Ne Yaptığını Biliyorum Kitap Bilgileri
Yazar: Alice Feeney
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 45 dk.
Sayfa Sayısı: 344
Basım Tarihi: Ocak 2022
İlk Yayın Tarihi: Temmuz 2020
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786257550857
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ne Yaptığını Biliyorum Kitap Tanıtımı
Karımı Üç Kelimeyle Anlatabilirim: GÜZEL. HIRSLI. MERHAMETSİZ.
Kocamı Tanımlamak İçin Tek Kelime Yeter: YALANCI.
Tipik bir İngiliz kasabası olan Blackdown'da bir kadın öldürüldüğünde, BBC spikeri Anna Andrews bu haberi yapmak istemiyordu. Dedektif Jack Harper'sa onun bu vakayla bir alakası olduğundan şüpheleniyordu. Ta ki başında bulunduğu cinayet soruşturmasında kendi de şüpheli durumuna düşene kadar.
Bazı sırlar, uğruna öldürmeye değerdi.
“Hızlı akan bir macera… Hikâye yalnızca katili ortaya çıkaran değil, anlatıcıların güvenilirliğini de sorgulatan bir doruk noktasına doğru ilerliyor.” —New York Times Book Review
“Zekice kurgulanmış bir psikolojik gerilim… Nefes kesici finalinin okurları hazırlıksız yakalayacağı kesin.” —Publishers Weekly, starred review
“Muazzam bir kedi fare oyunu.” —Booklist
“Bu yılın en heyecanlı kitabını buldunuz.” —Woman & Home
“Kimse bir hikâyeyi Alice Feeney gibi kurgulayamaz. Ne Yaptığını Biliyorum insana kime güvenebileceğini sorgulatan, çarpıcı, elinizden bırakamayacağınız bir roman.” —Samantha Downing
“Ne Yaptığını Biliyorum'da Alice Feeney, okurların sayfaları hızla çevirmesine neden olacak karanlık ve sarsıcı bir hikâyeyi ustalıkla dokuyor. İnsanın tüylerini ürperten bu cinayet romanında gerçek suçluyu tahmin etmeye çalışıp her seferinde yanılacaksınız.” —Mary Kubica
“Feeney yine yapacağını yapmış! İnsana bundan sonra birine güvenip güvenemeyeceğini sorgulatıyor. Elimden bırakamadım.” —Christina Dalcher
“Ne Yaptığını Biliyorum'u bir çırpıda okudum. Ustaca kurgulanmış anlatıcıları ve karanlık sırların gün yüzüne çıktığı tipik İngiliz kasabasıyla film gibi bir atmosferi olan sürükleyici bir roman.” —Helen Monks Takhar
Ne Yaptığını Biliyorum Kitaptan Alıntılar
1. "Herkes yaşlanır ama herkes büyümez."
2. "Bazen, sevmek kendi hislerini kendine saklamaktır."
3. "Bazı anılar unutulmayı reddeder."
4. "Eğer gerçekten isterseniz değiştirmeyeceğiniz şey yoktur."
5. "Sessizlik benim en sevdiğim senfonidir, hayat fazla gürültülüyken sağlıklı düşünemiyorum"
6. "Hepimizin sırları vardır, bazılarını kendimize bile söylemeyiz."
7. "Bazen en olmayacak insanlara sımsıkı tutunuruz, ta ki acıya daha fazla katlanamayıp bırakana kadar."
8. ""Bazen en olmayacak insanlara sımsıkı tutunuruz, ta ki acıya daha fazla katlanamayıp bırakana kadar.""
9. "Bazı insanlar kendini korumak için çevrelerine görünmez duvarlar örerler."
10. "Bazen,sevmek kendi hislerini kendine saklamaktır."
11. "Yalnızlığın acısı tıpkı ısırganınki gibi geçicidir. Issızlığınızı kaşımadığınız sürece çok geçmeden yine normal hissetmeye başlarsınız."
12. "İnsanlar değişebilir ama değişmemeyi seçerler."
13. "Bazen ne çok şeye sahip olduğumuzu hatırlamak için bir sürü şey kaybetmemiz gerekir."
14. "“Bazen, sevmek kendi hislerini kendine saklamaktır.”"
15. "Sessizlik benim en sevdiğim senfonidir, hayat fazla gürültülüyken sağlıklı düşünemiyorum."
Ne Yaptığını Biliyorum Kitap İncelemeleri
Uzun bir süredir polisiye-gerilim kitabı okumuyordum ve oldukça sevilen Ne Yaptığını Biliyorum kitabıyla bu süreci sonlandırmak istedim. Açıkçası herhangi bir beklentim olmadan okudum ve sevdim. Roman tipik bir İngiliz kasabasında geçmekte olup; olaylar kasabada bir kadının öldürülmesiyle başlar. BBC spikeri Anna Andrews bu haber yapmak istemezken, dedektif Jack Harper ise vakada şüpheli konumuna düşer.
Yazarın ilk kitabı ve oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. Kendisi yazarlık yapmadan önce uzun yıllar BBC'de yapımcı ve gazeteci olarak çalışmış. Bu noktada mesleğinin getirisini ufaktan kitapta hissettirdiğini düşünüyorum. Kitapta baştan sona kadar yazar merak unsurunu diri tutuyor. Tüm her şeyi okuru da sıkmadan gizemleri, ipuçlarını ufak ufak yerleştirerek son sayfaya kadar sizi kurgudan koparmadan hikayenin içinde tutuyor. Gerçekten son sayfaya kadar "Tamam şimdi buldum katili evet o" dedim ancak güzel bir ters köşeyle bizi bambaşka bir sonla buluşturuyor.
Keyifle okuduğum; özellikle de okuma hızımın düştüğü bu dönemde bana ilaç gibi geldi diyebilirim. Kitapla ilgili tek eleştirim, ufak bazı kısımları eksik ve yanlış bir sonla bitirildiğini düşünüyorum. Bazı karakterin gizemlerinin havada kaldığını ve bir karakterin sonunun daha farklı olmasını dilerdim. Ama belki de yazar, insanoğlu bir yeri yıkmadan bir yeri birleştiremiyor mesajı da vermek istemiş olabilir. Bu tarz kitap okumayı sevenlere ve "okuma tembelliği" sürecinde bulunanlara mutlaka tavsiye ederim. Tek bir solukta okunacak güzel bir gerilim kitabıydı.
“Eğer gerçekten isterseniz değiştiremeyeceğiniz şey yoktur.” Cümlesi etrafında kurulu bir psikolojik gerilim romanı.
Yazarın okuduğum üçüncü kitabı, diğerlerinde de şaşırdığım ters köşe olmuşluğum olmuştur fakat tıpkı yazarın kendisi için de olduğu gibi benim için de bu kitabının yeri başka oldu :)
Okurken onlarca duyguya, düşünceye ve hislere bürünüyorsunuz.
Yazarın dili çok güzel, öyle iyi şekilde sizi kurgunun içine çekiyor ki sayfaları nasıl ardı ardına çevirdiğinizi anlayamıyor sürekli farklı düşünce ile merak ederek okumanıza engel olamıyorsunuz.
Bu güne kadar okuduğum onca gerilim macera kitabında ters köşe olmuşluğum olmuştur fakat bu bambaşka bir ters köşe yaşatıyor. Neredeyse okuduğunuz her bölümde karakterlerin hepsinden şüpheleniyor sonunda buldum dediğiniz anda sizi tamamen tekrar şaşırtıp başa çeviriyor ve “nasıl yani” demenize engel olamıyorsunuz. Kitabın sonunda ise en büyük ters köşeyi yaşayıp şaşkınlıkla kitabın son sayfasını kapatıp uzunca düşünüyorsunuz.
Ve, evet eğer bir şeyi gerçekten isterseniz istediğiniz o şeyi değiştirebilir ve başarabilirsiniz. Başarırken nasıl ve ne şekilde olduğunu umursamadan.
Sevdiğiniz insanların mutlu olması uğruna her şeyi yapabileceğinizin farkında değilseniz, durup bir kez daha düşünün. :)
Durun, düşünün, planlayın ve gerçekleştirin.
Ne Yaptığını Biliyorum; gizemli atmosferi, son sayfasına kadar merak ve heyecan unsurlarını canlı tutan kurgusu, karakterlerin içsel dünyası ile özdeşim yaşatan duru anlatımı, kurduğu yaratıcı bağlantıları ve tahmin edemediğim sonu ile okuma sürecimden çok keyif aldığım, beğendiğim bir kitap oldu.
Blackdown Kasabası; sakin ve huzurlu bir kasabadır. Ancak ormanda bulunan bir kadın cesedi,bu atmosferi değiştirir. Baş müfettiş Jack Harper, öldürülen kadını gördüğünde büyük bir şaşkınlık yaşar. Bu yaşantı, kimsenin öğrenmesini istemediği sırlar ve acı veren anıları gündeme getiren olayların başlangıcını oluşturur.
Çocukluğu Blackdown Kasabası'nda geçen Anna Andrews ise cinayet haberini araştırması için büyüdüğü yere geri döner. Öldürülen kişinin kimliğini öğrenmek; anımsanmamak üzere derinlere gömdüğü sarsıcı yaşantıların su yüzüne çıkmasına sebep olacaktır.
Hikayenin; bir Jack'in, bir Anna'nın, bir de gizemli katilin düşünceleri, yaşantıları ve duyguları ile yansıtılması okuma sürecini keyifli hale getiren yönlerinden.
Travmatik yaşantılara sahip bireylerin bakış açısı ile hayata dair yorumlarının, acı dolu geçmişlerinin, kendilerini yalıtma, yalnızlaştırma eğilimlerinin gerilimli bir kurgu dahilinde işlendiği bu kitap önerimdir.
Dehşet verici... Uzun zamandır polisiye okumuyordum ve uzun zaman sonraki bu okuyuş, şok etkisi yarattı. Elbet önceki okumalarımda katili kolaylıkla bulabiliyordum ancak bu kitapta tahminlerimde yanıldım. Ancak söylemem gerekir ki katilin tahmin etmediğim kişi olması içimi rahatlattı. Çünkü olaylar benim açımdan dehşet verici. Eğer tahminlerimde biri tutsaydı, sonu çok daha korkutucu ve etkili olurdu. Tabi bir de söylemem gerekir ki, bazı ipuçlar tam olarak katili tanımlamıyordu. Yani kurgudaki karakterlerden bazılarına ait olsa da katile ait bilgiler değildi. Bence tahminimin yanıltıcı olmasının arkasındaki sebep bu diye düşünüyorum. Ayrıca katilin sebebi biraz paranoyakça geldi bana. Hatta söylemem gerekir ki katil şizofren olabilir. Ve bir de çoğu yer, kurgu olsun diye oluşturulmuş. Kitabın özeti birçok bağlantılı ipuçlardan ibaret. Yani katil herkes olabilir çünkü hepsi bir şekilde cinayet mahalinde bulunmuş. Ama nasılsa birbirlerini görmemişler. Bir de polis soruşturması çok düzensizdi. Sorguya alınan kimse yoktu. Bilgiler rasgeleydi ve araştırılmıyordu. Ve olaylar o kadar hızlı olup bitiyordu ki, hızlarına yetişmek imkansızdı. Yani her şey olayla ilgili gibiydi. Sanırım bu şekilde daha etkili hale getirilmiş gibi gözüküyor. Yani kısacası güzel bir kitaptı ama eksik yanları da vardı.
Alice Feeney ile bu kitap sayesinde tanıştım ve daha önce adını duymamış olmama rağmen, polisiye-cinayet türüne olan mesafeme rağmen, beni fazlasıyla şaşırtan bir kitap oldu. Genellikle bu türde kitaplar okuduğumda katili erken tahmin edebiliyorum ama Ne Yaptığını Biliyorum beni ters köşeye yatırmayı başardı. Kitabın sonuna kadar katil hiç aklımın ucundan bile geçmedi; sürekli farklı yönlere çekilen ipuçları ve hedef şaşırtmalar vardı. Bu konuda Feeney gerçekten başarılı bir iş çıkarmış.
Olay örgüsü oldukça etkileyiciydi. Kitap boyunca hem karakterlerin psikolojisi hem de gelişen olaylar okuyucuyu içine çekiyor. Anlatım dili akıcı ve sürükleyici olmasına rağmen, orta kısımlarda hikâyenin temposu biraz yavaşladı. Ancak genel olarak, özellikle sona yaklaştıkça gerilimin giderek arttığını söyleyebilirim.
Sonu beni derinden etkiledi. Bir annenin kızı için böyle bir şeyi yapması, hem kendi annemle olan bağım hem de annelik içgüdülerine dair düşüncelerim nedeniyle bana çok uzak gelmedi. Bu noktada Feeney, insan psikolojisini ve özellikle anne-kız ilişkisini çok iyi işlemiş. Ayrıca, kötü bir olayla biten bir evliliğin yine kötü bir olayla başlaması fikri, kitabın alt metinlerinden biri olarak oldukça çarpıcıydı.
Genel olarak Ne Yaptığını Biliyorum, polisiye ve psikolojik gerilim türlerini sevenler için harika bir seçenek. Olay örgüsü, gizemi ve şaşırtıcı finaliyle beni etkilemeyi başardı. Alice Feeney’nin diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum çünkü bu kitaptaki anlatım tarzı ve karakter inşası kesinlikle keşfedilmeye değerdi.