Mahkemelerde Kitap Bilgileri
Yazar: Sabahattin Ali
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 153
Basım Tarihi: Mart 2019
İlk Yayın Tarihi: Mart 2019
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750807978
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Mahkemelerde Kitap Tanıtımı
Hülasa: Kuyucaklı Yusuf yüzümüzü ağartacak bir sanat eseridir. Zararlı bir tarafını göremedim. Mevzuubahis tenkitler bugün el üstünde tutulan bazı Avrupa şaheserlerinde gördüğümüz -aynı mevzulara ait- tenkitler yanında son derece masum ve küçük kalır. Yalnız bir şahsın ve bir romanın değil, memleketimizde ilerlemesi lazım bir büyük ve faydalı sanatın da davasını gören Cumhuriyet adliyesinden zaten zayıf olan Türk romanının cesaretini kıracak bir karar çıkmayacağını kuvvetle ümit ederim.
Maarif Vekaleti Müfettişlerinden
Reşat Nuri
Yazarlığının yanı sıra siyasal kimliği de öne çıkan Sabahattin Ali, 1930'lu ve 1940'lı yıllarda Sol görüşlü olmanın bütün zorluklarını yaşadı. Filiz Ali'nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgeler, bu zorlukların ve çilelerin birer tutanağı niteliğindedir.
Mahkemelerde Türk edebiyat tarihinde ilk defa Kuyucaklı Yusuf için Reşat Nuri tarafından yazılmış, sansür konusunda hala geçerli sayılabilecek görüşlerin ifade edildiği raporu, Sabahattin Ali'nin soyadı konusundaki hassasiyetini, dönemin ünlü kişileri ile arasında geçen tartışmaları ve özel hayatında ışık tutacak birçok belgeyi içeriyor.
Mahkemelerde Kitaptan Alıntılar
1. "İdamlıkların bulunduğu koğuştaki lambalara fazla gazyağı koruz, çünkü sabaha karşı gidip kaldıracağımızdan lambaların sabaha kadar yanması lazımdır."
2. "Muhitim beni tatmin edemediği müddetçe onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplarıma dönmeye mecburum."
3. "✓İntikam, beşerî hislerin en saklısıdır"
4. "✓Dixi et salvavi animam meam.*
*Konuştum ve ruhumu kurtardım."
5. "“İstediğim şey adalet, vermekle mükellef olduğunuz adalettir.”"
6. "Muhitim beni tatmin edemediği müddetçe onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplarıma dönmeye mecburum. Onlara benzemeyişim, ve tabiatın beni bunların fevkinde halk etmiş olması benim cürmüm değildir."
7. ""Muhitim beni tatmin edemediği müddetçe onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplarıma dönmeye mecburum.""
8. "Çünkü bir fikre sahip olmak cürüm değilse ona lisan vermek de cürüm değildir."
9. "İntikam, beşerî hislerin en saklısıdır."
10. "✓Baskı sayısı 60 bine varan eserlerimi okuyan en aşağı yarım (milyon) kişilik bir kitleye bir vatan haininin yazılarını okumuş olmadıklarını, vatan hainini beğenmiş sevmiş olmadıklarını ispat etmeye mecburum."
11. "...
Adaletin tecellisi için erken ve geç yoktur.
..."
12. "...
İstediğim şey adalet, vermekle mükellef olduğunuz adalettir.
..."
13. "Ben bir kafa taşıyorum. Bu yalnız karnımı doyurmak, üstümü giydirmek, imkânlarını ihzar edecek bir makine, bir uşak değildir."
14. "✓Millet, kültür seviyesi ve siyasi olgunluğu arttıkça, elbette iyiyi kötüden, hası kalptan ayıracak, bu yurda hizmet etmek isteyenlerle, başka emellere hizmet edenlerin arasındaki farkı görecekti."
15. "Ben haksız olduğum zaman başımı eğmesini ve susmasını bilen, fakat haklı olduğum zaman alnı yukarda bağıran ve hakkını teslim etmeyenlere her ne pahasına olursa olsun onu teslim ettirmek isteyen bir adamım. Haksızlığa maruz kaldıkça ve bu haksızlık tashih edilmedikçe susmamak hür bir vatandaş sıfatıyla vazifemdir. Bunun tevlit edebileceği neticeleri de göz önünde bulundurur, fakat yine hakkımı istemekten çekinmem. Çünkü adaletin yanlış tatbik olunduğu bir yerde mahpus olmak serbest gezmekten daha şereflidir."
Mahkemelerde Kitap İncelemeleri
Hazırlayan: Nüket Esen-Nezihe Seyhan
13. Baskı , Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Şubat 2019
Sabahattin Ali 1907-1948 yıllarında yaşamış, Türkiye’de sol görüşlü olmanın ceremesini çok ağır yaşamıştır. Roman, öykü, hikaye ve şiir anlamında Türk edebiyatında adından söz ettirmeyi başarmış ama bu başarıyı gerçek bir vatansever olan Sabahattin Ali hakkında açılan sayısız davalar neticesinde yaşamı boyunca tadına bile varamamıştır. 30’lu ve 40’lı yıllarda devlet memuru olarak Konya’da Ortaokul Almanca Muallimi olarak göreve başlar. Ayrıca Sabahattin Ali asker bir ailenin çocuğudur. Atatürk’e hakaret ettiği sözde şiirinde aylar sonra en yakın arkadaşları tarafından iftiraya uğrar ve hakkında dava açılır. Kuyucaklı Yusuf romanından dolayı vatan haini ilan edilir,
Reşat Nuri Güntekin’in Sabahattin Ali’yi savunma yazısı takrire şayandı. Yazar Nihal Atsız tarafından Turancılık davası ve vatan haini olarak dava açılır. Sahibi olduğu Marko paşa gazetesinden ötürü hakarete uğrar. Yani anlayacağınız bir dava sürerken öteki başlar. Sayısız mahkumiyetler ve türlü iftiralara uğrar buna rağmen gerçek bir vatansever ruhunu kaybetmeyen sabahattin Ali ülkesi ve davası uğruna çoğu zaman komünist ilan edilir. Görüş kıtlığı sorunsalını yaşayan kitlelerin ucuz iftiraları, masum insanların yıllar sonra anlaşılması da çok acı bir tarih. Sonuç itibariyle bu eseri anlayabilmek biraz da yazarın romanlarını, öykülerini okumuş olmak çok önemlidir. Tarihi bağlantılar, davaların açılış sebeblerini daha iyi kavranabileceğini düşünüyorum. İyi okumalar.
bir fikre sahip olmak cürüm değilse ona lisan vermek de cürüm değildir. Zaten fikirlerin ancak lisana inkilap ettikleri zaman fikir oldukları, lisansız fikir tasavvur edilemeyeceği herkesçe malum bir keyfiyettir.(syf9)
Muhitim beni tatmin edemediği müddetçe onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplarıma dönmeye mecburum. Onlara benzemeyişim, ve tabiatın beni bunların fevkinde halk etmiş olması benim cürmüm değildir.(syf9)
açık ve hür bir fikir mücadelesi sonunda bu sancılı devir elbette geçecek, memlekete hayırlı bir sonuca varılacaktı. Millet, kültür seviyesi ve siyasi olgunluğu arttıkça, elbette iyiyi kötüden, hası kalptan ayıracak, bu yurda hizmet etmek isteyenlerle, başka emellere hizmet edenlerin arasındaki farkı görecekti.(syf100)
Bazen suçlu olduğunuz için yargılanmaz, suçlu olduğunuz için ceza almazsınız. Suç isnadında bulunan makamın prestij kaybetmemesi için suçlanır ve cezalandırılırsızın. Ve bu cezalandırma diğer islah şekilleri gibi mahkumu pişmanlığı sevk etme ve pişmanlığı sonrası bir daha suça meyletme şekilde şeklinmez. Zira suç diye isnat edilen şey sizin fikirlerinizden ibaret olduğu için artık kimlik sorunu yaşamanıza da sebep olur. Ve artık doğru da olsa yanlışta olsa birilerine muhalifliğe sürüklenmiş olursunuz.
#mahkemelerde
#sabahattinali
Sabahattin Ali'nin öz kızı Filiz Ali'nin senelerce sakladığı kutudan çıkartılan belgelerden oluşan bu kitap, dönemin adalet sistemini gösteriyor bize.
Düşünce özgürlüğünün hiç olmadığı bir ülkede nasıl yaşanır, bir hiç uğruna aylarca hapishanede nasıl yatılır ve o yatılan hapishanelerde insan haklarını yok sayarak türlü türlü işkenceler nasıl yapılır onu görüyoruz.
Sabahattin Ali dönemin adalet sisteminden çok çekmiş. Yazdığı savunmalar ne derece masum olduğunu kanıtlar neticede. Ama adalet haklı olanın değil de zalimin elinde olduğundan aylarca hapis yatmış Sabahattin Ali.
Halkı kandırmak ve insanları halkın gözünden düşürmek için her dönem bir kelime kullanılan ülkemizde o dönemin kelimesi koministlikmiş. Bir belgede bundan bahseden Sabahattin Ali kendisine kominist denmesinin yanı sıra köy enstitülerine de kominist okulları dendiğini söylüyor. Bu sayede halkı o okullardan soğutarak kapanmasına zemin hazırlanmış oluyor.
Belgeler o zamanın türkçesiyle yazıldığı için anlamakta bazen zorlansam da genel olarak nelerden bahsedildiğini anladım. Ve belgeler aslına sadık kalınarak aktarıldığı için de gayet memnunum.
En çok ilgimi çeken yerler 'Kuyucaklı Yusuf' davasına karşı Sabahattin Ali'nin yazdığı savunmalar oldu. 'Kuyucaklı Yusuf'un halkı aile hayatından ve askerlikten soğuttuğu düşüncesiyle dava açılmış. Böyle bir eseri bu şekilde küçük düşürmeye çalışmak akıl alır gibi değil. Reşat Nuri Güntekin'in 'Kuyucaklı Yusuf'u öven yazısını okurken Helal Olsun dedim.
Herkese keyifli okumalar...
#Okudum #Bitti #okudumbitti
Kitap Adı : Mahkemelerde
Yazar Adı : Sabahattin Ali
Sayfa Sayısı : 153
Kitap Notu : 10 / 8.2
Kitap Yorumum :
"Edebiyatın Mahkeme Salonu: Sabahattin Ali’nin Yargılanan Kelimeleri!"
Bazı kitaplar sadece okunmaz, hissedilir. Sabahattin Ali - Mahkemelerde, tam olarak böyle bir eser! Yalnızca romanlarıyla değil, fikirleri ve mücadelesiyle de edebiyat tarihine damga vurmuş bir yazarın sansüre, baskıya ve yargılanmaya karşı verdiği direnişe tanıklık ettim.
Reşat Nuri’nin Kuyucaklı Yusuf için yazdığı sansür raporu, Sabahattin Ali’nin mahkemelerde yaşadıkları, dönemin siyasal atmosferinde sanatçının nasıl sıkıştırıldığı… Bu kitap, bir yazarın sadece kalemiyle değil, mahkemelerde de nasıl savaş verdiğini belgeleyen bir miras.
Ali’nin kaleminin kırılmak istendiği ama asla teslim olmadığı bu sayfalar, edebiyatın nasıl özgürlüğün sesi olduğunu bir kez daha hatırlattı. 8.2/10 çünkü yer yer belge ağırlıklı olduğu için akıcılığı zaman zaman düşse de, içerdiği tarihî belgeler açısından büyük bir hazine!
Düşüncenin, sanatın ve özgürlüğün mahkemeye çıkarıldığı bu kitap, okunması gereken bir edebiyat tanıklığı! Sizce sanat yargılanabilir mi? Yorumlara bekliyorum!
#OkudumBitti #SabahattinAli #Mahkemelerde #TürkEdebiyatı #SansüreDireniş #EdebiyatınÖzgürlüğü #DüşünceÖzgürlüğü #KitapTavsiyesi #OkumaÖnerisi #TakipEtTakipleş