Limon Kütüphanesi Kitap Bilgileri
Yazar: Jo Cotterill
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: Mayıs 2017
İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2017
Yayınevi: Genç Timaş Yayınları
ISBN: 9786050825640
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Limon Kütüphanesi Kitap Tanıtımı
"Kitaplar size kaybettiğiniz insanları geri verir."
Calypso 10 yaşında bir kız çocuğu. Kitaplar tüm dünyası. Annesini kanserden kaybetmiş ve babası ile yaşıyor. Babası içsel bir güce ve güçlü olmaya kafayı takmıştır. Olayları soğukkanlı karşılar, eşinin ölümünde bile ağlamamıştır. Calypso’ya da durmadan içsel olarak güçlü olmayı ve yalnızken mutlu olmayı telkin eder.
Bir gün Calypso’nun okuluna yeni bir kız gelir. Bu kız onun rutin hayatını değiştirmeye başlayacak kişidir. Calypso, kendisi kadar kelimelere ilgi duyan bir arkadaş bulduğu için çok mutludur. Mae’nin en az onun kadar okuması ise bir başka sürpriz olur.
Bu arkadaşlık limonlar gibi bir gün çürüyecek mi yoksa sonsuza dek sürecek midir?
"Bir uçurumun kenarında duruyormuşum gibi hissediyordum, düşmemek için elimden tutan bir şey yoktu.
Keşke o limonları hiç bulmasaydım."
(Tanıtım Bülteninden)
Limon Kütüphanesi Kitaptan Alıntılar
1. "İyi ki kitaplarım var..."
2. "Kitaplar size hikayelerden fazlasını verir."
3. ""Belki bazen üzgün olmak için insan kendisine izin vermeli...""
4. "Bazı insanlar başkalarına kötü şeyler söyleyerek kendilerini daha iyi hissedebiliyor. Ben bunu oldum olası anlamadım..."
5. "İçimdeki manevi gücü bulmayı tüm varlığımla deniyorum ama onu nerede aramam gerektiğinden pek emin değilim."
6. "Kitaplar her şeydir! ...
Kitaplar bize sorular, cevaplar, arkadaşlar ve sihir verir!"
7. "Bahçedeki en sevdiğim köşede, kitabımla birlikte oturuyordum..."
8. "Duyguları bir şişeye doldurup saklayabilmek isterdim, böylece ihtiyacınız olduğu başka bir anda onları yeniden hissedebilirdiniz."
9. "Şimdi biliyorum ki en güçlü insanlar diğerlerini seven ve onların da kendilerini sevmesine izin verenler."
10. "Belki benim içimde de bir depo dolusu mutsuzluk vardı."
11. "... Bazen biriyle diyalog kurmanın kuralları bana çözülemeyecek kadar zor geliyor. Sessiz kalmak ya da yalnız olmak daha kolay."
12. ""Bazı şeylerin farklı olmasını istemek onları değiştirmiyor.""
13. "Hikayeleri sevmeyen biriyle nasıl konuşulur ki?"
14. "... yani insanları sevmiyor değilim. Ama dürüst olmam gerekirse, kitapların dostluğunu tercih ederim. Kafamın içinde yarattıkları sessiz dünyayı seviyorum..."
15. "Kitaplar sizi gerçek hayatta hiç gidemeyeceğiniz yerlere götürüp hiç tanışamayacağınız insanlarla tanıştırır."
Limon Kütüphanesi Kitap İncelemeleri
Kitabı bir solukta bitirdim. Okurken boğazımın düğümlendiği o kadar çok yer oldu ki… babasına bakmak zorunda olan 10,5 yaşındaki Calypso… Hayat bazen ne kadar da yorucu olabiliyor. Bu kitap bibliyoterapi alanında da kullanılıyor. Sebebini okuduktan sonra daha iyi anladım. Aslında kitapta kısmen bir grup terapisinin yapıldığı bölüm de var. Herkes derdini anlatıyor, rahatlamaya çalışıyor. Ortak dertlerinin olması kişiye kendini yalnız hissettirmiyor… peki gerçekten öyle mi?… Daha önce okumadığım için üzüldüklerimden… Mutlaka okuyun. Kitapla kalın.
Babam her zaman “Kendinin en iyi arkadaşı olmalısın,” der.
“Anlamıyorlar işte…” demişti. “Diğer insanlara ihtiyaç duymayanları anlamıyorlar. Birilerine bağlı olmamanın yalnızlık çekmek olduğunu sanıyorlar. Kimse bunlara manevi gücün ne olduğunu öğretmemiş.”
Okulda, diğer çocuklar benimle yakın arkadaş olmaya çalışmaktan vazgeçti. Onlarla oynamayı seviyorum, yani insanları sevmiyor değilim. Ama dürüst olmam gerekirse, kitapların dostluğunu tercih ederim. Kafamın içinde yarattıkları sessiz dünyayı seviyorum; o dünya sihirle, adalarla ya da gizemle doldurulabilir.
Ne derler bilirsin: Hayaller gerçekleşmeyi beklermiş!
Dünyada başka kimsede olmayan, eşsiz bir şeye sahi olma fikrini seviyorum.
Duyguları bir şişeye doldurup saklayabilmek isterdim, böylece ihtiyacınız olduğu başka bir anda onları yeniden hissedebilirdiniz.
Jo Cotterill-Limon Kütüphanesi
•
#alıntı
“İnsanları sevmiyor değilim. Ama dürüst olmam gerekirse, kitapların dostluğunu tercih ederim. Kafamın içinde yarattıkları sessiz dünyayı seviyorum; o dünya sihirle, adalarla ya da gizemle doldurulabilir.”
•
•
“Okuldaki öğretmenler her zaman kendi başıma oturduğum için endişelenirlerdi. Okul raporlarıma. ‘ Çok yalnız bir kız, kendisini etraftan soyutluyor.’ Gibi şeyler yazarlardı. Sanki bunlar kötü şeylermiş gibi..”
•
️
On yaşında annesini kanserden kaybetmiş babasıyla yaşayan bir kız çocuğu ne kadar güçlü olabilir ? Calypso babasına her konuda yardımcı oluyordu. Hatta çoğu zaman her şeyi kendisi yapıyordu. Yemeğini yapıp etrafı toparlıyor, kirli kıyafetlerini yıkayıp babasına çayını yapıyordu. Babası yemek yemeyi bile unutup kendisini kütüphanesine kapatıyordu genellikle. O ise kitaplarıyla kendine yalnız bir dünya kurmuştu. Her sonunu kendi içinde çözmeye çalışmayı babası öğretmişti ona ve buna manevi güç diyordu. Annesi öldükten sonra babası da kendisi de hayatlarını bu şekilde devam ettiriyordu. Ta ki Mae ile tanışana kadar. Mae hayatına girdikten sonra o ve babası yepyeni ve farkı bir hayata doğru giriş yapıyorlar.. Her ne kadar babası bunu yapmakta oldukça zorlansa da..
•
️
Anne her daim bir çocuk için çok önemli olmuştur. Annenin gidişi demek çocuğun ya bir anne rolüne bürünmesi ya da asla büyümeyecek olan bir çocuk olarak kalması demek.. Bu kitap bunu ve daha bir çok şeyi çok güzel anlatmış. Kesinlikle tavsiye ederim, çok seveceksiniz. Keyifli okumalar ️
JO COTTERİLL- LİMON KÜTÜPHANESİ
Annesini küçük yaşta rahim kanserinden kaybeden bir kız Calypso hikayemizin başkahramanı. Artık babasıyla yaşamak zorundadır. Babası kızı kimseye ihtiyacı olmadığı inancıyla yetiştirir. Üzüntülü zamanlarında içindeki inanca sığınıp üzülmemesi gerektiğini söyler.
Calypso sadece kocaman bir kütüphaneye sahiptir ve arkadaşı yoktur. Babası bir yazar ve çevirmendir. Kendisini sadece işine adamıştır.
Calypso bir Mea ile tanışır ve hayatı değişir. Birden bastırdığı ve aslında ihtiyacı olduğu duyguları fark eder. Calypso bu duygularla boğuşurken bir gün bir olay patlak verir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Babası Calypso’nun annesinin kitaplarını kaldırır ve kocaman kütüphane raflarını limonlarla doldurur. Calypso’nun dünyası başına yıkılır ve artık duyguların tamir edilme vakti gelmiştir.
Bu kitapta bastırılan, kaçılmaya çalışılan, üstü örtük duygulara rastlayacaksınız. Bir baba eşinin kaybının acısını yaşamak yerine duygularını bastırır. Kendini sadece işine verir ve çoğu zaman bir çocuğu olduğunu bile unutur. Annesizliğin acısını derinden hisseden Calypso bir de babasına ebeveynlik yapmak zorundadır. Ve duygularını yaşamasına izin yoktur. Bu hikaye aslında hiç yabancı bir hikaye değil. Bu çoğumuzun hikayesi. Hepimiz olumsuz olarak adlandırılan duygularımızı içimizde yaşamak zorunda kaldık. Üstünü örttük. Peki bunun yansımaları ve neye sebebiyet verebileceğini görmek isterseniz bu kitabı okuyabilirsiniz.
Bütün duyguları bir arada kucaklayabildiğimiz zamanları görmek dileğiyle..
" Ve işte manevi gücümü nerede bulacağımı biliyorum. O size diğer insanlar tarafından verilmeli. Biri sizi düşündüğünde , önemsediğinde size kendinden bir parça verir. O ğarça sizi güçlendirir."
Calypso işte bu manevi gücü bugüne kadar babasının isteği üzerine hep içinde aramıştı. Daha 5 yaşındayken annesini kanserden kaybetmiş ve bu kaybedişle aslında babasını da kaybetmiştir. Babası ona mutlu olmak için başkalarına ihtiyacın yok diyerek etrafına kalın duvarlar ördürmüş manevi gücün kendisinde olduğuna inandırmıştır. Kitap okumayı çok seven calypso, annesinin ölümünü sinderememiş babasının bütün sorumluluklarını üstlenmek zorunda kalmış (yemek pişirmek,çamaşır yıkamak,alışveriş...vs)küçük bir yetişkin gibi hayatını yaşarken hayatına kitap dostu Mae girer. Mae hayatına girmesiyle yalnızlığın iyi bişey olmadığını öğrenir. Calypso hayatındaki yeni uyanışlara ayak uydurmaya çalışırken empatinin , ailenin , arkadaşlık ve dostluğun gücünü gösteriyor. (Özellikle kız çocukları bu kitabı çok sevecek)
Bu tarz çocuk kitapları olarak geçen ama her yaştan insanın kendine birşeyler katabileceği kitapları seviyorum. Dili sadeve akıcı. İçerisinde birden fazla nitelik kitapdan söz ediliyor.
" Kitaplar size kaybettiğiniz insanları geri verir."
Keyifli okumalar.
"Kitaplar size kaybettiğiniz insanları geri verir."
Calypso on yaşında bir kız çocuğu, kitaplar tüm dünyası... Annesini kanserden kaybetmiş ve babası ile yaşıyor. Babası içsel bir güce ve güçlü olmaya kafayı takmıştır. Olayları genellikle soğukkanlılıkla karşılar. Calypso'ya da durmadan içsel olarak güçlü olmayı ve yalnızken mutlu olmayı telkin eder.
Mae, Calypso'nun adını okul bahçesine tahta çubuklarla yazarak onun dikkatini çekmeyi başardı, kitaplara olan düşkünlüğü ve harika kelime hazinesi ile de arkadaşlığını kazandı. Daha arkadaşlıklarının birinci yılı dolmadan kitap yazmak için ağaç evi onardılar, kitap yazdılar, sırlarını paylaştılar, evlerini, yuvalarını hatta yataklarını paylaştılar. Hiç arkadaş edinemeyen Calypso, harika bir dost edinmişti. Ben de Mae gibi bir arkadaşa sahip olmak isterdim.
Kitabımız adını Calypso'nun babasının bir takıntısından alıyor, fakat fazlasını okuyarak ögrenmenizi tavsiye ederim.
Çocuk kitabı olduğu kadar büyüklere de hitap eden bu kitap, büyüklerin davranışlarına göre çocukların ruh halinin nasıl dalgalandığının en güzel örneği.
Sevgili veliler ve öğretmen arkadaşlarım, kendiniz okumadığınız kitabı lütfen çocuklarınıza okutmayın. Kitaplar zararsızdır evet, fakat içeriğinizi bilmeniz demek çocuklarınızın hangi alanda geliştiğini bilmek için önemlidir. Hem siz de okursanız sohbet edeceğiniz bissürü bişeyler birikir fena mı
Sevgili Calypso ve Mae, kitaba ışınlanmak ve o yazı kulübenizde sizinle kitap yazmak isterdim. Sohbet etmek dertleşmek isterdim. Beni bir süre misafir ettiğiniz için teşekkür ederim. Harika bir yolculuktu.
Meraklısına tavsiyemdir