Ne Kitapsız Ne Kedisiz Kitap Bilgileri
Yazar: Bilge Karasu
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.
Sayfa Sayısı: 96
Basım Tarihi: Mayıs 2020
İlk Yayın Tarihi: 1994
Yayınevi: Metis Yayıncılık
ISBN: 9789753420563
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ne Kitapsız Ne Kedisiz Kitap Tanıtımı
"Ona bakıyorum. Susuyor. Önüne bakıyor. Çocukluğundan beri bu oyunu oynar: Gözetlenme oyununu. Önceleri belki bir suçluluk duygusuydu bu: Kendisine dikilen göz Tanrının, anasının, büyüklerden birinin, sevmediği birinin gözü olur, kınardı o anda yaptığını. Adı konmadan yaşanırdı bu suçluluk. Şimdi ise gerçekten bir oyun: kimi dakikayı, "bakan, gören varmış gibi yaşamak"..
Karasu kendi kendine birşeyler anlatır, gözetlenme oyunu da o sıra oynanır. Bakan göz o anlatılanı dinlemektedir. Nasıl gözse!..
İşte bundan ötürü bakıyorum ona. Baktığımı biliyor, susuyor, önüne bakıyor. Ne düşündüğünü bildiğimi biliyor."
(Arka Kapak)
Ne Kitapsız Ne Kedisiz Kitaptan Alıntılar
1. "Ama hayvanlarımız konuğumuz değil. Yaşam ortağımız. "Köle" hiç değil."
2. "Durmaksızın öğrenmek gerekiyor; kendini tanımak, her günün değişikliğine kendini uyarlamak."
3. "Okur kitap arar ama, kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm. Açıklanabilir bir şey söylemiyorum belki, ama "rastlantılar"ın çoğu, açıklayamadığımız için rastlantı görünmez mi?"
4. "Zaman geçtikçe değişiyoruz; her şeyden önce önem verdiklerimiz değişiyor. İstediklerimiz, aradıklarımız değişiyor."
5. "Durmaksızın öğrenmek gerekiyor; kendini tanımak, her günün değişikliğine kendini uyarlamak"
6. "Sevgi ise, ısmarlama olmaz; yaşayarak öğretilecek/öğrenilecek bir şeydir sevgi."
7. "“Okur kitap arar ama, kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm.”"
8. "Sevgi ise, ısmarlama olmaz; yaşayarak öğretilecek/öğrenilecek bir şeydir sevgi."
9. "Sevgi ise, ısmarlama olmaz; yaşayarak öğretilecek/öğrenilecek bir şeydir sevgi."
10. "Yaşamak , pek çok şeyden kopmasını öğrenmektir de."
11. "Zaman geçtikçe değişiyoruz; her şeyden önce, önem verdiklerimiz değişiyor. İstediklerimiz, aradıklarımız değişiyor."
12. "''Yaşamımın tek yatırımı kitap oldu...''"
13. "“Evet, ölenlerin ardından yaşandığını, ölenle ölünmediğini herkes bir gün öğrenir. Ama eksilerek, azalarak, sakatlanarak, bir yeri koparak yaşandığını…”"
14. "Yaşamak, pek çok şeyden kopmasını öğrenmektir de."
15. "Kitaplardan ve ayraçlardan ve bardak altlarından ve kedilerden ve gündüzlerden ve gecelerden ve yerlerden ve göklerden başka kimimiz kaldı?."
Ne Kitapsız Ne Kedisiz Kitap İncelemeleri
"~...Söylediğimiz, düşündüğümüz herhangi 1şey, 1-1i üzerine kurulmuş, 1-1inin tabanını oluşturan 1dizi imgenin ürünü, sonucu, olabiliyor...~"
Bugün 'Dünya Kediler Günü', 'Bilge Karasu'nun 'Ne Kitapsız Ne Kedisiz' kitabıni okuyup henüz paylaşmamiştim çok güzel denk geldi...
"~...2insanın "anlaşması", dostluğun temel öğesi sayılagelmiştir. Ne ki, "anlaşmak", çok değişik şeylerin ortak adı olabiliyor...~"
Okuma, roman, yazarlar ve kitaplar üzerine ne kitaplı ne kitapsız diyerek başlayip, iletişim güçlükleri ile yerli yersiz sözlerden, hak sahibi olduğumuzu düşündüğümüz canlılar ve 1hayvanla yaşam ve dostluk üzerine bölümlerle devam eder ki her bölüm kendi içinde etkili cümlelerle çok severek okudum ama dikkat gerektiriyor okurken cümleleri içindeki her 1anlami çözebilmek için...
"~..."Vicdan" sorunu ancak can denen şeye saygı duyulmasıyla ortaya çıkabilir. Sevgi ise, ismarlama olmaz, yaşayarak öğretilecek/öğrenilecek 1şeydir sevgi......~"
Deneme türünde yazılan kitap ince olmasına rağmen hemen öyle elime alayımda bitireyim olmadı, 1 çırpıda okuyayım olmuyor kitabı belki de çılgın aile kalabalığı içinde okudugum için ya da yazardan okuduğum ilk kitap olduğu için ama hikayeleriyle okumaya devam edeceğim tabiki de onları ekstra merak ediyorum. Herkese bol kitaplı günler, keyifli okumalar...
"~...Varlığına alıştığın 1nesneden kopmak güç gelebilir...
Yaşamak, pek çok şeyden kopmasını öğrenmektir de...~"
Postmodern edebiyatın Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden biri olan Bilge Karasu eserlerinde bireyin iç dünyasını felsefi bir derinlik ve imgelem gücü yüksek üslubuyla kaleme almıştır. Yaşam, ölüm, sevgi, özlem, korku gibi kavramlar onun eserlerinde her okuyucunun kendine göre tat alacağı bambaşka formlara kavuşur.
“Yazarın sunduğu kimya metindedir. Belli bir kişinin, belli bir anda üretmiş olduğu bir kimyadır bu.
Ya okurun okuduğu?
Sorun daha da karmaşıklaşıyor bu noktada. Okur da kendi gözü diyebileceğimiz bir almaçla okumaktadır. Yani kendi imgelerini, imge dizilerini okumasına uygulamaktadır.”
Kalemi eline alıp gelen ilhamı olduğu gibi kağıda döken yazarlardan değildir o, onun metinleri üzerinde uzun mesailerin harcandığı, sanat eseri gibi son halini alana kadar üzerinde çalışılmış metinlerdir. Hep Bilge Karasu okumanın ne denli zor olduğunu duyarız/söyleriz, düşünsenize üzerinde bu kadar çalışılmış metinlerin kolayca anlaşılmasını beklemek ne derece doğrudur. Ama onu okumak değerlidir ve bu his paha biçilemez.
Ne Kitapsız Ne Kedisiz, yazarın çeşitli yıllarda yazdığı sekiz denemeden oluşuyor. Denemeleri okudukça Bilge Karasu’yu daha iyi tanıyor ve anlıyorsunuz. ‘Her satırının altını çizebilirim.’ söylemini kullanmayı pek sevmesem de bu kitapta bu ifade yerini buluyor.
“Doyurucu dediğimi okumalar, boşlukları, eksiklikleri, aykırılıkları duyurmakla başlayıp bunları giderek dolduran, gideren, düzelten okumalarımız olsa gerek.”
“Bir adamı anlatmak: Sayfalar, kitaplar, şeritler dolusu; ya da birkaç tümce, birkaç çizgi… Ne biri yeter, ne öbürü. Belki ikisi de gevezelik. Okuyan karar verir; elbet, kendi hesabına…”
Bilge Karasu’dan okuduğum ilk kitabın Ne Kitapsız Ne Kedisiz olması iyi mi oldu, kötü mü oldu karar veremedim, incelemeler de bu konuda ikiye ayrılmıştı; yazarı tanımak için iyi bir kitap olduğunu söyleyenler ve başka kitaplarını önerenler. Kısacası seveni de sevmeyeni de var kii çok normal; kitap bir deneme kitabı, toplam 8 denemeden oluşuyor.
80-90 yılları arasında yani 50-60(1930 doğumlu Bilge Karasu) yaşında yazdığını bilmesem bu kitap yazarın ilk denemelerinin toparlanması ile yazılmış derdim, kalemi eline yeni almış birinin başarısız cümleleri değil kastettiğim, daha çok kafasındaki tilkileri istisnalar, kalkanlar olmadan bir masanın etrafında toplayamaması. Bunu da yazarın cümlelerinin çok fazla ara cümle içermesinden dolayı söylüyorum. Ara cümleleri bu kadar abartılı olmasa 1 günde okuyabileceğiniz güzel bir kitap bence.
İncelemede bahsetmeden geçmemek üzere ayırdığım bir deneme vardı ondan da bahsetmek istiyorum kısaca: Bir Hayvanla Yaşamak. İnsanların ev arkadaşı olarak aldıkları hayvanları anlatan birkaç küçük anının ardından yazılmış deneme. İlki ve beni en çok etkileyeni Catherine ve Julien P.’nin balayı tatillerinde uzun uzun tükenmez kalemle oynadığı için ‘Bic’ ismini taktıkları ‘köpek’ ile ilgili olanıydı. En çok bu denemeyi sevmemin bir nedeni belki de bir önceki kitabım: Cingo, Şermin Yaşar-
- olmasıdır. Güzel bir tesadüftü.
Benden bu kadar, şimdilik. Garip bir haftaiçi yaşadık, hepberaber deli dolu verimli bir haftasonu yaşarız umarım.