Muhammed Mübarek Elhüseyni En Beğenilen Sözleri
1. "“Ey Aişe! Göze önemsiz gibi görünen günahlardan sakın! Çünkü bu günahlar için, Allah tarafından görevlendirilmiş bir görevli vardır.”
Hadîs-i Şerif
İbn Mâce, Zühd, 29 ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/70"
- Ehli Tasavvuf
2. "Kusursuz insan nerede? Sen Allah Teâlâ'ya karşı kusur içindeyken, başkasının sana karşı kusurunu çok görme!"
- Ehli Hizmet
3. "Müslüman hiçbir zaman tembel olamaz, boş duramaz."
- Helal Lokma
4. "Kalp, gafletten uyanması ve manevi kirlerden arınması sonucu yakîne ulaşır. Yakîn, kalbin Allah Teâlâ’yı görüyor gibi bir şuur ve hassasiyete sahip olması demektir. Bu hal, her mümin için hedeftir ve hedef olmalıdır."
- Ehli Tasavvuf
5. "'Zararın defedilmesi, faydalı şeyin elde edilmesinden daha önceliklidir.'"
- Ehli Tasavvuf
6. ""Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazarı güldür gül"
Ümmî Sinan [k.s]"
- Semerkand
7. "Aşk ikliminden beslenen hizmet arzusu kalpte mekan bulduğunda mümini sonsuzluğun seyyahı eyler."
- Ehli Hizmet
8. "Haramdan ve harama yol açan vasıtalardan kaçınmak gerektiği gibi, haram şüphesi taşıyan işlerden ve kazançlardan da uzak durmak gerekir."
- Helal Lokma
9. "Lokma tohumdur, mide topraktır, ameller de mahsullerdir. Mide toprağına hangi tohum atılırsa onun mahsulü alınır."
- Helal Lokma
10. "İmandan sonra her mümin güzel ahlâkı ile ölçülür."
- Ehli Hizmet
11. "Ehl-i sünnet, Kur'an ve Sünnet'e dayanmayan hiçbir inanç ve ibadeti kabul etmez"
- Ehli Tasavvuf
12. "Sevgisi olmayan insanların dindarlıkları sadece bir dış görüntüden ibaret kalır."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
13. "Tövbe, günah işledikten sonra, Allah'tan korkarak pişman olmak ve bir daha yapmamaya karar vermektir."
- Ehli Tasavvuf
14. "Esasen herkes, adına rabıta demese de farklı şekillerde bütün rabıta çeşitlerini yapmaktadır. Kalpteki sevgi nereye akmış ve hangi noktada toplanmış ise insan o anda o şeyin rabıtasını yapmaktadır. Kendisini bir kahraman ya da sanatkâra benzetmeye çalışan, onun hayaliyle yatıp kalkan, ona ait her şeye ilgi duyan, her haberinden heyecanlanan bir insanın yaptığı da şekil olarak rabıta ile aynıdır. Farklılık, rabıtaya konu olan kişide ve neticededir. Geçici ve mecazi de olsa, bir derece aşka düşenler bunu bilirler. Kalp bir kimseyi samimi olarak sevince öyle bir kabiliyet kazanır, hayal gücü öyle gelişir ki göz nereye baksa gönül orada sevgilinin hayalini bulur, âdeta uzaklık ortadan kalkar; insan her vesileyle sevdiğini hatırlar. Bu samimi sevgi bir Allah dostuna olunca sonuç rahmet olur. Ete kemiğe veya geçici şeylere olunca, kalbe ağırlık ve zahmet verir. Çünkü ilâhî sevgi ziyan olmaz. Kalbi perişan, seveni pişman etmez. Oysa fâni şeylerin zevki ise yarımdır, hemen zeval bulur, insana asla yetmez."
- Ehli Tasavvuf
15. "Akıl sahibi kişi yaşadığı, gördüğü, duyduğu hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını anlar, gerekli dersleri çıkarır."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
16. "' Allah'ım, içimizden yaşattığın kimseleri islâm üzere yaşat! Aramızdan vefat ettirdiklerini ise iman üzere vefat ettir.'
( Tirmizî, Cenâiz, 38 (nr. 1024); ayrıca bk. Ebû Davud, Cenâiz, 56 (nr.3201) )."
- Ehli Tasavvuf
17. "Samimiyet konusuna gelince, yeterli bilgi birikimi ve tefekkür düzeyi mümin bir dil kurularak aktarılmadığında, dini yakınlaştırıcı olmaktan çok yabancılaştırıcı olmaktadır. Özellikle ilahiyatçıların bu konuya yeterli özeni göstermemeleri toplum üzerinde bir tür oryantalist etki yapmış, en temel İslami konularla müslüman halk arasında görülebilir bir mesafe doğmuştur."
- Semerkand
18. "Dört bir yanı ahir zaman zulmetinin sardığı, dini yönlerde zayıflığın, cehaletin yaygınlaştığı zamanımızda iman ve tasavvuf neşvesiyle yoğrulmuş bu vakıf ruhu, birlik ve beraberliğimiz için, manevi dünyamızı tamir için can damarı mesabesinde bir ihtiyaçtır."
- Semerkand
19. "Üzerimize düşeni yaptıktan sonra, "gayret bizden tevfik Allah'tan" deyip âlemlerin Rabb'ine tevekkül etmektir."
- Ehli Hizmet
20. "Tevazu insanı yüceltir, fakat Allah için olursa..."
- Ehli Hizmet
21. "...büyükler, sadece kusur ve günahtan sonra değil kılınan her namaz, okunan Kur'ân-ı Kerîm, çekilen zikir ve yapılan her hayırdan sonra tövbe ve istiğfar ederler."
- Ehli Tasavvuf
22. "Şunu biliniz ki; nerede birlik varsa, kim kiminle benlikten geçip Allah için dostluk ederse, iki cihanın saadeti onlara verilmiştir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
23. "Zira helâl kazanç uğrunda zorluklara katlanan kimseye cennet vâcip olur."
- Helal Lokma
24. "Hizmete çıkarken, 'Yâ Rabbi! Senin rızan için, bize vereceğin rızkın teminine çıkıyorum' diye niyet edin.
Gavs-ı Sani Hz.(k.s)"
- Ehli Hizmet
25. "Şayet kâmil bir insanın güzel ahlâkını, edebini düşünmekle şirk söz konusu ise kadını, parayı, malı, kötülüğü düşünen bir kimsenin hali ne olur?"
- Ehli Tasavvuf
26. "Kişi zaman içinde zengin olabilir, ama geçen zamanları parayla satın alması mümkün değildir. Çok acayiptir ki ömrünü para kazanmak için harcayan insanlar kazandıkları servetler mukabilinde alamayacakları kıymetli zamanın hakiki değerinden bi-haber yaşarlar. Zira Fahr-i Âlem Efendimiz insanların ekserisinin en fazla gaflette oldukları, aldandıkları iki nimetten birinin "boş zaman" olduğunu ifade buyurmuşlardır."
- Ehli Hizmet
27. "" Gözleri kapalı insan ışığı nasıl görebilir ki?""
- Ehli Tasavvuf
28. "Yine helal aramak ve yemek insana ihlâsı kazandırır, ihlás da cenneti kazandırır. Bir gün Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem],
"Kim ihlâs ile 'lâ ilahe illallah' derse cennete girer" dedi.
Sahâbe-i kirâm,
"Onu ihlâs ile söylemenin alameti nedir?" diye sordular.
Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem],
"Onu söyleyen kişiyi Allah'ın haram kıldıklarından alıkoymasıdır!" buyurdu."
- Helal Lokma
29. "Gayemiz Hz. Peygamber'in (s.a.v) keyfini yerine getirmek. Gece çalışacağız. Allah Teâlâ, sâdâtlar çalışanı seviyor. Bizler dünya için değil, ahiret için çalışacağız
Gavs-ı Sani Hz. (k.s)"
- Ehli Hizmet
30. "Insanoğlunun en kıymetli sermayesi ömrüdür."
- Ehli Hizmet
31. ""Herkes niyetine göre karşılığını alacaktır.""
- Ehli Tasavvuf
32. "Hizmet peygamberlerin mesleğidir."
- Ehli Hizmet
33. "Hizmet insanların en hayırlılarından olabilmek için, hayırda yarışmaktır."
- Ehli Hizmet
34. "İnsanlara hizmet etmek isteyen kendi nefsini ıslah etsin. Gavs-ı Sânî ( k.s. )"
- Ehli Hizmet
35. "Seyyid Muhammed Raşid El Hüseyni Hazretleri,
" Her türlü sûfi bozulabilir, ama hizmet eden sufi müstesnadır, o kolay kolay bozulmaz" buyurmuştur."
- Ehli Tasavvuf
36. "Aileyi geçindirmek için çalışmak ibadet sayılmış ve Allah yolunda cihadla eşit tutulmuştur."
- Helal Lokma
37. ""Ey Rabbim! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, takatsizlikten sana sığınırım...""
- Ehli Hizmet
38. ""İstişare, hidayetin tâ kendisidir. Kendi görüşüyle yetinen de tehlikededir."
(Mâverdî, Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn, s.426)"
- Ehl-i İstişare
39. "İnsanların helakı iki sebepledir: bir insanlara hürmet etmemek, diğeri ise hakka minnet etmemektir.
Bayezıd-ı Bistami"
- Ehli Hizmet
40. "Peygamber Efendimiz sav.:
“İnsanların en hayrlısı, insanlara en yararlı olandır.”"
- Ehli Hizmet
41. "Halbuki rabıta, gafleti giderme, vesveseyi defetme ve ilahi feyzi celbetme hususunda vasıtaları en başta gelenlerindendir."
- Ehli Tasavvuf
42. "Tövbe, dinin kötülediği her şeyi terkederek onun övdüğü şeylere dönmektir."
- Ehli Tasavvuf
43. "Günahkâra değil, günaha düşmanlıktır Semerkand."
- Semerkand
44. "Farzedelim ki bugüne kadar Allah'tan, kitabından, peygamberinden habersiz bir hayat yaşadık. Tövbe edip Rabbimiz'e döndüğümüz andan itibaren hatalarımız affedilecek, günahlarımız hayra tebdil edilecektir."
- Ehli Tasavvuf
45. "Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: "Herkese bir mürşid-i kâmil lazımdır. Aksi halde mel'un şeytan kendisine musallat olur ve insan mazaâllah ona tâbi olur.""
- Ehli Hizmet
46. ""İnsanlara hizmet ve iyilik etmek isteyen kimse, kendi nefsini ıslah etsin yeter. Nefsini ıslah etmeyen kimse insanlara gerçek faydayı veremez. Allah dostları, nefislerini ıslah edip istikamet üzere gittiklerinden, insanların hidayetine ve ebedî saadetine vesile olmaktadırlar."
Gavs-ı Sani Hz.(k.s)"
- Ehli Hizmet
47. "“İlim, cömertlik ve Allah korkusundan uzak olan insan, anlamsız kuru bir kalpten ibarettir.”"
- Ehli Hizmet
48. "Müslümanlık nasihat ve hayır sahibi olmaktan ibarettir."
- Ehli Hizmet
49. ""Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir. Allah, kulun güzel niyetini bilsin yeter."
Gavs-ı Sani (k.s)"
- Ehli Hizmet
50. "Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], "Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetten hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Herkes kendi niyetine göre amel işler. Mümin bir amel işlediğinde kalbinde bir nur uyanır" buyurmuştur."
- Ehli Hizmet
51. "Gerçek şeyh, Allah'a kulları, kulları da Allah'a sevdiren kâmil insandır."
- Ehli Tasavvuf
52. "Günahkâra değil, günaha düşmanlıktır Semerkand."
- Semerkand
53. "Farzedelim ki bugüne kadar Allah'tan, kitabından, peygamberinden habersiz bir hayat yaşadık. Tövbe edip Rabbimiz'e döndüğümüz andan itibaren hatalarımız affedilecek, günahlarımız hayra tebdil edilecektir."
- Ehli Tasavvuf
54. "Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: "Herkese bir mürşid-i kâmil lazımdır. Aksi halde mel'un şeytan kendisine musallat olur ve insan mazaâllah ona tâbi olur.""
- Ehli Hizmet
55. ""İnsanlara hizmet ve iyilik etmek isteyen kimse, kendi nefsini ıslah etsin yeter. Nefsini ıslah etmeyen kimse insanlara gerçek faydayı veremez. Allah dostları, nefislerini ıslah edip istikamet üzere gittiklerinden, insanların hidayetine ve ebedî saadetine vesile olmaktadırlar."
Gavs-ı Sani Hz.(k.s)"
- Ehli Hizmet
56. "“İlim, cömertlik ve Allah korkusundan uzak olan insan, anlamsız kuru bir kalpten ibarettir.”"
- Ehli Hizmet
57. "Müslümanlık nasihat ve hayır sahibi olmaktan ibarettir."
- Ehli Hizmet
58. ""Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir. Allah, kulun güzel niyetini bilsin yeter."
Gavs-ı Sani (k.s)"
- Ehli Hizmet
59. "Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem], "Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetten hayırlıdır. Münafığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Herkes kendi niyetine göre amel işler. Mümin bir amel işlediğinde kalbinde bir nur uyanır" buyurmuştur."
- Ehli Hizmet
60. "Gerçek şeyh, Allah'a kulları, kulları da Allah'a sevdiren kâmil insandır."
- Ehli Tasavvuf
61. ""Bir insan sabahleyin kalkıp güzelce bir abdest alsa ve işine giderken de,
'Yâ Rabbi! Sen Rezzâk-ı mutlaksın/bütun yarattıklarının rızkını mutlaka verirsin.
Çalışsak da çalışmasak da rızkınızı verirsin. Fakat rızık aramayı, çalısmayı sen emretmişsin. Biz senin emrine uyup rızkımızı aramaya gidiyoruz' diye niyet etse ve bu niyetle işine baslasa, bütün gün boyunca başını secdeden kaldırmayıp nâfile namaz kılan kimse gibi sevap kazanır. İnsan için bunu yapmak çok kolaydır. Bu sevabı kazanmak için güzel niyet etmesi yeterlidir.""
- Helal Lokma
62. "Vird, kalp için günlük ilaç hükmündedir. Kalbin gafletten uyanması ve Şifa bulması için her gün bu ilacın alınması gerekmektedir."
- Ehli Tasavvuf
63. ""Bağışlayacağın şeyi Allah için bağışla. Çünkü Allah için her ne verirsen geri alırsın.""
- Ehli Hizmet
64. ""Biz bir amel yapacağımız zaman önce niyetimizi düzeltiriz, sonra o ameli yaparız."
Gavs-ı Sani (k.s)"
- Ehli Hizmet
65. "Bir kere yanıldı diye insanları itip kakarak kınarsak ümitsizlik ve güvensizlik peyda olur. İnsanların hata yaparım korkusuyla görüşlerini söylemekten çekindiği ortamlarda sağlıklı bir istişare yapılamaz."
- Ehli Hizmet
66. "İhlâs, Allah ile kul arasında bir sırdır."
- Ehli Hizmet
67. "İstişare, ilâhî bir emirdir."
- Ehl-i İstişare
68. ""Beşer, Allah'in başına koyduğu "insanlik" tacıyla tam bir halifedir.. Beşer, Allah'in aziz kılmasıyla azizlerden azizdir. Fakat, yine Onun zelil etmesi ile zelil olur ve en düşük dereceye iner.""
- Ehli Tasavvuf
69. "Cenâb-ı Hak bizi imtihan etmek için bazı şeyleri haram, bazılarını da helâl kılmıştır. Fakat helâl dairesini o kadar geniş tutmuştur ki harama girmeye ne ihtiyaç ne de mecburiyet vardır. Sonra haram daireyi mayınlı bölge gibi tehlikelerle doldurmuş, helâl daireyi de meyvelerle dolu güllük gülistanlık bir bahçeye döndürmüştür. Birçok emir ve yasağı da sırf bizim iyiliğimiz, dünya ve ahiret mutluluğumuz için koymuştur."
- Helal Lokma
70. "Allah’a giden bir kul, kullukta bir makama ulaşır. Sonra başka bir makama yükselir. Bu arada öncekinin noksanlarını görür ve onun için Cenâb-I Hakk’a istiğfar eder. Allah Teâlâ’ya seyir mertebesinin bir sonu bulunmadığı için, bu istiğfarların da bir sonu yoktur."
- Ehli Tasavvuf
71. "" Biz Allah'a ve bize indirilen her şeye inandık..."
(Bakara 2/136)"
- Ehli Tasavvuf
72. ""Gençlerin aynada gördüklerinin daha fazlasını, yaşlılar bir tuğla parçasında görürler."
Hz. Mevlâna k. s"
- Ehl-i İstişare
73. ""Hikmet sahibi olanlarla istişare etmek nefse sebat ve basirete güç verir!"
İmam-ı Şafii"
- Ehl-i İstişare
74. ""Tasavvuf ilmini ancak Hakk'a âşina ve derin anlayış sahipleri tanır. Onu müşahede edemeyen tanıyamaz. Gözleri kapalı olan insan güneşin ışığını nasıl görebilir ki?""
- Ehli Tasavvuf
75. "Haramdan ve harama yol açan vasıtalardan kaçınmak gerektiği gibi, haram şüphesi taşıyan işlerden ve kazançlardan da uzak durmak gerekir."
- Helal Lokma
76. ""Ey oğul! Çalış kazan!
Çalışmayıp herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur, iyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür."
Lokman Hekim"
- Helal Lokma
77. ""Ölümü çokça hatırlayın! Kim ölümü çokça hatırlarsa Allah, mutlaka onun kalbini diriltir ve ölümü ona kolay eder."
Deylemî, Firdevsü'l-Ahbâr, nr. 227."
- Ehli Tasavvuf
78. ""Sâdâtlar gözünü ne sağa ne de sola diktiler. Sadece Allah'ın rızasına diktiler; kendilerini kerem kapısında buldular. Siz de öyle yapın."
Gavs-ı Sani (k.s)"
- Ehli Hizmet
79. ""Tasavvufu bu işin ehli olan bir üstattan öğrenmek gereklidir. Mürşidi olmayan hiçbir yolda felah bulamaz.""
- Ehli Tasavvuf
80. "HİZMET NEFSİN İLACIDIR
.
Kalbin ilacı zikirdir. Nefsin ilacı da hizmettir. Bunun için Allah dostları müridlerine bir yandan zikir vererek kalplerini ihyâ ederler, bir yandan da hizmet vererek nefislerini ıslâh etmelerini sağlarlar."
- Ehli Tasavvuf
81. "Her işin temeli niyettir. Bütün işler niyet temeli üzerine bina edilir. Bu sebeple mümin gerek dünya gerek ahiretle ilgili bütün işlerini iyi ve sağlam bir niyetle yapmalıdır. Zira bütün işler niyete bağlıdır. İhlâsla ve samimi bir niyetle yapılan işler faydalı olur. Allah için olmayan bir niyetle yapılan amel riyadır, riya ile yapılan amel, Allah Teâlâ'nın gazabına sebep olur. Nitekim Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem],
"Muhakkak ki bütün ameller niyetlere göre değerlendirilir ve karşılık görür. Herkese niyet ettiği şey verilir" diye buyurmuştur."
- Helal Lokma
82. "Gavs- Sânî hazretlerinin [kuddise sırruhû] ehl-i hizmete yaptığı sohbet:
"Ne iş yaparsanız yapın niyetiniz Allah rızası olsun!
Kalbinize Allah'ın rızasını yerleştirin! Halim olun, sabırlı olun, mazlum olun, tevazu sahibi olun...
Her iki tarafi dinleyin, karşı tarafi dinlemeden hüküm vermeyin!
Kızmayın, üstünlük taslamayın. Şeriata kesinlikle uyun!
Hissî ve duygusal davranmayın.
İnsanların çoğu ne yaptığınızı bilmeyebilir, sıkıntılarınızı Allah [celle celâluhû] bilsin.
Başkalarının lafları sizi yıldırmasın. Her türlü sitem, sıkıntı, suçlama olacak, bunları yaşayacaksınız. Yaptığınız işleri Allah için ve sevdiğiniz zatın hatırı için yapın. Mükâfatını Allah (celle celâluhû] versin.
Sabırlı, mantıklı olun.
Hep beraber istişare yaparak karar verin!""
- Ehl-i İstişare
83. "Hz. Mevlânâ ne güzel demiştir:
Sanma ki yol alanlar yok,
İzleri belirmeyen olgun kişiler yok.
Sen sırlara mahrem değilsin de
Sanıyorsun ki başka çeşit erler yok.
(Mevlânâ, Fihi Mâ Fîh, s.93.)"
- Ehli Tasavvuf
84. "Nakşibendi amelinin tamami kalbin çalışması içindir. Çalışmaya başlayan kalp tıpkı saat gibidir. O, sahibi başka işlerle meşgul olsa bile, çalışmasına devam eder. Bundan dolayı insanın her anı ibadetle geçer."
- Ehli Tasavvuf
85. "" Öyle bir ömür geçirin ki,düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar.""
- Ehl-i Beyt
86. ""Sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O'dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, mü'minlere karşı çok merhametlidir." (Ahzâb 33/43)"
- Ehli Tasavvuf
87. "'Aslında onlar, kendilerine gelen kitaba da iman etmiyorlar, şayet onlar kendi kitaplarına iman iddialarında samimi olsalardı, elbette bu iman onların aynı kaynaktan gelen Kur'ân-ı Kerîm'e de imana götürecekti. Çünkü kendi kitaplarına samimiyetle inananlar son kitap olan Kur'an'a da iman ettiler.'"
- Ehli Tasavvuf
88. ""Kardeşinin üzerine bir sinek konduğu zaman kendisinde bir sıkıntı hissetmeyen kimse, gerçek kardeş değildir.""
- Muhabbet Peteği
89. "Büyük veli Seyyid Emîr Külâl de [kuddise sırruhû] şöyle diyordu:
"Biliniz ki kalbin, dilin ve bedenin temiz olması, helâl lokma yemeye bağlıdır. Helâl lokma yiyen insanın midesi, içinde temiz su toplanan havuz gibidir. Bu havuzdan etrafa temiz su dağılır ve bu su ile çiçekler yetişir, ağaçlar meyve verir, ondan istifade edilir."
Evet, helâl ve temiz lokma yiyen bir kimsenin bünyesi sağlam, karakteri metin, kalbi huzurlu, bedeni nurlu, ibadeti güzel ve duası makbul olur. Haram ve şüpheli lokma yiyen bir kimsenin bedenine ise kasvet, siklet ve gaflet sirayet eder."
- Helal Lokma
90. "Müslüman hiçbir zaman tembel olamaz, boş duramaz."
- Helal Lokma
91. "Semerkand'da "kubbeler, minareler ve revaklı avlular üzerinden Medine'yi, Şam'ı, Bağdat'ı, Mağrib'i ve İstanbul'u selâmlarsınız. Bu öyle şaşırtıcı bir mimaridir ki sanırsınız bütün İslâm coğrafyası orada bir araya gelmiş, Orta Asya'nın turkuaz göğünde boyanmış.
........
Semerkand yemyeşil bir göğü andırır. Asillerin kaldığı köşkler birer yıldızdır. Akarsuyu oradan geçip bakanlar için samanyoludur. Surları ise çepeçevre tabak gibi sarmakta güneşi andırır."
- Semerkand
92. "Bir gün Ebû Hüreyre (radiyallahü anh] sokakta gördüğü halka,
“Burada boşu boşuna ne duruyorsunuz; koşun mescide orada Resûl-i Ekrem'in mirası bölünüyor. Siz de hakkınızı alın"
der. Halk hemen mescide koşar ve böyle bir şey olmadiğını görünce geri döner. Vaziyeti Ebû Hüreyre'ye anlatırlar ve,
"Biz bir taksimata tesadüf etmedik" derler. Ebû Hüreyre (radiyallahü anh),
"Ya ne gördünüz?" diye sorunca, onlar,
"Kimi Kur'an okuyor, kimisi zikir yapıyor" dediler. Ebû Hüreyre radiyallahü anh),
İşte Resûl-i Ekrem'in mirası odur" dedi."
- Ehli Tasavvuf
93. "Kalp samimi bir şekilde sevince oyle bir kabiliyet kazanır, hayal gücü iyle gelişir ki göz nereye baksa gönül orda sevgilinin hayalini bulur... insan her vesileyle sevdiğini hatırlar. Bu samimi sevgi Allah dostuna ise sonuç rahmet, geçici fani şeylere ise kalbe ağırlık ve zahmet olur."
- Ehli Tasavvuf
94. "Bir evde dini bilgilerin öğretilmesinden kılık kıyafet eğitimine, güzel ahlaktan hayata dair konulara kadar her şey öğretilmelidir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
95. "Herkes marifeti kadar mütevazi, muhabbeti kadar merhametli olur."
- Ehli Hizmet
96. ""Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül"
Ümmî Sinan {k.s}"
- Semerkand
97. "Şah-ı Nakşibend (k.s) intisabının ilk yıllarında, gurur ve kibrin zıddı olan "hiçlik" haline ulaşmak için hasta ve muzdarip insanlara, yaralı hayvanlara hizmet etmiş ve hatta insanların geçeceği yolları temizleyerek tam yedi yıl hizmet etmiştir."
- Ehli Hizmet
98. "Şu dört şey her müslümanda olması gereken vasıflardandır:
-Sağlam bir iman
-Doğru ilim
-Güzel ahlak
-Cemaat terbiyesi"
- Ehli Hizmet
99. ""İslam açıkta tezahür eder, iman ise kalptedir.(gizlidir)."
Hâdis-i Şerif"
- Ehli Tasavvuf
100. "Allah’la beraber olanlar, hem dünyada hem ukbâda kazananlardır."
- Ehli Tasavvuf
101. "...kamil-i mürşidler, zamanı çok iyi kullanırlar. Zira insanın eğitimi zaman ister. Insan ger seyi bir anda öğrenmez."
- Ehli Tasavvuf
102. "Bayezid-i Bistâmî Įkuddise sırruhůj anlatıyor:
"Meğer anne rızasını kazanmak, bütün güzel amellerin başında geliyormuş. Tüm nefis mücadelesinde, riyazetlerde, gurbette aradığımı anne rızasında buldum"
- Ehli Hizmet
103. "Gavs-ı Sânî hazretlerinin de ifade ettiği gibi:
"İnsanlara hizmet etmek isteyen kendi nefsini ıslah etsin.""
- Ehli Hizmet
104. "Zira Allah Teâlâ önce rızıkları, sonra da canlıları yaratmıştır. Rızık, insanın ana karnında teşekkülü ile başlar ve ecele kadar devam eder. Ecel, bir manada dünyaya ait rızkın bitim noktasıdır."
- Helal Lokma
105. "Her söz âdemoğlunun aleyhindedir. Ancak içinde emr-i ma'rûf nehy-i münker ve Allah Teâlâ'nın zikri olan müstesnadır" buyurmuştur"
- Ehli Hizmet
106. "Hizmet için yer ve insan seçilmez. Allah Teâlâ'nın can verdiği bütün mahlûkat hizmette hedeftir. Hizmet, Cenâb-ı Hakk'ın dostluğunu kazanmış müttakilerin ahlâkıdır."
- Ehli Hizmet
107. "Müfessirler, gaybı ikiye ayırarak birincisine "mutlak gayb", digerine ise "izâfi gayb" adını verirler.
Mutlak gayb kavramı, Allah Teâlâ'nin zati, meleklerin mahiyeti, kıyamet, ahiret, cennet, cehenem gibi insanın kendi imkân ve yetenekleriyle hiçbir şekilde bilgisine ulaşamayacağı alanı ifade eder.
İzâfî gayb ise, yer, zaman, imkân ve yetenek gibi nedenlerle bazı insanların bilgisine ulaşamadığı, buna karşılık bazı insanların bilgisi içinde olabilen hakikatlerdir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
108. "Bugün insanlığın ruhî dengesinin bozulması, insanlığın hakiki imanı bularak kalplerini tatmin edemediklerinden kaynaklanmaktadır.
Gavsûl Nizam Hz"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
109. "Cenâb-ı Hak bizi imtihan etmek için bazı şeyleri haram, bazılarını da helâl kılmıştır. Fakat helâl dairesini o kadar geniş tutmuştur ki harama girmeye ne ihtiyaç ne de mecburiyet vardır. Sonra haram daireyi mayınlı bölge gibi tehlikelerle doldurmuş, helâl daireyi de meyvelerle dolu güllük gülistanlık bir bahçeye döndürmüştür. Birçok emir ve yasağı da sırf bizim iyiliğimiz, dünya ve ahiret mutluluğumuz için koymuştur."
- Helal Lokma
110. "Ey oğul! Çalış kazan!
Çalışmayıp herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur, iyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür."
Lokman Hekim"
- Helal Lokma
111. "Şayet biri saadetiyle veya faziletiyle övünüyor, böbürleniyorsa, onda bunun ikisi de yok demektir."
- Ehl-i Beyt
112. "Hizmetin ana gayesi ilahî rızaya vâsıl olmak için müminin elinden geldiğince gayret etmesidir."
- Ehli Hizmet
113. "Hiçbirimiz mükemmel değiliz."
- Ehli Hizmet
114. "Niyet ve ihlâsın mekânı kalp olduğu içindir ki Hak yolu kalple başlar. Kalp, karar merkezidir. Kalbin kesin kararına niyet denir. Niyet işin evvelidir. Niyet,amelden hayırlıdır. Niyet,samimiyettir. Samimiyet, bütün hayırların anahtarıdır. Şanı yüce Allah Tealâ her işimizde kalbe ve kalpteki niyete bakar. Niyeti güzel olan güzel sonuç alır; kötü olan yolda kalır. Yani yapılan amellerin değeri, kalpteki ihlâs ile doğru orantılı olduğu içindir ki yapılan her amelin kabul gördüğü söylenemez."
- Ehli Hizmet
115. "Ne mutlu gönlünü gerçek manada hizmet aşkıyla doldurup ve bu aşkla hizmet edenlere..."
- Ehli Hizmet
116. "Esasen herkes, adına rabıta demese de farklı şekillerde bütün rabıta çeşitlerini yapmaktadır. Kalpteki sevgi nereye akmış ve hangi noktada toplanmış ise insan o anda o şeyin rabıtasını yapmaktadır."
- Ehli Tasavvuf
117. ""Tövbe eden, Allah'ın sevgilisidir. Günahlardan tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir.""
- Ehli Tasavvuf
118. "Kalpler dünya zevklerine yöneldi. Ruhlar safiyetini kaybetti."
- Ehli Tasavvuf
119. "En basit mesleki eğitimlerde bile bir öğretmene, üstada, eğitmene ihtiyaç duyulur da, Allah'a kul olma, ona vasıl olup, kemalat bulma gibi büyük bir davada öğretmene ihtiyaç olmaz mı?"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
120. "Muhabbet, dünyayı ve ukba'yı düzenleyen sırrı taşır."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
121. "İnsan bir günde dünyayı dolaşabilecek, bir saatte uzayın derinlerine gidebilecek güç ve imkana ulaşsa da, nefsinin boyunduruğundan kurtulmadıkça hür değildir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
122. ""Öyle bir ömür geçirin ki, düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar."
Hz. Ali [r.a]"
- Ehl-i Beyt
123. "Nitekim Allah Resûlü [sallallahu aleyhi ve sellem], Enes b. Mâlik'e [radıyallahu anh].
"Ey Enes! Bir işi yapmaya niyet ettiğin zaman o iş hakkında yedi defa istihâre et. Sonra kalbinden geçen temayülee bak. Çünkü hayır kalbinde doğandadır." buyurmuştur.
(İbnü's-Sünnî, Amelü'l-Yevm ve'l-Leyle, nr. 593)"
- Ehl-i İstişare
124. "En büyük keramet, istikamettir."
- Ehli Tasavvuf
125. "Allah Resûlü [sallallahu aleyhi vesellem), helâl kazancı ilimle eşit tutmuş ve her ikisinin de farz olduğunu beyan ederek şöyle buyurmuştur:
" İslam'ın farz olan temel ilimlerini öğrendikten sonra, rızkını helalinden kazanmak da farzdır ." (Hadis-i Şerif)"
- Helal Lokma
126. "Resûl-i Ekrem de [sallallahu aleyhi vesellem] müminleri bir meslek edinmeye teşvik ederek şöyle buyurmuştur:
"Allah Teâlâ, kendisine bir meslek edinmiş (ve insanlara muhtaç olmaktan kurtulmuş) mümin kulu sever!""
