Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale - Osman Balcıgil | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Kitap Bilgileri


Yazar: Osman Balcıgil
Tahmini Okuma Süresi: 13 sa. 50 dk.
Sayfa Sayısı: 488
Basım Tarihi: 28 Mayıs 2019
İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2018
Yayınevi: Destek Yayınları
ISBN: 9786053114673
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Kitap Tanıtımı


Osmanlı’nın ilk Müslüman kadın oyuncusuydu Afife Jale. Babasından Şeyhülislam’a, Dahiliye Nazırı’ndan Şehremini’ne kadar kimler uğraşmadı ki onunla, yılmadı.



Teyzesinin oğlu çok âşıktı güzel kıza. O da seviyordu dünya yakışıklısı delikanlıyı. Aralarına önce sahne, sonra Afife’nin “beyninde taşıdığı hançer” girdi.



“Bir Bahar Akşamı” ikinci aşkı Selahattin’e (Pınar) rastladı Afife. Büyük bir aşkla sarıldı ünlü sanatçı güzel Afife’ye.



Paşa dedesinin de tutkusu olan tiyatroya beşikten mezara ve ölümüne bağlı kaldı Afife. Son nefesini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde verirken, “gözlere yıldız tozu serpmeyi” sürdürüyordu kuşkusuz.



Osman Balcıgil, satış rekorları kıran CELİLE, YEŞİL MÜREKKEP ve İPEK SABAHLIK’ta olduğu gibi, NEFESİ TUTKU OLAN KADIN AFİFE JALE’de de yaşadığımız coğrafyanın tarihsel ve toplumsal derinliklerine büyük bir ustalıkla iniyor.




Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Kitaptan Alıntılar


1. "Biliyor musun, ben hayatta en çok seni görmeyi seviyorum."




2. "Aşk galip gelince, akla perde iner!"




3. "Bak sevgilim, ben mutsuz olmak için yaratılmış bir kadınım. Seni de mutsuz ederim."




4. "Bir gün sahneye çıkarsan en önde oturanlar arasında olacağım, Afife..."




5. "En çok ihtiyaç duyduğum zamanda sensiz kaldım..."




6. ""Bak sevgilim, ben mutsuz olmak için yaratılmış bir kadınım. Seni de mutsuz ederim.""




7. "Eğer kimsesizseniz, İstanbul acımasız bir şehirdir."




8. "Bir bedeli vardı elbette "kendin olmanın"..."




9. "Çok zaman kaybetmişti. Elinden kayıp gitmekte olan hayatı bir yerinden yakalamalıydı.."




10. "Eğer kimsesizseniz, İstanbul acımasız bir şehirdir."




11. "Ülkenin meseleleri o kadar zor ve derindi ki,"




12. "Gerçekler ne çabuk hatıraya, hayale dönüşüyor değil mi?"




13. "Biliyor musun Afife, ben hayatta en çok seni görmeyi seviyorum..."




14. "<

Ben hayatta en çok seni görmeyi seviyorum.

>"




15. "Aşk galip gelince, akla perde iner..!"





Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale Kitap İncelemeleri


Nerden başlasam kiiii,
Uzun süredir ağlayamayan ben kitabın son sayfalarına geldiğimde yanağımdan süzülen yaşlarla hayrete düştüm. Demek ki duygularım hala ölmemiş...
Afife.. Sadece Nefesi Tutku değil, aşkı, hayalleri, mesleği, ahlakı... Her şeyi tutku bu kadının. Paşa dedesinin teşvikiyle çocuk yaşlarda tiyatroya duyduğu ilgi hayatına mal olmuş bir tutkuya dönüşüyor.Tutucu bir babanın kızı olarak küçük yaşta bir tören havasına kapanmaya zorlanan Afife için, Osmanlı'nın hükmünün kalmadığı ve Yeni Türkiye' nin temellerinin atılmaya başlandığı dönemde "SAHNEYE ÇIKAN İLK MÜSLÜMAN TÜRK KADINI " olmanın bedeli ağır olmuş.

Afife zamana, insana hep yenik düşmüş güzel bir kadın. Aşkını, aşkı için gömmebilecek incelikte, yürekte, ahlaki yanı zirve yapmış naif bir kadın. Başına gelen en büyük talihsizliği ise adi bir doktor müsvettesinin kendisinden faydalanarak onu bir morfinmana dönüştürmesi. Ahhh Afife Jale... Kadın olmak her dönemde zor fakat senin döneminde o kadar zormuş ki. Böylesi gururlu, onurlu kadınların varlığını devam ettirmesini o kadar çok isterim kii.Söylemek, anlatmak istediğim o kadar çok var fakat kitabın içeriği hakkında bilgi vermekten kaçınıyorum.Okuyun istiyorum. Özellikle de hemcinslerim, lütfen okuyun bu kitabı ...

Seni tanımak, seni anlamak çok güzeldi Afife Jale. Bir Türk Kadını olarak seni ve özgürleşme yolundaki emeğini hiç unutmayacağım.

Sevgili yazarımız Osman Balcıgil. İYİKİ iyikiiii beni tanıştırdınız. Hem kendinizle hem Afife Jale gibi büyük bir tiyatro sanatçısı ile..Çok ama çok Teşekkürler...




Bir Afife Jale gecti bu dünyadan, kıymeti çok geç anlaşılan!
İlk Müslüman kadın tiyatro oyuncusu deriz ama bu ünvana sahip olmak için ödenen bedellerden bihaberizdir çoğu zaman. Tek istediği sanatını icra etmek olan bir kadının üstüne bu kadar gidilmesi gerçekten ürkütücü. Heyecanla başladığı meslek hayatında ilk önce babası tarafından terk edilmiş daha sonraları ise polisten baskınlardan kurtulamamış güzel sanatçı. Bu sıkıntıların içinde bir de başına hançer misali saplanan ağrıyla baş etmek zorunda kalmış, edemeyince de çaresizlikten mesleğini kötüye kullanmaktan gocunmayan bir doktor tarafından morfin batağına saplanmış Afife Jale. Sonrasında ise kurtulması mümkün olmamış ve herşeyini yitirmiş. O kadar dokunaklı bir hayat hikayesi okudum ki hala etkisindeyim. Karşılaştığı zorluklara mı, Ziya ile yaşayamadığı mutluluğa mı, biricik eşi Selahattin Pınar'dan ayrılmak mecburiyetinde kalmasına mı yoksa uğradığı vefasızlığa mı daha çok üzüldüm bilmiyorum. Gerçekten de cefasını o çekmiş, sefasını ise başkaları sürmüş. Yıllar sonra ne kadar hakkını vermeye çalışsak da oldukça geç kalınmış bir vefa bu. Keşke hayattayken kıymeti bilinseydi, onu sahneye itenler böylesine çabuk hafızalarından silmeselerdi. Biyografi okumayı pek sevmesem de yazarın dili o kadar akıcı ki sayfaları ne zaman çevirdiğinizi anlamıyorsunuz. Çok severek okuduğum bir kitap oldu benim için. Ayrıca, özellikle de bağımlılık konusunda ibret verici bir eserdi. Kesinlikle tavsiye ettiğim kitaplar arasında yerini aldı.




Afife Jale nin de tasvir ettiği gibi yanlış zamanda yanlış yerde ilk kadın Müslüman tiyatrocu olmanın avantajlarını kullanmak bir yana dursun, sadece zorluklarına katlanmıştı ilk andan itibaren..Önce babası tarafından dışlandı sonra toplum tarafından öyle ki.... İlk kez sahneden indirildiğinde emniyet müdürü
"Afife Jale yi sahnede gördüğümde, avradımı şanoda görmüş kadar fena oluyorum. Hepinizi mahvederim" deyip indirilmişti... Bu insanlar zamanla ayak uydurmuştu değişen Cumhuriyete ama geri gelmiyordu işte kaybedilen umutlar, hayatlar.. ..
Öyle ki efendim Afife Ziya'ya anlatamadığı için morfinman olduğunu geri çevirmişti evlenme teklifini ama ne ki ileri zamanlarda büyük aşkı Selahattin Pınar'la aşabileceğini düşünmüştü bu durumu olmadı besteler yazdı Selahattin yine olmadı oysa diyordu ki;
Delisin deli gönlüm
Binbir bereli gönlüm.
Güldüğünü kim gördü
Sevdin sevmel gönlüm....
Tiyatronun o sahne tozunu yutan o alkışın heyecanını yüreğinde hisseden kopamaz o siyah perdeden...Büyülüdür tiyatro perdesi de izleyicisi de oyuncusuda Afife Jale bu anlamda iyi anlıyor olmanın hissiyatını sizle paylaşmak istedim bir dönem bu tadı tatmış bir insan olarak....
Bizler uğruna emek verilmiş, kan dökülmüş, can verilmiş bu vatanın o eziyeti görmemiş sadece okuyarak öğrenebilecek insanlarıyız efendim çok okuyalım en azından yüreğimizde bu emek vermiş insanlara bir yer açıp az da olsa onları anlamaya çalışalım derim ben takdir sizin....
#okudumbitti #afifejale @osmanbalcigil
#destekyayınları #kitapyorumu #kitap




