Mış Gibi Yaşamlar Kitap Bilgileri
Yazar: Doğan Cüceloğlu
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 351
Basım Tarihi: Temmuz 2020
İlk Yayın Tarihi: Temmuz 2020
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789751410702
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Mış Gibi Yaşamlar Kitap Tanıtımı
Ne demek "mış gibi" yaşam?
Düşüncelerinin arkasındaki niyetin farkında olmayan, sözü, gözü, davranışı birbirine uymayan insanların yaşamı demek.
"Böyle insanlar var mı?" diye sorarsanız, çevrenize bir bakın! Aklı, düşüncesi çocuğuna yardım etmekle dolu olduğu halde asık yüzlü, kırıcı, ilgisiz anne veya babaları; öğretmen olduğunu söyleyen ama hiç kitap okumayan insanları göreceksiniz.
Üstelik mış gibi yaşam, insanların bu anlayışla oluşturduğu ya da işlettiği kurumlar yoluyla giderek tüm topluma yayılıyor: Vatandaşa yardım etmek için oluşan bürokrasi, köstek olmak konusunda uzmanlaşıyor; güven duymamız için oluşturulan kurumlar güvensizliğin kaynağı haline geliyor; adaleti sağlamak için yapılan yasalar adaletsizliğin düzenini sürdürüyor.
Kimimizin körleşip fark etmediği, kimimizin kanıksayıp artık yadırgamadığı mış gibi bir yaşam yaşıyoruz. Sanki kaderimiz olmuş, kuşaktan kuşağa sürüp gidiyor: Yaşıyormuş gibi görünüp de aslında yaşamamak... Ve yaşamadığının farkında bile olmamak...
Ancak, farkında olan, gözlemleyen ve irdeleyen iki kişi var! Doğan Bey ve Arif Bey sizi sohbete davet ediyorlar.
(Arka Kapak)
Mış Gibi Yaşamlar Kitaptan Alıntılar
1. "“Toprak insana değil, insan toprağa aittir.”"
2. ""Herkes, hakkında ne derse desin, aynada sana bakan gözler senin gerçek değerini bilir.""
3. ""Hâlâ sinirli görünüyor muyum?" diye sordum.
"Hayır," dedi, "mutlu ve huzurlu görünüyorsunuz."
"Öyleyim," dedim.
Gülümsedik."
4. ""Hepimizi yaratan Allah için, Kızılderili ile Beyaz'ın arasında fark yoktur.""
5. "“İnsanlar yüzünden çile çeken, canları hunharca alınan bütün hayvanlar için ağlamak geliyor içimden.”"
6. ""Gandi, 'Dünyada görmek istediğiniz değişiklik ne ise o olun,' der.""
7. "Okumamış ve şehirleşmemiş Türk köylüsü bu ülkenin okumuş insanından daha dürüst, daha fazla değerler bilinci var.
Sanki eğitim sistemimiz eğittiği kişide değerler erozyonu yaratıyor."
8. "İnsanlar kendilerinden güçsüz olanların yaşamıyla ilgilenmezler."
9. "İnsanın anavatanı çocukluğudur, çocukluğunu yaşayamamış bir kişinin sağlıklı, anlamlı ve coşkulu bir yaşamı olamaz."
10. "Keşke dışarıdan görünenleri içeriden de görebilsek..."
11. "Toprak insana değil, insan toprağa aittir."
12. "Bu toplumda genellikle insanlar diğer insanlara çıkarları kadar değer veriyorlar."
13. "Geciken Adalet, en büyük Adaletsizliktir..."
14. "Türkiye'de eğitim, çocukların kafalarına malumat yığma düzeni olarak işliyor."
15. "hukuk başkadır, kanun başkadır. Hukuk, yasaların temelinde yatan ilkeleri ifade eder; bir anlamda hukuk, yasaların felsefi temelidir. Temeli olmayan yasalar, temelsiz, çürük binalar gibidir, hafif bir sarsıntıda paldır küldür yıkılır."
Mış Gibi Yaşamlar Kitap İncelemeleri
Doğan Cüceloğlu, kırktan fazla bilimsel makalesi yayınlanan bir psikolog ve çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji çerçevesinde gelişim seminerleri sunan bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. Çok sayıdaki kişisel gelişim kitabı ile Türk insanının düşünce, duygu ve davranışlarını inceler.
Sahi neydi mış gibi yaşamak. Böyle insanlar varmı gerçekten çevremize bakmamız lazım hatta biz bille çoğu zaman mış gibi yaşayan insanlardan biriyiz. Ben gibi yaşamak yerine biz gibi yaşamayı öğrenmeliyiz. Düşüncelerin altındaki niyetin, sözün arkasındaki düşüncenin, fikrimizin, aklımızın davranışlarımızın birbirine uymadığı biz insanların yaşamı demek mışgibi yaşamak. Kimimizin körleşip fark etmediği, kimimizin ben duygusu ile hareket ettiği, yaşıyormuş gibi görünüp de aslında yaşamamak Ve yaşamadığının farkında bile olmamak. Kısaca kişisel gelişim kitaplarında okuduğum en iyi kitaplar arasında rahatlıkla yer alıyor.
ALINTILAR
Kadının insan olarak temel hak ve hukukunu bu toplum henüz tartışmış değil; yani tartışılmamış olduğunu sanıyorum.
Bir toplumun uygarlık düzeyini ben o toplumumun duygudaşlık, yanı empati düzeyinde görüyorum.
Turkiye'deki ana babalar çocuklarına birey olmamayı çok erken yaşta öğretmek için büyük çaba harcarlar. İçimizdeki çocuk utanca boğulup kendi kendimize söz verip bir birey olmama yemini ettiğimiz zaman ana, babamız, dedemiz, ninemiz, konu komşu, herkes bizi çok sever. Sürünün yeni üyesi olarak sevilirsiniz. Çok uslu maşallah, çok söz dinler, benim oglum/kızım benim sözümden hiç çıkmaz övgüleriyle yemininizin doğru bir yemin olduğuna inandırırlar.
Öncelikle
okumuşsanız bazı tekrarlara düşmüş gibi hissediyorsunuz.
Ama gerek kitap başlığı olsun gerek içine aldığı konular ve Türkiyeden örnekler olsun okunması gereken bir kitap olduğunu söylemek zorundayım.
Doğan ve Arif bey arasında geçen sohbetin belirlenen alanlar üzerinden, Türkiyede yaşanan olayların aslında nasıl olması gerektiği ve bizde ne şekilde ele alındığı üzerine, diğer milletler ve ülkeler arasında ne kadar geride kaldığımızı yüzümüz vuruyorlar açıkçası.
İçindekiler kısmında konuları birbirinden ayrı ele alındığı açıkça gösteriliyor:
2.kısım = Kamusal yaşamın 'mış gibi'si
eğitim-kamu hizmeti-kadın-çevre ve doğa- güvenlik-yargı-adalet-kent-trafik-medya gibi her alana ayrı olarak ele alınmış. Doğan Beyin klasik ülkemizdeki gazete haberlerinden olaylar üzerinden nasıl her alanda mış gibi çözümler üretildiğini açıklıyor.
3.kısım = ilişkilerin 'mış gibi'si
anna-baba, karı-koca ve insan ilişkileri hakkında
4.kısım= yaşamın 'mış gibi'si
varoluş ve yaşam hakkında.
Özellikle bu kısımdaki Emre Kongar'ın kitabından bir anısı yazdığı bölüm etkileyici oluğunu düşünüyorum. Varlığımız ve hakkımız olan şeyler için bilince sahip miyiz yoksa hiç düşünmeden bu ülkede bunlar bu şekilde işleri kabul edip o şekilde yaşamaya devam mı etmemiz gerekiyor? (Emra Kongar Yaşamın Anlamı kitabı)
Doğan Bey ve Arif Bey'in arasında geçen sohbet okuyucuya yansıtılmış olup "mış'lı hayatlar, gazete küpürlerinden örneklerle okuyucuya aktarılıyor. Felsefi ve psikoloji türünde olan bu kitap farkındalık oluşturmak, empati kurmak, bencillikten sıyrılmak daha insanca adil bir toplumda yaşamak için bir pencere açıyor...
Hayatımızın her alanında, toplumumuzda "MIŞ gibi" yaşamlara mâruz kalıyoruz. Şahsî yaşantımızda, kamuda, çevrede, adalette, eğitimde, medyada, insani ilişkilerimizde kısacası yaşantımızın her alanında var olan "mış gibi" yaşamlar! Bunların sebepleri, Nasıl? ve Niçin?leri ve tabii ki sonuçları...
Velhasılkelâm öyle bir toplum oluşturmamız lazım ki gelecek nesil "MIŞ gibi" yaşamak zorunda kalmasın...
Peki bu mümkün müdür? diye sormaya bile çekiniyorum... ama emin olduğum ve üzülerek söylemek durumunda olduğum bir gerçek var ki
Hepimiz "MIŞ GİBİ" yaşıyoruz.
*Ölümün saati yok.
Yanınızdaki kişiye değer verin;
kırmayın onu. Durup, durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin.
En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin.
Neden mi? Çünkü ölümün saati yok."
"Doğan duceloglu nun kitaplarından ilk okuduğum kitapi büyüklerin nasıl yaşam tarzını anlatan bir kitap ve beyenerek okuduğum bir kişisel Gelişim kitapi okumak isteyen bu kitapi okumasını tavsiye ederim "
Özüne yabancılaşmış insanların oluşturduğu 'MIŞ GİBİ YAŞAMLAR'...
Mış gibi ne demek,mış gibi olaylar nerede olur,kimler mış gibi yapar,mış gibi yapanların verdikleri zararlar ve toplumun her alanında çürümeye neden olan bu mış gibiliklere parmak basıp yaşanmış gerçek hayat hikayeleriyle bunları destlekleyen ve bunları sohbet havası içinde anlatmaya çalışan harika bir tespit kitabı Mış gibi yaşamlar...Okuduktan sonra tekrar okumak isteyeceğiniz anlatılan bazı olaylarda şaşıracak bazılarını ise tanık olduğunuz yahut yaşadığınız için daha çok empati kuracaksınız.Her eğitimcinin,anne babanın,polisin,savcı, gazeteci,avukatı ve daha nice topluma yön veren insanımızın okuyup türlü türlü çıkarımlarda bulunacağı ve değişimin daha güzel,güvenilir,özgür bir toplumda yaşamanın bizim toplum olarak kendi elimizde olduğunu kanıksayacağınız, neticeyle artık bir olup adım atmak ve daha güzel bir Türkiye'de yaşamak için adım atmamiz gerektiği bilinci oluşturacak okunup üzerine uzun uzun tartışmalar yapılabilecek,göz açıcı, bilinç oluşturucu bir eser.Sorunlarimızın farkında olduğumuz,Toplum olarak mış gibiliklerden sıyrılıp çocuklarımıza daha yaşanılabilir, örnek,her anlamda temiz bir Türkiye de yaşayacağımız günler olması temennisiyle.Bu benimle mi olacak deme!Ne demiş Gandhi:Dünyada görmek istediğiniz değişiklik ne ise o olun! Bende diyorum ki Türkiyede görmek istediğiniz değişiklik ne ise o olun.
Doğan Cüceloğlu'na minnet ,saygı ve rahmetle...
Doğan Cüceloğlu kitaplarını okuduktan sonra heyecanımın doruk yaptığı ve bu heyecanı dizginlemekte zorluk çektiğim bir süreçten daha merhaba. Kitap bize Türkiye’nin uzaktan çekilmiş bir resmini sunuyor. Eğitim, adalet, kadınlar, çevre, doğa, trafik, hayvanlar, kurumlar, yollar gibi bir sürü konunun iç yüzünü ve bu alanlarda nelerin yaşandığını -gazete haberleriyle, köşe yazılarıyla, anekdotlarla destekleyerek -bilinç seviyemizin artması ve Mış gibi yaşamların ne olduğunun bunların hayatımızdaki yansımalarını okura aktarmayı hedefliyor. Zaman zaman kitaptaki gazete haberlerindeki kasvetli havadan kaynaklı kitabı okumakta zorluk çektim ama sonrasında kitabın sonlarındada dile getirildiği gibi “gözlemleyen bir bilinç” ile okursak bu kasvetin yok olduğunu, amacın gerçekleri görmek ve bunları fark etmek olduğunu anlayacaksınız. Yazarın oluşturduğu üçlemenin ilk kitabı. Bu kitapta Ne ? Sorusuna cevap vermeye çalışıyor. Mış gibi yaşamlar nedir ? Bunları örneklerle bize aktarıyor. Diğer iki kitabında Niçin ve Nasıl sorularına cevap verdiğini belirtiyor. Uygar ve çağdaş bir birey olabilmeyi kendine hedef koymuş bir bireyin, hedefine ilerlediği bu yolda sahip olması gereken felsefeyi edinebileceği önemli bir eser. Okumaktan asla pişman olmayacaksınız. Ama tekrar hatırlatmak istiyorum. Okurken lütfen okuduklarınızın etkisinde kalarak kendinizi kasvetli ve umutsuz bir duruma sokmayın. Sadece bazı şeylerin ne olduğunu, gözlemleyen bir bilinçle görmeye çalışın. İncelememe son verirken böyle bir esere ve yazara sahip olduğumuz için ne kadar şanslı olduğumuzu fark etmemizi istiyorum.