Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Lavinia - Özdemir Asaf | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Lavinia Kitap Bilgileri


Yazar: Özdemir Asaf
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 16 dk.
Sayfa Sayısı: 80
Basım Tarihi: Şubat 2022
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2002
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750831331
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Lavinia Kitap Tanıtımı


Yoğun, dosdoğru aşk şiirleri: Lavinia

Kendine özgü kısa, dokunaklı söyleyişiyle genç kuşak okurların her zaman ilgisini çeken Özdemir Asaf'tan aşkın tabiatına yaraşır, arzulu, dosdoğru, çelişkili, umutlu, gerçekçi, deli dolu, özlemli, romantik aşk şiirleri: Lavinia.

Söz aramızda,
İkimiz de herkes gibiyiz
Çırılçıplak olduğumuz zaman.
(Tanıtım Bülteninden)




Lavinia Kitaptan Alıntılar


1. "Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia."




2. "Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim."




3. "Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki"




4. "Geleceğim, bekle dedi, gitti..
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu..
Ama kimse ölmedi."




5. "LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia"




6. "Seni sevmekten önce anlamak isterim.."




7. "Seni düşlerime aldım,
Uykusuz kaldım.
Seni uykularıma aldım,
Düşsüz kaldım."




8. "Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia..""




9. ""Sakın bir şey bırakma yarına.
Yarın yok ki."
..."




10. "Sen bana bakma,
Ben senin baktığın yönde olurum."




11. "Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim."




12. "Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia."




13. "Geleceğim, bekle dedi, gitti..
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu..
Ama kimse ölmedi."




14. ""Benim söylemek için çırpındığım gecelerde,
Siz yoktunuz.""




15. ""Sen bana bakma,
Ben senin baktığın yönde olurum.""





Lavinia Kitap İncelemeleri


Yazarımız 1923, Ankara doğumludur. Cumhuriyet çocuğudur.Babası günümüzün Danıştayı olan Şurayı Devlet in kurucusudur.Gerçek adı Harun Özdemir Arun dur.Galatasaray Lisesi ve Kabataş Erkek Lisesinde lise eğitimi, İstanbul Üniversifesi Hukuk, İktisat ve Gazetecilik Fakültelerinde eğitimini tamamlamıştır.Tanin ve Zaman çalışmış ve çeviriler yapmıştır.Ünlü yazar

ın

çevirisi yapmıştır.İlk yazılarını Serveti Fünun dergisinde yazdi.1951 de kendi basımevini kurdu.Yuvarlak Masa Yayınları olarak kitaplarını bastırdı.Temel Hakları Yaşatma Derneği kurucularındandır.1972 de dostlarını ağırlamak için Bebek te Şimdi adında bir bar açmıştır.1981 de ölmüştür.Bu kitap, 2015 senedinde Aşk Şiirlerinin birleştirildiği bir eser olarak yayınlanmıştır. Ölümünden 34 sene sonra basımı yapılmıştır.Akademisyen Pınar Ekinci, kitaptaki aşk şiirlerinin toplanmasına vesile olan kişidir.Özdemir Asaf, hakkında kendisi yüksek lisans tezi hazırlamış.Çocuklarından

da bu kitapta parmağı olan bir diğer isim.Kitapta 78 tane şiir var.Hepsi aşk şiiri.Geneli kısa şiirler.Kimi umursamaz, kimi onsuz yapamaz, kimi onla bir bütün gibi düşünen, kimi sevdiğinin tüm detaylarına hayran, kimi özlem içeren aşk şiirleri.Lavinia şiirini şuraya bırakayım seveceksiniz.



Kaan Tangöze - Bekle dedi gitti şarkısının şiiri de var adı Cizik



Kitaba puanım 9.




Şimdi herkes salgın felaketini konuşuyor. Ne var ki insanı asıl üzen şey, yaşama sevincine gölge düşmesi.
Belirsiz bir umuda güvenerek yaşamaya çalıştığımız bu günlerde, Özdemir Asaf bir anda girdi, hayatıma.
Oğlum, bugün teslim aldığı koliyi açar açmaz " Anne al, bu kitap sana! " dediğinde, önce şaşırdım. Çünkü hayatımda bu zamana kadar bir tane şiir kitabı okumuştum, o da Cahit Sıtkı Tarancı'nın " Otuz Beş Yaş " isimli şiir kitabı. Enteresan bir tesadüf ki o kitabı da kızım almıştı.
Sonra alıp, başladım okumaya. Her sayfada sadece bir dörtlük. Hâl böyle olunca da göz açıp kapayıncaya kadar kitap bitti. Her ne kadar okuma hayatımda nazım dan çok nesire yer vermiş olsam da şiirsel anlatımı seviyorum. Duygulandıran, tebessüm ettiren
şiirler olmasa, bu taşkın özsuyun vahşi atılışı neye yarardı?...

Sevgiliye duyulan özlem ve hasret...
Canlanır, şairin dizelerinde.
Artarak, çoğalır duygular...
Şiir de hayat bulur.
Hani çoşkunluğun bile kendine özgün bir ilerleyişi var, tıpkı öyle!...
Dizeler arasında benliğimi kaybettim.

Sahi!... Neden bu kadar haz aldım?
Ruhum, neden bu kadar derinden etkilendi?
Yüreğimde oluşan bu buruk hissin anlamı ne?
Hâlbuki bilmediğim hissetmediğim hisler değildi ki, okuduğum şiirler.

Şairin şiirsel imgelemin de, açık yaraların acı duyarlılığına tanık oldum. Ve aşk!...
Mısralarda ki gibi, insanın aklını alan bir şey...
Bu şiirleri böylesine okunmaya değerli kılan niteliklerin en önemlisidir, belki de!...
Belkiler ile dolu bir hayattı, bu belki de!...

Şairin geçerken arkasında bıraktığı ayak izlerine ve anılarına tanık olmanız dileğiyle!...




Özdemir Asaf, Türk şiirinin belki de en zarif en kibar şairlerindendi. Pelerin ile dolaşır, jestler yapmayı severdi.. R’leri söyleyemezdi ama hayatın tadını çıkararak yaşamayı hep iyi bilirdi.

Özdemir Asaf şiire farklı bir bakış açısı getirdi. Şiirin öylesine bir yapısı vardı ki Özdemir Asaf’ı okuyan uzmanı değil biraz bilen biri, “Bu şiir Özdemir Asaf’a ait veya bu şiir Özdemir Asaf’ın” diyebilirdi. Şiirin bir yoğun anlatım, yoğun kelimeye getirme işlemi olduğunu çok iyi bilen bir şairdi. Uzun şiirleri de vardı ama öyle ikilikleri dörtlükleri var ki gerçekten de onlar bir uzun şiirin bütün özünü taşırdı..
Özdemir Asaf, Türk şiirinin belki de en zarif en kibar şairlerindendi. Pelerin ile dolaşır, jestler yapmayı severdi.. R’leri söyleyemezdi ama hayatın tadını çıkararak yaşamayı hep iyi bilirdi.

Özdemir Asaf şiire farklı bir bakış açısı getirdi. Şiirin öylesine bir yapısı vardı ki Özdemir Asaf’ı okuyan uzmanı değil biraz bilen biri, “Bu şiir Özdemir Asaf’a ait veya bu şiir Özdemir Asaf’ın” diyebilirdi. Şiirin bir yoğun anlatım, yoğun kelimeye getirme işlemi olduğunu çok iyi bilen bir şairdi. Uzun şiirleri de vardı ama öyle ikilikleri dörtlükleri var ki gerçekten de onlar bir uzun şiirin bütün özünü taşırdı..

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.




Güzel bir şiir kitabıydı. Bazı kısımları vardı ki okurken kalbime dokundu diyebilirim. Fakat "kesinlikle okunmalı, çok harika bir şiir kitabıydı" diyemem ama kıymetli şairimizin de emeğini yok sayıp bu kitap kötü diyemem çünkü değil. Özdemir Asaf'ın asıl isminin Halit Özdemir Arun olduğunu öğrenince ufak çaplı bir şok yaşasam bile yine de ayrı bir yeri vardır şair camiasında. Çoğu şeyin güzellemesi yapılmaması gerektiği gibi benim için de aşkın güzellemesi yapılmaz. Şiir kitabında şöyle bir mısra geçiyor :"Sen bana bakma ben senin baktığın yerde olurum." Yani sen hiçbir zahmete katlanma ben o zahmetleri aşarım yeter ki sev beni gibi bir anlam çıkıyor benim gözümde. Şey gibi "sevgim o kadar büyük ki ikimizin yerine de severim" gibi. Aşk böyle bir şey sahiden. Sen olmuyorsun,öyle bir kişiliğe bürünüyorsun ki kendini tanıyamaz hale geliyorsun. Onun için onu sevdiğin için o seni sevsin diye bambaşka biri olup çıkıyorsun. Kendi isteklerine bakmadan karşı tarafa odaklı yaşıyorsun sadece.

Romeo ve Juliet kitabında Romeo'nun dediği gibi:"Aşk duyarlı bir şey mi ki?
Öyle kaba, öyle hoyrattır ki, acıtır diken gibi."

Ahmet Ümit'in Aşkımız Eski Bir Roman kitabında Başkomser Nevzat'ın dediği gibi :" Aşktan söz ediyoruz ya. Aklın bittiği, duyguların başladığı yerden. Aşk çok güçlü bir duygu evladım. Bizi bizden alıyor. Ne yazık ki her zaman da olumlu sonuçlar doğurmuyor. Aşk, gerçekten de çok yıkıcı bir duygu..."




Özdemir Asaf ya da asıl adıyla Halit Özdemir Arun 11 Haziran 1923 yılında Ankara’da doğmuştur. Babası Mehmet Asaf, Şura-yı Devlet’in (Danıştay) kurucularındandır. İlk ve orta öğreniminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi’nde yapmış ve Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun olmuştur. İstanbul Üniversitesi’nde ilk önce Hukuk Fakültesi’ne sonra İktisat Fakültesi’ne (3.sınıfa kadar) son bir yıl da Gazetecilik Fakültesi’ne devam etmiş ancak yüksek öğrenimini tamamlamamıştır.

Hayatı boyunca iki kez evlilik yapmış, ilk eşimden bir kızı, ikinci eşinden de üç erkek çocuğu olmuştur.

1951'de Sanat Basımevi'ni kurarak matbaacılık yaşamına girmiş, kendi şiir kitaplarını basmıştır. 1955'te Yuvarlak Masa Yayınları'nı kurmuştur.

Şiir dünyasının romantik adamı olarak bilinse de insan toplum ilişkilerine yönelik temaları konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır.

Şairin en ünlü şiirlerden biri olan Lavinia kelimesi özgürlük anlamına gelir. Özgürlük içinde yaşama, özgür olma, esareti sevmeyen kimseler için kullanılır.
Hayallerde bulunan muhteşem sevgili figürünü temsil eder. Bu sebeple birçok şiire de konu olmuştur. Ama en yaygın olarak Lavinia, Ölüm Çiçeği olarak bilinir.

Bir çok defa seslendirilmiş bu şiiri mutlaka şairin kendi sesinden de dinlemenizi tavsiye ederim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: