Medyum Kitap Bilgileri
Yazar: Stephen King
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: 2021
İlk Yayın Tarihi: 1977
Yayınevi: Altın Kitaplar
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789754055856
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Medyum Kitap Tanıtımı
Jack Torrance’ın Overlook Oteli’nde işe başlaması, yaşamında yepyeni bir sayfa açabilmesi için bulunmaz bir fırsattı. Mevsim sonunda müşterilerin uğramadığı bu eski otelin bekçiliğini yaparken, ailesiyle bolca birlikte olabilecek ve romanını yazabilecekti. Ama sert kış havası kendisini göstermeye başlayınca, bu sakin mekân iyice ıssızlaştı... Uğursuz korkunç güçlerin Overlook Oteli’ni sarmaya başladığını yalnızca eşsiz bir yeteneğe sahip olan beş yaşındaki Danny Torrance fark etti. “Edgar Allen Poe’dan bu yana ıssız mekânları, sınır tanımayan korkuları en iyi anlatan yazar.
—Entertainment Weekly
“Hayal bile edemeyeceğimiz şeyleri öylesine korkunç betimliyor ki, sokak kapınızın kilitlerini iki kez kontrol etmek gereksinimini duyuyorsunuz.
—Boston Globe
Medyum Kitaptan Alıntılar
1. ""Bu acımasız dünyada görevin budur. Sevgini yaşatmak ve ne olursa olsun yoluna devam etmek.""
2. "Tanrım, eski yaralar hiç kabuk bağlamayacak mı?"
3. "Çünkü her insan sevdiğini öldürür."
4. "Çünkü her insan sevdiğini öldürür."
5. "Bir gün güneş benim avlumda da parlayacak..."
6. ""...Bir şeyin olması gereken biçimiyle olduğu biçimi hiçbir zaman aynı değildir. Dünya yaşanması güç bir yerdir Danny. İnsanı umursamaz. Senden benden nefret etmez ama bizi sevmez de. Dünyada korkunç şeyler olur, kimsenin açıklayamayacağı şeyler. İyi insanlar kötü biçimlerde ölürler ve kendilerini seven insanları yapayalnız bırakırlar. Kimi zaman kötü insanların sağlıklı yaşadıklarını ve zenginliğe kavuştuklarını sanırsın. Dünya seni sevmiyor ama biz seviyoruz."
...
" Ama ilerlemeye de çalış. Bu acımasız dünyada görevin budur. Sevgini yaşatmak ve ne olursa olsun yoluna devam etmek.""
7. "Çünkü her insan sevdiğini öldürür...""
8. "Yalnızlık kendi başına insanı yıkıcı bir şey."
9. "Bir gün güneş benim avlumda da parlayacak."
10. "Yabancıdan kaçabilirsin ama kendinden kaçamazsın."
11. "“ Bu acımasız dünyada görevin budur.
Sevgini yaşatmak ve ne olursa olsun yoluna devam etmek. “"
12. "Yabancıdan kaçabilirsin ama kendi kendinden kaçamazsın."
13. "Hepimizin içinde belli belirsiz bir şizofrenik yan vardır."
14. ""çünkü her insan sevdiğini öldürür...""
15. "“ Ben doğru olanı yapmak istiyorum. Ve doğru olanın da ne olduğunu bilmiyorum. “"
Medyum Kitap İncelemeleri
Stephen King, benim okuma hizimdan daha yuksek hizla yazan bir yazar. Her kitabini okumaya imkan olmadigindan onun kitaplarinda daha bir secici oluyorum okumak icin. Nitekim bu kitap da okumayi dusundugum bir kitap degildi. Ancak gecenlerde ucuncu defa Friends izlerken Joey’in bu kitaptan inanimaz korktugunu ve okuyamayip buzlukta sakladigini gorunce merak ettim ve edindim.
Ne yalan soyleyeyim, eskiden doga ustu yaratiklardan korkardim. Ancak ne zaman ki onlara inancim kalmadi, korkularim da inancimla uctu gitti. Artik karanlikta saklanan hayaletlerden degil, karanlikta gizlenme ihtimali olan hirsiz ve katillerden daha cok korkuyorum. Bu sebeple de doga ustu yaratiklarla kurgulanmis filmler beni korkutmak bir kenara, sadece guldurebiliyordu.
Ama bu kitap… Evet korku degil belki yine de ama bu nasil bir gerilimdir!
Oncelikle sunu belirtmek isterim ki kitabin orjinal ismi “The shining” (Isilti). Bence Medyum dogru bir tercume de degil.
Basrolumuzdeki 5 yasindaki Danny’miz bir medium degil, bazi seyleri hissedebilme yetisine sahip, yetenekli bir cocuk. Ki kitaptaki bu “isilti sahibi’ olarak tanimlaniyor. Kitap genel olarak ruh (ya da enerji, nasil tanaimlamak isterseniz) bir otelde, bir kac aylik bir surecte geciyor.
Tirnaklarimi kemire kemire okudugum, kalp atislarimin ust limitlerde seyrettigi bir kitapti. Her Stephen King eseri gibi kisitli mekanda derin ve bol betimlemelerle doluydu. Yine okudugum cogu SK kitabindaki gibi asil kahraman yine bir kadindi ve nerdeyse tum karakterlerin cocukluklari problemli ailelerde gecmisti.
Icerik hakkinda bilgi vermeyecegim ancak gercekten cok sevdim. O kadar sevdim ki, Doktor Uyku’nun bu kitabin devami niteliginde oldugunu ogrendigim an hemen siparis bile ettim.
"Ben doğru olanı yapmak istiyorum. Ve doğru olanın da ne olduğunu bilmiyorum."
Stephan King'in kalemiyle tanıdığım ilk kitap, Medyum. Kalemi hoşuma gitti mi? Evet. Diğer kitaplarını da okumak isterim ayrıca.
Konusuna gelirsek Torrence ailesinin bir otele taşınmasıyla başlıyor her şey. Otel, Overlook Oteli. Geçmişinde pek de iyi bir şeyler barındırmayan bir otel hem de. Şehrin uzaklarında olduğu için sadece yazın hizmet sağlayabilen bir otel burası. Kış aylarında da otelde kalması bir çalışan tutuyorlar ve o çalışan yaz aylarına kadar otele göz kulak oluyor.
Jack Torrence kış aylarında otelde kalmak için otelin sahibiyle anlaşıyor ve ailesiyle otele taşınıyor. Otel hakkında dedikodular da yok değil. Önceki çalışanın kızlarını öldürdüğü gibi.. Oteldeki aşçının da gitmeden önce söyledikleri her şeye tuz biber oluyor.
Ailenin çocuğu Danny'nin ışıltı diye adlandırdıkları bir gücü var. Kesinlikle medyum gücü değil. Kötü ruhları fark edebiliyor diyebiliriz kısaca. Otel de bu durumdan epey rahatsız.. Ve elbette bu çocuğu sağ bırakmak istemiyor.
Olaylar kısaca yukarıda anlattığım gibi. Kitabın anlatım tarzıysa çok güzel, gerçekten de oteldeymiş gibi hissettirdi bana..
Sonu beklediğim gibi değildi. Daha farklı bir son ister miydim? Evet ama şaşırtıcı bir sondu benim için..
Jack Torrance alkol problemi olan, öfke kontrol sorunları olan ve hayatta üst üste başarısızlıklar yaşamış bir adam. Ne iyi bir baba ne de iyi bir eş olabilmiş. Öğretmenlik yaptığı okulda kekeme bir öğrenciye şiddet uygulaması nedeniyle işinden de oluyor. Maddi sıkıntılar ve ailesine karşı duyduğu bastırılmış öfke içinde, arkadaşı Al’ın yardımıyla Overlook Otelinde kış bekçiliği yapma fırsatını buluyor. Bu iş onun son şansı. Bu yüzden kış boyunca insanlardan tamamen uzak bu yerde ailesiyle beraber kalmayı kabul ediyor. Ancak Overlook sıradan bir otel değil. Geçmişi cinayetler, intiharlar ve karanlık olaylarla dolu bir yapı. Otele eşi Wendy ve beş yaşındaki oğlu Danny ile birlikte taşınan Jack, zamanla otelin doğaüstü varlıklarının etkisi altına giriyor.
Danny, doğaüstü sezgilere sahip özel bir çocuk. Otelin yaz aşçısı Dick Halloran, Danny’nin bu yeteneğini hemen fark ediyor ve bundan ışıltı (the shining) olarak bahsediyor. Aynı yeteneğe kendisi de sahip. Halloran, Danny’nin bu yetenek sayesinde otelin geçmişte yaşanan korkunç olaylarını görebileceğinden endişe ediyor. Özellikle 217 numaralı oda... Otelden ayrılmadan önce Danny e 217 numaralı odaya girmemesini tembihliyor.
Kış bastırıp otel dış dünyadan tamamen kopunca Overlook’un laneti Jack’in zihnini ele geçirmeye başlıyor. İçindeki öfke, otelin kötü ruhlarının yönlendirmesiyle, ailesine karşı bir canavara dönüşmesine neden oluyor. Wendy ve Danny, Jack’in deliliğiyle savaşırken, geçmişin hayaletleri bu korkunç hapishanede onları sıkıştırıyor.
Stephen King/Medyum
1977’de basılan ve asıl adı “The Shining” olan bu eser tam anlamıyla bir korku-gerilim kitabı. Okurken içinde sürüklenip “Dur! Oraya gitme, onu yapma, bunu düşünme, sen böyle değilsin” gibi tepkilerle okudum. Yazarla tanıştığım ilk kitap olduğu için haliyle biraz heyecanım da yüksekti okurken.
Konusuna gelecek olursak; Torrance ailesi&Overlook Oteli& Bay Hollaran çevresinde gerçekleşen bir takım psişik güçlerin de yardımıyla korkuların peşi sırasında ilerleyen bir kurguya sahip.
Bay Torrance alkolik, işinden kovulmuş ve yazar olma hayaliyle yanıp tutuşurken
Bayan Torrance ailesinin onaylamadan evlendiği kocasıyla tam bağları koparacakken kocası işleri yoluna getirmiştir(bir süreliğine tabi, sonrasında gelişen olaylar Bayan Torrance’yi epey yormuştur)
Küçük, sevimli Danny ise ışıltılı güçlere sahip olan gerilim ve korkunun baş kahramanıdır. Onunla benzer güçlere sahip Hollaran ise onu anlayan tek kişiydi.
Overlook Oteli’ne gelecek olursak, hayaletlerin, gaipten seslerin, insanı yönlendiren büyüsüyle sanırım “lanetli yer” kavramı o otel için söylenmiş olabilir. Giren çıkamıyor, çıkan geri gelemiyor. Oranın büyüsü insanı delirtip bir köşeye atardı. Bir çok ailenin ölüp öldürüldüğü o otelin gizemi Torrance ailesiyle son bulur.
Merhaba.
Dostum! Fevkalade bir kitapla karşı karşıyasın. Aslında bu, “Sadece oku!” diyerek bitirilebilecek bir inceleme. Ancak yine de bir miktar kendi düşüncelerime yer vermek istiyorum.
Yazarımız bu kitabı 1977 yılında yayımlamış. Yani Göz’den üç, Korku Ağı’ndan da iki yıl sonra. Zaten kendisinin bir yazı makinesi olduğunu biliyoruz ama böyle kısa zamanlarda art arda böyle müthiş kitaplar yazabilmesi, hakkında söylenen, “Edgar Allan Poe’dan bu yana ıssız mekânları, sınır tanımayan korkuları en iyi anlatan yazar King.” gibi ifadeleri oldukça gerçekçi kılıyor.
Kitabın içeriğine bakalım. Danny! Merak etme. Kendisini yakından tanıyacaksın. Babası Jack, eski işinden olunca yeni bir iş arayışına giriyor. Karşısına hem ailesiyle daha fazla zaman geçirebileceği hem de tiyatro oyununu yazmayı tamamlayabileceği harika bir fırsat çıkıyor: Overlook Oteli’nin kış aylarındaki bakımını üstlenmek. Overlook Oteli! Bu otel sıradan bir otel değil. Bu otelde kesinlikle kötü şeyler oluyor. Otelin üzerindeki bu doğaüstü atmosferi algılayabilen biri var. İşte o da az önce bahsi geçen Danny! Zaten kitabın adından da bazı çıkarımlarda bulunabilirsin.
Yazarımızın apayrı bir dili var. Daha ilk birkaç sayfada bile bu kitabın sana hitap edeceğini ve müthiş bir okuma süreci deneyimleyeceğini anlayabiliyorsun. Kendini gerilmeye hazırlasan iyi olur. Gerilimi olabilecek her hâliyle deneyimleten bir kitapla karşı karşıyasın.
O zaman daha fazla vakit kaybetme, kendine karanlık bir ortam yarat, yanına kullanışlı bir masa lambası al ve ışığının altında bu gerilime tanıklık et!
Keyifli okumalar!