Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş - José Saramago | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Kitap Bilgileri


Yazar: José Saramago
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 41 dk.
Sayfa Sayısı: 236
Basım Tarihi: Haziran 2020
İlk Yayın Tarihi: 24 Ocak 2012
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Orijinal Dil: Portekizce
ISBN: 9786052982617
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Kitap Tanıtımı


Adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: Ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer ve hiç kimse ölmez. Bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayalkırıklığı ve kaosa bırakır.



İnsanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. Hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. Ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla insanların arasına geri döner.



Ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen José Saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş'u, başladığı gibi bitiriyor: "Ertesi gün hiç kimse ölmedi."




Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Kitaptan Alıntılar


1. "Oysaki ölümün zalim olmaya ihtiyacı yoktur, insanların canını alması yeter de artar bile."




2. "İlk yenilgi en çok acı verendir ama sonra alışılır."




3. "İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz."




4. "Eski bir atasözü vardır, asla asla demeyin,"




5. "her millet hak ettiği hükümet tarafından yönetilir;"




6. "~



.

~"




7. "~






...

~"




8. "~



...

~"




9. "Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir verir sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı."




10. "Boş hayalleri boşu boşuna büyütmeyin."




11. "~



.

~"




12. "~

Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir verir ve sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı.

~"




13. "“ Tabii dünyada her şey gülüp eğlenmekten ibaret değildir, kahkahalarla gülenlerin yanında her dem gözyaşı dökenler de bulunacaktır. “"




14. "Boş hayalleri boşu boşuna büyütmeyin"




15. "Aşkın bedeli aşkla ödenir."





Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş Kitap İncelemeleri


“İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.”
Kehanetler kitabı S:13 (e-kitap)

Politikayı ve politikacıları, toplumu, kapitalist sistemi, kiliseyi insanın bencil ve ikiyüzlü yanını hiciv yüklü bir eleştiri ile anlatan bir roman.


, toplumun, kapitalizmin uygulamaya soktuğu, öğrenilmiş insan olmayı ve öğretilmiş kalıplaşılmış bilinen doğruları, önümüze koyulan kuralları bir bir yıktığı kurgusunda, edebiyat ve yazıya dair kuralları da alt üst etmekten çekinmiyor. ölüm özel isim ve Ö büyük yazılmaz…
“Gerçekler aksini gösterse de mi, Zaten işin başından beri yaptığımız da bundan ibaret, gerçekleri yadsıdık hep ve işte geldiğimiz nokta bu, “( kilise eleştirisi). S:39 (e-kitap)

İki bölümden oluşuyor roman, ölümün olduğu ve olmadığı kısım olarak ayrılıyor. Körlük kitabı ile başlamış görmek ile devam etmişti Görmek kitabının sonu ise ölüm bir varmış bir yokmuş diye bitiyor. Doğal olarak serinin üçüncü kitabı diye başladım ama

“hayırdır öyle olacak diye bişey mi var “ dercesine “Ertesi gün hiç kimse ölmedi”diye başlıyor ve diğer iki kitaptan hiç bir belirti olmadan ölüm üzerine yazıyor.

Kişisel düşüncem

harikaydı

,



daha aşağıdaydı, bu kitap ise beni baya sıktı akmadı, sadece sonu oldukça ilgi çekiciydi,seriden bağımsız bir kitap ama seriye devam edenler öyle zannedenler için bilgilendirme olarak not düşmek istedim.




"Ölümün bir planı var."

Masal tadında bir kitap ile merhaba. Ölümsüzlük, dünya varolduğundan beri hep arzulanandı. Ölümsüzlük ile cennet misali hayaller kurulurdu.

Gerçekle masal arasında; bilinmeyen bir ülkede, ölüm yok olmuş. Halk mutluluktan havalara uçmuş. Gel zaman git zaman bu mutluluk yerini kaosa bırakmış. Hükümet ölüm olmazsa süreci nasıl yöneteceğini bulmak için çaresiz kalmış. Ölüm sonucu oluşan mesleklerin yok olması ile ekonomik krizlerden tutun da sigorta şirketlerinin yaptıkları garip kampanyalara, mafyalara kadar ileri gitmiş.

Yaşlılar, hastalar, yaralılar derken hastanelerde yer kalmamış. İnsanlar sevdiklerinin acılarını gördükçe çok mutsuz olmuşlar. İşte tam bu sırada bir çözüm bulmuşlar.

Yazar; ölüm, sonsuzluk, ölümsüzlük, insanlık, yaşam, acı, ümit, empati ve sevgi gibi kavramları biz okuyuculara sorgulatıyor. Kitabın dili, akıcı, konusu ise son derece ilginç doğrusu...

Kitap bittiğinde bile hala ölümsüzlüğü sorguluyorum. Hayalimdeki cennet gibi ölümsüzlük olacaksa buyursun gelsin. Yoksa ne dilerim ne de isterim.

Bu kitabı okurken hep aklımda; her canlı ölümü tadacaktır ayetini düşündüm.  Sevdiklerimizi kaybettiğimizde çok acı bir gerçek olan ölüm. Ve fakat dünyanın dengesi için bir ömür son bulurken yeni canlar dünyaya gelmeli.

Kitabı çok beğendim. Takdir sizin keyifli okumalar dilerim.




Yazarın her şeyi kusursuzca düşünüp planlayarak yazmasına gerçekten hayran kaldım. Kitap, sanki beni içine çeken interaktif bir deneyim sunuyormuş gibi hissettiriyor. Saramago'nun eşsiz cümle biçimleriyle tanışmak adına bu kitabın harika bir başlangıç olduğunu düşündüm. Ancak, bir şey beni rahatsız etti, o da o sarı kapaklar! Kırmızı Kedi yayınları, neden yazarın tüm kitaplarını aynı sarı kapak tasarımıyla basıyor, anlamış değilim.




Okuduğum diğer kitapları——->










Kitap üzerine geçersem, konuyu sevdim, kurguyu beğendim ve toplumdan bireyselliğe doğru çizdiği akış yönünü etkileyici bir şekilde iyi işlediğini düşünüyorum. Eserde ölümü savunanlar ile ölümsüzlüğü savunanlar arasında yarattığı çatışma ve okuru sürüklediği felsefeler ilginç bir kurguyla harmanlanınca, tüketmesi keyifli bir içerik çıkarması başarılı bir işti. Zamanın ve yaşamın derinliklerine daldığımız bu kurgu, beni düşündürmeyi ve düşündürmeyi ve yine düşündürmeyi başardı. Açıkçası basit bir kurgu okuyacağımı düşünmüştüm, şaşırttı mı şaşırttı… Ancak, olayların sona bağlanma şekli beni tam anlamıyla tatmin etmedi. Sanırım yazarın daha iyi kitaplarını okumuş olduğundam. Bundan mıdır ki? Belki de yazarın diline çok alışmışımdır, kim bilir! Yine de, okuması keyifli ve sürükleyici bir kitap. Başladığınızda bir solukta bitirebilirsiniz!
https://ucretsizkitap.com.tr.com/bidunyakitapgrubu
Aralık ayı kitaplarımızdan birini daha bitirmiş bulunmaktayım. Esenliklerle!




OkudumBitti
#Ölümbirvarmışbiryokmuş
#JoseSaramago
#KırmızıKediYayınları

Yazım kurallarını tanımayan, ilginç konularla okuru şaşırtan Jose Saramago ölümsüzlüğün kitabını yazmış.
İlk bölümde çok sıkıldım "ha gayret" diye diye devam ettim, iyi de etmişim. İkinci bölüm müthiş, meraktan hemen okuyup bitiresiniz geliyor.

Mümkün müdür ölümsüzlük , değil tabii ki.Belki de mümkündür , okuyup öğrenelim.
Ölümsüzlük olsa neler olurdu bir soralım kendimize? Muhtemelen kaos olurdu,oluyor da.
"Ertesi gün hiç kimse ölmedi" diye başlıyor kitap. Bilinmeyen bir ülkede kimse ölmüyor. Yirmi dört saatlik zaman diliminde kaza olmuyor, hasta, yaşlı ölmüyor, intihar etmek isteyen ölmüyor. İlk başlarda coşkuyla karşılanıyor. Heyooo ne güzel ölümsüzlük başladı, mutlu mesut yaşayacağız, sevdiklerimizden ayrılmayacağız gibi düşünülse de öyle olmuyor. Durumu çok kötü olan, bugün yarın ölecek diye beklenen insanlar ölmedikleri gibi daha da kötüye gidiyorlar. İnsanlar yaşlanmaya devam ediyor, ölüm dışında her şey aynı. Aş lazım, iş lazım. Ölümden para kazanan iş sektörü işsiz kalıyor, ekonomi kötüleşiyor, hayat zorlaşıyor. Devlet bu işin altından nasıl kalkacaklarının araştırmasını yapıyor. Ölüm olmayınca kiliselere de gerek kalmıyor. Papazlar ne yesin
Kitap ertesi gün hiç kimse ölmedi ile bitiyor.
Saramago sever olarak bu kitabı pek sarmadı beni, kötü mü değil. Sonlara doğru akıyor. Okuyun bir şey kaybetmezsiniz.
Kitapla kalın sevgili arkadaşlar.




Ölüm âşık olunca, aşk ölümü yendi. Kitabın son sayfasından da başlayabilirmis kitap. Ama böyle elbette ki çok merak uyandırıcı olmuş.

ilk defa okuyorum. Kurgusunu, anlatımını sevdim. Farklı düşünenleri severiz. Kendisi Nobel ödüllü bir yazar. Dünyada beğenilerek okunan yazarlardan. Dili sade ve akıcı, zaman zaman düşündürücü. Nokta virgül kullanmıyor ve diyaloglar düz yazıyla yazılı.
Kitap bir ülkede kimsenin ölmemesiyle başlıyor. İlk güzel görünse de, sonrasında acı çekmenin ama ölememenin çok kötü olduğunu anlıyoruz. Ölebilmek için sınır dışına çıkıp gelmeleri gerekiyor,o da gizlice. Çünkü herkes yapsa izdiham, karışıklık,kaos olacak. Kitabı okurken ölebilmenin bir nimet olduğunu hissettim ve iyi ki ölüm var diye şükrettim. Yaşlısın, çile çekiyorsun,ölemiyorsun, korkunç ! Bazı insanlar derler; başkasına muhtaç olmaktansa ölmek daha iyi diye. Ben de onlardanim. Yaşlılık zor, sağlık yoksa elden ayaktan düşünce en iyisi ölmek kendi adıma.
Sonrasında kitapta ölümsüzlüğün nereden geldiğini anlıyoruz. Görevini hakkıyla yapan ölüm herkese eflatun renkli zarfini gönderirken,bir viyolonsel sanatçısına aşık olunca görevini yapamıyor ve ölümsüzlük başlıyor. Neden viyolonsel acaba? Onu da merak ettim.
Güzel bir kurgu. Büyülü gerçeklik ve fantastik karakterler, öğeler mevcut. Günlük problemleri büyülü gerçeklik kullanarak önemsizleştirmis. Tanrısal bakış açısıyla yazılmış bence.
Keyifli bir kitaptı, keyifli okumalar



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: