Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Mai ve Siyah - Halid Ziya Uşaklıgil | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Mai ve Siyah Kitap Bilgileri


Yazar: Halid Ziya Uşaklıgil
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.
Sayfa Sayısı: 352
Basım Tarihi: Nisan 2016
İlk Yayın Tarihi: 1897
Yayınevi: Yakamoz Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786053849360
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Mai ve Siyah Kitap Tanıtımı


“O benim olmayacak olursa hayat artık taşınamayacak bir yük hükmünde kalacak.”





Günün birinde iyi bir edebiyatçı olma hayalleriyle yaşayan bir gencin, babasının ölümü ile birer birer yıkılan hayalleri ve verdiği hayat mücadelesini anlatan ve Halid Ziya Uşaklıgil’in Batılı anlamda Türk romanının başlangıcı kabul edilen, üzerinden seneler geçmesine rağmen zihinlerden silinmeyen romanı Mai ve Siyah, yazarın üslubuna müdahale edilmeden günümüz Türkçesine uyarlanmış hâliyle okuruyla buluşuyor.




Mai ve Siyah Kitaptan Alıntılar


1. ""Çünkü herkes gülmek ister.""




2. "Demek hayat dedikleri şey böyle sonuna kadar müthiş darbeler toplamakla geçecek."




3. "“Demek hayat dedikleri şey böyle sonuna kadar müthiş darbeler toplamakla geçecek…”"




4. "““İnsanlar tuhaftır hele erkekler…”"




5. "“Aşka kin kadar yakın bir his yoktur…”"




6. "Seni seviyorum.Müsaade eder misin, seni sevebiLir miyim?"




7. ""Aşka kin kadar yakın bir his yoktur.""




8. "'

Aşka " KİN " kadar yakın bir his yoktur."




9. "''Demek hayat dedikleri şey böyle sonuna kadar müthiş darbeler toplamakla geçecek.''"




10. "Zaten, aşka nefret kadar yakın bir duygu yoktur."




11. "“Yalnız bir şeyden hoşlanıyordu: Sessizlik!”"




12. "“Herkes konuşuyor, hiç kimse dinlemiyordu.”"




13. "~
“Herkes konuşuyor, hiç kimse dinlemiyordu.”
~"




14. "•
“…okumak çılgınlığına tutuldu.”
•"




15. "“İnsan; üzüntülü ve sevinçli zamanlarında, kalbinin dayanamayacağından fazlasını duyarlı bir kalple bölüşmek ister.”
~"





Mai ve Siyah Kitap İncelemeleri


Servet-i Fünun döneminin en güçlü eserlerinden biri olan Mai Ve Siyah dönemin hayal dünyasına ve karışık yapısına ışık tutar. Halit Ziya Uşaklıgil tarafından 1898 yılında kitap haline getirilmiş ve 1938'de yazar tarafından sadeleştirilerek okuyucuya sunulmuştur.

"İnsan emellerini yalanlayan şeyleri istediği şekilde yorumlamaya çalışarak kendisini sürekli arzuları içinde oyalamakla gecikir."
Vakitsizdir her ölüm..! Ahmet Cemil’in hayalleri de böyle vakitsiz bir ölüm ile hüsrana uğrayınca yazmaya olan tutkusu artık “Mai” olan hayalleri ile “Siyah” olmuş hayatının pusulasını yeniden Mai’ye yöneltmiş...
Romanın ana karakteri Ahmet Cemil, hayalperest ve emeli için delice bir istek duyan genç bir delikanlıdır. Babasının vefat etmesi üzerine tüm sorumluluğu kendi üzerine alarak ailesine bakmaya çalışır. Ancak bu süre içerisinde okulu da devam ettiği için oldukça zorlanmaktadır.. Çeviriler yaparak ve zengin ailelerin çocuklarına dersler vererek ailesini geçindirmeye çalışır.. Bir süre sonra Mir'at-ı Şuun gazetesine girer. Maddi durumları biraz daha düzelmiştir ve emeline daha yakındır: şimdiye kadar görülmemiş eşsizlikte bir şiir yaratmak... İçini yakıp kavuran tek emeli de bu değildir: en yakın arkadaşı Hüseyin Nazmi'nin kardeşi Lamia'ya âşık olmuştur...
Dram, çaresizlik ve acı dolu bir kitap. Sadece Ahmet Cemil’in dramı değil üstelik; kız kardeşi İkbal, hem eşini hem de kızını kaybetmiş olan annesi, hem de aşık olduğu kadın Lamia’nın dramları da arka planda kalmasına rağmen çok güzel işlenmişti.




Servet-i Fünün edebiyatı denince aklımıza gelen en önemli isimlerden birisi Halid Ziya. İlk olarak Mai ve Siyah kitabını okudum ve korkularıma rağmen açıkçasası çok sevdim.

Eğer öncesinde Tanzimat romanlarından okuduysanız, Mai ve Siyah'ı okuyunca dönem edebiyatının ne kadar ilerlediğini çok net fark ediyorsunuz. Zaten Halid Ziya, Mai ve Siyah'ı 'en iyi kitabım' diye tanımlıyor. Her şey Ahmet Cemil'in hayalleri ile başlıyor. Ahmet Cemil duygusal, edebiyat düşkünü, hayalleri olan, romantik bir karakter. Babasının vefatından sonra ailesini ayakta tutmak, zengin olmak, sevdiği kıza kavuşmak istiyor. Fakat en büyük emeli ise hayalindeki eseri yazıp çok ünlü bir şair olmak. Tutkulu şekilde istiyor bunu. Hatta bunu da "....Öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mai ve daima mai; aşağı bakılsa siyah daima siyah... Bir şey ki mai ve siyah olsun." cümleleriyle ifade ediyor. -Kitapta en sevdiğim kısım- Okurken realizm kavramını çok net idrak ettim çünkü Ahmet Cemil bunca saydığı hayallerinin birer birer ellerinden kaydığını gördükçe, çaresizliği dibine kadar hissedince pişman olmak dışında geriye bir şey de kalmıyor.

Evet, dili döneminden dolayı ağır fakat Özgür Yayınları'nın baskısında zaten en basit kelimenin bile yanında açıklaması var. Bu başta çok rahatsız edici geliyordu ama sonradan aksine hoşuma gitmeye başladı; hatta öğrendiğim bir iki kelimeyi gün içinde farkında olmadan kullandım :) Çok yoğun tamlamalar, betimlemeler, ruh tahlilleri var; bazen okurken zorluyor.

*Uzun bir inceleme oldu, eğer okuduysanız teşekkür ederim. Hepinize bol kitaplı günler. :)




Türk klasiklerinden önemli bir eser ile birlikteyiz.

Okurken daima bir hüzün barındıran bu eser umutları ve hayalleriyle yaşayan bir gencin hikayesini anlatmakta.
Karakterlerimiz değil de, bu sefer baş karakterimiz Ahmet Cemil üzerinden ilerleyelim.
Hikayenin başında babasını kaybeden bu genç derin bir hüznün kucağına atılır, babasını çok sevmektedir ve onun kaybı buna sebep olmuştur. Bu hüzünden bir an önce çıkması gerekmektedir, çünkü evinin geçimini sağlayacak kişi odur.
Para kazanmak için gece gündüz çalışır. Çeviriler, ders vermeler gibi birçok işle meşgul olur.
Bu işlerle meşgul olurken aklında tek bir şey vardır; Edebiyata meraklı olan ve edebiyat dünyasına büyük yenilik getirecek bir eserin hayalini kurar.
Bu hayaline ulaşmak için çok çabalar. Tam ulaştım derken tekrar bir kayıp yaşar. Bu sefer canı kardeşi İkbal vefat eder. Hem de ne elemle ne kederle, ne acı bir sondur bu.
Bu kadar acının üzerine eklenen bir de aşk ızdırabı…
Ahmet Cemil hayalleri ve hayatın gerçekleri arasında sıkışıp kalır.
Ne hüzünlü bir hikayedir bu. Sonunun mutlu bitmesini isteyeceğim bir hikayeydi okurken.
Kitapta sayfalarca süren benzetmeler ve edebi cümleler bulunmakta. Bunları okurken dönemin edebiyatına hakim olmamak elde değil.
Okumaya değer güzel eserlerden biri. Okumanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar…





Halit Ziya Uşaklıgil'in 1897 de yazdığı romandır.Mai, mavi demektir.Roman, Ahmet Cemil'in geleceğe dair hayallerinin yer aldığı mavi bir geceyle başlar, tüm yollar tükenince annesi ile beraber İstanbul'dan ayrıldığı siyah bir geceyle biter.Kitabın ismi buradan gelmektedir.Ahmet Cemil, karakteri kendini geliştiren, erken yaşlarda babasını kaybeden, annesi ve kız kardeşine bakması ve onlara sahip çıkması gereken, hayatının en büyük emeli basın dünyasında önemli bir isim olmak isteyen ve matbaa sahibi olmak isteyen bir gençtir.En büyük emelleri onun en büyük yıkımlarına bir şekilde yol açar.Çözüm yolu olarak da kendisine hayata küsmeyi bulur.Aşkı Memnu kitabının da yazarı olan Halit Ziya, Mai ve Siyah kitabı ile ilgili olarak bir söyleşi de bazı bölümlerinin kendisini de ağlattığını belirtmiştir.Yazar, kitabın çok ağır olduğunu düşündüğü dilini 1938 yılında sadeleştirmiştir.Bende Türk Edebiyatı Klasikleri serisi çıkaran Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının Günümüz Türkçesi halini okudum, kitabın dili çok anlaşılırdı.Ali Faruk Ersöz çok güzel bir iş çıkarmış.Kitap, drama ve romantizm sevenlerin beğenerek okuyacağı bir eser.4 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlenmiş bir eserdir.Ayrıca Kültür Yayınlarının bu serideki tüm kitaplarını almaya çalıştım.İlerleyen zamanlarda okuyacağım.Çok başarılı bir seri kesinlikle.Kendk klasiklerimize de sahip çıkmak amaçlı desteklemek lazım.Yazarın tarzını ve anlatımını da çok beğendim.Tüm kitaplarını okuma isteği duydum, kitapları satın alma listeme eklendi.Kitaba puanım 10.




Dikkat spoiler içerir!

Halit Ziya Uşaklıgil'in önemli eserlerinden biri olan 'Mai ve Siyah' kitabı, genç bir şair olan Ahmet Cemil'in hayallerinin çöküş hikayesi anlatmakta.

Babasının ölümü üzerine ailenin geçimini sağlamak zorunda kalan Ahmet Cemil, bir matbaada işe girer. Bir yandan çalışır diğer yandan çocukluğundan beri istediği şöhret olma hayaline ulaşmak için şiirler yazar.
Çalıştığı matbaa sahibinin oğlu ile kız kardeşinin evlenmesi ilk başta geleceği için Ahmet Cemil'e güzel gözükür, ancak eniştesi ahlaksız biri çıkar ve kardeşinin ölümüne sebep olur. Aşık olduğu Lamia'nın da başka birisi ile evleneceğini, aşkının karşılıksız olduğunu öğrenincede tüm hayalleri alt üst olur, gerçeklerle yüzleşir. Bir zamanlar ne hayallerle yazdığı şiir defterini yakar ve herşeyi arkasında bırakarak annesiyle birlikte İstanbul'u terk eder.
Sonuç olarak; Ahmet Cemil, Mai bir gecede kurduğu hayallere siyah bir gecede veda eder.

Kitapta Ahmet Cemil'in herşey mahvolduktan sonra annesine sığınması beni çok etkiledi. Hüseyin Nazmi ile olan arkadaşlığı, hayat zıtlıkları ve vedalarına diyecek bişey yok, herkes aynı şartlara sahip olamıyor malesef...

Eleştirebileceğim yerler; kitap sanki yavaş ilerliyodu, cümleler uzunluk ve anlama açısından beni biraz yordu.

Herşeye rağmen bence keyifli bir kitaptı, okuyup okumamak size kalmış. Herkese keyifli okumalar. :)

.......
Mai bir gece ile siyah bir gece arasında geçen şu nasipsiz, talihsiz ömür! Bir elmas yağmuru altında açarak şimdi bir siyah inci yağmuru altında gömülen o emel çiçekleri!
........



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: