Ömer Faruk Dönmez En Beğenilen Sözleri
1. "Samimi insan kolay bulunmuyor."
- Bir Yobazın Günlüğü
2. "Benim ülkemde ‘modernlik’ ve ‘dindarlık’ öyle bir ayırıma ve tanımlamaya tâbi tutulmuştur ki, modernlik, İslam’dan mümkün olduğunca uzaklaşmak şeklinde yorumlanmış ve yüceltilmiş; dindarlık ise, yobazlıkla aynı şey sayılmış ve küçük görülmüştür."
- Bir Yobazın Günlüğü
3. "Bana söyle
yüz seksen derecedir diyorlar bir üçgenin iç açıları toplamı,
ama kaç derecedir acaba bir insanın iç acıları toplamı,
hiç hesaplayan var mı bunu..."
- Bir Kitap Bir Balta
4. "«Darıldım size ey insanlar. Kırıldım size. Hiçbiriniz beni anlamadınız. Oysa ne çok sevmek isterdim sizi.»"
- Bir Yobazın Günlüğü
5. "yorgunum halsizim bitkinim bıkkınım bezginim karamsarım yıldım bıktım usandım"
- Yolcu ve Burjuva
6. "mutsuzluk çoğalır beklenti yükseldikçe"
- Yolcu ve Burjuva
7. "Sizi sevmiyorum ey insanlar!"
- Bir Yobazın Günlüğü
8. "Bu dünyada her şey geç kalabilir bayım, her şey! Fakat ölüm, asla geç kalmaz!"
- Bir Kitap Bir Balta
9. "Kimseyi kırmak, incitmek istemem. Fakat bayım, bilmiyorum farkında mısınız, insanlar bir tuhaf oldu. İyi olduğunuzda hemen sizi sömürmeye kalkışıyorlar; iyiliğinizi, saflığınızı, dürüstlüğünüzü, açıklığınızı bir zaaf olarak algılamaya yatkın hale geldi insanlar. Arkadaş bunlar zaaf değil, erdem! Anlatamıyorum."
- Bir Yobazın Günlüğü
10. "Herkese açık mektup: Dünya bir cinnet geçirmektedir.Tek Kurtuluş yolu İslam'dır!"
- Hamza
11. "Zulme rıza zulümdür."
- Bir Yobazın Günlüğü
12. "Fakat o... öyle iyi kalpli bir insandır ki..."
- Bir Yobazın Günlüğü
13. "Yorgunluktan uykunuz geliyorsa, ne mutlu size, hâlâ çocuksunuz; fakat uykunuzu kaçırıyorsa
yorgunluğunuz, üzgünüm bayım, büyüdünüz ve hapı yuttunuz!"
- Bir Yobazın Günlüğü
14. "Yerli edebiyattan , en çok ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
ve benzerlerini; dünya edebiyatından da , en çok ,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
,
ve benzerlerini beğendiğini biliyoruz."
- Bir Yobazın Günlüğü
15. ""Mesela ben namaz kılmıyorum; ama kalbim temiz.""
- Hamza
16. "Haklısın diyorlar: yeni numaraları da bu: haklısın diyorlar insanın gözünün içine baka baka."
- Bir Yobazın Günlüğü
17. ""Ders kitaplarındaki resimlere bakıyorum da, kadınlar anneme benzemiyor; adamlar babama benzemiyor; çocuklar bana benzemiyor. Buradan da anlaşılıyor ki, beni bir kuşa benzetmeye çalışıyorlar. Olduğum gibi kalmaya kararlıyım. Eğitim sistemimizin temel amacı herkesi tektipleştirmek. Sıradan ve sürüden olmamızı istiyorlar. Koyun gibi bir halk istiyorlar. Birileri buna bir çözüm bulmalı. Öğretmenler odasını havaya uçurmayı düşündüm ama, bu lokal bir çözüm olur.""
- Bir Yobazın Günlüğü
18. "Zaten modern insan 'anlamak' üzere dizayn edilmemiştir ki bilirsiniz; modern insan 'kullanılmak' üzere biçimlendirilmiş aptal bir yaratıktır."
- Bir Yobazın Günlüğü
19. "Biz neden Latin alfabesini kabul ettik? Arkadaş, Arap alfabesini bıraktık, madem aslımıza dönecektik, madem özümüze dönecektik; neden Göktürk ya da Uygur alfabesini almadık da Latin alfabesini aldık? Daha dün yurttan kovduğumuz düşmanların alfabesi değil mi bu? Daha dün ırzımıza geçmeye çalışan adamların alfabesi değil mi? Allah Allah! Nasıl iş bu böyle?"
- Bir Yobazın Günlüğü
20. "Ne için yaşıyorsun? Hayatın anlamı nedir? Sabah işe gidiyorsun, akşam eve dönüyorsun. Ulan danalar da sabah çayıra gidiyor, akşam ahıra dönüyor. Sen hiç akşamları ahırında kitap okuyan bir dana gördün mü? Varoluşun gizemini çözmeye çalışan bir dana? Hayır. Göremezsin. Neden? Çünkü danalar hayatın anlamını bilmeden de yaşayabilirler. Dana bostana girer, bostancı da onu kovalar; hepsi bu! Hedef, o lahanayı yemektir; bunun için yaşar yani. Peki insan ne için yaşar? Lahana için mi?"
- Hamza
21. "–Dünya sahtekârlarla doludur azizim; herkes birbirini kırar incitir...Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulmak içindir..."
- Bir Kitap Bir Balta
22. "Bize güç ver Allahım. Bize sabır."
- Bir Yobazın Günlüğü
23. "Sevgili ahmak kardeşim; delilere kıyasla akıllısın, katillere kıyasla masumsun, zinacılara kıyasla günahsızsın evet, fakat bu ne biçim mantık böyle?"
- Bir Yobazın Günlüğü
24. "Gereği düşünülmesin artık; yapılsın!"
- Bir Yobazın Günlüğü
25. "Acı olan ne, biliyor musunuz?
Modernizmin putlarına, Müslümanların bile baş eğiyor olması..."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
26. "Umutsuzdum. Mutsuzdum."
- Bir Yobazın Günlüğü
27. "utanmak asalettendir
ancak asil olan utanır yüzsüz soysuz utanmaz"
- Yolcu ve Burjuva
28. "ne istedin ulan elin garibinden
öyle de çok seviyordu ki seni"
- Yolcu ve Burjuva
29. "Ah! Bu düşünmek dedikleri şey beni mahvediyor."
- Hamza
30. "'edep' kelimesinin müzelik olduğu bir ortamda 'edebiyat' da müzeliktir."
- Bir Yobazın Günlüğü
31. "Evet bugünlerde çok alıntı yapıyorum; farkındayım. Ama alıntı yapmazsak kadim edebiyatımıza hürmetsizlik etmiş oluruz, öyle değil mi?"
- Bir Yobazın Günlüğü
32. "Aydınlık bir ömrün olsun canım kardeşim."
- Bir Yobazın Günlüğü
33. "Bugün de akşam oldu. Pek çalışamadım. Biraz kitap okudum."
- Bir Yobazın Günlüğü
34. "dijital devrimin en nefret ettiği şey mahremiyettir"
- Yolcu ve Burjuva
35. "Hah hah ha! Sabır iyidir bayım, sabır! Neyse. Ne diyordum?"
- Bir Yobazın Günlüğü
36. "İnsanoğlu işte: unutmak gibi erdemleri var."
- Hamza
37. "Beni geçelim azizim. Uzun mevzuyum. Anlatmakla bitmem ki."
- Bir Yobazın Günlüğü
38. "- Tanrıya inanıyorsun da neden şeytanın istediği gibi yaşıyorsun?
+ Şeytanın istediği gibi yaşamış değilim! Sadece.. Evet, sadece ibadetlerde falan yani.. Biraz ihmalkâr davrandığım söylenebilir. Tanrı nın beni bağışlayacağını düşünüyorum.
- Hah!... Şeytanın en bilinen numarasıdır bu; insanları TANRININ merhametine güvendirerek kandırır aptal!.."
- Bir Kitap Bir Balta
39. "Zamanın birinde bir memlekette, ağzından küfür eksik olmayan bir adam yaşarmış. Nerde hoşuna gitmeyen bir durum görse basarmış küfrü. Memleketin en küfürbaz adamı olarak nam salmış tabi. Herif bu"
- Bir Yobazın Günlüğü
40. "Televizyon ekranlarından her gün en iğrenç erotik sahneler müslüman evlerinde arz-ı endam ediyorsa; internet sayesinde en hayvanca porno görüntülerin girmediği müslüman evi neredeyse hiç kalmadıysa; on dört on beş yaşında tazecik kızlar ve körpe delikanlılar bu hayvanca porno görüntülere maruz kalıyorsa; ticaretle uğraşıp da faize bulaşmamayı becerebilen kaç müslüman tüccar olduğu sorusu, vahim bir soru olarak cevaplamayı bekliyorsa; alkol ve uyuşturucu kullanımı, bırakın üniversiteyi, ilköğretim seviyesine indiyse; fuhuş/ zina, bırakın üniversiteyi, ilköğretime kadar indiyse ve üstelik 'çağdaşlık' adı altında, kız erkek ilişkileri olabildiğince ahlaksız boyutlara ulaştıysa; piyango veya iddia ismiyle kumar melaneti olabildiğince yaygınlaştıysa; bana söyler misiniz, cânım efendim, 'İslamcılar İktidarda' sözüne nasıl inanırım ben?"
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
41. "Allah bana olağanüstü bir sabır verdi."
- Bir Yobazın Günlüğü
42. "Çanakkale bu yüzden fevkalade önemlidir: Şehitliklerde Türk, Arap, Kürt, Laz, Çerkes cümle müslüman yan yana yatmaktadır."
- Bir Yobazın Günlüğü
43. "- Dünya sahtekârlarla doludur azizim; herkes birbirini kırar incitir.. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulmak içindir..."
- Bir Kitap Bir Balta
44. "Bazı korku tüccarları da bundan faydalanmaya çalışıyorlar: Modernleşmezseniz böyle olursunuz diyorlar çamurlu kaldırım, dolmuşta arabesk, kaçak elektrik, kirli sakallı işsiz adamlar ve yalınayak çocuklar... Öcüüü! Sosyoekonomik sebepleri olan bu durumu İslam'la özdeşleştirmeye çalışıyorlar. İslam'la ne alâkası var kardeşim? Müslüman, bir kere okumuş adamdır, temiz adamdır! (İslam'ın ilk iki emri: 'oku' ve 'temizlen'.) Tek suçumuz şu: senin 'modernleşmek' dediğin şeye ben 'batılılaşmak' diyorum ve ayak diriyorum. Bu yüzden, ben yobaz oluyorum, sen uygar oluyorsun. Beni bu medeniyetsiz adamlarla bir tutma, rica ederim. Böyle yaparsan, bu yoz gecekondu kültünün de modernizmin marifeti olduğunu söylerim, apışır kalırsın. Bu sınıfsal farklılığı da sen ürettin, bilmiyor muyuz sanıyorsun. Kendini modern olarak tanımlayabilmen için, birilerinin azgelişmiş kalması şarttı zaten. Kendini 'öteki'ne göre tanımlamak zorunda olduğun için; çağdaşlaşmanın getirilerinden yararlanamamış bir güruha zaten ihtiyacın vardı. Yani cumhuriyetin ilk yıllarında CHP'ye yanaşıp da memur olamamış, köşeyi dönmesini sağlayacak bir iş bulamamış, yani burjuvalaşmamış, fakir kalmış, eğitimsiz, öcü diye gösterebileceğin taşralı bir gecekondu sınıfı ürettin. Kim bunlar? Bir iki kuşak önce geleneksel enstrümanları bırakmış; fakat modern kostümleri de üzerlerine tam uyduramamış ara dönem ucubeleri. Kentlileşememiş garipler. Kızdırma beni, çıkartırım ipliğini pazara."
- Bir Yobazın Günlüğü
45. "Fakat insan, efendim, çok acayip bir mahlûktur...!"
- Bir Kitap Bir Balta
46. "Bir kitap içimizdeki donmuş denizleri kırıp parçalayacak bir balta olmalıdır."
- Hamza
47. "Babamı ikna edebilirsem yazar olmayı düşünüyorum."
- Bir Yobazın Günlüğü
48. "Televizyon: Her türlü gayr-i meşru ilişkiyi normalleştirmenin ve benimsetmenin en etkili silahı televizyondur."
- Dervişan
49. "Sevin oğlum. Çocuklar sevinsin.
Oğullar sevinsin. Çocuklar üzülmesin."
- Bir Yobazın Günlüğü
50. "Karşımda, mahvedilmiş genç insanlar var.
Ey Türke benzemeyen Türk Gençliği! Ne oldu sana böyle? Birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmekti hani? 'Türk olmak' ne demek, sana önce bunu unutturdular! 'İstiklal' ne demek, sana önce bunu unutturdular! 'Muhafaza ve müdafaa etmek' ne demek, sana önce bunu unutturdular! Bağımsızlığın tehlikede! Varlığın tehlikede! Hadi muhafaza ve müdafaa etsene! Vah gariplerim vah! Vah zavallılar vah! Hiçbir şeyin farkında değil çoğu. Pazartesi sabahları İstiklal Marşı söyleyip bayrağı göndere çekmekle bağımsız olunmuyor efendim. Nasıl anlatsam size ülkemde oynanan emperyalist oyunları? Öyle sinsi oyunlar ki bunlar... Ulan İstiklal Savaşı zamanında olduğu gibi, düşman gelse yurdumu işgal etse neyse. Alırsın silahını koşarsın cepheye o zaman. Tabancan tüfeğin yoksa bıçakla, kazma kürekle gidersin. Ama öyle mi ya. Bu sinsi savaş. Bu kahpe savaş. Bu modern emperyalist işgal. Sana kim olduğunu unutturuyor. Ortalıkta Türküm diye geziyorsun; ama farkına varmadan başka bir yaratığa dönüşüyorsun. Saçlara başlara, kılığa kıyafete, konuşma tarzına, ilişkilere, yaşam biçimlerine bakıyorum da, karşımda "Ey!" diyebileceğim bir Türk Gençliği göremiyorum."
- Bir Yobazın Günlüğü
51. "arkadaş zannederek dost zannederek nice vefasızı nice hayırsızı yanımızda gezdirmişiz hatta sırtımızda taşımışız ne safmışız nasıl da inanmışız"
- Yolcu ve Burjuva
52. ""Sabahları bahçede sıraya giriyoruz.
Andımızı okuyoruz. Doğruyum. Çalışkanım. Bu antta bir sürü yalan söylüyoruz: Yalancılar var; onlar da doğruyum diyor. Tembeller var; onlar da çalışkanım diyorlar.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir diyoruz, yalan. Yurdumu milletimi özümden çok severim diyoruz, yalan. Burda yurtsever bir gençlik yok. Sonra 'iyi dersler diyorlar, bu da yalan; dersler hiç de iyi değil.""
- Bir Yobazın Günlüğü
53. ""Tüm ölümlüler gibi yarını kendinin sanmışsın!
Elinde olan sadece şimdiki zamandır oysa..
Aptal!..""
