Öğretmen Olmak Kitap Bilgileri
Yazar: Doğan Cüceloğlu
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
Basım Tarihi: Ocak 2013
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2013
Yayınevi: Final Kültür Sanat Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053743774
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Öğretmen Olmak Kitap Tanıtımı
Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, bu kitapta genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren öğretmenlerimizi konuşuyorlar.
Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kuramsal, tarihsel ve güncel fikirlerini paylaşmak üzere bir araya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir zaman dilimi içinde, sadece İstanbul`da değil, Türkiye`nin çeşitli kentlerinde "öğretmen"i konuştular, tartıştılar ve bütün bu kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil edecek şekilde düzenlediler.
Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusunda Türkiye`nin en birikimli düşünürlerinden Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan`ın yalnızca kendi aralarındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek.
Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere...
Öğretmen Olmak Kitaptan Alıntılar
1. ""Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebirsin"."
2. ""Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilirsin.""
3. "Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin."
4. "Sen sevilmeye layıksın. Emek vermeye, zaman vermeye değersin..."
5. "Öğretmenlik yapmayı aşıp öğretmen olmak gerekir."
6. "Anne ve babalar ,isteseler de istemeseler de doğal birer öğretmendirler ..."
7. "Dedikodu bir sosyal zehirdir."
8. ""Cümle vardır, çok uzundur fakat istenileni anlatamaz; cümle vardır, iki kelimedir fakat ifade yerindedir.""
9. "Bir insana ismiyle hitap etmenin ne kadar önemli olduğunu bilmek gerekir."
10. "Aristoteles, "İnsanlara aynı eğitimin verilmesi aynı faziletleri meydana getirmez," der."
11. "İnsan öğretirken öğrenir ve böylece öğrencilik ve öğretmenlik dalga dalga birbirini izler."
12. "Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin."
13. "Aristoteles, "insanlara aynı eğitimin verilmesi aynı faziletleri meydana getirmez," der."
14. "Aristo,"İnsan sevmediği bir kimseden öğrenemez,"der. Bu yüzden öğretmen, kendisinden her an etkilenen öğrencilerle bir gönül köprüsü inşa eder."
15. "İnsanın hayatı, kendini aştığı an anlam kazanır."
Öğretmen Olmak Kitap İncelemeleri
️️"Bence eğitim bir cümledir."
Bir cümle; özne, nesne, tümleç, zarf ve yüklemden oluşur. Eğitim de tıpkı cümle gibi, öznesi, nesnesi, tümleci ve yüklemi olan bir yapı veya sistemdir. Yani eğitim, belli unsurlardan oluşan ve bütünlüğü olan bir kompozisyondur. Ve bu bütünlüğün, idareciler, öğretmenler, ebeveynler, öğrenciler; geçmiş, bugün, gelecek; aile, toplum; ders kitapları, programlar ve teknolojik araç gereçler gibi unsurları vardır. Bence eğitim, işte budur. Yani bir cümle gibi, birbiriyle ilişkili öğelerden oluşan bir sistemdir.
️ Eğitimin en asli öğesi, bana göre öğretmendir. Çünkü öğretmen eğitimin başlatıcısı, geliştiricisi, uygulayıcısıdır.
️ "Eğitimde özne öğretmense, nesne de öğrenci mi aceba?"
Öğretmene yapılan özne vurgusu, haklı olarak, eğitimin unsurlarından biri olan öğrencinin de 'nesne' olduğuna dair bir çağrışım uyandırmaktadır. Ancak ben, öğrenciyi de 'özne' olarak görmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü öğretmenin varlığı doğrultusunda öğrenci de kendini ve davranışlarını değiştirerek özne pozisyonunu alabilir ve almalıdır da.
️ Kitap Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan'ın Eğitim, öğretim ve ÖĞRETMEN hakkında konuştukları sorular ve cevaplardan oluşuyor. Eğitimcilerin okuyup, yararlanabileceği bir eser. Ufuk açıcı, yenileyici ve destekleyici bir kitap olmuş. Tavsiye ederim.
Öğretmen Olmak, Bir Can’a Dokunmak…
Bu kitap, eğitim bilimleri profesörü Doğan Cüceloğlu’nun ve zamanında Talim ve Terbiye Kurulunda görev almış eğitimci İrfan Erdoğan’ın sohbetiyle ilerlemektedir. Kitap sohbet havasında ilerlemektedir. Alanında yetkin iki kişinin “öğretmen olmak” a bakış açılarını okuduğumuz kitabın ana noktası “öğretmenlik yapmak” ve “öğretmen olmak” üzerinden ilerlemektedir. Öğretmenliği herkes yapabilir ama iş ki öğretmen olabilmekte. Bazı öğretmenler sabah işe gider bazıları okula gider. Herkes işini iyi yapamadığı gibi herkes işini kötü de yapmıyor. Bunun üzerine Nietzche’nin şu sözü geliyor aklıma: “Genellemeler saçmadır. Bu da dahil.”
Tam zamanında okuduğumu hissettiğim kitaplardan biri oldu benim için. Kitaptaki sohbet, Van depreminde vefat eden öğretmenlerden başlayıp alanında kendini yetiştirmiş iki insanın farklı mekanlarda yaptığı sohbetle devam etmektedir. Kitapta sevdiğim nokta ise her bölümün sonunda, o bölümdeki sohbetlerini bir öğretmene adamalarıydı.
Öğretmen ve öğretmen adaylarının okuması gerektiğini düşündüğüm kitaplardan biri. Kitap gayet akıcı ve sıkmıyor. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
“Öğretmen, bir yandan gelişmesi, iyileşmesi için çevresini etkiler, yani çevrenin öznesi olur; ama bir yandan da çevrenin kendisini etkilemesine, yönlendirmesine de açık olur, yani çevrenin nesnesi olur.”
Okuduğum kitapları ucretsizkitap.com.tr blog hesabımda paylaşıyorum. Herkesi beklerim.
Öğretmen kardeşimin önerisi üzerine okuduğum kitabı bitirmiş bulunmaktayım. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki kitabı beğendim. Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan'ın öğretmenlik hakkında karşılıklı olarak çeşitli mekan ve zamanlarda yapmış oldukları sohbet üzerine vukua gelmiş eser bende güzel bir his bıraktı. Kitabın içeriğinde öğretmene dair 21 farklı konu başlığı bulunmakta. Her bir bölüm karşılıklı diyalog üzerine yazılmış. Öğretmenlere ve öğretmen adaylarına bir başucu eser niteliğinde. Kitabın içeriğinde çeşitli anılar ve öneriler bulunmakta. Ana tema öğretmen olmak mı öğretmenlik yapmak mı üzerine. Pek tabi öğretmen olmak ve öğretmenlik yapmak arasında fark bulunmakta. İlkini tercih edenler iz bırakanlardır, ikincisini tercih eden ise unutulmaya mahkumdur teması işlenmiş. Ben de bu şekilde düşünüyorum. Kitabı okurken aklıma zaman zaman beni bugünlere getiren eğiten öğreten hocalarım geldi. Bazılarını ismen bile hatırlamazken bazıları ise benim hayatımda unutulmazlar arasında. Bazıları hayatta bazıları merhum. Ama güzel yâd ediyorum, her şekilde.
Gelelim olumsuz yönüne, içerik olarak beğendiğim kitabı şekil olarak eksik buldum. Puntoların yer yer büyüyüp küçülmesi (aynı satırda) göze batıyor. Bir de karşılıklı diyalogda bazen okurken hangi satır hangi hocanındı diye kafa karışıklığı olabiliyor. Elimdeki baskı 7. baskıya ait. Belki son baskılarda bu sorunlar düzeltilmiştir. Genel olarak toparlamak gerekirse kitabı beğendim, tavsiye ederim.
Öğretmenlik yapmak ile öğretmen olmanın farkına varmamızın istendiği bir kitap olmuş. Her öğretmen adayının, öğretmenin hatta velinin okuması gereken bir kitap.
MEB'de ilk yılını doldurmaya yakın bir öğretmen olarak kitabı çok faydalı buldum. Kendimi sorgulamamı, eleştirmemi sağladı. Kendimde olan bazı eksiklikleri farkettim. Zamanla bunları da oturtacağımı düşünüyorum.
Kitapta tanımlar var. Fakat gözünüzü korkutmasın çünkü iki kişinin farklı mekanlarda konuşmaları şeklinde gidiyor. Sohbet havasında tatlı, bilgi dolu bir kitap olmuş. Yoğunluktan dolayı geç bitirdiğime bakmayın. Başına oturulursa hemen bitecek bir kitap.
Kitabın sonunda konuşulan tüm konuların özeti var.
Kitap içinde başka yazarlardan da bir çok alıntı görebilirsiniz.
Örnek hikayeler var.
Öğretmen olmak bu devirde zor bence. Biraz dert yanayım. Yeni olsam da benim bile enerjimi sömürüyor sistem. Yine de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Branşım aslında çok önemli ama gereken önem verilmiyor. Öğrencilere sadece temel kazanımları kazandırmakla vakit geçirmiyorum. Farklı etkinlikler,hayattan kesitler sunuyorum. Sadece anlatmaktan ziyade etkileşim kuruyorum. 1 saat anlatımsa 1 saat uygulama yaptırıyorum. Fakat öğrenci ilgisi yine de istediğim gibi değil. Derse karşı birkaç ilgili öğrenci olsada büyük kısmı çekemiyorum. Bunu da kendimden kaynaklandığını düşünsem de çevre etkisi olduğunu da biliyorum. Taşımalı eğitim olmasının dezavantajı da olabilir. Teknoloji ile etkileşimin düşük olması.
Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan’ın birlikte yazdığı Öğretmen Olmak: Bir Can’a Dokunmak, öğretmenlik mesleğinin dönüştürücü gücünü ve bir öğretmenin öğrenciler üzerindeki derin etkisini vurgulayan etkileyici bir eser. 208 sayfalık bu kitap, özellikle öğretmenler, eğitimciler ve ebeveynler için yazılmış olup, her yaştan okuyucuya hitap eden evrensel mesajlar içeriyor. Cüceloğlu’nun psikoloji alanındaki uzmanlığı ile Erdoğan’ın eğitim perspektifi, öğretmenliğin sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda bir cana dokunma sanatı olduğunu ortaya koyuyor.
Kitabın en büyük gücü, samimi ve rehber niteliğindeki üslubu. Gerçek hayattan örneklerle zenginleştirilmiş anlatım, öğretmenlerin öğrencilerin hayatlarında nasıl fark yaratabileceğini gösteriyor. Empati, iletişim ve bireysel farklılıklara saygı gibi temalar, akıcı bir şekilde işleniyor. Kitap, öğretmenlere sınıfta sevgi ve güven ortamı yaratmanın önemini hatırlatırken, aynı zamanda kişisel gelişim ve psikoloji alanında da ufuk açıcı. Görsel destek olmamasına rağmen, sohbet tarzındaki anlatım kitabı sürükleyici kılıyor. Bazı okuyucular, daha fazla pratik öneri bekleyebilir, ancak kitabın odak noktası ilham vermek.
Öğretmen Olmak, öğretmenlik mesleğine duyulan saygıyı artıran, eğitimcileri motive eden ve her okuyucuya insan ilişkilerinin değerini hatırlatan bir başyapıt.