Nefesi Tutku Olan Kadın-Afife Jale

 
Osmanlı’nın ilk Müslüman kadın oyuncusuydu Afife Jale. Babasından Şeyhülislam’a, Dahiliye Nazırı’ndan Şehremini’ne kadar kimler uğraşmadı ki onunla, yılmadı.

Teyzesinin oğlu çok âşıktı güzel kıza. O da seviyordu dünya yakışıklısı delikanlıyı. Aralarına önce sahne, sonra Afife’nin “beyninde taşıdığı hançer” girdi.

“Bir Bahar Akşamı” ikinci aşkı Selahattin’e (Pınar) rastladı Afife. Büyük bir aşkla sarıldı ünlü sanatçı güzel Afife’ye.

Paşa dedesinin de tutkusu olan tiyatroya beşikten mezara ve ölümüne bağlı kaldı Afife. Son nefesini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde verirken, “gözlere yıldız tozu serpmeyi” sürdürüyordu kuşkusuz.

Osman Balcıgil, satış rekorları kıran CELİLE, YEŞİL MÜREKKEP ve İPEK SABAHLIK’ta olduğu gibi, NEFESİ TUTKU OLAN KADIN AFİFE JALE’de de yaşadığımız coğrafyanın tarihsel ve toplumsal derinliklerine büyük bir ustalıkla iniyor.

 

(Tanıtım Bülteninden)

Benim yorumum,

Ne çok acı çekmiş yüreğinin derinliklerinde hayatı Afife Jale olarak yaşamak isterken bir hastane köşesinde tek başına Afife olarak hayatını kaybediyor.

Ben ilk defa bir @osmanbalcigil kitabı okudum pişman mıyım? Tabi ki asla değilim neden böyle güzel kalemi olan bir yazarla bu kadar geç tanıştığım için kendime hayıflanıyorum doğrusu.

İnanılmaz güzel bir şekilde kaleme alınmış bu eseri mutlaka okumalısınız derim. Ve şimdiden keyifli okumalar dilerim




Cemal Süreya "başka günleri bilmem ama rakı içtiğin gün ölmezsin" der.
Halbuki doktoru bir duble daha içersen ölürsün demişti Selahattin Pınar'a, o da Afife Jale'nin hasretine dayanamayıp Kalamış'ta bir meyhaneye oturdu, biliyordu ne olacağını, rakı içerken kalp krizi geçirip öldü. İntihar da denilebilir.
Selahattin Pınar babası tarafından "çalgıcı" olduğu gerekçesiyle evden kovuldu, en büyük bestecilerimizdendir; Afife Jale müslüman kadınların sahne yüzü göremediği ortamda çıktı, ilk kadın tiyatrocudur, babası fahişe olacaksın diyerek evlatlıktan reddetmiştir.

Afife'nin oynadığı tiyatro zabıta tarafından basılıp kapatılınca, tiyatrosuz yaşayamayan Afife bunun yokluğunu uyuşturucu ile gidermeye çalıştı, Selahattin direndi ama o da morfine başlamıştı. Afife yalvardı "terk et beni, ya da bırak beni". Afife sokaklarda yaşadı bir süre, kimsesiz beş parasız. Şimdiki adı Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde öldü. Tekrar evlenen Selahattin bir kere bile beraber olamadığı karısından da ayrıldı, yapamadı Afife'siz.
İlk kadın tiyatrocusunu uyuşturucu bağımlısı, beş parasız sokaklarda heba etmiş, onu seven büyük besteciyi rakı içerek intihara sürüklemiş bir ülkede yaşıyoruz.
Aynıdır, bu düzen sürdü, hiçbir şey değişmedi. Bugün de aynıdır.
Acı içinde geçmiştir hepimizin yaşamları, sürünerek, yok olarak; bir avuç kalpazan sefa sürsün diye.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: