Lars Svendsen En Beğenilen Sözleri
1. "Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi."
- Yalnızlığın Felsefesi
2. "Benzeri görülmemiş bir yabancılaşmadan mustaribiz. Birbirimizden hiç bu kadar kopmamış, daha yalnız olmamıştık."
- Yalnızlığın Felsefesi
3. "Şu an yalnızım. Daha ne isterim? Daha yoğun bir mutluluk yok."
- Yalnızlığın Felsefesi
4. ""Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır"
- Korkunun Felsefesi
5. "Yalnızlık kan basıncına ve bağışıklık sistemine tesir eder ve vücutta stres hormonunun artmasına neden olur. Yalnızlık ayrıca bunama riskini de artırır ve zaman içinde genel itibarıyla tüm bilişsel yetileri zayıflatır. Yine yalnızlık yaşlanma sürecini de hızlandırır. Yalnız insanlar yalnız olmayanlar kadar uyurlar ama uyku kaliteleri daha düşüktür ve çok daha sık uyanırlar."
- Yalnızlığın Felsefesi
6. "Varoluş hepimizin davetli olduğu bir kokteyl."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
7. "Ne kadar çok yapacak şeyimiz varsa, o kadar çok sıkıntı çekeriz."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
8. "Olmuş olan, olacaktır, yapılmış olan tekrar yapılacaktır ve güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
9. "Aşk, diğer her duyguyu aşar ve o zamana kadar bildiğimiz her şeyin ötesine geçen bir aidiyet duygusu verir."
- Yalnızlığın Felsefesi
10. "Korkuyu halkı emrimi yerine getirsinler diye manipüle etmek için kullanıyorum:'"
- Korkunun Felsefesi
11. "Aşk için her zaman ödenecek bir bedel vardır ve yalnızlık da bu bedelin bir parçasıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
12. "Hiç kimse, mutlak bir ruh yalnızlığının daimi seyrine aklını yitirmeden katlanamaz."
- Yalnızlığın Felsefesi
13. "Bir insanın diğeri için her şey olması gerektiği, iki insanın kusursuz bir birlik oluşturabileceği beklentisi aşkı imkansız kılar. Sonuçta, diğer kişinin onunla buluşmamızdan önce de bir hayatı vardır ve bu hayat geçmişten hiçbir iz bırakmadan bizimkiyle öylece karışıp kaynaşmaz. O insanın da bizim asla tamamen katılamayacağımız duyguları, düşünceleri vardır. Bu gerçekler oldukları gibi kabul edilmelidir."
- Yalnızlığın Felsefesi
14. "Demek istediğim, insanlar gerçekten birbirlerini görüyorlar mı? Gerçekten biri başka birini görüyor mu?"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
15. "Yaşamın anlamı gibi o kadar önemli sorulara sırt çevireceksek, felsefe yapmak ne iş yarar?"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
16. "Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi."
- Yalnızlığın Felsefesi
17. "Bir yaşam arkadaşı ya da dostlar, servetten ya da ünden çok daha fazla etkiye sahiptir üzerimizde."
- Yalnızlığın Felsefesi
18. "Mutlu insanın dünyası, mutsuzunkinden başka bir dünyadır."
- Korkunun Felsefesi
19. "Yalnızlıkta, insan kendisiyle bir başınadır, oysa tek başınalıkta kendisiyle birliktedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
20. ""Bebeğim, işte karşında yine korku
Son yine yakın.""
- Korkunun Felsefesi
21. "Birini sevdiğimiz ve karşılığında sevgi gördüğümüz zaman, sanki biz ve sevdiğimiz kusursuz bir birlik oluşturuyormuşçasına bütün hissederiz. Aşkın her insanın hissettiği yalnızlığı alt edeceği inancı vardır. Var olan bu aşk diğer her duyguyu aşar ve o zamana kadar bildiğimiz her şeyin ötesine geçen bir aidiyet duygusu verir. Adeta bir sarhoşluk durumudur ama bu öyle bir sarhoşluktur ki kendisiyle birlikte gerçek anlam hissiyatı da gelir, öyle ki diğer tüm sarhoşluklar bu anlamın soluk ikameleridir."
- Yalnızlığın Felsefesi
22. ""Bebeğim, işte karşında yine korku
Son yine yakın.""
- Korkunun Felsefesi
23. "“Kişi ancak topluluğu terk ederek ve tek başınalığı arayarak ‘daha yüksek kendi’yi keşfedebilir.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
24. "Çocuklar arasında yalnızlık ebeveynlerin yalnızlığıyla bağlantılıdır ve annenin yalnızlığıyla babanınkine nazaran daha giiçlü bir bağlantı vardır. Bu tarz bağlantıların hem toplumsal hem irsi çeşitli açıklamaları olabilir. Yalnızlığın kısmen kalıtsal bir fenomen olduğu görülür, genetik muhtemelen yalnızlık duygusundaki farklılıkların yaklaşık yarısının nedenini izah eder. Başka bir ifadeyle yalnızlık yaklaşık yüzde 40-50 civarında kalıtsaldır."
- Yalnızlığın Felsefesi
25. "Riskin bir karşılığı olmali bebeğim"
- Korkunun Felsefesi
26. "..insanlar arasında yalnızlığın çöldeki yalnızlıktan daha acımasız olduğunu ileri sürüyordu."
- Yalnızlığın Felsefesi
27. "Yalnızlık acı verici olsa da güvenli bir seçenektir."
- Yalnızlığın Felsefesi
28. "''Ve her hakiki felsefe esrarengiz tek başınalıkta meydana gelir.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
29. "Norveç ve Danimarka'da, yurttaşların bariz bir çoğunluğu çoğu insana güvenilebileceğine inanırken, aynı şeye Türkiye ve Brezilya'da on kişiden biri inanmaktadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
30. "Varlık, varolmakla yetinirken; insan, insan olmakla kifayet etmiyor."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
31. "Zamanı geçirirken aslında neyi geçiriyoruz? Zaman zaten bir şekilde geçmeyecek mi?"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
32. "''Diğer insanlara karşı genel güvensizlik yalnızlığın en önemli göstergesidir.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
33. "Mark Twain'in Huckleberry Finn'i, J. D. Salinger'in Holden Caufield'ı ve sayısız başka roman kahramanı ölmek isteyecek kadar yalnız olmaktan yakınırlar. Başkalarıysa yalnızlıkta örtük acıyı tanır, yine de bu deneyimin büyümek için asli olduğuna inanır. Bu yüzden Rainer Maria Rilke şöyle yazar: "Yalnızlığınızı sevin ve ona sebep olan acınıza hoş tınlayan yakınmalarla katlanın."'"
- Yalnızlığın Felsefesi
34. "Bazen yalnızlık en iyi dosttur..."
- Yalnızlığın Felsefesi
35. "Bizi insanlık durumumuzun mutsuzluğuyla yüz yüze getirecek kolay ve sakin bir hayat değildir peşinde koştuğumuz, savaşın tehlikeleri, vazifenin zorlukları da değildir. Asıl aradığımız, bizi halimizi düşünmekten alıkoyacak ve oyalayacak bir koşuşturmadır.
Avı yakalamaktan ziyade avlanmayı sevmenin sebepleri.
İnsanın gürültüyü ve hareketi bu kadar sevmesi buradan gelir. Hapishanenin bu kadar korkunç bir ceza olması da bundandır. Yalnızlık keyfinin anlaşılmaz bir şey oluşu da."
- Yalnızlığın Felsefesi
36. ""Hep aynı"nın tekdüzeliğinden kurtulmak için yeniliklerin ve yeni buluşmaların büyük tüketicilerine dönüşüyoruz."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
37. "Problem şu ki modern teknoloji bizi gittikçe daha fazla seyirci ve edilgen tüketici, daha az etkin katılımcı haline getiriyor, bu da bizi anlam bakımından yetersiz kılıyor."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
38. ""Olmak/Varlık"ın ne anlama geldiği üstüne kafa yormak bize geri adım attırmaması gereken bir görevdir - zaten bunu yapamayız. Varoluşumuz üzerine kafa yorma zorunluluğunun çeşitli sebepleri olabilir ve bu düşünüş en farklı yolları tutabilir, ama böylesi varoluşsal tecrübelerin ayırt edici özelliği, bunların zorunlu olarak kendi öz varlığımızı soru konusu yapmalarıdır. Derin sıkıntı bu varoluşsal tecrübelerden biridir. Örneğin John Hellesnes'in yazdığı gibi: Sıkıntıdan daha çok, gerçek bir varoluşsal deprem yaratan başka ne vardır?"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
39. "Acı, sözü un ufak eder."
- Yalnızlığın Felsefesi
40. "Ne kadar güvenilirsen, o kadar az yalnızsındır ve ne kadar güvenilir değilsen o kadar yalnızsındır."
- Yalnızlığın Felsefesi
41. ""Gidip kendi kendime duvara karşı bağırıp çağıracağım
Çünkü hiçbir şey hissetmemektense kötü hissetmeyi yeğlerim.""
- Korkunun Felsefesi
42. "Thomas Aquinas'ın belirttiği gibi, "Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır. " Korkuyu doğuran, şu ya da bu şekilde hayat planımızı tehdit eden şeylerdir. Bu, hayatımıza, sağlımıza, dostluğumuza, aşk ilişkimize, sosyal statümüze yönelik bir tehdit olabilir."
- Korkunun Felsefesi
43. "Yaşamlarımız zorunlu olarak belirsizlikle, kesinsizlikle bağlantılıdır. Asıl mesele bu belirsizlik karşısında hangi duruşu almamız gerektiğiyle ilgilidir."
- Korkunun Felsefesi
44. "Yine de dostluk söz konusu olduğunda bencilliğin bir kenara bırakılması, belli bir cömertlik sergilenmesi mevzuya dahildir. Hakiki dostluk ya da aşk, Aristoteles'in sözleriyle kendinize değil başkalarına ilişkin olarak başkaları için iyi olanı yapmayı arzulamanızı talep eder. İlişkinin sahici olması için karşılıklılık gerekir, öyle ki başkası da kendine değil size ilişkin olarak sizin için iyi olanı yapmayı arzulamalıdır. Üstelik, dostluk aşkta aynı şekilde var olmayan bir nesnellik ihtiva eder. Karşılıksız aşk gayet tabii tahayyül edilebilir, çoğumuz sevdiğimiz kişinin bize mukabele etmediği bir duruma düşmüşüzdür, ama karşılıksız dostluğu hayal etmek daha zordur. Biri başka bir kişiyi sevebilir ve sevilenin aşka karşılık vermemesi aşka halel getirmez. Karşılıklılık barındırmayan bir dostluk ise kesinlikle dostluk değildir."
- Yalnızlığın Felsefesi
45. "Olmuş olan, olacaktır, yapılmış olan tekrar yapılacaktır ve güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
46. "“Kişi ancak topluluğu terk ederek ve tek başınalığı arayarak ‘daha yüksek kendi’yi keşfedebilir.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
47. "Yalnız kişi sevilmediğini, kimsenin ona dostça davranmadığını düşünür ama belki sorun daha ziyade şudur: dostluktan ve arkadaşlıktan karşılanması imkansız talepleri olduğundan birini sevmeye ya da birine dostluk göstermeye yeteneksizdir."
- Yalnızlığın Felsefesi
48. "İyiyi teşvik etmek yerine kötüyü asgariye indirme stratejisini seçiyoruz."
- Korkunun Felsefesi
49. "("Acının sınırı vardır, ama korku sınır tanımaz")
Francis Bacon (2. Bölüm)"
- Korkunun Felsefesi
50. "Kalabalıklar içinde o insanlar gibi yaşıyorum , kendi düşündüğüm gibi değil; bir süre sonra, sanki beni kendimden sürgün etmek ve ruhumu benden çalmak istiyorlar gibi geliyor."
- Yalnızlığın Felsefesi
51. "En iyi dostluk, birbirlerinin iyiliğini isteyen ve birbirlerinin erdemine hayran olan eşitler arasında ki dostluktur. Bu tür dostluk aynı zamanda daha kalıcıdır çünkü bizzat karakterlerinin derinliklerinde, bu dostların nasıl insanlar olduklarına demir atmıştır, dolayısıyla da yararın ve hazzın hercailiğinden etkilenmeden sürüp gider. Bununla birlikte Aristoteles bu tarz dostlukların nadir olduğuna inanır. Çünkü bu dostluğun talep ettiği erdeme sahip çok insan yoktur. Böyle bir dost "başka bir kendi" gibidir."
- Yalnızlığın Felsefesi
52. ""Neden aşk titretemiyor yüreğimi korku gibi?""
- Korkunun Felsefesi
53. "E.M. Ciroan şöyle yazar: "Neyin iyi neyin kötü olduğunu gitgide daha az ayırt edebiliyorum. Diyelim ikisi arasında herhangi bir ayırım yapmadığım bir noktaya ulaştım bir gün - ne büyük bir adım! Ama nereye doğru?" Nereye olabilir ki, felakete doğru."
- Kötülüğün Felsefesi
54. "Hobbes'a göre, şiddet yüzünden ölüm, tüm kötülüklerin en büyüğüdür"
- Kötülüğün Felsefesi
55. "...acı paylaşılmaz. Acı yeterince güçlü hale geldiğinde insanın dünyasını ve dilini mahveder. Acı, sözü un ufak eder.İnsan bir şeyin acı verdiğini söyleyebilir ama acı dayanılmaz hale geldiğinde bu kabiliyet bile kaybolur. Büyük acı başkalarıyla paylaşılamaz, çünkü acı birinin tüm dünyasına dönüştüğünde başka bir şey için yer kalmaz."
- Yalnızlığın Felsefesi
56. "sorun yalnızlığın yükselişi değil kendi başınalığın fazla nadir olmasıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
57. "Bir sağlık tehdidine karşı her önlem içinde yeni bir tehlike barındırır. Örneğin çok fazla güneş ışığına maruz kalmamamız söylenir zira bu kanser riskini artırır ama yeterince güneş ışığı almamız durumunda da bu sefer D vitamini eksikliği çekeceğimiz, bunun bağışıklık sistemimizi zayıflatacağı ve sonuçta kanser riskini artıracağı anlatılır. Bu yüzden, her şey hesaba katıldığında, bizi en çok neyin tehlikeye atacağı konusunda öne sürülen iddialar ormanında yolumuzu bulmamız pek kolay değildir."
- Korkunun Felsefesi
58. ""Sıkıntı düşünmeyle bağlantılıdır ve her düşünme dünyayı gözden kaybetme eğilimi gösterir. Eğlenceler düşünceyi dağıtır, ama bu geçici bir fenomendir.
Çalışmanın çoğu kez eğlencelerden daha az sıkıcı olduğu ortaya çıkar. Bununla birlikte, çalışmayı sıkıntıya karşı bir çare olarak salık verenler semptomların anlık kayboluşu ile bir hastalığın iyileşmesini karıştırmaktadır.
Çok sayıda çalışma biçiminin ölesiye sıkıcı olduğu yadsınamaz. Çalışma genelde yorucudur ve yaşamımıza pek anlam verebilecek bir doğada değildir.
Kendinde, neden sıkıldığımız sorusu ne çalışmaya ne de boş zamana bağlıdır. İlla da sıkılmaksızın çok fazla boş zamanımız ve ölümüne sıkıldığımız çok az boş zamanımız olabilir.
Modern sanayide üretimden kazancın artması çalşma zamanının kısalmasına ve boş zamanın uzamasına olanak tanımıştır, ama bu gene de daha kaliteli bir yaşamı gerektirmez. Sıkılma bir aylaklık sorunu değil, anlam sorunudur."
-Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 43"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
59. "İnsan türü çok fazla gerçekliğe katlanamaz"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
60. "Kötülük bir töz, bir şey değil, daha ziyade şeylerin, olayların ve ya eylemlerin ayırt edici bir niteliğidir. Kötülük ne kesin, iyi tanımlanmış bir şeydir, ne de değişmez bir öze sahiptir. Kötülük, eylemleri ve acıları tanımlamak üzere kullandlğımız geniş bir kavramdır."
- Kötülüğün Felsefesi
61. "Emmanuel Levinas, kötülüğü, dünyayla bütünleştirilemeyen, dünyayı bir bütün olarak kavramayı denediğimizde buna oturmayan, daima dışarıda kalan bir şey olarak, yani radikal Başka olarak tarif eder."
- Kötülüğün Felsefesi
62. "Hep zamanın şeyleri değiştirdiğini söylerler ama aslında onları kendin değiştirmek zorundasın."
- Yalnızlığın Felsefesi
63. "Hiç kuşkusuz korku kitle medyası için önemli bir satış aracı ve bu duyguya git gide daha fazla yer ayrılıyor. Kitle iletişim araçları, boyutları gerçek olgularla uyuşmayan korkular yaratmaya yardımcı oluyor. Ölümcül virüslere, teröristlere, pedofil öğretmenlere, şiddete eğilimli ergenlere, çevre felaketlerine ve zehirli besinlere dair anlattıkları hikayelerle bizleri bombardımana tutuyorlar. İnsanın şunu söyleyesi geliyor adeta: Medya bu hususta öyle merkezi bir rol oynuyor ki bir tehlike ya da felaket ancak bir gazete manşetine taşındığında "gerçeklik" kazanabiliyor. Çokça televizyon seyreden insanlar diğerlerine göre yaşadıkları muhiti güvenilmez ve tehlikeli olarak algılamaya, suç oranının arttığına ve tehlike altında olduklarına inanmaya daha eğilimli."
- Korkunun Felsefesi
64. "''Şu an yalnızım. Daha ne isterim? Daha yoğun bir mutluluk yok. Evet, sessizlik sayesinde, yalnızlığım duymanın mutluluğunu büyütüyor.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
65. "Tam bir yalnızlık belki de çekebileceğimiz en büyük cezadır. Her haz arkadaşlıktan ayrı olarak duyulduğunda ruhsuzlaşır, her acı daha acımasız ve dayanılmaz olur."
- Yalnızlığın Felsefesi
66. "Dostlarından kuşkulanmak, onlar tarafından aldatılmaktan daha utanç vericidir."
- Yalnızlığın Felsefesi
67. "Başka insanlara, bize ihtiyaçları olsun diye de ihtiyaç duyarız."
- Yalnızlığın Felsefesi
68. "“Geriye kalan ise acısını hissettiğimiz kötülüklerdir.”"
- Kötülüğün Felsefesi
69. "...yalnızlık, bir kişinin başkalarıyla bağlantı kurma gereksiminin tatmin edilmemesine verilen duygusal bir karşılıktır. Yalnızlığın bir duygu olduğunu akılda tutmak önemli, çünkü sık sık başka olgularla karışır, bilhassa tek başınalıkla."
- Yalnızlığın Felsefesi
70. "Tek başına olmak ile yalnız olmak mantıksal ve deneyimsel açıdan birbirinden bağımsızdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
71. "Hiç kuşkusuz başkalarıyla yakın bağlar kurmaktan kaçınarak kendinizi daima yaralamaktan uzak tutmaya çalışabilirsiniz ama bunun bedeli daha temel bir yalnızlıktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
72. "Korku aynı zamanda bulaşıcıdır. Biri bir şeyden korkmaya başladığında, bu korku diğerlerine, onlardan da başkalarına yayılma eğilimi gösterir."
- Korkunun Felsefesi
73. "Ne kadar çok yapacak şeyimiz varsa, o kadar çok sıkıntı çekeriz."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
74. "
,
"
- Korkunun Felsefesi
75. ""Duyguların şüphe götürmez biyolojik bir temeli olsa da, hem bireysel deneyimler hem de toplumsal normlar tarafından biçimlendirildikleri de açıktır.
Duygular bir evrimsel, bir toplumsal, bir de kişisel tarihe sahiptir ve onları anlamak istiyorsak bu üçünü de hesaba katmamiz gerekir.
Duygular yalnızca "doğal" ve doğrudan bir şey değildirler; aynı zamanda toplumsal inşalardır da."
-Lars Svendsen, Korkunun Felsefesi, Redingot Kitap, syf: 35"
- Korkunun Felsefesi
76. ""Freud "yas durumunda, dünya yoksul ve boş hale gelir; melankolide ise, benliğin kendisi" der.
Bu alıntıya dair bir yorumunda Adam Phillips şöyle ekliyor: "Ve sıkıntıda, şunu ekleyebiliriz ki, hem dünya hem de benlik yoksul ve boştur".
-Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 54"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
77. "Bir insan sevmezlik vardır ki güçlü zihinlerin çoğu yaşlandıkça buna meylederler."
- Yalnızlığın Felsefesi
78. "Fakat yalnız olmak, özünde ne pozitiftir ne de negatif. Her şey sizin nasıl olduğunuza bağlıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
79. ""Korku içinde yaşamak bayağı bir deneyimmiş değil mi?
İşte köle olmak da öyle bir şey.""
- Korkunun Felsefesi
80. "
.
,
,
.
"
- Korkunun Felsefesi
81. "Söz konusu olan kendini bulmak değil, kendini icât etmektir."
- Özgürlüğün Felsefesi
82. "Güvensizlik gerçek bir dost olmadığınızı gösterir ve gerçek bir dost değilseniz, yüz üstü bırakılmayı hak ediyorsunuzdur. Başkalarına duyduğumuz güvensizlik onların bizi aldatmasına haklılık kazandırır."
- Yalnızlığın Felsefesi
83. "Tam bir yalnızlık belki de çekebileceğimiz en büyük cezadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
84. "Yalnız insanlar yalnız olmaya daha ziyade eğilimlidider çünkü başka insanların etrafında olmanın psişik bedelini taşımayı reddederler. İnsanlara alerjileri vardır. İnsanlar onlara fazla tesir eder."
- Yalnızlığın Felsefesi
85. "Hayatıma dair taşıdığım bütünlüklü kanaat, yalnızlığın bana ve az sayıda başka münzevi insana has nadir ve acayip bir fenomen değil, insani varoluşun merkezi ve kaçınılmaz bir gerçeği olduğu inancına dayanıyor artık. Her türden insanın anlarını, eylemlerini ve ifadelerini -sadece en büyük şairlerin kederlerini ve esrimelerini değil, aynı zamanda sokaklarda insan sürüsü yanımızdan geçerken durmamacasına kulaklarımızı tırmalayan sayısız küfürlü, düşmanca ve hakaret dolu, güvensiz ve tahkir edici sert sözün gösterdiği gibi, ortalama ruhun muazzam mutsuzluğunu da- incelediğimizde, bence, aynı şeyden mustarip olduklarını görüyoruz .. Şikayetlerinin ana kaynağı yalnızlık.
Thomas Wolfe, The HiIls Beyand"
- Yalnızlığın Felsefesi
86. "Yalnız insanlar kendilerini daha aşağı, daha az çekici ve sosyal olarak beceriksiz görme eğilimindedirler. Kim oldukları ile kim olmak istedikleri arasındaki uyuşmazlığın yalnız olmayanlara göre daha fazla olduğunu naklederler. Yalnız insanlara başkaları da olumsuz gözle bakar ve bu etki, yalnız insanlarda yalnız olmayanlardakine göre ciddi biçimde büyüktür; başka bir deyişle, yalnız insanlar en çok diğer yalnız insanları değerlendirirken açıkça olumsuzdurlar. Bu, iki yalnız bireyin bir araya gelip, yalnızlıklarının üstesinden gel çmesi ihtimalini önemli ölçüde düşürür. Ayrıca yalnız insanlar kendi sosyal çevrelerini daha tehditkâr bulur. Ve başka insanların daha az güven verici ve destekleyici olduklarını düşünürler. Böyleyken, yüksek düzeyde yalnızlık, bireyin zor durumlarda kendi içine çekilmesiyle ve başkalarından daha az duygusal destek ve yardım beklemesiyle bağlantılıdır. Yine yalnız bireyler yalnız olmayanlara göre başkala rına daha az yardım ederler. Benzer şekilde başkaları için daha az empati duyarlar."
- Yalnızlığın Felsefesi
87. "Özdeyişin söylediği gibi: "Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur." Ayrılık önemsediğimiz kişilerin bize verdiği neşeyi artırır. Diğer taraftan, Charlie Brown'un dediği gibi: "Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur ama senden geri kalanı yalnızlığa boğar.""
- Yalnızlığın Felsefesi
88. "Fakat yalnız olmak, özünde ne pozitiftir ne de negatif. Her şey sizin nasıl olduğunuza bağlıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
89. "İnsanların sıkıntıdan dolayı yapmadıkları ne var! Sıkıntıdan öğrenim yapıyorlar, sıkıntıdan ibadet ediyorlar, sıkıntıdan birbirlerini sevip, evleniyor ve çocuk sahibi oluyorlar ve nihayet sıkıntıdan ölüyorlar."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
90. "Yalnızlık her sosyal mekânda ikâmet eder."
- Yalnızlığın Felsefesi
91. "(acının sınırı vardır, ama korku sınır tanımaz:')"
- Korkunun Felsefesi
92. "...ve Şeytan'ın katilleri olan bizler, kötülük hakkında konuşamaz olduk. Zira kötülüğün hayat bulmasına alet olmadan kötülük hakkında nasıl konuşabilirsiniz?"
- Kötülüğün Felsefesi
93. ""Martin Doehlemann sıkıntıyı dört tipe ayırır:
1. Durumsal sıkıntı, birini beklerken, bir dersteyken ya da trendeyken olduğu gibi;
2. Doygunluk sıkıntısı, fazlasıyla aynı şeye sahip olduğumuzda ve her şey banallaştığında olduğu gibi;
3. Varoluşsal sıkıntı, ruhun içeriği yoktur ve dünya boşa döner;
4. Yaratıcı sıkıntı, içeriğinden çok neticesi itibariyle ayırt edilir, kendimizi yeni bir şey yapma zorunluluğunda gördüğümüzde olduğu gibi.
Bu ayrımlar gerçekte daha belirsizdir, ama bu, yine de tutarlı bir sınıflandırmadır."
-Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 51"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
94. "Bir duygu dünyayı tamamen değiştir"
- Korkunun Felsefesi
95. "Kötülük evvela teorik bir kavram olmaktan çok pratik bir sorundur. Kötülüğün dünyaya nasıl geldiği sorunu ya da kötülük fiili bir varlığa sahip midir yoksa sadece bir yokluk olarak mı anlaşılabilir gibi sorular kötülüğün nasıl önlenebileceği meselesi kadar önemli değildir. Bence felsefe ve hatta daha büyük ölçüde teoloji, hatalı şekilde teorik olanı pratik olanın önüne taşıyor."
- Kötülüğün Felsefesi
96. "Yine de dostluk söz konusu olduğunda bencilliğin bir kenara bırakılması, belli bir cömertlik sergilenmesi mevzuya dahildir. Hakiki dostluk ya da aşk, Aristoteles'in sözleriyle kendinize değil başkalarına ilişkin olarak başkaları için iyi olanı yapmayı arzulamanızı talep eder. İlişkinin sahici olması için karşılıklılık gerekir, öyle ki başkası da kendine değil size ilişkin olarak sizin için iyi olanı yapmayı arzulamalıdır. Üstelik, dostluk aşkta aynı şekilde var olmayan bir nesnellik ihtiva eder. Karşılıksız aşk gayet tabii tahayyül edilebilir, çoğumuz sevdiğimiz kişinin bize mukabele etmediği bir duruma düşmüşüzdür, ama karşılıksız dostluğu hayal etmek daha zordur. Biri başka bir kişiyi sevebilir ve sevilenin aşka karşılık vermemesi aşka halel getirmez. Karşılıklılık barındırmayan bir dostluk ise kesinlikle dostluk değildir."
- Yalnızlığın Felsefesi
97. "Korku bütün insan medeniyetinin temeli olarak görülebilir; insanların etrafını kuşatan her şeyin gelişmesine yön veren ana saiktir, evler ve kasabalar, aletler ve silahlar, yasalar ve toplumsal kurumlar, sanat ve din böyle doğmuştur."
- Korkunun Felsefesi
98. "Adet ve alışkanlıkları değiştirince duygular da değişir."
- Yalnızlığın Felsefesi
99. ""Sıklıkla sıkıntının uyuşukların ya da yapacak bir şeyi olmayanların bir hastalığı olduğunun söylendiğini duyuyorum. Bununla birlikte bu ruh hastalığı daha incedir: sıkıntıya meyilli olanlara tesir eder ve aslında bu hastalık gerçek uyuşuklardan çok çalışanlara ya da çalışır gibi yapanlara (benim durumumda bu aynı şeye gelir) musallat olur. (...)
Sıkıntı, uyuşukluk gibi bir mazeret olmadığında daha da ezicidir. Çalışmadan edemeyenlerin sıkıntısı ise en beteridir.
Sıkıntı yapacak bir şey olmaması hoşnutsuzluğundan kaynaklanan bir hastalık değildir, ama herhangi bir şey yapmaya değmediğine kani olmuş insanların başındaki çok daha ağır bir hastalıktır. Ve bu koşullarda, ne kadar çok yapacak şeyimiz varsa, o kadar çok sıkıntı çekeriz." (Fernando Pessoa, Huzursuzluğun Kitabı)
-Lars Svendsen, Sıkıntının Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 43"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
100. ""Sevilmek bir prens için iyi bir şey olsa bile, korkulan biri olmak onun için daha önemlidir çünkü korku aşktan daha derinlere gider""
- Korkunun Felsefesi
101. ""Boş vakit sahip olduğumuz bir zamandır ya da bu süre boyunca özgür olduğumuz bir zamandır.
Peki, ama söz konusu olan hangi özgürlüktür? İşten uzak bir özgürlük mü? Öyleyse bu, çalışmanın boş vakti olumsuz bir șekilde tanımladığı anlamına gelir.
Boş vakitlerimizde çalışma saatlerimizde olduğundan daha mı özgürüz? Biraz farklı bir rol üstlendiğimiz yadsınamaz: işte üreticiyken, boş zamanlarımızda ise aslen tüketiciyizdir.
Ama illa da bir rolde diğerinde olduğundan daha özgür değilizdir ve hiçbirisinin diğerinden daha fazla anlamı yoktur.
Ne çalışma ne de boş zaman yaşamımıza yeterli bir anlam vermeye elverişli değildir."
-Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 45"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
102. "“Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur ama senden geri kalanı yalnızlığa boğar.”
Charlie Brown"
- Yalnızlığın Felsefesi
103. "Kendisi için güven ve hürmet duyabileceği bir insan olduğu sürece hiçbir ruh kimsesiz değildir.
George Eliot, Romola"
- Yalnızlığın Felsefesi
104. "Sosyal ağın niteliği niceliğinden daha önemlidir ama aksi durumdaki benzer koşullar altında, daha geniş sosyal ağa sahip olanlar daha dar bir çevreye sahip olanlara göre daha az yalnızdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
105. "Her çağın kendi korkusu olmuştur, ama korkunun ne olduğunun tanımı değişir. Bugün dünyanın bizim coğrafyamızda yaşayan insanları arasında ebedi cehennem azabından korkan pek bulunmazken kanserden, terörizmden ve ekolojik felaketlerden korkanların sayısı git gide artmaktadır."
- Korkunun Felsefesi
106. "Korku hissetme yetisine sahip olmayan bir yaratığın hayatta kalma ve üreme şansı hayli düşüktür."
- Korkunun Felsefesi
107. "“Tek başına olmadığınız için yalnızsınız -yalnız olduğunuz için tek başınıza değilsiniz.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
108. "“Masum bir çocuğun acı çekmesinin kabul edilemez bir kötülük olduğuna inanır.”"
- Kötülüğün Felsefesi
109. "Hepimizin içinde, onlara ihtiyacımız olduğu için bizi başkalarına iten ve aynı zamanda mesafeye, yalnız kalmaya gereksinim duyduğumuzdan bizi onlardan uzaklaştıran fıtri bir ikilik ya da zıtlık vardır."
- Yalnızlığın Felsefesi
110. "Acı paylaşılmaz. Acı yeterince güçlü hale geldiğinde insanın dünyasını ve dilini mahveder."
- Yalnızlığın Felsefesi
111. "“Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek Tanrı’nın yahut yazgının değil bizim görevimizdir.”"
- Kötülüğün Felsefesi
112. "Kalabalıklar içinde, o insanlar gibi yaşıyorum, kendi düşündüğüm gibi değil; bir süre sonra, sanki beni kendimden sürgün etmek ve ruhumu benden çalmak istiyorlar gibi geliyor.
Nietzsche"
- Yalnızlığın Felsefesi
113. "Yalnızlık kan basıncına ve bağışıklık sistemine tesir eder ve vücutta stres hormonunun artmasına neden olur.Yalnızlık ayrıca bunama riskini de artırır ve zaman içinde genel itibarıyla tüm bilişsel yetileri zayıflatır. Yine yalnızlık yaşlanma sürecini de hızlandırır. Yalnız insanlar yalnız olmayanlar kadar uyurlar ama uyku kaliteleri daha düşüktür ve çok daha sık uyanırlar."
- Yalnızlığın Felsefesi
114. "Tam bir yalnızlık belki de çekebileceğimiz en büyük cezadır.Her haz arkadaşlıktan ayrı olarak duyulduğunda ruhsuzlaşır, her acı daha acımasız ve dayanılmaz olur. Bizi harekete geçiren tutkular ne olursa olsun -gurur, hırs, açgözlülük, merak, öç ya da şehvet- tümünün ruhu ya da can veren ilkesi duygudaşlıktır;ayrıca başkalarının düşünce ve duygularından bütünüyle soyutlanacak olsaydık, bunların hiçbir gücü olmazdı. Doğanın tüm güçleri ve öğeleri tek bir insana hizmet etmek ve boyun eğmek için el birliği etseler; güneş onun buyruğu üzerine doğsa ve batsa; denizler ve ırmaklar onun dilediği gibi aksa ve toprak ona yararlı olan ya da hoş gelen her şeyi kendiliğinden sağlasa da, yine de ona en azından kendisiyle mutluluğunu paylaşacağı ve saygısından ve dostluğundan yararlanacağı tek bir kişi verinceye dek o insan mutlu olmayacaktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
115. "“Tek başına olmadığınız için yalnızsınız -yalnız olduğunuz için tek başınıza değilsiniz.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
116. "Korkutucu bir dünya
içinde olunası ilginç bir dünyadır
İster Yasak Şehirde
ya da Dünyanın Çatısında
ister saat dokuz haberlerinin
tam karşısında
ne kadar aklını versen de
bulabilirsin korkuyu istediğin yerde"
- Korkunun Felsefesi
117. "Denetleyemediğimiz bir dünyaya doğarız
ve yaşamlarımız boyunca varoluşsal bir kesinsizlik içinde yaşamaya yazgılıymışız gibi görünürüz. Bununla birlikte korkumuz kendi tecrübelerimize dayandığı ölçüde hep azalan
bir eğri izler."
- Korkunun Felsefesi
118. "Yakın ilişkiler kurduğunuz insanlar sizi en çok acıtan yerden yaralayabilir ve sizi duygusal bir enkaza çevirebilir."
- Korkunun Felsefesi
119. "''Bir insanın diğeri için her şey olması gerektiği, iki insanın kusursuz bir birlik oluşturabileceği beklentisi; aşkı imkansız kılar.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
120. "Bir mektubunda insanlar arasındaki yalnızlığın çöldeki yalnızlıktan daha acımazsız olduğunu ileri sürüyordu."
- Yalnızlığın Felsefesi
121. "
"
- Korkunun Felsefesi
122. "“(…) korktuğumuz bir dünya kendimizi bütünüyle evde hissedemeyeceğimiz bir yerdir.”"
- Korkunun Felsefesi
123. ""Bir insan sevmezlik vardır ki, güçlü zihinlerin çoğu yaşlandıkça buna meyleder.""
- Yalnızlığın Felsefesi
124. "bir mektubunda insanlar arasındaki yalnızlığın çöldeki yalnızlıktan daha acımasız olduğunu ileri sürüyordu."
- Yalnızlığın Felsefesi
125. "Gerek zayıf bir devletin gerekse insanların haklarının korunacağından emin olamadığı, otoritesi yozlaşmış bir devletin, genel güven üzerinde fazlasıyla yıkıcı bir etkisi vardır."
- Yalnızlığın Felsefesi
126. "Bir insanın diğeri için her şey olması gerektiği, iki insanın kusursuz bir birlik oluşturabileceği beklentisi aşkı imkansız kılar. Sonuçta, diğer kişinin onunla buluşmamızdan önce de bir hayatı vardır ve bu hayat geçmişten hiçbir iz bırakmadan bizimkiyle öylece karışıp kaynaşamaz. O insanın da bizim asla tamamen katılamayacağımız duyguları, düşünceleri vardır. Bu gerçekler oldukları gibi kabul edilmelidir."
- Yalnızlığın Felsefesi
127. "Birini sevdiğimiz ve karşılığında sevgi gördüğümüz zaman, sanki biz ve sevdiğimiz kusursuz bir birlik oluşturuyormuşçasına bütün hissederiz. Aşkın her insanın hissettiği yalnızlığı alt edeceği inancı vardır. Var olan bu aşk diğer her duyguyu aşar ve o zamana kadar bildiğimiz her şeyin ötesine geçen bir aidiyet duygusu verir. Adeta bir sarhoşluk durumudur ama bu öyle bir sarhoşluktur ki kendisiyle birlikte gerçek anlam hissiyatı da gelir, öyle ki diğer tüm sarhoşluklar bu anlamın soluk ikameleridir."
- Yalnızlığın Felsefesi
128. "Duygular dünyada mevcut olmanın bir
yoludurlar, dünyaya tutunmanın ve dünyada eylemenin bir yolu. Duyguların, duygu ifadelerinden ayrılamayacağını ve duygu ifadelerinin de kültürden kültüre hayli farklılık gösterdiğini düşünürsek bundan duyguların kültürle ilişkili olduğu da çıkar."
- Korkunun Felsefesi
129. ""Animal Symbolicum... İnsan, kendi başarılarından kaçamaz. Kendi yaşamının koşullarını benimsemekten başka bir şey yapamaz. İnsan artık yalnız bir fiziksel evrende değil, bir simgesel evrende de yaşamaktadır
Dil, söylence (mitos), sanat ve din bu evrenin parçalarıdır. Onlar simgesel ağı dokuyan değişik iplikler, insan yaşantısının karmaşık dokularıdır.
İnsanın düşünce ve deney alanındaki tüm ilerlemesi bu ağı arındırır ve güçlendirir. Artık insan, gerçeklerle doğrudan doğruya karşılaşmaz, onu eskiden olduğu gibi yüz yüze göremez.
İnsanın simgesel etkinliği geliştikçe fiziksel gerçeklik bu gelişmeye oranla art alanda kalır gibi görünür.
İnsan, nesnelerin kendileriyle uğraşacak yerde, bir anlamda sürekli olarak kendi kendisiyle konuşmaktadır."
-Lars Svendsen, Korkunun Felsefesi, Redingot Kitap, syf: 41"
- Korkunun Felsefesi
130. "Alexis de Tocqueville bir mektubunda, insanlar arasında yalnızlığın çöldeki yalnızlıktan daha acımasız olduğunu ileri sürüyordu."
- Yalnızlığın Felsefesi
131. "Dahası güven eksikliği, güven gerektiren eylemleri engeller. Güvensizlik bu güveni çok daha fazla talep eder çünkü her daim tetikte olmak, hem kendi eylemlerini hem de başkalarınkini sürekli gözetmek, başkalarının niyetlerinde sürekli kendi arzularıyla çatışmanın belirtilerini aramak vs. tüketicidir. Scarface filmindeki Tony Montana'nın tavrıyla yaşamak hiç de kolay değildir: "Kime mi güveniyorum? Kendime!""
- Yalnızlığın Felsefesi
132. "Kime mi güveniyorum? Kendime!"
- Yalnızlığın Felsefesi
133. ""Başkaları yalnızlığınızı ancak siz onu gösterdiğiniz ölçüde tanır.""
- Yalnızlığın Felsefesi
134. "Yalnızlık kan basıncına ve bağışıklık sistemine tesir eder ve vücutta stres hormonunun artmasına neden olur. Ayrıca bilişsel yetileri zayıflatarak bunama riskini artırır ve yaşlanma sürecini hızlandırır. Uyku kaliteleri daha düşüktür, daha sık uyanırlar."
- Yalnızlığın Felsefesi
135. "Gerçek yalnızlığı kim bilebilir- herkesin bildiği kelime anlamıyla değil, çıplak dehşetiyle? Yalnızlık, yalnız insanların kendilerine bile maskeli görünür. En umutsuz kalmış, tecrit olmuş, yapayalnız insan bile birtakım anılarla ya da yanılsamalarla birliktedir. Bazen olayları birbirine bağlayan can damarları, maskenin tülünü bir an havalandırır. Ama sadece bir an, hiç kimse, mutlak bir ruh yalnızlığının daimi seyrine aklını yitirmeden katlanamaz.!"
- Yalnızlığın Felsefesi
136. "Bu karara varmadan önce o kadar yalnızdım ki kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Neden vazgeçtim biliyormusunuz? Kendimi öldürseydim kimse, ama hiç kimse duygulanmayacaktı bu ölümden, yaşarken yalnızdım, ölünce daha da yalnız kalacaktım..."
- Yalnızlığın Felsefesi
137. "Korku genellikle kendimizle korkulan şey arasına bir mesafe koyma arayışına yöneltir. Bu yüzden bir korku kültürü, pek çok filozofun, ilahiyatçının ve sosyoloğun insani ilişkilerin en temel karakteristiği olarak gördüğü güvenin altını oyar. Etik Talep (1956) adlı çalışmasında Danimarkalı filozof ve ilahiyatçı K.E. L0gstrup şunları yazar:
Genellikle birbirimizle doğal, karşılıklı bir güvenle buluşuruz. Bu aynı zamanda tam bir yabancıyla karşılaştığımızda da geçerlidir. Bir kişiye güvensizlik duymamızdan önce onun şüpheli davranışlarda bulunması gerekir. Peşinen güveniriz birbirimizin sözlerine, peşinen güveniriz birbirimize. Bu belki oldukça tuhaftır ama insan olmanın da ayrılmaz bir parçasıdır. Başka türlü davranmak yaşama hasım olmak olurdu. Gayet basitçe var olmayabilirdik, yaşamlarımız yiterdi, kötürümleşirdi, şayet
en başta birbirimize güvensizlikle yaklaşsaydık, ötekinin hırsız ve yalancı olduğuna, bize numara yaptığına ve bizi kandırmaya çalıştığına inansaydık. .. Ama güven sergilemek kendini bırakmayı gerektirir."
- Korkunun Felsefesi
138. ""Korku, halkı
kontrol eden bir duyguya dönüşmüştür ve artık çok sayıda
sosyal bilimci, bugünün toplumunun en iyi "korku kültürü"
olarak tarif edilebileceğini iddia etmektedir. Korku, dünyayı değerlendirdiğimiz kültürel olarak belirlenmiş bir büyüteç haline gelmiştir.
""
- Korkunun Felsefesi
139. "O sıralar ancak yirmi dört yaşındaydım. Hayatım o zaman bile sönüktü, derbederdi; yabani sayılacak derecede bir başımaydım."
- Yalnızlığın Felsefesi
140. "Bu karara varmadan önce o kadar yalnızdım ki kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Neden vazgeçtim biliyor musunuz? Kendimi öldürseydim kimse, ama kimse duygulanmayacaktı."
- Yalnızlığın Felsefesi
141. "Mutlu insanın dünyası, mutsuzunkinden başka bir dünyadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
142. "Özellikle de korku, kamu otoriteleri, siyasi partiler ve baskı grupları için önemli bir siyasi kaynaktır. Eski ideolojilerin artık böylesine kuvvetli güdüleme gücüne sahip olmadığı bir çağda, korku siyasi söylemde en tesirli etkenlerden biri haline gelmiştir.
"
- Korkunun Felsefesi
143. ""Her şey şeffaflaşınca dünya sıkıcı bir hale dönüşüyor. İşte bu nedenledir ki risklere ve şoklara ihtiyaç duyuyoruz. Aşırıyı şeffaf-olmayanın, donuğun yerine koyuyoruz.
Heyecan uyandırmayı amaçlayan basının bize
bıktırıncaya kadar sunduğu "kentsel suç"a ve "kör şiddet"e olan ilgimiz buradan doğuyor.
Şiddetsiz bir hayat ne kadar da sıkıcı olurdu!"
-Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 47-48"
- Sıkıntı'nın Felsefesi
144. "(..)yalnızların yalnız olmayan insanlara göre çok daha fazla kişiler arası ilişki beklentisi taşıdıkları belgelenmiştir. Bunlar sosyal etkileşimde hem kendileri hem de başkaları için daha yüksek talepleri olan, sosyal bakımdan mükemmeliyetçi insanlardır.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
145. "Stendhal şöyle yazar: "Karakter dışında her şey tek başınalıkta kazanılabilir"."
- Yalnızlığın Felsefesi
146. "Baudrillard için kötülük her yerdedir ve her yerde olduğundan onun hakkında konuşma kapasitesini yitirmişizdir. Kötülük merkezleştirilmiştir, bundan böyle tek bir imge içine yerleştirilemez. Budalalığın tüm cephelerde zafer kazandığı bir dünyada yaşıyoruz ve bu türden bir budalalık tüm kötülüğün kökenidir."
- Kötülüğün Felsefesi
147. "Aşık olmak gözümüzü kör etmekle kalmaz aynı zamanda aşık değilken göremediğimiz şeyleri görmemizi de sağlar."
- Yalnızlığın Felsefesi
148. "Aşk için her zaman ödenecek bir bedel vardır ve yalnızlık bu bedelin bir parçasıdır. Başka biriyle ilgilenen ya da onu seven herhangi biri, bu insan artık orada olmadığında, onu fiziksel ya da duygusal olarak terk ettiğinde yalnızlığı tada caktır. Hiç kuşkusuz başkalarıyla yakın bağlar kurmaktan kaçınarak kendinizi daima yaralanmaktan uzak tutmaya ça lışabilirsiniz ama bunun bedeli daha temel bir yalnızlıktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
149. "O sıralar ancak yirmi dört yaşındaydım. Hayatım o zaman bile sönüktü, derbederdi; yabani sayılacak derecede bir başımaydım."
- Yalnızlığın Felsefesi
150. "Bu karara varmadan önce o kadar yalnızdım ki kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Neden vazgeçtim biliyor musunuz? Kendimi öldürseydim kimse, ama kimse duygulanmayacaktı."
- Yalnızlığın Felsefesi
151. "Mutlu insanın dünyası, mutsuzunkinden başka bir dünyadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
152. "(..)yalnızların yalnız olmayan insanlara göre çok daha fazla kişiler arası ilişki beklentisi taşıdıkları belgelenmiştir. Bunlar sosyal etkileşimde hem kendileri hem de başkaları için daha yüksek talepleri olan, sosyal bakımdan mükemmeliyetçi insanlardır.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
153. "Korkunun nedenlerine karşı mücadelenin kendisi korku üreten bir şey haline gelmiştir. Eğer otoriteler, yurttaşların karşı karşıya bulunduğu terör tehlikesinin altını sürekli çizer, hatta abartırlarsa, aslında devletin de kendi vatandaşlarını terörize ettiğini iddia etmek mümkün olur.Teröristlerle otoriteler arasında bir ortak yaşam doğar çünkü birbirleriyle kavgalı olsalar da ikisi de aynı sonucu üretir: Korku içinde yaşayan bir halk. Yine her ikisi de bu korkuyu siyasi olarak sömürürler."
- Korkunun Felsefesi
154. "Pek çok şey okuyup seyrettikten sonra duygularının katılaştığını, artık hiçbir şeyin aynı etkiyi yaratamayacağını sanırsın ama sonra yeni bir şey gelir ve daha önce hiç bilmediğin dehşet dolu yerlere götürür."
- Korkunun Felsefesi
155. "Bazen çok yalnız hissedersin
Bazen hiçbir yere varamazsın
Bütün dünyada yaşadım
Her yeri gezdim
Lütfen benim ol
Hayatımı paylaş
Benimle kal
Karım ol"
- Yalnızlığın Felsefesi
156. "Ahlakçıların iyi niyeti onların namussuzluk dedikleri bendeki şeye çarpıp kınlıyor"
- Korkunun Felsefesi
157. "Tam yalnızlık belki de çekeceğimiz en büyük cezadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
158. "Yalnızlık hayatım boyunca peşimi bırakmadı."
- Yalnızlığın Felsefesi
159. "“Aşk dediğiniz şey benim gibi adamların çorap satabilmek için icat ettiği bir şey. Yalnız doğdunuz ve yalnız öleceksiniz ve bu dünya, bu gerçekleri unutmanız için üzerinize sadece bir demet kural serper.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
160. "Genelde insanlar muhtelif tehlikelerden medya vasıtasıyla haberdar olurlar ve kitle iletişim araçları "dramatik" senaryoları beslemeyi sever."
- Korkunun Felsefesi
161. "Toprak, hava ve suyun giderek kirlendiğine, suç oranının durmadan arttığına, besinlere git gide daha çok sağlığa zararlı ve çevreyi kirleten katkı maddesi eklendiğine inanıyoruz. Artan biçimde her türden tehlikeye açık hale geldiğimizi ve giderek şiddetlenen bu tehlikelerle çok daha sık karşılaşığımızı tahayyül ediyoruz."
- Korkunun Felsefesi
162. "Yalnız insanlar yalnız olmaya daha ziyade eğilimlidirler çünkü başka insanların etrafında olmanın psişik bedelini taşımayı reddederler. İnsanlara alerjileri vardır. İnsanlar onlara fazla tesir eder."
- Yalnızlığın Felsefesi
163. "Kötülük kavramı bilimsel tartışma içinde buharlaşır. İnsanların yanlış davranışları günahlar olarak değil, çeşitli nedenlerin sonuçları olarak değerlendirilir."
- Kötülüğün Felsefesi
164. "“Kötülük problemi bizim problemimizdir.”"
- Kötülüğün Felsefesi
165. "Her zaman neden sonuç zincirinde iz bırakmadan basitçe ortadan kaybolmayan, indirgenemez, başka türden bir şey vardır, yani seçimler yapmamıza imkan veren, özgür irade olarak da adlandırabileceğimiz bir şey. Özgür irade olmaksızın, ahlaki kötülük kesinlikle var olmazdı."
- Kötülüğün Felsefesi
166. "“Kötülüğü bir yüze, bir kimliğe sahip olduğu zaman tanırız.”"
- Kötülüğün Felsefesi
167. "Yalnızlık hayatım boyunca peşimi bırakmadı."
- Yalnızlığın Felsefesi
168. "“Aşk dediğiniz şey benim gibi adamların çorap satabilmek için icat ettiği bir şey. Yalnız doğdunuz ve yalnız öleceksiniz ve bu dünya, bu gerçekleri unutmanız için üzerinize sadece bir demet kural serper.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
169. "Epiktetos, 'insanı rahatsız edip korkutan nesneler değil, onun nesnelere ilişkin sanı ve kuruntularıdır' demişti."
- Korkunun Felsefesi
170. ""Acının sınırı vardır, ama korku sınır tanımaz"
Francis Bacon"
- Korkunun Felsefesi
171. "Yüz yüze gelmekten kaçamayacağımız bir gerçek de "tüm olayların anlamsızlığı"dır, "dünyanın artık herhangi bir anlamı olmadığı" fikridir. Nietzsche'ye göre, modern insanın sorunu acı çekmekten çok, çektiği acının bir anlamı dahi olmamasıdır."
- Kötülüğün Felsefesi
172. "Varoluş hepimizin davetli olduğu bir kokteyl."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
173. "Yalnızlık sakladığımız bir şeydir. Onu kendimizden de sakladığımız olur."
- Yalnızlığın Felsefesi
174. "…ve yalnızlık acı verici olsa da güvenli bir seçenektir."
- Yalnızlığın Felsefesi
175. "Yalnızlık sakladığımız bir şeydir. Onu kendimizden de sakladığımız olur."
- Yalnızlığın Felsefesi
176. "Yalnızlıkta, insan kendisiyle bir başınadır, oysa tek başınalıkta kendisiyle birliktedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
177. "“Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır.”"
- Korkunun Felsefesi
178. "
"
- Korkunun Felsefesi
179. ""Yeryüzünde cennet yaratma girişimi her zaman cehennem yaratmakla sonuçlanır..."
-Karl.R.Popper-"
- Özgürlüğün Felsefesi
180. ""Duygu" (emotion), acı, açlık ve susuzluktan gurur, kıskançlık ve sevgiye, neredeyse salt fizyolojk fenomenlerden neredeyse tamamen zihinsel fenomenlere kadar birbirine hiç benzemeyen bir dizi terimi kapsayan bir sözcüktür.
Duygu diye ilk adlandırılanların daha "fiziksel", ikincilerin ise daha "zihinsel" olduğunu görüyoruz.
İngilizcede duygu ile "his" [duyum] (feeling) arasında bir ayrım yapılır, buna göre ilk baştakiler daha ziyade "his" iken (açlık hissi vs.), diğerleri daha çok "duygu"dur (gurur duygusu vs.).
Bununla birlikte "hisler" [duyumlar] ile "duygular" arasına tam olarak nasıl bir bölme çizgisi çekileceği ve hangi halin hangisine uygun düştüğü konusunda hâlâ ciddi bir anlaşmazlık olduğunu belirtmek gerekir."
-Lars Svendsen, Korkunun Felsefesi, Redingot Kitap, syf: 32"
- Korkunun Felsefesi
181. "“Kötülük uğruna kötülük yapmak tutarsız bir fikirdir.”"
- Kötülüğün Felsefesi
182. "Eğer soykırım ve başka türden suçlara karışmış olanların çoğunluğunu anlamak istiyorsak, "kötü failler kötülük yaparlar çünki onlar kötüdürler," şeklindeki alışıldık argümandan uzaklaşarak dikkatimizi kötülüğün pek tartışılmayan yanına yöneltmek zorundayız."
- Kötülüğün Felsefesi
183. "“Ahlaki kötülük özgür iradeyle başlar.”"
- Kötülüğün Felsefesi
184. "Dostoyevski'nin yazdığı gibi:
"Hristiyanlık bireyi sorumlu kılarken, o suretle onun özgürlüğünü de kabul eder. Halbuki çevrenin öğretisi, bireyi toplumsal yapıdaki her kusura tabi kılarken, onu mutlak bir hiçliğe indirger, her türlü kişisel ahlaki yükümlülükten ve tam bağımsızlıktan bütünüyle muaf tutar, hayal edilebilir en alçak kölelik formuna indirger."
En meşhur kurmaca seri katillerden, Hannibal Lecter, aynı bu sözcüklerle, kendisinin dışında yer alan bir kusura hapsedilmeyi reddeder. Kendi kötülüğü üstünde diretir, çünki bu haysiyetinin özsel bir parçasını oluşturur: "Bana hiçbir şey olmadı (...). Ben oldum. Beni bir takım etkilere indirgeyemezsiniz.""
- Kötülüğün Felsefesi
185. "Çekip gittiğinde bana bir iyilik yaptın
sayende gerçeği gördüm
Aşk bir burjuva kurgusuymuş
bariz bir yanıltmaca
Beni bir demet gülle görmeyeceksin
umut veren sadakat
Aşk benim için bir şey ifade etmiyor"
- Yalnızlığın Felsefesi
186. "Bir bireyin ne ölçüde yalnızlık hissettiğine gelince, ana etkenlerden biri bu kişinin yerleşik olduğu ülkedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
187. "Kendisi için güven ve hürmet duyabileceği bir insan olduğu sürece hiçbir ruh kimsesiz değildir."
- Yalnızlığın Felsefesi
188. "İnsan bir şeyin acı verdiğini söyleyebilir ama acı dayanılmaz hale geldiğinde bu kabiliyet bile kaybolur. Büyük acı başkalarıyla paylaşılamaz, çünkü acı birinin tüm dünyasına dönüştüğünde başka bir şey için yer kalmaz."
- Yalnızlığın Felsefesi
189. "“Duygusal yakınlığına güven duymuyordu hangi yalnızlık güvensizlikten daha yalnızdır?”"
- Yalnızlığın Felsefesi
190. "“Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır.”"
- Korkunun Felsefesi
191. "Yalnızlığın kökeninde yetersizlik yatar, oysa tek başınalık bir deneyimler, düşünceler ve duygular çeşitliliğine sınırları belirsiz bir açıklıktır daha ziyade. Yalnızlık, mutlaka bir acı veya rahatsızlık duygusu içerirken tek başınalık belirli bir duygu içermez; çoğunlukla pozitif deneyimlenir ama duygusal olarak nötr de olabilir."
- Yalnızlığın Felsefesi
192. "Korku bir toplumda düzeni sürdürmenin etkin bir aracı olabilir. Hobbes hiçbir duygunun insanları yasayı ihlal etmekten korku kadar alıkoymadığını belirtir.Ayrıca korkunun insanları birbirleriyle barış içinde yaşattığını da yazar."
- Korkunun Felsefesi
193. "Biz insanlar çoğu şeyden korkabiliriz. Korkumuzun, herhangi bir hayvanın hissedebileceğinden çok daha büyük bir potansiyel kapsamı vardır, bunun nedeni tam da bizim animal symbolicum olmamızdır. Bir tehlike duyar duymaz, ne kadar uzak olursa olsun, bunu çoğunlukla kendimize yönelik bir tehdit olarak algılarız. Dahası sayısız hayali tehdit kurgularız ve burada insanların birbirine karşı gösterdikleri gaddarlığın önemli bir nedenini buluyoruz."
- Korkunun Felsefesi
194. "Martin Heidegger, sevginin bizi kör ettiğinin söylemesine itiraz ederek, sevginin sevmediğimizde görmediğimiz şeyleri görmemize olanak verdiğini vurgular."
- Hayvanları Anlamak
195. ""Geçici güvenlik uğruna temel özgürlüğünü feda edenler, ne özgürlüğe ne de güvenliğe layıktırlar.""
- Korkunun Felsefesi
196. "Korkutucu bir dünya
içinde olunası bir dünyadır.
İster Yasak Şehirde
ya da Dünyanın Çatısında
ister saat dokuz haberlerinin
tam karşısında ne kadar aklını versen de
bulabilirsin korkuyu istediğin yerde"
- Korkunun Felsefesi
197. "Aşk için her zaman ödenecek bir bedel vardır ve yalnızlık bu bedelin bir parçasıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
198. "İnsan türü çok fazla gerçekliğe katlanamaz."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
199. "Hobbes'a göre, şiddet yüzünden ölüm, tüm kötülüklerin en büyüğüdür."
- Kötülüğün Felsefesi
200. "Bununla birlikte, güvenmek kendini bir şeye maruz bırakmaktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
201. "“Gelecek ne zaman vaat olmaktan çıkıp bir tehdit unsuru haline geldi?”"
- Korkunun Felsefesi
202. "Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi."
- Yalnızlığın Felsefesi
203. ""Çoğu insan normalde öfke, korku, neşe, tiksinti ve şaşkınlik gibi duyguları sayar ama bir fikir birliği bulunmaz.
"Temel duygular"a ilişkin on dört liste gözden geçirildiginde, tüm listelerde içerilen tek bir
duygunun olmaması çarpıcıdır.
Böyle bir küme temel duygunun var olduğunu öne sürebilseydik bile, illa onları anlamaya yaklaşamayabilirdik çünkü bu duygular farklı kültürel bağlamlarda oldukça farklı biçimlerde ifade edilebilir.
Kültürel normlar hangi duyguların ifade edildiğini ve ne ölçüde ifade edildiğini belirlemekte elzem görünmektedir."
-Lars Svendsen, Korkunun Felsefesi, Redingot Kitap, syf: 33"
- Korkunun Felsefesi
204. "Hepimizin içinde, onlara ihtiyacımız olduğu için bizi başkalarına iten ve aynı zamanda mesafeye, yalnız kalmaya gereksinim duyduğumuzdan bizi onlardan uzaklaştıran fıtri bir ikilik ya da zıtlık vardır."
- Yalnızlığın Felsefesi
205. "Çünkü yalnızlık, tek başına olmanın aksine, öznel bir durumdur, nesnel bir ölçüt temelinde niceliklendirilemez."
- Yalnızlığın Felsefesi
206. "“Dünyadaki acının hedef gözetmediğini ve adaletsiz dağıtıldığını biliyoruz: Çoğu kez en sert darbeyi yiyen masumlar olur.”"
- Kötülüğün Felsefesi
207. ""Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi.""
- Yalnızlığın Felsefesi
208. "''Yalnızlıkta, insan kendisiyle bir başınadır, oysa tek başınalıkta kendisiyle birliktedir.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
209. "Hepimizin içinde, onlara ihtiyacımız olduğu için bizi başkalarına iten ve aynı zamanda mesafeye, yalnız kalmaya gereksinim duyduğumuzdan bizi onlardan uzaklaştıran fıtri bir ikilik ya da zıtlık vardır."
- Yalnızlığın Felsefesi
210. ""Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi.""
- Yalnızlığın Felsefesi
211. "''Yalnızlıkta, insan kendisiyle bir başınadır, oysa tek başınalıkta kendisiyle birliktedir.''"
- Yalnızlığın Felsefesi
212. "Korku dünyaya renk katar. Korkusuz bir dünya ölümüne sıkıcı olurdu. Biyokimyasal açıdan konuşursak, korku, merakla bağlantılıdır, bu da heyecan verici filmlerin ve deneyimlerin neden çok eğlenceli olduğunun önemli bir sebebidir.İnsanları gerginlik ve korkuyla doldurmaya yönelik romanlar, filmler ve televizyon dizileri en popüler olanlar arasındadırlar."
- Korkunun Felsefesi
213. "Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır."
- Korkunun Felsefesi
214. "Acının sınırı vardır, ama korku sınır tanımaz."
- Korkunun Felsefesi
215. "Başkalarının sizi tanımasına o kadar da bağımlı olmayacağınız ama aynı zamanda başkalarını arayıp bulacağınız ve kendinizi onlara açacağınız şekilde kendinize bel bağlamayı öğrenmek suretiyle yalnızlık azaltılabilir. Yine de yalnızlık zaman zaman tokat gibi çarpacaktır. Bu sorumluluğunu almanız gereken bir yalnızlıktır. Çünkü her şeye rağmen bu sizin yalnızlığınızdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
216. "“Neyden ve ne kadar korktuğumuz bizim dünya anlayışımıza, bu dünyada hangi tehlikeli güçlerin olduğuna ve bu güçlere karşı kendimizi korumak için ne gibi imkanlara sahip olduğumuza bağlıdır.”"
- Korkunun Felsefesi
217. "Hastalık tek sefere mahsus, bir başlangıcı ve sonu olan istisnai bir olay gibi tasavvur edilmekten ziyade sağlığa sürekli eşlik eden bir hal olarak görülmeye başlanmıştır; sağlığın "diğer yanı" ve sürekli hazır ve nazır bir tehdittir: Hiç gevşememesi gereken bir uyanıklık ister ve haftanın yedi günü sabah akşam mücadele edilerek püskürtülmesi gerekmektedir. Sağlık için gösterilen ihtimam, hastalığa karşı ebedi bir savaşa dönüşür.
"
- Korkunun Felsefesi
218. "Korku bütün insan medeniyetinin temeli olarak görülebilir;
insanların etrafını kuşatan her şeyin gelişmesine yön veren ana saiktir, evler ve kasabalar, aletler ve silahlar, yasalar ve toplumsal kurumlar, sanat ve din böyle doğmuştur."
