Ölüm Pornosu Kitap Bilgileri
Yazar: Chuck Palahniuk
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
Basım Tarihi: Şubat 2021
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2008
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789755395913
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ölüm Pornosu Kitap Tanıtımı
Palahniuk’un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kabuslarına mı demeliydik?
Palahniuk bu defa romanının odağına başka bir “marazi” karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright’ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu, onun, efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncuların, yani “damızlık erkekler”in anlatımıyla şekilleniyor roman. Sıranın kendisine gelmesini bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600’ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların trajikomik hayat hikayeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya. Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken aynı zamanda yüreğinizi dağlayacak bu çılgın romanla, porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor Chuck Palahniuk. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde.
Ancak dikkat!
Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyorsanız bu romanı okumayın!
İnsan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın!
Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız bu romanı okumayın!
Kısacası, düşüncesinden bile ürktüğünüz insani hallerle yüzleşmek istemiyorsanız Palahniuk sizin yazarınız değil!
Bizden söylemesi!
Ölüm Pornosu Kitaptan Alıntılar
1. "“Aristo'nun felsefe yazarken bir elinde nasıl ağır bir demir top tuttuğundan bahsediyorum. Uyumaya başladığı an parmakları gevşiyor ve top yere düşüyormuş. Çıkan ses onu uyandırıyormuş ve o da çalışmaya devam ediyormuş.”"
2. "Hayatınızın geri kalanını boşa harcamak an meselesi."
3. "Ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar zeki olursan ol, o yaptığın kötü seçimle tanınırsın."
4. "“Deja vu’nun bir de tersi vardır. Buna jamais vu denir. Sürekli aynı insanlarla karşılaşıp aynı yerlere gidersiniz; ama her seferinde ilk kez olmuş gibi hissedersiniz. Herkes her zaman yabancıdır. Hiçbir şey tanıdık gelmez.”"
5. "Hayatınızın geri kalanını boşa harcamak an meselesi."
6. "“Bayan Wright, büyüme çağında gittiği dini okulda bütün kızların kulaklarını örtecek şekilde eşarp taktığını söyledi. Kitabı Mukaddes'e göre Kutsal Ruh, Meryem Ana'nın kulağına fısıldadığı anda Meryem Ana hamile kaldı. Ona göre, kulaklar vajinaydı. Tek bir yanlış fikir duyduğunda, masumiyetini yitiriyordu insan.”"
7. ""Anlamayacağını biliyordum zaten,""
8. ""Ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar zeki olursan ol, o yaptığın kötü seçimle tanınırsın.""
9. "“Deja vu’nun bir de tersi vardır. Buna jamais vu denir. Sürekli aynı insanlarla karşılaşıp aynı yerlere gidersiniz; ama her seferinde ilk kez olmuş gibi hissedersiniz. Herkes her zaman yabancıdır. Hiçbir şey tanıdık gelmez.”"
10. "Kirpikleri o kadar gür ki yelpaze olarak kullanılabilir."
11. ""Bilmiyor musun yoksa?"
"Arızalı, arızalıyı çeker."
Siyanür ve şeker. Zehir ve panzehir.
Belki de birbirimizi dengeleriz."
12. ""Burada kimsenin ruhunu kurtarmaya çalışma,""
13. "Siyanür zehirlenmesinin doğal panzehiri glikozdur yani şeker."
14. "Aklımdan çıkaramadığım roman cümlesi ''Sizin için en iyi olanın, en iyi farkına varamayan olursunuz ancak''."
15. "Dişilik tek gece işe yarar, kişilik ömür boyu..."
Ölüm Pornosu Kitap İncelemeleri
İlk defa Chuck Palahniuk okuyacaksanız başka kitaplarına yönelmenizi tavsiye edebilirim. Çünkü bu kitap sizleri rahatsız edebilir. Chuck Palahniuk zaten rahatsız bir yazar olduğu için okuyucusunu rahatsız etmeyi seviyor. Bu benim fikrim.
Kitabın adından dolayı maalesef ki insanlar size absürt bakacak, her ortamda rahatca açıp okuyamayacaksınız. Diğeri ise kitabin ismi ve konusu nedeniyle açılmış dava diyebilirim. İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsmail Onaran’ın hazırladığı iddianamede, kitapta cinsel organlara kadar detaylara yer verildiği ve bu anlatımların kitabın birkaç yerinde değil tamamına yakın bölümde bulunduğunu belirtilmiş.
Chuck Palahniuk dendiğinde böyle şeylerin beklenmesi de çok normal geliyor.
Kitabın başında karakterleri anlatırken biraz adapte olmakta zorlandım. Bilmiyorum belki de pek konsantre olmadığım bir ana denk gelmiştir ama sonradan karakterleri tanıyınca biraz daha içine çekti kitap. Özellikle Sheila karakterinin ağzından anlatılan bölümlerde dünya tarihinde seksin yerine, sinema tarihindeki aktörlerin ve aktristlerin başına gelen ilginç olaylara ve insan bedenine dair ilginç bilgiler vardı. Kitabın başını okuduğunuzda sonu herhalde böyle olacak diye düşünebilirsiniz ama benim tahmin edebildiğim değişik bir son oldu.
Yazarın "Dövüş Kulübü" eserinden sonra ikinci okuduğum kitabı. Yazarın sivri dili, sistem eleştirisi Dövüş kulübü gibi sert olmasa bile yine insanların genellikle dile getirmek kaçındığı bir sektör üzerinden her kesimin hitap edecek gerçekleri bize yine gösteriyor.
Daha önce belirttiğim gibi porno sektörü çok komiktir ki, kimse ağzına almaz fakat en karlı ve çok teknolojinin bu yüzden ilerlediği bir sektördür. Üniversite zamanında "Anime"'i tanıtmak için sunum hazırlarken, anime türünün alt türü olan hentai ( anime pornosu )'nin diğer tüm türlerin toplamında daha çok kar getirdiğini okumuştum. Chuck Palahniuk tabii ki anime sektöründen bahsetmiyor. Roma tarihinden ve günümüzdeki örneklerinden, bizi etkileyen bazı gelişmelere de porno sektörünün yardımı olduğunu da vurguluyor. Benim sevdiğim bir kitap oldu. Eğer bu sektöre ön yargılı iseniz kitaptan keyif almayabilirsiniz. Gerçi yetişkin romantik kitaplarda okuduğunuz sahneleri bu kitapta göremeyeceksiniz, bunu da beklemeyin.
#Kitabınkonusu :
Cassie Wright porno yıldızıdır ama artık popülerliği bitme noktasına gelmiştir. Cassie tekrar popülerliğini canlandırmak için asistanı ile beraber daha önce yapılmamış bir proje ortaya koyar. 600 erkek ile art arda seks yapmaktır. Bay 72, Bay 137, Bay 600 ve asistanının bölümlerinde oluşuyor. Kendilerini ve projeye neden katıldıklarını, ne beklediklerini okuyoruz.
Albert Caraco’nun Kaosun Kutsal Kitabı adlı eserini okuduktan sonra yeraltı edebiyatına yoğunlaşma ihtiyacım doğdu.Bunun üzerine Chuck Palahniuk’in eserlerini hedef aldım.Eser,yazarın,okuduğum ilk kitabı.Kitabın adının,mecazi bir anlam içerdiğini düşünmüştüm ancak öyle değildi. Ben eserde yeraltı edebiyatına dair bir çok nokta yakaladım ancak bazı sayfalarda bu edebiyat tarzının tanımında ifade edildiği gibi alkolizmin,küfrün argonun,cinselliğin dışa vurumu çok güzel işlenmiş ancak kitap bunu yaparken özü kaçırmış sadece özü destekleyenlere takılmış.Böyle yazmasının nedenini, biraz da zamanında yazdığı eserlerinin yüksek basınca uğramasıyla alakalı olabileceğini düşünüyorum.Bunca yasaktan sonra alın size kitap deyip,ne kadar aykırı söz,eylem varsa yer vermiş bu unsurlara sanki.Aradığım derinliği ve büyük resimde olması gereken vurguyu maalesef yakalayamadım.Sonuna kadar gitmemdeki ısrarım,yalnızca hiç bir kitabı yarım bırakma huyumun olmadığından kaynaklanıyor.Bir de belki son 50 sayfada da olsa farklı bir şeyler gösterir diye düşündüm ancak beklediğim gibi olmadı.Under ground tarzına özellikle bu yazarın bu kitabıyla başlamayın derim. Ben şansımı bir de “Dövüş Kulübü”nde deneyeceğim.Yine de merak edip,okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum.
Okuduğum her yeni bir kitabında penceresine, kafasındaki o sonu gelmeyen labirente hayran olduğum bir yazardan yorumu oldukça zor bir kitapla sizlerleyim. Şunu söylemem gerekir ki bu evrene palahniuk ile paralel bir çerçeveden bakamadığım aşikar (imrendiğim daha da aşikar). Bu bilgiyle bu yazıyı yazdığımın altını çizmek isterim.
Şunu söylemeliyim ki okuması zor bir kitap. Bunu kurgu akış anlamında söylemiyorum. Aksine çok farklı karakterlerle o kadrajı bambaşka açılardan izlemem hikayeye inanılmaz bir dinamizm katıyor. Gerçekten bir solukta bitiyorsunuz ve bir sonraki sayfayı merak ediyorsunuz. Bu konuda bir önceki eserlerini de incelediğim zaman palahniuk çok başarılı bir yazar. Konu inanılmaz çarpıcı, bambaşka, inanılmaz cesurca ve bu konu başlığında hikaye kurgusunda alt Metinde işlenen asıl hikaye gerçekten dahice. Diyalogların akışının çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu karakterlere iyi yedirilmiş. Karakterler çok iyi işlense de bağ kurabilmek inanılmaz zor bu kitapta, bu noktada aslında çoğu eleştiriye katılıyorum. Ama açıkçası zaten çok da bağ kurma ihtiyacı hissetmedim bu kitapta. Olaylara bir noktada komşunun evini pencereden izleyen stalker komşu konumunda bakmanın kitabı okumayı daha kolaylaştıracağını düşünüyorum. Altını çiziyorum bence gerçekten okuması zor bir kitap.
Bunun yanında porno sektörüne, kadın bakışına ve erkek bakışına ufak ufak feminizme atıflar atılmış hatta yeri gelince palahniuk tarzı alaycı eleştiriler yapılmış.
Ben kendi adıma kitabı beğendiğimi söyleyebilirim. En az gösteri peygamberi kadar etkileyiciydi benim için.
Özetle işte okuyalım okutturalım…
Tabularımızı yıkıp daha hür bir düşünce sistemine erişmemiz lazım. Chuck Palahniuk’da bize tam olarak bunu sağlamaya çalışıyor. Donmuş zihinlerimize karşı bir savaşa girişmiş adeta. Elinde balta, vurdukça vuruyor o donuk zihinlere. Okuyucu rahatsız etmek için seçtiği kelimeler ise okuma sürecine ayrı bir tat katıyor.
Özellikle bizim gibi doğu toplumlarında cinsellik çok büyük bir tabudur. Kadından, mastürbasyondan, pornodan bahsetmeyi geçtim, adını bile konuşmanda geçirdiğinde insanlar sana garip bakmaya başlar. Sen ise içinde bir buruklukla “Sadece doğamda olan bir hissi dile getirdim. Penisim var diye size tecavüz edecek değilim.” demek istersin. Bunu söyleyen bana böylesi pis bakışlar atan insanların bir kadın kendi cinselliğinden bahsettiğinde alacağı tepkiyi tahmin edebiliyoruz sanırım hepimiz. “Fahişe!”
Sadece doğamıza karşı dürüst olduğumuz için bize takılan etiket aynı. Ahlaksız. Oysa tam da bu noktada kitap bunu söyleyenlere bağırmak istiyor. Hayır! Bunu ise porno sektörü üzerinden anlatıyor. Porno yıldızı denilince aklınıza nasıl imgeler geliyor bilmiyorum ama bu kitaptan sonra fikirlerinizde değişim olacağını garanti edebilirim. Belki de zor koşullarda yetişen bireyler hayatta kalabilmek için son ihtimal kendi bedenlerini kullanıyorlardır. Belki de onlara sahip çıkamayan bizler suçluyuzdur.