Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa Kitap Bilgileri
Yazar: Hikmet Anıl Öztekin
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 29 dk.
Sayfa Sayısı: 264
Basım Tarihi: Ekim 2021
İlk Yayın Tarihi: Ekim 2021
Yayınevi: Destek Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786254414046
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa Kitap Tanıtımı
“Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”
- Tolstoy
Demirden keskin bir düdük sesi yükseldi o sırada. Ayrılığın ciddiyeti buz gibi sardı bedenimi. Kapılar kapandı sonra... Çantam sağımda, yalnızlık karşımda...
Gidiyorum!
Hayır bir saniye!
Filmlerde böyle olmazdı ki... Son anda muhakkak bir kalma sebebi yazardı senarist. Tam hareket etmek üzereyken trenden atlayıverirdi
esas adam.
Oysa şimdi rayların üzerinde kaymaya başlamıştı bile tren... Ayrılığın göğsüme oturan ağırlığıyla camdan dışarı bakıp el sallayan insanlarla dolu peronu izledim.
Beni uğurlamaya gelmeyen herkese teşekkür eder gibi bir damla gözyaşı bıraktım oraya.
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa Kitaptan Alıntılar
1. "İnsanı yaşadıklarından çok düşündükleri çıldırtırmış."
2. "' Her birimizin önüne konulan hayat planı 25 yaşına kadar okullara gidip eğitilmek. Sonuç ne peki? Ülkesi dışında hiçbir ülkeye gidememiş, anadili dışında hiçbir dil konuşamayan biri olmak. Bunlar bir yana yıllarca süren eğitimden sonra işe girememek. Peki tüm bunlar ne için? Dünyada doğup dünyayla iletişime geçemeden, gidip konuşamadan, gezip göremeden kendi sokağımızda doğup büyüyüp ölmek için mi?"
3. ""İncelikler ve sevgi kurtaracaktır dünyayı...""
4. "'Yozlaşan dünya değil, insanlar..'"
5. "İnsanı yaşadıklarından çok düşündükleri çıldırtırmış."
6. ""Hayat en nihayetinde bir yolculuktur,
Allah'tan başlayıp Allah'a giden..."
Bir Çemberdir Aşk, 65. Sır"
7. ""Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir."
Tolstoy"
8. ""Hayat en nihayetinde bir yolculuktur,
Allah'tan başlayıp Allah'a giden...""
9. "Bir yazarın sözleri geliyordu aklıma... "Bazen, akışına bırakmak gerekir yaprakları, suyu, mevsimleri, olayları ve insanları" diyordu ya... Bazen yola teslim olmak gerekirdi sahiden. Yolun aktığı yöne güvenmek... Neler olacağını bilmesen de olanın zaten hayırlı olacağından emin olmak."
10. "Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.
Andrey Tarkovski"
11. "•
"İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir."
•"
12. "“Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar.
Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.”
Tolstoy"
13. "“Sürekli yaptığımız şey neyse, biz oyuz. O halde mükemmellik bir eylem değil bir alışkanlıktır.”
-Aristo"
14. "İnsanlardan uzaklaştıkça kağıtları, kağıtlara yaklaştıkça yazdığım insanları sevdim."
15. "Müsvedde hayatlar yaşıyoruz, öylesine ciddiye almadan, özenmeden. Hep bir gün toparlarız düşüncesi var kafamızda. Hepimiz hiçbir zaman gelmemiş ve gelmeyecek o gün umuduyla yaşıyoruz. Ben artık müsvedde bir hayat yaşamak istemiyorum."
Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa Kitap İncelemeleri
Eğer düşünmeyi seviyorsanız, hayatın hızı sizi boğuyorsa anlamdırmanız gereken şeyler olduğunu biliyor ama nasıl cümleleri oturtacağınızı bilemiyorsanız çok akıcı, zevkli ve motive edici bir kitap. Sindire sindire okunması gerekiyor içinde yazan dünyayı anlamak için. Olaylarla ilişkili kısa kısa sırlar ise özenle yazılmış.Yoğun felsefi düşünceler yazar tarafından anlaşılabilir, açık ve yalın dile getirilmiş.
Profesörün cesaretini ve gezisini istekle okurken düşündüğüm şey de şu oldu; bir kadın olarak ben bunları korkusuzca yapamazdım herhalde. Ya kalacağım, hiç bilmediğim diyarlarda başıma bir şey gelirse rahatça konaklayabilir miydim? Hiç zannetmiyorum. Belki de bu benim korkum. Keşke dünyanın her yeri herkes için yaşanabilir olsa diyorum tartışmayı uzatmadan.
İçerik ve düşünce olarak baktığımda kitapta sevginin özünü anlamak ve bulmak ağır basıyor. Görünen dünyayı değil onun ardındaki dağı görmeyi arzulamalı insan. Arayışa çıkmalı. Profesör dediğimiz karakter de bunu yapıyor işin özetinde. Bu arayışa ve aşka sahip olmak isteyenlerin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Son yirmi sayfada da düğümler çözülecek, kalbinizin ferahladığını hissedeceksiniz. Her okunduğunda farklı bir şeyler öğretecek bir kitap zannımca. Sevgiyle yaklaşın her insana,canlıya çağın buna ihtiyacı var.
Her kitabını okuduğum çok sevdiğim yazarın yeni çıkan ve çıkar çıkmaz aldığım muhteşem bir kitabı daha. Günlere yayarak okudum hemen bitmesin diye:) Kitaptaki olayların gerçek olması insanı daha da motive ediyor ve kesinlikle yolculuklara çıkma isteği oluyor. Yazar'in yani profesörün bir arayış içinde olduğu ve bunun için çıktığı yolculuk onun ve tanıştığı yabancı dostu james'in hayatını değiştiriyor. Birlikte yaptıkları geziler, felsefî sohpetleri insana kendi üzerinde düşünme ve yaşamda nerede olduğunu gösterme şansı veriyor. ( Ne için varsan, onun için yaşa; Diyor du dostu. Sahi ne için varız ve nasıl yaşıyoruz. Bilgiyi hayata geçirmedikten sonra ne anlamı vardı ki öğrenmenin. Beni etkileyen en önemli kısımlarından biri şuydu; Hayat tekâmüller silsilesidir ve insanın hayatında üç önemli nokta vardır. İlki doğmak ve bu bizim elimizde değildir. Üçüncüsü ölmek ki buda bizim elimizde değildir. İkincisi ise yaşarken yapabileceğimiz elimizde olmayan tek şeydir, o da anlamı bulmaktır. Ne için yaşadığını bulmak, nereden gelip nereye yürüdüğünü anlamak, tüm bunların ne için olduğunu anlamak. Bu soruların peşine düşmek bu dünyada anlamlı olabilecek tek eylemdir...
Ne yazsam az kalır kitap hakkında, o yüzden herkesin mutlaka alıp okuması gerekiyor. Umarım ne için yaşadığımızı bulup onun için yaşarız.. şimdiden keyifli okumalar herkese.:)
Yazarı kişisel gelişim açısından ucretsizkitap.com.tr üzerinden takip ediyorum. Kitabı okurken cümleler yabancı gelmedi hem zaten ağır bir dili yoktu, akıcıydı ama biraz tahammül edemeyip sıkılacağınız noktalarda olabilir. Daha doğrusu şu heyecanla beklediğiniz dizinin sonrasında ne olacağını beklerken araya giren reklamlar gibi düşünebiliriz. Sevdiği kız ondan ayrılınca yollara düşer sonrasında zaten kitabın arka kapağındaki Tolstoy un sözü devreye girer "Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." Way be dedim insan insana gerçekten iyi geliyorsa şuan kaçtığımız insanlara fırsat verilmelimiydi? diye sorguladım. Bu aşk anlamında değil onun tanıdığı james ona hem ağabey hem baba niteliği taşıdı. James 40 yaşlarında çocuk ruhlu bir adamdı cümlelerini okurken masumluğu çok güzel sırıtıyordu. Kitabın sonunda onun inancının değişmesi çok mutlu etmişti, ve yazarın ayrılık diye kastettiği şeyin ölüm olduğuda çok şaşırttı. Kitabın bitmesine bir kaç sayfa kala bile hala kavuşacaklarını ümit ediyordum. Ve o hiç bir zaman ayrıldığını söylemedi hep yanında taşıyordu gittiği her yerde hayat felsefesinde, inancında, gezdiği, gördüğü, tanıdığı insanlarda onu gördüyordu yaşamın aşık olmak için değil aşk olmak için olduğunu savunuyordu. Onun için önemli olan varacağı yer değil oraya nasıl gittiğiydi. Yaşamaya başlamanın bedeli bir gün ölecek olmaktı, o anlam bulmak için doğmuştu...
Kitabı okumaya karar veremediyseniz muhakkak yazımı okuyun!!!
•Kitabın yazarını uzun süredir takip ediyordum. Ne "İçin Varsan Onun İçin Yaşa " kitabının çıktığını duyduğumda hemeen almıştım. Heyecanla elime alır almaz ilk sayfalarda şu söz karşıma çıktı: ~Müsvedde hayatlar yaşıyoruz, öylesine ciddiye almadan, özenmeden.Hep bir gün toparlarız düşüncesi var kafamızda. Hepimiz hiçbir zaman gelmemiş ve gelmeyecek o gün umuduyla. Ben artık müsvedde bir hayat yaşamak istemiyorum.~
Yani tamam dedim, bu sözde ben kendimi buldum neredeyse. Kitabın bu söz üzerine kurulu olduğunu düşündüm ve bence öyle de oldu.
•Kitapta iki ayrı karakterin yollarının kesişmesini görüyoruz. James ve yazarın kendisi, ikisi de birbirinden kalbi güzel insanlar. Ve bu hikaye gerçek,evet evet gerçek. Kitaba kendinizi öyle bir kaptırıyorsunuz ki kendinizi, bu romanın her bir cümlesinde, her bir satırında bu benim için yazılmış diyorsunuz adeta.
•Kitabın sonuna doğru bir gerçeği öğreniyoruz,beni en en en çok etkileyen ve şaşırtan kısım bu oluyor. İçim acıyor, garip bir his geliyor, bir yandan da takip ettiğim bir insanın yaşamını bu şekilde okumak çok güzel ama bir o kadar da buruk bir his veriyor.
Uzun lafın kısası bana kalırsa okuyun bu romanı, elden gelse herkesin okuması için herşeyi feda edeceğim o derece evett evett okuyun, kendiniz için, hayatınız için çıkarabileceğiniz çok ama çok şey var...
Yazarın diğer kitaplarına kıyasla bu eseri daha çok bana hitap ediyor. Kişinin kendine dönüşü daha çok işlendiği için olsa gerek.
Belli başlı kırılma noktalarımız oluyor yaşadığımız bu hayatta, kimi zaman bir kayıp kimi zaman bir farkındalık kimi zaman da bir pişmanlık... Sonuç itibariyle üzülürüz, kırılırız,içimize kapanırız,kendimize döneriz aslında hem kendimizi daha iyi tanırız hem de yabancılaşırız bir o kadar bunun sebebi de iç sesimizi uzun zaman sonra dinliyor oluşumuzdur karmaşanın içinde yalnızlığımızla başbaşa kalışımızdır. Kitapta da bir yolculuğa çıkıyor kahramanımız bunu yaşıyor ve kendini buluyor bu yolculukta farkındalık kazanıyor.
Çok uzaklara gidemesek de kahramanımız gibi bulunduğumuz muhitte bir yürüyüş bile bize iyi gelcektir böylesi bir durumda. Bu hengame gibi gelen yaşantımıza bakinca kimi zaman kendimizi neden bunlari ben yaşadım sorgulaması içinde buluruz ya hani , üzerinden zaman geçtikçe olmasi gereken buydu diyebiliyor muyuz ? Şimdi düşünüce duyguların sıcaklığı ile sadece hislere odaklanabiliyoruz ama bence zaman öğretiyor kabul ettiriyor. Her yaşantının daha sonra olacaklara birer hazırlık olduğunu idrak ettiriyor...
Kitabı okurken en çok hoşuma giden kısım her sayfada altını çizmeye değecek anlam itibariyle değerli cümleler oluşu aynı zamanda sorgulatması bu cümlelerin.Okumanızı tavsiye ederim:)