Netoçka Nezvanova Kitap Bilgileri
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 219
Basım Tarihi: Ekim 2016
İlk Yayın Tarihi: 1849
Yayınevi: İletişim Yayınları
ISBN: 9789750516337
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Netoçka Nezvanova Kitap Tanıtımı
Netoçka Nezvanova Dostoyevski’nin yarım kalan ilk büyük roman denemesidir.
Edebiyat sahnesinde belirdikten çok kısa süre sonra genç Dostoyevski ağabeyine yazdığı 1846 tarihli bir mektupta “büyük bir roman” yazmak istediğini belirtiyordu ve bu niyetle Netoçka Nezvanova üzerinde çalışmaya başladı. 1849 yılında tutuklanıp Sibirya’ya gönderilmesiyle roman yarım kaldı ve Dostoyevski bir daha bu romana geri dönmedi.
Netoçka Nezvanova, fakir bir evde çilekeş annesi ve başarısız bir müzisyen olan babasıyla yaşayan Netoçka’nın acıklı çocukluk hikâyesiyle başlar, ilk gençlik ve gençlik anlatılarıyla devam eder.
Yarım kalan bir romanın parçaları olan bu üç hikâyedeki temalar, Dostoyevski’nin sonraki yıllarda vereceği büyük eserlerin habercisi gibidir.
“Netoçka Nezvanova, Dostoyevski’nin büyük romanlarındaki ideolojinin ve tekniklerin geliştirildiği bir laboratuvardır.”
KONSTANTIN MOCHULSKY
Netoçka Nezvanova Kitaptan Alıntılar
1. "İnsan kimi zaman bir dakikada bir yılda yaşadığından çok yaşar."
2. "Yüreğim ta başta yaralanmış, gelişmem baş döndürücü bir hızla başlamıştı."
3. "Seni hep seviyordum .
Nefret ettiğim zaman da..."
4. "Herkesi de kendim gibi sanıyordum."
5. "Bütün varlığıyla yaşamayı özler insan. Yüreği en yakıcı, en delice umutlarla geleceği, bütün sırlarıyla, bütün bilinmeyenleriyle, fırtınalarıyla ister."
6. ""İnsan kimi zaman bir dakikada bir yılda yaşadığından çok yaşar.""
7. ""Amacına ulaşmak için hiçbir şeyi hor görme. Tam ulaşamazsan bile dene; belki başarırsın... Hepimizin güvenimizi bağladığımız şu belki hiç de azımsanmayacak bir umuttur.""
8. ""Yüz çizgileri hiç silinmeyecektir belleğimden...""
9. ""Zaman zaman öyle sıkıntı basıyor ki, dünyaya geldiğime bin kere pişman oluyorum.""
10. "Öyle tipler vardır ki, kendilerini haksızlığa uğramış, ezilmiş hissetmeye , bundan herkese dert yanmaya , değeri bilinmeyen yeteneklerine gizliden gizliye hayranlık duyarak avuntu aramaya bayılırlar."
11. "Hep çalış ve başarılarınla övünme..."
12. ""Her yalnızlığım bir öncekinden daha büyük bir yıkım oluyordu benim için.""
13. ""Ama sonunda durumumu olanca çıplaklığıyla gördüm: Dünyada yapayalnız kaldığımı.""
14. ""Suç her zaman suçtur! Çirkin duyguları yüceltmeye istediğiniz kadar çalışın, günah insanların gözünde utanç verici, iğrenç bir şey olmayı yine de sürdürecektir!""
15. ""Anımsıyorum, yalnızlığım, bozmaya bir türlü cesaret edemediğim sessizliğim, giderek daha ağır gelmeye başlamıştı bana.""
Netoçka Nezvanova Kitap İncelemeleri
der susarım,
Edebiyat denildiği zaman akla gelene ilk isimdir büyük üstad,
1846 tarihinde ağabeyine yazdığı mektupta "Büyük bir roman" yazma istediğini belirtir.
Yarım kalmış, yarım bırakılmış bir dünya klasiği, yarım kaldığı halde bu denli etkiliyken birde sonu gelmiş ve hikâye tamamlanmış olsaydı kim bilir ne muazzam bir başyapıt olacak, ve okuycusunun, kalbini birkez daha fethedecekti.
Neden yarım kalmış bu muazzam eser peki?
Sürgüne gönderildiği için yarım kalmış eser, St. Petersburg' da ki evinde göz altına alındıktan sonra, ancak 10 yıl sonra dönebilmiş evine, ve bir daha da eseri tamamlamamış üstad. Yarım kalan bir romanın parçalarından oluşan bir hikaye, her okuyucu kendinden bir parça bulacaktır eserde.
Hikayeye gelecek olursak, isminden de anlaşılacağı gibi Nezvanova Netoçka isminde bir kızın hikâyesi, çilekeş, hasta bir anne, eski bir müzisyen üvey baba ile yaşayan Netoçka'nın acıklı hayat hikâyesi, dönemin zorlu yaşam şartları, çaresizlik, kimsesizlik, uğradığı haksızlıklar, gençlik ve gençlik anlatımlarıyla devam ediyor eser.
Doğrusu sonunu, her okuycunun merak ettiği gibi benimde ömür boyu merak edeceğim yarım kalmış bir hikaye.
"Artık hiçbir şeyi uzun uzadıya düşünmemeye karar verdim." (syf 191)
Okuyun kitap dostlarım
Kitapla kalın.
Dostoyevski’nin eserleri sürgünden önce ve sürgünden sonra olarak iki parça olarak inceleniyor. Dostoyevski bu eseri yazmaya başlamış ve bitirmeden sürgüne gitmiş. Döndükten sonra da, muhtemelen kendindeki değişimi fark ettiği için bu eseri tamamlamamış. Kitapta birçok yerde “ burayı sonra anlatacağım” demesine rağmen o kısımları okuyamıyoruz. Özete yarım kalmış bir Dostoyevski eseri bu. Tabii bu onu asla kötü bir roman yapmıyor.
Kitabı da iki bölüme ayırabiliriz. Kahramanımızın aile hayatının anlatıldığı ilk kısım ve ailesini kaybettikten sonraki ikinci kısım. İlk kısımdaki baba tam bir klasik Dostoyevski karakteri. Bir sıkıntısı olduğu belli ama bunu açıklamıyor ya da açıklayamıyor. İddialı olduğu konuda cesaret sergileyip kemanı eline alıp çalamıyor. Sonunda içkiye düşen ve yok olan bir karakter. Ailesini kaybediş hikayesinden sonra Netoçka Nezvanova’nın asıl hikayesi başlıyor. Eğer karakterin yerine kendini koyan veya onun yanında olan okurlardan biriyseniz Netoçka tam sizlik bir karakter. Onunla gülüp onunla gezebilirsiniz. Başarmak için verdiği mücadeleye şahit olabilirsiniz.
Yazarın kadınların konumları ve problemlerine dikkat çekmeye çalıştığını, toplumdaki bu olumsuz tabloyu yıkmak için başarılı ve sağlam duran kadın profili çizildiğini görürüz romanda. Fakir bir aileden gelen kadın karakterimizin yetenekleriyle neleri başarabileceğini göstermeye çalışmış. Ancak hikaye güzel bir noktaya giderken yarıda kalıyor. Belki tamamlanabilse Dostoyevski eserleri arasında ilk dört beşe girecekti.
Netoçka Nezvanova, Dostoyevski'nin sürgüne gitmeden önce yazmaya başladığı fakat sürgün dolayısıyla yarım kalan büyük bir roman denemesi. 1849 yılında yazılmıştır ve ilk kısmı bu dönemde yayınlanmıştır. 10 yıllık süren bir sürgünden döndüğünde ise Dostoveyski bu kitabı tamamlamamıştır.
Eser bir "bildungsroman" olarak tasarlanmıştır. (Bildungsroman, bir bireyin oluşum dönemini ve sonrasında ulaştığı durumu gözler önüne seren bir roman türüdür.) Fakat yarım kalması nedeniyle karakterin sadece çocukluk ve ilkgençlik dönemlerini okuruz. Başkarakterin kadın olması da o dönem için çarpıcı bir seçimdir. Netoçka Nezvanona'yı yetenekli ve iradeli bir kadın olarak aktarmak ister Dostoyevski.
Küçük bir kızın ağzından yazıldığı için akıcı ve kolay okunan bir eser olmakla beraber küçük karakterimizin düşünerek ulaştığı psikolojik tahliller de oldukça etkilidir kitapta.
Tamamlansaydı ne gibi farklılıklar olurdu, etkisi nerelere gelirdi bilemeyiz ama bu haliyle benim için Dostoyevski'nin ilk dönem eserlerinden olan "İnsancıklar" ve "Öteki" romanlarının altında kalan bir kitap oldu. Bir roman olarak başarılı, ama bir Dostoyevski romanı olarak pek çarpıcı bulmadığım bir eser oldu.
Dostoyevski'nin edebiyatında ne gibi yollardan geçtiğini görmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap, en azından Dostoyevski külliyatını bitirmek isteyenlerin.
Okumayı düşünen herkese iyi okumalar dilerim,
Dostoyevski 1846'da ağabeyine yazdığı bir mektupta "büyük bir roman" yazmak istediğinden bahsediyordu.
Ama kader bu olsa gerek 1849 da tutuklanıp Sibirya'ya gitti.
Tam da idam edileceği dakikalarda 4 yıl kürek mahkûmu 6 yıl hapis olmak üzere 10 yıl ara vermek zorunda kaldı.
Ancak döndüğünde yarım kalan ilk büyük roman denemesi olan Netoçka Nezvanova'yı tamamlamadı.
Belki ağabeyine daha önce yazdığı"büyük roman yazmak" konusunda yanılması
Belki 10 yıl aradan sonra düşüncesinin değişmesi
Belki bile isteye "yarım kalmışlık hissi" yaratmak istemesi ile
Kitap için asıl önemli soru 'neden daha sonra bu kitabı tamamlamadı?' oluyor.
Bu yarım kalmışlara rağmen 9 yaşındaki netoçka üzerinden sürükleyici ve bol bol ruhsal analizlere rastlıyoruz. Hatta Freud'un bahsettiği elektra karmaşası kavramına hikayede rastlıyoruz,Freud'dan önce.
Ah, Dostoyevski yaşasaydın da yapissaydik yakana neden! diye
.
.
.
amacına biraz olsun yaklaştığında çevrenin nasıl insanların kuşatacağına göreceksin.
...gelecekteki Bu arkadaşların destek olmayacaklar sana avutmaya caklar seni iyi yanlarının adını almayacaklar Ama her yanlışını hain bir sevinçle karşılayacak kusurlarını yüzüne vuracak yanlış yaptığında bayram edecekler.
...Gözünü karartmak da bazen amacına ulaştırır insanı. Amacına ulaşamayacağını bilsen bile devam et. Sonucu ne olursa olsun kaybetmesin, kazancınsa büyük olur
#netoçkanezvanova #dostoyevski nin yarım kalan ilk büyük roman denemesidir. Kendisi bu romanı yazdığı dönemde, 1849 yılında tutuklanıp Sibirya'ya gönderilmiş ve St. Petersburg'a ancak on yıl sonra geri dönebilmiştir. Roman yarım kaldığı için Dostoyevski bir daha bu romana geri dönmemiştir. Netoçka; isimsiz, hiç kimse anlamına gelmekte. Aslında gerçek adı Anetta ama annesi ona Netoçka diye hitap ediyor.
Kitabı üç bölüm olarak aktarmış bize Dostoyevski.
İlk bölümde, çilekeş annesi ve müzisyen olup ama çalışmayan üvey babası ile yaşanılan acılı çocukluk dönemi anlatılıyor. Babası Yefimov'un zavallı annesinin ne zor şartlarda kazandığı paralarına el koyması ve buna Netoçka'yı da alet etmesi gerçekten okurken insanın içini ürpertiyor.
İkinci bölümde, annesinin ölümü ile karşı karşıya kalıyorsunuz.( Bu bölümü okurken de çok zorlandım) Babası ile baş başa kalan Netoçka'nın bir aile tarafından evlatlık edinilip, buradaki evin kızı Katya'nın eve gelmesi ile aralarında ki yaşanılan olayları okuyorsunuz.
Son bölümde ise, evlatlık edinen ailenin, diğer kızının yanındaki anne-kız ilişkisi ve diğer olayları okuyorsunuz.
Kronolojik okuma sıralamamda bu ay bana bu eseri eşlik etti. Gelecek aylarda sıra ile okumaya devam edeceğim. Eseri okumak isterseniz eğer gayet akıcı ve anlaşılır bir dile sahip olduğundan zorlanmadan okuyabilirsiniz ama anlatılanlar içinizi acıtacak buna hazırlıklı olun.