Lola ve Komşu Çocuk Kitap Bilgileri
Yazar: Stephanie Perkins
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.
Sayfa Sayısı: 320
Basım Tarihi: Ekim 2019
İlk Yayın Tarihi: 2011
Yayınevi: Yabancı Yayınevi
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786055016487
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Lola ve Komşu Çocuk Kitap Tanıtımı
New York Times Çoksatan:
-2012 YALSA En İyi Genç Edebiyatı
-2013 ALA Rainbow Seçkisi
-2012 The Inky Awards Silver Inky Ödülü Adayı
-2011 Goodreads Choice Award En İyi Genç Yetişkin Romanı Adayı
Lola ve Komşu Çocuk, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin zevkle kucak açacağı bir kendini bulma hikâyesi.
Geçmişinde kalan çocuk, gelecekteki aşkı olabilir mi? Henüz kendini geliştirme aşamasındaki tasarımcı Lola Nolan modaya inanmıyordu... O, kostümlere inanıyordu. Kıyafet ne kadar parıltılı, eğlenceli ve farklı, yani etkileyiciyse o kadar iyiydi. Ve Lola'nın hayatı, özellikle de seksi rockçı erkek arkadaşı varken mükemmele gayet yakındı. Ta ki Bell ikizleri olarak da bilinen Calliope ve Cricket mahalleye tekrar taşınıp Lola'nın derinlere gömdüğünü düşündüğü acı verici geçmişini günyüzüne çıkarana kadar.
"Stephanie Perkins bizim neslimizin Jane Austen'ı. Hikâyeleri kısa sürede unutamayacağınız kadar büyüleyici.
-Tahereh Mafi, Bana Dokunma romanının çoksatan yazarı-
"Büyülü… Âşık olmanın nasıl bir şey olduğunu gerçek anlamda hatırlatıyor."
- Cassandra Clare, New York Times çoksatan yazarı-
"Zekice diyaloglar, taptaze karakterler ve bir sürü yakıcı temas... Sarah Dessen hayranları, aşk ve gerçekliği incelikle birleştiren Stephanie Perkins'i zevkle okuyacaklar."
-Kirkus Reviews-
"Perkins, insanların farklılıklarını kabullenmenin ancak aşk ile mümkün olduğunu son derece iyi bir şekilde gösteriyor."
-Booklist-
"Zekice kurgulanmış diyaloglar ve seksi bir romantizm... Lola'nın fazlasıyla mütevazı espri anlayışı ve Perkins'in, onun gelgitli duygularını yazmaktaki becerisi birleşince ortaya elinizden bırakamayacağınız bir kitap çıkıyor."
-Publishers Weekly-
"Çok modern, çok eğlenceli ve tartışılacak sorularla dolu."
-Romantic Times Book Reviews-
(Tanıtım Bülteninden)
Lola ve Komşu Çocuk Kitaptan Alıntılar
1. ""Mükemmel çok abartılıyor. Mükemmel sıkıcıdır.""
2. "İyiyim.
İyi değilim.
Neyim ben?"
3. "Bazen hata bir olay değil, bir kişidir."
4. ""İyiyim.
İyi değilim.
Neyim ben?""
5. ""Hayat ne elde ettiğin değil, elde ettiğinle ne YAPTIĞINDIR.""
6. ""Tarih kitapları yalanlarla dolu. Savaşı kim kazanırsa hikâyeyi o anlatıyor.""
7. ""Nefret ettiğimiz şeylerden bahsetmek kolay ama bazen bir şeyi tam olarak niye sevdiğimizi açıklamak zor oluyor.""
8. "Hayat her gün aynı insan olmak için fazla kısa."
9. "“Mükemmel olduğumu düşünmüyor musun?”
“Hayır. Harika şekilde çatlaksın ve başka türlü olmanı istemezdim...”"
10. ""Bazen hata bir olay değil, bir kişidir.""
11. ""bu olağandışı değil. ne de olsa iyiler kaybeder.""
12. "" Mükemmel çok abartılıyor. Mükemmel sıkıcıdır""
13. ""...Hayat ne elde ettiğin değil, elde ettiğinle ne YAPTIĞINDIR.""
14. "Hayatta unutulamayacak bazı insanlar vardır."
15. "Sinir bozucu ebeveynlerime rağmen mutluyum."
Lola ve Komşu Çocuk Kitap İncelemeleri
Merhabalar. Lola ve Komşu Çocuk yorumu ile geldim. Çok güzel, komik, nefes kesici bir aşk kitabı.
