Mehmed Alagaş En Beğenilen Sözleri
1. "Dünyaya sizin gözünüzden baksaydım sadece bakışım değişirdi. Dünya değil."
- Taş
2. "İslam'a göre bir insanın kurtarmakla yükümlü ve sorumlu olduğu ilk şey kendisidir."
- Tevhid ve Şirk
3. "Dünyaya sizin gözünüzden baksaydım sadece bakışım değişirdi. Dünya değil."
- Taş
4. "Herkesin kendine göre tanımlayışı, doğru bir
tanımlayış değildir. Doğru tanımlayış, nesneyi kendimize göre değil, nesneyi kendi hakikatine göre tanımlamamızdır."
- Taş
5. "İnsanlarla paylaştığın bir değer, insanlarla paylaştığın bir güzellik, bu paylaşmadan sonra bölünüyorsa, bu paylaşmadan sonra değer ve anlamı küçülüyorsa, bu paylaşmak değil parçalamaktır."
- Taş
6. "-Bana niye öyle bakıyorsun.Sana birini mi hatırlatıyorum?
İhtiyar kendisini dalgınlıktan kurtararak cevap verdi.
- Söylememi ister misin?
-Söyle
-Bana birisini veya bir insanı değil.Etrafı ateşle çevrilip, kurtuluş umudu kalmayınca kendisini sokan akrepleri hatırlatıyorsun!"
- Taş
7. "Yirmi yıl sonramız değil, yirmi saniye öncemiz uzaktır, uzaklaşmıştır bizden. Yirmi yıl yol gitsek, yirmi saniye öncemize varabilmemiz mümkün değildir."
- Tevhid ve Şirk
8. "Çağdaş şirkin her türlüsüyle iç içe veya yüz yüze olan insanlarımıza şirk denilince, her nedense sadece Mekke müşriklerinin taptıkları bazı putlar akıla gelmektedir."
- Tevhid ve Şirk
9. "Masanın üstünde hâlâ taş yok!
Söylediğim taş, masanın altında!
Bu, bu bir taş, mucize değil ki.
Mucize olması için konuşması mı gerekli? Oysa varolması yeter demiştin!..
Varolması yeter demiştin ama taş masanın
üstünde olacaktı!.. Bu taş masanın altında!
Masanın üstünde olsa iman edecektin değil
mi?
Evet.
Anlaşıldı genç adam. Haydi yatalım artık. Allah (c.c.) neden iman etmediğimi sorarsa, taş masanın altındaydı dersin.."
- Taş
10. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu!.."
- Taş
11. "-Burada ne yapıyorsun?
...
-Yaşıyorum.
-Yalnız mi?
-Hayır,sadece insanlar yok!
-Bunun adı yalnızlık değil mi?
-Değil!.Yalnızlık, bütün iletişim bağlarının kopması, koparılması demektir.
....... Dünya ile iletişim bağlarını koparan insan, kalabalıklar arasında bile yalnız insandır."
- Taş
12. "oysa önemli olan hangi zirveden ayrılındığı değil hangi çukura düşüldüğüdür!"
- Taş
13. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu!"
- Taş
14. ""İnsan ölümle karşılaştığı zama geçmişinin bir film şeridi gibi gözünün önünden geçtiği söylenirdi. ""
- Yaşama Fırsatı
15. "Bizler dünyaya sahip olmak için değil, şahit olmak için geldik..!"
- Divane
16. "Oysa uzak olan, yarın değil dündür."
- Tevhid ve Şirk
17. "Tağutun ne olduğunu anlamadan tabuta doğru ilerleyen bu işçiye üzülerek baktım.."
- Alnımdaki Işık
18. "- İnsanları sevmiyor musun?
- Seviyorum.
- O halde niye tek başına yaşıyorsun?
- Kendimi de seviyorum. Zaman zaman kendimi başkasıyla paylaşmak istemiyorum.
- Ama sevgi paylaşmaktır diyorlar.
-Doğru. Fakat her şey paylaşılmaz. Çünkü paylaşmak, parçalamak değildir.
- Anlayamadım!
- insanlarla paylaştığın bir değer, insanlarla paylaştığın bir güzellik, bu paylaşmadan sonra bölünüyorsa, bu paylaşmadan sonra değer ve anlamı küçülüyorsa, bu paylaşmak değil parçalamaktır."
- Taş
19. ""Ve 'diri olarak toprağa gömülen kızcağıza' sorulduğu zaman: Hangi suçtan dolayı öldürüldün?"
| Tevkîr Sûresi, 8.-9. Âyet
———
Bu ayet, bir toplumun en karanlık utancını yüzeye çıkarır. Savunmasız bir çocuğa yöneltilmiş bu soru, aslında katillere değil, bütün insanlığa sorulmuş bir yüzleşmedir.
Bu sadece Arapların geçmişte yaptığı bir zulüm değildir;
bu, bugün bile susturulan çocukların, bastırılan kadınların, değersizleştirilen masumların çığlığıdır.
Kur’an burada çarpıcı bir tersine dönüş yapar:
Sorgulanması gereken zalimken, söz hakkı mazluma verilir.
Çünkü Allah katında susanlar bile bir gün konuşacak,
ve hiçbir acı karanlıkta kalmayacak."
- Kadının Onuru
20. "Hz. Nuh'un kurtuluşunu gemiden bilmemiz ne kadar saçma ise Hz. Yunus'un kurtuluşunu da balıktan bilmemiz o kadar saçmadır."
- Alnımdaki Işık
21. "Ben artık insanlarla yarışmak değil, insanca yaşamak istiyorum. Biri iki yapmak, ikiyi dört yapmak yerine, bir ile yetinmek, bire şükretmek ve biri yaşamak istiyorum."
- Tapusuz Süleyman
22. "Ondört asır önceki müslümanların sadece Allah'a olan ibadetlerini örnek almak gericilik oluyor da, onbeş-yirmi asır önceki müşriklerin putperstliğini örnek almak ilericilik mi oluyor?"
- Kimlik Tercihi
23. "Günümüz insanı tarafından bilinmesi gereken 'Tağut' kelimesi, haddi ve sınırı aşmak, karşı çıkışta fazla ileri gitmek anlamına gelen "Tuğyan" mastarından türemiş bir kelimedir. "Pratik yaşantıda tağut nedir?" sorusuna "Puttur, şeytandır, şeytanların üzerine indiği kahinlerdir, Allah'tan başka ibadet edilen her şeydir" gibi, birbirini tamamlayan cevaplar verilmektedir. Tağut en kısa ifadesiyle şirk, küfür, isyan ve azgınlık vasıflarını üzerinde taşıyarak insanları kendisine davet eden her şeydir."
- Tevhid ve Şirk
24. "İnsan yorgunluktan ibarettir.
Gelir , yorulur ve gider."
- Tevhid ve Şirk
25. "-Burada ne yapıyorsun?
+Yaşıyorum.
-Yalnız mı?
+Hayır, sadece insanlar yok!
-Bunun adı yalnızlık değil mi?
+Değil. Yalnızlık, bütün iletişim bağlarının kopması, koparılması demektir.
Dünya ile iletişim bağlarını koparan bir insan, kalabalıklar arasında bile yalnız bir insandır..."
- Taş
26. "Elli yıl çalışarak biriktirdiği milyarları, elli gün daha fazla yaşamak için vermek ister."
- Kişiye Özel
27. "Böyle bir eş, servetten de, maldan da, mülkten de daha değerliydi bir insan için!. Bana böylesine değerli bir eş nasip ettiği için Allah'a hamdettim."
- Alnımdaki Işık
28. "Bizler dünyaya sahip olmak için değil, şahit olmak için geldik."
- Divane
29. "-Bu bir taş. Mucize değil ki.
+Mucize olması için konuşması mı gerekir?
Var olması yetmez mi?"
- Taş
30. "Din bir yaşam şeklidir. İslam dini bazı kimselerin zannettiği gibi yirmi dört saatimizin muayyen vakitlerine değil, yaşadığımız yirmi dört saate müdahale eden, ışık tutan, denetleyen, disipline alan bir dünya görüşü, bir yaşam tarzıdır."
- Alnımdaki Işık
31. "İnsanlarla diyaloğa, demokratlardan fazla önem vermemize,
demokratlardan fazla muhataba söz hakkı vermesini ve muhatabı dinlemesini bilmemize,
İnsana ve insani değerlere demokratlardan fazla, çok daha fazla değer vermemize rağmen,
Evet
bütün bunlara rağmen "Demokrat DEĞİLİZ"!..."
- Kimlik Tercihi
32. "Malına güvenme bir kıvılcım yeter"
- Tapusuz Süleyman
33. "“Bu kabir belki senin için hazırlandı. Sen bu kabir için hazırlandın mı?”"
- Divane
34. "- Beni anlayamazsın!
- Önemli olan bir insanın kendisini anlaması, doğru anlamasıdır. Kendisini anlayan, doğru anlayan bir insan, bence anlaşılır bir insandır."
- Taş
35. "İçiniz daraldığında ;
La ilahe illallah Muhammed'en (s.a.v) Rasulullah demek kalbe iyi gelir..."
- Tevhid ve Şirk
36. ""Cevap ver.Firavun dahi nasihati hakediyorken benim böyle bir hakkim yok muydu?""
- Tapusuz Süleyman
37. "Anlatması lazımdı. Çünkü bir insan sadece namaz kılmakla, sadece oruç tutmakla müslüman olmazdı, olamazdı..!"
- Cumaya 5 Kala
38. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu.."
- Taş
39. "Oysa önemli olan hangi zirveden ayrılındığı değil, hangi çukura düşüldüğüdür!"
- Taş
40. "En umutsuz görünen durumlarda dahi yine de Allah'tan umut kesmememiz gerekirdi. Her şey Allah'ın emrine, her şey Allah'ın dilemesine bağlıydı."
- Alnımdaki Işık
41. "Yeryüzündeki hiçbir kitab, Kur'an-ı Kerim kadar geçmiş dünya tarihini, Kur'an-ı Kerim kadar günümüzü, Kur'an-ı Kerim kadar ileri ufkumuzu aydınlatıcı keyfiyete ve özelliğe sahip değildir."
- Kimlik Tercihi
42. "-Senin tekrar ettiğin bir şey yok mu?
-Bu olsa olsa nefes olurdu. Fakat hiçbir nefesi de iki kere almadım."
- Taş
43. "-Senin tekrar ettiğin bir şey yok mu?
+Bu olsa olsa nefes olurdu. Fakat hiçbir nefesi de iki kere almadım."
- Taş
44. "" İslam bu çağın ihtiyaçlarına cevap veremez!" Diyen emparyalistler, bu ifade ile insanların ve toplumların değil, kendi haksız ihtiyaçlarını kastettikleri için doğru söylemektedirler."
- Kimlik Tercihi
45. "Bir insan için en büyük paye ve en büyük onur , şirk koşmadan Allah'a inanması ve yine şirk koşmadan O'na kul olmasıydı!.
Gerçek onur ve gerçek İzzet buydu!."
- Alnımdaki Işık
46. ""Toplumu kurtarmak için kendimizi feda ediyoruz" diyebilirlerdi! Oysa cehennemden korkan müminler olarak, değil bir toplumun kurtulması, bütün bir dünyanın kurtulacağını bilsek, kendimizi ateşe atmaktan Rabbimize sığınırız. Bu yaklaşım bazılarına göre bencillik gibi gözükse de, aslında korkaklıkla ilgilidir. Bu ciddi meselede Allah'a hamdolsun ki cesur değiliz. Binlerce insanın ebedi cehennemden kurtulabilmesi için, bir gün bile cehennemde kalmayı göze alabilecek yiğitlik yoktur bizde!. Çünkü yüreğimizde cahillere özgü böyle bir cesaret değil, mü'minlere özgü cehennem korkusu bulunmaktadır. Kaldı ki insanların ateşten kurtulabilmesi, kendimizi ateşe atmamız gibi saçma bir vesileye de bağlı değildir. Hangi peygamber toplumu kurtarmak için kendisini feda etmiş, toplumun cennete gitmesi için cehenneme razı olmuştur!."
- Tevhid ve Şirk
47. "Sevmek çok güzel bir şey olmasına rağmen kadınlar sevmekten çok sevilmeye ihtiyaç duyuyorlar ve bu sevgi ile kendilerini güvende hissedebiliyorlardı."
- Divane
48. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu! Belki de salt olarak insandan değil, insanların meydana getirdiği bu sürüden veya sürüleşen bu insanlardandı rahatsızlığı!"
- Taş
49. "İnanmadan söylenen doğru, söyleyen için yalan oluyor!"
- Taş
50. "Çocukluk günlerini hatırladı. Dünyayı kendinden, kendisini dünyadan bağımsız zannettiği o günler, gerçekten kendince yaşadığı günlerdi."
- Taş
51. "Senin yokluğunda ben, benim yokluğumda sen.
Ben damlaya hasret, denize hasret sen..."
- Divane
52. "Oysa önemli olan hangi zirveden ayrılındığı değil, hangi çukura düşüldüğüdür."
- Taş
53. "-Yaşamaktan bıktın mı?
- Sadece yorulduğumu hissediyorum."
- Taş
54. "Çünkü köpeklerin emanete sahip çıkma ve sadakat konusunda bir çok insanı geride bıraktığını çok iyi biliyordu."
- Tapusuz Süleyman
55. "Bana birisini veya bir insanı değil. Etrafı ateşle çevrilip, kurtuluş umudu kalmayınca kendisini sokan akrepleri hatırlatıyorsun..."
- Taş
56. "'Ölüm güzel, müslümanca ölmek çok güzeldi...'"
- Divane
57. "Yaşadığımız toplumda Allah'a inanıp, tağuta kulluk yapan kitleler bulunmaktadır. Kendilerini genellikle müslüman zanneden bu kimseler Allah'tan korktuklarını ifade etmelerine rağmen, bu kimselerin yaşantılarını etkileyen baskın korku, tağut korkusudur. Tağutu gazaplandırmamak için tağuta itaat ederlerken, Allah'ı gazaplandırmamak için Allah'a dua ederler.
Gençliklerinin en güzel ve en verimli yıllarını tağut yolunda geçirirlerken, yaşlılıklarının son günlerini Allah'ın yolunda geçirmeye çalışırlar."
- Tevhid ve Şirk
58. "Tanıdığın Dilara'yı mı seviyorsun, yoksa tanımladığın Dilara'yı mı?"
- Divane
59. "İslam'ı bilenler bizim gibilere sadece müslüman diyorlar. Bilmeyenlerin ise yakıştırdıkları çok isim var. Mesela aşırı dinci gibi!."
- Alnımdaki Işık
60. "Ayaklarındaki ve gönüllerindeki zincirleri biricik malvarlıkları olarak kabul eden bu zavallılar, ne hazindir ki zincirlerden kurtulmak için değil, bu zincirleri kaybetmemek için mücadele etmektedirler. Bu zincirlerden kurtulmak, boşlukta kalmak gibi bir kabustur bunlar için!"
- Tevhid ve Şirk
61. ""Şirk" kavramı, İslam'ın kuşattığı bütün meselelerde Allah'a eş koşmak veya Allah'a ortak isnat etmek manasına gelmesine rağmen, günümüzdeki toplumsal anlayışa göre genel olarak, Allah'ı inkar manasına gelmektedir. Nitekim Allah'ı inkar eden kafirlere "Müşrik", Allah'a inandığını ileri süren müşriklere ise "Müslüman" denilmesinin nedeni, bu çarpık anlayıştır."
- Tevhid ve Şirk
62. "Mezarlığa gittiğinde fark ettiği İlk şey, babasının kabri yanına kazılan yeni ve boş bir mezar olmuştu! Bu boş mezarın baş ucuna dikili olan eski bir levhada ise "Bu kabir belki senin için hazırlandı. Sen bu kabir için hazırlandın mı?" yazısı vardı."
- Divane
63. "Siz kadınlar, bu dünyaya erkekler için gelmediniz."
- Divane
64. "Rabbimiz kadınları gerçekten değerli yaratmıştır. Onlar Rabbimizin kendilerine fıtraten verdiği bu değerleri korudukları zaman, gerçekten değerli insanlar oluyorlar. Mesela Meryem'i, Hazret-i Meryem yapan gerçek, kazandıklarından ziyade korudukları değerlerdir."
- Tapusuz Süleyman
65. "Çünkü İslam dini,
tarafsızca düşünen, düşüne bilen her insanın " Vallahi doğrudur, Billahi Haktır" diyerek tastik ve ikrar edeceği bir dindir..."
- Kimlik Tercihi
66. "Neleri kazanmak için nelerden vazgeçtiğini ve neleri kaybettiğini daha iyi anladı."
- Tapusuz Süleyman
67. "Nitekim yaşadığımız toplumda neye iman ettiğini bilmeyen şaşkınlar ve neyi inkar ettiklerini bilmeyen ateistler bulunmaktadır."
- Dünden Bugüne Şeytan ve Dostları
68. "Ebedi olan tüm yüce sevgilerin biricik kıblesi Allah (c.c.) da çok sevdiğine ve çok sevildiğine göre, sevmek ve sevilmek güzel, gerçekten çok güzel birşey olmalıydı."
- Divane
69. "Kendisini müslüman zanneden nice insan vardır ki;
itikadıyla, yönelişiyle, yaşantısıyla müşriklerden veya putperestlerden herhangi bir farkı yoktur…"
- Tevhid ve Şirk
70. "Kadınlar da belki deniz gibiydi. Bu denizlerde faciaların yaşandığı ve milyonlarca erkeğin boğulduğu bir gerçek olsa da, bu gerçek insanın denize ve denizin güzelliklerine olan bakışını değiştirmemeli, sadece dikkatli bir tedbire yöneltmeliydi."
- Divane
71. "Allah her insana elbetteki bir tercih hakkı vermiştir. Ancak her tercihin bir karşılığı, bir bedeli vardır."
- Divane
72. ""İnşaallah, inşaallah" diyerek, içindeki bu küçük umudu, büyük bir dua ile kuvvetlendirmek istiyordu."
- Divane
73. "“Kesilmesi gereken yetişkin bir dalı kesmeden önce o dalı eliyle okşadığı ve o dala bir şeyler mırıldandığı çok görülürdü.”"
- Divane
74. "Fındık kabuğunun içinden çıkmadan, fındık ağacının varlığına ilişkin teoriler üreten modern bilim, ihtiyarın söylediği gibi meseleye Z harfinden başlıyordu. Varlık aleminin geldiği son nokta olan görünür Z harfini dikkate alıyor ve Z'den önce hangi harfin bulunduğunu araştırıyordu. Oysa Z'den önce Y'nin, Y'den önce V'nin olması hiç önemli değildi. Bütün bunlar varlık alemindeki değişimleri gösterebilecek merhalelerdi.
Önemli olan A harfi idi.
Önemli olan A harfinin varlıpı idi!.
V'nin değişimiyle Y,
Y'nin değişimiyle Z meydana gelebilirdi.
Fakat A
A nasıl meydana gelmişti? Kendinden önce hiçbir harf, hiçbir şey bulunmayan A nasıl varolmuştu?"
- Taş
75. "Başkalarının açacağı yoldan bir tren beklemişti
Oysa başkaları yoktu!
Fakat herkes başkanlarından bekliyor ve başkalarından umutlanıyordu...
O başkaları kim' di...?"
- Cumaya 5 Kala
76. "İnsanlarla olan ilişkilerimde yaptığım bir hatadan dolayı, şahsımda İslam'ın ve müslümanlığın yargılanmasından Allah'a sığınırım."
- Kişiye Özel
77. ""Malına güvenme, bir kıvılcım yeter.""
- Tapusuz Süleyman
78. "Malına güvenme bir kıvılcım yeter."
- Tapusuz Süleyman
79. "Mesela söz meydanlarına çıkarak " Ben Atatürk ilke ve inkılaplarının yaşanmasına, devlet yönetiminde bu ilkelerin dikkate alınmasına karşıyım!." dememe rağmen söz kemalistliğe geldiği zaman " Ben kalben Kemalistim" desem, bu halime ve bu sözüme ne dersiniz?"
- Kimlik Tercihi
80. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu!.."
- Taş
81. "Otuz üç yıldır saatim çalışmış, ben durmuşum. Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum."
- Alnımdaki Işık
82. ""Dünya hayatında ne yapmam gerekirdi ve ben ne yaptım?" sorusu, ateşten bir göktaşı gibi düşüyor üzerinize!."
- Alnımdaki Işık
83. "..............
İnsanlarda dünya sevgisi kadar ahiret,
Mal sevgisi kadar Allah sevgisi olsaydı, belki de Adem Aleyhisselam'dan sonra başka hiçbir peygambere gerek olmayacaktı.
.............."
- Beklenen Müslümanlara Yaratılış ve İnsanlık 4
84. "Yol ve metod olarak batıla yönelen bu kimselerin, kendilerine yöneltilen haklı eleştirilerden kurtulabilmeleri için "Bizler toplumu kurtarmak için kendimizi feda ediyoruz" demeleri ise, adeta moda olmuştur. Birçok kimseye cazip veya kahramanca gelen bu yaklaşım, İslam'a göre batıl bir yaklaşımdır. Çünkü İslam'a göre bir insanın kurtarmakla, yükümlü ve sorumlu olduğu ilk şey kendisidir.
Kendisini kurtarmayan, kurtaramayan bir insanın, başkalarını veya toplumu kurtarmaya kalkışması sadece mizah konusu olabilir."
- Tevhid ve Şirk
85. ""Bizler dünyaya sahip olmak için değil, şahit olmak için geldik.""
- Divane
86. "Beni Sen'den, Sen'in yolundan ve Sen'in sevginden ayıracak hiçbir şeyi kalbime koyma ya Vedud, ya Vedud..."
- Divane
87. "-Kız çocuklarının yetiştirilmesinde annelerin dikkate alacağı diğer önemli mesele ise, kız çocuklarını bir ev hanımı olarak yetiştirmeleridir.
Okumak,
öğrenmek,
ilim tahsil etmek, çok önemli eylemler olmasına rağmen, bütün bu eylemler, bir kızın veya bir kadının ev işlerini öğrenmesine ve yapmasına engel olmamalıdır.
•Ne kadar okumuş olursa olsun,
para kazanamayan, evinin geçimini temin edemeyen bir erkek, müslüman bir aile için genelde tercih edilebilecek bir erkek olmadığı gibi,
•Ne kadar okumuş olursa olsun,
ev işlerini bilmeyen, bunları yürütemeyecek olan bir kadın da, yine müslüman bir aile için genel olarak tercih edilebilecek bir kadın değildir"
- Kadının Onuru
88. "Her şey Allah'tan ve Allah'tan gelen her şeyde hayır vardır."
- Tapusuz Süleyman
89. "Erkekler için değerli bir emanet olan kadının meşru hakları samimi bir saygı ve sevgi ile sunulmuştur kendisine."
- Tapusuz Süleyman
90. "Oysa mülkün gerçek sahibi olan Allah (c.c.)"
- Tapusuz Süleyman
91. "Dünya ile iletişim bağlarını koparan bir insan, kalabalıklar arasında bile yalnız bir insandır..."
- Taş
92. "- Burada ne yapıyorsun?
+yaşıyorum
-yalnız mı?
+Hayır, sadece insanlar yok!
-Bunun adı yalnızlık değil mi..?
+ Değil!. Yalnızlık, bütğn iletişim bağlarının kopması, koparılması demektir..."
- Taş
93. "Oysa rahmet ve merhametin gerçek sahibi Allah idi.. acınası bir insana karşı merhamet duymam, benim merhamet ettiğime değil, asıl itibariyle Allah tarafından merhamet edildiğime bir işarettir.."
- Cumali
94. "İnanmadan söylenen doğru, söyleyen için yalan oluyor..."
- Taş
95. "Oysa biliyor, görüyor ve iman ediyoruz ki,
insanlar bildikleriyle değil, yaşadıklarıyla büyürler!.."
- İşaret Yazıları
96. "Oysa islam,
Kelime-i tevhid, kelime-i şehadet ile başlar.. Günümüz insanlara bu gerçeklerin açık, apaçık bir şekilde anlatılması gerekmektedir..."
- Tevhid ve Şirk
97. "Bir insan için en büyük paye ve en büyük onur, şirk koşmadan Allah'a inanması ve yine şirk koşmadan O'na kul olmasıydı!."
- Alnımdaki Işık
98. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu."
- Taş
99. "Bir insandı, fakat ne tuhaftır ki en çok insanlardan rahatsız oluyordu. Belki de salt olarak insandan değil, insanların meydana getirdiği bu sürüden veya sürüleşen bu insanlardandı rahatsızlığı.."
- Taş
100. "Önemli olan hangi zirveden ayrılındığı değil, hangi çukura düşüldüğüdür.."
- Taş
101. "Alllah verdi ve Allah aldı."
- Tapusuz Süleyman
102. "Kabirdekilerin hepsi,
kıyamete kurulmuş bir saat, mahşere gerilmiş bir ok gibiydi!."
- Alnımdaki Işık
103. "- Yaşam karşısında yenilgiye razı olsaydım, diğer insanlar gibi korkmadan yaşayabilirdim.
- Yenilgiyi kabul eden insanlarda, yenilmek korkusu yoktur değil mi?
- Tabi ki yoktur.
- Peki sen, sen bu savaştan galip çıkacağını umuyor musun?
- Önemli olan yenilgiye razı olmamaktır, önemi olan savaşmaktır."
- Taş
104. "Hedefli tek merkezli bir yaşantısı vardı.
Allah’ı her şey ile hoşnut etmek ve Allah’tan isteği, Allah’tan dilediği, Allah’tan dilendiği tek şey ile hoşnut olmak."
- Divane
105. "Yaşadığımız toplumda İslami davet metoduyla ilgili olarak imani meseleler üzerinde duran ve "Topluma Allah'ın varlığını anlatmalıyız" diyen kimseler bulunmaktadır. Samimi olduklarına"
- Tevhid ve Şirk
106. "Batıdaki insanlar canla başla yanlış kapıları açmaya çalışırken, Doğudaki insanlar doğru kapı önünde doğruları konuşmakla ve tartışmakla meşguller."
- Divane
107. ""Hangi yolda ölmek istiyorsak, o yolda yaşamamız gerekli.. Yaşanmayan bir yolda ölünmez ki!""
- Şafak Mektupları
108. "Belki bakış açısı değişecekti ama yaşanan realite hiç değişmeyecekti.
- Dünyaya sizin gözlüğünüzden baksaydım sadece bakışım değişirdi. Dünya değil.
- Önemli olan da bakıştır, dünya değil."
- Taş
109. "Fatih Sultan Mehmed han İstanbul'u fethettiği zaman önce iki rekat namaz kılmış sonra tahta oturmuştu. Ne güzel bir davranış, ne büyük bir tevazuydu bu!."
- Alnımdaki Işık
110. "Aptallığın ötesinde açık bir salaklığı yaşıyordu bu insanlar!. İki parmakla tutup rahatça yiyebilecekleri bir lokma et için, yarım saat çatal bıçak gösterisi yapıyorlardı!."
- Taş
111. "Fakat toplum denilen sürüye dahil olduğu zamanlar, bu özel kimliğini, bu özel yapısını yitirdiğini hissediyordu. Ne kadar özel olursa olsun, içine girdiği bu insan sürüsünden bir insan olarak görüyordu kendisini. Sürünün genel tanımı kendisine de yansıyor, kendisi de bu seviyesiz, kendisi de bu kalitesiz tanıma dahil oluyordu."
- Taş
112. "Korkutucu olan dünya mı, yaşamak mı?"
- Taş
113. "Dünya ile iletişim bağlarını koparan bir insan, kalabalıklar arasında bile yalnız bir insandı."
- Taş
114. "Netice olarak,
Sebebleri sınır tanımadan yüceltmek,
Sebeblere tapınmanın sebebi olmaktadır!.."
- Tevhid ve Şirk
115. "Yaşam karşısında yenilgiye razı olsaydım, diğer insanlar gibi korkmadan yaşayabilirdim."
- Taş
116. "Halktan bir kimseye "şeriat" denilince, öcüyle korkutulan çocuk gibi paniğe kapılmakta ve gözleri korku ile açılmaktadır!.
Oysa İslam şeriat demek,
İslam dininin hükümleri demektir. Toplumdaki zalimlere "dur" diyen, toplumsal ahengi ve adaleti sağlayan hükümler bütünlüğüdür..."
- Kimlik Tercihi
117. "“Yaşayanlar ölenlerin gözlerini kapatıyor fakat ölenler yaşayanların gözlerini açamıyorlar .”"
- Divane
118. "Ancak yaratılış itibariyle bütün insanlarda bulunan bu fıtri özellikler, insanların tercihlerine göre şekilenmekte, insanların tercih ettikleri şeylerle doldurulmaktadır. Mesela korkmaya meyyal olarak yaratılan bir insan, fıtratında bulunan bu korku boşluğunu, Allah korkusuyla veya Allah'tan başka şeylerin korkusuyla doldura bilir. Sevilmek ve itaat etmek yönelişleri de böyledir..."
- Tevhid ve Şirk
119. "İçine küçük bir fare düşmüş olana yemekten ne kadar tiksiniliyorsa, haramdan daha fazla, çok daha fazla tiksinilmeliydi."
- Tapusuz Süleyman
120. "Dünyadan etkilenen bir din anlayışına değil, dinden etkilenen bir dünya anlayışına muhtacız..."
- Tapusuz Süleyman
121. "Allah için yaşayan her müslümanın, Allah için ölebilme umudu vardır."
- Cumali
122. "Rabbimizin değer verdiği bir kul, gerçekten değerli yarattığı bir emanettir kadın. Bu güzel ve değerli emaneti kanatlarımız altına alırken, onun gerçekten değerli olduğunu bilmemiz ve bu İlahi değeri ona hissettirmemiz gerekmez miydi?"
- Tapusuz Süleyman
123. "Sevgilinin varlığı mı büyük, yoksa yokluğu mu?" diye bir soru sorulsa, Kadir bu soruya hiç düşünmeden "Yokluğu büyük, yokluğu çok daha büyük" cevabını verirdi."
- Divane
124. "Çocukluk günlerini hatırladı. Dünyayı kendinden, kendisini dünyadan bağımsız zannettiği o günler, gerçekten kendince yaşadığı günlerdi."
- Taş
125. "Günümüz insanı tarafından bilinmesi gereken 'Tağut' kelimesi, haddi ve sınırı aşmak, karşı çıkışta fazla ileri gitmek anlamına gelen "Tuğyan" mastarından türemiş bir kelimedir. "Pratik yaşantida tağut nedir?" sorusuna "Puttur, şeytandır, şeytanların üzerine indiği kahinlerdir, Allah'tan başka ibadet edilen her şeydir" gibi, birbirini tamamlayan cevaplar verilmektedir. Tağut en kısa ifadesiyle şirk, küfür, isyan ve azgınlık vasıflarını üzerinde taşıyarak insanları kendisine davet eden her şeydir."
- Tevhid ve Şirk
126. "Nitekim “Allah'ın yaratışında değiştirme yoktur" buyruğunun, kesinve değişmeyen ilahi bir kanun olduğunu bilen şeytan aleyhillane, bu nedenle fıtri temayulleri değil, bu temayullerle yönelinen şeyleri değiştirmeye çalışmıştır..."
- Tevhid ve Şirk
127. "Hatta ve hatta insanlık tarihindeki putperestlik, günümüzde altın çağını yaşamaktadır!. Geçmiş dönemlerdeki putlar sayılabilecek kadarken, günümüzde artan nüfusa ve ihtiyaca göre sayılamayacak bir çoğunluğa ulaştırmıştır..."
- Tevhid ve Şirk
128. "Kur'an'ı Kerim'de bildirilen bütün gerçekler, Kur'an'ı Kerim'de beyan edilen bütün esaslar, müslümanlar için birer iman esasıdır. Bu iman esaslarını bölmek, bir kısmını esas, bir kısmını detay kabul etmek, müslümanlar için mümkün değildir..."
- Tevhid ve Şirk
129. "Öksürmek istedikleri zaman öksüremeyen, kaşınmak istedikleri zaman kaşınamayan, esnemek istedikleri zaman esneyemeyen, yani, yani yaşamak istedikleri gibi yaşayamayan bu insanlar, yine de memnundular, yinede memnundular bu tuhaf ve tutsak durumlarından.!."
- Taş
130. "Hem yürüyor, hemde dağcıları düşünüyordu. Bir yandan çıkıyorlar, bir yandan iniyorlardı. İnecekleri zirvelere neden tırmanıyorlardı ki..?
İnmek için mi?
Yoksa zirvedeki deftere, sadece isimlerini yazıp imzalamak için mi?
Zirve defterine imza atabilmek için, bunca yol, bunca meşakket çekilir miydi!.. Oysa o, bu zirveye imzasını değil, tüm varlığıyla mührünü basacaktı..."
- Taş
131. "Bencil olan ve her şeyin karşılığını peşin isteyen nefis, yarınları değil bugünü istemekte, bugünü önemsemektedir. Oysa her nefsin inşa edeceği yarınlar, yaşayacağı bugünler olacaktır."
- Divane
132. "Aile yaşantısı içinde emir sahibi gibi gözüken erkek de, asıl itibariyle bir emir kuludur.."
- Divane
133. "Ebedilik denilen bir gerçek vardı, vardı ama bu gerçeğin karşılığı dünya değil ahiretti, ahiret hayatıydı. Fıtratımızda bulunan bu ebedilik duygusu, ebedi hayatın varlığına açık bir delildi."
- Alnımdaki Işık
134. "- Yaşamaktan bıktın mı?
- Sadece yorulduğumu hissediyorum."
- Taş
135. "--Rabbinden sabır ile yardım dile ve bu dileğini bazı adaklar ile güçlendir.
-Kurban mı, kurban mı adayayım?
--Bana sorarsan kurbandan daha değerli bir şey ada Cumali.
-Nasıl?
--Adağın kendin ol, kendini ada Rabbine! Rahman olan Rabbimize ellerini açarak "Ya Rabbi Beni bu durumdan kurtarırsan Sana bir Cumali vereceğim, Seni seven ve Sana kulluk yapmakla sevinen bir Cumali vereceğim" de, bunu de, bunu deyiver Rabbimize!."
- Cumali
136. "Hiçbir insan önceyi ve sonrayı dikkate almadan zamanı yaşayamaz."
- Divane
137. "Dünyaya sizin gözünüzden baksaydım sadece bakışım değişirdi. Dünya değil."
- Taş
138. "-Bilimsel mi konuşacağız? Yani bu konuda ki düşğncelerin bilimsel mi?
+Bilimin fevkinde
-Nasıl yani
+Bilimsellikten kastteğin şey, çağdaş bilimse, kör ve kötürüm olan çağdaş bilimin fevkinde olduğunu söyledim.
-Neden kör ve kötürüm diyorsun?
+Körlüğü, kendisini her şeyi görmeye muktedir telakki ettiğinden, kötürümlüğü ise kendisini sabit bir isbat merkezi kabul etmesinden kaynaklanıyor..."
- Taş
139. "İnsanlarla paylaştığın bir değer, insanlarla paylaştığın bir güzellik, bu paylaşmadan sonra bölünüyorsa, bu paylaşmadan sonra değer ve anlamı küçülüyorsa, bu paylaşmak değil parçalanmaktır."
- Taş
140. "İnsanlarla paylaştığın bir değer, insanlara paylaştığın bir güzellik, bu paylaşmadan sonra bölünüyorsa, bu paylaşmadan sonra değer ve anlam küçülüyorsa, bu paylaşmak değil parçalamaktır."
- Taş
141. "- Biraz ciddi ol genç adam. Bir eşyadan, bir belediye otobüsünden değil, alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)'dan bahsediyoruz."
- Taş
142. "ölmek başka,bambaşka bir şeydi!.
ölmekle her şey değil sadece bir şey bitiyordu!.
Ve bu bir şeyin bitmesiyle,
her şey yeni başlıyordu!."
- Alnımdaki Işık
143. "İnsanlarla birlikte yaşamak yani toplumsal olmak, çok beygirli bir at arabasına, bir at gibi koşulmak, bir at gibi bağlanmaktı onun için..."
- Taş
144. "Makamın veya paranın yaptırım gücü, makama veya paraya değer verenlerin üzerinde müessirdir..."
- Tevhid ve Şirk
145. "Boşuna endişelenmeşsin!. Ben cehenneme inanmıyorum.
+ zaten o ateşe, öncelikle ona inanmayanlar girecek. Cehenneme inanmaman veya cehennemi yok kabul etmen, cehennemi ortadan kaldırmaz..."
- Taş
146. "Nitekim cehenneme yalnız aldatıcılar değil,
İlahî vahiyle uyarılmalarına rağmen aldananlar da girecektir."
- Dünden Bugüne Şeytan ve Dostları
147. "-Allah sevgisi, hiç kuşkusuz sevgilerin en güzelidir."
- Cumali
148. "Müslüman, karşılaştığı hak tebliği kabul eden ve bu hakka teslim olan insandır. Kafir ise, hak tebliğle karşılaşmasına rağmen bu hakkı örten, bu hakkı gizleyen ve hakkı inkar eden insandır..."
- Tevhid ve Şirk
149. "Lütfen kendimize gelelim!
Müslümansak veya müslüman olduğumuzu iddia ediyorsak, bütün müslümanları bağlayıcı olan Kur'an-ı Kerim'e bu sorumluluk bilinciyle yönelmek durumundayız"
- Kur'an'a Yönelirken
150. ""Yarınlar uzak , gerçekten uzak mıdır ?
Oysa uzak olan, yarın değil dündür.Yirmi yıl sonramız değil,yirmi saniye öncemiz uzaktır.Uzaklaşmıştır bizden..Yirmi yıl yol gitsek,yirmi saniye öncemize varabilmemiz mümkün değildir.
Fakat yarınlar ;
Yarınlar durmak bilmeyen adımlarla üzerime doğru gelmektedir.Yarınlardan kaçmak, yarınlardan uzaklaşabilmek,durmayan zamandan korkanlar için dermansız bir derttir.""
- Tevhid ve Şirk
151. "“Böyle bir ülkede veya böyle bir dünyada, düşmanı olmayan Müslüman var mı?”"
- Tapusuz Süleyman
152. "İslam dini, tarafsızca düşünen düşünebilen her insanın 'vallahi doğrudur billahi haktır'diyerek tasdik ve ikrar edeceği bir dindir."
- Kimlik Tercihi
153. "Önemli olan hangi zirveden ayrılındığı değil, hangi çukura düşüldüğüdür!"
- Taş
154. "Bildiğim fakat anlamadığım, ne anlama geldiğini hissetmediğim bir gerçekmiş ölüm!. Ve ben bunu şimdiye kadar hiç ama hiç anlamamışım!. Ateşi bilip de sıcaklığını hissetmemek, hatta ve hatta soğuk zannetmek gibi bir akılsızlık, bir duyarsızlık içindeymişim!."
- Alnımdaki Işık
155. "+ Dünyaya sizin gözlüğünüzden baksaydım sadece bakışım değişirdi. Dünya değil.
- Önemli olan da bakıştır, dünya değil...."
- Taş
156. "Ölmek istiyormusun?
Ölğmden korkmuyorum, ölümden kaçmıyorum fakatölmek de istemiyorum.
Neden?
Çünkğ yaşamamın bir gayesi, bir anlamı var..."
- Taş
157. "Ve şimdi o,
Dünyanın bu ucuna, dünyadan ayrılmak için gelmişti..."
- Taş
158. "Daha önceleri "Bu hayat hiçbir şeyi iki kere yapacak kadar uzun değil." diyordu kendi kendine. Fakat ne gariptir ki yapacakları veya yapmak istedikleri bitmiş, hayatı bitmemişti!"
- Taş
159. "... muazzam bir imtihandan alnı ak, gönlü pak olarak çıkan Hz. Meryem validemizi, saygı ve hürmetle selamlıyoruz."
- Kadının Onuru
160. "Robin Hood yaklaşımı, bir müslümanın kabul edebileceği bir yaklaşım değildi. Çünkü müslümanlar Robin Hood gibi bir halk kahramanı değil, Ömerler ve Aliler gibi birer hak kahramanı olmakla yükümlüydüler."
- Cumali
161. "Uyur-gezerden ziyade uyur-yaşar olan bu insanlar, hiç kuşkusuz ki ölümün ve ölecek olmanın ne anlama geldiğini bilmiyorlardı."
- Alnımdaki Işık
162. "Hiçbir insan diğerine benzemiyordu.Her biri ayrı bir insan,her biri ayrı bir dünyaydı."
- Alnımdaki Işık
163. "- Sen korkuyor musun?
...
- Neden korkuyor muyum?
- Ölümden.
- Niye korkayım ki? Bu dünyada yaşamak daha korkutucu değil mi?"
- Taş
164. "Dünya ile iletişim bağlarını koparan bir insan, kalabalıklar arasında bile yalnız bir insandı."
- Taş
165. "Laikliğin veya demokratlığın ne olduğu belki tartışılacak bir mevzudur. Ancak islam ve müslümanlığın tarifinde, böylesi kişisel tartışmalara ve farklı kanaatlere yer yoktur. Çünkü müslümanlığın tarifi, insanların kişisel görüşlerine ve farkl kaatlerine bırakılan bir tarif değildir.
Müslümanlığın ne olup, ne olmadığını, şanı yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de beyan etmiştir.."
- Kimlik Tercihi
166. "Allah (c.c) biz kulların yaptıkları yanlış hareketlerin cezasını hemen verse, hiç kuşkusuz hepimiz bir anda mumdan doğru oluveririz!.
İlahi cezanın yarınlara ertelenmesi, biz insanları bu ceza ile hiç karşılaşılmayacakmış gibi gaflet dolu bir gevşekliğe sürüklüyor. Tabi ki meselenin öteki boyutu için de aynı yaklaşım geçerli. Allah'ı birleyerek kıldığımız bir vakit namaz ile kazandıklarımızın binde biri bizlere bu dünyada verilse, herhalde dünya üzerinde namazdan gafil, namazdan ayrı tek bir insan kalmazdı."
- Cumali
167. "Biz yaşasak da , biz ölsek de,
Tıkır tıkır işleyen zaman hiç durmadan,hiç yorulmadan hesap gününe doğru yol almıyor mu ?"
- Tevhid ve Şirk
168. "Allah korkusundan uzak bir Allah sevgisi, Allah'tan gafil insanlara özgü bir sevgidir."
- Tutsak
169. "Doğruyu söylemenin veya doğrulanmanın ötesinde doğruyu bulmak ve doğruda bulunmak arzusunu taşıyoruz."
- Tartışılan Sorular
170. "Bildiğim fakat anlamadığım, ne anlama geldiğini hissetmediğim bir gerçekmiş ölüm!. Ve ben bunu şimdiye kadar hiç ama hiç anlamamışım!. Ateşi bilip de sıcaklığını hissetmemek, hatta ve hatta soğuk zannetmek gibi bir akılsızlık, bir duyarsızlık içindeymişim!."
- Alnımdaki Işık
171. "Kendini bıraktığın zaman kendi gerçekliğinden daha aşağıya düşemezsin!. Bir insanın kendi gerçekliğine düşmekten korkması gerekir. Çünkü gerçek huzuru, düşerek yükseleceğin o noktada bulacaksın."
- Divane
172. "Yaşayanlar ölenlerin gözlerini kapatıyor fakat ölenler yaşayanların gözlerini açamıyor!"
- Divane
173. "İnanmadan söylenen doğru, söyleyen için yalan oluyor!"
- Taş
174. "İslam'a göre talağın üç olması, ilk iki talağın ayrılığa değil, rahmetli bir beraberliğe neden olması içindir"
- Kadının Onuru
175. "“Peki, söyle Divane!. Fani olan bu kainat böylesine muazzam, böylesine muhteşem ise, acaba baki olan nasıl?” Kısa bir süre kullanılacak olan geçici bir konaklama yerini böylesine muhteşem yaratan Allah (c.c), acaba ebedi bir hayatın yaşanacağı cenneti, baki olan cenneti nasıl ve ne şekilde yarattı?"
- Divane
176. "De ki: " eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kar getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resulünden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. 9-Tevbe 24
Peygamber, mü'minler için kendi nefislerinden daha evladır ve onun zevceleri de onların anneleridir... 33- Ahzab 6"
- Kimlik Tercihi
177. "Evlerde yaşayan birkaç küçük çocukla ilgilenmek ve onları İslam üzere yetiştirmek, hedefleri toplumu değiştirmek(!) olan bu bacılar tarafından çok küçük ve basit bir iş olarak görüldüğünden pek önemsenmedi!. Oysa önemsemedikleri şey birkaç küçük çocuk değil, koskoca bir nesildi!."
- Tapusuz Süleyman
178. "Rejimin kuklalan haline gelen diyanet görevlilerinin, İlahi hükümleri gizleyerek, gerçeği tevil ve tahrif ederek, kapitalizmi kutsayarak anlattıkları din, batıl bir dindir.
Düzenin okullarında ve düzenin menfaatlerine paralel olarak anlatılan, İslam'ı namaz, oruç, gibi bazı ferdi ibadetler olarak empoze eden resmi din, batıl bir dindir.
Kur'an'ı Kerim'i dikkate almayan hocalarını, şeyhlerini veya üstadlanm ilahlaştırmaya çalışan, onların her sözünü ayet, her hareketlerini keramet kabul eden kimselerin içinde bulundukları din, batıl bir dindir.
Kurtuluşlan ancak ve ancak İslam'da olan insanlara, İslam'ın karşıtı olarak bir dünya görüşü, bir yaşam tarzı, bir hayat şekli öngören her ideoloji, her izm, İslam'ın karşısında batıl bir dindir.
Bu batıl dinlere inanmak, bu batıl dinlerin dünya görüşünü benimsemek ve bu batıl dinleri yaşamak ile, “Benim dinim bu ideoloji veya bu İzm'dir” demek arasında hiçbir fark yoktur!.
Her iki halde de insan, İslam gerçeğinin dışında kalmıştır.
Nitekim Kur'an'ı Kerim'de de beyan edildiği gibi., İslam'dan başka din arayan, İslam'dan başka dinlere yönelen kimseler, zaten İslam üzere değildir.
“Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır.”"
- Din Gerçeği ve İslam
179. "Mutlaka öleceksin.Bunu dikkate alarak yaşa!"
- Alnımdaki Işık