Leyla Navaro En Beğenilen Sözleri
1. "Termometresini, bir şişe suyunu,
Şemsiyesini ve paraşütünü almadan
Dışarıya çıkmayan insanlardanım."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
2. "Annelik beklentilerinizin çoğunu gerçekleştirebildiniz mi?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
3. ""Ev yaşamak içindir, çocuk her tarafta oynayabilmeli, koltukların kirlenmesi önemli değil... İsterse duvarları da boyayabilir. Yemek yerken yerleri kirletmesi de benim için önemli değil" diyordu Reyhan Hanım."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
4. "Bense kadın olarak, sistemin tüm çifte standartlarına, tüm dış ve iç baskılarına rağmen, kararlarımı alabilmiş, uygulayabilmiş, başarabilmiş olmaktan doğan şaşkınlık içinde, inanamadığım bir özgürlüğü yaşamaktayım."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
5. "Paylaşmamakla bedene yüklenen gerginlikler, saatli bomba gibidir. Yakın çevresi kadar, kişinin kendisini de acımasızca paralar."
- İki Boy Ufak Pabuç
6. ""Olduğu gibi kabul edildiğini hissetmek, hem çocuk ve hem de yetişkin için en büyük hediyedir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
7. "Sistem, öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması ve ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
8. "Bepko ve Krestan'a göre, iyilik beklentilerinin kurgusunda yatan en çekici fantezi, "zor,kötü" adamı iyileştiren, sevgisi ve iyiliği ile yaşama, aileye döndüren "iyi,melek" kadın imgesidir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
9. "“Bir ruhun kendini anlayabilmesi için bir başka ruha ihtiyacı vardır.”"
- İki Boy Ufak Pabuç
10. "Ayağımıza dar ya da bol gelen ve yürümemizi engelleyen pabuçlar gibi, kendimize uygun olmayan sistemlerde yaşamak da, ruhumuza dayanılmaz zorluklar yaşatır."
- İki Boy Ufak Pabuç
11. "''Sen bir şeye karar verirsen, dünya bir kenara çekilir.''"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
12. "Tanımları ve “gerçekleri” , iktidar da olanlar belirler. Tarih kitaplarını iktidarda olanlar, tarihe aktarmak istedikleri şekilde yazarlar; egemen kitleler, egemenliği altında yaşayanların davranış ve tanımlarını saptar; güce sahip olanlar, aynı güce sahip olmayanlara kendi istekleri doğrultusunda tanım koyar ve olayları bu tanımlar çerçevesinde değerlendirir ve yönetir. Her iki tarafta sorgusuzca bunun tek gerçek olduğuna inanıverir sonuçta."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
13. "Sisteme bir türlü ayak uyduramayan veya özüne, yapısına uygun olmayan bir sistemde huzursuz, mutsuz yaşayan birçok kişide kaçınılmaz rahatsızlıkların, semptomların, psikosomatik “ ifadelerin” oluştuğuna; bu gibi durumlarda, sistemi sorgulamak yerine çevrenin bireyi sorguladığına,” kişisel bozukluk”, “sen de bir anormallik mi var?” tanımlarıyla değerlendirdiğine; bireyin aynı öğretiyle yine ve sadece kendilerini sorguladığına tanık oldum."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
14. "“Bir gün benim de başıma gelebilir!” duygusu, olayları doğrudan yaşamasa bile, birçok kadının kendini kurbanmış gibi hissetmesine ve böyle davranmasına neden olur."
- İki Boy Ufak Pabuç
15. "“ Kızmak aslında önemsemektir. “"
- Bir Cadı Masalı
16. "Doğruları söyleyenin, gerçekleri görüp açıklayanın ve iktidarda olmayanların kurban edildiği bir düzen!"
- İki Boy Ufak Pabuç
17. "Ne yazık ki, ataerkil sistem, edinilerek değil de doğuştan gelen konumları, örneğin kentsoyluyu, daha üstün eğitim, güç ve gelir sahibini sorgusuzca “üst” kabul eden; buna karşılık da bu olanaklara erişemeyenleri, tüm bu değer ve ölçekler çerçevesinde, ast ve “cahil” gören anlayıştaydı. Ve daha da yazık ki, “üst” ve “ast” diye belirlenen bizler de, bu zihniyet ve sistemin Tek Belirleyici Gerçek olduğuna inanıp, kendimizi öğretilmiş ölçeklere göre tanımlamayı ve değerlendirmeyi sorgulamadan kabulleniyorduk. Çoğumuz bu sorgulanmayan “gerçeklerle” örselenmiş bakış açılarına koşullanmış ve inandırılmıştık."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
18. "Hayatını kazanma zorunluluğu, pek çok erkeğin yetenek ve tercihlerini rafa kaldırıp unutmasını gerektirir. Bu çok önemli bir vazgeçiştir. Bazı erkekler, benliğini oluşturan bu yönlerden vazgeçmiş olmanın acısını yaşam boyu, ruhunun derinlerinde gizler."
- İki Boy Ufak Pabuç
19. "Sürekli itaat etmeye alıştırılmış, zorlanmış çocuklar, zamanla kendi inançlarından vazgeçip her şeyi sorgusuz kabullenen, aşırı uyumlu kişilikler geliştirirler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
20. "Kadınların ruhsal sorunlarının birçoğu, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin, haksız baskıların göstergeleridir. Temelde tedavi edilmesi gereken sorun, kadının kendinde değil, toplumsal düzende yatar."
- İki Boy Ufak Pabuç
21. "Duygularını ifade etmek kişiyi rahatlatır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
22. "Özellikle, sık karşılaşılan kadın sorunlarından depresyon, çoğu zaman kadının aile ve toplum içindeki ikincil konumundan dolayı yaşadığı engellenmişlik duyguları, tepki ve isyanın içe dönmüş, yıkıcı yüzüdür."
- İki Boy Ufak Pabuç
23. "Genel inancın aksine, rahatsızlık durumunda bir bilene başvurmayı bilmek, aslında bir zaaf değil, çok akılcı bir davranıştır."
- İki Boy Ufak Pabuç
24. "“Bu çifte standartlı sosyal ve feodal sistemde, kadınlar zaten doğuştan hastadır.”"
- İki Boy Ufak Pabuç
25. "Gizli bahçenizde açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız...
Behçet Becatigil"
- Bir Cadı Masalı
26. "Gerçek disiplin, sevgi ve anlayış ister. Disiplin uğruna o evde yaşamın tadı kaçıyorsa, evde disiplin değil yaptırım uygulanıyor demektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
27. "Güçlü bir benlik, ancak isteklerini, dürtülerini ehlileştirmek ve eğitmekle oluşur."
- Bir Cadı Masalı
28. "Toplumun erkeklere hazırladığı çetin yaşam koşusu, pek çok erkekte, ifade edilemeyen depresif duygular yaratır. Bu duyguların dile getirilmesi, “erkeklik” adına mümkün olamayınca, dışavurumları, depresyon ya da psikosomatik rahatsızlıklara dönüşebilir."
- İki Boy Ufak Pabuç
29. "Çocuğun kabul edilir davranışlarını beğendiğimizi göstermek için övgü, takdir sözleri kullandığımız zaman dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta vardır: Övgü ve takdir, çocuğun kişiliğine değil de çabasına, becerilerine, yani davranışına veya neticelerine ilişkin olmalıdır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
30. "Kızgınlık duygusunun bünyemizdeki temel işlevi, karşılaştığımız haksızlıklara, yaralayıcı, küçük düşürücü, zor durumlar karşısında bizi uyarmak, kendimizi korumaya alabilmemiz veya savunmamız için de enerji vermek, gücümüzü seferber edebilmektir."
- Bir Cadı Masalı
31. ""Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya
İkincisinde, daha çok hata yapardım
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
32. "En derin korkumuz yetersizliğimiz değil,
En derin korkumuz sonsuz gücümüzdür.
Bizi asıl ürküten karanlığımız değil,
Kendi ışığımızdır.
(Marianne Williamson)"
- Bir Cadı Masalı
33. "Çocuk eğitiminde takdir ve teşvik, ödülden daha önemlidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
34. "'Mükemmel annelik' oldukça tehlikeli bir kavramdır. Anneliğin mükemmelliği yoktur, olmamalıdır. Çünkü, annelik temelde bir ilişkidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
35. "Miller'e göre saldırganlık, nefret, düşmanlık, yıkıcı davranışlar, mutlaka kızgınlık sonucu oluşan duygu ve davranışlar değildir. Bu davranışlar, psişik yapımızdan veya ilişkilerimizden kaynaklanan ve acı veren duygularımızla yüzleşmemek, onlardan kaçabilmek için kullandığımız savunmalardır. Bu tür yıkıcı davranışlar kızgınlıktan farklı duyguların birikiminden de ( örneğin; kıskançlık, reddedilme, direnç, engellenme vb. ) oluşur."
- Bir Cadı Masalı
36. "''Yakın ilişkide, kadın bağlılığını bağımlılıkla birlikte destekleyen toplum, erkek bağlılığında mutlak bağımsızlığı aramaktadır.''"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
37. "Oysa,kızmak aslında önemsemektir."
- Bir Cadı Masalı
38. "İyi bir dinleyiciye anlatılan sorunlar, genellikle çözüme kendi kendine daha kolaylıkla ulaşır veya hiç değilse konuşan kişiyi bir miktar rahatlatır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
39. "''Konuşma ve dile getirme, iletişimin sadece yarısıdır. İletişimin vazgeçilmez yarısıysa, karşıt tarafı duymaya açık olmak ve dinlemektir.''"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
40. "Kişiyi başkalarının hayatını izlemek -ve haset etmek- yerine, kendi hayatına odaklanarak doyum ve mutluluğunu arttırabilir."
- Haset ve Rekabet
41. "Duygular tartışılmaz. Duygular sadece duyulabilir ve anlaşılabilir. Neden bu duyguyu duyduğumuz değil, yaşadığımız duygularla ne yaptığımız ve nasıl davrandığımız önemlidir."
- Bir Cadı Masalı
42. "Hangi yaşta olursa olsun, her çocuğun kendine özgü bir büyüme gelişme biçimi, temposu vardır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
43. "Birini sevmem için bana benzemesi şart mı?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
44. "Mükemmel anneler mutlaka mükemmel çocuklar yetiştirmez ama, mutlu anneler mutlaka mutlu çocuklar yetiştirir. Kanımca, bir annenin veya babanın çocuklarına vereceği en önemli hediye, mutlu olmayı öğrenmek ve örneklemektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
45. "''Pek çok kadında sık rastlanan depresif duygular, güvensizlik, aşırı duyarlılık, aşırı alınganlık, asabiyet, veya bu duyguların bedene atılıp psikosomatik rahatsızlıklara dönüştürülmesi, gerçekte kullanılmamış enerji ve potansiyelin bedende yarattığı paslanma etkileridir. Kullanılmayan enerjiler, kullanılmayan madenler gibi, pas tutmaya meyillidir. Ruhsal paslanma; derin güvensizlik, depresif duygular, asabiyet ve birçok psikosomatik rahatsızlığın kaynağıdır. Doktor ve psikologlara daha çok kadınların başvurmasının önemli nedenlerinden biri de, kadınların kısıtlanmış rolleri nedeniyle enerji ve potansiyellerini hakkıyla kullanamamaları sonucu, içine düştükleri yaşam engellenmişliğidir.''"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
46. ""Tanrım, bana
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SÜKÛNET
Değiştirebileceklerimi değiştirmek için CESARET
İkisini birbirinden ayırt edebilmek için de AKIL ver. ""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
47. ""Başarılı erkeklerin etrafında hem erkekler hem de kadınlar toplanır.
Başarılı kadınlar genelde hem kadınlar hem erkekler tarafından terk edilir ya da yalnız bırakılır.""
- Haset ve Rekabet
48. "''Kadın cinselliği, yüzyıllar boyu toplumlar tarafından denetlenmek, kontrol altında tutulmak istenmiştir. Bu kontrolün çok dolaylı ve çekici bulunan bir aracı, kadını sevimli ve tehlikesiz konuma getiren, kolay denetlenebilir, iyi ve cici sıfatlarıyla sosyalleştirmektir.''"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
49. "Bir erkeklik öğretisi olan "kadın gibi olmak" en uç utanç kaynağı olup, "kimileri için silah taşımak sürekli ereksiyon halinde olmakla eşdeğerdir" der Segal."
- Bir Cadı Masalı
50. "Ben diliyle konuşmak, kişinin sadece kendinden konuşması veya kendini övmesi, öne sürmesi demek değildir. Ben dili, kişinin o anda, karşılaştığı durum veya davranış karşısında, kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerle açıklayan ifade tarzıdır, yanı duygu ve düşüncelerimizi içtenlikle ifade eden sözcüklerdir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
51. "Aile içinde çocuklarla oluşan sorunların birçoğu, annenin (veya babanın), tepkilerini, düşünmeden, "başkaları öyle yaptığı için", sağduyusuna ve içinden gelen duygulara kulak vermeden göstermesinden veya duygularını yanlış ifade etmesinden kaynaklanır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
52. "Çoğunlukla " mış gibi" yaşarız."
- Bir Cadı Masalı
53. "Bazen bizim veremediğimiz için kendimizi suçladığımız şeyler, çocuk için o kadar da önemli olmayabilir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
54. "Soruları her zaman çok sevmişimdir. Sorular, soranı da, yanıt vereni de düşündürür."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
55. "Kaçımız çocukluğunu tam anlamıyla "çocuk" gibi yaşadı? Kaçımıza daha çocukken "hep büyük gibi davranması" önerilmedi? Kaçımızın içindeki çocuk hâlâ kıpırdıyor?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
56. ""Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
57. "Ataerkil aile düzeni, erkeğin isteklerini bekletmeden, anında tatmin etme üzere kurgulanmıştır. Bu tür sistemde yetişmiş erkeklerin özgüvenleri ve benlikleri yeterince gelişemez. İsteklerinin anında yerine getirilmesini doğal hakkı olarak algılayan erkek, yetişkin yaşamında bunu elde edemeyince, kendini reddedilmiş, küçük düşürülmüş, "erkekliği" elinden alınmış gibi hisseder."
- Bir Cadı Masalı
58. "Korkmak, mutlaka korkak olmak demek değildir.."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
59. "kişi kendinde görmek istemediği, kabul edilemez olan, kaygı ve tehdit oluşturan dürtü ve duygularını farkına varmadan bastırır ve tam aksini gösteren dürtü ya da duyguları sahnelemeye özen gösterir; nefret ettiği kişiyi aşırı sevmek, yüceltmek; korktuğu şeyden kaçınmaktansa üstüne gidip, cesurmuşçasına yapmak gibi."
- Haset ve Rekabet
60. "Kural ve beklentilerin uygulanmasında özel durumları göz önünde bulundurmak çok yararlıdır. Örneğin, kural adına, hiçbir özür tanımaksızın, çocuğa her yemeği yedirme disiplinine girmek, yemek olayını bir güç kavgasına ve sorun haline dönüştürür. İnsanların gıda ihtiyaçları o günkü fizyolojik durumlarına göre değişebilir. Çocuk hastalanmaya başlıyorsa veya o gün bir şeye üzülmüşse, iştahı kapalıdır. Bazı çocuklar belirli besinleri (süt, yumurta, ıspanak vb) sevmezler. Bunları zorla vermeye kalkışmak, "her şeyi yemesini öğrenmeli" veya "çocuk süt içmelidir" kuralı adına onları zorlamak, o besinden daha çok nefret etmelerine ve aile bireyiyle de aralarının bozulmasına neden olur. Verilmek istenen besin, farklı hazırlama ve sunma şekilleriyle sevdirilebilir. (Örneğin, süt ihtiyacı için muhallebi, sütlaç, yoğurt, ayran, peynir, dondurma gibi; ispanak ihtiyacı için börek, yoğurtlu ıspanak vb)."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
61. "Söylemek istediklerini net ve doğrudan değil de dolaylı olarak ifade eden, başkasına söylüyormuş gibi yapan, mesafe koyarak karşı tarafın aklını okumasını bekleyen veya hiç beklenmedik bir ortamda aniden iğneleyici gönderme yaparak "taş atan" ifade tarzı, kültürümüzde epeyce yaygındır."
- Bir Cadı Masalı
62. "Aşırı titizlik ve aşırı temizlik, yaşam engellenmişliğinin oluşturduğu iç kızgınlığın obsesif bir dışavurumudur."
- Bir Cadı Masalı
63. "Gereksinimlerini karşılarken bir sorunla karşılaştığında, sorununu kabul edici bir tutumla dinleyeceğim ve böylelikle senin, benim çözümlerime güvenmek yerine, kendi çözümlerini geliştirmene yardımcı olacağım.
(Dr Thomas Gordon/ insan ilişkilerinde inancım)"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
64. "Beklentilerimizi, ev kurallarını, yapılması ve yapılmaması gerekenleri, önceden biraz zaman ayırarak, çocuğa açık bir dille anlatıp ona doğru davranma şansı tanırsak, sorunlarımızı büyük ölçüde azaltmış oluruz."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
65. "Genellikle yanıtlar, takdirin ne güçlü bir davranış tekrarlatıcı etken olduğunu gösterir.
"Bugün ne kadar güzelsin," diye karşılanan kaçımız, o gün giydiklerini bir daha giymek istemez veya saçını o gün taradığı gibi taramaz? Akşam sofrada, "Yemek çok güzel olmuş," sözleri kaçımızın yorgunluğunu almaz? Bizi daha güzel yemekler yapmaya teşvik etmez? "Bu işi çok iyi başarmışsın, seninle gururlanıyorum," sözleri hangimizi yüreklendirmez, daha iyi çalışmaya sevk etmez? Bir takdir dolu bakış, bir gülümseme bile bazen bütün bir günü mutlu kılmaya yeterlidir, değil mi?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
66. "Bir kişi sorunuyla yüklü olduğu zaman, hiçbir nasihati dinleyemez."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
67. ""Yalan söylenmez, yalan söylemek çok kötüdür," denilen bir çocuk, kapı çalındığında, "Evde olmadığımı söyle," diyen bir anne/babayla karşılaşırsa, yalan konusunda ne düşünür acaba?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
68. "Bir kişinin duygularını veya durumunu gerçekten anlayabilmek için onun yerine geçmek, kendini onun yerine koymak gerekir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
69. "Bütün iyi niyetlerime rağmen her şey istediğim gibi olmuyor.."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
70. "Soruları her zaman çok sevmişimdir. Sorular, soranı da, yanıt vereni de düşündürür."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
71. "Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
72. "Kültürümüz ve eğitim sistemimiz,soruları daha çok sevebilseydi,ilerleme ve çağdaşlaşmamız daha da hızlı olabilirdi…"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
73. "“Birini sevmem için bana benzemesi şart mı?”"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
74. "Bitmemiş kavgalar, olaylara çözüm getirmediği gibi, daha karışık, çözümü daha zor yeni kırgınlıklara ve çatışmalara yol açar."
- Bir Cadı Masalı
75. "“Aşırı titizlik ve aşırı temizlik, yaşam engellenmişliğinin oluşturduğu iç kızgınlığın obsesif bir dışavurumudur.”"
- Bir Cadı Masalı
76. "Aslında insan belleğinin bazen kötüleri unutup iyi şeyleri hatırlamak gibi ne güzel bir korunma sistemi vardır, değil mi?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
77. "Üzüntü, korku, kıskançlık gibi acı veren duygular biz büyüklerin de hoşuna gitmediğinden, genellikle yaptığımız, bu duyguları inkar etmektir. Özellikle çocuklarda bu gibi duyguları algıladığımız zaman, kabul etmekten ve isimlendirmekten korkarız. Çünkü kabul eder veya isimlendirirsek, bunların kalıcı olacağını, çocuğun mutsuz, korkak veya kıskanç olabileceğini düşünürüz. Dolayısıyla reddeder ve inkâr ederiz. Halbuki, bu tür duygular hissetmek, örneğin korkmak, mutlaka korkak olmak demek değildir. Biz de yetişkin olarak bazen karanlıktan, bilinmeyenden korkabilir, tedirgin olabiliriz. Bunun gibi üzülmek de mutlaka mutsuz olmak demek değildir. Üzüntü, yaşamın bir parçası ve her kişinin doğal duygu hakkıdır. O anda kedisi, topu veya arkadaşı için üzülen çocuk, gerçekten üzülüyordur, ancak anlaşıldığını, duygusunun kabul edildiğini hissederse rahatlar, daha kolay teselli bulur. Yaşamda daha büyük ve ciddi üzüntüler var diye çocuğunkini küçümsemek, inkâr etmek haksızlıktır, ayrıca çocuğun anlayamayacağı boyuttur. Çocuğun üzüntüleri, duyguları kendi boyuna göre gerçek ve geçerlidir. Duyulmadığını, anlaşılmadığını gören çocuk, bunu duyurmak için daha aşırıya kaçar, daha çok ağlayarak veya hırçınlık ederek kendini duyurmaya çalışır.
Biz büyükler çocuğun duyguları gibi, algılarına da fazla güvenmez, tepkilerimizi kendi algılarımıza göre ayarlarız."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
78. "Genellikle, eğitimi, hep yapılmaması gereken davranışları düzeltme ("Elleme, yapma") veya yapılması istenen davranış yapılmadığı zaman, hatırlatma, uyarma ("Ders çalış, yemeğini ye...") olarak algılarız."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
79. "Bir başkasında özenip haset ettiğimiz şey, aslında o kişiden çok kendimiz hakkında bize bilgi sunar."
- Haset ve Rekabet
80. "Sorular soranı da yanıt vereni de düşündürür."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
81. "Anne/babanın çocuğuna tepkisi genellikle, çocuğun gerçek kişiliği ve yapısına göre değil de anne/babanın beklentilerine uyup uymadığına göre ortaya çıkabilir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
82. "Bazen, olmak istediğimiz bir yapıya sahip olamadığımızdan dolayı "neden ve niçin" lerle kendimizi suçlar, üzülürüz. Ama insanlar yapı ve kişilik olarak birbirlerinden çok farklıdır, kimi daha sabırlı, daha kabullenici, kimi ise daha tezcanlı, daha peşin hükümlüdür. Tüm dünya annelerinin aynı yapıda olmaları beklenemez. Önemli olan, kişinin kendi yapısı dahilinde nasıl davranacağını bilmesidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
83. "... ev bir okul veya karargah değildir, çocuklar da mutlaka sindirilmesi gereken âsiler... Ev aslında, küçük-büyük herkesin mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebileceği bir ortamdır. Salt disiplin adına evi yaşanmaz hale getirmek ve yaşamın tadın kaçırmak çok acıdır. Sağlanmak istenen düzen, bir güç kavgasına, o evde kimin sözünün geçtiğinin ispatına dönüşürse, sonuç disiplin değil, korkuyla uygulanan yaptırımlar olur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
84. "Annelerin mutluluğu çok önemlidir. Mükemmel anneler çoğunlukla mükemmel çocuklar yetiştiremez. Çünkü mükemmellik adına hem kendinden hem de çocuğundan aşırı beklentileri vardır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
85. "Gerçek disiplin, sevgi ve anlayış ister. Disiplin uğruna o evde yaşamın tadı kaçıyorsa, evde disiplin değil yaptırım uygulanıyor demektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
86. "Gerçek disiplin, sevgi ve anlayış ister."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
87. "“Aşırı titizlik ve aşırı temizlik, yaşam engellenmişliğinin oluşturduğu iç kızgınlığın obsesif bir dışavurumudur.”"
- Bir Cadı Masalı
88. "Biz yetişkin anne/babaların genellikle yaptığı, çocuğu çocuk olarak değil de, hep gelecekteki büyük olarak görmek ve her yaptığını geleceğin çerçevesi değerlendirerek duruma tepki göstermektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
89. ""Seni başkasına yar etmem!" söylemiyle işlenen cinayetler, gelişmemiş bir benliğin biriciklik ve tümgüçlülük hayallerinin yok olması sonucunda oluşur."
- Haset ve Rekabet
90. "Duyulan ve paylaşılan duyguların baskısı azalır, duyulmuşluk hafifleme ve rahatlama getirir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
91. "Bilge bir baba,hergün okuldan dönen çocuğuna:'"Çocuğum, bugün doğru bir soru sordun mu?" diye sorarmış...
Lütfen dikkat!
"Çocuğum bugün doğru bir cevap verdin mi" değil..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
92. "Üzüntü, yaşamın bir parçası ve her kişinin doğal duygu hakkıdır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
93. ""Sen benim yerime geç de gör...""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
94. "Demek oluyor ki, çocuk yetişkin değildir, yetişkin gibi düşünemez, davranamaz."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
95. "Seni sokmayan engerek,
sana hiçbir şey öğretemez.
(Jessamyn West)"
- Haset ve Rekabet
96. "“Bir ruhun kendini tanıyabilmesi için başka bir ruha ihtiyacı vardır.”"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
97. "Çocuk eğitimi ve disiplininde dayağın yeri yoktur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
98. "Sık sık azarlanan çocuklar, bir süre sonra alışkanlık geliştirip bağırmalara artık aldırmazlar ve kendisine bağırdığı için aile bireyini suçlar, ondan uzaklaşırlar."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
99. "Külkedisi aniden, İyilik Perisi ile yaptığı anlaşmayı hatırladı: Saat gece yarısı on ikiyi vurduğunda her şey eski haline dönecekti."
- İki Boy Ufak Pabuç
100. "Kızgınlık ve öfke yaşam sürecinde, ikili ve çoklu ilişkilerde doğal ve gerekli bir duygudur. Ancak önemli olan, öfke ve kızgınlığı ifade etmemek değil, onu yapıcı bir şekilde ifade edebilmektir. Yani yıkıcı, yaralayıcı kızgınlıktan, yapıcı kızgınlığa geçebilmek, öfke ve kızgınlığı bilinçli bir şekilde kanalize ederek etkin bir dille ifade edebilmektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
101. "...çocuk yetiştirmenin ve eğitiminin amacı, çocuğun istenmeyen davranışlarını sindirip islah etmek değildir. Çocuklar, halledilmesi gereken sorunlar gibi görülmemelidir. Çocuk eğitimi, çocuğa çevresine uyumlu, sorumlu ve saygılı davranış yollarını (disiplinini) gösterip, bu arada onun; kişiliğini ve yeteneklerini en iyi şekilde geliştirmesine olanak sağlamaktır.
Bunu da iç kontrollü disiplin (özdenetim) yöntemleriyle elde edebiliriz."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
102. "Bakın yüzyılımızın tanınmış şairi Halil Cibran, Ermiş adlı şiirinde ne diyor:
"Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değildirler.
Onlar kendini özleyen Hayat'ın oğulları ve kızlarıdır.
Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir ama sizden değildirler.
Sizlerin yanındadırlar ama sizlerin malı değildirler.
Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi asla.
Çünkü onların kendi düşünceleri vardır.
Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla.
Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz.
Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç.
Çünkü Hayat ne geriye gider ne de geçmişle ilgilenir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
103. "Genelde davranışlarımızın %90 kadarı aile mirasımızdan, sadece %10'u o anda yaşamakta olduğumuz durumdan kaynaklanır."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
104. "Bir başkasında özenip haset ettiğimiz şey, aslında o kişiden çok kendimiz hakkında bize bilgi sunar."
- Haset ve Rekabet
105. "Mükemmel annelik oldukça tehlikeli bir kavramdır. Anneliğin mükemmelliği yoktur, olmamalıdır. Çünkü, annelik temelde bir ilişkidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
106. "Her yeni davranış, eğitim ve alışkanlığın yerleşmesi için biraz zamana ihtiyaç vardır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
107. "“Büyükanne koruk yemiş,
torununun dişi kamaşmış.”"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
108. "Bir ruhun kendini anlayabilmesi için başka bir ruha ihtiyacı vardır."
- İki Boy Ufak Pabuç
109. "Küçük çocuklar kurallara uymayı çok sever ve isterler. 3 yaşına kadar olan çocuklara, "bu böyle yapılır" veya "bu yapılmaz" diyerek, fazla açıklama yapmadan bazı davranışları yaptırmak daha kolaydır. Ancak, 3-4 yaşından itibaren, çocuklar her şeyin nedenini öğrenmek isterler. Özdenetim sağlamak için, çocuklara kuralların nedenini izah etmek çok yararlıdır. Böylelikle çocuk kural uygulayıcının karşısında olmayıp, onun safına geçerek kuralı daha kolaylıkla benimseyebilir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
110. "Olduğu gibi kabul edildiğini hissetmek, hem çocuk ve hem de yetişkin için en büyük hediyedir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
111. "Çocuğun kabul edilir davranışlarını beğendiğimizi göstermek için övgü, takdir sözleri kullandığımız zaman dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta vardır: Övgü ve takdir, çocuğun kişiliğine değil de çabasına, becerilerine, yani davranışına veya neticelerine ilişkin olmalıdır"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
112. "Öfke, ''tekrarlanması yönünden'' basit bir nezleye benzer. Ondan hoşlanmayız ama kaçamayız da. Onu yakından tanırız fakat ortaya çıkmasını engelleyemeyiz."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
113. ""Anneler de insandır""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
114. "“Bitmemiş kavgalar yeni kırgınlıklar ve kızgınlıklar üretir.”"
- Bir Cadı Masalı
115. "Yakın ilişkide, kadın bağlılığını bağımlılıkla birlikte destekleyen toplum, erkek bağlılığında mutlak bağımsızlığı aramaktadır."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
116. "Duygu, düşünce değildir. Duygunun doğrusu ya da yanlışı da yoktur."
- Bir Cadı Masalı
117. "Kendimize koyduğumuz iç sınır ve kısıtlamalar, genellikle dışarıdan gelebilecek olanlardan çok daha güçlüdür."
- Bir Cadı Masalı
118. "haset kendinde olmayanı veya bir başkasında olanı elde etme arzusudur. kıskançlık ise elde edilmiş olanı kaybetmeme isteğidir. haset eksiklikle tanımlanır, yani gerçek ya da hayali bir eksiği simgeler. kıskançlık ise kayıp korkusuyla devreye girer."
- Haset ve Rekabet
119. "Yapmak istemediği bir şeyi yapmamayı seçmek, istek veya ihtiyaçlarını dile getirmek, duygu ve düşüncelerine sahip çıkmak, söze dökmek, kızdığı zaman bunu belirtmek bir insanı gerçekten “kötü” yapar mı? Ayrıca bunları yapan bir kadın “kötü” olarak niteleniyorsa, bunları yapan bir erkek nasıl niteleniyor? Bu gibi tanımlarda cinsiyet farklılıklarının ve çifte standartların bilincinde miyiz?"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
120. "Aslında insan belleğinin bazen kötüleri unutup iyi şeyleri hatırlamak gibi ne güzel bir korunma sistemi vardır ,değil mi?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
121. "a-Yetişkinler ve çocuklar, kendi çözüm ve önerilerini başkalarının nasihatlerinden daha kolaylıkla uygulayabilirler.
b- Bir kişi sorunuyla yüklü olduğu zaman, hiçbir nasihati dinleyemez."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
122. "Belirleyici olan, yaşadığımız duygular değil, bu duyguların davranışlarımıza ne şekilde yansıdığıdır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
123. "Mutluluk içsel bir duygudur. Sevgi, ilişki sıcaklığı, duyulma, kabul edilme, takdir edilme, beğenilme, desteklenme, yakınlık gibi davranışlar sonucu hissedilen bir haz, coşku yaşamla barışıklık duygusudur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
124. "Oysa, gerçek özgürlük önemli derecede sorumluluk içeren bir varoluş tarzıdır. Kendi başına karar vermek, öz değerlerini saptamak, yaptıklarının sonuçlarına, günah ve sevabına katlanmak, bunun sorumluluğunu da taşımak cesaret ister. Özgür olmak, yaşamının, davranışlarının, düşünce ve değerlerinin sorumluluğunu ve sonuçlarını yüklenebilme yürekliliğidir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
125. "Aşırı korumacılık, toplumumuzda ''iyi'' ebeveynlikle eşdeğer tutulmakta. ''Aman koşma düşersin! Üstüne hırkanı giy, üşürsün!'' türünden ikazlar, çocuğun kendi algılarına güvenini sarsar. Düşmekten korkmayı öğrenir; düşünce nasıl kalkacağını bilemez; üşümenin daha ne demek olduğunu kestiremeden fazlaca giydirilir ve ilk rüzgarda hastalanır. Hata yapmasına izin verilmediği için, konuşmaktan veya fikrini açıklamaktan vazgeçer. Her şey önüne konduğu için, hayatın bu şekilde devam edeceği yanılgısına kapılır ve ilk hüsranda çöküntü yaşar."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
126. "Kanımca, kültürümüz ve eğitim sistemimiz, soruları daha çok sevebilseydi,ilerleme ve çağdaşlaşmamız daha hızlı olabilirdi."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
127. "Duygu, düşünce değildir. Duygunun doğrusu ya da yanlışı da yoktur."
- Bir Cadı Masalı
128. "Kendimize koyduğumuz iç sınır ve kısıtlamalar, genellikle dışarıdan gelebilecek olanlardan çok daha güçlüdür."
- Bir Cadı Masalı
129. "Belirleyici olan, yaşadığımız duygular değil, bu duyguların davranışlarımıza ne şekilde yansıdığıdır"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
130. "Benzer şekilde, duygular da ruhumuzun sinir uçlarıdır, ruhumuza kötü gelen durumları bize bildirerek oradan uzaklaşmamız veya bir müdahalede bulunmamız sinyalini verirler."
- Haset ve Rekabet
131. "Olduğu gibi kabul edildiğini hissetmek, hem çocuk ve hem de yetişkin için en büyük hediyedir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
132. "Her istediğini, istediği anda elde edebilme gücü, anlık bir haz, yapay bir güçtür. Çocuğu ve gelecekteki yetişkini bir boşluk duygusuyla karşı karşıya bırakır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
133. "...ve Külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için, ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler.
İşte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin Prensesi olacağını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamasının, kendini depresif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak... ve "Pabuç"un ne denli geçerli olduğunu hiç sorgulamadan...
Erkekler ise ellerindeki "ayakkabıya" (veya düşlerindeki kalıba) "ayağını" (kendini) sıkıştıracak kadını arar; "ayağı sıkışmış" bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini bile sorgulamadan...
Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce..."
- İki Boy Ufak Pabuç
134. ""Başarılı erkeklerin etrafında hem erkekler hem de kadınlar toplanır.
Başarılı kadınlar genelde hem kadınlar hem erkekler tarafından terk edilir ya da yalnız bırakılır.""
- Haset ve Rekabet
135. "Alçakgönüllülük, kendini göstermeme, rekabete girmeme, başkaldırmama, hoşnutsuzluğunu belli etmeme, uyumlu olma toplumca kadınlarda begeni ve onay gören davranışlar olmuştur."
- Haset ve Rekabet
136. "Ödül zamanla çocukta bağımlılık yaratır. Çocuk sadece ödülü almak için istenilen davranışta bulunur, gerçekten o davranışı yapması gerektiğine inandığı için değil.
Sürekli ödül almaya alışık çocuk maddiyatçı olur, her yaptıği davranışa bir karşılık bekler.
Takdir ve teşvik, ödülden daha önemlidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
137. "Olumsuz düşüncelere tükettiği enerjisini verim ve üretkenliğe dönüştürerek kendini gerçekleştirme yoluna girmişti."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
138. "Kadın cinselliği, yüzyıllar boyu toplumlar tarafından denetlenmek, kontrol altında tutulmak istenmiştir. Bu kontrolün çok dolaylı ve “çekici” bir aracı, kadını sevimli ve “tehlikesiz” konuma getiren, kolay denetlenebilir “iyi” ve “cici” sıfatlarıyla sosyalleştirmektir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
139. "Önemli olan dinleyen kişinin dedikleri değil, konuşan kişinin dedikleridir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
140. "Çocuklar, halledilmesi gereken sorunlar gibi görülmemelidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
141. "Diğer mesleklerde yetenekler dikkate alınsa da, anne/babalıkta yetenek söz konusu değildir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
142. "Eğitimin inandırıcı olması için önce kendimiz uygulamalıyız."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
143. "Kültürümüzün yozlaşmış değer yargılarıyla, kadın kavramı, adeta parayla eşdeğerdir. Erkeklerin kadın için para harcaması bir erkeklik statüsüyken, kendilerine para harcatan kadınlar da, adeta kadınlıklarını kanıtlıyorlardır."
- Bir Cadı Masalı
144. "" Pek çok kadında sık rastlanan depresif duygular, güvensizlik, aşırı duyarlılık, aşırı alınganlık, asabiyet, veya bu duyguların bedene atılıp psikosomatik rahatsızlıklara dönüştürülmesi, gerçekte kullanılmamış enerji ve potansiyelin bedende yarattığı "paslanma" etkileridir. Kullanılmayan enerjiler, kullanılmayan madenler gibi, pas tutmaya meyillidir. Ruhsal paslanma; derin güvensizlik, depresif duygular, asabiyet ve birçok psikosomatik rahatsızlığın kaynağıdır. Doktor ve psikologlara daha çok kadınların başvurmasının önemli nedenlerinden biri de, kadınların kısıtlanmış rolleri nedeniyle enerji ve potansiyellerini hakkıyla kullanamamaları sonucu, içine düştükleri yaşam engellenmişliğidir. ""
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
145. "Anneler, çevredeki yetişkin kadınlar, çocuklarının ileriki yaşamlarındaki kadın örneklerini, kadın davranışlarını belirler. Küçük kızların yaşamlarındaki kadın örnekleri, ya kızması gereken yerde susan, hasıraltı eden, alttan alan, mutsuz, gizli gizli ağlayan anneler veya memnuniyetsizliğini diye getirdiği zaman duyulmadığı için dırdırcı olan, sürekli söylenen, bağırıp çağıran, itici kadın örnekleridir. Bunun yanında kızdığında veya isyan ettiğinde aşırı tepki, saldırı ile karşılaşan, dayak yiyen veya çatışmaya giren kadın örnekleri son derece itici, oldukça ürkütücü, kesinlikle istenmeyen örneklerdir."
- Bir Cadı Masalı
146. "Oysa yaşam varılan noktalar değil de yolun kendisi, yani yol boyudur. 𝐵𝑎𝑑 𝐵𝑜𝑦𝑠 adlı şarkısında " yaşam, siz başka planlar yapmakla meşgulken, başınıza gelenlerdir," der John Lennon."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
147. ""Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
148. "Acı veren olumsuz bir duygu yaşamak, örneğin, bize küçük düşüren bir kişiye karşı duyulan içerleme ve kızgınlık, bizde ona zarar verme isteği uyandırır. Yaşanan duygu, içerleme ve kızgınlıktır. Zarar verme isteğiyse, bu duyguların oluşturduğu bir davranış fantezisidir. İçerleme ve kızgınlık duygularının yüklediği enerji, bedenimizde davranışa dönüşebilir. BU DAVRANIŞI YAPMAYI YA DA YAPMAMAYI SEÇEBİLİRİZ."
- Bir Cadı Masalı
149. "Eğitim, kadınların toplum içindeki rol ve statülerini önemli ölçüde değiştirebilecek bir araç olarak görülmektedir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
150. "Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
151. "Çocukların algıları ve duygu dünyaları çok hassastır, diridir.
Yetişkinlerin ve özellikle annenin duygularını radar gibi algılar ve benimserler. Annenin sinirliliği, rahatsızlığı, mutsuzluğu çocuğa yalın bir şekilde yansır. Çocuklar kendilerini korumak için, bir nevi duyarsızlık geliştirmiş gibi görünseler de, aslında evde olup bitenlerin ve özellikler duygu dünyalarının çok farkındadırlar."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
152. "Hayatında heyecan kalmamıştı. Her istediğini anında elde edebilmenin aşırı kolaylığı, elde edebilme mücadelesini elinden alıyordu. Oysa mücadelede heyecan vardır, uğraş ve çaba vardır. Bu da kişinin güçlerini seferber etmesine neden olur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
153. "Diğer meslekler deneme-yanılmayı kaldırabilir, ancak anne/babalık mesleğinde deneme-yanılmaların sonucu ne yazık ki çok ciddidir. Anne/babalık mesleğini ciddiye alan, öğreten okul ve kurumların desteklenmesi, hatta ders olarak okutulması önemlidir. Aslında anne/babalık, meslekten de öte bir sanattır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
154. ""Önemli olan kızgınlık, tedirginlik veya kırgınlığı ifade etmemek değil, ifade ederken yapıcı olmaktır.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
155. "Önemli olan , kızmak, kızgınlığı duyurmak, ancak buna rağmen iletişime devam etmek, ilişkide kalmayı bilmek ve iletişimi koparmamaktır."
- Bir Cadı Masalı
156. "Erkeklerin sadece dünya işlerinde "iyi", özenli ve adil olmaya çalışmaları, ev içinde ise bu niteliklere gerek duymayacak kadar benmerkezci ve yalıtılmış varoluşları, artık günümüz kadını tarafından sorgulanmaktadır."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
157. "Bepko ve Krestan'a göre, kadının, “iyiliğiyle” her şeyin üstesinden gelebilmesi gerçekte bir erkek kurgusu ve erkek fantezisidir: erkek, kendisinin aşmakta zorluk çektiği zaaflarını bir kadının aşkına, sevgisine dayanarak aşabileceğini düşler ve bunun sorumluluğunu da kadından bekler."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
158. "Sağlıklı ilişki tarzı, yakın ilişkide benlik kaybına karşılıklı yol açmayan ilişkidir. Her iki tarafın da ihtiyaç, duygu ve önceliklerinin duyulduğu, yaşama geçebildiği bir ilişkidir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
159. "Kızın gözünde baba dış dünyayı, gücü, otoriteyi, macerayı temsil eder. Babasıyla kurduğu diri ve sağlıklı ilişki kızın özgüvenini sağlamlaştırır."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
160. "Üzüntü, yaşamın bir parçası ve her kişinin doğal duygu hakkıdır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
161. "Soruları her zaman çok sevmişimdir. Sorular, soranı da, yanıt vereni de düşündürür."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
162. "Duyguyu anlamak, ruhunu anlamakla eşanlamlıdır."
- Haset ve Rekabet
163. "Kültürümüz bir kadın için anne olmayı en ulvi şey ve tek sevinç kaynağı olarak romantize etmiştir."
- Bir Cadı Masalı
164. "Olduğu gibi kabul edildiğini hissetmek, hem çocuk ve hem de yetişkin için en büyük hediyedir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
165. "Olduğu gibi kabul edildiğini hissetmek, hem çocuk ve hem de yetişkin için en büyük hediyedir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
166. "Bepko ve Krestan'a göre, iyilik beklentilerinin kurgusunda yatan en çekici fantezi, “zor, kötü” adamı iyileştiren, sevgisi ve iyiliği ile yaşama, aileye döndüren “iyi, melek” kadın imgesidir. Özellikle TV dizileri ve filmlerde tekrarlanan bu imge kültürel bilincimize taht kurup yerleşmiştir. “Erkeğin değişmesi, düzelmesi, kötü alışkanlıklarından arınması için bir kadının aşkı yeterlidir” mesajını gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak sürekli alırız. Bu yüceltilmiş kurtarıcı rolü, alkolik, kumarbaz, çapkın veya diğer kötü alışkanlıkları olan erkekleri “düzeltmek, iyileştirmek” için onlarla birlikte olmak isteyen kadınlara oldukça çekici gözükür. Şöyle ki, “Biz kadınlar, eğer çok çok iyi olursak, erkekleri kendilerinden, kendi zaaflarından, kötü alışkanlıklarından kurtarabiliriz.""
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
167. ""Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
168. "Anne/babalık rol gerektirmez, özellikle bilgi ve sorumluluk gerektirir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
169. "Anneliğin mükemmelliği yoktur, olmamalıdır. Çünkü, annelik temelde bir ilişkidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
170. "Acı veren ve rahatsız eden duyguların belirli işlevleri vardır. Duygular enerji kaynağıdır. Sevinç, sevgi, heyecan gibi haz veren duygular kadar, üzüntü, kaygı, korku, kızgınlık gibi rahatsızlık veren duygular da enerji yüklüdür. Bu tür duyguların yaşanmasına koruyuculuk adına engel olmak, çocuğun kendini koruma enerjisini azaltır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
171. "Disiplin uğruna o evde yaşamın tadı kaçıyorsa, disiplin değil yaptırım uygulanıyor demektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
172. "Çocuk deneme ve yanılmalarla, zamanla neyi yapması, neyi yapmaması gerektiğini öğrenecek ama her zaman nedenini öğrenemeyecektir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
173. "Kültürümüz bir kadın için anne olmayı en ulvi şey ve tek sevinç kaynağı olarak romantize etmiştir."
- Bir Cadı Masalı
174. "Çoçuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir."
- Beni Duyuyor Musun?
175. "Zira hayat her zaman mücadele değildir, ama mücadelede hayat vardır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
176. "Aslında çocuklar laf olsun diye kabul edilmez davranışlarda bulunmazlar. İyice bakıldığı zaman, bunun arkasında giderilmemiş bir ihtiyaç olduğu görülür. Onun nedenini düşünerek çocuğa yardımcı olmak, hem sorunu daha etkili bir şekilde halletmeye, hem de anne/çocuk ilişkisini zedelemeden güzel bir düzeyde korumaya yardımcı olur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
177. "" Çocuğumuzu eğitmek yetiştirmek, aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir.""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
178. "Genellikle öğüt vermek,ahlak dersi gibi öneriler,sorunu getiren kişide zorunluluk veya suçluluk duyguları uyandırır,iletişimin kesilmesine veya yön değiştirmesine neden olabilir,konuşan kişide direnç,isyan yaratabilir,konuşan kişiyi savunuculuğa iter."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
179. "Beğensek de beğenmesek de, anne ve babamızın davranışları kaçınılmaz olarak kimliğimizi örselemiş, gerek kendi cinsel rolümüzü, gerekse karşı cinsi nasıl algıladığımız ypılandırmıştır"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
180. "Kızmak, aslında önemsemektir."
- Bir Cadı Masalı
181. "“İnsan belleğinin bazen kötüleri unutup iyi şeyleri hatırlamak gibi ne güzel bir korunma sistemi vardır, değil mi?”"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
182. "Anlar
Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama, İkincisinde daha çok hata yapardım!
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırt üstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar; Çok az şeyi ciddiyetle yapardım!
O kadar temiz olmazdım,
Daha çok risk alır, daha çok seyahat eder, Daha fazla güneşin doğuşunu seyreder,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehir aşardım. Görmediğim yerlere gider,
Daha çok dondurma, daha az bezelye yerdim!
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Hayatın her anını gerçekçi ve üretken yaşayan insanlardandım.
Elbette mutlu anlarım oldu
Ama yalnız mutlu anlarım olmasına çalışırdım. Farkında mısınız bilmem; yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de 'an'ı yaşayın, 'şimdi'yi yakalayın. Termometresini, bir şişe suyunu,
Şemsiyesini ve paraşütünü almadan
Dışarıya çıkmayan insanlardandım.
Eğer yeniden başlayabilseydim, Daha hafif seyahat ederdim,
İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır, Çocuklarla oynardım.
Bir şansım daha olsaydı eğer. Ama şimdi seksen beşimdeyim ve biliyorum ki
Ölüyorum.
Jorge Luis Borges"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
183. "Babalarıyla yakınlık kurmak, ona benzemek, onunla iletişimde ve yakın ilişkide bulunmak erkek çocuklar için son derece önemli bir gelişim sürecidir. Babayla özdeşleşme, erkek çocukların erkek kimliğinin gelişmesinde, hayati önem taşır. Anneden farklı olarak, baba dış dünyayı, gücü, rekabeti, iktidarı, macerayı, "erkek olmayı", "erkek gibi davranmayı" temsil eder. Erkek çocuğun gelecekte bulunacağı dünyayı ve ortamı hazırlamada baba figürü son derece önemlidir.
Erkek çocuk için baba, sırtını dayayabileceği, örnek alabileceği, danışabileceği, gelecekte kendinin de yer alacağı dış dünyadır. Babanın yaşamından, başarı ve başarısızlıklarından, yaşam deneyimlerinden örnek ve yön almak, erkek çocuğun gelişiminde hayatidir.
Güç ve iktidarı simgeleyen babayla özdeşleşme kadar rekabet de çok önemlidir. Erkek çocuk, babasıyla çatışarak, dövüşüp rekabet ederek kendini dış dünyaya ve gelecekteki rolüne hazırlar. Bu gibi çatışmaların, şefkat ve sevgi alışverişleriyle dengelenerek yapılması, sağlıklı gelişmenin önemli bir parçasıdır. Ergenlik dönemindeki isyan ve kavgaları, erkek çocuğun kimlik geliştirme çabaları olarak görebilmek, bunlara izin verip sevgisini esirgememek, bir babanın çocuğuna gösterebileceği en büyük sevgi ve anlayış göstergesidir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
184. "Gerçek disiplin sevgi ve anlayış ister."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
185. "Duygu, düşünce değildir. Demek ki, duygunun doğrusu ya da yanlışı da yoktur. Duygular kişisel ve görecelidir, o durumu, olayı yaşayan kişiye mahsustur. Benzer durumda herkesin aynı duyguyu hissetmesi de şart değildir. Hiç kimse niçin böyle duyduğumuzu veya duygumuzun yanlış olduğunu tartışamaz ve ispatlayamaz."
- Bir Cadı Masalı
186. "Sürekli ödül almaya alışık çocuk maddiyatçı olur, her yaptığı davranışa bir karşılık bekler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
187. "Erkeklerin sosyalleşmesinde duygu söylemlerinin eksikliği, genelde erkekleri belirli bir-iki duyguyla kısıtlar. Acı veren, olumsuz duygular (korku, üzüntü, kaygı, kırgınlık, kıskançlık, vb.) “erkeksi” sayılmaz. Bu duygular erkeklere kendilerine özellikle zayıf ve etkilenebilir hissettirdiği için, kadınlara yakıştırılmış duygulardır. Haliyle de tanımları konmamış, hele hele erkeklerde yok sayılmıştır. “Erkek adam korkmaz, kaygı duymaz!” sonuçta erkeğe izin verilen hemen hemen tek duygu kızgınlık ve öfkedir. Bu duygunun dışavurumu da, “erkeksi” olarak tanımlanan saldırganlıktır."
- Bir Cadı Masalı
188. ""Karşılıksız sevgi sunmak, duyarlılık ve vericiliği artırmak ilişkilerde, haset, kıskançlık ve rekabete yer vermemek için sıkça başvurulan bir bilinçaltı savunmadır.
Vericilik karşı tarafa sevgi ve minnet yükler, minnet de vericiye karşı hissedilebilecek haseti ve rekabeti suçluluk duygularına dönüştürür.
Suçluluk duygusu, yaşanabilecek muhtemel bir kızgınlık ya da saldırganlığın etkin bir susturucusudur.""
- Haset ve Rekabet
189. "Yaptıklarımızın başarısı ancak başkası tarafından görüldüğünde anlam kazanır."
- Haset ve Rekabet
190. "Beğensek de beğenmesek de, anne ve babamızın davranışları kaçınılmaz olarak kimliğimizi örselemiş, gerek kendi cinsel rolümüzü, gerekse karşı cinsi nasıl algıladığımız ypılandırmıştır"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
191. "“İnsan belleğinin bazen kötüleri unutup iyi şeyleri hatırlamak gibi ne güzel bir korunma sistemi vardır, değil mi?”"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
192. "Duygu, düşünce değildir. Demek ki, duygunun doğrusu ya da yanlışı da yoktur. Duygular kişisel ve görecelidir, o durumu, olayı yaşayan kişiye mahsustur. Benzer durumda herkesin aynı duyguyu hissetmesi de şart değildir. Hiç kimse niçin böyle duyduğumuzu veya duygumuzun yanlış olduğunu tartışamaz ve ispatlayamaz."
- Bir Cadı Masalı
193. "Sürekli ödül almaya alışık çocuk maddiyatçı olur, her yaptığı davranışa bir karşılık bekler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
194. "Bir davranışı yapmamak için duygularımızı bastırmaya, yok etmeye çalışırız. Bunu başarmak için fazlaca enerji harcar, dolayısıyla benliğimizin önemli bir bölümünü de yok etmiş, bastırmış oluruz. Oysa, duygumuzu sadece anlayıp kabul edilebilir, ne anlama geldiğini düşünebiliriz. Duygu'nun güleceği davranışı yapıp yapmamaksa kendi seçimimize, irademize bağlıdır.
“Duygu kesinlikle davranış değildir, ancak davranışları yönlendirir ve şekillendirir.”"
- Bir Cadı Masalı
195. "Duygular ruhumuzun nasıl olduğunu bildiren habercilerdir"
- Bir Cadı Masalı
196. "Çocuklar babaların ve annelerin kızgınlık boşaltma aracı olarak kullanılmaktadır."
- Bir Cadı Masalı
197. "Bazen kızgınlık, içinde bulunduğumuz ilişki uğruna değerlerimizden, inançlarımızdan, isteklerimizden ve kendimizden fazlasıyla ödün verdiğimizi anlatır bize... Veya normal olarak verebileceğimiz ya da yapabileceğimizin çok ötesinde verip yaptığımızı açıklamaya çalışır."
- Bir Cadı Masalı
198. "‘’Duygularınızı inkar edeceğinize isimlendirin ‘’"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
199. "" Kanımca, kültürümüz ve eğitim sistemimiz, soruları daha çok sevebilseydi, ilerleme ve çağdaşlaşmamız daha da hızlı olabilirdi. ""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
200. "Toplumumuzun, " erkekler ağlamaz " anlayışı, küçük yaştan itibaren erkek çocukların duygularını yaşamalarına ve ifade etmelerine getirilen kültürel engeller, "Sen ne biçim erkeksin? " küçümsemeleri, erkeklerin duygularını bastırmalarına , yaşadıklarına İSİM ve TANI koyamamalarına yol açmıştır. Bu çarpık eğitim anlayışı, erkeklerin ilişkilerinde duygusuz olduğu, duygularını yaşayamadığı gibi oldukça yanlış değerlendirmelere de yol açar, ne yazık ki... Oysa erkekler duygularını,her insan gibi, çokça yaşarlar ancak tanım koyamazlar."
- Bir Cadı Masalı
201. "Kendimize koyduğumuz iç sınır ve kısıtlamalar, genellikle dışarıdan gelebilecek olanlardan çok daha güçlüdür."
- Bir Cadı Masalı
202. "" Uzun süreli birliktelikler kiralık evlere benzer: Birlikte kullanmayı uygun gördüğümüz 2-3 odalı bir kiralık ev gibi. Kiralanan evler misali, evlilikler de sadece kiralanan hayatlardır. Yerleştikten bir veya iki yıl sonra, evin kirası değişir, evin yenilenmesi, boyanması gerekir, belki de odalarını değiştirmek, büyütmek veya bölmek istenebilir. Yenilenmeyen, bakımsız, boyası tazelenmeyen evlerde oturmanın keyifsizliği, özensiz, ruh sıkıcı görünümü gibi, yenilenmeyen, gözden geçirilmeyen evlilik ve birliktelikler de sonuçta özensiz, yeknesak, ruh çökertici kurumlar oluverir. Tarafları bıkkınlığa, derin sıkıntıya ve depresif duygulara sürükler. Çünkü birlikteliği oluşturan kişiler büyümekte, farklılaşmakta ve artık aynı koşullara sığamamaktadırlar. ""
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
203. "Ruhumuzun sinir uçlarıdır duygular."
- Bir Cadı Masalı
204. "Anlatırken ağlıyordu. Belki de daha önceki yıllarda içinden yeraltı suları gibi geçip de dökemediği yaşlardı bunlar."
- İki Boy Ufak Pabuç
205. "Aslında önemli olan dinleyen kişinin dedikleri değil, konuşan kişinin dedikleridir..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
206. "Otorite, alışılagelmiş anlamda, korkutarak saygı elde eden çatık kaşlı bir güç değildir. Gerçek otorite, bir konu hakkında bilgi sahibi olan bir kimsedir. Örneğin, "Bu kişi, hukuk alanında bir otoritedir", deriz. Yani "Bu konuda bilgili, deneyimli, güvenilir bir kişidir"deneye getiririz. Ona danışır, sözünü dinleriz. Bir konuda otorite olmak için yüksek tahsil yapmak şart değildir. İşte ev içinde de varmak istediğimiz gerçek otorite budur, çocuğun sözüne ve fikrine güvendiği, başvurduğu ve sözünü dinlediği kişi. Korku nedeniyle değil de bilgi, güven ve saygı nedeniyle..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
207. "Köyde tek başına oturan Bektaşi'yi kimse dinlemek istemez, sözlerini alaya alırlarmış: "Aman Bektaşi, sen de...", "Bu dünyayı sen mi kurtaracaksın?...", "Bu dünya böyle gelmiş böyle gider.", "Boşver yorma kafanı bunlarla..." Bizim Bektaşi mahzun, insanlardan kaçar olmuş. Günler böyle geçmiş, bir gün bakmışlar Bektaşi'nin mahzunluğu yok olmuş. Bektaşi'nin yüzü gülüyor, gözleri daha parlak... Sormuşlar: "Ne oldu sana Bektaşi?" Dudağında hafif bir gülümseme "Beni dinleyen biri var," demiş Bektaşi. Merak etmişler, salmışlar bir köylüyü peşine, Bektaşi gitmiş, köylü peşinden... Derken Bektaşi bir dağın tepesine varmış, geçmiş ak sakallı keçisinin karşısına oturmuş, başlamış keçiye anlatmaya. Keçi ise Bektaşi'nin yüzüne bakar dururmuş, arada bir de Bektaşi keçinin sakalına bağladığı ipi aşağı doğru çekermiş, keçi de başını sallar olurmuş... Bektaşi mutlu!
Bu kısa öykü bize, bir insanın, diğerinin sadece gözüne bakarak sessizce dinlemesinin bile güçlü etkisini anlatmıyor mu?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
208. "Bazen, olmak istediğimiz bir yapıya sahip olamadığımızdan dolayı "neden ve niçin'lerle kendimizi suçlar, üzülürüz. Ama insanlar yapı ve kişilik olarak birbirlerinden çok farklıdır, kimi daha sabırlı, daha kabullenici, kimi ise daha tezcanlı, daha peşin hükümlüdür.
Tüm dünya annelerinin aynı yapıda olmaları beklenemez. Önemli olan, kişinin kendi yapısı dahilinde nasıl davranacağını bilmesidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
209. "Yaşam, ilişki için değil, ilişki içinde yaşamaya bilmektir. Bu anlamda ilişkiler bir sonuç değil, sadece birer süreçtir. Başkalarıyla ilişki içinde yaşamayı bilmek için, kişinin öncelikle özüyle, yani kendiyle, kendi benliği, kendi duygu, ihtiyaç ve istekleriyle ilişkide olması gerekir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
210. "Annelik hizmet ve bakımdan öte, temelde bir ilişkidir. Çocuğun fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarına cevap veren bir ilişkidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
211. "Her ne kadar duygusal bir toplumsak da, duyguları açıkça dile getirmek ayıp addedilir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
212. "Çocuk değer ve başarı hisleri duyabilmelidir. Çocuk öğrenmediği davranışlarda başarı gösteremez. Ancak, başarısızlıklarına rağmen kendini olumlu bir kişi olarak algılayabilmeli, yani sevildiğini, kabul edildiğini bilmeli ve başarısızlıklarını kişiliği ile bağlantılı olmadan birer öğrenme ögesi olarak görebilmelidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
213. "İşin garibi, evlerinde disiplin sağlanamamasından yakınan birçok yetişkin, disiplini sadece çocuklara uygulanması gereken bir yaptırım olarak görürler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
214. "Toplumumuzda kadının rolünün değişmesinde diğer bir dolaylı etken de, TV ve bilgisayarın evlere kadar girmesiyle, gerek yerli gerekse yabancı film ve dizilerde sergilenen çağdaş ve Batılı kadın imajının yavaş yavaş yer etmesi, benimsenmesi ve kadınlar tarafından rol örneği olarak alınmasıdır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
215. "Sessizlik, konuşmaya yardım eden güçlü bir etken."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
216. "Kızgınlık, birçok temel duygunun (merak, yalnızlık, itilmişlik, üzüntü, kaygı, haksızlığa uğramak) sertleşmiş yani şekil değiştirmiş (kızgınlığa dönüşmüş) ifadesidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
217. "Başarılı erkeklerin çogunlukla etrafi çevrelenmiştir, gerek hemcinsleri gerekse kadınlar tarafından hiçbir şekilde yalnız bırakılmazlar. Buna karşılık başarılı kadınların çevresi ne yazık ki seyrelir, her iki cins de başarılı kadınları yalnız koymayı yegler."
- Haset ve Rekabet
218. "Karşılıksız sevgi sunmak, duyarlılık ve vericiliği artırmak ilişkilerde, haset, kıskançlık ve rekabete yer vermemek için sıkça başvurulan bir bilinçaltı savunmadır."
- Haset ve Rekabet
219. "Bir davranışı yapmamak için duygularımızı bastırmaya, yok etmeye çalışırız. Bunu başarmak için fazlaca enerji harcar, dolayısıyla benliğimizin önemli bir bölümünü de yok etmiş, bastırmış oluruz. Oysa, duygumuzu sadece anlayıp kabul edilebilir, ne anlama geldiğini düşünebiliriz. Duygu'nun güleceği davranışı yapıp yapmamaksa kendi seçimimize, irademize bağlıdır.
“Duygu kesinlikle davranış değildir, ancak davranışları yönlendirir ve şekillendirir.”"
- Bir Cadı Masalı
220. "Duygular ruhumuzun nasıl olduğunu bildiren habercilerdir"
- Bir Cadı Masalı
221. "Çocuklar babaların ve annelerin kızgınlık boşaltma aracı olarak kullanılmaktadır."
- Bir Cadı Masalı
222. "Bazen kızgınlık, içinde bulunduğumuz ilişki uğruna değerlerimizden, inançlarımızdan, isteklerimizden ve kendimizden fazlasıyla ödün verdiğimizi anlatır bize... Veya normal olarak verebileceğimiz ya da yapabileceğimizin çok ötesinde verip yaptığımızı açıklamaya çalışır."
- Bir Cadı Masalı
223. "Ruhumuzun sinir uçlarıdır duygular."
- Bir Cadı Masalı
224. "Bazen, olmak istediğimiz bir yapıya sahip olamadığımızdan dolayı "neden ve niçin'lerle kendimizi suçlar, üzülürüz. Ama insanlar yapı ve kişilik olarak birbirlerinden çok farklıdır, kimi daha sabırlı, daha kabullenici, kimi ise daha tezcanlı, daha peşin hükümlüdür.
Tüm dünya annelerinin aynı yapıda olmaları beklenemez. Önemli olan, kişinin kendi yapısı dahilinde nasıl davranacağını bilmesidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
225. "İşin garibi, evlerinde disiplin sağlanamamasından yakınan birçok yetişkin, disiplini sadece çocuklara uygulanması gereken bir yaptırım olarak görürler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
226. "Yaşam, ilişki için değil, ilişki içinde yaşamaya bilmektir. Bu anlamda ilişkiler bir sonuç değil, sadece birer süreçtir. Başkalarıyla ilişki içinde yaşamayı bilmek için, kişinin öncelikle özüyle, yani kendiyle, kendi benliği, kendi duygu, ihtiyaç ve istekleriyle ilişkide olması gerekir."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
227. "Ruhumuzun sinir uçlarıdır duygular."
- Bir Cadı Masalı
228. "Bazen, olmak istediğimiz bir yapıya sahip olamadığımızdan dolayı "neden ve niçin'lerle kendimizi suçlar, üzülürüz. Ama insanlar yapı ve kişilik olarak birbirlerinden çok farklıdır, kimi daha sabırlı, daha kabullenici, kimi ise daha tezcanlı, daha peşin hükümlüdür.
Tüm dünya annelerinin aynı yapıda olmaları beklenemez. Önemli olan, kişinin kendi yapısı dahilinde nasıl davranacağını bilmesidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
229. "İşin garibi, evlerinde disiplin sağlanamamasından yakınan birçok yetişkin, disiplini sadece çocuklara uygulanması gereken bir yaptırım olarak görürler."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
230. "Sistem, öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması, dolayısıyla da ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa, “yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir.”"
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
231. ""Bizi kızdıran olaylar değil, olaylara getirdiğimiz yorumlardır.""
- Bir Cadı Masalı
232. "Salt disiplin adına evi yaşanmaz hale getirmek ve yaşamın tadını kaçırmak çok acıdır.Sağlanmak istenen düzen,bir güç kavgasına,o evde kimin sözünün geçtiğinin ispatına dönüşürse,sonuç disiplin değil,korkuyla uygulanan yaptırımlar olur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
233. "Çocuk değer ve başarı hisleri duyabilmelidir. Çocuk öğrenmediği davranışlarda başarı gösteremez. Ancak, başarısızlıklarına rağmen kendini olumlu bir kişi olarak algılayabilmeli, yani sevildiğini, kabul edildiğini bilmeli ve başarısızlıklarını kişiliği ile bağlantılı olmadan birer öğrenme ögesi olarak görebilmelidir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
234. "…mücadelede heyecan vardır, uğraş ve çaba vardır, bu da kişinin güçlerini seferber etmesine neden olur."
- Beni Duyuyor Musun?
235. "... çocuk yetişkin değildir, yetişkin gibi düşünemez, davranamaz; ama zamanı gelince öğrenir. Burada 'zamanı gelince' terimi son derece önemlidir. Çocuğun gelişme sürecinde belirli davranışları yapabileceğini, bazılarını da yapamayacağını bilmek, belki de yanlış tepkilere ve aceleci eğitime engel olabilir."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
236. "Bize benzemediği için bir çocuğu kabul etmemek veya eleştirmek haksızlık değil midir? Birini sevmem için bana benzemesi şart mı?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
237. "Dr. H. Ginott'a göre,cezayla yürütülen eğitim,zamanla işlevini kaybeder; zira"çocuk yaptığına pişman olacağına ve suçunu telafi etmesini öğreneceğine,intikam hayallerine yönelir".Çocuğun odaklandığı nokta,artık işlenen suç veya kabul edilmeyen davranışın neticeleri değil,o anın getirdiği duygulardır."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
238. ""Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,
İkincisinde daha çok hata yapardım!
Kusursuz olmayaalışmaz, sırt üstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığı kadar ""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
239. ""Şimdi buna kızmazsam 'erkeksi' görünmeye-
ceğim," düşüncesiyle, kızması şart olmayan durumda bile kızıp bağıran, saldırganlaşmak zorunda bırakılan, tahrik edilen erkekler, aslında kendi duygularıyla değil, toplumun cinsel rol beklentileriyle hareket ederler."
- Bir Cadı Masalı
240. "" Çocuğumuzu eğitmek ve yetiştirmek aslında kendimizi eğitmek ve yetiştirmektir ...""
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
241. "Kızgınlık ve öfkenin zamanında ifade edilmeyip biriktirilmesi sonucu, en ufak bir olumsuz hareket kızgınlığın bir yanardağ gibi patlamasına, dışarıya akmasına, boşalmasına neden olur."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
242. "Kızgınlık duygusunun yoğunluğu ve verdiği acı, bu duyguyu yaratan kişiye veya duruma verdiğimiz önemle doğrudan orantılıdır."
- Bir Cadı Masalı
243. "Psikoterapi danışanla terapistin oyun alanıdır aslında. Bunun doğal sonucu olarak terapi süresince oynamak mümkün olmadığında, terapistin görevi danışanı oynayamama durumundan oynayabilir duruma getirmektir."
- Dile ki Uzun Sürsün Yolun
244. "Aslında hepimiz özümüzü ne kadar da özlüyoruz. Olduğumuz gibi olabilmeyi, olduğumuz gibi kabul görmeyi içten içe ne denli arzu ediyoruz."
- Dile ki Uzun Sürsün Yolun
245. "Erkeklerde doğal olarak yaşanan bağlılık ve bağımlılık duyguları, kadınsı çağrışımları nedeniyle erkeklerde toplumca kabul görmez ve çoğunlukla açıkça ya da örtük biçimde mizah konusu olur. İşinden evine dönmeyi yeğleyen, hemcinsleriyle akşamcılığı, çapkınlığı tercih etmeyen veya reddeden erkekler, toplumca ve özellikle hemcinsleri tarafından alay konusu edilirler. Cinsel rol anlayışımız erkeğin bağlılık ve bağımlılığına "kılıbıklık, korkaklık" tanımlarını giydirir. Bu nedenle erkekler bağlılık ve bağımlılık duygularından ürker, bu gibi duygularını bastırır, yok sayar veya yadsımak ve reddetmek zorunda bırakılırlar.
Bağımsız olmak, bir erkek için o denli yüceltilmiş ve mutlak bir tanım olmuştur ki, toplum ahlakına aykırı olan, eşini, sevgilisini aldatmak, birkaç kadınla birlikte olmak gibi davranışlar bile erkeklerde "bağımsızlık", "erkeklik" adı altında kabul görür ve bir tür hoşgörüyle karşılanır. Gerçekte bu tür davranışların önemli bir bölümü, erkeklerin "bağımsızlık"larını gerek kendilerine gerekse hemcinslerine kanıtlayabilmenin yoludur. Hiçbir kadına bağlanmamak, istediği kadınla istediği zaman birlikte olmak, âdeta "rüştünü" dolayısıyla da bağımsızlığını kanıtlamaktır. Geleneksel olarak erkeklerin "bağımsızlıklarını kanıtlama şekli, değişken ve kısa ilişkiler, alkol, kumar, hızlı araba kullanmak gibi bağımlılıklardır."
- Tapınağın Öbür Yüzü - Bağlılık ve Bağımlılık Üzerine
246. "Bazen çocuklarımızın artık çocuk olmadıklarını, büyüdüklerini gözden kaçırmıyor muyuz? Veya bazen beklentilerimizin yaşlarından çok öte, yetişkinden beklenen davranışlar olduğunun farkında mıyız? Çocuklarımızın hemen yetişkin olmalarını beklemiyor muyuz? Çocuklarımızın devamlı bizim kontrolümüz altında olduklarını varsayıp bazen büyüdüklerini (veya çok küçük olduklarını) unutmuyor muyuz?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
247. "Tarafsız olarak bakıldığında, dayak çok haksız bir yaptırım şeklidir. Kendinizi düşünün, yapmak istemediğimiz bir şeyi sizden fiziksel olarak zaten büyük, daha güçlü biri size vurarak yaptırıyor veya yapmamanız gereken bir şeyi yaptınız diye sizi bir güzel dövüyor.
Neler hissedersiniz?"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
248. "Kültürümüzde itaatkâr çocuklar çok sevilir..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
249. "Kültürümüzün en büyük yanılgılarından biri de, anneliği sürekli hizmet olarak görmektir..."
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?
250. "Anlar
Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama, İkincisinde daha çok hata yapardım! Kusursuz olmaya çalışmaz, sırt üstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar:
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım!
O kadar temiz olmazdım,
Daha çok risk alır, daha çok seyahat eder, Daha fazla güneşin doğuşunu seyreder,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehir aşardım.
Görmediğim yerlere gider, daha çok dondurma, daha az bezelye yerdim!
Daha gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Hayatın her anını gerçekçi ve üretken yaşayan insanlardandım.
Elbette mutlu anlarım oldu ama yalnız mutlu anlarım olmasına çalışırdım.
Farkında mısınız bilmem; yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar.
Siz de 'an'ı yaşayın, 'şimdi'yi yakalayın. Termometresini, bir şişe suyunu,
Şemsiyesini ve paraşütünü almadan
Dışarıya çıkmayan insanlardandım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
Daha hafif seyahat ederdim,
İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım.
Bir şansım daha olsaydı eğer.
Ama şimdi seksen beşimdeyim ve biliyorum ki Ölüyorum.
Jorge Luis Borges"
- Gerçekten Beni Duyuyor musun?