Ölümsüz Aile Kitap Bilgileri
Yazar: Natalie Babbitt
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 4 dk.
Sayfa Sayısı: 108
Basım Tarihi: 26 Kasım 2018
İlk Yayın Tarihi: 1975
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789754583496
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ölümsüz Aile Kitap Tanıtımı
Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile...
Gün gelir pınarın başına bir genç kız gelir. Ölümsüz Aile, yani Tuck'lar, bu güzel kızın, pınarın suyundan içmesine engel olmak; akıp giden dünyanın, sürekli değişen bir doğanın parçası olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu kanıtlamak zorundadır.
Ölümsüz Aile geçtiğimiz yirmi yıl içinde milyonlarca çocuğa ulaştı; birçok dile çevrildi, hem Amerika'da hem de Avrupa'da okullarda okutuldu. Çocuk edebiyatının bu unutulmaz klasiği, nihayet Türk çocuklarının beğenisine sunuluyor.
Ölümsüz Aile Kitaptan Alıntılar
1. ""Bazen öyle insanlara denk gelirsiniz ki, sorunları nasıl aşacaklarını bilemediklerinden işleri hep zorlaştırırlar.""
2. "“Uzun mu kısa mı olduğuna bakmadan hayatı sevmeli insan…”"
3. "Eğer bir şeye doğduğunuzdan beri sahipseniz ilginizi çekmez , ancak başkasınınsa ilginç gelir size."
4. "-"Fakat ölmek de çarkın bir parçasıdır, doğmak da. Bir parçayı alıp geri kalanını görmezden gelemezsin.""
5. "Uzun mu kısa mı olduğuna bakmadan hayatı sevmeli insan,"
6. "Taș duvarlar değildir zindanı zindan yapan
Ya da demir parmaklıklar kafesi yaratan."
7. "-"Eğer ölüm yoksa hayatın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile.""
8. "Eğer ölüm yoksa yaşamın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. Biz yalnızca varız, buradayız, yol kenarındaki taşlar gibi."
9. ""Eğer insanlar bu dünyada bir yer kaplıyorlarsa faydalı bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorum.""
10. "Bazen öyle insanlara denk gelirsiniz ki, sorunları nasıl aşacaklarını bilemediklerinden işleri hep zorlaştırırlar."
11. "Eğer insanlar bu dünyada bir yer kaplıyorlarsa faydalı bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorum."
12. ""Merak etme, ona bir şey olmaz," dedi büyükannesi. "Zıplayabiliyorsa sağlığı yerinde demektir.""
13. "Taş duvarlar değildir zindanı zindan yapan
Ya da demir parmaklıklar kafesi yaratan"
14. "Eğer insanlar Treegap’daki pınarın varlığını bilselerdi, sinek gibi koşa koşa gelip başına üşüşürlerdi. Sudan biraz içebilmek için birbirlerini çiğnerlerdi. Bu yeterince kötü zaten; peki ya sonra - hayal edebiliyor musun? Çocuk olanlar hep çocuk, yaşlı olanlar hep yaşlı kalırdı. Bunun ne anlama geldiğini anlıyor musun? Sonsuza dek. Çark dönmeye devam edecek, sular okyanusa ulaşacak, ama insanlar hiç değişmeyecek, yol kenarındaki taşlar gibi. Bunu anladıklarındaysa, çoktan iş işten geçmiş olacak.”"
15. "“Ölmekten korkma Winnie
yaşanmamış hayattan kork.”"
Ölümsüz Aile Kitap İncelemeleri
Natalie Babbitt
(28 Temmuz 1932 - 31 Ekim 2016)
Natalie Babbitt 1932 yılında ABD'de dünyaya geldi. Yayıncılık dünyasına çizer olarak adım atan Babbitt, birçok çocuk kitabı resimledi. Bugüne kadar çocuklar için çok sayıda öykü, şiir ve roman kaleme alan yazarın çalışmaları halen ABD'deki yayın organlarında sürekli yayınlanmaktadır. Çocuk edebiyatının en prestijli ödüllerinden Coldecott Ödülü'ne değer görülen Natalie Babbitt, üç torun sahibidir.
Babbitt, 1982 yılında Hans Christian Andersen Ödülü'ne aday gösterilmiştir. Yazar 2012 yılında American Academy of Arts and Letters tarafından ilk kez verilen E.B. White Ödülü'nün de sahibi olmuştur.
ÖLÜMSÜZ AİLE
Bir çocuk kitabı olan Ölümsüz Aile, büyüklerinde okurken zevk alabilecekleri fantastik bir öyküdür.
Babbitt, bu öyküsünde ölümsüzlüğün bir lütuf mu yoksa bir lanet mi? olgusuna vurgu yapar. Örneğin sivrisineklerin hiç ölmediğini düşünelim. Kısa bir süre sonra tüm dünyayı kaplayıp yaşanmaz bir yer olmaz mı dünyamız? İnsanların ölmediği bir dünyada, doğumların da devam ettiğini düşünecek olursak bir müddet sonra adım atacak yer kalmaz. Ne büyük bir felaket. Yeni doğanlara yer açmak için vaktimiz geldiğinde ölmeliyiz.
Tuck ailesi ölümsüzlük pınarından içmişler ve ölümsüz olmuşlardır. Yıllarca saklamayı başardıkları bu sırlarını küçük Winnie tarafından tesadüfen öğrenir. Artık sırları güvende değildir.
Keyifli Okumalar...
Masal okumayı sevenler burada mı?
Öncelikle söze kitap hakkında okuyabileceğiniz eleştirilerden bahsederek başlatmak istiyorum. Bazı incelemelerde kitabın çok sade olduğu, betimlemeden yoksun olduğu, düşündürücü pek bir yanının olmadığı gibi eleştiriler okudum. Evet doğrudur, çünkü bu bir çocuk kitabı; o yüzden yetişkin kitaplarının içerdiği bazı nitelikleri taşımıyor. Çocukların okumasını sağlamak için akıcı ve olaya yönelik olması gerekiyor. Aslında 10 yaşındaki çocuğun okuması gereken bir kitabı 30 yaşında okursanız, elbette ki yetişkinler için yazılmış bir kitaptan aldığınız zevki almazsınız. O yüzden, okurken bunun çocuklar için yazılmış bir masal olduğunu göz ardı etmemek gerek diye düşünüyorum.
Şunu da belirtmeyim ki 30 yaşın üstünde olmama rağmen, çocuk kitaplarını ve özellikle masalları çok sevdiğim için, bu kitabı da çok sevdim.
Hikaye, 10 yaşındaki Winnie'nin, bir pınardan su içerek ölümsüz olan bir aileyle tanışmasıyla başlıyor. Neden insanların ölümsüz olmaması gerektiğini çocuklara uygun bir dille anlatan, aile ve dostluk kavramını inceleyen, maceralı bir kitap.
Elbette ki, okuduğu kitaplarda edebi bir haz arayan, betimlemeler isteyen ve aklını meşgul edecek okumalar yapmayı seven yetişkin kitapseverlere önermiyorum. (Tabii ki bu yetişkin kitapseverler, bu kitabı çocuklarına ya da çevrelerindeki çocuklara hediye edebilirler.) Ama eğer masalları seviyorsanız ve çocuk kitaplarına aşinaysanız mutlaka okumanız gerektiğini düşünüyorum.
Sevgiler. :)
Bu kitaba ani bir məqamda,heç planlamadığım zamanda başladım və yaxşı ki,oxudum.
Kitabın dili sadə və axıcı olması ilə yanaşı,sizi hər cümlədə maraqda qoya bilir. Uşaq kitabı olmasına baxmayaraq hər kəsin zövq alaraq oxuyacağına əminəm.
Mövzusuna gəlsək,spoiler verməmək adına qısa məlumat verəcəm.
Foster ailəsinin balaca üzvü olan Winnie daim özünə macəra axtaran və buna görə də evdən qaçamaq,həyatda başqa şeylər də görmək xəyalları quran bir qızdır. Bir gün ailəsinə məxsus ərazidə gəzərkən burda bir gənc oğlan görür-Jesse. Oğlanı çox bəyəndiyindən onu izləməyə davam edir. Bu zaman Jesse ordakı bulaqdan su içir və başını qaldıranda bammmm o da ne Winnie'ni görür. Kitabın eşq macərası ilə əlaqəsi yoxdur:)
Bu zaman Jesse'nin anası Mey Tuck də bura gəlib çıxır və Winnie'ni öyrəndiyi bir sirri heç kimə deməməsi üçün oğurlayıb evlərinə aparırlar.
Məncə,bu qədər məlumat bəs edər. Bundan sonrasında biz onların Tuck'ların evinə gedərkən yoldakı macəralarını,Tuck'ların evindəki yaşadıqlarını, Foster'lərin qızlarını axtardıqlarını vəəəə ən ən ən əsası Winnie'nin bildiyi bu sirrin insan həyatına necə təsir etdiyini öyrənirik.
SPOİLER OLA BİLƏR️
İnsan ölümsüz olsa nə olardı? Həyatımızın sonu olmasaydı yaşamağımızın mənası qalardımı?
Hər şey bir kənara bir düşünün insanlar çoxalmağa davam edir və ölüm yoxdur...
Əgər az həcmli və maraqlı kitab istəyirsinizsə,şans verin.
Issız bir ormanın ortasında, suyundan içene ölümsüzlük vaat eden bir pınar... Bu pınarın suyundan içerek ölümsüzlüğe kavuşan, ama nedense ölümsüz olmaktan pek hoşnut olmayan bir aile...
Ölümsüz aile bir çocuk kitabı; hem de öyle güzel bir çocuk kitabı ki yetişkinlere bile öğretecek pek çok şeyi var! Az çok anlaşılabileceği üzere, çocuklara doğum-yaşam-ölüm sürecinin aslında insan doğasına çok uygun ve doğal bir döngü olduğunu anlatan bu kitap, küçük yaştaki okuyucularımızın zevkle okuyabilmesi adına sade, akıcı ve olaya yönelik. Edebi bir nitelik taşımıyor ve betimlemeler oldukça zahmetsiz. Peki bir yetişkin böyle bir kitaptan zevk alabilir mi? Elbette! Aslında ben fazlasıyla sevdim bile diyebilirim! Kendimi bildim bileli, hangi yaşta olursam olayım, özellikle de günlük yaşamın içerisinde yeşeren masallara çok düşkün bir yapım olduğundan belki de... Kahramanımızın sıradan yaşamından fantastik bir karşılaşmayla koparılıp bambaşka bir gerçekliğe götürüldüğü kurgular benim için baş tacıdır. Masallardan yola çıkarak bir arketip halini alan bu giriş şekli şüphesiz hala Edebiyat’ın temel taşlarından biridir. Her zaman zevk verir, insanı baştan çıkaran bir güzelliği vardır.
Ölümsüz Aile’yi okumak da bu yüzden zevkli bir serüvendi. Olması gerektiği gibi başladı, ilerledi ve bitti. Anlatımı çok çok güzeldi. Eğer Çocuk Edebiyatı’na da ilgi duyuyorsanız zaten seve seve okuyacağınız bir eser olacağına eminim. İçindeki çocuğu daima canlı tutan herkese uygun, tatlı mı tatlı, fantastik ve büyüleyici bir kurgu!
Çocukken ölümsüzlük denilince ne kadar da güzel olabileceğini düşünürdük ama o dönemde yaşadığımız hayatları göz önünde bulundurarak sonsuza kadar öyle devam edeceğini düşünüp ölümsüzlüğün çok da kötü olmayacağına karar vermiş olmamız gayet normal geliyor. Ama yaş aldıkça her şey değişiyor bu kitapta da yazarın dikkat çekmek istediği noktayı gayet iyi anlayabiliyorum. Sonsuz bir yaşam çok da kolay olmasa gerek sürekli yer değiştirmek, bir yere ait olamamak. Ölümün de hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu gayet anlaşılır ve yumuşak bir dille korkutmadan anlatıyor olmasını çok sevdim.
Buna dair ufak bir alıntı da bırakıyorum
"Yaşamak zorlu bir iştir, ama bizim gibi olursan aynı zamanda faydasızdır da. Hiçbir anlamı yoktur. Eğer tekrar çarkın bir parçası olmanın yolunu bulsaydım, bir dakika bile beklemezdim. Eğer ölüm yoksa yaşamın ne anlamı var ki? O zaman yaşam olarak adlandıramazsın bile. Biz yalnızca varız, buradayız, yol kenarındaki taşlar gibi.”
Çocuklara ölümü anlatmak ebeveynler için zor oluyordur ama kitap bu konuda çok yardımcı olacaktır. Bu yönüyle benim için de çocuklara hediye olarak alınabilecek yeni bir hediye alternatifi oldu.
Sadede gelirsek çocuk kitaplarını oldum olası çok sevmişimdir. Bu kitap da beni yine yanıltmadı ve okurken çok keyif aldım.