Mustafa Çiftci En Beğenilen Sözleri
1. "İnsanın içinde bir ses varmış öğrendim. O ses hiç susmazmış öğrendim. O ses kadar hain bir şey yokmuş öğrendim."
- Ah Mercimeğim
2. "Aşk bir obsesyondur. Yani aşk bir takıntıdır."
- Bozkırda Altmışaltı
3. "Olmadı, olmayınca olmaz."
- Bozkırda Altmışaltı
4. "Bu kadar derine varırsan çıkması zor olur. Sen çökersen kim kaldıracak seni."
- Bozkırda Altmışaltı
5. "Bir hikaye okumuştum. Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demiş ki, vay benim başıma neler gelmiş! İşte ben de orada otururken öylece düşündüm. Düşündükçe vay be, dedim, benim başıma neler gelmiş neler!"
- Bozkırda Altmışaltı
6. "Bazen kendime kızardım; "Okumak dışında ne işe yararsın sen?" diyerek kendimi azarladığım günlerim çok oldu."
- Bozkırda Altmışaltı
7. ""Eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması, ehlikeyfe keyif verir kahvenin kaynaması.""
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
8. "Sevdaya düşmek yalan mıymış ?
Haşa, o nasıl laf ? Aha, bana baksana..."
- Bozkırda Altmışaltı
9. "İnsanın içinde bir ses varmış öğrendim. O ses hiç susmazmış öğrendim. O ses kadar hain bir şey yokmuş öğrendim."
- Ah Mercimeğim
10. "Her şey kendince kokar, kokar değil mi? İyi kokar, kötü kokar, amma ille kokar, değil mi?"
- Bozkırda Altmışaltı
11. "“Okumak dışında ne işe yararsın sen?”"
- Bozkırda Altmışaltı
12. "Ablalar biraz anne,biraz baba ve azıcık da abladırlar"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
13. "Sevdaya düşmek yalan mıymış? Haşa, o nasıl laf? Aha, bana baksana... :)"
- Bozkırda Altmışaltı
14. ""İki büyük nimetim var, biri anam biri yârim...""
- Bozkırda Altmışaltı
15. "Ben okusaydım avukat olacaktım dedim bir gün. Ağzının dolusunca güldü babam. "Vay yavrum aklın bu kadar işte. Avukatlık iş mi la? Milletin karıştırmadığı halt kalmayacak, sen paraynan onu temizleyeceksin he mi? Bunun için okunur mu la?""
- Bozkırda Altmışaltı
16. "Onlar içlerinde ne varsa, benim kırılacağımı, üzüleceğimi hiç ama hiç hesap etmeden söylediler."
- Bozkırda Altmışaltı
17. "Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demek ki, vay benim başıma neler gelmiş!"
- Bozkırda Altmışaltı
18. "İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim. O ses kadar zalim, o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim."
- Ah Mercimeğim
19. ""Hem muhabbet, hem kitap, hem de çay.Daha ne olsun! ""
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
20. "O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim."
- Bozkırda Altmışaltı
21. "Millet dedikodu eder. Ben işe yaramaz bir adammışım. Desinler, desinler de şeker yesinler. Ne deyim?"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
22. "Memur, işçi emeklisi olmaları şart değil, hayattan emekli olmuş gibiler."
- Bozkırda Altmışaltı
23. "Zaten gözlük bir idare aracıdır ona göre. Essah şifa değildir. Çaresizlikten takar bu camekanları..."
- Adem'in Kekliği ve Chopin
24. "Kitap almak da okumak da ortam işiymiş anladık. İnsanlar kendileri gibi okuyanları gördükçe daha bir hevesli, iştahlı oluyorlar."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
25. "Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır."
- Ah Mercimeğim
26. "Annem desen zaten camız yoğurdu gibidir. Öyle hanım, öyle derin, öyle beyazdır. Beyaz dediğim, güzeldir yani. Derin dediğim anlayışıdır."
- Bozkırda Altmışaltı
27. "Olmadı. Olmayınca olmaz."
- Bozkırda Altmışaltı
28. "Sen önümde dur, ben gölgenle yetineyim."
- Bozkırda Altmışaltı
29. "Çaresizim görmüyor musun?
Sen yoksun. Kimse yok.
Kalmadı kimsem..."
- Bozkırda Altmışaltı
30. "" İki büyük nimetim var, biri anam biri yârim.""
- Bozkırda Altmışaltı
31. "Benim anamın hüznüne alerjim var. Dayanamam anamın kederlenmesine."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
32. ""Burada yoksulluk adama soluk aldırmaz.""
- Bozkırda Altmışaltı
33. "Yengelerin dikkatleri vardır. Hangi akraba çay bardağında dudak payı bırakılmasını ister? Hangi komşu çok konuşur? Kayınvalidesinin yumurtası kayısı kıvamı olmazsa nasıl bir kıyamet kopar? Daha birçok ince işin ilmini belirler yengeler."
- Yengeler Cumhuriyeti
34. "Eve kapandım. Ve işte o kapanmada küçük küçük kararlardan bir kule yaptım. Kuleme çıkıp hayatıma baktım."
- Bozkırda Altmışaltı
35. ""O kadar çok süslenirler de bilmezler ki mahçup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir kadın kısmına.""
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
36. "Ablalar biraz anne, biraz baba ve azıcık da abladırlar."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
37. "Bir de uzakta kalınca insan sevdiklerinin yüzündeki çizgilerin değiştiğini daha net görüyormuş, öğrendim."
- Bozkırda Altmışaltı
38. "Boynuma sarıldı. Usulca sarıldı. Gül sarmaşığı duvara nasıl sarılırsa öyle sarıldı. Ben zaten taş olmuşum. Duvara örülmüşüm."
- Bozkırda Altmışaltı
39. ""Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor.Vallaha çalışmıyor.""
- Bozkırda Altmışaltı
40. "bu kadar derine varırsan çıkması zor olur. Sen çökersen kim kaldıracak seni."
- Bozkırda Altmışaltı
41. "Boş oturmaktansa boşa çalışmak iyidir."
- Bozkırda Altmışaltı
42. "Ağlayabilmek büyük güçtür."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
43. ""Aşk bir obsesyondur."
Yani aşk bir takıntıdır."
- Bozkırda Altmışaltı
44. "Senin derdin ellere ne ki?"
- Adem'in Kekliği ve Chopin
45. "Esasen o yaşta bizi adam yerine koyan da yoktu zaten. Ergen olmanın böyle sıkıntıları var. Ne kadar çabalarsanız çabalayın adam yerine konmamak gibi bir engeliniz oluyor."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
46. ""Bu gavur kısmı haşa huzurdan taharet nedir bilmez amma gavurda ne akıllar var. Irak'ta benzin çok. İşte geldi çöktü Iraklının ümüğüne. Hele çıkar bakalım şu benzini nereye koyduysan.""
- Bozkırda Altmışaltı
47. "Ya da Oğuz gibi (Oğuz Atay'ı kastediyor) kaybolup gitmeden yazman lazım. Sizin edebiyatınız ikinci bir Tutunamayanları kaldıramaz."
- Bozkırda Altmışaltı
48. "Esasen o yaşta bizi adam yerine koyan da yoktu zaten. Ergen olmanın böyle sıkıntıları var. Ne kadar çabalarsanız çabalayın adam yerine konmamak gibi bir engeliniz oluyor."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
49. "Yavrum, okumak biraz inat işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın."
- Ah Mercimeğim
50. "Bir hikaye okumuştum. Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demiş ki, vay benim başıma neler gelmiş! İşte ben de orada otururken öylece düşündüm. Düşündükçe vay be, dedim, benim başıma neler gelmiş neler!"
- Bozkırda Altmışaltı
51. "Yandım,diyeceğim. Öldüm, diyeceğim. Vicdanın yok anladık, ya merhametin de mi yok elekçinin kızı diyeceğim."
- Bozkırda Altmışaltı
52. "Ah bu akrabalar, insanı sosyal medyadan soğutur."
- Yengeler Cumhuriyeti
53. "Uzun işler kısa oldu .
Zor işler kolay oldu .
Konuşanlar sustu.
Susanlar konuştu ."
- Ah Mercimeğim
54. "“Handan’ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim. İsminiz ne güzelmiş diyemedim…”"
- Bozkırda Altmışaltı
55. ""Eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması, ehlikeyfe keyif verir kahvenin kaynaması.""
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
56. "İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim. O ses kadar zalim, o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim."
- Ah Mercimeğim
57. "Sevdaya düşmek yalan mıymış? Haşa, o nasıl laf? Aha, bana baksana..."
- Bozkırda Altmışaltı
58. "Öyle hafiftim. Öyle güzel .Öyle neşeli . Öyle..."
- Bozkırda Altmışaltı
59. "Bazen kendime kızardım; 'Okumak dışında ne işe yararsın sen?' diyerek kendimi azarladığım günlerim çok oldu.""
- Bozkırda Altmışaltı
60. ""Sonra başıma dert olan gözleri var..""
- Bozkırda Altmışaltı
61. ""Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?""
- Ah Mercimeğim
62. "Handan'ın saçları düz ki nasıl. Aşağıya doğru zeytinyağı dökmüşsün. Yağ akarken saçlar peşinden gelmiş, öyle yani. Sonra başıma dert olan gözleri var. O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim. Vallaha bak görmedim. İnan olsun görmedim. Yeşil ama nasıl bir yeşil? Yosun desem ben yosunu ne bilirim ki? Televizyonda görmeynen yosun yeşili bilinir mi? Yoksa ot yeşili diyeceğim. Yok, öyle cart açık bir yeşil değil. Ne bileyim. Öyle ya da böyle yeşil işte. Handan yeşili dedim bilemeyince. Gözleri de Handan yeşili. Sonra boy değil ondaki. Sanki bir fidan yalvarmış, yukarı doğru boy istemiş. Yüce Mevlam da vermiş boyu.
Ben sevdalık çekenlere gülerdim. Bir yağdalı kız peşine he mi bu kadar çile, derdim. Çok büyük laf ettim. Çok kimseyle eğlendim. Sen misin eğlenen? Başıma bir dert geldi ki adı Handan."
- Bozkırda Altmışaltı
63. "Sevdaya düşmek yalan mıymış? Haşa, o nasıl laf? Aha, bana baksana..."
- Bozkırda Altmışaltı
64. "Sen çökersen kim kaldıracak seni..."
- Bozkırda Altmışaltı
65. "“Bir aya yakın küs durdum.
Bir ay sonunda küs durmaktan yoruldum.
Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde.”"
- Bozkırda Altmışaltı
66. "Handan’ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim. İsminiz ne güzelmiş diyemedim. Handan dedim, gözleriniz ne yeşilmiş diyemedim."
- Bozkırda Altmışaltı
67. "vay yalan dünya vay ki vay..."
- Bozkırda Altmışaltı
68. "Delirmiyordum fakat pek de iyi sayılmazdım."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
69. "Askerdeyken "fücut " değil , "vücut " demeyi belledim."
- Ah Mercimeğim
70. "Babamın ticareti nasıldı, anlamıyordum. Çok çalışıyorduk ama neredeyse hiç kazanmıyor gibi zorlanıyorduk."
- Ah Mercimeğim
71. "Handan’ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim. İsminiz ne güzelmiş diyemedim. Handan dedim, gözleriniz ne yeşilmiş diyemedim."
- Bozkırda Altmışaltı
72. ""Öpçe derken?" "Öpçe işte. Biraz ukala. Biraz cıvık. Biraz geveze. Biraz ne bileyim?
Öpçe işte...""
- Bozkırda Altmışaltı
73. "Yozgat kış memleketidir. Kardan, buzdan ayağı kayan, düşen çok olur."
- Bozkırda Altmışaltı
74. "Ve yavaş yavaşYozgat'tan kalma kelimeleri silmeye başlamıştım lügatimden."
- Bozkırda Altmışaltı
75. ""Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor.""
- Bozkırda Altmışaltı
76. "İnsan seme bir şey oluyor. Seme dediğim, yani ağzı açık, yani az biraz mal, azıcık
da saf oluyor."
- Bozkırda Altmışaltı
77. "Sen gel tabii, ben tüm Yozgat'ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. "Her zaman," dedim. "Her zaman bekleriz.""
- Bozkırda Altmışaltı
78. "Çamlığa çıkınca derin derin toprağa bakıyon. Ne ki senin derdin?""
- Bozkırda Altmışaltı
79. "Roman yazanlara bir hayran olurum ki sormayın. Bu kadar kuyruklu lafı nereden bulur, nasıl birbirlerine bağlarlar hep hayret ederim."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
80. "Herkesten kaçıp, saklandığım kütüphanelerde koynundan yaralı bir serçe çıkaran çocuklar gibi zihnimin en kuytu yerinden Elif'i çıkarırdım. Kitaplar, parlak kağıtlar, Elif ve ben mesut mutlu yaşardık..."
- Bozkırda Altmışaltı
81. "Ben onu bunu bilmem arkadaş, okul çok iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; "Gel buraya, sıcacık otur," diyor. Öğretmen soru sorarsa, "Bilemedim hocam," de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir? Ben de zaten sevda uğruna boynu bükülmüş adamdım."
- Ah Mercimeğim
82. "İnsan seme bir şey oluyor. Seme dediğim, yani ağzı açık, yani az biraz mal, azıcık
da saf oluyor."
- Bozkırda Altmışaltı
83. "O çocuklar bu laflara akıp giderlermiş. Neden dersen, bozkırın çocuğuna anası "gobel" der. Babası "lan" der. Öğretmeni "eşek herif" der. O kadar kötü lafın arasında kendisine "gül" denilen, "erkeğin hası" denilen, "adamım" denilen yeri sevmez mi çocuklar? Sevmişler ki, hem nasıl sevmek."
- Bozkırda Altmışaltı
84. "“Yavrum, okumak biraz inat işidir. İşi inada bindirmezsen okuyamazsın.""
- Ah Mercimeğim
85. "gitti. Ben kendime gelemedim. O gün ne aldım ne sattım, kime ne dedim, hiç bilemedim."
- Bozkırda Altmışaltı
86. ""Keşke her gün pazar olsa," derdim."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
87. ""Aşk bir obsesyondur." Yani aşk bir takıntıdır..."
- Bozkırda Altmışaltı
88. "Gine de sen bilin.Sen bilin
demek, sıkıyorsa bırak da git demektir. Git de gör gününü"
- Bozkırda Altmışaltı
89. "O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim. Vallaha bak görmedim. İnan olsun görmedim. Yeşil ama nasıl bir yeşil?yosun desem ben yosunu ne bilirim ki? Televizyonda görmeynen yosun yeşili bilinir mi? Yoksa ot yeşili diyeceğim. Yok, öyle cart açık bir yeşil değil. Ne bileyim. Handan yeşili dedim bilemeyince. Gözleri de Handan yeşili."
- Bozkırda Altmışaltı
90. "Anası derdi ki " Bizim oğlan inadıynan yaşar, yoksa ayakta duracak hükmü yok"
İnadı batsın!"
- Adem'in Kekliği ve Chopin
91. "Bir aya yakın küs durdum.
Bir ay sonunda küs durmaktan yoruldum.
Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde."
- Bozkırda Altmışaltı
92. "Soru sormadım "just do it" dedim, sadece yaptım. Gittim. Geldim. Okudum. Yazdım. Onlar nasıl istiyorlarsa öyle oynadım."
- Bozkırda Altmışaltı
93. "O kadar çok süslenirler de bilmezler ki mahçup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir kadın kısmına."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
94. "Hem muhabbet, hem kitap, hem de çay. Daha ne olsun!"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
95. "Bazen sevda yükü öyle ağır geliyordu ki ölecek gibi oluyordum."
- Ah Mercimeğim
96. ""Bu memleketin meselesi bitmez.""
- Bozkırda Altmışaltı
97. "Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkânın ben anasını satarım.
Sen gel tabii. Senin almadığın yumurtayı ben yere çalarım.
Sen gel tabii, ben tüm Yozgat’ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. “Her zaman,” dedim. Her zaman bekleriz"
- Bozkırda Altmışaltı
98. "Sonra başıma dert olan gözleri var."
- Bozkırda Altmışaltı
99. "Ya da oraya gömmeyin de ben Mehmet Akif Ersoy ilköğretim Okulu’nun çatısına çıkıp, koca bir Yozgat toprağına bağırayım”."
- Bozkırda Altmışaltı
100. "Senin sülalende delilik ecdat yadigarıdır. Sen de delireceksin."
- Ah Mercimeğim
101. "“Ben aha şu ceketimi satar okuturum bunları kız, duyuyon mu?” Hanımı yarı uykulu cevap vermiştir: “Ne satılıp bitmez bir ceketin varmış ki Refet.”"
- Bozkırda Altmışaltı
102. "“Handan’ı görünce ne edeceğimi bilemedim.Handan dedim durdum.Handan dedim kaldım.Bir adım atamadım.Öteye gidemedim.Beriye gelemedim.Handan dedim.İsminiz ne güzelmiş diyemedim.Handan dedim,gözleriniz ne yeşilmiş diyemedim.”"
- Bozkırda Altmışaltı
103. "Babam için ticaretten anlar, anasını boyar babasına satar demişler"
- Bozkırda Altmışaltı
104. "Taksici tanıştırdı. “Arkadaşım profesür,” deyince, kadın “Hah iyi denk geldi yavrum, benim şu dalımdan bir ağrı kalkıyor, bana soluk aldırmıyor. Ölecem zannediyom, bi baksan?” dedi. Haydar gülümsedi. “Anacağım ben doktor değilim,” dedi. Kadın şaşırdı. “Vih! Hem profesür diyon hem ben anlamam diyon, bu nasıl iş?” Haydar anlatmaya çalıştı ama kadın çoktan notunu vermişti, “Madem ağrıdan sızıdan haberin yok ne demeye o kadar okudun gurban olduğum?” dedi."
- Bozkırda Altmışaltı
105. "Babam öldü amma bana haber vermediler
Neymiş efendim " Cenazeye gelir de Ankara'da işini bırakırsa bir daha geri dönüşü olmaz" mış
Cahillik değil mi?"
- Adem'in Kekliği ve Chopin
106. "İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim."
- Ah Mercimeğim
107. "vay yalan dünya vay ki vay…"
- Bozkırda Altmışaltı
108. "...çok şey anlatırım diye umut ediyordum ama insan çok dolunca konuşamıyormuş, anladım."
- Ah Mercimeğim
109. "Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?"
- Ah Mercimeğim
110. "“Konuşarak değil, bakarak demişti ki: Sen erkek ol, anam vermiyorsa al kaçır. Sen sağlam dur, ben arkandan geleyim. Sen önümde dur, ben gölgenle yetineyim…”"
- Bozkırda Altmışaltı
111. "vay yalan dünya vay ki vay…"
- Bozkırda Altmışaltı
112. ""Emrine şükür, derdine sabır Mevla'nın.""
- Bozkırda Altmışaltı
113. "“Sen Elife değil Elifin olduğu zamanlara âşıksın. Elifi bıraktığınızda o çocuktu. Sen o günleri bütün ayrıntısıyla anlatıyorsun ama hayatının geri kalan kısmında Elifin yüzünü bile görmemişsin. Bence, sen geride kalmış Elif diye bir küçük kıza takılıp kalmışsın.”"
- Bozkırda Altmışaltı
114. "Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkanın ben anasını satarım.
Sen gel tabii. Senin almadığın yumurtayı ben yere çalarım.
Sen gel tabii, ben tüm Yozgat 'ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. "Her zaman beklerim," dedim."
- Bozkırda Altmışaltı
115. "“İşte bugün sen dersen ki, baba ben okuyacağım ama şu kadar para lazım;
Ben daha şu duvarda asılı duran ceketi satarım okuturum.
Siz yeter ki okuyun.” Çocuklar duvardaki cekete bakarlar bir zaman. İçlerinden biri cesaret edip dese ki, yahu bu ceket kaç kuruş eder? Cevap verebilen olur mu, meçhul. Ama
çocuklar babaları ceketsiz kalmasın diye mi, yoksa okumazlarsa aç kalacaklarını düşündüklerinden mi bilinmez, okumuşlardır güzelce."
- Bozkırda Altmışaltı
116. "“Bizim milletimiz pistir efendim. Kış boyu koyunlar gibi kendi kirinin terinin sıcağına yatar da demez ki güzelce hamama gideyim…”"
- Bozkırda Altmışaltı
117. "Ama bana "mercimeğim" demişti, daha ne desin? Anlayana büyük laf! Mercimeğim; yani küçüğüm, bicimciğim."
- Ah Mercimeğim
118. ""Boş oturmaktansa boşa çalışmak iyidir...""
- Bozkırda Altmışaltı
119. "“Şimdi kitaplarla dolu bir evde, içeride uyuyan karım ve ben iyiyiz…”"
- Bozkırda Altmışaltı
120. "“Yahu ben usta oluncaya kadar enseme yediğim tokadı hâşâ huzurdan eşeğe vursalar hayvan o saat telef olur be. Ama işte o ensemize vura vura bizi ekmek sahibi etti.”"
- Bozkırda Altmışaltı
121. "Halamın ağlamaktan öldüğü kasetler Emrah'ın yani "Küçük Emrah"ın filmleriydi. Emrah sesi gerçekten güzel bir genç miydi o ayrı konu. Fakat güzel ağlıyordu. Ağlayabilmek büyük güçtür."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
122. "Roman yazanlara bir hayran olurum ki sormayın. Bu kadar kuyruklu lafı nereden bulur, nasıl birbirlerine bağlarlar hep hayret ederim."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
123. "Derin bir nefes aldım. Zannettim ki derin soluk alırsam ecik rahatlarım.Yok ,öyle olmuyormuş.Derine daldıkça boğuluyorum ..."
- Ah Mercimeğim
124. ""Yemeği beraber yiyek güzellik otum," diyemedim..."
- Bozkırda Altmışaltı
125. "“Daha önce sayısız kere faul yapıp yere sermişler ama bu sefer bu ince sızı tam kırmızı kartlık faul yapmış. Faulü yapan soldan gelen sızı ama oyun dışı kalan Erkan olmuş…”"
- Bozkırda Altmışaltı
126. "Konuşacağım. Yandım, diyeceğim. Öldüm, diyeceğim. Vicdanın yok anladık; ya merhametin de mi yok elekçinin kızı diyeceğim."
- Bozkırda Altmışaltı
127. "Elvan elvan güldür biten bağında"
- Adem'in Kekliği ve Chopin
128. "Evvelden bir oturuşta iki kıymalı pideyi yerdim de daha iştahlı iştahlı yalanırdım. Şimdi bir taneyi yiyip çekiliyorum. Herkes 'Neyin var?' diyor amma ben cevap vermeden geçiyorum."
- Ah Mercimeğim
129. "Almaya, vermeye, pazarlığa, müşteri küstürmemeye, yeri geldiğinde müşteri kovmaya bile alışmışım.
Her şeyi bilen ben.
Müşteri seçen ben.
Alan, satan, veren ben... Handan'ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim. İsminiz ne güzelmiş diyemedim. Handan dedim, gözleriniz ne yeşilmiş diyemedim."
- Bozkırda Altmışaltı
130. "biz esnaf çocuğu olarak babamızın gölgesinde terbiye gördük."
- Ah Mercimeğim
131. "Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır."
- Ah Mercimeğim
132. ""... Takıntı böyle bir şeydi zaten, yaptığın yanlıştır. Yanlış olduğunu belki en iyi sen bilirsin ama vazgeçmek elinde değildir.""
- Bozkırda Altmışaltı
133. ""Okumak dışında ne işe yararsın sen?" diye kendimi azarladığım günlerim çok oldu."
- Bozkırda Altmışaltı
134. "Bir hikaye okumuştum. Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demiş ki, vay benim başıma neler gelmiş! İşte ben de orada otururken öylece düşündüm. Düşündükçe vay be, dedim, benim başıma neler gelmiş neler!"
- Bozkırda Altmışaltı
135. "Sen sağlam dur, ben arkandan geleyim. Sen önümde dur, ben gölgenle yetineyim."
- Bozkırda Altmışaltı
136. "``Öpçe işte. Biraz ukala. Biraz cıvık. Biraz geveze. Biraz ne bileyim? Öpçe işte...``"
- Bozkırda Altmışaltı
137. ""kızım bu adama Öpçe Sadi derler." "Öpçe derken?" "Öpçe işte. Biraz ukala. Biraz cıvık. Biraz geveze. Biraz ne bileyim? Öpçe işte...""
- Bozkırda Altmışaltı
138. ""Ziraat mühendisi bir adam ile tıp fakültesinde okuyan bir kız birbirine denk midir?"
"Bu sevda acaba bir nişan yüzüğüne, oradan da hayırlısıyla bir beyaz gelinliğe bağlanır mı?""
- Adem'in Kekliği ve Chopin
139. "Ona göre roman okuyup durmak boş bir türküdür. Çalıp çığıran benim. Türkümü hiç dinleyen yok ama ben ha bire okurum..."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
140. "Ankara'nın yarısı Yozgat, geri kalanı Çankırı, Çorum..."
- Adem'in Kekliği ve Chopin
141. "Ben çok şey anlatırım diye umut ediyordum ama insan çok dolunca konuşamıyormuş, anladım."
- Ah Mercimeğim
142. ""Varsa yoksa okurlar. Başka da bir şey bilmezler.""
- Bozkırda Altmışaltı
143. "“Başkaları su böreği gibi fısır fısır kızları bulup evlerini yalan dünya da cennet ederken biz gittik Gülbeyaz denen topuğu kıllı bir katırı kendimize eş ettik…”"
- Bozkırda Altmışaltı
144. "“Boş oturmaktansa boşa çalışmak iyidir,”"
- Bozkırda Altmışaltı
145. "Ankara'nın yarısı Yozgat, geri kalanı Çankırı, Çorum..."
- Adem'in Kekliği ve Chopin
146. ""Ne zamandır okuyamadık" diye hüzünlendi."
- Bozkırda Altmışaltı
147. ""Bizim milletimiz seyirliği sever. ""
- Bozkırda Altmışaltı
148. "Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkânın ben anasını satarım."
- Bozkırda Altmışaltı
149. ""Burada boğulacağız. Yaşamak için gidiyoruz.""
- Adem'in Kekliği ve Chopin
150. "Eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması, ehlikeyfe keyif verir kahvenin kaynaması."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
151. "Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları.."
- Ah Mercimeğim
152. "“Ge ne bö gün,
Gene bö gün,
Dayadım sırtımı merdivana,
Gene bö gün.”"
- Bozkırda Altmışaltı
153. "Ben onu bunu bilmem arkadaş, okul çok iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; "Gel buraya, sıcacık otur," diyor. Öğretmen soru sorarsa, "Bilemedim hocam," de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir ?"
- Ah Mercimeğim
154. "Bir de uzakta kalınca insan sevdiklerinin yüzündeki çizgilerin değiştiğini daha net görüyormuş, öğrendim."
- Bozkırda Altmışaltı
155. "Sonra başıma dert olan gözleri var. O gözlerin rengini ben şu Yozgat toprağında görmedim. Vallaha bak görmedim. İnan olsun görmedim. Yeşil ama nasıl bir yeşil? Yosun desen ben yosunu ne bilirim ki? Televizyonda görmeynen yosun yeşili bilinir mi? Yoksa ot yeşili diyeceğim. Öyle ya da böyle yeşil işte. Handan yeşili dedim bilemeyince. Gözleri de Handan yeşili."
- Bozkırda Altmışaltı
156. "Kitap almak da okumak da ortam işiymiş anladık. İnsanlar kendileri gibi okuyanları gördükçe daha bir hevesli, iştahlı oluyorlar."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
157. "Epeyce sustu. O susmalarını bir iki damla yaş bozdu. Elinin tersiyle yaşı sildi. Ben ne yapacağımı bilemedim. Ayağımla yere bir şeyler çizer gibi oynadım. İnsanın arkadaşı üzülürse kendi de çok üzülüyormuş..."
- Ah Mercimeğim
158. "İnsanın içinde bir ses varmış , öğrendim .O ses kadar hain bir şey yokmuş , öğrendim ..."
- Ah Mercimeğim
159. "Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?"
- Ah Mercimeğim
160. "Şu yalan dünyada olmayacak iş kaldı mı?"
- Ah Mercimeğim
161. "Bir rüzgâr esti say. Bozkırın düzünden bir yel esti, beni uçurdu say."
- Ah Mercimeğim
162. ""Ders çalışmak adamı çok yorar. Bir yıl okumak üç yıl inşaat işine bedeldir.""
- Ah Mercimeğim
163. "“Çokomel kâğıtlarını tırnaklarıyla düzeltir, sonra o parlak kâğıtları kitapların arasına koyardı. O kâğıtlar kitapların arasında kalırdı.“"
- Bozkırda Altmışaltı
164. "Gel gör ki insan küs kalmaktan da yoruluyor..."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
165. "Millet dedikodu eder. Ben işe yaramaz bir adammışım. Desinler, desinler de şeker yesinler. Ne deyim?"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
166. "Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır."
- Ah Mercimeğim
167. "Gel gör ki insan küs kalmaktan da yoruluyor..."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
168. "Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır."
- Ah Mercimeğim
169. "(...) bozkırın çocuğuna anası "gobel," der. Babası "lan," der. Öğretmeni "eşek herif," der."
- Bozkırda Altmışaltı
170. ""Ula kardaşım rahmetlik Belgin yengem belirlerdi de senin canın içinde yok muydu? Gözünü kapatıp da mı gezdin? Heç mi bir şey öğrenemedin?
" Demek ki öğrenmemişim hiçbir şey, "diyordu Haydar.
" Demek ki Belgin 'e bırakmışım her şeyi. Belgin gidince de böyle ortada kaldık işte. Çocuk kadar beceriksiz ya da senin dediğin gibi' böcemez 'oldum. ""
- Bozkırda Altmışaltı
171. "Bir aya yakın küs durdum.
Bir ay sonunda küs durmaktan yoruldum. Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde..."
- Bozkırda Altmışaltı
172. "Bilmeyen insan için en kolayı konuşmaktır."
- Ah Mercimeğim
173. "Sen Elif’e değil Elif’in olduğu zamanlara âşıksın."
- Bozkırda Altmışaltı
174. "..çok şey anlatırım diye umut ediyordum ama insan çok dolunca konuşamıyormuş, anladım."
- Ah Mercimeğim
175. "Derin bir nefes aldım. Zannettim ki derin soluk alırsam ecik rahatlarım.Yok ,öyle olmuyormuş.Derine daldıkça boğuluyorum ..."
- Ah Mercimeğim
176. "Her şeyi bilen ben.
Müşteriyi seçen ben.
Alan, satan, veren ben... Handan 'ı görünce ne edeceğimi bilemedim. Handan dedim durdum. Handan dedim kaldım. Bir adım atamadım. Öteye gidemedim. Beriye gelemedim. Handan dedim. isminiz ne güzelmiş diyemedim. Handan dedim, gözleriniz ne yeşilmiş diyemedim."
- Bozkırda Altmışaltı
177. "Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor."
- Bozkırda Altmışaltı
178. "İnsanın içinde bir ses varmış, öğrendim. O ses hiç susmazmış, öğrendim. O ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim."
- Ah Mercimeğim
179. "Kimi bilemez kimi bulamaz!"
- Ah Mercimeğim
180. ""Aşk bir obsesyondur." Yani aşk bir takıntıdır. Kendime dikkatli bakınca bu sözü çok haklı buluyordum."
- Bozkırda Altmışaltı
181. "“Bu kadar derine varırsan çıkması zor olur. Sen çökersen kim kaldıracak seni.
Adam yükü ağır olur…”"
- Bozkırda Altmışaltı
182. "Ben aha şu ceketimi satar okuturum bunları"
- Bozkırda Altmışaltı
183. "Bir de uzakta kalınca insan sevdiklerinin yüzündeki çizgilerin değiştiğini daha net görüyormuş, öğrendim."
- Bozkırda Altmışaltı
184. "İşte Ebru'nun kendince sevmesi budur; uzaktan, yarasız, kanamasız bir sevda!"
- Bozkırda Altmışaltı
185. "Bir ay sonra küs durmaktan yoruldum. Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde."
- Bozkırda Altmışaltı
186. ""Madem ağrıdan sızıdan haberin yok ne demeye o kadar okudun gurban olduğum?""
- Bozkırda Altmışaltı
187. "İçimizden kitap alıp okumak isteyen çıktıysa da kendisini usulünce uyardık: "Bilmediğin şeyi ellemeyeceksin," diyerek engel olduk."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
188. "Bir rüzgâr esti say. Bozkırın düzünden bir yel esti, beni uçurdu say."
- Ah Mercimeğim
189. "“Bir rüzgârdı, esti geçti de kıymet bilemedik. Su akarken kabımızı dolduramadık.”"
- Ah Mercimeğim
190. ""Efendime söyleyeyim, bizim milletimiz el iyisidir. Dışarı memleketleri duyunca aklı çıkar.""
- Bozkırda Altmışaltı
191. ""Ey hayat, ey insanlık, ben şu anda şarjı bir anda boşalan bir telefon gibiyim, son bir çizgi şarjımı da size gülümseyerek harcıyorum.""
- Bozkırda Altmışaltı
192. "Bir de uzakta kalınca insan sevdiklerinin yüzündeki çizgilerin değiştiğini daha net görüyormuş, öğrendim."
- Bozkırda Altmışaltı
193. "İşte Ebru'nun kendince sevmesi budur; uzaktan, yarasız, kanamasız bir sevda!"
- Bozkırda Altmışaltı
194. "Bir ay sonra küs durmaktan yoruldum. Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde."
- Bozkırda Altmışaltı
195. ""İnsan kendini insanda tanıyormuş.""
- Yengeler Cumhuriyeti
196. "“Ey hayat, ey insanlık, ben şu anda şarjı bir anda boşalan bir telefon gibiyim, son bir çizgi şarjımıda size gülümseyerek harcıyorum…”"
- Bozkırda Altmışaltı
197. "Bir kadın evde somurtarak gezdi mi acırım o evin ahalisine."
- Adem'in Kekliği ve Chopin
198. "Rüzgar, es garibin bağrına!"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
199. ""Çare yok, gireceksin her bir odaya, yine gün ışıyacak adı sabah olacak.""
- Adem'in Kekliği ve Chopin
200. "Herkes bende bir hal olduğunu seziyor da bir sen Aslı, bir sen anama babama selam gönderiyosun."
- Ah Mercimeğim
201. "Herkes bende bir hal olduğunu seziyor da bir sen Aslı, bir sen anama babama selam gönderiyosun."
- Ah Mercimeğim
202. "Bence, sen geride kalmış Elif diye bir küçük kıza takılıp kalmışsın."
- Bozkırda Altmışaltı
203. "Sen Elif'e değil Elif'in olduğu zamanlara âşıksın."
- Bozkırda Altmışaltı
204. "Sen bunları hesap etmesen de biz ederiz profesür efendi. Okumuşsun amma boşa okumuşsun..."
- Bozkırda Altmışaltı
205. "Anlayana büyük laf! Mercimeğim,yani küçüğüm, bicimciğim. Yani sen daha çok küçüksün, çok küçük!"
- Ah Mercimeğim
206. "İçimden geldiği gibi sevgimi gösteremediğim Annem’e..."
- Bozkırda Altmışaltı
207. "Eskipazar Mahallesi'ne gittiler. Haydar yarı baygın konuşuyordu: "Çocukluk denilen masalı biz burada yaşadık.""
- Bozkırda Altmışaltı
208. "Efendime söyleyeyim, bizim milletimiz el iyisidir. Dışarı memleketleri duyunca aklı çıkar. Onun için "Benim mallarım hep Ankara 'dan, Bursa' dan, İstanbul 'dan gelmedir, diyeceksin."
- Bozkırda Altmışaltı
209. ""Okudun mu, kravatlı adam oldun mu gölgen ağır olur. Gittiğin yerde bey derler. Az bilsen de adın çok bilir olur. Az söylesen de millet çok beller. Neden? İşte o kravatı görüyon mu? Sen bir urgan zannedersin ama kazın ayağı öle deel. O kravat ne kapılar açar, bir söylesem aklınız çıkar. ""
- Bozkırda Altmışaltı
210. "Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir ?"
- Ah Mercimeğim
211. "Peki ben içimdeki sesi nasıl susturacaktım ? İnsanın içinde bir ses varmış,öğrendim. O ses hüç susmazmış,öğrendim. O ses kadar zalim, o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim."
- Ah Mercimeğim
212. "Fikret adaşı olan Tevfik Fikret'i görünce çok şaşırdı. "Ay bıyıklıymış bu..." dedi."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
213. "Sonra genç kızlar gelir. Her birindeki boyayı hesaba vursan, kaç binanın duvarına yeter. O kadar çok süslenir de bilmezler ki mahcup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir kadın kısmına. Benim bildiğim, bellediğim budur,"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
214. "Biliyor musunuz bence, psikologlar insan denen varlığın dili, gözü, yüzü, hasılı anlam oluşturan ne kadar uzvu varsa hepsini bir kenara itecek kadar başka bir gücünün de olduğunu hesaba katmadan hiçbir teşhiste bulunmasınlar, tedaviye başlamasınlar."
- Bozkırda Altmışaltı
215. "Bir aya yakın küs durdum.
Bir ay sonra küs durmaktan yoruldum. Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde. Ellerim cebimde yokuş aşağı indim."
- Bozkırda Altmışaltı
216. "Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor..."
- Bozkırda Altmışaltı
217. "Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?"
- Ah Mercimeğim
218. "Bir ay sonunda küs durmaktan yoruldum.Ya da küs duracak yerlerim ağrıdı herhalde."
- Bozkırda Altmışaltı
219. "Efendime söyleyeyim, bizim milletimiz el iyisidir. Dışarı memleketleri duyunca aklı çıkar. Onun için "Benim mallarım hep Ankara 'dan, Bursa' dan, İstanbul 'dan gelmedir, diyeceksin."
- Bozkırda Altmışaltı
220. "Hayal pilavı yemeyle bitmez."
- Adem'in Kekliği ve Chopin
221. "Handan bakındı bakındı, “Yumurta alayım,” dedi. “Ama az olsun. Taze olsun.” Dedi . “Nasıl olsa burayı öğrendim. Gelir taze taze alırım,” dedi.
Sen gel tabii. Senin gelmediğin dükkanın ben anasını satarım.
Sen gel tabii. Senin almadığın yumurtayı ben yere çalarım.
Sen gel tabii, ben bütün Yozgat’ı bırakır tüm malı sana saklarım sultanım, diyemedim. “Her zaman,” dedim. “Her zaman bekleriz.”"
- Bozkırda Altmışaltı
222. "Doktor, senin benim bildiğimize ad koyan kişidir. Doktorlar ad koymasa da ben derdimi bilirim."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
223. "Ama şu kadarını söylemem lazım ki kalbim kırıktır, hem de çok kırık..."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
224. ""Şu düzen bırakılır da gidilir mi? Okuyanları görüyon işte boyunlarında kravat, varıyo geliyo bir kuru maaş. Gine de sen bilin...""
- Bozkırda Altmışaltı
225. "Kızlar vara yoğa güler, Aslı her lafa gülmezdi. Hayır hayır, somurtkan olduğundan değil, asaleti ve lacivert duruşu sebebiyle gülmez ama gülümserdi."
- Ah Mercimeğim
226. "“Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?”"
- Ah Mercimeğim
227. "Kızlar vara yoğa güler, Aslı her lafa gülmezdi. Hayır hayır, somurtkan olduğundan değil, asaleti ve lacivert duruşu sebebiyle gülmez ama gülümserdi."
- Ah Mercimeğim
228. "... ve mezarının başına geçti. "Sadi," diyebildi sadece. Yarım kaldı cümleleri, konuşamadı. Hıçkıra hıçkıra kayboldu sesi."
- Bozkırda Altmışaltı
229. "Bir rüzgar dı esti geçti de kıymet bilemedi, su akarken kıymet bilemedi."
- Ah Mercimeğim
230. "“Ona göre roman okuyup durmak boş bir türküdür. Çalıp çağıran benim. Türkümü hiç dinleyen yok ama ben ha bire okurum…”"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
231. ""Ben nasılsam sen öylesin.""
- Adem'in Kekliği ve Chopin
232. "Ey Aslı, senin erkek dediklerin iki lafı bir araya getiremez. Amma ben koca okul müdürü önünde cayır cayır şiir okumuş adamım"
- Ah Mercimeğim
233. "..Aslı geldi.Bana baktı. Ama öyle ezerek değil, ipek kumaş seçer gibi, tül perdeye dokunur gibi baktı.."
- Ah Mercimeğim
234. ""Bir adamın ensesi sararmışsa,
Allah bilir ya o adamın ölümü yakındır."
Mehmet Türkmen"
- Bozkırda Altmışaltı
235. "Gel gör ki insan küs kalmaktan da yoruluyor."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
236. "Ağlayabilmek büyük güçtür."
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
237. "..."yenge" diyerek araya konan mesafe, aslında kadını erkeklerin arasındaki dünyanın dışına çıkarmaya hatta hiçbir zaman oraya ait olmadığını ima etmeye yarar."
- Yengeler Cumhuriyeti
238. "Ben sevdalık çekenlere gülerdim. Bir yağdalı kız peşine he mi bu kadar çile, derdim. Çok büyük laf ettim. Çok kimseyle eğlendim. Sen misin eğlenen? Başıma bir dert geldi ki adı Handan."
- Bozkırda Altmışaltı
239. "Birinin adını Ayşe koydum ki hanım olsun, hatun olsun."
- Bozkırda Altmışaltı
240. "Kitap almak da okumak da bir ortam işiymiş"
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
241. "Düşün Allah düşün, sabah olmuyor. Sabah oluyor, kalkasım gelmiyor..."
- Bozkırda Altmışaltı
242. "Adamın biri adliye karşısındaki arzuhalcilere başından geçenleri anlatmış. Adam anlattıkça arzuhalci yazmış. Sonunda arzuhalci yazdığı dilekçeyi adama okumuş. Adam başlamış ağlamaya. Demiş ki, vay benim başıma neler gelmiş!.."
- Bozkırda Altmışaltı
243. "Ben de zaten sevda uğruna boynu bükülmüş adamım."
- Ah Mercimeğim
244. ""Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?""
- Ah Mercimeğim
245. ""İşte bugün sen dersen ki, baba ben okuyacağım ama şu kadar para lazım; Ben daha şu duvarda asılı duran ceketi satarım okuturum. Siz yeter ki okuyun.""
- Bozkırda Altmışaltı
246. "vay yalan dünya vay ki vay..."
- Bozkırda Altmışaltı
247. "...hayat oyunbazdır, bazen öyle bir çalım atar, öyle bir şaşırtır ki sizi, hiçbir söz bulamazsınız onun yaptıkları karşısında."
- Yengeler Cumhuriyeti
248. "Bir rüzgardı, esti geçti de kıymet bilemedik. Su akarken kabımızı dolduramadık."
- Ah Mercimeğim
249. "Bir yel esecek, hepsi gidecek gibi."
- Ah Mercimeğim
250. "peki ben içimdeki sesi nasıl susturacaktım? insanin içinde bir ses varmış, öğrendim. o ses hiç susmazmış, öğrendim. o ses kadar zalim, o ses kadar hain bir şey yokmuş, öğrendim."
- Ah Mercimeğim