- Bir Kitap Bir Balta
54. "Ferdi baba'nın buyurduğu gibi:
“Ne de haklıymış meğer
aşk uğruna yananlar
sen de beni yakıp gittin
geçen yıl bu zamanlar...”"
- Bir Yobazın Günlüğü
55. ""İkimiz de koridor tarafıyız
ikimiz de yalnız
uyuyamayız...""
- Bir Yobazın Günlüğü
56. "Edeb başka şey azizim; kitaptan okumakla öğrenilmiyor."
- Dervişan
57. "Ben öfkeli bir adamım bayım. Benimle tartışmaya kalkmayın, sizi doğduğunuza pişman ederim. Allah bana keskin bir zekâ ve sivri bir dil vermiş. (Ya da sivri bir zekâ ve keskin bir dil - bunu ilerde netleştiririz.) Niye verdiğini bilmiyorum; ama vermiş işte. Hele başkalarının yanında asla tartışmayın benimle. Zaptedilmesi çok zor bir gururum vardır ki, keskin zekâmı ve sivri dilimi onun emrine verdim mi (ya da sivri zekâmı ve keskin dilimi - her neyse) artık işiniz bitmiş demektir."
- Bir Yobazın Günlüğü
58. "Türk'ü Türk yapan değerleri son iki yüz yıldır nasıl yitirdiğimizi anlatabilmek isterdim."
- Bir Yobazın Günlüğü
59. "Mecbur yine biniyoruz belediye otobüsüne. Geldi bak geldi, atla şuna. Tıkış tıkış bir otobüs.Adamlar. Kadınlar. Gençler. Çocuklar. İhtiyarlar. İNSANLAR. Yorgun. Öfkeli. Umutsuz. Neşeli. Şakacı. Aldırmaz. Kırgın. Yoksul. Zavallı. Kederli. Evlerine dönüyorlar. Akşam."
- Bir Yobazın Günlüğü
60. "" İnsan en azından kendini hasta edenlerden şifa ummayacak kadar feraset sahibi olmalı!..""
- Bir Kitap Bir Balta
61. "Her şeyi yanlış anlıyorlar. Aptal oldukları için mi?
Bilmiyorum. Kafaları az çok çalışıyor. Fakat kalpleri? Kalpleri? Bir kalpleri var mı ki dersin canımın içi?"
- Bir Yobazın Günlüğü
62. "Yaşamak istiyorum."
- Bir Yobazın Günlüğü
63. "Bir gün geliyor, insan, ölüyor. Evet: işte bu dehşetli bir hakikattir! O halde mesele dünyaya bir duruş göstermektir; dünyaya bir yaşam biçimi önermektir."
- Hamza
64. ""... Fakat önce hepinizi, yitirmiş olduğumuz tüm değerlerin hatırası için bir dakikalık KAYGI duruşuna davet ediyorum.""
- Bir Kitap Bir Balta
65. "Biri düşünmeden bir cümle söyleyiveriyor, ben günlerce perişan oluyorum.Sorsan farkında bile değildir."
- Hamza
66. "internetteyim o halde varım beğeniliyorum o halde varım takip ediliyorum o halde varım"
- Yolcu ve Burjuva
67. "Kitap’a bağlı kalan küçük bir azınlık hariç, insanlar hüsrandaydı."
- Bir Kitap Bir Balta
68. "Kalbimle duyduğumu dilimle diyebilseydim ne sizi ne kendimi bu kadar söz ile meşgul etmezdim."
- Bir Yobazın Günlüğü
69. "İnsanlar bu dünyada ne aradıklarını unutmuşlardı. Üstelik bu dünyada ne aradıklarını unuttuklarını da unutmuşlardı!.."
- Bir Kitap Bir Balta
70. "Bazı insanlar -Allahın bir işi- akıldan mahrum yaratılmışlardı."
- Bir Yobazın Günlüğü
71. "Kâhin sayılırız; çünkü söylediklerimiz yaklaşık elli sene sonra anlaşılacak."
- Bir Yobazın Günlüğü
72. "Ey halkım! Hatta kızgın olduğum için; ey ulan halkım! Çanakkale’de sen düşmanla savaşırken sana kim yardım etti? Urfa’dan, Diyarbakır’dan, Van’dan, Kürt kardeşin geldi sana yardım etti! Hatay’dan, Mardin’den, Şam’dan, Halep’ten, Arap kardeşin geldi sana yardım etti! Çerkesi geldi, Lazı geldi, cümle Müslüman geldi. Şimdi ne oldu da Türkler, Araplar, Kürtler birbirine sırt çevirip batılılarla dost olma sevdasına kapıldılar? Hani geçilmemişti Çanakkale?"
- Bir Yobazın Günlüğü
73. "Ulan hepiniz Kuran ve Sünnet diyorsanız, niye birleşmiyorsunuz? Allah, birliği emrediyor; ayrılık düşmanın işine geliyor; görmüyor musunuz?"
- Hamza
74. "Biz neden hayattan kaçıp kitapları sığınırız ?
Çünkü dünya sahtekârlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz iki satır samimiyet bulabilmek içindir."
- Bir Kitap Bir Balta
75. "Siz hiç Oğuz Atay okudunuz mu? Hayır mı? Çıkınız. Oğuz Atay okumamış bir insanla benim konuşacak bir şeyim yoktur. Çıkınız. Lütfen gidiniz..."
- Bir Yobazın Günlüğü
76. "Kapitalist dünyada duygusallık insana daima kaybettirir."
- Hep Aynı Hikaye
77. "İsteklerine gem vurmayı bilmeyenleri büyük mutsuzluklar bekler bayım."
- Hep Aynı Hikaye
78. "Bu dünyada her şey geç kalabilir bayım, her şey. Fakat ölüm, asla geç kalmaz...!"
- Bir Kitap Bir Balta
79. "Aman Allahım! Sen aklıma mukayyet ol! O nasıl güzellik öyle!"
- Bir Yobazın Günlüğü
80. "Yıllarca hep içime attım. Ama doldum artık. İçimde yer kalmadı. Söylesem..."
- Bir Yobazın Günlüğü
81. "“Bir memleketi içerden yıkmanın yolu, her kafadan bir ses çıkmasını sağlamaktır. Bu sayede, cahil cühelanın gürültüsü arasında, âlim ve ârif insanların sözü duyulmaz olur.”"
- Hamza
82. "Ne diyordu Rahmi Kaya: "Cümleten geçmiş olsun sayın yolcular.""
- Bir Yobazın Günlüğü
83. "Kurtulmak mümkün müdür bu şizofren çağın nosyonlarından ,halüsinasyonlarından ,depresyonlarından ..."
- Bir Kitap Bir Balta
84. "Sevgilim. Sevgilim. Sevgili olmalı. Anne olmalı. Kız kardeş olmalı. Eş olmalı. Göğsüne başımı yasladığımda huzur duymalıyım. Dizlerine yattığımda, şefkatle saçlarımı okşamalı. Evimiz cennet bahçe-lerinden bir bahçe olmalı. Benim bir padişah olduğumu bilme- li: gözdem olmalı, cariyem olmalı, sultanım ve kölem olmalı. Bana hizmet etmekten zevk almalı. Bunu bir ibadet olarak görmeli. Ondan razı olmam için elinden geleni yapmalı. Eğer bir insana secde etmeye izin verilseydi, bana secde etmesi gerektiğini bilmeli. İyi kalpli olmalı. Temiz olmalı. Güler yüzlü, tatlı dilli olmalı. Yahu ne anlattırıyorsunuz ki bana; sevgilim Mona Roza olmalı. Ah hah ha, zaten elimizde bu tarife uygun bir tane sevgili var: Mona Roza! Şurayı imzalayın lütfen. Eveeet. Hayırlı olsun. Bu yüzyılın talihlisi sizsiniz; unutmayın; Tanrının gözü üstünüzde! Evet. Tamam. İyi de, nasıl olacak? Cık cık çık çık! Siz beklemeyi bilen bir insansınız. Sabır! Sabır! Öyle ya, ben beklemenin ustasıyım"
- Bir Yobazın Günlüğü
85. "Kurtulmak mümkün müdür bu şizofren çağın nosyonlarından ,halüsinasyonlarından, depresyonlarından ...!"
- Bir Kitap Bir Balta
86. "bize öğretilen aşk, sadece kafelerde, parklarda, pastanelerde, sinemalarda geçtiği için, evde kalbini paylaşmayı, evde âşık olmayı bilmiyor insanlar."
- Bir Yobazın Günlüğü
87. "Yazarların yaşam öykülerini okumayı severim ben."
- Bir Yobazın Günlüğü
88. "İyilik, işleri zorlaştıran bir şey."
- Bir Yobazın Günlüğü
89. "Sevme. Değmez. Canını acıtırlar."
- Bir Yobazın Günlüğü
90. ""Bir şeyhin ya da hocaefendinin söylediği her şeyi tartışmasız doğru saymak onu ilahlaştırmaktır.""
- Hamza
91. "İnsan, gururu için yaşar saygıdeğer efendim öyle değil mi? Fakat takdir edersiniz ki... Oh hayır acı çekmek için yaratılmış gibiyiz! Fakat beni yanlış anlamanızı istemem."
- Hamza
92. "bak iffet diye utanmak diye bir şey kalmadı kıyamet yaklaşıyor"
- Yolcu ve Burjuva
93. "İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir.
"
- Bir Yobazın Günlüğü
94. ""Ben gizli bir hazîneydim, bilinmek istedim.""
- Bir Yobazın Günlüğü
95. "Abdest alıp akşamı kıldım. Vakti kısadır. Geciktirmek olmaz."
- Hamza
96. "Bir yobazla arkadaşlık etmenin bazı sakıncaları var. Muhabbetin ortasında ezan okunur, adam kalkar gider. Hah ha."
- Bir Yobazın Günlüğü
97. "İnsan en azından kendini hasta edenlerden şifa ummayacak kadar feraset sahibi olmalı...!"
- Bir Kitap Bir Balta
98. "Anladım ki ben çok fena bir aptalım: arabası, statüsü, makamı, prestiji, devletten her ay aldığı yüklü maaşı olan bir adama, kurulu düzeni şikâyet etmek kadar aptalca ne ola bilir?"
- Bir Yobazın Günlüğü
99. "Allah’tan, akl-ı selim dilemek lazım; kalb-i selim dilemek lazım."
- Dervişan
100. "Kimseyi görmek ve sorulara muhatap olmak istemiyorum artık."
- Bir Yobazın Günlüğü
101. ""Üçüncü sınıfa gidiyorum ve şu yaşıma kadar öğrendiklerimi üç cümleye sığdırabilirim; alfabemizde yirmi dokuz harf vardır, iki kere iki dört eder, yaşasın cumhuriyet.""
- Bir Yobazın Günlüğü
102. "" Ben ezberlenmiş cevapları olanlarla değil, samimi soruları olanlarla konuşmak istiyorum. ""
- Hamza
103. "Bilmez misin ki ben seni ellerin hayalinden bile kıskanırım!"
- Bir Yobazın Günlüğü
104. "Bir kitabın girişi karışık olmalıdır. Neden?
.
Birilerinin ayağı takılsın da düşsün diye! Hah!"
- Bir Yobazın Günlüğü
105. "Bazıları televizyon başında mayışıyor, bazıları internet başında uyuşuyor, bazıları cep telefonu sayesinde değişiyor. Kendi gibi kalan var mı? Kuranın ilk emri: OKU. Var mı okuyan? Ey ham insan: Oku ve yan!"
- Hamza
106. "- Bu dünyada her şey geç kalabilir bayım, her şey! Fakat ölüm... Asla geç kalmaz."
- Bir Kitap Bir Balta
107. "Herkes kostümünü giymiş, repliğini ezberlemiş, yüz zindanından en masum mimiği çıkartıp monte etmiş suratına; bu kir, bu çirkef, bu bataklık o nedenle böyle acıtıyor canımı."
- Bir Yobazın Günlüğü
108. "“Çocuktum,sonra büyüdüm ve canım acıdı.”"
- Bir Yobazın Günlüğü
109. "ben beklemenin ustasıyım."
- Bir Yobazın Günlüğü
110. "“Allahım bak şimdi gözlerimi kapatıyorum, açtığımda nolursun masada bir yaş pasta olsun, canım çok istiyor”"
- Bir Yobazın Günlüğü
111. "Ben seni severim ve severim seni seveni..."
- Bir Yobazın Günlüğü
112. "Geçmişi, geleceği, hayallerimi, umutlarımı anlatmaya çabalayıp, çabalarımın boşluğunu gördüğümde, kitaplarla dolu odama çekilerek kapımı kilitlerken ve kütüphanemden beni bu hayattan en kolay, en çabuk uzaklaştıracak, hikâyeleri hiç gitmediğim şehirlerin hiç bilmediğim sokaklarında geçen bir kitabı seçip sayfaların arasında kaybolmak isterken, aslında ben, hep seni bekliyordum."
- Bir Yobazın Günlüğü
113. "Yazık ki kadınların çoğu modern dünyanın sunduğu imkânları 'özgürlük' sanıyor."
- Bir Yobazın Günlüğü
114. ""Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim""
- Bir Yobazın Günlüğü
115. "“Çocuktum,sonra büyüdüm ve canım acıdı.”"
- Bir Yobazın Günlüğü
116. "Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca-koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir..."
- Bir Kitap Bir Balta
117. "Demek koşup terlemeyeceğim! Bana bu cümleyi söylediklerinde öyle bozulmuştum ki anlatamam. Bir çocuğa 'koşmayacaksın' demek 'yaşamayacaksın' demektir."
- Bir Yobazın Günlüğü
118. "Benzin kaç para deyince benzin soldu, hayırdır?"
- Bir Yobazın Günlüğü
119. "Fakat insan, efendim, çok acayip bir mahlûktur!"
- Bir Kitap Bir Balta
120. "Aklınızı bir heybeye koyup bana kalbinizle dokunabilseniz anlarsınız."
- Bir Yobazın Günlüğü
121. "Artık insanlara güven olmuyor: biz de sizdeniz diyorlar, aa, bi bakıyorsun, meğer bizden değillermiş!"
- Bir Yobazın Günlüğü
122. "Dünya sahtekârlarla doludur azizim; herkes birbirini kırar incitir...
Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulmak içindir."
- Bir Kitap Bir Balta
123. "Sabahtan beri bir halsizlik var üstümde."
- Bir Yobazın Günlüğü
124. "Benim gibi adamlar erken ölür."
- Bir Yobazın Günlüğü
125. "Ah, ahlaklı adam, hadi yargıla beni, hadi beni suçla ve bu sayede kendini masum hisset. :)"
- Bir Yobazın Günlüğü
126. "Modernizm bir işgal biçimidir. Meşgul ederek işgal eder insanı."
- Bir Yobazın Günlüğü
127. "Ulan kızın ne muhteşem gözleri var, diye geçirdim içimden."
- Bir Yobazın Günlüğü
128. "Bir yere kadar kendilerini çok iyi saklayabiliyorlar. Ama bir yerden sonra çıkıveriyorlar ortalığa: işte ben buyum, diyorlar: fırlatıveriyorlar kafalarındaki peruğu, yüzlerindeki maskeyi. Biz de şöyle söylüyoruz: sefil insan, işte sen busun!"
- Bir Yobazın Günlüğü
129. "bastığı yerde ot bitmeyen ve maşallah dediği üç günden fazla yaşamayan.."
- Yolcu ve Burjuva
130. "Kederlerimi ipe dizdim boyumu aştı."
- Bir Yobazın Günlüğü
131. "Edeb başka şey azizim; kitap okumakla öğrenilmiyor."
- Dervişan
132. "Bu milleti birbirine bağlayan ana unsur İslam'dır arkadaşlar. Tarihe bakan bunu görür. Tarihe bakmayan da burnunun ucunu bile göremez."
- Hamza
133. "'televizyon' denen uyuşturucudan günde belli bir doz almayınca, uyku tutmuyor artık kimseyi."
- Bir Yobazın Günlüğü
134. "Ulan arkadaş ben senden resmen ayrıldım hâlâ kurtulamadım mı yahu!"
- Bir Yobazın Günlüğü
135. "Ulan bugün sizi bile seviyorum ey insanlar! Ama hemen sevinmeyin öyle! Gevşeyip de yılışmayın hemen. Sadece bugünlük. Yarın ne olur bilemeyiz."
- Bir Yobazın Günlüğü
136. "Bir kalbi yoksa, insan nereye gidebilir?"
- Hep Aynı Hikaye
137. "Cihat ikidir: Biri nefs ile, biri küffar ile..."
- Dervişan
138. "İyi insanların yüzü böyle olur."
- Bir Yobazın Günlüğü
139. "Canım
. "Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir." diyor."
- Bir Yobazın Günlüğü
140. "“Küs falan değilim; konuşacak en ufak şey bulamıyorum sadece. Beni görmeye gelenlerin davranışını, adeta bana yapılmış bir kötülük olarak algılıyorum.”"
- Bir Yobazın Günlüğü
141. "Ne muhteşem bir insan Allahım."
- Bir Yobazın Günlüğü
142. "Kimi zaman hüzün neşeyi geçti, kimi zaman neşe hüzne çelme taktı."
- Bir Yobazın Günlüğü
143. "Herkesin her şeyi ısrarla yanlış anladığı bir ülkede yaşıyoruz."
- Hamza
144. "Fakat şu insanlara bir bak. Kendini akıllı sanan şu aptallara bir bak."
- Bir Kitap Bir Balta
145. "yolcu hakikate adanan
burjuva bu dünyaya abanan kişidir"
- Yolcu ve Burjuva
146. "Şehitlik en büyük mertebedir; şehit için üzülmem, gurur duyarım. Allah yolunda öldürülenleri ölü kabul etmeyiz biz.
Onlar diridirler. Biz inanırız ki, cennetten bu dünyaya geri dönmeyi sadece şehitler ister; tekrar tekrar Allah yolunda can verebilmek için."
- Bir Yobazın Günlüğü
147. "'Karşımızdaki budalalar' derken de, kendini 'modern' olarak tanımlayan ve duruşunu din-dışı olmakla belirginleştiren güruhtan söz ettiğim açık sanırım."
- Bir Yobazın Günlüğü
148. "Oysa gerçek, o kravatlı bilim dergilerinde anlatılanlardan çok başka!"
- Bir Kitap Bir Balta
149. "Diplomalarımız, yüksek lisanslarımız, doktoralarımız, uzmanlıklarımız, kartvizitlerimiz, sıfatlarımız; sanki bize en önemli hakikati "acziyetimizi" unutturmak için tasarlanmış."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
150. "Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir..."
- Bir Kitap Bir Balta
151. "“Unutmayınız efendim: İslam davasını ayakta tutan, şahıslar değildir, şahısları ayakta tutan İslam davasıdır.”"
- Bir Yobazın Günlüğü
152. "gerçek sevgi ve saygı muhatabınla arana kendini ve onu koruyabilecek bir mesafe koymakla mümkün hale gelir mesafenin sıfıra indiği yerde sömürü başlar
gerçek bir yakınlık ancak mesafeyi koruyarak tesis edilebilir mesafenin sıfıra indiği yerde yakınlık değil sürtünme ve sürtüşme olur"
- Yolcu ve Burjuva
153. "Görünürde bir zafer kazanmışız. Küffarı vatandan sürmüşüz. Onca vatan evladı şehit olmuş. Eyvallah; ama sonra olup bitenler kafamı çok karıştırıyor doğrusu. Ulan bu vatanın evladı, İngiliz karşısında, Fransız karşısında, yedi düvel karşısında kan verdi, can verdi. Sonra ne oldu da İngilizlere Fransızlara benzemeye karar verdik? Kılığımızı kıyafetimizi onlara benzettiler, harflerimizi, okullarımızı onlara benzettiler, yaşam tarzımızı onlara benzetmek için neler yapıldı neler!!! İşte ben Türk olduğunu söyleyen; üstelik bunu gururla dile getiren bir insanın, bu hayati soruya adamakıllı bir cevap bulması gerektiğini düşünüyorum. Ulan madem onlara benzeyecektik, herifleri yurttan niye kovduk; gelmişlerdi işte ne güzel, kaynaşır, sevişir, benzeşirdik!"
- Bir Yobazın Günlüğü
154. "Hayatım harap oldu. Bunalım. Depresyon. Melankoli. Yani ne ararsan bulunur, derde devadan gayrı.."
- Hamza
155. "İnsanlar... en çok... merhamete muhtaçlar..."
- Dervişan
156. "“Bir adam, yazdıkları yüzünden başı derde girmedikçe yazar sıfatıyla dolaşmasın ortalıkta...""
- Hamza
157. "Bu sınava, soruları hazırlayanlar girse, kazanabilirler miydi acaba?"
- Bir Yobazın Günlüğü
158. "Hah, insan tanrılardan kurtulamaz Gregor: tanrılar
insanın en büyük gerçeğidir."
- Bir Yobazın Günlüğü
159. "Kitap’a bağlı kalan küçük bir azınlık hariç, insanlar hüsrandaydı."
- Bir Kitap Bir Balta
160. "Bilmiyorum deyip susmak ve öğrenmek için dinlemek, her şeyi açıklamaya çalışmaktan çok daha erdemli bir davranıştır..."
- Hep Aynı Hikaye
161. "Doğrusunu söylemek gerekirse... ki her zaman, doğrusunu söylemek gerekir."
- Bir Yobazın Günlüğü
162. "Tuttum hiç tanımadığım bir insanla evlendim. Tanımadan bir insanla evlenilir mi? Deli çıkar, dengesiz çıkar, takıntılı çıkar, saplantılı çıkar, çıkar oğlu çıkar! Hele de bu çağda. Herkes tatminsiz büyüyor; çocukluğunda/ilkgençliğinde tatminsiz, ağzının suyu akarak büyüyor herkes: sonra da evlenince, eşinin üstünden gerçekleştirmek istiyor bütün çocukluk ve ilkgençlik projelerini..."
- Hep Aynı Hikaye
163. "Ölümden sonra dirilmeye ve sorgulanmaya inanmamak kadar büyük ahmaklık olamaz."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
164. "Korkak ve çürük olanlar içinse, aykırı bir zekâ, ilk fırsatta susturulması ve sindirilmesi gereken bir fazlalıktır."
- Bir Yobazın Günlüğü
165. "Şu dünyada olmaz denen ne işler oluyor!"
- Dervişan
166. "ölümü kabullenerek yaşamak doğru yaşamanın tek yoludur"
- Yolcu ve Burjuva
167. "-Dünya sahtekârlarla doludur azizim; herkes birbirini kırar incitir... Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulmak içindir..."
- Bir Kitap Bir Balta
168. "Eşşeği saldım çayıra
Otlayıp karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra
Yoranın da avradını..."
- Bir Yobazın Günlüğü
169. "İfade edilmeyen bir düşünce, hiç düşünülmemiş gibidir."
- Hep Aynı Hikaye
170. "Annesi babası ayrılmış bir çocuk, ne hisseder?"
- Bir Yobazın Günlüğü
171. "Canım annem (...) ayaklarının altından öpmek isterim; ama bilmem layık mıyım ben o cennete?"
- Bir Yobazın Günlüğü
172. "“Salındı bahçeye girdi
Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boynun eğdi
Gül kızardı hicabından.”"
- Bir Yobazın Günlüğü
173. "Bir mutluluk bazen nasıl da bir tek cümleyle yıkılabiliyor.."
- Hep Aynı Hikaye
174. "O...luğun övüldüğü bir memleket olduk sonunda Gregor."
- Bir Yobazın Günlüğü
175. "Sahtekârlar! Kafanızı yarmak isterdim."
- Bir Yobazın Günlüğü
176. "Anlamlı bir hayat sürdün mü ki anlamlı bir ölümün olsun?
.
.
.
Ancak bir şey için savaşanlar şerefli bir ölümü hak ederler."
- Hep Aynı Hikaye
177. "Mutluluk çocuk olmaktır..."
- Bir Yobazın Günlüğü
178. "Gizli Yahudi toplantılarından ele geçen dosyada "Türkleri İslam'dan Uzaklaştırmak İçin Yapılacak İşler" başlığıyla aktarılmış belgeler eşliğinde, merhum müellifin yaptığı tahlilin yer"
- Dervişan
179. "Perspektiften de hiç anlamıyor; öndeki ağacı arkadaki çocuktan ve gökteki kuştan küçük çiziyor. Asıl tuhaf olansa öğretmenin resimden Müge'ye hep beş vermesi. Benim soyut çalışmalarıma bakıp 'Şu kâğıdı karalamaktan vazgeç ve sen de herkes gibi bir ev çiz!' diyor. Picasso'yu hiç duymamış mı bunlar?""
- Bir Yobazın Günlüğü
180. "Allah'tan, hiçbir kuluna, evlat acısı vermemesini dilerim. Amin."
- Bir Yobazın Günlüğü
181. "Alçak herif, nihayet her söylediğine katlanan birini buldun: bari bunun kıymetini bil."
- Bir Yobazın Günlüğü
182. ""Sıradan bir gün daha yaşadık işte.
Adına yaşamak diyorlar.
Ne demekse: yaşamak: hayat: tuhaf şey bayım.""
- Bir Yobazın Günlüğü
183. "Ruhun huzuru samimiyettedir bayım."
- Bir Yobazın Günlüğü
184. "Size bakıp 'işte din bu!' diyorlar. Sizin davranış bozukluklarınızı İslam'a mal ediyorlar."
- Bir Yobazın Günlüğü
185. "Hayatıma arkadaş statüsünde giren adamların çoğu zamanla herif oldu; birkaç istisna hariç."
- Bir Yobazın Günlüğü
186. "Hocanın biri, bölümdeki yetmiş öğrenciye, cumhuriyet döneminden yetmiş ayrı yazar hakkında araştırma ödevi verdi. 'Bu ödevi doğru düzgün yapamayan bu dersi geçemez' diyerek gözümüzü de bir güzel korkuttu. Kütüphanelere gidip günlerce araştırma yaptık ve ödevleri hazırladık. Bir ay sonra hoca 'Cumhuriyet Dönemi Yazarları' adıyla bir kitap yayımladı; bizim getirdiğimiz ödevlerden bir kitap hazırlamış iyi mi. Daha aşağılık olansa şu: bu kitabı bölümdeki her öğrenci satın almak zorunda. Yoksa bu dersten geçemezmişiz!"
- Bir Yobazın Günlüğü
187. "" Bizim dindarlığımızın dini boyutu eksik. ""
- Hamza
188. "Hemen kısa bir tarih çalışması yapalım: Batılı aydınlar, kiliseye ve muharref Hıristiyanlığa karşı çıktılar. Kilise, din adına insanlara zulmediyordu ve batılı aydın buna karşı çıkmakta haklıydı. Sonra bizim mütercim ve mukallit aydınlar da, batılı arkadaşları gibi yaptılar; ama bir yanlışlık oldu: Avrupalı aydın Hıristiyanlığa itiraz ediyordu, bizimkilerse İslam'a itiraz etmeye başladılar. O günden beri de işler epey karıştı."
- Bir Yobazın Günlüğü
189. "Seneye 'üniversite mezunu' olacağım ha? Hem de edebiyat! Fakat burada bana edebiyat hakkında yeni şeyler öğretmek şöyle dursun, bildiklerimi de unutturdular!"
- Bir Yobazın Günlüğü
190. "Seneye 'üniversite mezunu' olacağım ha? Hem de edebiyat! Fakat burada bana edebiyat hakkında yeni şeyler öğretmek şöyle dursun, bildiklerimi de unutturdular!"
- Bir Yobazın Günlüğü
191. "Rivayete göre bir gün zindancıbaşı, Yusuf Aleyhisselam ile sohbet ederken "Ey Yusuf! ben seni hakikaten çok seviyorum!" deyince, sevgiden yana çok çekmiş olan Yusuf Aleyhisselam
"Bana olan sevginden Allah'a sığınırım!" demiş.
Hayretler içinde kalan zindancıbaşı "Neden?"diye sorunca, Yusuf Aleyhisselam şöyle buyurmuştur:
"Babam beni çok sevdi; kuyuya attılar. Züleyha beni çok sevdi; zindana attılar. Şimdi bir de sen seversen kim bilir başıma neler gelir?""
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
192. "Tüm edebi türleri protesto ediyorum bayım!"
- Bir Yobazın Günlüğü
193. ""Bir misafirliğe gitsem
Bana temiz bir yatak yapsalar
Her şeyi, adımı bile unutup
Uyusam.""
- Bir Yobazın Günlüğü
194. "«Etrafına bir bak, insanlar ne haltlar yiyorlar, sen onlara göre meleksin melek!» diyor nefsim."
- Bir Yobazın Günlüğü
195. "Camilerde müslüman genç kalmadı; ama kültür sanat merkezlerinde, konferans salonlarında bir İslamcılıktır gidiyor! Bu meseleyi sadece "Camiler, laik rejimin resmi ibadet yerine dönüşmüştür; imamlar devletin memurudur." diyerek açıklamak ne kadar ikna edici? Medreselerde talebe kalmadı; üniversiteler İslamcı öğrenci kaynıyor. Daha Kur'an okumayı bilmeyen; ama fevkalade devrimci arkadaşlarımız vardı bizim. Sorsan Che'nin hayatını hayranlıkla anlatır. Efendimizin adı anıldığında 'sallallahü aleyhi ve sellem' demesi gerektiğini bile bilmeyen birtakım İslamcılar; İslam'ın bilime, gelişmeye, ilerlemeye uygun olduğunu, akılcı olduğunu, eşitlikçi olduğunu, hoşgörülü olduğunu, demokrasiye uygun olduğunu anlatıyorlar..."
- Dervişan
196. "Yürekte aşk olmazsa felsefe beyinde hararet yapar."
- Hep Aynı Hikaye
197. "Uğrunda ölümü göze alacağımız hiçbir mukaddes değerimiz yoksa, hayvanlar gibi hatta Kur'anın ifadesiyle "bel hüm edal" (hayvanlardan da aşağı) olmuş olmaz mıyız?"
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
198. "2 saattir bilgisayarın başındayım. Bir sürü şey yazdım. Bağırdım çağırdım. Sövdüm saydım. Sınıflara yapılan baskınlarda çantasından porno cd çıkan kız öğrencileri anlattım. Yüz kontör karşılığı servis şoförüyle birlikte olan kızlardan bahsettim. Porno manyağı olmuş zavallı ergen erkeklerden. Aşkın bittiğinden. Eline erkek eli değmemiş bir kız bulmanın nerdeyse imkânsızlığından. Bir erkekle çıkmamış bir kız bulmanın imkânsızlığından. Bırakın üniversiteleri; liselerdeki kız erkek ilişkilerinin rezilliğinden. Sonra sildim hepsini. Yeterince etkili anlatamadım çünkü. Ah vah etmekle kaldım. Baktım bir anlamı olmayacak. Zaten belli bir yaşın üstündekiler meseleyi hiç anlayamayacak. Ben öfkemle kalakalacağım. Sildim hepsini."
- Bir Yobazın Günlüğü
199. "Onları milletin temel değerlerine küçümseyerek bakmalarından tanıyabilirsiniz."
- Bir Yobazın Günlüğü
200. "Yürekte aşk olmazsa felsefe beyinde hararet yapar."
- Hep Aynı Hikaye
201. "2 saattir bilgisayarın başındayım. Bir sürü şey yazdım. Bağırdım çağırdım. Sövdüm saydım. Sınıflara yapılan baskınlarda çantasından porno cd çıkan kız öğrencileri anlattım. Yüz kontör karşılığı servis şoförüyle birlikte olan kızlardan bahsettim. Porno manyağı olmuş zavallı ergen erkeklerden. Aşkın bittiğinden. Eline erkek eli değmemiş bir kız bulmanın nerdeyse imkânsızlığından. Bir erkekle çıkmamış bir kız bulmanın imkânsızlığından. Bırakın üniversiteleri; liselerdeki kız erkek ilişkilerinin rezilliğinden. Sonra sildim hepsini. Yeterince etkili anlatamadım çünkü. Ah vah etmekle kaldım. Baktım bir anlamı olmayacak. Zaten belli bir yaşın üstündekiler meseleyi hiç anlayamayacak. Ben öfkemle kalakalacağım. Sildim hepsini."
- Bir Yobazın Günlüğü
202. "Onları milletin temel değerlerine küçümseyerek bakmalarından tanıyabilirsiniz."
- Bir Yobazın Günlüğü
203. "Modernizm, insanların tıpkı hayvanlar gibi sadece önlerindeki et ve ot için yaşamaları demektir.
Modernizm, insanların daha geniş bir ev ve daha lüks bir araba için yaşamaları demektir."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
204. "Bu sistem (yani emperyalizm, yani kapitalizm, yani modernizm) insanı aptal yerine koyan bir sistemdir. İnsanın, konulduğu bu aptal yerden memnuniyet duyması ise, bu sistemin en büyük hüneridir."
- Bir Yobazın Günlüğü
205. "Söndür ulan ışıkları!"
- Bir Yobazın Günlüğü
206. "Size de yaranmak mümkün değil kardeşim."
- Bir Yobazın Günlüğü
207. "mutluluk çocuk olmaktır."
- Bir Yobazın Günlüğü
208. "Hatırlıyorum, 5 yaşlarında falan olmalıyım. Mahalledeki çocuklarla kovboyculuk oynayacağız. E haliyle, her kovboya bir silah lazım. Koştum eve, üç dört tane oyuncak silahım vardı, hepsini aldım geldim. Bir ona bir buna derken, bir de baktım bana silah kalmamış. Sen de şurdan bir tahta al dediler. İşaret parmakları tarladaki tahta parçalarını gösteriyordu. Ben de ordan bir tahta aldım. Ne yapsaydım yani? Ulan şerefsizler siz benim silahlarımı aldınız ben tahtadan uyduruk bir silahla mı oynayacağım? Denir mi. Denmez. Ben de ordan bir tahta parçası alıp onunla ateş açtım ve hepsini öldürdüm. Benden yana olanları da öldürdüm. Bunu niye yaptığımı anlamayıp salak salak güldüler: kendi adamlarını da vurdun. Hah ha. Farkındayız herhalde. Bir şekilde bu durumu protesto etmem lazımdı: ben de kendi adamlarımı vurdum saklandıkları yerde: yenildik tabi. Oh olsun. Ulan, insan bu kadar mı alçak, bu kadar mı yüzsüz olur ya! Biraz da benim saflığım ama: bu insanlar da az değil hani. Çocuk getirmiş işte üç dört silah. Yani en azından bir tanesinin onda kalması gerekmez mi? Fırsat vermeye gelmez bu insanlara. Bunu o zaman bilmiyordum tabi. Ne bileyim. Benim silahlarımın birini de bana verirler sanıyordum. Meğer öyle değilmiş."
- Bir Yobazın Günlüğü
209. "Ben davet etmiştim ama hesabı yine o ödedi."
- Bir Yobazın Günlüğü
210. "Tebessüm sadakadır lâkin surat asmak da hakkımızdır vesselam."
- Dervişan
211. "Aramızda olmayı hak etmeyenler var."
- Bir Yobazın Günlüğü
212. "Bir gün daha yaşanmıştır. Gerçekten yaşanmış mıdır, yoksa geçiştirilmiş midir?"
- Bir Yobazın Günlüğü
213. ""Çıldırıncaya dek herkesten soyutlayacağım kendimi. Herkesle bozuşacağım, kimseyle konuşmayacağım."
"
- Bir Yobazın Günlüğü
214. "Ahmağa söz söylemek, mazallah eninde sonunda sözün sahibini de düşürür."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
215. "Şimdi bir yağmur yağsa şehre."
- Bir Yobazın Günlüğü
216. "Bazı eleştirmen amcalar ve teyzeler, anlaşılan, üzüm yemekten değil, bağcıyı taciz etmekten hoşlanıyorlar."
- Bir Yobazın Günlüğü
217. "Neden herkes sadece kendi sesini duyabilmek için konuşuyor? Gelin birbirimizi dinlemeyi öğrenelim önce."
- Bir Yobazın Günlüğü
218. "Rol yapmadan ve kimi sıfatların arkasına saklanmadan saygın olabilecek kaç insan var? Okumak yok, yazmak yok, üretmek yok; bildikleri tek şey para kazanmak ve çiftleşmek. Çifter çifter yanın inşallah e mi. Gözü kör olasıcalar. Hah ha."
- Bir Yobazın Günlüğü
219. "Hisler. Duygular. Duygusallık. Gece. Karanlık. Anlam? Sözcükler. Ne işe yarar? Kalbim. Sayıklamalar. Mırıl mırıl. Kime anlatayım? Nasıl anlatayım? Kalbimin dilinden kim anlar? "Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım." Gece. Karanlık. Kalp. Işık. Aydınlık. Güp güp. Güp güp. Güp güp."
- Bir Yobazın Günlüğü
220. "Hisler. Duygular. Duygusallık. Gece. Karanlık. Anlam? Sözcükler. Ne işe yarar? Kalbim. Sayıklamalar. Mırıl mırıl. Kime anlatayım? Nasıl anlatayım? Kalbimin dilinden kim anlar? "Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım." Gece. Karanlık. Kalp. Işık. Aydınlık. Güp güp. Güp güp. Güp güp."
- Bir Yobazın Günlüğü
221. "Yeşilçam filmlerinden alıntı bir kare: Evlendiğim kız, henüz evliliğimizin birinci dakikasında, kaşları çatık, suratı asık, bana aynen şöyle söyledi: "Bedenime sahip olabilirsin fakat ruhuma asla!" Hah hah ha."
