Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası - Sigmund Freud | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası Kitap Bilgileri


Yazar: Sigmund Freud
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 128
Basım Tarihi: Ağustos 2015
İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2015
Yayınevi: Metis Yayıncılık
ISBN: 9789753421850
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası Kitap Tanıtımı


Ötekini Dinlemek dizisinin ilk kitabında Sigmund Freudun iki temel makalesini bir araya getirdik. Narsizm Üzerine Bir Giriş ve kendi yazdığı anılara dayanarak paronayak bir kişiliği çözümlemeye giriştiği ünlü Schreber Vakası.




Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası Kitaptan Alıntılar


1. "Kişi acı çektiği müddetçe sevmeyi bir kenera bırakmaktadır."




2. "Tıbbi bir rapordan, bir zamanlar hastanın güneşe "tehditler ve aşağılayıcı sözler savurduğunu ve hatta ona kükrediğini" ve sürünerek kendisinden kaçmasını ve saklanmasını emrettiğini öğreniyoruz. Kendisi de bize, güneşin onun önünde soluklaştığını söyler."




3. "Organik bir acı ve huzursuzluk yüzünden ıstırap çekmekte olan bir insanın dışsal dünyada bulunan şeylere yönelik ilgisini, o şeyler kendi acısı ile ilişkili olmadıkları müddetçe kaybettiği evrensel olarak bilinen ve bizim de tabii olarak kabul ettiğimiz bir gerçektir. Daha yakından yapılan gözlemler de bize bu kişilerin aynı zamanda sevgi objelerine yönelik libidinal ilgilerini yitirdiklerini de öğretmiştir. Kişi acı çektiği müddetçe sevmeyi bir kenara bırakmaktadır.."




4. "Üç çeşit özdeşimin mümkün olduğu belirtilmiştir: 1) Özdeşim, nesneyle bağın en ilkel biçimini oluşturur. 2) Özdeşim gerileme (regression) yoluyla, nesneye libidinal bir bağlanmanın yerini alabilir. 3) Özdeşim, kişinin diğer bir kişiyle ortak özelliğe sahip olmasını keşfetmesinin yerini alabilir. Bu tür bir özdeşim, bir grubu oluşturan kişilerin, her bireyi lidere bağlayan bağdan kaynaklanan paylaşılmış duygu nedeniyle, bir diğer kişiye bağlanmasını açıklamaktadır."




5. "Hasta insan libido yatırımını kendi benine (ego) geri çeker, iyileştiğinde ise yeniden dışarıya yayar. "




6. "Freud’a göre fantezilerin güdüleyici güçleri doyururulmamış arzulardır ve her fantezi bir arzunun gerçekleştirilmesi, doyumsuz kalan gerçekliğin düzeltilmesidir. Bu arzuların, tutkulu ya da erotik olarak iki gruba ayrıldığı belirtilmiştir; her iki tip arzu çoğunlukla birlikte bulunmaktadır. "




7. "Şehvet, insanlara ve yaşayan diğer yaratıklara mutluluk durumunun avans olarak verilmiş bir parçası olarak ele alınabilir."




8. "… seven kişi alçakgönüllüdur. Seven kişi, sözün gelişi narsizminin bir bölümünü kaybetmiştir ve bunu ancak sevildiği taktirde yeniden kazanabilir. "




9. "Kurtarıcı sanrısı, dinsel paranoyanın çekirdeğini oluşturması açısından çok sık karşılaştığımız bir fantezidir."




10. "NARSİZM TERİMİ klinik tariften türemiş ve Paul Nacke tarafından 1899’da, kendi bedenine genellikle cinsel bir nesnenin bedenine davranıldığı gibi davranan, yani kendi bedenine tam bir tatmin elde edene kadar bakan, onu okşayan, seven bir insanın tutumunu tanımlamak üzere seçilmiştir. Bu dereceye varmış narsizim, Öznenin tüm cinsel yaşamını içine alan bir sapıklık anlamı taşır…"




11. "Ego-libido ve obje-libido arasında zıtlık var. Biri çalıştıkça öteki tükeniyor. Obje-libidonun en yüksek gelişmi aşık olma durumunda görülüyor yani kişi obje-kateksisi için kendi kişiliğinden vazgeçiyor gibi göründüğünde. Bunun tam tersi durumu paranoyağın 'dünyanın sonu' fantezisinde (ya da öz algısında) görüyoruz.
Açıklama:Bu 'dünyanın sonu' fikrinin iki mekanizması var, birinde tüm libidinal karteksis sevilen objeye gidiyor, diğerinde hepsi egoya gidiyor."




12. "Şehvet, insanlara ve yaşayan diğer yaratıklara mutluluk durumunun avans olarak verilmiş bir parçası olarak ele alınabilir. Buna göre, ilahi mutluluk özünde, yeryüzündeki şehvani hazzın yoğunlaşmış bir devamı olarak anlaşılmalıdır."




13. "Nesne libidosunun ulaşabileceği en yüksek gelişim evresi aşık olma durumunda, yani öznenin bir nesne yatırımı uğruna kendi kişiliğinden vazgeçmiş göründüğü zaman ortaya çıkar."




14. "Nesne libidosunun ulaşabileceği en yüksek gelişim evresi aşık olma durumunda, yani öznenin bir nesne yatırımı uğruna kendi kişiliğinden vazgeçmiş göründüğü zaman ortaya çıkar."




15. "Kişi narsistik nesne seçimi tipine uygun bir tarzda aşık olacak, kendisinin bir zamanlar olduğu, artık olamadığı şeye ya da kendisinin hiç bir zaman sahip olmadığı mükemmelliyetlere sahip olana aşık olacaktır."





Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası Kitap İncelemeleri


Narsisizm üzerine bir okuma yapmak için bu kitabı edinmiştim. Uzunca bir süredir de kitaplığımda durmaktaydı, kitabı bitirdiğimde anladım ki seçim yapmadan önce daha detaylı bir araştırma yapmalıydım.

Özellikle psikoloji üzerine daha önce okuma yapmamış kişilerin bu kitap ile başlamaları doğru değil. Ayrıca Freud okumaya başlamak için doğru kitap olmadığı da aşikar.

Bu kitabı okumadan önce temel psikoloji kavramlarının bilgi dağarcığımızda yer etmesi gerekmekte. Daha sonra da bu kitabı rahat bir şekilde anlamak için bazı psikolojik rahatsızlıklar konusunda bilgi sahibi olunmalı ve Schreber Vakası okunmalı. Freud eleştirisi kısmında da Freud'un babası ile ilişkisi ele alınmış bu sebepten Freud'un hayat hikayesinin bilinmesi de durum değerlendirmesi yapabilmek adına gerekli.

"Ben ettim siz etmeyin" gibi bir giriş oldu. :) Ancak kitabı bitirdiğimde şunu da anladım ki, 'Ben'lik kavramı ve narsisizm konusu için bu kitap kısıtlı bir içerik barındırmakta. Zaten 147 sayfacık ve 4-5 bölüme ayrılmış durumda. Bu bölümlerden ikisi Freud'un Schreber Vakası yorumları, bir bölümde Freud'un yaklaşım hatalarıyla ilgili. Beklediğim içeriğin ne kadarcık bir bölümü kapsadığını söylemeye gerek yok. Başta belirttiğim yeterince araştırmamaktan kasıt buydu.

Yine de okurken beni zorlayan bu kitaba başladığım için memnunum. Eksik olduğum başlıkları değerlendirmek adına iyi bir okuma oldu. Umarım bu yazı kitaba başlayacak kişilerin kafasında bir fikir oluşmasına yardımcı olur.




zeki, kültürlü, hoşsohbet ve çok saygın bir doktor olan schreber, uzun zamandır devam eden mutlu bir evliliğe sahipken yaşadığı birtakım sanrılar nedeniyle tanrı tarafından seçilmiş özel bir insan olduğunu ve tanrı'nın ona vermiş olduğu emirleri yerine getirmek için bir kadına dönüşmesi gerektiğine inanıyor. bu konuyu detaylıca ele alan freud, schreber'in yaşamış olduğu bu durumu narsizm kavramıyla işliyor. freud narsizm'in bir sapıklıktan ziyade, öznenin kendini koruma içgüdüsünün destekleyicisi olarak görüyor.

bu kitaptan kendime çıkarmış olduğum notlar arasında şöyle iki adet detay var:
1. normal şartlar altında etrafına yayması gereken libido enerjisini, ruhsal anlamda sıkıntı yaşadığı için, bu enerjiyi kendi içinde muhafaza eden birey bir zamandan sonra bencil duygulara bürünerek narsizm belirtileri göstermektedir. kendi hariç etrafındaki her şeye ve herkese duyarsızlaşmanın başladığı bu süreç, tam kayıtsızlık örneğidir.

2. kadınların nesne seçimleri açısından erkeklerden ayrılan tercihleri, her iki cinsin bağlanma konusunda cinslerine has belirli özellikler göstermelerinde etkili olmaktadır. şöyle ki kadının nesnesi kendisi, erkeğinki ise kendini besleyen kadındır. bu yüzden erkekler sevmenin, kadınlar ise sevilmenin sembolüdür. aşırı sevgi besleyen erkek saplantılı olurken, sevilme duygusunu yaşayan kadın ancak bu durumdan memnuniyet duyabilir.

psikolojiye ve psikanalize özel bir ilginiz, freud'un kişiliği ve düşünceleri hakkında temel bilginiz yoksa bu kitabı okumanızı tavsiye etmem. çünkü bu durum formül bilmeden çözülmesi mümkün olmayan matematik sorusu gibi.




İnsanların davranış biçimleri ve bu davranışların altında yatan bilinçaltı özellikleri herhalde Freud kadar iyi birisi yoktur. Bu kitap da onun keşiflerini ve çalışma mantığını ortaya koyan bir çalışma.

Toplam üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, psikolojiyle ilgilenmeye yeni başlamış ortalama bilgiye sahip okurların metni anlayabilmesi için gerekli bazı ön bilgiler verilmiş durumda, ancak yine de ilgili olmayan kimseler için, zor ve araştırılıp okunması gereken çok fazla kavram içeriyor.

İkinci bölüm, Freud'un "Narsizm Üzerine Bir Giriş (1914)" ve "Schreber Vakası (1911)" adlı makalelerini içeriyor.
Her iki bölüm de çok yavaş ilerliyor yazıda geçen psikoloji ile ilgili kavramların çokluğu ve sık sık geri dönüşler yapma zorunluluğu dolayısıyla yavaş okunuyor.

Bölüm bittiğinde aslında, günlük hayatta sergilediğimiz davranışlar ve takındığımız tavırların, bilinçdışı unsurlardan kaynaklandığını anlamış oluyoruz. Bir takım çoşku ve abartı içeren tavırların, altlarında gizli kalmış, bilinçaltında yatan, kontrol dışı tepkiler olduğu fikri netleşiyor.

Üçüncü bölümde, Freud'un "Schreber Vakası" makalesi hakkında Dorothy Bloch tarafından yazılmış bir eleştiri yazısı var. İlk bölümlerde, ilgili olmayan kimseler için, zor ve araştırılıp okunması gereken çok kavram olmasına rağmen son kısım daha keyifli ve daha anlaşılır.




Saffet Murat Tura'nın editörlüğünü yaptığı bu kitap Metis yayınlarının "Ötekini Dinlemek" serisinde yer almaktadır. Kitap dört bölüme ayrılmıştır. Freud okumalarına ön hazırlık da sayılabilecek ego ve ego ideali kavramlarına açıklık getirilen Reşit Tükel'in "Freud'un Metinlerinde Ego İdeali" başlıklı makalesi birinci bölüm olarak ele alınmıştır. Bu makale ile Narsizim makalesine geçiş aşamasında Freud'un dilinden ego ideali kavramı tanımlanmıştır.

**Zira psikoloji literatüründe çok farklı kelimeler olsa da Psikanaliz içerisinde gündelik yaşamda alışık olduğumuz kelimeler farklı formlara bürünüyor. Bu sebeple naçizane düşüncem Psikanaliz okumalarına başlamadan önce bazı kelimelerin anlamları hakkında ön bilgi sahibi olunması gerekiyor.

Kitabın ikinci bölümünde Freud'un "Narsizim Üzerine Bir Giriş" makalesi yer almakta. Burada belirtmekte fayda var. Freud esasında "Narsisizm" olarak yazılan ve bu şekilde okunan kelimeyi fazla kakafonik bulmasından kaynaklı özellikle "Narsizm" demektedir.

Kitabın üçüncü bölümü özel bir vakaya ayrılmıştır. Bu makalesinde 1903 yılında yayımlanan Denkwürdigkeitten eines Nervenkranken (Bir Sinir Hastasının Anıları) adlı kitabının yazarı olan ve dönemin önemli şahıslarından olan Dresden'de Baş yargıç olan Hukuk Doktoru Daniel Paul Schreber'in bu kitabından yola çıkarak Schreber'i Psikanaliz açısından incelemiştir.

Kitabın son bölümü ise Freud'un analiz ettiği Schreber vakasını analiz etme biçimine dair eleştirel bir makale yer almaktadır.




Sizlerle Metis Yayınları Ötekini Dinlemek psikoloji serisinden Dr. Sigmund Freud'un "Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası" eserini paylaşacağım. Felsefe kitaplarının aksine Freud'un kitapları çok okunup bilinen ama az anlaşılan eserler. Çünkü günümüzün düşünce modeliyle hangi tarihi olayı okusak ya da bilgiyi öğrensek bu çıkmaz yaşanacak. O yüzden düşünürün eserini okuyacaklara hem hayat hikâyesini hem de o dönemin tarihini okumalarını tavsiye ediyorum. Hangi çağ olursa olsun birkaç parametreden ibaret değil.
Gelelim narsizm terimine; 19. yüzyılda ortaya atılan bu kavram 20. Yüzyılda daha fazla kullanılır oldu. Hatta 21. yüzyılda narsizm tanımlaması üzerine narsistik kişilik bozukluğu bile literatüre girdi. Dr. Freud ilgilendiği, kendini sahte bir kimlikle ifade eden hastalarından yola çıkarak geliştirdiği bu kavram mitolojiye dayanıyor aslında. Roma zamanında kendi güzelliğine vurgun Narsisus adında bir genç gidip gelip göldeki yansımasına bakarmış. Zamanla kendi görüntüsüne aşık olan Narcisus öyle hale gelmiş ki ona âşık olan Echo'yu bile görmez olmuş. Bu hikâyeden yola çıkan Freud teorisini narsizm terimi üzerine bina etmiş. Zaten ilk bölümde bu hususa uzun uzadıya değiniliyor. Ayrıca Freud'un kendi dönemindeki teorilere verdiği cevaplarda yer alıyor. İkinci bölümde ise bir paranoya vakası olan Schreber Vakası inceleniyor. Paranoyanın alt yapısını Schreber'in rüyaları üzerinden tanımlayan doktor ilk evrenin bastırma, ikinci evrenin patolojik görüngüler olduğunu belirtiyor. Okuması zor ve üzerine fazlaca yazı kaleme alınmış. Önce siz okuyun daha sonra yazılanları okumanızı öneririm.




Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: