Obsidiyen Kitap Bilgileri
Yazar: Jennifer L. Armentrout
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 360
Basım Tarihi: Aralık 2019
İlk Yayın Tarihi: Aralık 2012
Yayınevi: Dex Yayınevi
ISBN: 9786050911909
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Obsidiyen Kitap Tanıtımı
Her şeye yeniden başlamak çok berbat. Annemle birlikte Batı Virginia’ya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar. Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi. O, ağzını açtı. Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti. Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikâye burada bitiyordu ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni kurtardı. Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı. Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemon’ın bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı. Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar Daemon’ın yanından ayrılmamaktı. "Obsidiyen’e bayıldım. Romanı bir gecede bitirmeye, kendinizi Daemon’a kaptırmaya ve serinin ikinci kitabı için sabırsızca beklemeye hazır olun." -Deborah Cooke, The Dragon Diaries- "Daemon ve Katy, ateşle barut gibi. Her bölüm nefesinizi kesecek ve dahası için yalvaracaksınız." -Jus Accardo, Touch- "Armentrout’un yeni serisinin ilk kitabı başından sonuna hiç azalmayan bir heyecanla akıp gidiyor." -RT Book Reviews-
Obsidiyen Kitaptan Alıntılar
1. "Benim parçam olan bir şey nasıl canımı yakabilir?"
2. "Oldum olası kendimi kitapların arasında kaybederdim. Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu."
3. "Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu."
4. "Annem, kitaplara benim baktığım gözle bakmıyordu."
5. "Babamın annemi sevdiği gibi beni sevecek birini istiyorum ben."
6. "Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu."
7. "Oldum olası kendimi kitapların arasında kaybederdim. Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu."
8. "Cesur değildim. Çaresizdim."
9. "“Parlıyor muyum?”
“ Aynı bir Noel ağacı gibi.”
“Sadece tepedeki yıldız gibi değil miyim?”
“Hayır. Parıl parılsın. Güneşe bakmak gibi bir şey bu.""
10. "“Hep en güzel insanların, gerçek anlamda hem içi hem dışı güzel olanların, sessizce bunun etkisinden bihaber olanlar ol duğunu fark ettim.”"
11. "“Gökyüzüne bakmayı severim. Orada hoşuma giden bir şeyler var." Bakışlarını tekrar gökyüzüne çevirdi. "Bilirsin ya, uçsuz bucaksız.""
12. "Ben de bi zamanlar mesaj atmış mı diye bakmak için geceleri alarm kurup uyanacak kadar çok sevmiştim..
Sonra o kişiyle bir daha hiç konuşmadık."
13. ""Okumaya bayılıyorum, kitaplar hakkında konuşmayı seviyorum ”
“Ne tür kitaplar okuyorsun?”
“Her türden""
14. ""... gider ve bizi gözden çıkarır. Benim için... güvenmenin ne kadar zor olduğunu görebiliyor musun?”"
15. "“Gökyüzüne bakmayı severim. Orada hoşuma giden bir şeyler var.” Bakışlarını tekrar gökyüzüne çevirdi. “Bilirsin ya, uçsuz bucaksız.”"
Obsidiyen Kitap İncelemeleri
Jennifer L. Armentrout’un kaleminden çıkan uzaylı fantastiğidir kendisi. Çoğu genç yetişkin kitabındaki klişeleri içermesine rağmen yazı dilinin hafif olmasından dolayı rahatça okunan bir serinin ilk kitabıdır. Bazı okuyucular Stephanie Meyer’in Alacakaranlık romanına benzetir. Bu türdeki çoğu kitap zaten birbirine benziyor, buradaki olay yazarda bitiyor.
Daemon ve kız kardeşinin yaşadığı yere yeni bir kız taşınıyor, Katy. Daemon ve Katy birbirinden neredeyse nefret eden, aşırı gıcık olan iki karakter. Sürekli atışıyorlar. Bir gün Katy’e tam kamyon çarpacakken Daemon onu kurtarıyor ve istemsizce Katy’de bir iz bırakıyor. Bu iz manevi bir iz değil elbette. Daemon bir uzaylı ve inanır mısınız ama adam ışık. Resmen bir ışık hüzmesi yani. Bundan dolayı Katy’de bir ışık bırakıyor. Bu ışık insanlar tarafından algılanmıyor ama Daemon ve türünün en azılı düşmanları olan Arumlar tarafından görünüyor. Bu olay, Daemon ve kardeşinin güçlerini çalmaya çalışan Arumlar için ekmeklerine yağ sürmek oluyor diyebiliriz. İşler elbette kızışıyor, aksiyon zaten olmazsa olmazımız fantastik kurgularda. Spoiler vermemek adına daha fazla uzatmıyorum.
Eğer toksik ilişkiler, kaba tabiriyle “ergen” kurgulardan hoşlanıyorsanız bu kitabı muhakkak edinmeniz gerekiyor. Yazarın kalemi de dediğim gibi hafif olduğu için çerezlik kitaplar kategorinize bu seriyi ekleyebilirsiniz. Hem yormuyor hem de kafa boşaltmak için birebir.
Fantastik dünyaya bir sans daha vermek istedim ve bunu daha önce Gamble kardeşler serisini severek okuduğum Armentrout ile yapmak istedim. Konusunun farkli olmasını sevdim herkes vampir vs yazarken yazar uzaylılar falan yazmış güzeldi. Kahramanlarımız liseliydi bence bende lisedeyken okusam daha çok severdim. En sevdiğim karakter tatlı mı tatlı Dee oldu, Katy ile dostluklarını bayildim. Daemon karakterine ise baya sinir oldum açıkçası, Katy'nin çok üstüne gidip kızı değersiz hissettirdi pislik. Ve ben ikisi arasında öyle büyük bir aşk göremiyorum, Katy'nin duyguları bana geçti ama Daemonun bir duygusu varsa da geçmedi, belkide hikayeyi onun ağzından okumadığımiz içindir. Yani kitapta beni en çok çeken şey Katy'nin karakteri ve Dee ile dostluğu oldu. Onlar için hayatını feda ettiğinde ise baya üzüldüm hepsi pislik Daemon yüzünden kıza hep kendilerine zarar vereceğini ima etti durdu.
Kitap bana göre alacakaranlık serisi ile fazla benzerlik gösteriyordu, koskoca yazarların yazarken var olan bir seriye paralel gitmesini hoş bulmuyorum, bir iki benzerlik olsa neyse ama sanki bana fazla benzerlik varmış gibi geldi olaylar yönünden. Kütüphane çıkışı saldırıya ugrama, tarlada olan büyük olay vs vs gibi. Türü sevenler için okunabilir, seri nasıl devam edecek diye merak ettiğimden ikinci kitaba da başlayacağım. Ama galiba en iyi fantastik-ask hakkında yazılmış seri Gece evi serisi, o kitapların tadı bambaşka.
Yazarımızın bir çok kitabını okudum. Dili sade ve anlaşılır. Olayları sıkıcı bir hale sokmadan gayet güzel anlatıyor ve esprili bir dili var. Komik sahnesi bolca olan bir seri.
Devamı birazcık spoiler içeriyor:)
Fantastik türde kitap seviyorsanız bu seri tercihiniz olabilir. Bu serimizde vampir, düşmüş meleğimiz yok. Tahmin edemeyeceğimiz bir uzaylımız var. Katy ve annesinin yeni bir yere taşınması ile başlıyor ilk kitabımız ve yan komşuları uzaylı Daemon ve uzaylı ikiz kardeşi Dee.
Dee ve Katy yakın arkadaş oluyor ve Daemon sürekli bu yüzden Katy'ye kötü davranıp, Dee yi ikaz ediyor. Biraz spoiler olacak ama günlerden bir gün Katy'e kamyon çarpacakken Daemon kamyonu durduruyor ve o zaman aslında bir uzaylı olduğu ortaya çıkıyor. Böyle anlatınca biraz uçuk bir kitap gibi geliyor ama tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki harika bir seri.
Zamanla zaten Daemon'un öküz kişiliğinden aslından bir kuzucuk ortaya çıkıyor. Katy'e de sürekli Kedicik diye hitap ederken, kendisinin de bir kuzucuğa dönmesi ne hoş:) İlerleyen kitaplarda olaylar daha çok gelişiyor ve büyüyor.
Ayrıca Katy ile ortak bir yanımız var, onunda kitap blogu var :)
Kesinlikle şans verilince pişman olunmayacak bir seri diye düşünüyorum. Şimdiden herkese keyifli okumalar!
“Ahh Daemon aşkım” diyerek girmek istiyorum incelememe. Çünkü çok çok güzel bir seri, defalarca okudum defalarca dedim bunu. Luxen serisi Fantastik bir seri ancak vampir, kurtadam, peri yok. Uzaylılar var Kitapta halktan habersiz dünyamızda asimile olmuş şekilde yaşayan uzaylılar anlatılmakta. Kitap ana karakterimiz Katy annesiyle beraber yeni bir eve, yeni bir kasabaya taşınıyor ve komşularındaki gariplikler dikkatini çekiyor. Ve tabii ki karşı konulmaz çekim sonucunda uzaylı komşularımız olan kardeşler Daemon ve Dee, kendilerini Katy’ye ifşalıyor. Kitap boyunca Katy’nin yeni tanıştığı bu dünyayı anlamaya ve gizlemeye çalışmasını okuyoruz. Ayrıca kitabın sonunda tüm ipleri koparacak bir play da meydana geliyor (ama ne oluyor söylemeyelim, malum spoiler..)
Kitap oldukça ince bir kitap (354 sayfa ama elde o kadar kalın değil emin olun ) Ayrıca yazarımızın dili sade, akıcı ve espritüel (bazı okuyuculara basit gelmiş ki hak veriyorum bu yorumlara da). Seri birçok kitaptan oluşuyor ve “bunu beğenmediğim” dediğim bir kitabı da olmadı okuduklarım içerisinden (ama en az “Saplantı”yı beğendim bu da ölmez Luxen aşkımdan kaynaklanıyor olabilir )
Ayrıca şu eleştiriyi yapmadan geçemeyeceğim: böyle bir seriye bu kitap kapakları yakışmış mı ?! Bu kitapları basarken neden bunu düşünmediniz? Hele o kitap kapağındaki cümleler beni benden alıyor. Ayrıca çeviride de hatalar var. Böyle güzel kurgulu bir seriye gereken değer verilmemiş gibi. Parlaması için çok daha güzel şeyler yapılabilirdi bence.
Sözün özü, fantastik severlere şiddetle öneririm. Okuyun okutun