Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün Kitap Bilgileri
Yazar: Mario Mazzanti
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 360
Basım Tarihi: 24 Haziran 2016
İlk Yayın Tarihi: 2014
Yayınevi: Sonsuz Kitap
Orijinal Dil: İtalyanca
ISBN: 9786053848943
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün Kitap Tanıtımı
Soğuk bir Kasım günü, İtalya'nın Lombardiya Bölgesi'ndeki küçük bir kasabada Senegal kökenli küçük bir kız çocuğu okula gitmek üzere evinden çıkar. İsmi Ami'dir ve bir daha hiç geri dönmez. Babası kızının kaybolduğuna dair ihbarda bulunduğu anda dur durak bilmeyen arama çalışmaları başlar. Soruşturmayı Komiser Sensi yürütmektedir. Üstünden üç ay geçen dramatik olay çözümsüz kalır. Böylece Komiser Sensi şöhretli bir kriminolog olan eski dostu Doktor Claps'i ziyaret etmeye karar verir. Claps daha konuşmanın başında bu buluşmanın gerçek sebebini anlar. Ami kaybolan tek kız çocuğu değildir ve ortada çözülemeyen başka benzer vakalar da vardır. Son üç yılda kimliği hiç belirlenememiş olan başka birçok küçük ceset bulunmuştur. Ve hepsi de katilin benzersiz imzasını taşımaktadır...
(Tanıtım Bülteninden)
Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün Kitaptan Alıntılar
1. "Sabır bir ağaç gibidir, kökleri acı ama meyveleri çok tatlıdır."
2. "Sen delisin Claps, bense peşinden gelerek senden daha çok deliyim..."
3. ""Sanki artık bir ruha sahip değilmişim gibi...""
4. "Sabır bir ağaç gibidir, kökleri acı ama meyveleri çok tatlıdır."
5. "Artık herkesin güldüğü şeylere gülemiyorsun, herkesi eğlendiren şeyler seni eğlendirmiyor, hatta hepimizin acı çektiği herhangi bir sebepten ötürü acı çekmeyi bile beceremiyorsun.
Sanki artık bir ruha sahip değilmişim gibi..."
6. "Etrafında olup bitene tamamen ilgisizdi, sevinç ya da acı gibi duyguları hissedemiyordu. Sonra çok az konuşmaya başladı, konuştuğunda ise söylediklerinin çoğu saçmalıktan ibaretti."
7. "Bu uzun, engebeli ve acı bir yol. Devam etmek için güçlü olmak gerek."
8. "Etrafında olup bitene tamamen ilgisizdi, sevinç ya da acı gibi duyguları hissedemiyordu."
9. ""Onu... birinin hatıralarında... arayacağım...""
10. "Doğru insan intikam istemez ama bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürür."
11. ""Ne demek istediğini anlıyorum.""
12. "Sabır bir ağaç gibidir, kökleri acı ama meyveleri çok tatlıdır."
13. "Ruhu görmek için öldürüyordu."
14. ""Affedersin ama... her şey... iyi gitti demek için ortada... çok fazla kurban... ve ölü... yok mu?""
15. "Artık herkesin güldüğü şeylere gülemiyorsun, herkesi eğlendiren şeyler seni eğlendirmiyor, hatta hepimizin acı çektiği herhangi bir sebepten ötürü acı çekmeyi bile beceremiyorsun."
Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün Kitap İncelemeleri
Çok heyecanlı başladı ve sonuna kadar da bu heyecan eksilmeden devam etti. Her bölümde farklı yerlere çekip merakımı kamçıladı diyebilirim. Ami için o kadar çok üzüldüm ki. Bir cinayet kitabı olduğunu unutup sürekli başka şeyler umut ettim.
Ve sonu için kafamda bütün ihtimalleri hazırlamış olmama rağmen sonuna kadar asla net bir şekilde tahminlerim tutmadı.
Yazarın kalemi, arada verdiği tıbbi bilgiler oldukça yerinde ve güzeldi. Yaptığı analizler kitaba değer katan unsurlardandı.
O yüzden psikolojik gerilim seviyorsanız hiç düşünmeden alabilirsiniz
/
Küçük bir kasabada Senegal kökenli küçük bir kız çocuğu okula gitmek için evinden çıkar. İsmi Ami’dir ve bir daha hiç geri dönmez.
Babası kızın kaybolduğuna dair ihbarda bulunduğu anda dur durak bilmeyen arama çalışmaları başlar. Soruşturmayı Komiser Sensi yürütmektedir. Sensi’nin adamları hiçbir sonuca ulaşmayacağı kısa sürede anlaşılacak olan bir ipucunun peşine düşer.
Üstünden 3 ay geçen dramatik olay çözümsüz kalır. Böylece Komiser Sensi şöhretli bir kriminolog olan eski dostu Doktor Claps’i ziyaret etmeye karar verir. Claps daha konuşmanın başında bu buluşmanın gerçek sebebini anlar. Konu yalnızca Ami ile ilgili değildir. Ami kaybolan tek kız çocuğu değildir ve ortada çözülemeyen, başka benzer vakalar da vardır. Son üç yılda kimliği hiç belirlenememiş olan başka birçok küçük ceset bulunmuştur. Ve hepsi de katilin benzersiz imzasını taşımaktadır.
Kasabada herkes okula giderken kaybolan Ami ve ailesini tanıyordu. Özellikle babası Elaji herkesin saygı duyduğu güvenilir ve dürüst bir adam olarak tanınıyordu. Eve dönmeyen kızı Ami'nin kaçırıldığına ilk andan itibaren inanan Elaji, polis ve tüm kasaba halkı ile kızını aramaya başlamıştı...
Komiser Sensi ise ardında hiç ipucu bırakmayan bu küçük kızı aramak için elinden geleni yapıyordu. Görgü tanıkları ile ortaya çıkan bir gelişme onu yönlendirmede ne kadar etkili olacaktı?
Komiser Sensi, arkadaşı olan ünlü kriminolog Doktor Claps'i ziyaret ettiğinde onun görüşüne başvurup yardımını istemekten çekinmeyip, ortadan kaybolan bu küçük kızların ardında katilin imzasının dışında hiç bir iz bırakmamaları, soruşturmanın çözümünü zorlaştırmak ile beraber bulunmayan cesetlerinde varlığından şüphelenmesine sebep oluyordu. Katilin imzasını ise mantıkları kabul etmekte zorlanıyordu...
Profesör Trevis ise tedavi ettiği ağır şizofren hastalarına hiç istemese de kasaba da yaşayan Cellini ailesinin kızını da dahil eder. Ağır travma altında ki bu kız ile Doktor Claps'in yolu kesiştiğinde, izlediği yolun doğru olup olmadığını tekrar sorgulamaya başlayacak...
Her sayfası gerilim dolu bu kitabı okurken, katili kendi ellerinizle öldürmek isteyeceksiniz...
Küçük siyahi bir kızın kaçırılmasıyla başlıyor hikaye. Ve diğer kızların da aynı katil tarafından öldürülmelerini serçe parmaklarının olmamasından anlayarak psikopat katilin peşine düşüyorlar. Ardından psikoloğa getirilen şizofreni hastası bir genç kızı okuyoruz ve ilerisinde ustaca birleştiriliyor bu iki hikaye. Bence konunun pek önemi olmamalı, kurgu şahane zira.
Markette görüp, 1000k incelemelerine de güvenerek almıştım bu kitabı. Her zaman değil tabii ama rastgele alınan kitapların çok daha güzel ve büyüleyici olduğunu düşünüyorum. Bu kitap da onlardan birisi.
Serinin kaçıncı kitabı bilmiyorum ama ilk olmadığı kesin :') yine de okurken çok keyif aldım. İlk yarısında aksiyon yok fakat Mario Mazzanti'nin kaleminin akıcılığı hiç sorun yaratmıyor. Birkaç saatte yalayıp tutacağınız bir kitap.
Dram tam yerlerinde veriliyor. Kurbanları okurken kalbim büzüşüyor, katili okurken kanım donuyor. İçimde Claps'a karşı bir sempati oluşuyor ve kitap bir süre sonra mükemmel kurgusunu gösteriyor. Kitabın sonlarında bir değil birden fazla ters köşe var ve okurken bu olaya bayıldım. Tam diyorsunuz katil işte bu şerefsiz! Ve BUFF sonra ortaya bambaşka şeyler çıkıyor.
Eğer biraz dinlenmelik bir kitap istiyorsanız sizi hem kurgusuyla tatmin edecek hem de güzel bilgilerle besleyecek. Diğer kitaplarını da okuyacak kadar beğendim ben çünkü.
Hoşça kalın, kitaplarla kalın.
Eveet yine Mario mazzanti kitabı ile geldim. Tıpkı şah mat gibi psikolojik gerilim havası bu kitapta da vardı, tam benim sevdiğim gibi suçlunun kim olduğunu son sayfaya kadar anlamıyorsunuz, heyecan hiç bitmiyor ayrıca kitapların ana karakteri olan Claps'i çok sevmeye başladım . Mutlaka okuyun derim, konusunu aşağıya bırakıyorum
...
Soğuk bir kasım günü, İtalya'nın Lombardiya bölgesindeki küçük bir kasabada Senegal kökenli küçük bir kız çocuğu okula gitmek üzere evinden çıkar. İsmi Ami'dir ve bir daha hiç geri dönmez.
Babası kızının kaybolduğuna dair ihbarda bulunduğu anda dur durak bilmeyen arama çalışmaları başlar. Soruşturmayı komiser Sensi yürütmektedir. Sensi'nin adamları hiçbir sonuca ulaşmayacağı kısa sürede anlaşılacak olan bir ipucunun peşine düşer.
Üstünden üç ay geçen dramatik olay çözümsüz kalır. Böylece komiser Sensi şöhretli bir kriminolog olan eski dostu doktor Claps'i ziyaret etmeye karar verir. Claps daha konuşmanın başında bu buluşmanın gerçek sebebini anlar. Konu yalnızca Ami'yle ilgili değildir. Ami kaybolan tek kız çoçuğu değildir ve ortada çözülemeyen, başka benzer vakalar da vardır. Son üç yılda kimliği hiç belirlenmemiş olan başka birçok küçük ceset bulunmuştur. Ve hepsi de katilin benzersiz imzasını taşımaktadır...
Selamlar. Tesadüf eseri alıp, çok beğendiğim bir kitap olan Mario Mazzanti’nin yazmış olduğu Öldürmek İçin Mükemmel Bir Gün kitabının yorumuyla sizlerleyim.
İtalya’da yaşayan Senegal kökenli bir ailenin kızı olan Ami, okula gitmek için evden çıkmış, akşam olduğu halde geri dönmemişti. Babası hemen polise haber vermiş, araştırmalar hızla başlamıştı. Ama aradan 3 ay geçtiği halde dramatik olay çözümsüz kalmıştı. Soruşturmayı yürüten Komiser Sensi, bir dava sırasında yaralanıp emekliye ayrılan, şöhretli krimolog olan eski dostu Claps’den yardım istemeye karar vermişti. Daha konuşmanın başında arkadaşının isteğini anlayan Claps, ekibe dahil olmuştu. Araştırmalar devam ederken gelen bilgiler korkunçtur: Son üç yılda kimliği belirlenmemiş başka birçok ceset bulunmuş ve hepsini de aynı katilin işlediği belirlenmiştir. Hepsinde katilin imzasını taşıyan aynı iz vardır! Sensi ve Claps, katil başka bir çocuğa daha zarar vermeden onu durdurabilecekler midir?
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve ben, kitabı çok beğendim. Heyecanla, merakla, tahminler yürüterek kitabı bitirdim. Akıcı bir anlatımı olduğu için daha çok merak ederek okudum ve çevirisi de çok iyiydi. Yazar olay kurgusunu çok iyi işlemişti kesinlikle. Aynı şekilde karakterler de çok iyi anlatılmıştı. Katil konusunda birkaç fikrim vardı, tam emin olamasam da yine tahminlerimden biri çıktı. Ami’yi ve diğer çocukları kaçıran katil kimdi, katilin bıraktığı imza neydi, diyorsanız okuyun derim.