- Korkunun Felsefesi
219. "“İnsan çok erken bırakmamalıdır kendini tek başınalığı kollarına, bunu ancak karakterini iyice geliştirdikten sonra yapmalıdır.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
220. "Ve gerçekten de edebiyatsız bir başınalık sürgün, hapis ve işkencedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
221. "çoğu incelemeler yalnızlığın kadınlar arasında daha yaygın olduğunu göstermektedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
222. "Aşk için her zaman ödenecek bir bedel vardır ve yalnızlık bu bedelin bir parçasıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
223. "Reddin aşırı uzunluğunda yabancılaşma, haset gibi yan etkiler belirir ve derinlere gömülen şey her neyse asla yeterince derinde değildir, çatlaklardan kendini gösterir ve yaşamı biçimler."
- Yalnızlığın Felsefesi
224. "Bizim, kesinlikle, uhrevi cehennem fikrine ihtiyacımız yok. Mesela, Nazi ve Komünist toplama kampları, dinsel geleneklerimizden miras aldığımız cehennem nosyonunun aynısını yeryüzünde cisimleştirmek için üstlerine düşeni fazlasıyla yaptılar."
- Kötülüğün Felsefesi
225. "Şu an yalnızım. Daha ne isterim? Daha yoğun bir mutluluk yok."
- Yalnızlığın Felsefesi
226. "Birini sevdiğimiz ve karşılığında sevgi gördüğümüz zaman, sanki biz ve sevdiğimiz kusursuz bir birlik oluşturuyormuşçasına bütün hissederiz. Aşkın her insanın hissettiği yalnızlığı alt edeceği inancı vardır. Var olan bu aşk diğer her duyguyu aşar ve o zamana kadar bildiğimiz her şeyin ötesine geçen bir aidiyet duygusu verir. Adeta bir sarhoşluk durumudur ama bu öyle bir sarhoşluktur ki kendisiyle birlikte gerçek anlam hissiyatı da gelir, öyle ki diğer tüm sarhoşluklar bu anlamın soluk ikameleridir."
- Yalnızlığın Felsefesi
227. "Tam bir yalnızlık belki de çekebileceğimiz en büyük cezadır."
- Yalnızlığın Felsefesi
228. "Tüm korkular bir şey için duyduğumuz sevgiden kaynaklanır."
- Korkunun Felsefesi
229. "Acının sınırı vardır, ama korku sınır tanımaz."
- Korkunun Felsefesi
230. "Hastalık tek sefere mahsus, bir başlangıcı ve sonu olan istisnai bir olay gibi tasavvur edilmekten ziyade sağlığa sürekli eşlik eden bir hal olarak görülmeye başlanmıştır; sağlığın "diğer yanı" ve sürekli hazır ve nazır bir tehdittir: Hiç gevşememesi gereken bir uyanıklık ister ve haftanın yedi günü sabah akşam mücadele edilerek püskürtülmesi gerekmektedir. Sağlık için gösterilen ihtimam, hastalığa karşı ebedi bir savaşa dönüşür.
"
- Korkunun Felsefesi
231. "Kalabalıklar içinde, o insanlar gibi yaşıyorum, kendi düşündüğüm gibi değil; bir süre sonra, sanki beni kendimden sürgün etmek ve ruhumu benden çalmak istiyorlar gibi geliyor"
- Yalnızlığın Felsefesi
232. "... hayatımız boyunca bir tür yalnızlığa sürgün ediliriz ama bu yalnızlık başka yalnızlıklarla karşılaşabilir ve ardından artık yalnız olmazsınız. Rilke'nin sözleriyle "iki yalnızlığın karşılıklı koruyuşundan, dokunuşundan ve selamlaşmasından oluşan bir aşka" ulaşmak mümkündür."
- Yalnızlığın Felsefesi
233. "Dostluk bir parçanızı talep eder, oysa aşk tüm benliğinizi."
- Yalnızlığın Felsefesi
234. "Korku batıl inancın ana kaynağı ve zulmün ana kaynaklarından biridir. Korkuyu zapt etmek, hem hakikat peşinde koşarken hem de yaşamaya değer bir hayat için çabalarken, bilgeliğin ilk adımıdır.
Bertrand Russell"
- Korkunun Felsefesi
235. "Güvenlik cihazları ve hizmetleri korkmuş müşteriler istiyor. O yüzden de nüfusu üst düzey bir korku hali içerisinde tutmak kayda değer ekonomik menfaatler için elzem -ve mümkünse bu korku seviyesinin sürekli yükselen bir eğri çizmesi tercih ediliyor. Müşteriler daha emniyette olmak için bu hizmetlere ödeme yapıyor, gerçi görünen o ki gerçekte hiç de güya olacaklarını sandıkları kadar güvende değiller. Burada neyin sebep neyin sonuç olduğuna karar vermek oldukça zor: Güvensizlik mi emniyet tedbirlerine yol açıyor yoksa tam tersi mi?"
- Korkunun Felsefesi
236. "Birinin varoluşunun, olmasının ya da olmamasının başka herkes için büsbütün önemsiz göründüğü bir dünyada yaşamak tahammül edilemez bir şey olacaktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
237. "E.M. Ciroan şöyle yazar: "Neyin iyi neyin kötü olduğunu gitgide daha az ayırt edebiliyorum. Diyelim ikisi arasında herhangi bir ayırım yapmadığım bir noktaya ulaştım bir gün - ne büyük bir adım! Ama nereye doğru?" Nereye olabilir ki, felakete doğru."
- Kötülüğün Felsefesi
238. "“İnsanlar her zaman tek başınadır, sesler çıkarır, mimikler yaparlar ve birbirleriyle iletişime geçtiklerini, birbirlerini anladıklarını sanırlar, oysa bunların hepsi sadece bir yanılsamadır.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
239. "Bireyler başkalarıyla ilişkilerini ölçtükleri içsel bir standart ya da beklenti geliştirirler. Eğer ilişkileri bu standartı karşılarsa, kurdukları ilişkilerden tatmin olup yalnızlık çekmeyecektir. Tersine, ilişkileri bu standartı karşılamazsa, yalnızlık deneyimi ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu arada yapılan bir çok çalışma, şaşırtıcı biçimde, bir kişi ideal olarak gördüğünden fazla arkadaşa sahip olduğunda yalnızlığın fiilen arttığını keşfetmiştir."
- Yalnızlığın Felsefesi
240. "Çoğu incelemeler yalnızlığın kadınlar arasında daha yaygın olduğunu göstermektedir."
- Yalnızlığın Felsefesi
241. "Normal yaşam varoluşumuzun derinine girmemize olanak tanımaz, çünkü bu yaşam "asli olandan kaçan" bir yaşamdır. "Yaşamak dert edinmektir: güzel güzel yaşayıp gitmek bir kaçıştır." Dertlenen dünya beni kendimden saklar."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
242. "Ah! gelecek bir anı arzulamaktan bir kurtulabilseydik... Ama bu asla gerçekleştirilemeyecek bir tutkudur."
- Sıkıntı'nın Felsefesi
243. ""kötülüğü seçmeyi alışkanlık haline getiren" ve "kötü hayatlar sürmeyi seçen" ahlak canavarları olduğunu iddia eder."
- Kötülüğün Felsefesi
244. "Fakat yalnız olmak, özünde ne pozitiftir ne de negatif. Her şey sizin nasıl yalnız olduğunuza bağlıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi
245. "Yalnız insanlar kendilerini daha aşağı, daha az çekici ve sosyal olarak beceriksiz görme eğilimindedirler."
- Yalnızlığın Felsefesi
246. "On altıncı yüzyıldan itibaren, Max Weber'in Entzauberung der Welt, dünyanın "büyüsünün bozulması" olarak adlandırdığı, dinin azalan etkisiyle birlikte kötülük fikrinin de gitgide merkezi yerini kaybettiğini gördük."
- Kötülüğün Felsefesi
247. "Birinin varoluşunun, olmasının ya da olmamasının başka herkes için büsbütün önemsiz göründüğü bir dünyada yaşamak tahammül edilemez bir şey olacaktır."
- Yalnızlığın Felsefesi
248. "“İnsanlar her zaman tek başınadır, sesler çıkarır, mimikler yaparlar ve birbirleriyle iletişime geçtiklerini, birbirlerini anladıklarını sanırlar, oysa bunların hepsi sadece bir yanılsamadır.”"
- Yalnızlığın Felsefesi
249. "Bireyler başkalarıyla ilişkilerini ölçtükleri içsel bir standart ya da beklenti geliştirirler. Eğer ilişkileri bu standartı karşılarsa, kurdukları ilişkilerden tatmin olup yalnızlık çekmeyecektir. Tersine, ilişkileri bu standartı karşılamazsa, yalnızlık deneyimi ile karşı karşıya kalacaklardır. Bu arada yapılan bir çok çalışma, şaşırtıcı biçimde, bir kişi ideal olarak gördüğünden fazla arkadaşa sahip olduğunda yalnızlığın fiilen arttığını keşfetmiştir."
- Yalnızlığın Felsefesi
250. "Fakat yalnız olmak, özünde ne pozitiftir ne de negatif. Her şey sizin nasıl yalnız olduğunuza bağlıdır."
- Yalnızlığın Felsefesi