Lola lise sona giden , her gün faklı kostümler giyen ve çok neşeli bir kız. Max adında ondan yaşça büyük bir sevgilisi var ve bu ilişkiyi ailesi onaylamasa da Lola onla sonsuza kadar mutlu olacağın düşünüyor ta ki eski komşuları Bell ailesi yeniden taşınana kadar. Elbette ilk aşkı Cricket'i görüp onunla konuşmaya ve üstüne hala Cricket'in ona olan duygularının aynı olması Lola'nın kafasını karıştırıyor.
Lola'yı çok sevdim o kadar pozitif ve yetenekli birsi olması beni etkiledi. Lola çok yetenekli bir tasarımcı olduğunu anlamak zor değil kitabı okuyanlar anladı bence beni.
Gelelim Lola ve Max'in ilişkisine güzel ve iyiydi bence ama Max'in son bölümlerde davranışları aşırı sinir bozucuydu.
Lola ve Cricket Bell ise harika ve uyumlu bir çift oldular. Zaten ikisi de birbirlerinin ilk aşklarıymış ve bu olayları daha güzel bir hale getiriyor. Cricket içine kapanık ve iyi birisi. Tam Lola'lıktı. Onları okurken aşırı keyif aldım. Birbirlerinin her şeylerini bilmeleri ve yardım etmeleri çok hoşuma gitti. Lola ve Cricket'in ilişkisine yön veren ve destekleyen Ana ve St. Clair'e gelelim onları bu kitapta görmem ve hala muhteşem bir ilişkileri olmaları beni aşırı mutlu etti. Lola ve Cricket çok uyumlu ve harikulade bir çift oldular ben bu ikiliye de aşık oldum.
Lola ve Komşu Çocuk aşırı güzeldi. Çok beğendim. Kesinlikle okumanızı öneririm. Kitapla kalın.
"Hayatta unutulmayacak bazı insanlar vardır."
Cricket Bell de Lola için o insanlardan biri. Lola iki yıldır görmediği için unuttuğunu sandıysa da Cricket upuzun boyu ve kendisine yakıştırdığı kıyafetleriyle karşısındayken hiç de öyle olmadığını anlıyor.~
Stephanie Perkins kalemiyle yeni tanıştığım bir yazar. Eğlenceli bir anlatımı var. Anlattığı da tıpkı Rainbow Rowell ya da John Green gibi popüler gençlik hikayeleri. Oluşturduğu karakterler sevilesi. Aşırı çılgın kıyafet kombinleriyle Lola, bir türlü kabullenmek istemediği dehasıyla Cricket, dedektif romanlarına düşkünlüğüyle Lindsey, o tatlı halleriyle Anna&St.Clair çifti. Evet, Lola'yı okuyan herkesin neden sabırsızlıkla Anna and the French Kiss'i beklediğini de anlamış oldum. Şimdi ben de onların hikayesini çok merak ediyorum; Anna ve Etienne
Hikaye güzeldi ancak "HARİKA MUHTEŞEM MÜKEMMEL" gibi güzel değil, daha çok "güzel" gibi güzel. Karakterleri sevsem de Lola Nolan ya da Cricket Bell deyince gözlerimden kalpler fışkıracak kadar değil... Beğendiğim kitaplarda olduğu gibi ana karakterler hayatımda yer edinemedi. Lola'nın tüm gelgitlerine rağmen eğlenceli bir gençlik hikayesiydi, hatta genç yetişkin diyelim sınırımız belli olsun. Kolay okunan, sıkmayan bir anlatım ile çabucak bitirebileceğiniz bir kitap, tabi hala okumadıysanız. Çünkü ben epey erteledim. Isla hakkında bir bilgim yok ama Anna'yı mutlaka okumak istiyorum. Çünkü St.Clair...
Kitabı genel olarak beğendim ama söylemeden geçemeyeceğim bir sürü eleştirilebilir yanı vardı. Anna ve Fransız Öpücüğü’nü bir ay kadar önce okudum ve şunu söyleyebilirim ki, sanki karakterler, kim oldukları ve mekan değiştirilerek aynı şey yeniden yazılmış gibiydi sanki. Yine boğuşulan bir erkek-kız arkadaş problemi, aynı diğer kitaptaki gibi problemli evebeynler, aşklarına ilk başta köstek olan ama kitabın çok sonlarına doğru yeniden iyi anlaşılan bir karakter. Okurken isim bile verebiliyorsunuz bu bu diye. İlk başta aynı hikakeyi mekan ve Lola farkıyla okuyormuşum gibi hissettirdi. Bunların yanısıra kitaba gelecek olursam, Lola değişik bir karakterdi. Onu tanımak, onu okumak beni mutlu etti ama çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Kendi mutlu olmadığında başkalarının mutluluğunu kıskanan, çoğu zaman ne hissettiğini bilmeyen ve ona olan bu sevgiyi dolayısıyla haketmediğini söyleyen bi karakterdi ki, bu kısmında ona biraz da olsun hak verdiğimi söylemek zorundayım. Aslında bu karakteri çok azda olsa kendime benzetmiş olabilirim. Cricket karakterini genel manasıyla sevdim. Ayrıca Lola’nın Annayla arkadaş olması ve Anna ve Etennie arasındaki o tatlı aşkı yeniden okuyabilmek beni bir hayli mutlu etti. Yakın zamanda da Isla ve Mutlu Son’u okuyacağım, umarım o da bunlar kadar birbirine benzer konuları içermiyordur. Okunabilir, su gibi akan ve muhtemelen kitabı okduğunuzda bir kitap okudum bile diyemeyeceğiniz, bir bölüm dizi tadında, 320 sayfa ama 50 sayfa kadar kısa gelecek, çerezlik bir kitap. Karantina günlerime ilaç gibi geldi. Ama bana o an okurken verdiği hazdan başka sonrasında bir şeyler katabilmiş olduğunu düşünmediğim bir kitap.
Merhabalar,serinin ikinci kitabıyla karşınızdayım!
Her gün bambaşka rengarenk peruklarla,kendi dikmiş olduğu kostümlerle,ilginç aksesuarla,abartılı makyajlarla bir karakter hayal edin,sınırsız hayal gücüne sahip,adeta her gün farklı biri gibi olan.Evet işte o delidolu kız Lola!Lola kötü çocuk nitelendirebileceğimiz kendinden yaşça büyük sevgilisi Max ile birlikte mutlu bir ilişki sürdürüyordur.Her şey yolunda giderken beklenmedik bir şekilde her zaman eskilerden biri çıkagelir ya.. Lola'nın çocukluk aşkı Cricket geri dönmüştür. Lola kendini iki aşkın arasında kararsız bir halde bulur. Bir seçim yapması gerekmektedir; ya ilklerini beraber yaşadığı,havalı,rock yıldızı sevgilisi Max ya da çocukluk aşkı,yaratıcı ve becerikli Cricket.. Kitabın ana karakteri olan Lola özgüveni yüksek olmasına rağmen ne istediğinin pek farkında olmayan biriydi.Cricket'ın şapşal ve tatlı oluşu kalbimi işitti diyebilirim.Max ne kadar olgun bir karakter olsa da biraz bencil ve hayatta anı yaşayıp,geleceği umursamayan bir karakterdi.
Ayrıca Lola'nın ebeveynleri eşcinseldi ve ilk kez bir kitapta böyle bir aile ile karşılaştım. Bu ayrıntı LGBT olan bireyler adına son derece destekleyiciydi.
Kısacası biraz sıradan bulsam da çerezlik olarak okunabilecek tatlı mi tatlı şirin mi şirin bir aşk hikayesi...
Lola, hayatını istediği şekilde yaşamayı seçen, cıvıl cıvıl giyinmeyi seven, deli dolu bir kız. Erkek arkadaşı Max ise oldukça asi, havalı ve en önemlisi bir rockstar. Cricket, Lola’nın eski komşusu ve çocukluk arkadaşı.
Eski komşu çocuğu Cricket, Lola’nın Max’le ilişkisi varken eski evlerine yeniden taşınır ve olaylar birbiri ardına gelişir. Lola başta inkar etse de, bir seçim yapmak durumunda kalır. Çocukluk arkadaşı Cricket mı, yoksa erkek arkadaşı Max mi?
Kitaba başlamadan önce inanılmaz ön yargılıydım. Sıkıcı ve boğucu bir aşk-ergen kitabı okuyacağımı düşünüyordum. Aslında aşk ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim ama ergen kitabı değildi, en azından ben okurken hiç o şekilde hissetmedim. Kısa sürede Lola ve Cricket’a ısındım ve onlarla aynı dünyaya ışınlandım sanki. Aslında Cricket’ın adını görünce şaşırdım çünkü Türkçesi “çekirge” demek. Haliyle kitabın büyük bir kısmı boyunca karakter gözümün önünde çekirge veya çekirge formunda bir insan olarak canlandı. Lola ise giydiği şeyler yüzünden gözümde problemli biri gibi canlandı. Lola’ya başta ısınamadım çünkü hem aptalca davranıyor, hem aptalca düşünüyordu. Her gün farklı farklı peruklar takıp, abartılı kıyafetler giymesi hiç hoşuma gitmemişti. Fakat bir süre sonra anladım ki, o istediği gibi görünmeyi seçmişti. Kimseyi takmayıp, kendi olmayı. Ancak yine de bazı kısımlarda kendini bir hiç gibi görmesi ister istemez sinirlerimi bozdu. Tabii sonradan bunların bir önemi kalmadı, onu da okursanız görürsünüz artık.