- Helal Lokma
127. "Hakk'ı müşahede etmeyen hiç bilebilir mi?
Güneş parıldasa da köre hep gece..."
- Ehli Tasavvuf
128. "Tasavvuf, vakti değerlendirerek onun kıymetini bilmektir."
- Ehli Tasavvuf
129. ""Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir." (Zâriyât 51/55)"
- Ehli Tasavvuf
130. "Fahr-i Kainat efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur ;
"Kul kıyamet günü, 'Ey Rabbim sen beni zulümden korumadın mı? Der. Allah Teâlâ,' Evet korudum ' buyurur. Bunun üzerine kul' ben kendimden başka bir şahidi kabul etmiyorum der. Allah Teâlâ," Bugün sana şahit olarak nefsin ve kiramen katibin yeter "buyurur. Bunun üzerine ağzı mühürlenir ve azalarına" Konuşun! "denir. Azaları da kulun yapıp ettiklerini söylerler. Sonra ağzı açılıp konuşmasına müsaade edilir. O zaman kul azalarına hitaben" Rahmetten uzak olasınız, yazıklar olsun size! Ben sizi savunmak için çırpınıyorum, siz ise aleyhime şahitlik ediyorsunuz" der.
(Müslim, Zühd, 1)
Cenab-ı Mevla bizleri emrine uyup sakındırdıklarından uzak duran kullarından eylesin. Dosdoğru yolun rehber ve yolcularından ayırmasın. Amin"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
131. "Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.
| Ra’d Suresi, 13/28."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
132. ""Sanma ki yol alanlar yok,
İzleri belirlemeyen olgun kişiler yok.
Sen sırlara mahrem değilsin de
Sanıyorsun ki başka çeşit erler yok.""
- Ehli Tasavvuf
133. "Peygamber Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde, "Hayâ imandandır. İman ise cennete götürür" ve "Hayâ güzeldir. Fakat kadınlarda çok daha güzeldir" buyurmuştur."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
134. ""hizmet, nefsini ümmet-i Muhammed'in menfâati için fedâ etmektir. hizmet, insanların dünyevî fakirliklerini gidermekten daha ziyâde dinî fakirliklerini giderme, onların ahiretlerini kurtarmaya yönelik çalışma ve çabalardır.""
- Ehli Hizmet
135. "Nefsin yarını unutturmaya çalışan bir özelliği vardır. O, daima yaşadığı anın zevkiyle meşgul olmak ister, kişiye daima bunu tembihler.
Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur:
“Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Allah’a arzolacağınız büyük hesap günü için kendinizi salih amellerinizle süsleyiniz. Şüphesiz kendilerini dünyada muhasebe edenler için ahiret hesabı kolay olacaktır. (Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 25 (nr.2647)"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
136. ""Insanların en hayırlısı, Allah için diğer insanlara en faydalı olandır."
Hadis-i Şerif"
- Ehli Hizmet
137. "İnsan daima hissiyatının tesiri altındadır."
- Ehli Hizmet
138. "Tasavvuf terbiyesinin en büyük hedefi insanı herkese rahmet olacak bir kıvama getirmektir."
- Ehli Hizmet
139. "Biz öyle zamanlar gördük ki, içimizden hiç kimse paraya müslüman kardeşinden daha layık olduğunu düşünmezdi. Şimdi öyle bir devirdeyiz ki parayı Müslüman kardeşimizden daha çok seviyoruz."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
140. "Gönlünün perişan olmasını istemiyorsan hali perişan olanlara merhamet et. Hazinenin anahtarı senin elindeyken hayır işle, yarın anahtar başka ellere geçecek."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
141. "Hz.Mevlânâ ne güzel demiştir:
Sanma ki yol alanlar yok,
İzleri belirlemeyen olgun kişiler yok.
Sen sırlara mahrem değilsin de
Sanıyorsun ki başka çeşit erler yok."
- Ehli Tasavvuf
142. "Kadın erkek için rahmet vesilesi olduğu gibi, erkek de kadın için hem dünyada hem de ahirette huzur ve kurtuluş vesilesidir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
143. ""Tek doğru benim" yanlışından dönmek için istişareye, dinlemeye, güvenmeye ihtiyacımız var."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
144. "Zayıflıklarımızdan imtihan oluyoruz."
- Ehli Hizmet
145. "Allah (cc) Kuran'ı Kerim'de, "Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda infak ederler..
(Bakara 2/3)"
- Ehli Hizmet
146. "Rabbimiz bizi güzel ameller yaparak hüsn-i hâtimeye eren salih kullarından eylesin.
Rabbimiz'in tevfik ve inâyeti ile..."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
147. "Yeme ve içmenin çocuk üzerindeki etkisi büyüktür. Bu nedenle gafletten uzak ve şuurlu olmak gerekir. Hatta bebek besmelesiz emzirilmemelidir. İmam Gazâlî hazretlerinin [rahmetullahi aleyh] bu husustaki uyarısı mükemmeldir. Hazret şöyle diyor:
"Haram yiyip içen bir kadının sütüyle beslenen bir çocuk, ileride kötü şeylere ve çirkin işlere meyleder. Bu sebeple çocuğu, ancak haram yemeyen saliha bir kadın emzirmelidir. Zira haramdan hâsıl olan sütün bereketi olmaz ve ondan emzirdiği veya haram yedirdiği zaman çocuğun tabiatı o haramla münasebeti bulunan kötü şeylere yönelir. Çocuğun şirret olmasının kaynağı haram yemektir.""
- Helal Lokma
148. "Bir Allah dostuna,
"Efendim, rızık değişir mi?" diye soruldu. Arif,
"Hayır, rızık mukadderdir, değişmez" diye cevap verdi. Tekrar,
"Çalışmakla artmaz mı?" diye soruldu. Arif,
"Artar, fakat o artan rızık değil, maldır" diye cevap verdi."
- Helal Lokma
149. "“Helâl Kazanç, her Müslüman için farzdır.”"
- Helal Lokma
150. "İnsan kalbi cama göre daha hassastır."
- Ehli Hizmet
151. "Mademki Allah sana nimetler bağışlamıştır, sen de başkalarına ihsan et.
Çünkü senin mirasını yiyecek olan senin için hiçbir şey vermez."
- Ehli Hizmet
152. "Müslümanların düsturu asırlar boyu ilim öğrenmek ve öğretmek olmuştur. Alimlere ve ilim öğrenenlere toplumda büyük hürmet gösterilmiştir."
- Ehli Hizmet
153. "Amr b. Osman el-Mekkî kuddise sırruhû derdi ki: "Tövbe için bir özür olmaz. Bütün günahkâr kullara ve âsilere tövbe farzdır. Yaptıkları ister büyük, ister küçük günah olsun.""
- Ehli Tasavvuf
154. "Takva sahibi olmak ve Allah Teâlâ'yı tanımak için tasavvuf yoluna girenlere "sûfi" veya "sofi" denir."
- Ehli Tasavvuf
155. "“O, rahmetini dilediğine has kılar. Allah, büyük lütuf sahibidir.”
Âl-i İmrân 74"
- Ehli Hizmet
156. "Senin salih amellerde bulunman ve tüm bu amellerine rağmen kendini sanki hiç amel yapmamış gibi görmen gerek."
- Ehli Tasavvuf
157. ""Ancak gerçek akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar." (Bakara 2/269)"
- Ehli Tasavvuf
158. ""Bizim terbiye yolumuz sohbet üzere kuruludur. Hayırlar, Allah Teâlâ için salih insanlarla beraber olmadadır. Onlarla sohbete devam ede ede hakiki imana kavuşmak nasip olur."
Şah-ı Nakşibend (kuddise sırruhû)"
- Ehli Tasavvuf
159. "İnsan, haram ve çirkin olan bir şeyi düşündüğü zaman, kalbini ve ruhunu kirlettiği gibi, güzel olan şeyleri, Allah'ın resûlünü ve onun vârisi olan Allah dostlarını tasavvur ettiği zaman da feyz-i ilâhîye mazhar olur."
- Ehli Tasavvuf
160. "İslam'da üstünlük ölçüsü, takvadır."
- Ehl-i Beyt
161. "“Esas mesele para kazanmak değil, helâl kazanmaktır.
Bu uğurda kendisinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını gidermek ve kimseye muhtaç olmamak en büyük cihaddır. Hatta birçok ibadetten daha sevaptır.”"
- Helal Lokma
162. "Müslüman 'iyi insan' demektir. İyi bir insanda bulunması gereken bütün vasıflar onda vardır, olmalıdır. Buna göre Müslüman, elinden, dilinden, kimseye zarar gelmeyen insandır ;kimseyi incitmez, gönlünü kırmaz. Bununla da yetinmez, elinden geldiği kadar başkalarına yardımcı olmaya çalışır. Sıkıntısı, bir ihtiyacı olan kimse, neye mensup olursa olsun, Müslümana başvurur. Çünkü o, iyiliği umulan, kötülüğünden emin olunan kimsedir. Yaratılanı yaratandan ötürü sever."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
163. "Allah’ın rızası iyilikte olduğuna göre, hangi iş iyilik etmekten daha iyidir?"
- Ehli Hizmet
164. ""Resûlüm! Sana biat edenler hiç şüphesiz Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın (kudret) eli onların ellerinin üzerindedir." (Feth 48/10)"
- Ehli Tasavvuf
165. "Denilebilir ki, muhabbet hayatın özüdür, ruhudur. Rabbimizin bütün emirleri, hakikatte muhabbet yoluyla vuslata bir çağrıdır. Her emiri vuslata çeken manevi bir ip hükmündedir. Her yasak ise Hakk'a uzanan muhabbet ipini koparacak engelleri ortadan kaldırmak içindir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
166. "Anlaşılıyor ki kulun amellerinde söz sahibi kalptir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
167. "Terk-i heves edip hizmet tutmalı
Arı ahvalini ibret tutmalı
Her çiçekten birer çeşni tatmalı
"Bal, bal"desen ağzın bal olur mu ya!...
Karamanlı Gufrânî"
- Ehli Hizmet
168. "Allah yolunda yapılan hizmette kendi çıkarlarını gözeten kimse cehennemdeki yerini hazırlıyor demektir."
- Ehli Hizmet
169. "Tasavvuf yar olup yad olmamaktır
Gül-i gülzar olup har olmamaktır."
- Ehli Hizmet
170. "İslâm ise, bu aşkla kâinata, hayata ve olaylara izah getiren, şekil veren, terbiye altına alan mükemmel yoldur."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
171. "Helâli aramak farzdır.
...
Helal kazanç sağlamak en faziletli ameldir. Nitekim Allah Resûlü [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur:
"
."
"En temiz ve üstün kazanç, kişinin el emeği ve her türlü dürüst alışverişten kazandığıdır.""
- Helal Lokma
172. "Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.
Yusuf 12 /87"
- Ehli Tasavvuf
173. "Senin salih amellerde bulunman ve tüm bu amellerine rağmen kendini sanki hiç amel yapmamış gibi görmen gerek."
- Ehli Tasavvuf
174. "İslam'da üstünlük ölçüsü, takvadır."
- Ehl-i Beyt
175. "“Esas mesele para kazanmak değil, helâl kazanmaktır.
Bu uğurda kendisinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını gidermek ve kimseye muhtaç olmamak en büyük cihaddır. Hatta birçok ibadetten daha sevaptır.”"
- Helal Lokma
176. "Müslüman 'iyi insan' demektir. İyi bir insanda bulunması gereken bütün vasıflar onda vardır, olmalıdır. Buna göre Müslüman, elinden, dilinden, kimseye zarar gelmeyen insandır ;kimseyi incitmez, gönlünü kırmaz. Bununla da yetinmez, elinden geldiği kadar başkalarına yardımcı olmaya çalışır. Sıkıntısı, bir ihtiyacı olan kimse, neye mensup olursa olsun, Müslümana başvurur. Çünkü o, iyiliği umulan, kötülüğünden emin olunan kimsedir. Yaratılanı yaratandan ötürü sever."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
177. "Tasavvuf yar olup yad olmamaktır
Gül-i gülzar olup har olmamaktır."
- Ehli Hizmet
178. "İmam Gazâli hazretleri Mükâşefetü'l-Kulûb'da şöyle bir hikâye anlatır:
"Adamın biri bir kadına tutulur. Kadın bir ihtiyacı için yola çıkar. Adam da onun kervanına katılır. Çölde kervandakiler uyuyup da kadın ile başbaşa kalınca ona sırrını açar. Kadın ona şöyle der:
-Git bak bakalım insanların hepsi uyumuşlar mı?
Kadının bu sözü üzerine adam sevinir, isteğine olumlu cevap vereceğini zanneder. Kalkar, kafilenin etrafını dolaşır, bütün insanların uyuduğunu görerek kadının yanına gelir ve,
-Evet kafilenin hepsi uykuda, der. Bunun üzerine kadın,
- Peki Allah Teâlâ hakkında ne dersin? Acaba O da şu anda uykuda mıdır, diye sorunca adam der ki:
-Şüphesiz Allah Teâlâ uyumaz. O'nu ne uyku tutar ne de uyuklama.
Bunun üzerine kadın,
-Her ne kadar insanlar bizi görmüyorsa da, hiçbir zaman uyumayan Allah bizi görüyor. Öncelikle bizim her halimizi gören Alah 'tan korkmamız gerekir.
Bunun üzerine adam intibaha gelir, kadının yanından ayrılır,
tövbe eder ve memleketine döner. Vefat ettikten sonra onu rüyada görürler.
-Cenâb-ı Hak sana nasıl muamele etti, diye sorarlar. Der ki:
-O'ndan korkup o günahı terketmem sebebiyle beni affetti.""
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
179. "Efendimiz (sav) Namazın kişiyi şeytanın bağlarından kurtardığını , tasallutundan emin kıldığını şöyle açıklamıştır: " Sizden biriniz uyuduğunda şeytan ensenize üc düğüm atar. Her düğüme vurarak 'üzerine uzun bir gece olsun yat uyu der' Kişi uyanır Allah'ı anarsa düğüm çözülür. Abdest alırsa ikinci düğüm , Namaz kıldığında bütün düğüm çözülmüş olur.Boylece kul huzurlu hoş bir şekilde sabah eder..."
- Semerkand
180. "İhlas, Allah ile kul arasında bir sırdır. Öyle bir sır ki onu melek bilip yazamaz, şeytan bilip ifsat edemez. Çünkü ihlas kalbe ait bir ameldir. Bunu ancak kişinin kendisi ile Rabb'i bilebilir."
- Ehli Hizmet
181. "Tasavvuf ilmi hiç tarif edilir mi?
O Hakk’ı bilmekle anlaşılır sadece…
Hakk’ı müşahede etmeyen hiç bilebilir mi?
Güneş parıldasa da köre hep gece…"
- Ehli Tasavvuf
182. "Yahya b. Muâz (k.s) şöyle buyurmuştur:
“İbadet bir kuş olsaydı, şüphesiz onun kanatları namaz ve oruç olurdu.”"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
183. "Mevlânâ Ârif (k.s) demiştir ki:
"Eğer yükünüzü çekecek bir dost ararsanız çok az bulursunuz. Yok, eğer yükünü çekeceğiniz bir dost ararsanız cümle âlem size dost olur.""
- Ehli Hizmet
184. "Hz.Peygamber(sav) zamanında da bir taneydi. Sahabenin tamamı ona bağlıydı. Ondan sonra Hulefalâyi Râşidin geldi,halk onlara biat etti onlara tâbi oldu. Onlardan sonra tâbiin, tebeu't tabiin onları takip etti. Böylece kıyamete kadar devam edecektir. Çünkü her zaman Allah'ın c.c yeryüzündeki halifeleri Rasulullahın vârisleri bulunacaktır."
- Ehli Tasavvuf
185. ""Bilmiyorsanız bir bilenden (ehli zikirden) sorun!"
(Nahl,43/ Enbiyâ,7)"
- Ehl-i İstişare
186. "İstişare, hidayetin tâ kendisidir. Kendi görüşü ile yetinen de tehlikededir..
Hz. Ali (r.a)"
- Ehl-i İstişare
187. "Kaba saba, kişisel kontrolü zayıf, kendisi yeterli karakter terbiyesi almamış kadınlar ve erkekler yavrularımıza nasıl beklenen terbiyeyi verebilir, özlenen nesilleri yetiştirebilir?"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
188. "“Allah Teâlâ’nın bazı kullları vardır ki, Allah (C.C) onları insanların ihtiyaçlarını gidermek için yaratmıştır. İşte onlar, kıyâmet gününün korkusundan emindirler.”
Kenzu’l-Ummal nr. 16464"
- Ehli Hizmet
189. "Bilgisizliğin yaygınlaştığı, gerçek âlimlerin azaldığı ya da etkisinin kaybolduğu zamanlar, hem müslüman birey için hem de toplum için karanlık dönemlerdir. Bu karanlık içinde haramla helal, doğruyla yanlış, birbirine karışır. "Allah'ın sınırları" insanların gözünde belirginliğini kaybeder."
- Ehli Hizmet
190. "Resûlullah sallallahu aleyhi vessellem bir defasında ashabına,
"Müferridûn geçip gittiler!" buyurdu. Ashap,
"Müferridûn kimlerdir yâ Resûlallah?" diye sorduklarında, Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem,
"Onlar, aşırı derecede Allah'ın zikrine düşkün olan (ve bu şekilde mâsivayı unutan) kimselerdir. Zikir üzerlerinden (günah ve dünyevî meşgale) ağırlıklarını kaldırır ve onlar kıyamet günü Allah'ın huzuruna yükü hafif olarak gelirler."
Tirmizî, Dua, 129 (nr. 3945)."
- Ehli Tasavvuf
191. "Vird kalbin ilacıdır, eğer gafletsiz çekilirse lezzet alınır ve derdinize derman olur."
- Ehli Tasavvuf
192. "Zira insan, Allah'ın isimlerinin tecelli merkezidir."
- Ehli Tasavvuf
193. "Samimi ve sağlam bir inanç, insanı yalnızlıktan kurtarır..."
- Ehli Tasavvuf
194. "Rabıta insana mahsus bir düşünce çeşididir. Kalbi ve gönlü olan her insan bir çeşit rabıta yapar."
- Ehli Tasavvuf
195. ""Öyle bir ömür geçirin ki düşmanlarınız bile ölümününüze ağlasın.""
- Ehl-i Beyt
196. "Ya öğrenen ol, ya Öğreten ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma. Yoksa helak olursun. Hz Muhammed S.a.v"
- Ehli Hizmet
197. "İslamiyet, getirmiş olduğu tevhid inancıyla beşeriyeti tabiat kuvvetlerine ibadet etmekten kurtardığı gibi, esaretlerin en müthişi olan insanı kendi cinsinden olan insana esir ve kul olmaktan da kurtarmaktadır."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
198. "Kalbin kesin kararına niyet denir.
Bedene göre ruh ne ise amele göre ihlâs odur."
- Ehli Hizmet
199. ""İnsanların helâki iki sebepledir: biri insanlara hürmet etmemek, diğeriyse Hakk'a minnet etmemektir.""
- Ehli Hizmet
200. "Her insan mutlaka rabıta yapar.."
- Ehli Tasavvuf
201. ""Kalp katılığının ilacı şunlardır: zikir ve huşu ehli kimselerle sohbet etmek, irfan ehli kâmil mürşitlerin huzur ve nazarlarında bulunmak, nafile oruç tutmak, insanlar uyurken gece kalkıp namaz kılmak, her şeyi ayakta tutan ve hiç uyumayan Cenab-ı Mevla'ya yalvarıp yakarmak. ""
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
202. "Kişinin hangi ilmi öğreneceğini bilmesi kadar, kimden öğreneceğini bilmesi de önemlidir."
- Ehli Hizmet
203. "Her nimet bir külfet karşılığıdır."
- Ehli Hizmet
204. "Nitekim Allah Resulu döneminde de dinimiz İslam müminlerin azim ve gayretiyle yayılmıştır. Yoksa din-i mübin-i İslam'ın hazırda ne bir maddi hazinesi ne de donanımlı ordusu olmuştur."
- Ehli Hizmet
205. "İki lirayı gözlerinize koyun; gözleriniz dışarıyı göremez olur. Peki ya binlerce lira ve parayı kalbine koyan, bunlara muhabbet edenin hali nice olur."
- Ehli Hizmet
206. "" Ömrünüz Ramazan , Âhiretiniz Bayram olsun .. ""
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
207. "Evet, fiil ile yapılan tek bir vaaz, insanlar için söz ile yapılan bin vaazdan daha etkili ve daha kalıcıdır. Konuşanın sükûtundan istifade edemeyen, sözünden de faydalanamaz."
- Ehli Tasavvuf
208. "Ahlâkta meydana gelen hasarın tedavi edilerek, dinin aşkla ve şevkle yeniden ifâ edilmesi için yardım almak gerekir.
Dünyanın en büyük batağına batmış da olsa bir müminin dönüp geleceği yer her zaman mevcuttur.."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
209. ""Niyetiniz Allah için olsun. Hep güzel niyet kurun. Niyeti güzel olanın her işi güzel olur, güzel netice alır. Hem kulun niyetini Allah bilsin yeter.""
- Helal Lokma
210. "Lokma tohumdur, mide topraktır, ameller de mahsullerdir. Mide toprağına hangi tohum atılırsa onun mahsulü alınır. Eğer mide toprağına helâl lokma atılırsa ondan hayırlı ve güzel meyveler çıkar. Şayet haram lokma atılırsa ondan da çirkin ve kötü mahsuller çıkar.
Buğday eken onu alır, arpa eken de arpa alır. Hiç buğday ekip de arpa alan görülmemiştir.
Toprağa atılan tohum, tatlı bir meyve ağacının tohumu ise vereceği mahsulün meyvesi de tatlı ve güzel olur. Şayet o tohum acı veya zehirli bir ağacın tohumu ise onun mahsulü de acı olur, zehirli olur."
- Helal Lokma
211. ""İstihare yapan mahrum kalmaz, istişare eden de pişman olmaz!""
- Ehl-i İstişare
212. "İman. kalp ile tasdik, dil ile ikrardır. Tasdik kalp, dil ve fiil ile gerçekleşir."
- Ehli Tasavvuf
213. "Mevlânâ Ârif (k.s) demiştir ki:
"Eğer yükünüzü çekecek bir dost ararsanız çok az bulursunuz. Yok, eğer yükünü çekeceğiniz bir dost ararsanız cümle âlem size dost olur.""
- Ehli Hizmet
214. ""İnsanların helâki iki sebepledir: biri insanlara hürmet etmemek, diğeriyse Hakk'a minnet etmemektir.""
- Ehli Hizmet
215. "Evet, fiil ile yapılan tek bir vaaz, insanlar için söz ile yapılan bin vaazdan daha etkili ve daha kalıcıdır. Konuşanın sükûtundan istifade edemeyen, sözünden de faydalanamaz."
- Ehli Tasavvuf
216. "Herkes dünya hayatında beraber olduğu ve rehber edindiği kimselerle beraber olacaktır."
- Ehli Tasavvuf
217. "Hizmet ehlinin pusulası, "ilâhî ente maksûdî ve rızâke matlûbî" (Ey Rabbim, benim maksadım sensin. Benim isteğim senin rızandır) sözü olmalıdır."
- Ehli Hizmet
218. "İki lirayı gözlerinize koyun; gözleriniz dışarıyı göremez olur. Peki ya binlerce lira ve parayı kalbine koyan, bunlara muhabbet edenin hali nice olur.""
- Ehli Hizmet
219. "Allah'ın sana verdiği şeyle hoşnut ol. Çünkü bu derhal, Allah'ın rızasını hâsıl eder."
- Ehli Hizmet
220. "Anne baba haklarını gözetmeyen kimseden, başka insanların haklarını gözetmesi beklenemez. Kişi öncelikle ailesinin rızasını alarak hizmete başlamalıdır. Ailesine hizmeti tam hakkıyla yerine getiremeyen bir kişiden insanlara hakkıyla hizmet etmesi beklenemez."
- Ehli Hizmet
221. "Süfiler, kişinin sadece kendi selâmetiyle yetinmemesine, başkalarını da düşünmesine ve onlara yardım etmesine çok önem vermişlerdir"
- Ehli Hizmet
222. "Dinin ehil bir hoca yerine doğrudan kitaplardan öğrenilmeye çalışılması, birçok mevzunun kişinin bilgi ve anlayış seviyesine göre yanlış anlaşılma riskini beraberinde getirir."
- Ehli Hizmet
223. ""Size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü'minler hakkında pek şefkatli ve merhametlidir." (Tevbe, 128)"
- Ehli Tasavvuf
224. "İnsanoğlu yalnız kaldığında, nisyana yani unutmaya ve gaflete düşmeye meyillidir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
225. "Fahr-i Kainat Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] tarafından "ilmin kapısı" olarak anılan Hz. Ali [radıyallahu anh] ilim öğrenmenin hazzını şu sözlerle anlatmıştır:
"Büyüyüp Rabbimi tanımadan küçük yaşta ölüp cennete girmek beni sevindirmezdi. Allah Teala'yı en iyi tanıyan kimse haşyeti en fazla, ibadeti en çok ve Allah için nasihati en güzel yapandır.""
- Ehli Hizmet
226. "Hz. Peygamber [s.a.v], Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer için, "İkinizle beni takviye eden Allah'a hamdolsun" buyurmuştur."
- Ehl-i İstişare
227. "Allah Resülü (s.a.v), durumuna ve konusuna göre ashabıyla istişarelerde bulunurdu. Ancak Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer'in (r.a) yeri çok farklıydı.
Her hususta mutlaka onlarla istişare ederek şöyle buyurdu:
"Benim nazarımda Ebû Bekir ile Ömer bir baş için göz ve kulak mesabesindedir.""
- Ehl-i İstişare
228. "Samimi ve sağlam bir inanç, insanı yalnızlıktan kurtarır."
- Ehli Tasavvuf
229. "Esas mesele para kazanmak değil, helâl kazanmaktır.
Bu uğurda kendisinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını gidermek ve kimseye muhtaç olmamak en büyük cihaddır. Hatta birçok ibadetten daha sevaptır.
Nitekim Resûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem], bir sabah ashabı ile oturup sohbet ediyordu. O sırada kuvvetli bir genç erkenden iş yerine doğru geçti. Ashaptan bazıları,
"Şu gence yazık! Keşke gençliğini ve gücünü Allah yolunda değerlendirseydi. Erkenden dünyalık kazanmaya gideceğine, buraya gelip birkaç şey öğrenseydi" deyince, Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem],
"Öyle demeyin! Şayet bu genç kimseye muhtaç olmamak, anne babasının, çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını temin etmek için gidiyorsa bu kişi Allah yolundadır ve attığı her adımı da ibadet sayılır. Fakat bu kişi insanlara karşı övünmek, fazla mal biriktirmek ve sırf keyif sürmek için çalışıyorsa şeytanla beraberdir ve şeytanın yolundadır" buyurdu."
- Helal Lokma
230. "Bir Allah dostuna,
"Efendim, rızık değişir mi?" diye soruldu. Arif,
"Hayır, rızık mukadderdir, değişmez" diye cevap verdi. Tekrar,
"Çalışmakla artmaz mı?" diye soruldu. Arif,
"Artar, fakat o artan rızık değil, maldır" diye cevap verdi."
- Helal Lokma
231. "Eğer bugün insanlarda Allah yoluna karşı bir zaaf varsa, her geçen gün toplum bozuluyorsa, Müslümanların durup bir düşünmeleri gerekir. Başkalarına ne oluyor diye değil, bize ne oluyor, ne oldu diye muhasebe yapmaları gerekir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
232. "İlimle meşgul olmak insanı çoğu zaman beyhude, mâlâyâni işlerden korur, haramdan sakındırır. Bir gün olmasa, bir başka gün kalbi yumuşar, nasihat dinler hale gelir. Dolayısıyla ilimle meşgul olan,öğrenen, öğreten, dinleyen kimsenin kalbi devamlı sürülen tarla gibidir. İlimle meşgul olmayan kişinin kalbi ise yıllardır sürülmediği için toprağı sertleşmiş, taşlaşmış tarla gibidir.
Bu yüzden Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle nasihat buyurmuştur:
"Ya öğrenen ol, ya öğreten ol, ya dinleyen ol ya da ilmi seven ol. Fakat beşincisi sakın olma. Yoksa helâk olursun.""
- Ehli Hizmet
233. "Korkma!
Merhametlilerin en merhametlisine gidiyorsun.
Asıl vatanına kavuşuyorsun. Büyük bayrama kavuşuyorsun. Bu dünya bir moladır.
Müminin zindanıdır. Ödünç olarak sana verilen bu varlık bir bahanedir. Ölümle bahane gider, hakikat meydana çıkar. Kişi ebediyen diri olan Allaha kavuşur.
"(O kul için dünyada bu sözlerden daha tatlı daha hoş ve daha rahat bir gün olamaz.)""
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
234. "Bedene göre ruh ne ise amele göre ihlâs odur."
- Ehli Hizmet
235. "En büyük keramet, istikamettir."
- Ehli Tasavvuf
236. "Göz gördüklerini kalbe nakşeder. Dolayısıyla zaman geçtikçe kalp kirlenir, saflığını kaybeder."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
237. "Osmanlı'nın en ihtişamlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim Han'ın şu beyti mürşid-i Kamile olan ihtiyacı güzel bir şekilde dile getirir:
"Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.""
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
238. "Görülse bir adam havada uçuyor, suda yürüyor, eğer İslam'ı yaşamada en ufak ihmali varsa bu halin tasavvufla tarikatla münasebeti yoktur."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
239. "Manevi doğumla da şeyhten müride manevi hal ve ahlâki özellikler intikal eder. Bu ilim ve haller, şeyhlere sohbet yoluyla Hz.Peygamber'den itibaren nasıl ulaştı ise müritlere de öyle yansır. Böylece manevi nesep devam etmiş olur."
- Ehli Tasavvuf
240. "Bir'i beni gözetliyor.."
- Ehli Tasavvuf
241. "Ferîdüddin Attâr hazretleri, "İşlerin doğru gitmesini istersen, kendi başına hareket etme! Akıllılarla istişare et." demiştir."
- Ehl-i İstişare
242. "Zira her konu her insanla konuşulmaz ve herkesin fikri her konuda alınmaz."
- Ehl-i İstişare
243. "Sa’d b. Ebû Vakkas (ra), Hz. Rasûlâllah’a sav. gelerek,
Yâ Raûlallah! Dûa buyurun da Allah Teâlâ benim her duâmı kabul buyursun! dedi.
Bunun üzerine Rasûlallah sav.:
-Ey Sa’d! Duânın kabul olması için helâl ye! Muhammed’in canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki kul haram bir lokmayı midesine attığında kırk gün süreyle hiçbir ameli kabul edilmez.
Bedeni haramlarla beslenip büyüyen her kula cehennem ateşi daha yakındır!”
Buharî, İmân, 39"
- Helal Lokma
244. ""Sen kendini basit bir cisimcik saysan da en muazzam âlemi taşıyorsun şahsında"
Hz Ali"
- Ehl-i İrfan Sohbetleri
245. "İlim ve hikmet, helâl lokmadan doğar. Takva ve marifet helâl lokmadan meydana gelir. İbadet ve taatin gücü helâl lokmadandır. Merhamet ve kalp inceliği helâl lokmanın ürünüdür."
- Helal Lokma
246. "İman ve teslimiyetin, Allah yolunda fedekarlığın zirvesi olan cihad da ancak muhabbetullah ile izah edilebilir."
- Ehl-i İrfan Sohbetleri 2
247. "Bir gün Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem),
"Kim ihlâs ile 'lâ ilâhe illallah' derse cennete girer" dedi. Sahâbe-i kirâm,
"Onu ihlâs ile söylemenin alameti nedir?" diye sordular. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem),
"Onu söyleyen kişiyi Allah'ın haram kıldıklarından alıkoymasıdır!" buyurdu."
- Helal Lokma
248. "
. Başta iman olmak üzere insanın manevi hayatına dair her şey manevi rızıklardır. Manevi rızıkların temeli ve en şereflisi de Allah'ı tanımak olan marifetullahtır.
Bundan sonra diğer iman esaslarına dair bilgiler, Allah'a ibadet, kulların haklarına riayet ve güzel ahlâkı tanıma bilgileri gelir."
- Helal Lokma
249. "Tasavvuf, güzel ahlaktır."
- Ehli Tasavvuf
250. "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim .
Hz Muhammed (Sav)"
- Ehli Tasavvuf