Nefret Çağı Kitap Bilgileri
Yazar: Andrzej Sapkowski
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 448
Basım Tarihi: Mart 2018
İlk Yayın Tarihi: 1995
Yayınevi: Pegasus Yayınları
ISBN: 9786052994269
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Nefret Çağı Kitap Tanıtımı
Rivyalı Geralt, kendisini büyücülerin karşısında ve korkunç bir savaşın ortasında buluyor.
“Yapamam... Onu yazgısına teslim edemem. Yapayalnız o şimdi... Oysa hiç yalnız kalmamalı, Dandelion. Sen bunu anlayamazsın. Kimse anlayamaz ama ben anlıyorum. Eğer yalnız kalırsa, bir zamanlar... Bir zamanlar benim başıma gelenleri o da yaşayacak... Sen bunu anlayamazsın…”
Nilfgaard İmparatoru Emhyr var Emreis harekete geçmek üzere. Tek bir hamleyle Kuzey Krallıkları’nı parçalamak, önüne çıkmak talihsizliğine düşen herkesi öldürmek veya esir almak istiyor. Geçmişte Sodden Tepesi’nde büyücüler yüzünden yenilen Nilfgaard İmparatoru bu sefer zaferle arasına hiç kimsenin giremeyeceğinden emin.
İnsanların ve devletlerin çıkar savaşlarına kesinlikle bulaşmamayı ve daima tarafsız kalmayı seçen Rivyalı Geralt bu sefer çok zor bir karar vermek zorundadır. Kehanetlerde bahsedilen, tüm dünyayı değiştirmeye yazgılı çocuk onun kendi kızı gibi sevdiği Ciri’dir. Ve Ciri’yi korumak için Geralt’ın yapmayacağı şey yoktur. Nihayet bir taraf seçmek ve canını hiçe saymak dâhil.
“BU KİTABI GERÇEKTEN, GERÇEKTEN ÇOK BEĞENDİM... SAPKOWSKI’NİN DÜNYASINDAKİ HİÇBİR KARAKTER SİYAH-BEYAZ DEĞİL. GERALT VE CANAVARLAR DÂHİL HERKES GRİNİN BİR TONU.”
––The Deckled Edge
Nefret Çağı Kitaptan Alıntılar
1. ""Bu dünyada ne inanç ne de gerçek kaldı artık ama hiç değilse akıl hâlâ var olmalı, öyle değil mi? Ne dersin, Dandelion? Bu dünyada akıl diye bir şey kaldı mı? Yoksa o***** çocuklarından ve nefretten başka bir şey yok mu?""
2. ""Bu hoş koku nedir?"
"Hamur tatlısı. Bir tane yemek ister misin?"
"İki tane yemek isterim.""
3. ""Aşk hakkında az şey biliyoruz. Armuda benzer aşk. Armut tatlıdır ve bir biçimi vardır. Bir armudun biçimini tanımlamaya kalkın bakalım. ""
4. "Aşk hakkında az şey biliyoruz. Armuda benzer aşk. Armut tatlıdır ve bir biçimi vardır. Bir armudun biçimini tanımlamaya kalkın bakalım!"
5. "Yorgunum. Sonların yeni bir şeylerin başlangıcı olduğunu ve her şeye yeniden başlanılacağını kabul edemeyecek kadar yorgunum.. Benim arzum..."
6. "Onu terk ettim ve beni saran boşlukla yaşayamaz oldum . Sonra bir anda anladım ki bu boşluğun sebebi o kadının yokluğu değil , vaktiyle hissettiklerimin yokluğuydu."
7. ""Ne mutludur hiçbir şey bilmeyenler.""
8. "Hayat seni, sende eksik olan şeyle doldurur."
9. "❝
Sonların yeni bir şeylerin başlangıcı olduğunu ve her şeye yeniden başlanılacağını kabul edemeyecek kadar yorgunum...
❞"
10. "“Savaşlar, inançla ve kendilerini vatanları, yuvaları için feda eden askerlerle kazanılır”"
11. "❝
Bu dünyada ne inanç ne de gerçek kaldı artık...
❞"
12. "Darmadağın olmuşum..."
13. ""Ne mutludur hiçbir şey bilmeyenler.""
14. "Kızın ne olduğunu bile çözememişsiniz. O ne aptal ne de akılsız. Öyleymiş gibi yapıyor hepsi bu."
15. "Aşk başka, hayat başka. Aşk geçici..."
Nefret Çağı Kitap İncelemeleri
Nefret Çağı gerçekten de adına yakışır bir şekilde savaş, entrika, politika, ölüm, yıkım, hayatta kalma çabaları ile başladı öyle de sürdü gitti.
Nilfgard İmparatoru Emhyr artık harekete geçiyor. Kuzey krallıklarını yakıp yıkmak için de büyücü, asker, kral, kraliçe demeden birliklerini ona karşı olan olmayan her yere yerlere gönderiyor. Bunu yaparken aklında da tek bir isim var. Ciri..
Tüm dünyayı değiştirmeye yazgılı çocuk Ciri’ nin peşinde bu sefer yok yoktur. Kendini Yennefer ile birlikte bir büyücü okulunda güven içinde bulacağını sanarken, büyücülere karşı düzenlenen bir darbe de herşey tepetaklak olur. Ciri artık yalnız mı kalacaktır?
Serinin dördüncü kitabında Geralt ve Yennefer’ den ziyade Ciri ön plandaydı. Ön planda olduğu her satırı okurken keyif aldım çünkü inanılmaz aksiyon ve macera doluydu. Serinin ilk üç kitabına oranla alıştığımız fantastik ögeler bu kitapta çok yoktu. Yani öyle ejderhalar, devasa örümcekler artık bizimle değil sanırım. Çünkü bu kitapla birlikte yazarın, kraliyet ve savaş entrikalarına daha ağırlık vereceğini düşünüyorum.
Kitap boyunca, yazarın bize sözlük ve anlatılan krallıklar, krallar, büyücüler için neden bir harita vermediğini düşünüp durdum. Çünkü gerçekten çok fazla karakter ve krallık ismi vardı ve bunları bir zaman sonra aklımda tutmam zorlaştı. Eğer epik fantastik okumayı seviyorsanız bu seriyi net alın fakat bu dile alışlkın değilseniz kurgusu kafanızı karıştırabilir benden söylemesi.
Nilfgard ordusu savaşa yürümeye, Scoia'tael insanlara saldırmaya devam ediyor. Birbirinden farklı takımlar aslan yavrusunu aramayı sürdürüyor.
Kral ulağı Aplegatt'ın bakış açısından anlatılan bölüm çok güzeldi. Yen, Ciri ve Geralt'ı dışarıdan bir çift gözle uzaktan şahit olmak çok tatlı hislerdi.
Geralt sevdiklerini korumak için canını dişine takarak tehlikeden tehlikeye damdan düşercesine gözlerini kırpmadan giriyor ve kalp çarpıntısı eşliğinde bölümler akıp gidiyor.
Yennefer ve Ciri'nin yolculuğu ve Geralt ile buluşmaları ile ardından paldır küldür gelişen olaylar silsilesi naif yürekli insanlar için çok fazla.
Entrikalar, politika, ihanetler, gizli planlar; bunlar sevdiğim şeyler aslında, ama üzülüyor insan. GoT okumayalı yıllar olmuş, bu hisleri çok unutmuşum.
Wild Hunt ekibiyle tanışan eniğimizi neler bekliyor? Bakalım, göreceğiz. Geralt birkaç yaratık kesiyor; Yennefer hala güzel, çekici, güçlü, manipülatif; Dandelion ise hala zevzekliği üstünde şirincene bir şair.
Artık Vilgefortz ve birkaç Nilfgardlı üst düzey yöneticiyle tanışıyoruz. Bu kitap hikaye ve karakter gelişimlerinin iyiden iyiye tamamlandığı ve okuyucuya benimsetildiği bir sayı olduğu kanaatindeyim.
Evet, bu seri benim fantezi serilerim arasında üst sıralarda bulunmuyor ama yine de başarılı buldum mu? Buldum. Beğendim mi? Evet bir hayli beğendim. Oyununu arada bir açıp oynar mıyım? Kesinlikle.
Espriler ve güzel anekdotlar çok yerinde ve güzel kullanılmışlardı. Almanca'dan değil de orijinal dili Lehçe'den tercüme edilseydi acaba bazı şeyler daha mı güzel olurdu bilemiyorum. Çeviri gerçekten tatmin edici geldi bana.
Oku oku bitiremediğim, bitiremediğim için hem mutlu olduğum hem de mutsuz olduğum bir kitap oldu.
Duygularım hakkında özet geçmem gerekirse, okuduğumdan almak istediğim zevki kitabın son 30-40 sayfasında anca aldım. Kaldı ki bu sayfalarda çok sevimli, kalbimin içine içine koyduğum Ciri'm çok acı deneyimler yaşamış olsa da... Haftalardır okumak istediğim heyecanı o son sayfalarda buldum.
Kitabın adı Nefret Çağı ve cidden bende nefret uyandırdı. Kitaba karşı değil, kitabın içindeki o siyasete... Okurken içimin bıkkınlıktan çürüyüp yok olduğu çok yorucu siyasi ve politik kararların yazıldığı sahnelerde cidden bunaldığımı hissettim.
Açıkçası, kendimi farklı bir dünyanın işleyiş biçimine açmıştım ama sanırım hâlâ bu kadar ciddi kitaplar okuyacak kadar ruhum büyümemiş.
Zira, Ciri'nin sahnelerinde heyecanlı heyecanlı yüz elli sayfayı otuz dakikada okurken, iş Kralların ve Kraliçelerin politik konuşmalarına gelince elli sayfayı üç saatte anca okuyordum!
Ayrıca, seriye üçüncü kitaptan başladığımdan mıdır yoksa diziyi net bir şekilde hatırlamadığımdan mıdır kestirmesi güç, çok fazla eksik hissediyorum.
Yani okuyorum ama bu olayların sebeplerini pek bilmediğim için (gerçi savaşın sebebi belli de) okurken yoruluyorum. Sanırım bu yüzden kitap elimde biraz süründü...
Yine de güzeldi, bakış açıma katkıları olduğunu ve beni heyecanlandırdığını itiraf etmeliyim.
Ve Yen ile Geralt... Ah kuzularım, siz beni kahredeceksiniz.
En çok da Ciri... Minik kuşum, Falka'm. Senin için çok üzülüyorum. :(
Rivya'lı Geralt seni okurken , izlerken veya dinlerken gerçekten zevk aldığımı söyleyerek başlamalıyım sanırım sözlerime...
Bu kadar canavarlarla ve canavarlardan daha da kötü olan canavarlaşmış insanlarla uğraşmana rağmen çizgini hiç bozmayıp hep doğruluktan devam ettiğin için harika bir karakter olduğunu söyleyebilirim , yazar harika bir iş çıkarmış...
Sadece Geralt konusunda değil bu kadar güzel bir Witcher evreni yaratmak konusunda da kalemini konuşturmuş. Bu kadar büyük bir kadroyla bunu başarmak gerçekten çok zor bir iş olmalı. Sadece birkaç karakterle kitabı bitiren yazarlar da gördüm. Yazar üslup olsun , olay örgüsü olsun , karakter zenginliği olsun gerçekten beni doyurdu ve mutlu etti. Çünkü birçok yazar bir süre sonra , kitap sayfaları çoğaldıkça konudan uzaklaşıyor. Mantıksızlaşıp tamamen hikaye devam etsin diye sadece karalama yapıyor. Ama Witcher serisini bitiren iyi bir okuyucu , yazarın serinin en sonunu zaten daha kitabın başında bildiğini ve buna uygun hareket ettiğini , bütün olayları bu sona ulaşabilmek için kurguladığını , bu sonun yolunu hazırladığını görebilir . . . !
Neyse , sanırım yazarın yaptıklarından bahsettiğim yeter , biraz da kitaplar hakkında yazıp incelemeyi kapatayım : Sadece " Gölün Hanımı " hariç diğerlerini çok severek okudum. Bu kitaba yaptığım eleştiri de bana biraz karışık gelmesinden dolayıdır...
Ama özellikle " Fırtına Mevsimi " bir harikaydı , bunu belirtmeden geçemeyeceğim...
Normalde bu tarz kitapları vakit kaybı olarak görürdüm sevdiğim bir tarz değil ama dizisini izledikten sonra kesinlikle kitaba şans verilmeli diye düşündüm 11 serilik bir kitap dizi olmadan önce gamerlar tarafından keşfedilerek oyunlaştırılan kitap şimdilerde dizisi ile daha yoğun bir ilgi çekiyor.
Kitabın yayın hakları ülkemizde Pegasus Yayıncılık tarafından alınarak 8 kitaplık bir seri olarak basıldı.
Son Dilek (Lehçe Orjinal isim: “Ostatnie życzenie“ İlk olarak 1993’de Polonya’da, 2017 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Kader Kılıcı (Lehçe Orjinal isim: “Miecz Przeznaczenia“ İlk olarak 1992’de Polonya’da, 2017 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Elflerin Kanı (Lehçe Orjinal isim: “Krew Elfów“ İlk olarak 1994’de Polonya’da, 2017 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Nefret Çağı (Lehçe Orjinal isim: “Czas Pogardy“ İlk olarak 1995’de Polonya’da, 2018 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Ateşle İmtihan (Lehçe Orjinal isim: “Chrzest Ognia“ İlk olarak 1996’da Polonya’da, 2018 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Kırlangıç Kulesi (Lehçe Orjinal isim: “Wieża Jaskółki“ İlk olarak 1997’de Polonya’da, 2019 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Gölün Hanımı (Lehçe Orjinal isim: “Pani Jeziora” İlk olarak 1999’da Polonya’da, 2020 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)
Fırtına Mevsimi (Lehçe Orjinal isim: “Sezon Burz” İlk olarak 2013’te Polonya’da, 2023 yılında Türkiye’de yayımlanmıştır.)