Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Mavi Kuş - Mustafa Kutlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Mavi Kuş Kitap Bilgileri


Yazar: Mustafa Kutlu
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 211
Basım Tarihi: 2011
İlk Yayın Tarihi: 2011
Yayınevi: Dergâh Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789759953102
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Mavi Kuş Kitap Tanıtımı


Sıcaktan dili dışarı düşmüş bir köpek sarsak, ağır ve bezgin adımlarla meydanı bir baştan ötekine geçip köşedeki kasabın önünde durur.



Oracıkta dikilen kıdemli sokak kedileri kendilerine benzeyen bu yaşlı köpeği umursamaz.



Kasap dükkanının gölgeli kapısında naylon şeritlerden, rengarek boncuklardan oluşmuş bir sineklik asılıdır.



Sineklik kıpırdamaz.

Havada en ufak bir esinti yoktur.



Öğle sıcağı kasabının üzerine abanmıştır.

Öyleki sanırsınız gökten kıvılcım yağıyor.

Binalar, ağaçlar, insanlar ve açıktaki bilumum eşya bir ışık selinde yıkanmaktan bitap düşüp yerlere serilmiştir.



Kaburgaları açlıktan birbirine geçmiş yaşlı köpek, kasabın kapısına mahmur bakışlarla bir göz attıktan sonra, yine öyle yalpalayarak köşeyi kıvrılır, top akasyanın gölgesine yatar.




Mavi Kuş Kitaptan Alıntılar


1. "Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşar bunca acı ortasında"




2. "Eden bulur demişler."




3. "Her kişinin bir patlama noktası, her mizacın bir haddi var."




4. "Ama mutluluk fotoğrafa yansır mı acaba."




5. "En iyi ilaç: Güler yüz, tatlı söz."




6. "Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır."




7. "~



.


.

~"




8. "..Mutluluk fotoğrafa yansır mı acaba, fotoğraf dediğin neyi gösterir?"




9. ""Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.""




10. "Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında."




11. "—Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır."




12. "“Aşk ölçü-biçi tanımaz.” dedi."




13. ""Mümkün mü bu?
Evet, mümkün!..
Nasıl?
Unutarak!
Unutarak mı?
Elbette!.. Unutmak olmazsa insanoğlu
nasıl yaşardı bunca acı ortasında.""




14. "Ne yapacaksın, gönül kuşu diye bir kuş cinsi var; hangi dala konacağını bilemezsin ki."




15. "Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.
Ya hatırlamak!..
Evet, o da var. Ömür böyle geçiyor işte; kâh unutup kâh hatırlayarak.."





Mavi Kuş Kitap İncelemeleri


Selam Mustafa Kutlu “Mavi Kuş”. Yazarının, eserin içinde geçirdiği tek satırla “bu, hikâye ile roman arasında bir kitap”. Galiba ben Kutlu eserlerine biraz hızlı bir giriş yapıp, üç tanesini yakın aralıklarla okudum. Geniş külliyatı içerisinde, henüz küçücük bir parçasına vakıf olmuşken, beylik cümleler kurma hadsizliğini yapmak istemem. Şimdilik genel kanaatim, yazarın kitaplarını (en azından üçünü) belli bir kalıp üzerinden oluşturduğu. Köy, kasaba, kabaca taşra menşeili insanların “duygu/durum/düşünce” hali, karakter şablonunu oluştururken, coğrafya faktörü; insan özelliklerini değiştirir nitelikte değil. Hepimizin içinde yatan o arabesk aslana gönderme olan hikayelerin, edebi karşılığı “kişilerin beklentilerine göre, tartışmaya açık kalır”. Mavi Kuş’un ilk 50-60 sayfası kasaba ahalisinin ve kasabanın panoramik bir turu olduğundan, birbirinin peşi sıra gelen isim sıfat silsilesi -kısaca kalabalık- okurun eser üzerindeki hakimiyetini kısa süreli kaybettirse de, karakterlerin ve lokasyonun netleşmesiyle, okuyan için yalpalama son buluyor. Gönlüme değen birkaç karakterle, ince bir keder örtüsü altından süren yolculuğum, bağdaşamadığım finaliyle beni şaşkın bir köşede bırakıverdi. Dil, akıcılık, üslup hususunda konforlu bir süreç sağlayan eser için takdiri sizlere bırakıyor, sevgim üzerinize olsun diyerek gidiyorum.




Mavi Kuş Mustafa Kutlu’nun okuduğum ilk eseri. Çok sevdiğim küçük ama samimi bir kitapçıda diğer kitapların yanında sıralı gördüm onu. Aklımın kuşlara takılıp gitmesi sebebiyle olsa gerek :)) ilk önce ismi etkiledi beni. Elime alıp incelediğimde ise en az ismi kadar güzel bir kapakla karşı karşıya kaldım. Bu şekilde Mavi Kuş’u okuma yolculuğum başlamış oldu.

Kitabın türü aslında öykü. Fakat yazar sözlerinin başlarında; “Bu hikâye ile roman arasında bir kitap.” diyerek eserin türüne bir göndermede bulunur. Başta bahsetmiştim ya mavi kuş diye. Aslında kitaba adını veren bir kuş değildir. Mavi bir otobüstür. Üzerinde her ne kadar kanatlarını açmış süzülen, beyaz boya ile otobüsün üzerine nakşedilmiş bir kuş resmi olsa bile otobüsün ismidir Mavi Kuş. Kuştan murat otobüstür.

İşte bu otobüste geçer öykü. Mavi kuş kasabadan trene yetişmeye çalışan ve birbirinden farklı hayatların içinde yolcu olduğu bir otobüstür. Betimlemeleri çok güzel dili gayet akıcı. Kitabı okurken siz de kendinizi Mavi Kuş’un yolcusu gibi hissediyorsunuz. Bu sıcak samimi hikâyede yerinizi alıyorsunuz. Kitabın sonundaysa bir sürpriz karşılıyor sizi…

Mavi Kuş yer yer güldüren yer yer hüzünlendiren bir kitap. Kitapta geçen şu cümleler ise hem hikayeyi hem hayatı tanımlamaya yetiyor...

"Şimdi gülsün mü, ağlasın mı?
Hem gülsün, hem ağlasın.
Hayat budur işte."




“Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.
Ya hatırlamak!..
Evet, o da var. Ömür böyle geçiyor işte; kâh unutup kâh hatırlayarak.”

Mavi Kuş, Mustafa Kutlu’nun hikâye-roman arası eseridir. Kitap, muazzam bir betimleme ile başlıyor. Sokakları, esnafı ve insanları öylesine güzel tasvir ediyor ki Kutlu, kendinizi bir anda bahsi geçen kasabada Çardak Kahvesinde oturmuş çayınızı yudumluyor buluyorsunuz.

Betimlemelerin ardından asıl hikâyeye geliyor yazarımız; Mavi Kuş’a. Kuş dediysek ismine aldanmayın derim. Çünkü Mavi Kuş, camları çatlamış, epeyce eskimiş bir otobüs. Otobüsün içinde her birinin farklı bir telaşı olan insanlar. Zaten hayat dediğimizde böyle değil midir? Birileri doğarken birileri ölmüyor mu veyahut birileri mutlu mesut yaşarken birileri hayat telaşında yitip gitmiyor mu? Şairin de dediği gibi “Burası dünya ya hu. Burası bu kadar işte!”

Hikâye baştan sona sade ve akıcı bir dille anlatılmış ve ziyadesiyle samimi, içten. Bunun yanı sıra yazarımız, ara sıra araya girip kendi yorumunu yapmakta. Kitabın sonunda ise öylesine ters köşe yapıyor ki Kutlu, bir anda afallıyorsunuz.

İncelememi bitirmeden önce kitabın kapağına da değinmeden edemeyeceğim. Zira Kutlu’nun diğer kitaplarında da olduğu gibi Mavi Kuş’un kapak resmi de içeriğiyle mükemmel uyumlu.

Velhasıl Kutlu’nun Anadolu insanının doğallığını, sıcaklığını bolca hissettiğimiz bu öyküyü muhakkak okuyun, okutturun. Kitapla kalın a dostlar.







Mustafa Kutlu kaleminden ilk defa bir kitap okudum.
En başlarda biraz garip gelse de sonrasında hemen alıştım diline.
Çok sade, içten, sanki karşımda sohbet ediyormuş gibi, yerinde ve güzel betimlemeleriyle üslubunu sevdirdi gerçekten.
Açıkçası ilk 60-70 sayfasında ne anlattığını anlayamadım. Daha sonradan oturdu kafamda her şey.
Mavi Kuş isimli bir köy otobüsünün içindeki birbirinden farklı yolcuların yolculuklarını, yer yer onların hayatını anlatan kısacık ve sıcak bir kitaptı bence.
Köy ağası, muhtar, bir öğretmen ve eşi, elleri kelepçeli mahkum ve yanında jandarmalar, Amerikalılar…
Her birinin birbirinden farklı hikayesi var.
Bu sıcak havada Mavi Kuş otobüsündeki tüm yolcuların tek derdi İstanbul trenine yetişmek..
Karakterlerin kendi arasında yaptıkları sohbetler çok gerçekçi çok güzel aktarılmıştı. Kendimi gerçekten Mavi Kuş’ta gibi hissettim.
Acaba sonunda ne olacak derken hoop bir ters köşe! Neler oluyor yaaa?!!!! Derken buldum kendimi. Sonra anladım her şeyi ama daha bitmedi. Bir son daha vardı ki orada kafam biraz karıştı yalan yok. Yani sizin anlayacağınız son güzeldi ama sonun sonu beni biraz tatmin etmedi. He okumayın mı? Yok, okuyun bence çok güzel bir serüvendi ama bana kalırsa ‘aman aman’ ‘süper’ ‘mükemmel’ bir kitap diyemedim




Mustafa Kutlunun bundan önce iki kitabını daha okumuş ama anlatım tarzını beğenmediğim için uzun bir süre ara vermiştim yazarın başka bir kitabını okumaya.
Mavi Kuş kitabınına rastladığımda dış kapağından dolayı elime aldım ve tekrar bir şans vermem gerektiğini düşündüm, iyi ki de vermişim.

Kitabın dış kapağında mavi eski bir yolcu otobüsü ve bir uçurtma yer almakta yazarın bizzat kendi çizdiği.

Hikaye türkiyede 1950lı yıllarında şirinyurt kasabasında eski bir yolcu otobüsüne yetişmeye çalışan insanların bir araya gelmesiyle ve beraber yolculuk etmesiyle başlayıp devam ediyor. Kitaba ismini veren Mavi Kuş ise otobüsün kendisi oluyor.

Kitaptaki duygular öyle güzel anlatılmış ki okurken sanki sizde o yolculardan biriymişsiniz ve uzun bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz ve yer yer tebessüm ediyor bazen duygulanıyorsunuz her duyguyu tattıran güzel bir eserdi. Eğer şimdiye kadar Mustafa Kutlu okumadıysanız bu kitap güzel ve keyifli bir başlangıç olabilir.

Kitabtan bir kaç alıntı ile bitirmek istiyorum yazımı:

* “Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.”

* “O yıllarda taşra böyledir.
Küçük ve sıcak.
Yoksul ve samimi.
İçe dönük ve derin.”

* “Ama insan sadece kaştan, gözden, gövdeden mi ibaret? Ayna dediğin, taşı toprağı, evi sokağı da gösteriyor. Mühim olan bu vücudun içini görebilmek. Kalbin aynasında ne var, ona ulaşabilmek.
Ne demişler; "Kendini bilen, Rabbini bilir."

Okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum :)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: