Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Laura Esquivel Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Laura Esquivel En Beğenilen Sözleri



1. "Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



2. "Aşk, düşünülmez hissedilir."


- Acı Çikolata



3. "Yaşamak için erkekler o kadar da önemli değil.
...
Ekmekle biber olmazsa daha kötü!"


- Acı Çikolata



4. "bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.
o zaman ruhumuz bedenimizi terkeder . karanlıkların içinde el yordamıyla boş yere kendisine besin arar .
ona besin sağlayacak tek kaynağın terk ettiği , soğuktan titreyen o vücutta olduğunu bilmez .."


- Acı Çikolata



5. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da hissedilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



6. "İnsan büyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı."


- Acı Çikolata



7. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



8. "Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!"


- Acı Çikolata



9. ""Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel..""


- Acı Çikolata



10. ""Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim.""


- Acı Çikolata



11. "Anlayana az söz de yeter, derler."


- Acı Çikolata



12. "...içimdeki tüm kibritlerin aynı anda alev almalarından korktum."


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



13. "Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir. Sadece aptallar ve hastalar yemeğe layık olduğu önemi vermezler."


- Acı Çikolata



14. ""İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenmezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı.""


- Acı Çikolata



15. "“Aşk düşünülmez. Hissedilir.”"


- Acı Çikolata



16. ""Gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş.""


- Acı Çikolata



17. ""Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar...""


- Acı Çikolata



18. "Kendisini çok yalnız ve terk edilmiş hissediyordu. Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!"


- Acı Çikolata



19. "Ruhundaki uzun süredir ıslak olan kibritlerin zamanla kuruyacağını ve bu harika erkeğin yanında yeniden yanabileceğini umut ediyordu."


- Acı Çikolata



20. ""Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı.""


- Acı Çikolata



21. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



22. ""İki ya da daha fazla kişi ekmek yaparken tartışırlarsa ekmek çiğ kalırmış. Ekmek bu kavgaya kızdığı için günlerce pişirilse de pişmezmiş.""


- Acı Çikolata



23. "-"Bağrında kara bir delik açılmıştı sanki ve sonu gelmez bir ayaz doluyordu içine.""


- Acı Çikolata



24. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı."


- Acı Çikolata



25. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



26. "Yaşadığı sürece bir daha asla kimseyi sevemeyeceğine iyice inanmıştı."


- Acı Çikolata



27. ""Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı.""


- Acı Çikolata



28. "-"Ne o gece, ne de yaşadığı uzun yılların gecelerinde, Tita bir türlü baş edemedi soğukla.""


- Acı Çikolata



29. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı."


- Acı Çikolata



30. "“Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız.”

“Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.”

“Bunun için nefesi soğuk olan insanlardan uzak durmak gerekir.”"


- Acı Çikolata



31. "İnsanı sofraya bir kez çağırırlar,
Tıpkı yatağa davet ettikleri gibi."


- Acı Çikolata



32. "Ha, unutmadan... Bir daha âşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!"


- Acı Çikolata



33. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



34. "Kendinden kaçmak istiyordu. Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



35. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğimiz insanın nefesinden gelebilir. Mum aleviyse güzel bir yemek, müzik, okşamalar ya da güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimize çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcaklık zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhumuza enerji verir. Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur."


- Acı Çikolata



36. "Kendisinden kaçmak istiyordu. Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



37. "Geçmiş zamanları yeniden yaratma özelliğine sahip olan kokular, yaşanan âna ait kokulara hiç benzemez."


- Acı Çikolata



38. "“Bir gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır!”"


- Acı Çikolata



39. ""Yaşamak için erkekler o kadar da önemli değil.""


- Acı Çikolata



40. "Kendi teninde yaşadığı için biliyordu: Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



41. "“Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!”"


- Acı Çikolata



42. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



43. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğimiz insanın nefesinden gelebilir. Mum aleviyse güzel bir yemek, müzik, okşamalar ya da güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizdeki kibritlerden birini yakar."


- Acı Çikolata



44. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



45. "“Öfkeyle hem ağladı hem ördü, hem ördü hem ağladı. Sabah tan yeri ağarırken örtüyü bitirdi, üstüne örttü. Gene işe yaramadı..”"


- Acı Çikolata



46. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı."


- Acı Çikolata



47. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



48. "İnsanı sofrayı bir kez çağırırlar, tıpkı yatağa davet ettikleri gibi."


- Acı Çikolata



49. "Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



50. "Gerçek mi? Gerçek ha! Bak Tita, bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



51. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı."


- Acı Çikolata



52. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



53. "Onu öldürmeye çocukluğunda başlayıp yavaş yavaş devam etmiş ve henüz son darbeyi vurmamıştı."


- Acı Çikolata



54. "Ha, unutmadan... Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın.!"


- Acı Çikolata



55. "•
Kendinden kaçmak istiyordu. Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu."


- Acı Çikolata



56. "Hayatta dayanamadığı bir şey varsa o da yiyecek isteyen aç bir insana yiyecek verememekti."


- Acı Çikolata



57. "...çocukluğu boyunca gözyaşlarının ağlamaktan mı, gülmekten mi kaynaklandığını fark edemedi. Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



58. "“Üşengeçlerin aynı yolu iki kez yürümek zorunda kaldıklarını unutmayasın.”"


- Acı Çikolata



59. "Hissettiklerini açıklamaya sözcükler yetmezdi. Ne yazık ki o zamanlar uzaydaki kara delikler henüz bilinmiyordu. Eğer bilseydi göğsünde büyük bir kara delik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu. Bu kara delikten sürekli gelen soğuk içine işliyordu."


- Acı Çikolata



60. ""Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel...""


- Acı Çikolata



61. "Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı.
Peki ama ahlak neydi? Samimiyetle sevdiği her şeyden vazgeçmek mi?"


- Acı Çikolata



62. "Belki de Esperanza, bu dünyada kendisini bekleyen kaderi bildiği için annesinin rahmine kök salmıştı."


- Acı Çikolata



63. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



64. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



65. "...mendilini çıkardı, terleriyle birlikte aklından geçen bu günahkâr düşünceleri de silmeye çalıştı."


- Acı Çikolata



66. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



67. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır. Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



68. "Çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu.O zamanlar imkansız diye bir şey yoktu.İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı ,günahtı, ya da ahlaka sığmazdı."


- Acı Çikolata



69. "Anlayana az söz de yeter, derler. Böylece bu cümleyi duyan herkes, ne yapması gerektiğini çok iyi bilirdi."


- Acı Çikolata



70. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim..."


- Acı Çikolata



71. "Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



72. "“bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir.”"


- Acı Çikolata



73. "Çok beğenseler de, yemek için can atsalar da genellikle insanlar çok açgözlü görünmemek ve son lokmayı diğerlerine bırakmış olmak düşüncesiyle bu son biberi almaya cesaret edemezlerdi."


- Acı Çikolata



74. "Gözpınarları kuruyuncaya kadar ağladıktan sonra bu yeni gözyaşlarını nereden bulmuştu?"


- Acı Çikolata



75. "“Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel.”"


- Acı Çikolata



76. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilemez , o kadar."


- Acı Çikolata



77. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



78. "“Derler ki, sağır duymaz ama uydururmuş..”"


- Acı Çikolata



79. "Sadece çok akıllı bazı insanlar ne olursa olsun isteklerini gerçekleştirmeyi başarabilirlerdi. Kendi hayatına yön verme hakkını elde edebilmek için hayal ettiğinden daha çok uğraşması gerekecekti. Bu savaşta tek başınaydı."


- Acı Çikolata



80. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



81. "•
Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



82. "Çiy damlasında ışıldar güneş,
kurur çiy damlası.
gözlerimde, benimkilerde, ışıldarsın sen
ve ben,
hayata gelirim ben..."


- Acı Çikolata



83. "Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



84. "Çiy damlasında ışıldar güneş,
kurur çiy damlası.
gözlerimde, benimkilerde, ışıldarsın sen
ve ben,
hayata gelirim ben..."


- Acı Çikolata



85. "“İçindeki harika pastadan geriye sadece birkaç kırıntı kalmış boş bir tabak gibiydi.”"


- Acı Çikolata



86. "Anne evindeki tatları ve kokuları alıp gittiği yere götürebilseydi hayat daha güzel olurdu."


- Acı Çikolata



87. "•
Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



88. ""Kendinden kaçmak istiyordu. Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu.""


- Acı Çikolata



89. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



90. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



91. "Resimlerin sesi yoktur; geçmişte olup bitenleri hiç sözcük kullanmadan, sabit bakışlarla, sessiz gülümsemelerle anlatırlar bize."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



92. "Bana hayatım hep beklemekle ve umut etmekle geçecekmiş gibi geliyor."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



93. "Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



94. "“Derler ki, sağır duymaz ama uydururmuş..”"


- Acı Çikolata



95. "İnsanlar çok açgözlü görünmemek ve son lokmayı diğerlerine bırakmış olmak düşüncesiyle bu son biberi almaya cesaret edemezlerdi. Böylece, içinde narın serinliğini, acitrón’un tadını, biberin acısını, cevizin yararlarını, akla gelmeyecek pek çok lezzeti barındıran bu harika biber el sürülmeden servis tabağında kalırdı. Aşkın tüm sırlarını içinde saklayan bu güzelim ceviz soslu biber dolmasına, görgü kurallarına uymak adına, kimse elini uzatmazdı.
Lanet olası terbiye!"


- Acı Çikolata



96. "Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



97. "Kendisini çok yalnız ve terk edilmiş hissediyordu. Büyük ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!"


- Acı Çikolata



98. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



99. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



100. "Ağız sadece onu kapatandan kurtulabildiğinde özgürleşir..."


- Saklı Lezzetler



101. ""Canımın istediği gibi yaşamaya hakkım var!""


- Acı Çikolata



102. "..çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı.
Peki ama ahlak neydi? Samimiyetle sevdiği her şeyden vazgeçmek mi? Keşke hiç büyümeseydi."


- Acı Çikolata



103. "Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!"


- Acı Çikolata



104. "•
Anlayana az söz de yeter, derler."


- Acı Çikolata



105. "'İçinde hissettiği öfke ekmeğe katılmış maya gibi kabardıkça kabarıyordu.'"


- Acı Çikolata



106. "Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



107. "Sadece aptallar ve hastalar yemeğe layık olan önemi vermezler."


- Acı Çikolata



108. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



109. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



110. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydı."


- Acı Çikolata



111. "“ Eğer özde değişiklik yaratmıyorsa yaptığımız bazı şeylere fazla önem vermemek gerekir.”"


- Acı Çikolata



112. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



113. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilemez , o kadar."


- Acı Çikolata



114. "“Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!”"


- Acı Çikolata



115. "Bir şeyin gerçek olup olmadığı, ona inananlara bağlıydi."


- Acı Çikolata



116. "Bütün işler bitince herkes odasına çekilir, kitap okur, dua eder ve uyurdu."


- Acı Çikolata



117. "Beni bırakmak zorunda kaldı, çünkü yanımdayken tüm gücünü tüketmesine rağmen içindeki ateşi söndürmeyi bir türlü başaramıyordu."


- Acı Çikolata



118. "Kendisini çok yalnız hissediyordu. Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!"


- Acı Çikolata



119. "Anne evindeki tatları ve kokuları alıp gittiği yere götürebilseydi hayat daha güzel olurdu."


- Acı Çikolata



120. "...çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı."


- Acı Çikolata



121. "“Üşengeçlerin aynı yolu iki kez yürümek zorunda kaldıklarını unutmayasın.”"


- Acı Çikolata



122. "Çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı. Peki ama ahlak neydi? Samimiyetle sevdiği her şeyden vazgeçmek mi? Keşke hiç büyümeseydi."


- Acı Çikolata



123. "Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu. Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



124. "Bunun için nefesi soğuk olan insanlardan uzak durmak gerekir. Böyle kişilerin varlığı bile daha büyük ateşleri söndürmeye yeter ve bunun nasıl sonuçlar verdiğini biliyoruz. Onlardan ne kadar uzakta olursak kendimizi onların nefesinden o kadar iyi koruyabiliriz."


- Acı Çikolata



125. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



126. "“Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!”"


- Acı Çikolata



127. "Aşık olduğunuz kadınla evlenme isteğiniz, kesin bir dille reddedilse ona yakın olabilmek için tek çareniz ablasıyla evlenmek olsa, siz aynı şekilde davranmaz mısınız?"


- Acı Çikolata



128. "Üzgün ve çekingen bir güneş, üzüntümün üzerine doğmaktan utanıyor gibi..."


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



129. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



130. ""Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar.""


- Acı Çikolata



131. "Kendilerini kayıp cennete götüren o heyecan zirvesine yine birlikte ulaştılar. Sonsuza dek birbirlerinden ayrılmayacaklardı artık."


- Acı Çikolata



132. "İki ya da daha fazla kişi ekmek yaparken tartışırlarsa ekmek çiğ kalırmış. Ekmek bu kavgaya kızdığı için günlerce pişirilse de pişmezmiş. Böyle durumlarda ekmeği memnun etmek ve pişmesini sağlamak için şarkı söylemek gerekirmiş."


- Acı Çikolata



133. ""Tembellik her türlü kötülüğün anasıdır.""


- Acı Çikolata



134. "...bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır!"


- Acı Çikolata



135. "Okuma yazması bile yoktu, ama mutfak konusunda kimsenin bilmediği şeyleri bildiği kesindi."


- Acı Çikolata



136. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



137. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş."


- Acı Çikolata



138. "Evde biber ya da çay bulunmaması bir erkeğin olmamasından çok daha kötü bir şeydir!"


- Acı Çikolata



139. "“Erkeklerin nasıl olduğunu görüyosun işte. Ne bu dünyada, ne öte dünyada, başkasının kalktığı sofraya oturmak istemezler.”"


- Acı Çikolata



140. "Sen çiçeklerin ortasında, çiçeklerden daha güzel…"


- Acı Çikolata



141. "Yumurta akını çırparken sanki zıp zıp oynuyordum, barbunya ayıklarken de misket..."


- Saklı Lezzetler



142. "“Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı.

Peki ama ahlak neydi? Samimiyetle sevdiği her şeyden vazgeçmek mi?”
."


- Acı Çikolata



143. "Ekilen tohumlar günün birinde meyve verir. Nefret tohumları ekmek ne verir acaba?"


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



144. "Vücudum bir gölgeye dönüşmüş; aldığım ışığı bile yansıtamıyorum."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



145. "Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.
O zaman ruhumuz bedenimizi terk eder. Karanlıkların içinde el yordamıyla boş yere kendisine besin arar. Ona besin sağlayacak tek kaynağın terk ettiği, soğuktan titreyen o vücutta olduğunu bilmez.”"


- Acı Çikolata



146. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



147. "'Tita, bebeğin zarif görünüşüne uzun uzun bakarken çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. İnsan büyüyünce alıyordu ki her şey dilenemezdi :Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı. '"


- Acı Çikolata



148. "“Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar.”"


- Acı Çikolata



149. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



150. "Ha, unutmadan… Bir daha âşık olursanız bu kadar ödlek olmayın!"


- Acı Çikolata



151. "Erkeklerin nasıl olduunu görüyosun işte. Ne bu dünyada, ne öte dünyada başkasının galktığı sofraya oturmak istemezler."


- Acı Çikolata



152. "“Doğarken öyle çok ağlamış ki, mutfağın zemini ve masanın üstü, gözyaşlarıyla kaplanmış..”"


- Acı Çikolata



153. "İnsan nefret ettiği birini nasıl sever? Sevdiği birinden nasıl nefret eder?"


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



154. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



155. "Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı."


- Acı Çikolata



156. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



157. "“Güçlü bir bakış, ulaştığı yeri yakardı.”"


- Acı Çikolata



158. "Elleriyle ne yapacağına asla kendisi karar vermemişti. Şimdi elleri ne isterlerse yapabilir ne isterlerse olabilirdi. Kuş bile olabilirlerdi belki! Ah, keşke kuş olabilseler, onu da sürükleyerek yükseklerde uçsalar, uzaklara, gidebildikleri kadar uzaklara götürseler!"


- Acı Çikolata



159. "Damarlarında kanı kaynıyor, kalbinden tutku kabarcıkları yükseliyordu. Sonunda bu çılgınlık yavaş yavaş azalarak yerini çalkantılı ruhları kaplayan sonsuz bir şefkate bırakmıştı."


- Acı Çikolata



160. "~Sığır kuyruğu çorbası~

Malzemesi
2 adet sığır kuyruğunun eti (poçik)
1 adet kuru soğan
2 diş sarmısak
4 adet domates
250 g taze fasulye
2 adet patates
4 adet kuru kırmızı sivribiber ( morita )
Tuz, karabiber

Yapılışı
Sığır kuyrukları parçalara ayrılır ve biraz soğan, bir diş sarmısak, isteğe göre oranda tuz ve karabiberle pişirilir."


- Acı Çikolata



161. "Kendisini çok yalnız ve terk edilmiş hissediyordu. Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!"


- Acı Çikolata



162. "Kendisini çok yalnız ve terk edilmiş hissediyordu. Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı!"


- Acı Çikolata



163. "İçinde ne kaynadığını sadece tencerenin kendi bilir.Ama ben senin içinde neler kaynadığı biliyorum."


- Acı Çikolata



164. "“Bugünlük bu kadar yeter,” derdi.
Anlayana az söz de yeter, derler. Böylece bu cümleyi duyan herkes, ne yapması gerektiğini çok iyi bilirdi..”"


- Acı Çikolata



165. "Çiy damlasında ışıldar güneş,
kurur çiy damlası.
Gözlerimde, benimkilerde, ışıldarsın sen
ve ben,
hayata gelirim ben…"


- Acı Çikolata



166. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilemez , o kadar."


- Acı Çikolata



167. "Bütün vücudundan ter fışkırıyordu. Ter damlaları gül rengindeydi ve insanın içine işleyecek kadar hoş bir şekilde gül kokuyordu."


- Acı Çikolata



168. "“Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar.”"


- Acı Çikolata



169. "Yaşamak için erkekler o kadar da önemli değil."


- Acı Çikolata



170. "Bir kişi ağlarsa evren de ağlar mıydı gerçekten? Peki ya biri gülerse?"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



171. ""Beni asıl hüzünlendiren, bu fotoğrafın hissettirdiği nostalji duygusu... Geçmişte kalan şeyleri geri getirmemiz mümkün değil.""


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



172. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



173. "Aşk düşünülmez, insan onu ya duyuyordur ya da duymuyordur."


- Acı Çikolata



174. "Görgü tanıklarının söylediklerine dayanılarak yazılan tarih çoğu zaman gerçeği yansıtmayan şeylerle doludur."


- Acı Çikolata



175. "Bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur."


- Acı Çikolata



176. "Duygular geçirildiğinde etkisi çok güçlüdür, geçiştirilemez."


- Saklı Lezzetler



177. "İhtiyaç, yeni buluşların anasıdır, derler."


- Acı Çikolata



178. "“Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da hissedilmez, o kadar. “"


- Acı Çikolata



179. "“Günümüzde de boyun eğmenin modern şekilleri var aslında. Suç örgütlerine ya da bir politik partiye bağlı olan kişiler, örgütten atılmamak için şeflerinin emirlerine boyun eğmek zorundalar. Piramidal bir yapıya sahip olan bu tür örgütlenmelerde tüm dünyada her zaman yukarıdakiler emir veriyor, aşağıdakiler bu arada emre uymak zorunda kalıyorlar. Hiç sorgulamadan, en küçük bir itirazda bile bulunmadan, hiçbir fikir belirtmeden, kendilerine verilen emirlere körü körüne itaat eden kişiler, onların ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiğine, ne kadar eğitim alıp almayacaklarına, hatta neyi yiyip neyi yiyemeyeceklerine, kime aşık olacaklarına karar veren baskıcı bir sistemin kurbanları olmak üzere yetiştiriliyorlar.”"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



180. "İnsanlar yalnızca inandıklarını görürler."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



181. "Hiç konuşmadan sessizliği paylaşmak da güzeldi."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



182. "Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın !"


- Acı Çikolata



183. "Duygular geçirildiğinde etkisi çok güçlüdür, geçiştirilemez."


- Saklı Lezzetler



184. "Tembellik her türlü kötülüğün anasıdır."


- Acı Çikolata



185. "Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



186. "Bir gülün yan yana durduğu için sadece taçyapraklarının dışını görerek tanıdığı, içinde neler olduğunu bilmediği, hiçbir şekilde iletişim kuramadığı öteki gülden ayrıldığı için üzüldüğünü düşünmek çok saçmaydı.”"


- Acı Çikolata



187. "Yaşamak için erkekler o kadar da önemli değil.
...
Ekmekle biber olmazsa daha kötü!"


- Acı Çikolata



188. "Gerçek!Asıl gerçek olan gerçek diye bir şeyin olmadığıdır.Kişinin baktığı noktaya göre değişir gerçek."


- Acı Çikolata



189. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



190. "Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



191. "“Anılara güven olmazdı; önceden haber vermeden, sessizce gelir, insanı hazırlıksız yakalar, her şeyi altüst ederdi.”"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



192. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar."


- Acı Çikolata



193. "Sen başkalarını memnun etmeye ve bir şeyleri başarabileceğini kanıtlamaya çalışırken hayat elinden kaçacak."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



194. "“Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Bir kişi eğer kendi tutuşturucalarını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur. “"


- Acı Çikolata



195. "Ne yazık ki o zamanlar uzaydaki kara delikler henüz bilinmiyordu. Eğer bilseydi göğsünde büyük bir kara delik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu. Bu kara delikten sürekli gelen soğuk içine işliyordu."


- Acı Çikolata



196. "Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş..."


- Acı Çikolata



197. "Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



198. "Örgü örmek ona birleştirme, bağlama, bütünleştirme olanağı veriyor, attığı her bir ilmikle hayata "bağlanıyordu". Bizleri birbirimize bağlayan ipler vardır. Bu yüzden de Lupita kafayı çektiğinde arkadaşlarından elini bırakmamalarını isterdi hep. Elini bırakırlarsa çekip gideceğini, hiçliğin içinde sonsuza dek yitip gideceğini bilirdi. Her şeyi ve herkesi unuturdu ya da sağduyusunu tümden kaybederdi. Bu düşünceler kafasını hepten meşgul ettiğinde, ona cesaret veren tek şey her şeyin yitirilmiş olmadığı umuduydu. Her zaman kurtarılmanın bir yolu olduğuydu. Örgü örerken bir ilmik ötekilerden ayrıldığında iplik "kaçar" ve örgüde bir delik açılırdı ama işin harika olan yanı, insanın onu kurtarabilmesi ve bir tığ yardımıyla ilmiği azar azar yukarı çekebilmesiydi. Gerçek hayatta, insan kendisini hayatın dokusuna tutturan bağları kopardığında da bir delik açılıyordu, hem de kocaman bir delik ama kurtarılamayacağı anlamına gelmiyordu bu, elbette kurtarılabilirdi ama ondan önce insanın bizleri öteki insanlara bağlayan gözle görülmez iplerin hangileri olduğunu kabullenmesi gerekiyordu. Hangileriydi bizleri birleştiren ilmikler? Aramızda bağlantı kuranlar?"


- Lupita Ütü Yapmayı Seviyordu



199. "Anne evindeki tatları ve kokuları alıp gittiği yere götürebilseydi hayat daha güzel olurdu."


- Acı Çikolata



200. "Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilemez , o kadar."


- Acı Çikolata



201. "Gerçek, herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



202. "“Bugünlük bu kadar yeter,” derdi.
Anlayana az söz de yeter, derler. Böylece bu cümleyi duyan herkes, ne yapması gerektiğini çok iyi bilirdi..”"


- Acı Çikolata



203. "Eğer özde değişiklik yaratmıyorsa yaptığımız bazı şeylere fazla önem vermemek gerekir."


- Acı Çikolata



204. "Senin görevin yürümek... Hareketsiz bir beden kendini sınırlar, hareket eden bir beden genişler, her şeyin parçası haline gelir ama hafif yürümeyi bilmek gerek, ağır yükler olmadan. Yürümek bizi enerjiyle doldurur ve bizi şeylerin sırlarını görebileceğimiz bir hale dönüştürür. Yürümek bizi yükselen ve gerçekte dünyanın ne olduğuna bakan kelebeklere dönüştürür. Yaşamın ne olduğuna. Bedenimizin ne olduğuna. Bu bilincin ebediyetidir. Her şeyin idrakidir. İçimizdeki tanrıdır. Ama sen eğer istersen olduğun yerde oturmayı seçebilirsin ve taşa dönüşebilirsin."


- Malinche



205. "Çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı."


- Acı Çikolata



206. "Anneannem  derdi ki: Biz insanlar her ne kadar içimizde bir kutu kibritle doğmuşsak da, onları tek başımıza yakamayız, tıpkı deneyde gördüğümüz gibi, oksijen ve mum ışığı gerek. Diyelim ki oksijen, sevdiğimiz insanın soluğundan bize ulaşabilir; mum ise, çeşitli gıdalar olabilir, müzik, okşama, söz ya da ses gibi ve bunlardan biri parlama nedeni olup kibritlerden birini yakar. Bir an, derin bir heyecanla kendimizden geçeriz. İçimiz sımsıcak olur, ama zamanla söner gider, ta ki yeni bir patlamayla yeniden canlanana değin. Yaşamak için, her birimiz kendimizdeki alevlendiricileri keşfetmek zorundayız, çünkü bunlardan biri harekete geçtiğinde, ruhumuz için gerekli enerjiyi sağlar. Bir başka deyişle, bu alevlenme ruhumuzun gıdasıdır.

"Eğer kendimize özgü alevleyicileri zamanında keşfetmezsek, içimizdeki kibritler nemlenir ve bir daha asla, hiçbirini yakamayız.

"O zaman ruhumuz vücudumuzdan koparak, zifiri karanlıklarda dolaşmaya başlar ve kendine boşuna besin arar, oysa onun besini, yalnızca terk ettiği vücuttadır, gücü tükenmiş, soğuktan titreyen o vücutta."
İşte bu nedenle, soluğu buz gibi olan kimselerden uzak durmak gerek. Bu kişilerin salt varlığı bile, en şiddetli alevi söndürebilir ve bunun ne sonuçlar doğurduğunu da görmüş bulunuyoruz. Onlardan ne denli uzak durulursa, soluklarından korunmak, o denli kolaylaşır."


- Acı Çikolata



207. "Anılara güven olmazdı; önceden haber vermeden, sessizce gelir, insanı hazırlıksız yakalar, her şeyi altüst ederlerdi."


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



208. "Ağzından çıkacak sözcüklerin, içindeki acıyı haykırmasından korkuyordu."


- Acı Çikolata



209. "Üşengeçlerin aynı yolu iki defa yürüdüklerini unutma!"


- Acı Çikolata



210. "Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



211. "Örgü örmek ona birleştirme, bağlama, bütünleştirme olanağı veriyor, attığı her bir ilmikle hayata "bağlanıyordu". Bizleri birbirimize bağlayan ipler vardır. Bu yüzden de Lupita kafayı çektiğinde arkadaşlarından elini bırakmamalarını isterdi hep. Elini bırakırlarsa çekip gideceğini, hiçliğin içinde sonsuza dek yitip gideceğini bilirdi. Her şeyi ve herkesi unuturdu ya da sağduyusunu tümden kaybederdi. Bu düşünceler kafasını hepten meşgul ettiğinde, ona cesaret veren tek şey her şeyin yitirilmiş olmadığı umuduydu. Her zaman kurtarılmanın bir yolu olduğuydu. Örgü örerken bir ilmik ötekilerden ayrıldığında iplik "kaçar" ve örgüde bir delik açılırdı ama işin harika olan yanı, insanın onu kurtarabilmesi ve bir tığ yardımıyla ilmiği azar azar yukarı çekebilmesiydi. Gerçek hayatta, insan kendisini hayatın dokusuna tutturan bağları kopardığında da bir delik açılıyordu, hem de kocaman bir delik ama kurtarılamayacağı anlamına gelmiyordu bu, elbette kurtarılabilirdi ama ondan önce insanın bizleri öteki insanlara bağlayan gözle görülmez iplerin hangileri olduğunu kabullenmesi gerekiyordu. Hangileriydi bizleri birleştiren ilmikler? Aramızda bağlantı kuranlar?"


- Lupita Ütü Yapmayı Seviyordu



212. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



213. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



214. "(Acı biber) ..çünkü onun tadını belleğimizde, kanımızda taşırız ve onun keskin lezzeti damarlarımızda akar."


- Saklı Lezzetler



215. "Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



216. "Seslerle birlikte, geçmiş zamanları yeniden yaratma özelliğine sahip kokular, yaşanan âna ait kokulara hiç benzemez."


- Acı Çikolata



217. "Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir. Sadece aptallar ve hastalar yemeğe layık olduğu önemi vermezler."


- Acı Çikolata



218. "Bu dünyanın bana acı dışında hiçbir şey veremeyeceğini düşünüyordum."


- Tita’nın Günlüğü: Acı Çikolata 2



219. "Eğer özde değişiklik yaratmıyorsa yaptığımız bazı şeylere fazla önem vermemek gerekir."


- Acı Çikolata



220. "Seslerle birlikte, geçmiş zamanları yeniden yaratma özelliğine sahip olan kokular, yaşanan ana ait kokulara hiç benzemez."


- Acı Çikolata



221. "“Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da hissedilmez, o kadar. “"


- Acı Çikolata



222. "Seni gördüğümden beri çok mutluyum...
Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



223. "(Acı biber) ..çünkü onun tadını belleğimizde, kanımızda taşırız ve onun keskin lezzeti damarlarımızda akar."


- Saklı Lezzetler



224. "Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir. Sadece aptallar ve hastalar yemeğe layık olduğu önemi vermezler."


- Acı Çikolata



225. ""...çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkansız diye birşey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı. ""


- Acı Çikolata



226. "“Resimlerin sesi yoktur; geçmişte olup bitenleri hiç sözcük kullanmadan, sabit bakışlarla, sessiz gülümsemelerle anlatırlar bize.”"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



227. "Hayat bize her zaman iki seçenek sunar: Gün ve gece, kartal ya da yılan, yapım ya da yıkım, ceza ya da af. Ama her zaman ikisini birleştiren üçüncü bir seçenek vardır: Keşfetmek."


- Malinche



228. "Bir daha aşık olursanız bu kadar ödlek olmayın."


- Acı Çikolata



229. "“Bir şey düşünmek, bir şeye karar vermek, konuşmak zorunda kalmak istemiyordu”"


- Acı Çikolata



230. "“Unutmayı hayal etmek boşuna.”"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



231. ""Aşk düşünülmez. Hissedilir ya da edilmez, o kadar.""


- Acı Çikolata



232. "Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir."


- Acı Çikolata



233. "Aşk ateşiyle yanmamış göğüsler, gerçek meme olamazdı. İşe yaramaz hamur topaklarıydı sadece."


- Acı Çikolata



234. "Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



235. "“Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş.”"


- Acı Çikolata



236. "Kalbimi sana verdim ve ruhumu sende yitirdim."


- Acı Çikolata



237. "Anlayana az söz de yeter, derler"


- Acı Çikolata



238. "Bir tek gerçek vardır, o da gerçek diye bir şey olmadığıdır! Gerçek herkesin baktığı noktaya göre değişir."


- Acı Çikolata



239. "Gözpınarları kuruyuncaya kadar ağladıktan sonra bu yeni gözyaşlarını nereden bulmuştu? Ama bulmuştu işte."


- Acı Çikolata



240. ""Anlayana az söz de yeter, derler.""


- Acı Çikolata



241. "“Aşkım, hatırlar mısın, bir zamanlar bedenin vardı; birbirimize sarılabilirdik. Senin beni her kucaklaman dünyalara bedeldi. Kendimi ulu bir ağacın kollarına sığınmış gibi güvende ve rahat hissederdim. Bana hiçbir şeyin acı veremeyeceğinden emin olurdum. Huzurlu bir rüya imiş o zamanlar. Hatırlar mısın, dudakların vardı ve delice öpüşürdük. Hatırlar mısın, her öpüşmeden sonra tekrar aşık olurduk birbirimize.”"


- Kara Geçmişim: Acı Çikolata 3



242. "Tita, çocukluğu boyunca gözyaşlarının ağlamaktan mı, gülmekten mi kaynaklandığını fark edemedi. Ona göre gülmek de bir tür ağlamaktı."


- Acı Çikolata



243. "Ruh , ait olduğu vücudu cansız bırakarak geldiği yerle bütünleşmek ister"


- Acı Çikolata



244. "O büyük yıldızlar dünyadaki bütün âşıkların yakıcı bakışlarının hepsini depo etmedikleri için milyonlarca yıldan beri yerlerinde duruyorlardı. Öyle olmasa içlerinde biriken sıcaklık onları patlatarak binlerce parçaya bölerdi. Kendilerine yönelmiş bakışları ânında yeryüzüne geri yansıtırlardı. Tıpkı bir aynanın ışığı yansıtması gibi. Bunun için de geceleri bu kadar parlak görünürlerdi."


- Acı Çikolata



245. "Çocuklukta bir şey dilemenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordu. O zamanlar imkânsız diye bir şey yoktu. İnsan büyüyünce anlıyordu ki her şey dilenemezdi: Bazı şeyler yasaktı, günahtı ya da ahlaka sığmazdı. Peki ama ahlak neydi? Samimiyetle sevdiği her şeyden vazgeçmek mi? Keşke hiç büyümeseydi..."


- Acı Çikolata



246. "•
Yemek söz konusu olunca diğer şeyler önemini yitirir. Sadece aptallar ve hastalar yemeğe layık olduğu önemi vermezler."


- Acı Çikolata



247. "Gördüğünüz gibi, hepimizin vücudunda fosfor elde edecek elementler mevcuttur. Hiç kimseye söylemediğim bir şeyi size söylememe izin verin. Büyükannemin ilginç bir teorisi vardı: Hepimiz, içimizde bir kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız."


- Acı Çikolata



248. "bir kişi eğer kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur.
o zaman ruhumuz bedenimizi terkeder . karanlıkların içinde el yordamıyla boş yere kendisine besin arar .
ona besin sağlayacak tek kaynağın terk ettiği , soğuktan titreyen o vücutta olduğunu bilmez..."


- Acı Çikolata



249. "Tita gözündeki yaşlar tükeninceye kadar ağladı. Gözyaşları bitince de kuru kuru ağlamayı sürdürdü. Söylediklerine göre gözyaşı dökmeden ağlamak daha çok acı verirmiş. Suyu erken geldiği için zorlaşan doğum gibi tıpkı. Ama en azından gözyaşları, pastanın hamurunu ıslatmıyordu artık."


- Acı Çikolata



250. "“Büyük bir ziyafetten sonra servis tabağında unutulup tek başına bırakılmış ceviz soslu biber dolması bile bu kadar yalnız olamazdı.”"


- Acı Çikolata

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: