Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Madame Bovary - Gustave Flaubert | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Madame Bovary Kitap Bilgileri


Yazar: Gustave Flaubert
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 13 dk.
Sayfa Sayısı: 396
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: 1856
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9789754588316
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Madame Bovary Kitap Tanıtımı


Gustave Flaubert (1821-1880); 1857'de yayımlanan ve kamuoyunda hayat-edebiyat ekseninde ciddi tartışmalar yaratan ilk romanı Madame Bovary'den insanın bilmeyle olan derin mücadelesine odaklanan ancak tamamlayamadığı son romanı Bouvard ile Pécuchet'ye her romanında farklı yollar deneyen 19. yüzyılın en yenilikçi klasiklerinden biridir.

1856'nın son aylarında tefrika edilen Madame Bovary ise, yayımlanışının 150. yılı arifesinde, Hasan Âli Yücel Klasikler dizisinde çeviri edebiyatımızın iki önemli ustasının çevirisiyle
yeniden yayımlanıyor.

Nurullah Ataç (1898-1957): Hasan Âli Yücel'in kurduğu Tercüme Bürosu'nun başkanı olmanın yanısıra, gerek çevirileri gerekse denemeleriyle Türkçeyi baştan aşağıya yenileyen bir
edebiyat ve dil ustasıydı.




Madame Bovary Kitaptan Alıntılar


1. ""Gerçekten de akşamları rüzgâr camlara vururken, lambayı yakıp elinde bir kitapla ocak başına oturmaktan daha güzel bir şey olur mu?""




2. "Mutluluktan vazgeçilmez, mutluluğa alışınca bırakamazsın bir daha!"




3. "- "Ama ben çok neşeli olduğunuzu sanıyordum."
- "Evet, ama görünüşte, çünkü insanlar arasındayken yüzüme alaycı bir maske geçirmesini bilirim...""




4. "Ancak insan, cesur ve bir de küstah olduktan sonra, toplum içinde her zaman haşarıya ulaşırdı."




5. ""...bulutlar gibi değişen,kasırga gibi kararsız,dönüp dolaşan bir keyifsizlik nasıl anlatılır ki?""




6. ""Bazen insan bir kitapta kendisinin ta derinden hatıra gelen silinmiş bir hayale rast gelir ki bu, en ince hissinizi anlatıyor sanırsınız.""




7. ""Ya dostlarınız ne olacak?"
"Dostlarım mı? Hangi dostlarım? Dostum var
mı ki?
Kim düşünür beni?""




8. "Becerikli görünmek istiyorlar, neticelerine hiç aldırış etmeden, size ilaçlar, tedavi usulleri sokuşturuyorlar."




9. "𝑁𝑒𝑦𝑠𝑒, 𝑔𝑢̈𝑛𝑙𝑒𝑟 𝑏𝑖𝑟𝑏𝑖𝑟𝑖𝑛𝑖 𝑘𝑜𝑣𝑎𝑙𝑎𝑑ı,𝑏𝑎𝒉𝑎𝑟 𝑔𝑖𝑡𝑡𝑖 𝑘ı𝑠̧ 𝑔𝑒𝑙𝑑𝑖; 𝑔𝑢̈𝑧 𝑔𝑖𝑡𝑡𝑖 𝑦𝑎𝑧 𝑔𝑒𝑙𝑑𝑖. 𝐷𝑒𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑝𝑎𝑟𝑐̧𝑎 𝑝𝑎𝑟𝑐̧𝑎,𝑙𝑜𝑘𝑚𝑎 𝑙𝑜𝑘𝑚𝑎 𝑏𝑢 𝑎𝑐ı 𝑑𝑎 𝑎𝑘ı𝑝 𝑔𝑖𝑡𝑡𝑖. 𝐺𝑖𝑡𝑡𝑖 𝑑𝑒𝑑𝑖𝑚𝑠𝑒 𝑙𝑎𝑓ı𝑛 𝑔𝑒𝑙𝑖𝑠̧𝑖,𝑦𝑜𝑘𝑠𝑎 𝑖𝑛𝑠𝑎𝑛ı𝑛 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒 𝑛𝑒 𝑑𝑒 𝑜𝑙𝑠𝑎 𝑏𝑖𝑟 𝑠̧𝑒𝑦𝑙𝑒𝑟 𝑘𝑎𝑙ı𝑟.."




10. "“Siz erkekler, hepiniz hainsiniz!”"




11. "Demek ki günler, hepsi birbirinden farksız, birbirini izleyip duracak ve bir şey getirmeyecekti!"




12. "Artık yaşamak istemiyordu ya da hep uyumak istiyordu."




13. "Şu dünyadaki sevgilerin bayalığı ve kalbin daima gömülü kaldığı ebedi yalnızlık."




14. ".. kalbinin coşmasına yardım edemeyecek her şeyi lüzumsuz bulurdu."




15. ""Dostlarım mı? Kimler kuzum? Dostum var mı acaba? Benim için kim üzülür?""





Madame Bovary Kitap İncelemeleri


Gustave Flaubert'in ilk eseri de olan #madambovary , Fransa'nın bir kasabasında doktor bir adamla evlenen Emma'nın tutkulu hayatını anlatıyor. Yaşadığı dönemi düşününce fazlaca cesur bir kadın. .
•Aslında Charles Bovary ile evlenmeyi çok isteyen Emma, evlendikten sonra bu düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu şu cümleleriyle anlatıyor:
"Charles'in sohbeti tıpkı bir kaldırım gibi dümdüz ve sıradandı. Bu kaldırımda ise herkesin ağzına sakız olmuş bazı düşünceler, insanda coşku, gülme ya da düş kurma isteği uyandırmaksızın bayağı kılıklarıyla geçip gidiyorlardı."
.
•Kocası Charles' e acıdım açıkcası ama bu kadar da kör olunmaz. En çok da uşak Hippolyte'ye üzüldüm. Bovary'nin aşk maceraları kitapta bolca anlatıldığı için ameliyat sahnelerinin kitaba bir nebze olsun heyecan kattığını düşünüyorum.
.
•Kadının tutkularının sayfalarca sürmesi sıkmadı desem yalan olur ama sırf bir ders alıyor mu, pişmanlık yaşıyor mu diye merakımdan tamamladım. Özetle; Emma, tatminsizliğinin, doyumsuzluğunun bedelini ağır ödedi. Kitabın birçok film uyarlaması da var; izlemek isterseniz...
.
.
Bu arada yazarla ilgili ilginç bir bilgi okudum. Madam Bovary eseri yayınlandığı dönem kitap, ahlaksızlık suçlamasıyla yasaklanmış ve yazara dava açılmış. Yargıç “namus cellâdı kadın”ın kim olduğunu sorduğunda, Flaubert, "Madam Bovary, c'est moi! (Madame Bovary benim!)” yanıtını vermiş. Zaten gençlik yıllarında da evli bir kadınla birlikte olan Flaubert'ten böyle bir eser çıkması hiç de şaşırtıcı değil...




Evet bir kitap daha bitti akıcı olmasına rağmen uzun süre elimde kaldı maalesef. Yine beni etkileyen ve çokça düşündüren bir kitap oldu. Kitabı çok beğendim. Bu kadar gerçekçi olması, yazarın erkek olmasına rağmen bir kadının içindeki döngüyü bu kadar iyi yansıtabilmesine gerçekten bayıldım. Okuduğum süre boyunca çok farklı düşünceler zihnimde oluştu. Emma ahlaksız mıydı yoksa toplumun ahlakından farklı bir ahlak anlayışı mı vardı? Charles sadece herkesin sahip olmak isteyeceği kadar çekici olan bir kadının kocası olduğu için mi bu kadar değer veriyordu ona? Peki ya Radolphe ve Leon? Kitap bitmesine rağmen beni bir çok soruyla baş başa bıraktı. Okurken Emma'ya çok kızdığım yerler oldu ama bir yandan da onun hissiyatları çok tanıdık geldi. Emma masallardaki prenslere, balolara, o masalsı ve gerçek olmayacak kadar şatafatlı olan o hayata merak salmıştı. Öyle bir hayatı olsun istiyordu bu uğurda hayatını mahvetti. Peki bizim etrafımızda ne kadar çok Emma var farkında mıyız? Televizyon dizilerinde ki o gösterişli sözde aşklara özenen ne kadar kızlarımız var. Bu yüzden okurken çok yüreğim burkuldu. Emma' la birlikte bütün o küçük kızlara üzüldüm.
Yazarımız kitabı 5 sene içerisinde yazmış ve yazdığı dönem Fransız Hükümeti tabiri caizse namus elden gidiyor deyip kitabı mahkemeye vermiş ve bı dönem yasaklanmış sonrasında ise en iyileri arasına girmiş. Gene o dönem bu kitap ile birlikte psikolojiye tatminsizlik gibi bir hastalık karışmış. Kısacası eser mantıktan çok duyguları ile hareket eden bir kadının başından geçenleri ele alır. Bu bakımdan Romantizm'e bir tepki özelliği de taşımaktadır.




Madam Bovary... Boşa harcanmış bir hayatın hikayesi.. bir doyumsuzluğun romanı, Madam Bovary.. yazacağım kelimeleri özenle seçiyorum.. hem bir sürü şey demek istiyorum hemde ne diyeceğimi bilemiyorum.. insan göz göre göre ama aynı zamanda da alabildiğine bir körlük ve aldanışla nasıl da hayatını mahveder bunun öyküsü işte.. sanki bir bataklığa düşmüşçesine geçen her sayfada Emmanın daha da çok çamura saplanmasını izledim.. Gözlerimin önünde Emma kendi yarattığı hırs ve doyumsuzluk çamurunda boğuldu.. etkileyiciydi.. ölümün soğuk yüzü, hayatın fütursuzca devam edişi.. çıkarılacak bir sürü ders vardı şüphesiz.. insan hayatını ne için ve kim için harcadığını iyi düşünmeli.. eğer biri sizi hayatından çıkarıp hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyorsa üzülerek söylüyorum ama verdiğiniz değere değmezmiş.. çünkü her şey bir yalan ve aldanmışlıktan ibaretmiş.. daha da kötü olan ise Emmanın sözde aşk adına ondan ona savrulurken kendini kandırışıydı.. insan nasıl böylesine kendini aldatıp sonra da bu uğurda ölür ki..tüyler ürpertici.. düşünsenize Emma tüm o bedeni arzularını doyururken hiç sevmemiş ve sevilmemiş bir kadın.. ya da sadece kocası tarafından sevilip bununla yetinememiş bir kadın.. beni üzen bir çok ayrıntı vardı.. Emmanın çaresizligi.. hayatını mahvetmesine sebep olanların vurdumduymazlığı.. kocasının buruk sevgisi.. ve şüphesiz hikayenin en günahsızı Berthe.. madam bovary, kendi arzuları için üç hayatı birden mahveden bir kadının hikayesi.. insan hayatını mahvedecekse bile bunu kimin için yapacağını iyi seçmeli.. başka da ne diyebilirim ki; okuyunuz..





"Ama benim, benim hiç, hiçbir şeyim yok yeryüzünde! Her şeyim sensin. Ben de senin için her şey olacağım, sana yuva olacağım, yurt olacağım; sana bakacağım, seni seveceğim!"

Herkese selam :)) Madame Bovary'i bir süre önce okumuştum ve yorumunu ancak paylaşabiliyorum.
Peki siz Halit Ziya Uşaklıgil'in bu kitaptan esinlenerek Aşk-ı Memnu kitabını yazdığını biliyor muydunuz?

İsmini uzun zamandır duyduğum bu klasiği okuduklarım kısmına eklemek beni mutlu ediyor açıkçası. Gelelim kitabın konusuna; Emma Bovary yaptığı evlilikten beklediği aşkı bulamayınca bir süre sonra bir boşluğa düşüyor ve gerçek aşkı aramaya başlıyor. Aramak ki ne aramak :)) Emma beni duysaydı "Dur artık be kadın" dediğimi de anlayabilirdi sanırım :)) İtiraf ediyorum Emma'nın ömrünün sonuna dek aşkı araması kitabı okurken beni biraz yordu açıkçası. Ancak dönemin kadınlarını düşünürsek Emma sürekli bir baş kaldırma eğiliminde olan, gelişmiş toplumlara ilgi duyan bir kadındı. Tiyatroya, sanata ilgi duyuyor ve bunlardan çok etkileniyordu. Flaubert, Emma karakterini yazarken genç bir kız gibi düşünmeye çalıştığını söylemiştir. Açıkçası bu düşüncesini okura da hissettiriyor. Kitabın sonlarında yaşananlar beni hem üzüp hem yorsa da severek okuduğum bir klasik oldu açıkçası. Uzun betimlemelerle dolu kitapları seviyorsanız bu kitabı da çok seversiniz diye düşünüyorum.

Sevgiyle ve kitapla kalın...




Madame Bovary yaptığı evlilikte ve hayatını birleştirdiği insanda aradığı büyüyü, hayalindeki yaşantıyı bulamayınca kendine yeni maceralar arayan, aşka aşık bir kadındır. Kendi kocasına aşık olmayı denemiş fakat bunu becerememiştir, sonuçta hiçbirimiz bile isteye, kendi irademizle aşık olmuyoruz. Daha sonra o da aşkı, evli olduğu halde başka erkeklerde arayacaktır. Kitapta da Madam Bovary’nin kendini korkusuzca içine attığı maceraları ve aslında birçok insan tarafından “etik bulunmayan” hikayesini okuyoruz. Kitabın başlarında pek etkilenmemiş ve aralıklarla okumuştum ancak sonradan beni içine öyle bir çekti ki olayın içinden çıkmam ve kitabı elimden bırakmam mümkün olmadı. Kitap öyle ki bir bölümden sonra yerinizden kımıldamanıza izin vermiyor ve sizi içine hapsediyor.
Okurken Madam Bovary’nin bütün duygularını onunla beraber yaşayacağınıza eminim; şayet ben onunla beraber aşık oldum, onunla beraber hatalarımdan pişmanlık duydum, onunla beraber yaptıklarım açığa çıkacak korkusunu, çaresizliği iliklerime kadar hissettim. Okurken birçok yerde kendimi öylesine Madam Bovary gibi hissettim ki, belki de etkilenmemin en büyük sebebi bu olmuştur.
Okunması gereken klasiklerden olduğunu düşünüyorum, ancak okurken sabırlı olmalısınız, zaten kitabın içine çekildiğinizi anladığınızda çoktan keyif alıyor durumda olacağınıza eminim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: