Nar - Emre Gül | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Nar Kitap Bilgileri

Yazar: Emre Gül
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: Eylül 2018
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786052064801
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak

Nar Kitap Tanıtımı

Hep yıldız kayarken dilek tutulurdu değil mi? Onlar saatlerce bir yıldızın kaymasını bekleyip o kaydıktan sonra tutmuşlardı dileklerini; çünkü onlar için, kayan yıldız gökyüzüne ihanet etmişti. Bu yüzden dileklerini ona değil, gökyüzünden vazgeçmeyen tüm yıldızlara sunmuşlardı.

Sırf âşık olduğu adama ulaşmak uğruna saçlarına kıyan Rapunzel’in masalını dinlediğinden beri, masal gibi bir dostluğun, masallardaki aşklardan daha değerli olduğuna inanan Çınar Duman’ın, dört yıldır aynı evi paylaştığı bal kızı Balın İmge ile olan dostluğu bir yaz tatili projesiyle bir şehirden diğerine uzanacaktır.

Proje için seçilen diğer altı öğrenciden kimisi bu ikiliyle samimi dostluklar içerisine girer, kimisi de gizli kimlikler ardında çeşitli oyunlar düzenlemekten geri kalmaz.

... ve bir de mesajcı...

İkili, hemen her gün bir şekilde kendilerine ulaşan mesajcıyı bulmak için çabalarlar. Çıktıkları yolda daha birçok şeyi de beraberinde getirir zaman. Bir şeyler değişir, bir şeyler gelişir fakat ikili her şeye rağmen dostluklarına sıkıca tutunmaktan vazgeçmez.

“Lütfen… Lütfen sonsuz olalım!”

Nar Kitaptan Alıntılar

1. "Sessizlik... Dinlenebilecek en güzel şarkı. Şayet dinlemesini bilirsen!"

2. "-Sonsuza kadar...
+Sonsuza kadar..."

3. "Beklenen karşılığı veremeyeceğini bile bile en saf duyguları kullanmak, bir insana yapılabilecek en büyük kötülüktü."

4. "Gerçekler ağlatmamalı seni. Ağlama, daha da güçlen!"

5. "Sessizlik... Dinlenebilecek en güzel şarkı bana göre. Şayet dinlemesini bilirsen!"

6. "+Neden buradasın?
-Sana ne?
+Adın ne?
-Sana ne?
+Ruh hastası olma ihtimalini düşündün mü hiç?
-Sana ne!"

7. "Kimseye körü körüne bağlanma. Güvenme, sevme!"

8. "Kendi evrenimiz var bizim. Mars görse kıskanır. Jüpiter görse Satürn ile gıybetini eder."

9. "sessizlik… dinlenebilecek en güzel şarkı bana göre. şayet dinlemesini bilirsen"

10. "Gökyüzü sonsuzdur değil mi? İnsanlık yok olmadan gökyüzünün yok olması mümkün mü? Değil. İşte... Tam olarak biz de buyuz. Biz gökyüzüyüz. Sonsuz!”"

11. "ben, masal gibi bir hayatın ortasında sevdiklerini kötülüklerden korumaya çalışan küçük bir çocuğum"

12. "Daha beş saniye önce gülümseyen ben, şimdi içimde bir burukluk hissediyorum."

13. "Gökyüzünde beyaz bir yol çizen yıldızı izledik ilk önce. Ve sonra... Sonra masal gibi bir dostluğun sonsuzluğuna araladık dudaklarımızı."

14. "Hep yıldız kayarken dilek tutulurdu değil mi? Onlar saatlerce bir yıldızın kaymasını bekleyip, o kaydıktan sonra tutmuşlardı dileklerini. Çünkü onlar için kayan yıldız gökyüzüne ihanet etmişti. Bu yüzden dileklerini ona değil gökyüzünden vazgeçmeyen tüm yıldızlara sunmuşlardı."

15. ""İmkansız kavramına verilebilecek en iyi örnek bizim birbirimizi kaybetmemiz...""

Nar Kitap İncelemeleri

Nar

-Kitap arkası; Hep yıldız kayarken dilek tutulurdu, değil mi? Onlar saatlerce bir yıldızın kaymasını bekleyip, o kaydıktan sonra tutmuşlardı dileklerini. Çünkü onlar için, kayan yıldız gökyüzüne ihanet etmişti. Bu yüzden dileklerini ona değil, gökyüzünden vazgeçmeyen tüm yıldızlara sunmuşlardı.

Sırf âşık olduğu adama ulaşmak uğruna saçlarına kıyan Rapunzel’in hikâyesini dinlediğinden beri, masal gibi bir dostluğun, masallardaki aşklardan daha değerli olduğuna inanan Çınar Duman’ın, dört yıldır aynı evi paylaştığı bal kızı Balın İmge ile olan dostluğu bir yaz tatili projesiyle bir şehirden diğerine uzanacaktır.

Proje için seçilen diğer altı öğrenciden kimisi bu ikiliyle samimi dostluklar içerisine girer, kimisi de gizli kimlikler ardında çeşitli oyunlar düzenlemekten geri kalmaz.

Ve bir de mesajcı...

İkili, hemen her gün bir şekilde kendilerine ulaşan mesajcıyı bulmak için çabalar. Çıktıkları yolda daha birçok şeyi de beraberinde getirir zaman. Bir şeyler değişir, bir şeyler gelişir fakat ikili her şeye rağmen dostluklarına sıkıca tutunmaktan vazgeçmez.

“Lütfen… Lütfen sonsuz olalım!”

•Emre gül bu kitabında olağanüstü bir arkadaşlığı anlatmaktadır. Bu arkadaşlık öyle basit bir arkadaşlık değil şöyle izah edeyim tabiri caizse donunu bile paylaşacak kadar yakın bir arkadaşlık. Aynı evde kalan birbirlerinin hayatı olmuş iki arkadaş.. Nar Adam..Bal Kız...Akıcı bir kitap. Bir oturuşta bitirdim. Seri 3 kitaptan oluşuyor ve serinin ilk kitabı nar. Hala okumadıysanız hemen alıp okumanızı tavsiye ederim.

'Nar' #kitapyorumu
.
Selam!
Bugün @_emregul 'ün yazdığı bir kitap ile karşınızdayım.
Bu seri 3 kitap ve sırası şu şekilde; nar, bal, kar.

Öncelikle konusundan bahsetmek istiyorum.
Balın ve Çınar'ın dostluğu eski zamanlara dayanmaktadır. Yaz tatilinde bir ödev için ekip olarak farklı şehirlere gidiyorlar. Bu sırada "mesajcı" diye tanıtılan, sürekli Balın ve Çınar'a mesajlar atmaya başlıyor. Onlarda bunu çözmeye çalışıyorlar.

~Yorumum~
Emre Gül'ün yazdığı kitaplardan ilk okuduğum kitap bu oldu. Kitap çok akıcıydı. Okurken saçma gelen yerler vardı. Ama yinede elimden bırakamadım. Benim en en en saçma bulduğum ve okurken kitabın içine girip Çınar ve Balın'ı öldürmek istediğim sahneler ise "çok samimiyiz" diyipte birbirlerini kıskanmaları. Samimi olmak kıskanmak demek değildir. Kıskanmayıda geçtim birbirlerinin hayatlarına alacak kişilere bile karışıyorlar. Mesela Çınar, Hazal ile konuşunca Balın ona hakaret etmeye başlıyor. Aynı şekilde Balın, Baran ile konuştuğunda. Yani bana saçma geldi.

Kitapta bir diğer gıcık olduğum sahnede şuydu; Beren ve Balın'ın Hazal'a hakaret etmeleri. Sürekli yelloz demeleri. Birde şöyle bir cümle geçiyordu "Tipine bak. Böyle çirkin tabiki yelloz olur." tam olarak böyle değildi ama anladınız işte. Yani çirkin olduğunu söylüyor ve çirkin olduğu için ona yelloz diyip dalga geçiyorlar. Pardonda ne alaka?

Eğer Emre Gül'ün yazdığı bir kitap alacaksanız, güneşi söndürmem gerek serisini alabilirsiniz. Okumadım ama herkes daha güzel olduğunu söylüyor.

Kitaba puanım 7/10

Selaaam. 4 günde bitirdim bu 3 kitap gerçekten çok tatlıydı. Aşırı yoğun olmama rağmen kısıtlı vaktimde bile su gibi akıcı olduğu için rahatlıkla okuyabildim. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve devam edeceğimi düşünüyorum.

Balın ve Çınar'ın dostlukları ile başlıyor her şey. İkisi beraber gerçekten her insanın olamayacağı kadar samimi oluyorlar. Bir gün ders hocaları bir proje gereği şehir şehir gezmeleri gerektiğini iletiyor ve bu süreçte başlarına bir mesajcı belası geliyor. Her kim ise attıkları her adımdan haberdar ve hiçbir şekilde rahat bırakmıyor.

Otobüste olan herkesten şüpheleniyorlar ancak hepsi onu yanıltıyor. Olaylar arasında en çok üzüldüğüm Baran oldu. Evet Hazal da üzücü idi ancak Baran nedense daha çok içime burktu, sanırım favori karakterim olduğundan dolayı.

Mesacjı hiç beklemediğim bir kişiydi ve gerçekten çok sinirlerimi bozdu. Bu tür insanların tedaviyi görmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Peki sizce mesajcı kim? Neden böyle bir şey yapıyor? Ve karakterlerin başına neler gelecek?

Bunları öğrenmek için mutlaka kitap okumanız gerekiyor. Sıkılmadan okuyabileceğinizi hatta gülerek okuyabileceğinizi kanaat getirebilirim. Yazarı tebrik ederim.

Nar'dan alıntı: gerçekten bir nefes uzağındadır insanın ama insan kördür çoğu zaman, göremez... Ve sağırdır, duyamaz.

Bal'dan alıntı: Zihnim yalnızca uyurken Özgür kalıyordu çünkü.

Kar'dan alıntı: İnsanın ruhu acırken fiziksel acıya hissiz kalırmış bedeni.

Nar 400 / Bal 368 / Kar 400 sayfadan oluşmaktadır.

Aldığım fiyat : 3 kitap set olarak 98,01 TL.

Öncelikle kitap birbirlerine çok sıkı bir bağla bağlı olan, kardeşten yakın iki dostun hikayesini anlatıyor. Bu iki dost bir anda kendilerine bir ödev grubunda buluyor ve Aslında hikaye burada başlıyor. Tanımadıkları 6 kişi ile birlikte ödevi yapacak olan iki dostun başına bir de bilinmeyen bir numaradan "mesajcı" dedikleri biri yazmaya başlıyor. Ben kitabı Genel olarak iyi buldum ama beğenmediğim yerleri de var. Öncelikle erkek karakterin bir yerde ağladıktan sonra "kız gibi ya da çocuk gibi ağlıyorum" Lafını hiç beğenmedim. Ayrıca çok fazla klasik kıskançlık sahnesi var. İki karakter de birbirlerini sevmediklerini bu kadar fazla iddia ederken ve birbirlerinin bir gün Sevdiği biri olacağını kabullenmişken yaptıkları gereksiz kıskançlık bana saçma geldi. Bir de bir kadın karakterin başka bir kadın karaktere ortada hiçbir neden yokken hakaret etmesi, eziklemesi, dış görünüşüyle dalga geçmesi hiç hoş şeyler değil. Özellikle yaşadığımız çağda bu olaylara fazlaca parmak basarken. İçerik haricinde yazarın kaleminden okuduğum ilk kitaptı ve gayet sürükleyici, okuyucuyu kendi içine çeken ve merak uyandıran bir yazımı var. Yazım hataları neredeyse hiç yok. Gençlik, arkadaşlık, gizem konulu kitapları okumayı seven insanların okuyabileceği türden güzel bir kitap.