Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Lâ: Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Lâ: Sonsuzluk Hecesi Kitap Bilgileri


Yazar: Nazan Bekiroğlu
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 53 dk.
Sayfa Sayısı: 384
Basım Tarihi: Ağustos 2021
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2008
Yayınevi: Timaş Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752638518
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Lâ: Sonsuzluk Hecesi Kitap Tanıtımı


Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Âdem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi. Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti. Ve başına bir şey gelmiş gibiydi.

O zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Âdem onunla göz göze geldi. Kuşları, tüyleri ürkütmekten korkarcasına elini uzattı yavaşça. Parmaklarının ucundan dökülen yaseminleri gösterdi. İçine dolan ses ve ışığa, sevince sarmaşığa, usulca, sen kimsin, dedi. Bildiğini bir kez daha bilmek, kelimesini bir de ondan duymak istedi.

Ben kadınım, dedi Havva, ama bu benim sıfatım. Adımı henüz bilmiyorum.

Sonra döndü Âdem’e, aklına bir şey gelmişti.

Sesi, bengisular gibiydi.

Bana, dedi, bir isim ver, varlığım olsun.

Durdu, aklından yeni bir şey geçti. Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.

Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.

Seni anan beni de ansın. Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.

Bir “ile” koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.




Lâ: Sonsuzluk Hecesi Kitaptan Alıntılar


1. "“Dünyaydı burası... Kan kokuyordu.”"




2. "“Dünyaydı burası... Kan kokuyordu.”"




3. "Sanki, dedi, bak tam şuramda, sol yanımda, kalbimin altında bir yer eksik kalıyor. Sonra bu kadarla kalmıyor, o eksiklik bütün ruhuma doluyor. Ne yapsam eksilmiyor ne yapmasam dolmuyor."




4. "Seninim ben, sendenim. Farklı bir yurda sürgün etme. Böyle kabul et beni."




5. "Bütün bunları.
Aklım almıyor.
Ama kalbime sığıyor."




6. "Silebilir misin alnının yazısından beni ???"




7. "Bütün sözler tükendiğinde geriye bir tek kelime kalır: Lâ."




8. "Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim.
Kimi zaman şeytan dokunmuş düşünü hayra yoramayan Havva,kimi zaman af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken Âdem gibiyim."




9. ""Ve haklıymış Âdem. Haklıymış habercilerin ilki. Belâ aşktan büyükmüş, Allah hepsinden.""




10. "Bulmanın en sağlam yolu kaybetmek aslında."




11. "Eksik parçamı arar gibi seni arıyorum ben."




12. ""Çetin bir sınanmanın ortasındayız. Örselenmemiz incinmemiz bu yüzden.""




13. ""Yorgunsun. Anlatmaktan değil susmaktan. Yaşamaktan değil, yaşamamaktan. O kadar yorgunsun.""




14. "Aşk değil tenmiş.
Sen değil benmiş.
Sevda değil hışımmış. Belâymış. Kerbelâymış.."




15. "Sanki, dedi, bak tam şuramda, sol yanımda, kalbimin altında bir yer eksik kalıyor."





Lâ: Sonsuzluk Hecesi Kitap İncelemeleri


• Cennette başlayıp Cennette biten bir hikâye.

Nazan Bekiroğlu'nun bir kitabının daha sonuna geldik.

Konusu; hepimizin az çok bildiği, kulak aşinası olduğumuz din derslerinde muhakkak ki gördüğümüz, Âdem ve Havva'nın hikâyesi.
Bunu birde Nazan Bekiroğlu'nun dilinden okuyun, fazlası var bence eksiği yok. İlk okuduğum kitabında zaten Mesnevi tarzı, şiirsel anlatımına bayılmıştım. Bu kitapta aynı tarzda. Hiç yormadan akıcı bir şekilde bitiyor kitap. Betimlemeleri de muhteşem.

Şeytanın isyanını, yasak elma dediğimiz Cennetteki ağacı, dünyaya düşmeleri ve birde tüylerimi diken diken eden bölüm Habil ve Kabil...
Bunların ve daha fazlasını gayet uzen ve akıcı almış yazarımız. Bilgi de edindim benim için güzel bir kitaptı.

En etkileyici yer zaten söylediğim gibi Habil ve Kabil'in anlattıldığı kısımlardı. Bir solukta okudum. Habili öldürdüğü kısımda gerçekten kelimeler nasıl yetti anlamadım. Çok şaşırdığım bir kısım var burada Kabil kardeşini öldürdükten sonra onu gizlemek, saklamak istiyor. Ne yapacağını bilmiyor, bir karga gelip toprağı eşelemeye başladığını görünce aynısını yapmaya başlıyor, onu toprakla örtmeye, gizlemeye çalışıyor. bu kısımda tüylerim diken diken.Tabi vicdan sonradan faaliyete geçsede olan oldu artık. Ölen geri getirilemez.
Kabil'in anlında Habil'in katili yazıldı bir kere.
"
Alnının bir tarafında Habil'in katili, yazılı senin. Ama diğer yanında Habil'in kardeşi. Hiçbir kalp dayanamaz buna. Ne de olsa insansın sen nasıl dayanacaksın? Nasıl güç bulacaksın?
(s.337)
,,
...





Adem ve Havva’dan bahsediliyor. Yasak meyveyi yemeye aynı anda karar verdikleri anlatılıyor. Şeytanın huzurdan kovuluşu anlatılıyor. Çocukları Habil ve Kabil’den bahsediliyor. Habil ve Kabil aynı kıza aşık oluyor ve Kabil, Habil’i öldürüyor.
1. Batın: Gizli, görünmeyen.
2. Zahir: . Görünen, görünürdeki.
3. Üzerinden bir olumsuzluk nefesi geçti.
4. Havva Adem’e : Bana, dedi, bir isim ver, varlığım olsun. Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun. Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun. Seni anan beni de ansın. Bir “ile” koy aramıza bizi birbirimize bağlasın.
5. Adem ve Havva başta çıplaktılar, utanma hissini bilmiyorlardı. Cennetten kovulduktan sonra utandılar. Yaprakla örtündüler.
6. Ben kendimi affetmesem bile Sen beni affet.
7. Havva’nın mahremiyetinde sırrı.
8. Bekliyorum, öyleyse gelecek.
9. Havva yine güzeldi. Su gibi değil, ışık gibi de değil. Artık toprak gibi güzeldi.
10. Havva Ademle dünyalık oldu. Suyun suya karışması gibi değil, toprağın suyu kabul etmesi gibi kabul etti Adem’i en derununa.
11. Leyli: yatılı
12. Ayrıntıda akıllı, bütünü kavramada yetersiz.
13. İnsan ancak dili kadar edeplidir.
14. Mazeretim mizacım, ben böyle yaratılmışım. (Kabil)
15. Beni kendine dahil et. (Adem Kabil’e)
16. Sözünü suskunluğuna emanet etti.
17. Sen neyin serüvenisin.
18. Beniadem: Âdemoğlu, insan.




Araf Suresi. 11.ayet
“Allah (خل جلاله) insana öyle bir şeref verdi ki Melek insana secde ile emredildi.”

Şeytan (عليه اللعنه)  Adem (عليه السلام)'a secde etmedi.Allah(جل جلاله)’e insanlığa kıyamete değin düşman olacağını ve o zamana kadar kendisine mühlet vermesini istedi.
Şeytan (عليه اللعنه) Âdem (عليه السلام )’a yaklaşırken ona Allah (جل جلاله )’nün adıyla yemin etti.(S.112) Şüphesiz ki bu yemin her insanın  nezdinde kabul bir yemin.
Fâtır Suresi 5. Ayette buyruluyor ki;
“Sakın o şeytan sizi Allah (جل جلاله )’ün adıyla aldatmasın.”
Şeytanın işi şeytanlıktı ve o elbette işini yapacak..
Sadece ‘Peygamber'lik durumu daha geri plandaydı. Daha çok iki insanın yaşanmışlığını anlatır gibiydi. Bu beni rahatsız etti. Okuduğum yaşamın bir peygambere ait olması fikrinden kopmadan okumak isterdim.(Belki bir deformasyondur.)
Ancak Kâbil’in kibrinin ve cesaretinin şeytandan olduğunu, Habil'i katlettikten sonra Şeytan (عليه اللعنه)’nin ortadan kaybolması, aslında büyük veya küçük bir günah farketmeksizin bir günah işlerken şeytana ne kadar izin verirsek yaptığımız işte o kadar destek verdiğini ve bize bunu güzel gösterdiğini gayet güzel anlatmıştı.
Onun suçluluğunda ve bir yandan da hâlâ kendini haklı görüşünde insan kendini onun yerine koyabiliyor.
Adem (عليه السلام) ve Havva Annemiz hakkında kaynak olmaksızın fikir edinmek için okunabilir bir kitap. Bana fikir kattığı yerlerde oldu. Bir önceki paragraf gibi. Ama benim gibi okuduğunda illa kaynak arayanlar için farklı kitaplar tercih edilmeli.




Herkese Selam.
La, Nazan Bekiroğlu'nun kaleminden okuduğun 2.Kitap. İlk okuduğum eser ise Nar ağacıydı. La, Nar ağacına oranda daha şiirsel bir dille yazılmış roman. Oldukça etkileyici ve gerçekten yazım şekline şaşırdığım bir kitap oldu. Hayatımda roman okudum, şiir okudum ama hiç şiirselleştirerek yazılan roman okumadım. Bu da yazarın gerçekten kaleminin gücünden kaynaklanıyor sanırım.
Kitap Adem ile Havva'nın cennette başlayan hikayelerini dünyada ilerleyişini anlatıyor.
Adem'in yasak elmayı yedikten sonraki pişmanlığını ve tövbe edişini... Kabil'in kardeşi Habil'i kıskançlığı yüzünden öldürmesini, kinini nefretini anlatıyor...Ama öyle bir anlatıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz, kalbinizin ritmi değişiyor kitabı okurken, göz pınarlarınız doluyor taşıyor. Biliyoruz sandığımız bir hikayeyi bilmediğimizi fark ediyoruz kitabı okurken. Sıradan, herkesin anlattığı bir yaşantıyı yaşayarak, hikayenin içine girerek ince detayına kadar yaşıyorsunuz aslında. İnsan bu kitabı okurken kendi eksik yanını, kendi yaptığı yanlış davranışları gözünün önüne geliyor. Bu yüzden okunmalı.

Öylesine etkili ve öylesine insanın içine, kalbine dokunan bir eser... İnsanlığın başlangıcından başlayarak gelecekteki insanların tümünü ele alan konulara değiniyor.
İlk aşk, ilk acıkma, ilk hastalanma, ilk annelik ve babalık duygusu, ilk evlat acısı...
Her şeyin ilki bu kitapta. Alın ve okuyun insanlığın başlama hikayesini birde Nazan hocanın kalemiyle okuyun.
Selam ve dua ile...




Nazan Bekiroğlu'ndan daha önce Nar Ağacı adlı kitabını okumuş ve hayran kalmıştım. Bu kitabını da çok fazla kişinin övgüyle bahsetmesi üzerine aldım ve okumaya başladım. Maalesef keşke Nar Ağacı ile zirvede bıraksaydım dememe sebep oldu.

Baştan itibaren maalesef kitap beni içine çekemedi. Yazar o kadar şiirsel, masalsı bir dil kullanmış ki bir yerden sonra rahatsız edici bir boyuta ulaşıyor. Ben böylesi konuların bu şekilde ele alınmasını sevmiyorum. İnanın bana bir makale okuyor olsam daha soluksuz okurdum.

Kitaba asla kötü demiyorum, bazılarının sevebileceği tarzda hatta ama bana hitap etmedi maalesef. Kendimi zorlasam belki okumaya devam eder bitirirdim ama buna gerek duymadım.

Adem ile Havva'nın hikâyesini sanki Nazan Bekiroğlu o an onların yanındaymış, bütün düşüncelerini okuyormuş, yaptıklarını adımı adımına biliyormuş gibi okumak benim için fazla gerçekçi olmayan bir okuma olacaktı. Bahsettiğimiz kişiler kurgusal karakter olsaydı belki bu masalsılık, bu canlandırma hoş olabilirdi ama Adem ile Havva üzerinde bu hoş olmamış. Yusuf ile Züleyha üzerinden de aynı şeyleri yapmış, onları da böyle anlatmıştı maalesef ben onu da sevmemiştim.

Keşke bu kadar masalsı ve detaylı bir anlatım tercih etmek yerine, onları konuşturmak, onların düşüncelerini yansıtmak yerine yazarın aralara girdiği, bilgiler verdiği ya da kendi düşüncelerini belirttiği bir okuma gerçekleştiriyor olsam kesinlikle kitap benim için çok başka bir noktada olurdu.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: