bu yüzden severiz. Doğan her şeye inanırız. Çocuklara, güneşe, bize düşler sunan ay ışığına."


- Bahar İsyancıdır



181. "" Söyle, nerede ışığın semti ? "
Elini uzattı ve ilk kez konuştu:

" Elimi tut yeter ...""


- Bahar İsyancıdır



182. "Ölümü gömdük. Sanki hiç olmayacakmış gibi."


- İshak



183. "Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde ışıyan kavak ağacını
Ve bütün bunları birden düşündüren seni düşünüyorum şimdi"


- Unutulmuş Kent



184. "Belki de varolma alışkanlığı
Ve yatıştırıcılar
Çoktan tüketmiştir insanın
Saf ve yalın isteklerini"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



185. "Düşünüyorum nasıl budandık bahara ulaşmak için."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



186. "İsyan, şiir, mizah ve kadınlar, konuşmalarımızın değişmez gündemi."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



187. "Sen bana deli diye bak. Her şey çözülür."


- İshak



188. "« ... geçmişi bilecek kadar yaşadım ve önümde geleceğe inanacak kadar zaman var. Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var: Bir insan eli­nin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek. Her şeyi değiştirebilir bu.»"


- Yeter ki Kararmasın...



189. "Sabaha karşı ve hiç uyunmamış tanyerinde ışıyan kavak ağacını
Ve bütün bunları birden düşündüren seni düşünüyorum şimdi"


- Unutulmuş Kent



190. "Öyküler, şiirler ve şarkılar sınır tanımazlar."


- Yeter ki Kararmasın...



191. "Bu ülkede de, bu köyde de kim Habil’dir ve kim Kabil, yıllar geçti bir türlü öğrenemedim."


- Karameke



192. "ve bak nasıl
şiirlerimin beşiğine
sen doğuyorsun, güneş doğuyor..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



193. "Bir şiir ülkesi olan yüzünü sevgilim
Sözcüklerin ordusuyla kuşatıp fethettim"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



194. "Öyküler, şiirler ve şarkılar sınır tanımazlar."


- Yeter ki Kararmasın...



195. "Bu ülkede de, bu köyde de kim Habil’dir ve kim Kabil, yıllar geçti bir türlü öğrenemedim."


- Karameke



196. "ve bak nasıl
şiirlerimin beşiğine
sen doğuyorsun, güneş doğuyor..."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



197. "Bir şiir ülkesi olan yüzünü sevgilim
Sözcüklerin ordusuyla kuşatıp fethettim"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



198. "Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün."


- Yeter ki Kararmasın...



199. "İnsanın cehennemi başkaları değil kendisidir."


- Kül



200. "İşte eylülden beri, yalnızca kendine ait olan, sınırları, yolları, işaretleri yok edilmiş bir ormanın soğuk, ıslak ve karanlık ülkesinde dolaşıyordu. Tembel ve uykulu. Yalnızca kendine ait olan bir yaşam sürdürüyordu. Benliğinin gizli haritasını kavramaya çalışarak."


- Bahar İsyancıdır



201. "Bir an gelir, kopar film. Umulmadık bir anda tutulur güneş. Gece vakitsiz iner."


- Bahar İsyancıdır



202. "Deniz, unutuşa başkaldıran her ateşe iyi gelir, biliyorum"


- Bahar İsyancıdır



203. "Dışarıda gün pencereye değin alçaldı. Duvara kavuniçi bir pencere çizdi. Kavuniçi pencere ağır ağır döndü, duvarda yürüdü, köşeye geldi. Köşede gözün çevresinde önce düşük bir omzu, ince bir kolu, kolun altında koyunların çene kemiklerinden yapılmış küçük bir deveyi, sonra bütün o kurbağa gözlü küçük kızı aydınlattı."


- İshak



204. ""Ben kendi insanımı Yaban'da, Çamlıca'daki Eniştemiz'de, Mai ve Siyah'ta, Yeşil Gece'de, Kuyucaklı Yusuf'ta, Ortadirek'te, Murtaza'da, Medar-ı Maişet Motoru'nda, Memleketimden İnsan Manzaraları'nda buluyorum ve hiç de yadırgamıyorum. Üstelik bana son derece sıcak ve yakın gelen o olağanüstü edebiyat dünyasında, Mimar Sinan'ı da buluyorum, Itri'yi de, Yunus Emre'yi de, Karacaoğlan'ı da.""


- Gündemdeki Konu



205. "Zaman zaman aramızdan birileri çıkardı. Ozan, soytarı, bilge ya da çılgın. Yüreklerindeki ölü ozanın sesini bastıramaz ve “bahar isyancıdır’’ diye bağırırlardı."


- Bahar İsyancıdır



206. "Yeni alınmış, bomboş, ak defterin ya da çıkmaya hazırlandığım bir yolculuğun o sevimli, kaygan dili geçti içimden."


- İshak



207. "İnsanın cehennemi başkaları değil kendisidir."


- Kül



208. "Acilardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey
hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



209. ""İki çağdışı ve şaşkın balık gibi
Bir doyumsuz hasrete tutsak ediyor""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



210. "Yeryüzünü anlamakta güçlük çekiyordum. Oysa her şey, mevsimler ve ağaçlar gibi gösterişsiz, sakin sürüp gidiyordu."


- Bahar İsyancıdır



211. "«Belki de,» diyorum, «ölüm bunca yakınımızda olduğu için her an yaşamın tümünü düşünebiliyoruz."


- Bahar İsyancıdır



212. "hafif bir sesle söyledi ama birden, çevredeki çınarlardan bir sü­rü kuş havalandı."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



213. "Hızlanan bir trene yetişmek isteyen, ama yetişeceğine kimsenin inanmadığı biri gibiydim."


- İshak



214. "Kafam binlerce lirayı yanlış saydığını farkeden bir veznedarın kafası gibiydi."


- İshak



215. "« İçimde o bilinen üçlemenin, -gitsem... gitmem gerek... gidiyorum- yani kararların en yumuşak ve kesin olanının yankısını duydum. Artık başka ne yapabilirdim?»"


- İshak



216. "İyi öykücü, akıp giden zamanın ritmine onu durdurmadan kalemini uydurandır. Bir süre birlikte döner o çarkla. Ve bir ölü noktayı geçince bırakır. Öyle gördük ustalarımızdan..."


- İshak



217. "Acilardan? Aşk. Yoksulluklardan
bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey
hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



218. ""İki çağdışı ve şaşkın balık gibi
Bir doyumsuz hasrete tutsak ediyor""


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



219. "Yeryüzünü anlamakta güçlük çekiyordum. Oysa her şey, mevsimler ve ağaçlar gibi gösterişsiz, sakin sürüp gidiyordu."


- Bahar İsyancıdır



220. "hafif bir sesle söyledi ama birden, çevredeki çınarlardan bir sü­rü kuş havalandı."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



221. "Gerçekten yeni olan ve yazarın kişiliğine sıkı sıkıya bağlı olan her anlatım "edebiyat"ın dışındadır. Sonraları edebiyatın ta kendisi sayılsa bile."


- Kül



222. "İki zamanlı ölü dillerden biriyle konuşuyordu.—Ölü dillerin gelecek zamanı yoktur.—"


- Bahar İsyancıdır



223. "Hızlanan bir trene yetişmek isteyen, ama yetişeceğine kimsenin inanmadığı biri gibiydim."


- İshak



224. "Yoksulluklardan bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



225. "...
artık yüzünü bile unutmanın saati..."


- Unutulmuş Kent



226. "Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz
ölü balıklar geçiyor kırışık bir deniz sofrasından
ve ellerinde fenerlerle benim arkadaşlarım
durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



227. "Ulaştım sana ne olur unutma beni.."


- Unutulmuş Kent



228. "İki zamanlı ölü dillerden biriyle konuşuyordu.—Ölü dillerin gelecek zamanı yoktur.—"


- Bahar İsyancıdır



229. "Yoksulluklardan bir devrim bile yapılabilir. Ama hiçbir şey hiçbir şey yapılamaz ayrılıklardan."


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



230. "Bir türlü bastıramıyorum yüreğimdeki ozanın sesini:"


- Bahar İsyancıdır



231. "Bomboş bir sinemanın koltuklarında
Kapkara bir perdeyle ayrılmış gözlerimiz.."


- Unutulmuş Kent



232. "Zaman, yanlışlıklar gibi gecikmeleri de bağışlatır."


- Yeter ki Kararmasın...



233. "« Yarın her zaman güzeldir.»"


- Bahar İsyancıdır



234. ""Günümüzde edebiyat, yaşadığımız günlerin, haydi daha genel söyleyelim, yaşamın özüne dokunuyor mu?""


- Yeter ki Kararmasın...



235. "İçimde o bilinen üçlemenin, — gitsem... gitmem gerek... gidiyorum. — yani kararların en yumuşak ve kesin olanının yankısını duydum..."


- İshak



236. "Dolaşıyorum saatlerce ıssız kıyılarda. Deniz, unutuşa başkaldıran her ateşe iyi gelir, biliyorum."


- Bahar İsyancıdır



237. "Gerçeği, bütün sertlik ve hürriyetiyle gerçeği görüp onu nerenize yerleştireceginizi şaşırdığınız, sizin kadar kavrayabilecek birine anlatmak, içirmek için çırpındığınız anlarınız oldu mu?
Olmasını isterdim."


- Karameke



238. ""Şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin
Unutmamak için, çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz
Ölü balıklar geçiyor kırışık bir deniz sofrasından
Ve ellerinde fenerlerle benim arkadaşlarım
Durmadan düşünüyorum, ne çok öldük biz yaşamak için.""


- Unutulmuş Kent



239. "Diyor ki içimden bir ses:
“Beni yüreğinin üstüne bir
mühür gibi koy. Çünkü ölümden daha güçlü bir
sevgiye ihtiyacım var.""


- Unutulmuş Kent



240. ""Hiçbir şiddette kazanan yoktur.""


- Gündemdeki Konu



241. "Zaman, yanlışlıklar gibi gecikmeleri de bağışlatır."


- Yeter ki Kararmasın...



242. "« Yarın her zaman güzeldir.»"


- Bahar İsyancıdır



243. "Dolaşıyorum saatlerce ıssız kıyılarda. Deniz, unutuşa başkaldıran her ateşe iyi gelir, biliyorum."


- Bahar İsyancıdır



244. "Gerçeği, bütün sertlik ve hürriyetiyle gerçeği görüp onu nerenize yerleştireceginizi şaşırdığınız, sizin kadar kavrayabilecek birine anlatmak, içirmek için çırpındığınız anlarınız oldu mu?
Olmasını isterdim."


- Karameke



245. "Ve niçin bu kadar çok unutmak istediğimiz şey var?"


- Yeter ki Kararmasın...



246. "bir şiir çıkardım güzelliğinin kapalı yapraklarından
bozkır ortasında ırmak kuyu dibinde gökyüzü bir özgürlük esintisi zindanların avlularından"


- Unutulmuş Kent ve Çeviri Şiirler



247. ""Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var: Bir insan elinin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek.""


- Yeter ki Kararmasın...



248. "Aramızda görünmez bir bağ bulunsun, nerede olursa olsun, temelimde, yani ayaklarımı bastığım güçlü toprağın her adımında gürültüsüzce bu karanlık güvenini yaşayayım isterim. Nereden bileceksin sen! Burada benden dinlediğin her şeyi unut. Biliyorum, bana huzur veren şey, seni sadece rahatsız edecektir. Sen bana deli diye bak. Her şey çözülür..."


- İshak



249. "Sabahın bilinmeyen bir saatinde birden açarlar . Karanlık toprağın beyaz kabuğunu çıtırtılarla kırar , bir silkinişle kaldırırlar başlarını. Karlı kıyılarda, uçsuz bucaksız yaylalarda , dağ göllerinin kıyılarında."


- Bahar İsyancıdır



250. "Çevirmenlik, bilinen bir iştir. Güçlükleri olduğu doğru­dur. Ama, eninde sonunda, yaptığınız iş, bir dilde yazı­lan ya da söyleneni bir başka dile aktarmaktır. Benimki ise bambaşka bir olaydı. Aynı dili konuşan insanların söylediklerini gene aynı dile çevirmek.

Bana öyle geliyordu ki, evde büyüklerle küçüklerin, okulda öğretmenle öğren­cilerin, sokakta köylülerle kentlilerin, ülkede yönetenler­le yönetilenlerin birbirlerini anlamaları için birinin çıkıp bir tür "çeviri" yapması gerekiyordu."


- Bahar İsyancıdır

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: