Markopaşa Yazıları ve Ötekiler Kitap Bilgileri
Yazar: Sabahattin Ali
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 24 dk.
Sayfa Sayısı: 226
Basım Tarihi: Ekim 2024
İlk Yayın Tarihi: Ekim 1998
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789753638425
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler Kitap Tanıtımı
Sabahattin Alinin "düşünür" ve "eleştirmen" yüzünü görmek için, onun dergilerde yayımlanmış yazılarını okumak gerekir. Öykü ve romanlarında bir anlatı ustası olduğunu kanıtlayan ve Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alan Sabahattin Alinin gündeme ve sanata ilişkin yazıları, onunla yapılmış söyleşiler Hikmet Altınkaynakın derlemesiyle dergi sayfalarından sıyrılıp kitap boyutuna ulaşıyor.
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler Kitaptan Alıntılar
1. "Ankara'nın bir camisinde beş on ihtiyar bir hacı babanın eteğini öpünce utançlarından yere geçecekleri yerde sinsi ve memnun gülümsüyorlar.
Çünkü onların kanaatlerince, bu millet ne kadar uyuşturulursa, kendi hak edilmemiş ekmeklerini o kadar emniyetle yiyeceklerdir.
Markopaşa (9) 3 ŞUBAT 1947"
2. "...bilgiye ve kitaba düşman olanlara lanet olsun..."
3. "Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun."
4. "Asıl Büyük Tehlike Bugünkü Ehliyetsiz İktidarın Devamıdır"
5. "Kendi menfaatlerini milletlerin menfaatinden üstün tutanlara, kendi hak edilmemiş ekmeklerini yiyebilmekte devam etmek için milletlerini kölelik zincirleri, cehalet karanlığı, korku uyuşukluğu içinde bırakmaya çabalayanlara lanet olsun..."
6. "Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun.
Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, fikirlerinden dolayı değil, bu yurdun, bu halkın yararına veya zararına yaptıkları işlerden hesap versinler.
Koltuğuna ısınmış beş on hazır yiyicinin keyfi, menfaati değil, milletin hayrı düşünülsün."
7. "“Hasretin gönlümde lâkin kim bilir sen neredesin?”"
8. "“Kalpler kırılmak içindir…”
(Oscar WILDE)"
9. "“Dünkü kurtların, bugün kuzu olabileceklerini mi sanmıştın?”"
10. "Kimde ne yoksa, onun lafını çok eder."
11. "“Yurdunu, milletini dünyada her şeyin üstünde tut. Bütün varlığını, bu toprakları şenlendirmek, bu topraklar üstünde yaşayan insanların yüzünü güldürmek yolunda harca.”"
12. "Kimde ne yoksa, onun lafını çok eder."
13. "“Hiçbir fikre inanmadıkları için fikirlere, insanı insan eden duygulara yabancı oldukları için insanlık sevgisine, herhangi bir şeyi bilip öğrenemeyecek kadar beyinsiz ve tembel oldukları için bilgiye ve kitaba düşman olanlara lânet olsun…”"
14. "Sanat insana insanı ve hayatı ve bunların manasını öğretmekle muvazzaftır."
15. "Muharrir realist mi, şöyle mi böyle mi diye araştıracağımıza namuslu mu yoksa yalancı ve tahrifçi mi diye sormalıyız. Hakiki realizm samimi olmak, yalan söylememektir."
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler Kitap İncelemeleri
Daha önce Sabahattin Ali'nin kaleminden Kürk Mantolu Madonna ve Değirmen kitaplarını okumuştum. Yazardan okuduğum 3.kitap Markopaşa Yazıları Ve Ötekiler kitabı oldu. Aslında bu kitap Sabahattin Ali'nin yaptığı röportajlarını, konuşmalarını ve yazdığı yazıları içeriyor.
Kitabın "Ötekiler" kısmı başlarda bulunan konuşmaları kastediyor. "Markopaşa" kısmı ise Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Sabahattin Ali ve Mustafa Mim Uykusuz tarafından kurulan Markopaşa Dergisi için yazdığı yazıları kapsıyor. Bu dergi siyasi mizah dergisi olarak yayımlanmaya başlıyor ve sadece 22 sayı çıkarabiliyor. Zor bir yayım süreci yaşayan dergi çok kez isim değiştirmek zorunda kalıyor Merhumpaşa, Malumpaşa, Alibaba gibi isimlerle devam etmeye çalışıyor.
O günün sorunlarını konu alan yazarlar halk tarafından olumlu ama devlet büyükleri tarafından olumsuz karşılanıyor.
Kitap 1940-47 yıllarında yazılıyor ama o günün sorunları günümüzde hala devam eden sorunlar olduğunu çok rahat görebiliyoruz. Herkesin okuması ve bu kitap üzerine uzun uzun düşünmesi gerektiğine inanıyorum.
Ayrıca Sabahattin Ali'nin ne kadar halktan bir insan olduğunu, yazdığı kitapların ve yazıların yalınlığından anlıyoruz. Anlatmak istediğini dolandırmadan direkt olarak okuyucuya verebildiğini düşünüyorum. Yazarın ölümünün ise hala sır perdesi olması beni üzen bir durum.
Hikmet Altınkaynak tarafından hazırlanan bu kitapta Sabahattin Ali’nin Resimli Ay, Varlık, Ulus, Tercüme, Yurt ve Dünya, Tan gibi gazetelerde yer alan yazılarının yanısıra bir dönem Aziz Nesin ile birlikte çıkardığı Markopaşa (sonra Merhumpaşa ve Malumpaşa, en son olarak da Alibaba adıyla çıkan) mizah gazetesinde yer alan başyazıları yer almaktadır. Sırf gazete isimleri bile bu iki yazarın mizahi yönünü gösterir bana kalırsa. Kısaca bahsetmek gerekirse hükümetin baskıları sebebiyle Markopaşa’yı basamayınca onu öldürüp Merhumpaşa, onu da basamayınca Malumpaşa, sonra paşalar iyice karıştı deyip Alibaba yapıyorlar gazetenin adını. Hükümetin baskılarına, matbaalarının basılmasına, gazetelerinin satılmasına engel olunmasına, yazarlarının tutuklanmasına boyun eğmezler ve okuyucularıyla buluşmak adına -tehditler yüzünden gazeteyi bastıracak matbaa bulamamalarına rağmen- küçük bir teksir makinesiyle bile basarlar bu gazeteyi. Yazılar o kadar güncel ki sanki günümüz siyasetini anlatıyor diye düşündüm zaman zaman okurken.
Okuyup bitirdiğim bugün farkettim ki; bugün 2 Nisan, yani Sabahattin Ali’nin ölüm yıldönümü. Ölümünün üzerinden 71 yıl geçmesine rağmen hala güncelliğini koruyan bu büyük yazarı bir kez daha saygıyla anıyorum ve onu yakından tanımak isteyen herkese bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum.
Hikaye kitaplarını almak için gittiğim kitapçının tavsiye edip, elimdeki kitapların üzerine bırakmasıyla aldığım Markopaşa Yazıları ve Ötekiler; usta yazar Sabahattin Ali'nin çeşitli dergilerde yayınlanmış yazılarını içeriyor.
Hikmet Altınkaynak'ın derlemesiyle oluşturulan, yazarı eserlerinin dışında, hayata bakışıyla daha iyi tanıyabileceğiniz ve yer yer güncelliğini koruyan kitap üç bölümden oluşuyor.
"Anket Yanıtları / Konuşmalar" başlıklı birinci bölümde; 1935-1945 arasında ağırlıklı olarak sanat ve edebiyat ile ilgili çeşitli dergilerde çıkan yazıları ve eleştirileri mevcut. Bu bölümde dönem itibariyle kullanılan dil eski Türkçeye daha yakın.
İkinci bölüm olan ve kitabın ana omurgasını oluşturan "Yazılar"da, 1930-1948 yılları arasında başta haftalık Markopaşa (Merhumpaşa / Malumpaşa / Alibaba) adlı siyasi mizah gazetesi ve çeşitli dergilerde gündeme dair yazdığı siyasal ve kültürel konuları içeren yazıları yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında tek parti döneminden çok partili demokrasiye geçiş döneminin sancılarının yaşandığı ortamda yazılmış olan yazılar daha kısa, sade bir dille yazılmış olmakla birlikte çok daha muhalif içerikte.
Son bölümde ise kitap üstüne yazılan yazılardan seçmeler yer alıyor.
İyi okumalar.
"Bizde birkaç sahifeden fazla yazı okumağa tahammülü olmayan bir "yarı münevver" zümresi vardır. Bunlar ruhları hasta, iradeleri gevşek, kafalarını bir nokta üzerinde uzunca bir zaman tutmak kabiliyetinden mahrum birtakım psikopatlardır. Bu tip insanların kafası hayatın bütün ciddi meseleleriyle alâkalarını kaybettiği için hiçbir şey onları sahiden sarsmaz. Bir çocuk tecessüsü ile her şeye şöyle bir dokunurlar ve derhal daha ne olduğunu anlamadan bırakırlar... Kütleşmiş ve hassaslığını kaybetmiş alâkalarını bir an uyandırmak için daima başka şeylere muhtaçtırlar. Konuşmaları bile böyledir. Fevkalâde merakla sordukları bir şeyin cevabını dinlerken zihinleri avuçlarının içinden gidiverir, daha siz üçüncü cümleyi söylemeden o, mevzunuzdan şaşılacak kadar uzaklardadır. Ne dediğinizin farkında bile olmadan size, bütün o zavallı saflığı ile, kendisine yeni hediye edilen bir tablodan, dün falanca ile ettiği kavgadan veya maaşına hâlâ zam yapılmadığından bahsediverir."
Sabahattin Ali'nin çeşitli dergi ve gazetelerde yazılardan müteşekkil olan bu eserinde, birçok konu ve kişi hakkında yazıları bulunmaktadır. Kitabı okuduğunuzda sanki Sabahattin Aliyi karşınızda ve onunla sohbet ediyor, sanki onunla bir röportaj yapıyormuş gibi hissedeceğiniz, fikirlerini ve dünyaya bakışını görecek onu daha yakından tanıma fırsatı bulacaksınız.
Sabahattin Ali'nin roman ve hikayelerini eminim ki hepiniz çok severek okuyorsunuz. Yaşasaydı da daha nice yazılarını okuyabilseydik.
Sabahattin Ali'yi daha iyi anlamak istiyorsak verdiği röportajları, dergilerde yazdığı köşe yazılarını da okumamız gerek.
Sabahattin Ali ve Aziz Nesin'in öncülük ettigi Markopaşa dergisi 1946 yılında ilk sayısıyla birlikte halka sunuluyor. Haftalık siyasi mizah dergisi olan bu derginin ilerleyen süreçlerde ara ara basımı engelleniyor ve dergide yazılan yazılar birtakım grubu rahatsız ettiği için maalesef derginin sonu hüsranla bitiyor.
Sabahattin Ali daha sonra 1947'de Merhumpaşa adında haftalık siyahi mizah gazetesi ile çıkıyor karşımıza. Gazetenin ilk sayısında "Okuyucularımıza"başlığı altında şu cümlelere yer verilmiş: "Biz bu gazeteyi millet sırtında kene gibi yaşayan aylakçılar için çıkarmıyoruz. Biz bu gazeteyi ömürlerini çenelerinde toplamış zevzekler için çıkarmıyoruz. Hayır, biz bu gazeteyi alnının teriyle topraktan, makineden,kağıttan, kalemden, ekmek çıkarmaya çabalayan namuslu vatandaşlar için çıkarıyoruz."
Kısacası Sabahattin Ali'nin romanları ve hikayelerinin yanında siyasal kimliğini, düşünce ve duruşunu ve 2.Dünya Savaşı sırasında Türkiye 'nin durumunu merak ediyorsanız okuyun derim.