Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Maça Kızı 8 - 1. Kitap - Dilara Pamuk | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Maça Kızı 8 - 1. Kitap Kitap Bilgileri


Yazar: Dilara Pamuk
Tahmini Okuma Süresi: 18 sa. 49 dk.
Sayfa Sayısı: 664
Basım Tarihi: 2023
İlk Yayın Tarihi: 2023
Yayınevi: Artemis Yayınları
ISBN: 9786053048428
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Maça Kızı 8 - 1. Kitap Kitap Tanıtımı


‘’Eşittik ve birbirimizi dengeliyorduk.’’

‘’İki kapalı kart… Maça kızı ve sinek ikili… Maça kızını çekmek isteyen iki kişi… Eşittik. Peki, hangimizin daha çok ihtiyacı vardı bu karta? İşte burada eşitlik bozuluyordu. Şüphesiz ki benim ondan daha çok ihtiyacım vardı; deniz gözlü çocuğu kurtarmam gerekiyordu.
Yüzde elli ihtimale kalmıştı tüm umutlarım. Bora Karabey kartlardan birini rastgele seçti. İşletmeci, bana kalan kartı açtı. Karşımda sinek ikili duruyordu. Ardından, Bora Karabey elindeki maça kızını masanın üzerine koydu.
Kaybetmiştim. Yüzde elli ihtimalle bana gelebilecek maça kızı, Bora Karabey’e gitmeyi tercih etmişti. Bora Karabey, maça kızıyla beraber bir servet kazanmıştı. Sevinmemişti bile, yüzünde mimi oynamıyordu. İfadesiz kara gözleri, yıkılan hayallerime bakıyordu; ben ise bana ihanet eden maça kızına…
Maça kızı, yalnızca Anıl’ın hayatını mahvetmemişti; o parayı toplamaya çalışan, hastane odası önünde dualar edip ağlayan herkesi öldürmüştü aslında.
Bizden deniz gözlü çocuğu alacaktı maça kızı.’’




Maça Kızı 8 - 1. Kitap Kitaptan Alıntılar


1. "Her şehirde sevebilirdim onu; hiçbir şehirde sevmemişti beni."




2. ""O şefkati aşk zannetti.""




3. ""Tek bir an... Bir ömür olabilir!""




4. ""Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür.""




5. ""Haklısın. Kıyamıyorum. Zaten ben kime kıyamadıysam, o bana kıydı hep."

ಥ⁠╭⁠╮⁠ಥ"




6. "- Yeşile en çok mavi yakışır zannediyordum.

- Neymiş daha çok yakışan?

- Kara....."




7. "-"Ne renk benim gözlerim?" diye sordum, yutkunarak.
-"Yeşil." dedi, gülümseyerek.
-"Ne yeşili ama?" dedim, merakla.
-"Zümrüt yeşili değil mesela." dedi, muzip bir ifadeyle.

-"Bora," dedim. "Benim gözlerim ne renk?"
-"Artık zümrüt yeşili Nazlı," dedi."




8. "♤

"Yolun ne kadar ilerisindeydi burası bilmiyordum ama en güzel durağımdı."

♤"




9. ""Senin hayallerin yok mu?" diye sordu, sesinin tınısına sakladığı iğneyi hissedebiliyordum.
"Vardı. Hepsinin de içinde o vardı. Hiçbiri gerçek olmadı. Hiçbiri..." dedim"




10. "Sen, en azından artık zarar değilsin yüreğime. Hep bildik acılarsın, tanıdık yaralarsın."




11. "Her şehirde sevebilirdim onu; hiçbir şehirde sevmemişti beni."




12. "- Kâbus mu gördün sen?
- Hayır, çok güzel bir rüyadan uyandım."




13. ""Kendini yalnız hisseden kimse için her yer çöldür.""




14. ""Haklısın. Kıyamıyorum. Zaten ben kime kıyamadıysam, o bana kıydı hep."

ಥ⁠╭⁠╮⁠ಥ"




15. "- Yeşile en çok mavi yakışır zannediyordum.

- Neymiş daha çok yakışan?

- Kara....."





Maça Kızı 8 - 1. Kitap Kitap İncelemeleri


Kitap ilk başlarda her şey güzel gidiyordu. Ancak ilerledikçe kafalar yanıyor ve saçma bir hale geliyor.

Yaklaşık 1 sene önce hatta 2 de olabilir, emin değilim wattpadde 143. Bölümde aşırı isim ve olay karmaşası yüzünden yarım bıraktığım bir kitap.

Asıl amacından tamamiyle uzaklaşıp uzatmak için gereksiz sahneler koyulmuş.

Nazlı, çok iyi bir matematiği olan bir kız ve bir gün kumarhaneye gidiyor, o kumarhanenin sahibiyle kumar oynayıp sevdiği çocuğun yani Anıl'ın geçirdiği kaza sonucu ona sağlığına kavuşması amacıyla kazandığı parayı ona harcamsıyla başlıyor. Kumarhanenin sahibi de Bora Karabey. Karakterlerin psikolojisi, ruhsal olarak bozuklar, iyi değiller.

Burada en çok harcanan Anıl olduğunu söylemeliyim. En sevdiğim karakterdi kendisi hatta Bora'dan daha çok sevdiğim karakterdi.
Bora'dan daha çok sevmemin sebebi ilk başlarda burası spoi olabilir kötü davranmasıydı. Yani aradan kaç bölüm geçti ancak ben hala Bora'yı affedemeyenlerdenim.
Ayrıca 89. Bölüm (tam hatırlamıyorum uzun zaman oldu okumayalı, çok popüler bölüm olan o bölüm) acayip derecede abartıldığını düşünüyorum.

Bu arada sosyal medyada gördüğüm kadarıyla BURASI SPOILER OLABILIR OKUMAYAN VARSA KITABI OKUMASIN BU KISMI Bora ve Nazlı'nın bir kızları oluyor. Ancak şunun söylemek lazım ki bu psikolojideyken bir bebek dünyaya getirmek ne kadar doğru? Bu da size kalmış tabi. Boş vaktiniz varsa tepe tepe okuyun ancak tamamiyle uzatmak için yazılmış bir kitap.




Bu tam anlamayla "okur, uzun bir serüvene var mısın?" der gibi bir "merhaba" idi. Pekala yazarımızın bizi tek kelimeyle süründüreceği aşikar bir gerçek iken biz okurlar bile bile landes edip okumaya koyulduk. Ünüyle gelen bir serinin ilk kitabında sıradışı bir tanışmayla giriş yapmamızı sağlıyor. Bekleyin, okuyanlara sesleniyorum; sizcede gizli gizli bir olay örgüsününe dahil olmuşuz gibi hissetmediniz mi? Ah bence kesinlikle böyleydi.

Kıbrıs'da bir kumarhanede Bora ve Nazlı tanışmıştır fakat Nazlı'nın oraya gelme amacı düşündüğümüz gibi olmaz. Sevgilisi Anıl kaza geçirdikten sonra ameliyat parasına ihtiyacı olmasıyla kumarhanede soluğu almıştır. Kızımızın matemak zekası iyi olduğundan şansını demek zorunda kalır. Fakat her şey o kadar kusursuz gitmez ve kumarhane sahibi Bora'nın dikkatini çeker. Bu kez masaya Bora oturur, oyun basittir; maça kızı kime giderse o kazanacaktır. Yinede Bora bir şekilde Nazlı'yı yener ve bir teklifte bulunur. Ya arkasına bakmadan yoluna devam edeceksin ya da para karşılığında 8 ay sevgili rolünü üstlenecesin. Belki küçük bir ayrıntıyı size söylemek yerine sizin okumanızın daha doğru olacağını düşündüğüm için pas geçiyorum. Fakat çok sıradan bir hikayenin böyle değişeceğini açıkçası düşünmezdim. Evet sizi okudukça sarıyor.

Eğer kalınlığı göz korkutucuysa yanıldığınızı söyleyebilirim. Kitap çok akıcı ve kendini tekrar etmeyen olaylarla sıralı ilerliyor. Mutlaka bir şans vermelisiniz. Seri uzun olacak ama yinede buna değecek!




SPOİİİİİİ

Nazlı 'nın Anıl a olan aşkı Bora ve Nazlı yı birbirine bağlamıştır. Tedavi olması gereken Anıl Nacar için para bulmaya çalışan Nazlı Alaca Kıbrıs ta bir kumarhaneye girer ve 8 numaralı masada hile yapar. Hile yaptığını fark eden Bora Karabey Nazlı ile oynamak ister ve kart çekerler. Maça kızı Bora ya gelir ve Nazlı kaybeder. Bora Karabey kendi parası dahil bütün parasını oyunda kaybeden Nazlı Alaca ya kendisinin sevgilisi rolünü oynamasını ve bir süre sonra yurt dışına gitmesi teklifi karşılığında Anıl Nacar ın tedavi masraflarını karşılar. Oyun yavaş yavaş bir gerçeğe dönüşürken Anıl Nacar uyanır. Olmaması gereken şeyler yaşanırken Nazlı Alaca kısa bir süre sonra buralardan gideceği gerçeğini unutmamaktadır. Bora Karabey in baş düşmanı Mehmet Şahindağ kendini sürekli hatırlatmaktadır. Bora Karabeyle evlenen Nazlı Alaca Karabey olacaklardan ve Boranın ona oynadığı oyunlardan habersizdir. Bora ve Nazlı için herşey çok iyi giderken Begüm ün (Bora nın kardeşi) nişanında Nazlı Alaca Karabey hamile olduğu için Mehmet Şahindağ nişanı taratır. Ve o sırada Nazlı Alaca Karabey ile dans eden Anıl Nacar ölür. Nazlı ile Boranın arasının daha çok açılmasına sebep olan ölüm Nazlı yı tamamen yıkmıştır. Tek dayanağı Bora Karabey olan Nazlı Alaca Karabey Bora Karabey den yediği kazık ile Türkiye yi terk eder ve aslında ölmüş olduğu ama ölmemiş olma Bora nın ablası Beyzanin yanına gider. Cıa ya girer egitimlerini tamalar ve ilk saha görevini kim olduğundan habersiz bir Türk ile yapacaktır. Ve bu türk 3 yıl 1 ay 1 gün dür görüşmediği Bora Karabey dir.(DEVAMI GELECEK:)










Tam bir matematik tutkunu olan Nazlı'nın sevdiği adamın ameliyat parasını bulabilmek için kumarhanede hile yapmasıyla başlıyor hikayemiz.
Kızımız her şeyi göze alıyor çünkü birlikte büyüdüğü ve uzun yıllar karşılıksız sevdiği Anıl'in yaşaması için son çare bu kumarhane.
Şans masada Nazli'dan yanayken oyunların çoğunu galibiyetle alıyor, her şeyin iyiye gittiğini düşünür fakat onun kartları sayarak hile yaptığını tabikii kumarhane sahibi Bora Karabey hemen anlıyor. Böylelikle onun masasına gelir ve ikilimiz karşılaşır.
Kumarhanede hile yapmanın cezası büyüktür ama Bora Karabey Nazlı'ya bi teklif sunar. Onunla evlenmesi karşılığında Anıl'in tüm sağlık masraflarını karşilayabileceğini söyler. İlk başta kolay bir anlaşma gibi gözükse de düğün günü aslında Nazli'nin hayatının son günü olacaktır ve o bunu kabul eder....
Nazlı ve Bora aynı evde yaşamaya başladıktan sonra hiçbir şey plana uygun gitmez çünkü aşk artık onlar arasında yavaş yavaş filizlenmeye başlamıştır.

Yazarı daha önce Wattpad'de okumamıştım özellikle kitabının çıkacağını duyunca herkes tarafından sevilen Maca Kizi 8'i sayfalarca okumak istedim. Dili sade anlatımı akıcı olmasıyla ne kadar uzun olursa olsun sıkmadan okunuyor ki merak duygusu özellikle geçmişten başlayıp günümüze gelen tarihe kadar sıkmıyor. Ben okurken yan karakterleri de sevdim onların da hikayeye kattığı enerji güzeldi. 🩵




Seveni kadar sevmeyeninin olduğu, yazarının sekiz kitaplık bir seri olacak dediği o kitap, Maça Kızı 8…

Herkese hitap edecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum açıkçası, öncelikle bunu belirteyim. Benim için özel bir yeri var ama şimdi ilk defa okusam yine bu kadar özel bir yere sahip olur mu, inanın kestiremiyorum.

Sekiz kitaplık bir seri olması biraz korkutucu geliyor insana ilk başta ama okursanız eğer anlarsınız çok akıcı bir kitap olduğunu. Bir bölüm daha okuyayım dur bir bölüm daha okuyayım derken baya bir sayfa okumuş oluyorsunuz. Kitabın Wattpad’den ileri ki bölümlerini de okuduğum için şunu söylemeliyim ki olaylar çok katmanlı, yazar yazdığı nerdeyse hiçbir şeyi boşuna yazmıyor. Hepsi bir bir ileride karşınıza çıkıyor. Konusu özgün değil, ama olayların işlenişi asla basit değil. Tüm karakterler günahıyla sevabıyla detaylı bir şekilde işleniyor. İlk kitaplarda anlam veremediğiniz şeyleriyse ilerleyen bölümlerde yazar açıklıyor. Kitapta kimse sütten çıkmış ak kaşık ya da tam iyi/kötü değil. Bu herhalde en sevdiğim şey. Yazar karakterleri ve olayları ince ince işlemiş.

Hiç mi olumsuz şeyler yok, olmaz olur mu hiç? Kitapta çok tekrar eden ve tamam anladık artık diyeceğiniz söylemler var. Nazlı bazen çok melankolik geliyor ve bazen Bora’ya o kadar saçma sebeplerden trip atıyor ki… Bir de sevişme sahnelerini yazar neden belgesel yazar gibi yazıyor bilmiyorum. Hiç yazmasaydı keşke demeden geçemiyorum. (Lavlar aktı, okyanus vurdu, rüzgar esti…)

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim ki ilk kitap NazBor’u… Çoğu şeyden öyle habersizler ki, özlüyor insan bu zamanlarını.

İyi keyifler



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: