Ölüme Fısıldayan Adam Kitap Bilgileri
Yazar: Büşra Yılmaz
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 1 dk.
Sayfa Sayısı: 424
Basım Tarihi: Ocak 2020
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2016
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786051731438
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ölüme Fısıldayan Adam Kitap Tanıtımı
"Yanmış kibrit çöplerini âdeti olduğu gibi mumların altına koyup üzerlerine erimiş mum döktü.
Sanki yanan kibrit çöpleri bizdik, mum dipleri de mezarımız... Kibrit çöpü mezarlığı, bizim gibi kırık ve kaybedenler için ne güzel bir benzetmeydi... Yana yana yaşa, yanarak öl ve öldükten sonra da yanmaya devam et. Yanmak tüm varoluşunu tanımlıyormuş gibi..."
Geçmişindeki acıların küllerinden doğmuş, zeki bir dolandırıcı...
Arı kovanına giren kelebek.
Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen, hayata küskün bir kız...
Sudan korkan balık.
Tanrı'nın birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi.
Peki ya, bir gün ömrü olan bir kelebek yarına aşık olursa ne olacak?
(Tanıtım Bülteninden)
Ölüme Fısıldayan Adam Kitaptan Alıntılar
1. ""Eğer bu ölümse, ölümden korkmamalı.
Onun güzel yüzünde, ölüm bile güzeldi."
Francesco Petrarca"
2. "Bazı geceler vardır; gözlerin kapalıdır, aklın bulanık... Uyumazsın, ama uyanık da değildir zihnin. Kendi hayatının kabusundan uyanmak için uyursun."
3. ""Saçlarımın uçları, geçmişimin uçurtmasına düğümlüydü. Ben de geçmişimi makastan geçirdim.""
4. "Sana neden bu kadar bağlandım ki, sonunda acı olduğunu bile bile..."
5. "Biz, berbat insanlarız.
Biz, şanssız çocuklarız.
Biz Tanrı'ya inanmayan değil, Tanrı'ya sahip olamayanlarız.
Unutma sakın, bir balık öldü diye okyanusa bir şey olmaz. Seni içindekilere emanet ediyorum."
6. "Gitti...
Öyle bir gitti ki benim de içim gitti."
7. "Bana içimden ağlamayı öğreten adam... Senin ağladığın bir dünyada yaşamak istemiyorum."
8. "Sizi kafamda bile öldürmedim. Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemedim."
9. "Ölünce göğe bir tek uçurtmalar ve balonlar yükseliyormuş. Ölüler yalanınızı çoktan fark etti."
10. "Gidiyorsun, geliyorsun... Bir canımı yakıp bir seviyorsun... Bir yaşatmak istiyorsun beni , bir öldürüyorsun...!"
11. "/Sizi kafamda bile öldüremedim bayım.
Çünkü ölüler kokardı ve zihnimde ölünüzün kokusunu dahi istemedim/"
12. "“ Birileri öldü toprağın altına gömdüler, ben doğdum toprağın üstüne gömdüler.”"
13. "Ben balıktım. O ise yüzlerce balığa sahip okyanus...
Okyanusa âşık balık, bir bardak suyuna muhtaç şimdi. Bir damlana bile razıyken hem de."
14. "Anne rahmine düşen, küçücük bir ruhun kaçışıdır doğmak."
15. "Yanındayken üşürdüm. Ama dudağının kenarıyla öyle bir gülümserdi ki, bir daha kimse gülmesin isterdim."
Ölüme Fısıldayan Adam Kitap İncelemeleri
Kitabın başında birden bire hayattan nefret eden depresif mazoşist eğilimler gösteren yamuk kafa kızımızla karşılaşıyorsunuz yani ne derdi ne gamı var bilmeksizin intihara kalkıştıgını okuyoruz derkeneeee kapı çalar ve beyaz atlı dağınık saç abimiz gelir kendisi tam bir "Saldım çayıra Mevlam kayıra" havasında neyse bu (taramaya üşenen) dağınık saçlı abimiz (kitapta dağınık saç diyor) saklanmak için içeriye girer çünkü peşinde kötü adamlar vardır.Kızımız çocuğu gördükten yaklaşık bir iki saat sonra aşık olur. Ama asla ve katiyen ilk görüşte aşk olduğunu kabul etmez bu bir kutsal sevgi diye yedirir kendine.
Vurdumduymaz karanlık çocuğumuzun Kırıcı sözleri hatta bizim yamuk kafayı satması, onun kötü bir rol oynayarak bir işine yardım etmesini istemesi; ölüme aşık olup ama poposu tutuşan kızımızın hoşuna gider (!)
Kitapta Sigara içmenin Cool ayrıcalıklı VİP üyesiymişsin gibi görülmesi, pasif içicilik ile Akciğer kanserine yol açan dumanın;bir siyah kelebeğe yorumlanması üzerine kızımızı iyiden iyiye aşık eder.
Git gide artan Bu saplantılı hali ölümü hatta Onun için kitapta normalleştirilmiş tecavüze uğramayı bile göze alır peki ne için ????? Bir tebessüm (!)
Daha fazla devam edemeyeceğim Kitap dediğin insanın hayatına minik dokunuşlar bırakmalı.
Bu kitap tamamiyle Taciz,Sigara,Ölüm,İntihar,Dini inançsızlıklar ile basıyor damarınıza.Almayın. Okumayın.
Puan; 0.5/5
Her ne kadar bu kitabı dört yıl önce büluğ çağımda bayılarak okusam da incelemesini şimdi yapmak istedim çünkü biliyorum ki benim gibi bir çok kız var zamanında bu kitabı bayılarak okuyan ve etkilenen. İşin en güzel yanı ise insan beyninin sürekli gelişmesi ve bir zamanlar doğru gelen şeylerin yanlış, yanlış gelen şeylerin ise şu an doğru gelmesi.
Kitap kabaca anlatacak olursam tam da intihar etmek üzere olan bir kızın illegal işlerle uğraşan bir çocukla tanışmasıyla başlıyor. Üstelik aşk olarak okuyucuya aktardıkları şey ise hastalıklı bir ilişki ve saplantı. Bunu 16 yaşındaki ben anlayamamıştım elbette fakat şu an gayet net anlayabiliyorum. Bu kitabı diğer wattpad kitaplarından bir tık daha ön plana çıkaran şey ise kitabın daha süslü bir dille yazılmış olması ve balık tilki gibi bir yığın metaforla okuyucuyu hırpalaması. Hırpalaması diyorum çünkü daha iki gün önce kitabı elime aldığımda duygusal bir roller coaster'a binmişçesine hırpalandım. Bu kadar fazla travmatik olayın aynı anda meydana gelmesi, sürekli ölüm üzerine konuşmak ve ana karakterin sürekli intihar etme girişimleri, tecavüz, şiddet, zorbalık... Keşke bunu okuyan 11-18 yaş grubu çocukların aileleri daha dikkatli olsa da bu kadar olumsuz ögenin aynı çatı altında toplandığı bir kitabı "Aa ne güzel çocuğumuz kitap okuyor." diye sevinip kontrolü bırakmak yerine çocuklarının nasıl içerikler okuduğunu da kontrol etseler.
Yazarın troll ordusunun neferleri tarafından "Ama bak bunu oku bu çok farklı" denilerek adeta burnuma sokulan bu ergenlik sümkürmesi bana of aman of dedirtti şekerim.
Soru 1: Neden kendine zarar vermeye eğilimli intihara meyilli ölmeyi kafaya takmış bir kızı merak edelim? Bu konu aşırı demode ve ufak tefek sorunları dünyanın en büyük derdi gibi algılayan şımarık kızların güçsüzlüğünü sergilemekten başka bir şey değil. Bu kadar güçsüz karakterler midemi bulandırıyor.
Soru 2: Neden psikopat bir erkek çekici olsun? Allah aşkına işinde gücünde düzgün beyefendi ve mümkünse ne olur normal ve sıkıcı bir karakter yazın. Lütfen! Normal insana yemin ediyorum hasret kaldık. Her ergen kitabındaki bu "bad boy" fetişi baydı! Baydı yeter!
Soru 3: İkisi de sorunlu bu iki tipin birbirlerine bir çırpıda aşık olup "yok ama aşk bu mu aşk acı mı acıtır mı incitir mi" tadında gelgitli yakınlaşmaları gerçek bir ergenlik pornosu değil de nedir?
Şekerim saplantılı aşk yok mu? Var. Ben de oldum. Cinsel kimliğimi düşünecek olursanız çok da sarsıcı oldu. Fakat aşk yemin ediyorum böyle bir şey değil ayol. Saplantı da böyle bir şey değil. Bu sizinkisi ergenlik heyecanlarından örülmüş bir nevrotik porno.
10 üzerinden 1 puandan fazlasını veren insanın zekası sorgulamaya açıktır. Sevgili yazar trolleri üzgünüm ama bu yazarın kaleme aldığı karakterlerden daha saplantılı ve acınası haldesiniz. Artık sert yorum yazmamaya yemin etmiştim fakat canavarı ininden siz çıkardınız!
Gerçekten incelemeyi hak ettiğini düşünerek yazmaya başlıyorum.
Kesinlikle çok güzel bir kitaptı. Ama kendi fikirlerimden önce kitabın konusunu bakalım.
Konu anlatma işinde berbatım ama olsun.
Spoiler içermemektedir. Rahatlıkla okuyabilirsiniz.
Yosun, bir gün intihar etmeye çalışırken kapı alacaklı gibi çalmaya başlar. Tehlikeli işlerde yüzen Özgür namî değer Dağınık Saç'ın peşine takılır Yosun. Özgür ne kadar onu bırakmaya çalışsa da bırakmaz Yosun.
Açıkça söylemek gerekirse çok aşk kitabı değildi. Daha çok dram vardı bana göre. Az kalsın ağladığım kitaptı. Neyse ki gözlerim bile dolmadan bu kitabı da atlattık.
Arada gerilim de oluyordu ama çok azdı. Gerilim sahneleri çok hoşuma gitmedi ama kitap gerçekten güzeldi.
Bu kitapta çok alıntı yoktu. Ama bir alıntı o kadar güzeldi ki duygulandım resmen.
"Sakın âşık olma. Âşık olacağına, sarhoş ol. İkisi de aynı oranda çarpıyor adamı. Hem ayıldığında içki hâlâ yanında oluyor. O ise gidiyor..."
Bu kitaba herkes kötü yorumlar söylemiş ama cidden çok iyi bir kitaptı. Onlara bakarak hemen kalıp yargılarınızı çıkarmayın.
Özgür çok iyiydi. Rahat bir insan. Aslında çok fazla söylemek istediğim şey var ama size sürpriz olsun diye hiçbir şey söylemeyeceğim.
Umarım incelememe bakıp da okursunuz. Okuyanlara ve okuyacaklara iyi okumalar diliyorum.
Balık ile okyanus
Yamuk saç ile dağınık saç
Kısacası özgür ile yosun...
Başta herkes gibi bende de önyargı vardi kitaba karşı, bir Wattpad kitabi klasik zengin Playboy ve masum fakir kiz hikayesidir sandim ama hiç öyle değilmiş .
Kitabın ana iki karakteri Yosun ve Özgür’dür. Yosun, küçük, kırılgan ve hayattaki zorluklardan bıkmıştır. Artık ölümü dilemekte olduğu ve bunun için planlarını uygulayacağı sırada kaderini değiştirecek olan zil çalar. İçeriye dağınık saçlı çocuk Özgür girer. İyi işlerle uğraşmayan ve kaçış için gelen çocuğa Yosun yardım eder. İki hayattan bıkmış insan bir evde birleşir...
Garip , komik , sakar Yosun 'un her şeye rağmen yaşama tutunmasının hikayesi...
Kusurlara dolu dünyada kusurlu bir sevgi...
Başlarda okurken sıkıldım açıkçası çünkü kitap hep kendini tekrar ediyordu sanki 'ölüm, tanrı, acı, balık okyanus ' hep bu kelimeler etrafında donuyordu konu ortalara dogru sevdim pınarın, özgürun sonrada yosunun acı hikayelerini okurken cok duygulandim ve etkilendim, sonunu daha önce bilmeme rağmen kitabin sonunda gözyaşlarına hakim olamadım:( . Kitapta cok güzel betimlemeler var . Klasik watpad kitabi degil kısacası fena değil güzel bir kitap okurken pisman olmadığım zaman kaybı demedigim bir kitap.
şunu söylemek istiyorum kitap 15 yaş altına fazla uygun değil. küçük yaştaki insanları, özellikle kolay etkilenenleri kötü şeylere sürükleyebilir. evet çok güzel bir anlatımı var fazla klişe de değil ama dediğim gibi ölüm ve tanrı konuları fazla işleniyor. kişiliği oturmamış insanların okuyarak kişilik kazanmaların tavsiye etmem.