- Bir Yobazın Günlüğü
222. "Büyükler Yakup aleyhisselamın "Korkarım onu kurt kapar" diyerek çocuklarına aslında ipucu vermiş olduğunu söyler. Bu nedenle karşı tarafa ipucu niteliğinde sözler söylememek gerekir. Zira hadis-i şerife göre; "Bela ağızdan çıkan söze bağlıdır.""
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
223. "Ah ! Bu düşünmek dedikleri şey beni mahvediyor."
- Hamza
224. "Tedirgin etmeli bir müslümanın varlığı; münkiri, münafığı, kâfiri, fâsığı!"
- Dervişan
225. "Tarih'te okuyan arkadaşlar tarihten, Coğrafya'da okuyanlar coğrafyadan, Fizik'te okuyanlar fizikten, Hukuk'ta okuyanlar hukuktan soğumuşlar. Hepsi de hocaların kibrinden ve öğrencileri eziyor olmalarından şikâyetçi."
- Bir Yobazın Günlüğü
226. "Her kese söyleyecek bir çift lafım var ve hepsini bir kutlu güne saklıyorum."
- Bir Yobazın Günlüğü
227. "Oyuna girerken kalplerini portmantoya bırakanlar seni ne anlar?"
- Bir Yobazın Günlüğü
228. "Geçen gün, öğretmenler odasında yine Çanakkale zaferi hakkında konuşuyordu arkadaşlar. Öğretmen arkadaşlardan biri, “Farkında mısınız?” dedi, “Bu sene televizyonlar Çanakkale zaferine ayrı bir önem verdiler, her kanalda zaferle ilgili görüntüler, programlar var, sanırım artık yavaş yavaş bilinçleniyoruz.” Boğazımı temizler gibi bir iki öksürdüm, konuşacağımı anlayınca şöyle bir toparlanıp sustular. “Haklısınız. İbo bile Çanakkale zaferinden bahsetti dün akşamki programında; önce bir dansöz oynattı, ardından da bir şarkıcıya ‘Çanakkale içinde vurdular beni’ türküsünü söyletti. Sanırım gerçekten bilinçleniyoruz!”"
- Bir Yobazın Günlüğü
229. "Ulan ben de üniversite hocalarını bir halt sanırdım. Kendini beğenmiş, kibirli, küstah insandan âlim olur mu hiç? İlim, insana tevazu kazandırır önce. Bunlar cehaletlerini örtmek için gurur elbisesi giymişler."
- Bir Yobazın Günlüğü
230. "güzellik geç kalır çünkü hazırlanması uzun sürer"
- Yolcu ve Burjuva
231. "Diyelim ki hiç bilmediğiniz bir şehirde, bir caddenin ortasındasınız. Nereye ne kadar yakın olduğunuzu ya da nereden ne kadar uzak olduğunuzu neye göre ölçeceksiniz? O şehrin merkezini; temel hareket ve varış noktasını bilmeden, nereden ne kadar uzak olduğunuzu bilemezsiniz ki. Benim merkezim Allah'tır baylar!"
- Bir Yobazın Günlüğü
232. "Geçen gün, öğretmenler odasında yine Çanakkale zaferi hakkında konuşuyordu arkadaşlar. Öğretmen arkadaşlardan biri, “Farkında mısınız?” dedi, “Bu sene televizyonlar Çanakkale zaferine ayrı bir önem verdiler, her kanalda zaferle ilgili görüntüler, programlar var, sanırım artık yavaş yavaş bilinçleniyoruz.” Boğazımı temizler gibi bir iki öksürdüm, konuşacağımı anlayınca şöyle bir toparlanıp sustular. “Haklısınız. İbo bile Çanakkale zaferinden bahsetti dün akşamki programında; önce bir dansöz oynattı, ardından da bir şarkıcıya ‘Çanakkale içinde vurdular beni’ türküsünü söyletti. Sanırım gerçekten bilinçleniyoruz!”"
- Bir Yobazın Günlüğü
233. "Ulan ben de üniversite hocalarını bir halt sanırdım. Kendini beğenmiş, kibirli, küstah insandan âlim olur mu hiç? İlim, insana tevazu kazandırır önce. Bunlar cehaletlerini örtmek için gurur elbisesi giymişler."
- Bir Yobazın Günlüğü
234. "Câhille cühelânın gürültüsü arasında, âlim ve âriflerin sözü duyulmaz olur."
- Hamza
235. "Oyun oynamayı yasaklasam, ne dersin? Oynuyor çünkü insanlar: rol yapıyorlar: samimi değiller. İyi'yi oynuyorlar, düşünceli'yi oynuyorlar, hüzünlü'yü oynuyorlar, neşeli'yi oynuyorlar. Gülüşlerin, sıfatların arkasına saklanıyorlar. Ey insanoğlu! Hatta: Ey ulan insanoğlu! En saf halinle çık ortaya!"
- Bir Yobazın Günlüğü
236. "Yargılanmayacak olsaydık, dirilme anlamsız olurdu.
Tekrar dirilmeyecek olsaydık, ölüm anlamsız olurdu.
Ölmeyecek olsaydık, hayat anlamsız olurdu."
- Bir Yobazın Günlüğü
237. "Dünyanın tüm dengesi bozuluyor bana kalırsa: Allahım sen benim dengemi koru. Âmin."
- Bir Yobazın Günlüğü
238. "Gelip bizde kalmanı çok isterim. Sana cimbomlu yorgan ve yastık alırız."
- Bir Yobazın Günlüğü
239. "Müslüman bu dünyaya "bir ağacın altında gölgelenip gidecek bir yolcu gibi" bakar. Kazık kakmaya çalışmaz."
- Ölü Bir Yazarın Anlattıkları
240. "Şu anda ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu şey nedir?
.
2 sınıf bozuk olursa halk da bozuk olur, buyruluyor hadiste: ümera ve ulema: yani yöneticiler ve ilim adamları. Allahım sen bizlere yardım et."
- Bir Yobazın Günlüğü
241. "Bir kalbi yoksa, insan nereye gidebilir?"
- Hep Aynı Hikaye
242. "İnsanın, evine sığınabiliyor olması ne güzel."
- Bir Yobazın Günlüğü
243. "Bunca yorgunluğuma rağmen geceleri uyuyabilmek için kimi zaman uyku ilacı aldığımı düşününce, mutluluk çocuk olmaktır, demekten alamıyorum kendimi."
- Bir Yobazın Günlüğü
244. "Dil ve edebiyat, modernizm karşısında önemli sığınaklarımızdan biridir."
- Bir Yobazın Günlüğü
245. ":))
Bir kadını sabah uyanır uyanmaz görüp de korku içerisinde bağıra çağıra odadan kaçmıyorsanız, o kadın güzel demektir bayım."
- Hep Aynı Hikaye
246. "Allah bize yardım etsin. Halimiz harap."
- Dervişan
247. "Bina ve zina arttığında..."
- Bir Yobazın Günlüğü
248. "Gece yarısı olmak üzere. Çoktan uyumuş olmalıydım ama uykum kaçtı. Kalkıp ışığı yaktım. Biraz okumaya çalıştım; nafile. Yazmam lazım. Evdekileri de rahatsız etmeden, sessiz sessiz yazmam lazım, usul usul. Zira "Resm etmişem gözümde hayalini gûyiya / Nakş-ı nigâr-ı sâgar-ı mercâne yazmışam.""
- Bir Yobazın Günlüğü
249. "kendini edebiyatın tehlikeli kollarına atmışsın,"
- Bir Yobazın Günlüğü
250. "Gerçek hayattan soğumuş ve (...) kitapların dünyasına sığınmıştır."
- Bir Yobazın Günlüğü