Mağaradan Arş'a Kitap Bilgileri
Yazar: Nureddin Yıldız
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 104
Basım Tarihi: Şubat 2017
İlk Yayın Tarihi: Şubat 2017
Yayınevi: Tahlil Yayınları
ISBN: 9786055271503
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Mağaradan Arş'a Kitap Tanıtımı
Nasıl ki Ashab-ı Kehf bir mağaraya sığınarak Arş’a yükselmiş ve Allah Teâlâ onları kıyamete kadar peygamberlerin dahi hepsinin adını koymadığı kitabına sure ismi olarak koymuş, yüceltmiş ve bütün gençlerin örneği yapmışsa bu demektir ki ey genç kardeşlerim ve bacılarım; Allah size tıpkı namazda Fatiha’yı unutmamanızı buyurduğu gibi her cuma günü on ayetini okumayı buyurduğu Kehf suresini de unutmamanızı istiyor demektir.
Onlar İsa aleyhisselama iman etmiş delikanlılardı. Jüpiter’in ilah olmadığını söyledikleri için zamanlarının jandarma-polisiyle kovalandılar.
Bugünün gençlerini de Allah, Kehf suresinde delikanlı olmanın en güzel örneğini veren bu yedi adamı taklit etmeye çağırıyor. Onları saray zevki hapsetmek istiyordu; sizi de diplomalar, şehvetiniz, internet hapsetmek istiyor. Onların putu saraydı, sizin veya başka bir neslin putu değişebilir; ama Allah aynı Allah, imtihan aynı imtihandır.
Allah’ı arıyor ve onun cennetine girmek istiyorsanız, kıyamet günü herkesin liderleriyle ve hayran olduklarıyla çağrıldığı anda dizi-film aktörleriyle dirilenler olacağı gibi siz de üç yüz yıl uyumuşlarla dirilmek arzusundaysanız; bu kimseler aynanın karşısında saatler geçirenler ya da bir böcek maruz kalsa zehirleneceği kadar yoğun parfüm kullananlar, merhaba demek için açtığı telefonu namaz vakti geçtiği hâlde hâlâ kapatmayanlar olmayacaktır herhâlde…
Mağaradan Arş'a Kitaptan Alıntılar
1. "“Allah benimleyse nasıl tek kalabilirim ?
~"
2. "“Dili-eli-gözü ile insanlara zarar veren biri olmamak gerekiyor.”
~"
3. "“Rahman olan Allah'ın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığında "Selâm!" deyip yola devam ederler.”
(Furkan, 63)
Sosyal medyada ömür tüketmezler. Düşüp kalktıkları kimseler Allah’ın razı olduğu kullarıdır, seviyesizlerle takılmazlar."
4. "Zirâ âlim de ümmetin üzerinde bir nimettir. Resûlullah'ın şeriatını olduğu gibi temsil eden bir âlim, İslâm devleti demektir. Müminler kitle olarak onun kıymetini bilmezseler Allah alır o nimetini."
5. "Kızmayacağız diye bir kural yoktur. Hiç sinirlenmeyen ottur. Mümin de sinirlenir ama sinirlenince küfretmez, on sene boyunca küsmez, tükürdüğünü yalayıp seviyesizleşmez. Bir iki gün suratını asar, sonra çay-dondurma ısmarlayıp açığını toparlar."
6. "Var mı Allah için zor olan şey?"
7. ""...bugün dönerseniz Allah bugün bekliyor sizi.""
8. "Boşlukta bulunanı bir şeyle muhakkak dolduracaktır şeytan."
9. "Allah'a uçarak gitmek yok, Nemrut'u aşarak gitmek var."
10. "İman, lokal ve yöresel olamaz"
11. "Allah benimleyse nasıl tek kalabilirim?"
12. "Siz kalbinizi Allah'a açarsınız da Allah, milyarlarca meleğiyle sizin kalbinizi donatmaz mı zannediyorsunuz?"
13. "Boşlukta bulunanı bir şeyle muhakkak dolduracaktır şeytan."
14. "Bütün dünya başka bir yöne gidiyor ve ben tek kalmışım, deli gibi görülüyorsam bunun da sakıncası yoktur."
15. "Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce kitapta bulunmasın. Doğrusu bu Allah için çok kolaydır.
Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir. Allah, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez.
(Hadid, 22-23)
Mümin, her şeyin Allah’ın elinde olduğunu bilmelidir; ağlamaya gerek yok, şımarmak da doğru değildir. Bu üç çizgiyi çektikten sonra çalışmaya devam etmelidir."
Mağaradan Arş'a Kitap İncelemeleri
Nasıl ki Ashab-ı Kehf bir mağaraya sığınarak Arş'a yükselmiş ve Allah Teâla onları kıyamete kadar peygamberlerin dahi hepsinin adını koymadığı kitabına sure ismi olarak koymuş, yüceltmiş ve bütün gençlerin örneği yapmışsa bu demektir ki ey genç kardeşlerim ve bacılarım, Allah size tıpkı namazda Fatiha'yı unutmamanızı buyurduğu gibi her cuma günü on ayetini okumayı buyurduğu Kehf suresini de unutmamanızı istiyor demektir.
Onlar İsa aleyhisselama iman etmiş delikanlılardı. Jüpiter'in ilah olmadığını söyledikleri için zamanlarının jandarma-polisiyle kovalandılar.
Bugünün gençlerini de Allah, Kehf suresinde delikanlı olmanın en güzel örneğini veren bu yedi adamı taklit etmeye çağınyor. Onları saray zevki hapsetmek istiyordu; sizi de diplomalar, şehvetiniz, internet hapsetmek istiyor. Onların putu saraydı, sizin veya başka bir neslin putu değişebilir, ama Allah aynı Allah, imtihan aynı imtihandır.
Allah'ı arıyor ve onun cennetine girmek istiyorsanız, kıyamet günü herkesin liderleriyle ve hayran olduklarıyla çağrıldığı anda dizi-film aktörleriyle dirilenler olacağı gibi siz de üç yüz yıl uyumuşlarla dirilmek arzusundaysanız; bu kimseler aynanın karşısın da saatler geçirenler ya da bir böcek maruz kalsa zehirleneceği kadar yoğun parfüm kullananlar, merhaba demek için açtığı telefonu namaz vakti geçtiği hâlde hala kapatmayanlar olmayacaktır herhalde.
Ashabı Kehf Rabbimizin bizlere örneğidir. Okuyalım bizlerin de yaşamımızda onları nasıl örnek alabileceğimizi görelim. Tavsiye ederim.
Ashab'ı Kehf 'i "duygusal sahneler olarak değil, namazımızda ki Fatiha gibi'' anlatmış Nureddin Hocamız.Saraylarından çıkıp , Mağaraya sığındılar , varlıktan yokluğa , Ve o yokluktan Arş'a ...
"Kaç kişi oldukları esasen çok da mühim değildir.Esas anlaşılması gereken , delikanlılığın kendisidir , kaç kişi oldukları değil . İmanı zayıf olan ve çekirdeği yakalamayanlar , rakama takılıp kalırlar!" diyerek; Olayın ruhunu sahiplenmemiz gerektiğini vurguluyor.
İmrenip , kıskanmakla kalmamalı , örnek model olarak almalı ve onların izinden gitmemiz gerektiğini bir kez daha okumuş oldum.
Ve bu yoldaki rehberimiz dört maddede toparlanmış.
-Sünnetullah
-Dini , dünyayı , mevcudu ve geleceği aynı masada incelemek .
-Ruh terbiyesi
-Pusula (Kur'an , sünnet , sevad'ı azam -ümmetin kitlesel yürüyüşü-)
Evet, güneşin bulutların yerini alıp her yanı kavurduğu, beyinlerin kaynayıp terlerin gırtlağa ulaştığı ve sebeplerin bütün bütün iflas edip her şeyin insanın aleyhine döndüğü , kimsenin kimseye destek çıkamayacaği o gün, Sığınacağımız tek sığınak . "Allah'ın himayesinin gölgesidir."
"Herkesin sarayı farklı , mağarası farklıdır.Ama arş bir tanedir."
Bizlere vaad edilen 'Arş'ın gölgesi'ne talibiz .
Rabbim bizleri de Arş'ın gölgesine nail olabilenlerden eyle .
Amin
kitabı Ashab-ı Kehf olayından asıl çıkarılması gereken ders , anlam üzerine duruyor. Bu delikanlıların kaç kişi oldukları , onca yıl mağarada kalmalarına rağmen kıyafetlerine neden bir şey olmadığı ya da yanlarında bir köpek var mı yok mu gibi soruların esasen çok da mühim olmadığı üzerine durmuş. Çünkü esasen anlaşılması gereken onların sergilediği imani tavır ve delikanlığın önemidir. Aynı zamanda Ashab-ı Kehf olayını
günümüze göre yorumlamış, karşılaştırmış , yaptığımız hatalara değinmiş ve çıkarılması gereken ders üzerine durmuş. Mağarada kalanların iman yönünden özelliklerine değinmiş ve Allah'ın sevdiği kul özellikleri üzerinde durmuş. Ashab-ı Kehf olayına güzel ve farklı bir bakış açısı sunmuş, bilinen yanlış kalıpları yıkmış. Çok faydalı güzel bir eser olduğunu düşünüyorum.
Nesil yetiştirmek ve bu topraklarda Allah'ın şeriatını bilen insanları bırakmak diye bir dert olmalı müminde . s:70
Fakat ümmetimizin perişanlığının Mehdi aleyhisselam gelişiyle düzeleceğini söylemek, testi kaybetmek demektir ve mağlubiyettir. s:57
Ashab-ı Kehf'in başardığı ilk şey buydu:
Saraydan değil Allah'ın Levh-i Mahfuz'undan görmek hayatı. S:40
Siz kalbinizi Allah'a açarsınız da Allah, milyarlarca mesleğiyle sizin kalbinizi donatmaz mı zannediyorsunuz? S:34
Mağaradan Arşa, Nureddin Yıldız'ın diğer kitaplarından farklı olarak özel bir teması var diye merakımı celbeden bir kitaptı. Ashab-ı Kehf, yani 7 gencin tek Allah'a iman etmeleri, imanlarını ve Allah'ın birliğini kral ve halk önünde açıkça dile getirmeleri ve sonra kralın zulmünden kaçarak bir mağaraya sığınmaları, günümüz gençliği için birçok olayın temsili aslında.
Kitapta bana en vurucu gelen mesele ise , mağara ehli olmak için "sarayda" Hakkı haykırmamız gerektiğiydi. O 7 genci asırlardır mağaraya sığınmış diğer insanlardan ayıran şey Allah'a olan imanlarını gerçekten kalp ile tasdik, dil ile ikrar edişleriydi. Etraflarında kendi görüşlerinden kimse olmasa bile.
Nureddin Hoca Ashab-ı Kehf özelinde Müslüman gençlere hep beraber İslam'ı yaşamak ve yaşatmak için farklı bir pencereden yeni bir şuur aşılıyor. Bu aşı elbette vücuda zerk edildiği zaman irademiz dışında etkisini gösterecek tıbbi bir aşı değil. Bunu unutmamamız lazım. Bir kitap, bir ders, bir hoca; bize hayatımızı değiştirmemiz yönünde bir aşı olabilir, olsun da inşallah. Fakat aşıyı hayatımızda uygulayacak olan, iğneyi kendimize batıracak olan da yine bizleriz. Belki bu süreçte zorlanacağız, nefsimiz acıyacak ama bunu yapmazsak hem dünyayı hem ahireti kaybederiz. Allah korusun.
#kitaptanalıntı Nasıl ki Ashab-ı Kehf bir mağaraya sığınarak Arş'a yükselmiş ve Allah Teâlâ onları kıyamete kadar peygamberlerin dahi hepsinin adını koymadığı kitabına sure ismi olarak koymuş, yüceltmiş ve bütün gençlerin örneği yapmışsa bu demektir ki,
ey genç kardeşlerim ve bacılarım; Allah size tıpkı namazda Fatiha'yı unutmamanızı buyurduğu gibi her Cuma günü on ayetini okumayı buyurduğu Kehf suresini de unutmamanızı istiyor demektir.
#kitapyorumu Bu eseri okurken tekrar tekrar imanımı inancımı sorguladım. Onlar (Ashab-ı Kehf) sarayada en güzel yerlerdeyken neleri feda ettiler ve peki ben dinim uğruna neleri feda edebildim? Şeytan onları saraydaki güzellikler ile oyalamaya, kandırmaya çalışmıştı ve bugün ise bizleri internet, telefon sosyal medya vs.ile oyalamaya çalışıyor. Zaman, mekan ve şeytanın bizi kandırdığı araçlar değişti lakin şeytanın taktiği hiç değişmedi, değişmeyecekte. Ama baktığımızda Allah aynı Allah, imtihan ise aynı imtihandır.
Allah'ı arıyor ve onun cennetine girmek istiyorsak eğer kıyamet günü herkesin sevdikleri ve hayran olduklarıyla çağrıldığı anda dizi-film aktörleri, sosyal medya fenomenleri ile mi dirilmek istiyoruz yoksa üç yüz yıl uyumuş olan Ashab-ı Kehf ile mi dirilmek istiyoruz karar vermemiz gerekir. Allah'a hakkıyla inanan, O'nu hakkıyla bilen bireyler olabilmeyi hepimize nasip etsin.
Akıcı sade ve anlaşılır bir dil ile kaleme alınmış olması hasebiyle her yaştan herkesin okuyup anlayabileceği türden bir eser. Özellikle de gençlere şiddetle tavsiyemdir. Okuyun, okutturun.
Kitapla Kalın