Kya'nın Şarkı Söylediği Yer Kitap Bilgileri
Yazar: Delia Owens
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 14 dk.
Sayfa Sayısı: 432
Basım Tarihi: Ağustos 2024
İlk Yayın Tarihi: 14 Ağustos 2018
Yayınevi: Salon Yayınları
ISBN: 9786057879134
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer Kitap Tanıtımı
Kalbini Ne Kadar Koruyabilirsin?
Yıllar boyunca, Kuzey Carolina kıyısında sessiz bir kasaba olan Barkley Cove'da Bataklık Kızı ile ilgili söylentiler dolaşmaktadır. O yüzden 1969'un sonlarında, yakışıklı Chase Andrews ölü bulunduğunda kasaba halkı, hemen Bataklık Kızı dedikleri Kya Clark'tan şüphelenir.
Ancak Kya onların anlattıkları gibi biri değildir. Hassas ve zeki olan Kya yıllardır, evi olan bataklıkta martılarla arkadaş olmuş, kumdan dersler alarak tek başına hayatta kalmıştır. Yıllar sonra Kya'nın, dokunulmak ve sevilmek istediği dönem gelir. Kya'nın vahşi güzelliği, kasabadan iki genç adamın ilgisini çekince Kya, kendini yeni bir hayata açar, ta ki akla gelmeyecek bir şey olana kadar.
Barbara Kingslover ve Karen Russell hayranları için mükemmel bir roman olan Kya'nın Şarkı Söylediği Yer, aynı anda hem doğal dünyaya nefis bir övgü hem buruk bir büyüme çağı hikâyesi hem de muhtemel bir cinayetin şaşırtıcı hikâyesi. Owens bize, bir zamanlar olduğumuz çocuğun, bizi sonsuza dek şekillendirdiğini ve hepimizin, doğanın, güzel ve vahşi sırlarına tabi olduğumuzu hatırlatıyor.
Owens bu kitapta, Kuzey Carolina sahilinin ıssız bataklık arazilerini, terk edilmiş bir çocuğun gözleriyle inceliyor. Ve kendi izolasyonunun içerisinde bu çocuk, gözlerimizi, onun özel dünyasının gizli harikalarına -ve tehlikelerine- açmamızı sağlıyor.
—The New York Times Book Review
Barbara Kingsolver'i hatırlatıyor.
—Entertainment Weekly
Kya'nın, insan ilişkilerine güvenmeyi öğrenmesinin acıklı hikâyesi, acımasız gerçekleri ortaya çıkaran sürükleyici bir cinayet gizemiyle birleştirilmiş. Hayret verici bir başlangıç.
—People Magazine
Bu kitabı ne kadar sevdiğimi ifade edecek sözleri bulamıyorum bile! Bu hikâyenin bitmesini istemedim!
—Reese Witherspoon
Owens'ın muhteşem romanı, hem bir büyümTe çağı hikâyesi hem de ilgi çekici bir dedektiflik hikâyesi.
—Real Simple
Yeni Güney Romanı... Lirik bir başlangıç.
—Southern Living
Harika bir başlangıç romanı. Owens gizemini, muhteşem, lirik bir düzyazı ile aktarıyor. Olağanüstü bir başarı, azimli, inandırıcı ve tam zamanında.
—Alexandra Fuller
Don't Let's Go to the Dogs Tonight'ın yazarı
(Tanıtım Bülteninden)
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer Kitaptan Alıntılar
1. "“Birine yaslanmak, insanı yarı yolda bırakıyordu…”"
2. "“Her şey iyi olacak…”"
3. "Hayatının en kırılgan yerinde dururken bildiği tek güvenlik ağına yönelmişti; kendine."
4. "Birine yaslanmak, insanı yarı yolda bırakıyordu."
5. ""Asla küçümseme
kalbi,
Yapabileceklerini onun.
Akıl almaz.
Kalp hissettiği kadar da yönlendirir,
Başka nasıl açıklayabilirsin
Seçtiğim yolu,
Senin seçtiğin yolu..
Bu geçişten geçen uzun yolu?""
6. "'İnsanlara ihtiyaç duymak, acıyla sonuçlanıyordu.'"
7. "Artık vazgeçmeliyim
Senden vazgeçmeliyim
Aşk çoğu zaman
Kalmak için bir cevap
Çok nadiren
Gitmek için bir sebep
İpi bırakıyorum
Ve süzülüp gitmeni izliyorum."
8. "“Senin farklı olman gerekiyordu. Kalman gerekiyordu. Beni sevdiğini söylemiştin ama öyle bir şey yok. Dünya da güvenilebilecek kimse yok.”"
9. "Eğer yalnızlığı anlayacak biri varsa, o da ay olurdu."
10. "Birine yaslanmak, insanı yarı yolda bırakıyordu."
11. "Birine yaslanmak, insanı yarı yolda bırakıyordu."
12. "Yalnızlık… taşıyamayacağı kadar büyümüştü."
13. "Hayatı tek başıma yaşamak zorundayım. Ama ben bunu zaten biliyordum. Uzun süredir, insanların yanımda kalmadığını biliyordum."
14. "Degiştiklerini gördüm.
İlkin bir soru
Sonra bir cevap,
Nihayetinde bir son…"
15. "'İnsanlara ihtiyaç duymak, acıyla sonuçlanıyordu.'"
Kya'nın Şarkı Söylediği Yer Kitap İncelemeleri
"İnsanlara ihtiyaç duymak, acıyla sonuçlanıyordu."
"Yalnızlık, Kya'nın taşıyamayacağı kadar büyümüştü. Birisinin sesini, varlığını, dokunuşunu istiyordu ancak kalbini korumayı daha çok istiyordu."
Merhaba. Uzun bir inceleme olacak muhtemelen.
Kitap 1969 yılında Amerika'nın küçük bir kasabasında bir ceset bulunmasıyla başlıyor. Kasabanın dışında itfaiye kulesinin dibinde bulunan bu ceset kasabanın altın çocuğu Chase Andrews'a aittir. Cinayet olduğundan şüphelenilen bu olayda oklar karakterimiz Kya'ya yöneliyor ya da namıdiğer adıyla Bataklık Kızına .
1952 yılına Kya'nın 6 yaşında aile evinde annesinin onları terk edişine uyandığı sabahı okuyoruz daha sonra. Kya 5 çocuğun en küçüğü. Sarhoş bir babayla birlikte kasabanın çok dışında kalan bataklığın yakınlarında bir kulübede yaşamaktalar. Annesinin dönmesini beklerken yapayalnız kalışını fark ediyor. Herkes gidiyor. Tek başına büyümesini ve hayatın onu 1969 yılına kadar getirişini okuyoruz.
Kitabı çok beğendiğimi söyleyerek başlayayım. Bunda tabi ki kötü kitaplardan sonra okumamın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Genel olarak başarılı buldum kitabı. Tabi ki eleştirilecek noktaları var mesela o nasıl sondu sevgili yazar? Neyse kitabın gerilim kitabı olmadığını söyleyeyim. Dram derim ben bu kitaba. El alem çok ağlamış ama beni ağlatmadı bu konuda bir duygu eksikliği vardı bence. Okurken üzüldüğüm yerler oldu ama bir sahne dışında öyle aman aman duygulanmadım. O sahne içinde erkolar siz insan olmazsınız diyorum.
Bittikten sonra bir dakika duvarı izledim ama.
Ailesindeki herkes tarafından terk edilen küçük bir kız çocuğu, şehirden uzakta bir bataklıkta tek başına yaşamak zorunda kalıyor. İnsanlar onu "Bataklık Kızı" diye adlandırarak dışlıyorlar. Yardım isteyecek kimse yok çevresinde. Yalnız kaldığı her anda kuşlarının yanına gidiyor ve yalnızlığını onlarla dindirmeye çalışıyor. Çevresindeki herkes gitmesiyle bir gün onların da gideceği korkusunu taşıyor içinde. Yıllar geçiyor ve insanlardan izole bir şekilde büyüyor. Hayatına yeni insanlar giriyor. Öyle ki bu insanlardan ikisini anne ve baba kadar yakın hissediyor kendine. Biyoloji ile ilgileniyor. Güvendiği herkes tarafından terk edilmenin ağır yükünü taşımış birisi olarak özellikle biyoloji kitaplarında bir annenin neden evladını terk ettiğiyle ilgili mantıklı bir açıklama arıyor yıllarca fakat hiçbir sonuca ulaşamıyor. Okula gidemediği için ileri bir yaşa kadar okumayı bilmezken tanıştığı birisi ona okuma yazma öğretip biyolojiye merak salmasında yardımcı oluyor ve aslında hayatı böylece değişiyor. Yıllar geçiyor ve biyolojiye merakı sayesinde harika bir yazar oluyor ve bataklığı insanlara tanıtacak yazılar yazıyor fakat aynı zamanda da büyük bir suçlamayla karşı karşıya kalıyor. Hayatı boyunca yalnız kalmış biri olarak bu suçlamada da kendisini savunacak kişi sayısının çok az olduğunun bilincinde. Bu süreçteyse tek isteği kuşlarına ve bataklığına bir an önce kavuşmak. Olaylar heyacanlı bir şekilde ele alınırken aynı zamanda sonuyla da şaşırtıyor kitap.
Konusundan bahsetmek gerekirse, Kya ailesi ile birlikte derme çatma bir evde yaşamaktaydı. Bir gün annesi hiçbir şey söylemeden onu ve kardeşlerini terk eder. Sonrasında annenin de gitmesiyle sarhoş babalarına katlanamayan abileri ve ablaları teker teker evden gitmeye başlar. En sonunda sadece 6 yaşındaki Kya ve babası kalmıştır. Zamanla babası ile bir rutin tutturan Kya, ona görünmeden çok az miktarda bir para ile doğanın verdikleriyle yaşamaya çalışır. Bir dönem araları düzelip normal bir baba kız ilişkileri olsa da günün birinde babası da gider ve Kya tek başına kalır.
Kya, okuduğum en güçlü kadın karakterlerden bir tanesiydi. Daha çocukken bile kendine yetmesi, bataklık ile bir olması, insanlar ona bataklık kızı diyerek aşağılamalarına rağmen kendini geçindirebilmesi... her şeyiyle kendine hayran bıraktırdı️ Kitap çok akıcıydı. Hele 100. sayfadan sonra elimden hiç bırakamadım. Yazar, Kya’nın yaşadıklarını o kadar sade bir dille ve duyguyu geçirerek yazmış ki, çektiği yalnızlığı da, hayal kırıklıklarını da aşkı da sonuna dek kendi içimde hissettim. Sadece bu kadarıyla bile kitabı çok sevmişken sonu benim için kitabı unutulmaz kıldı. Okuyanlar beni anlayacaktır, şahsen o sonu asla tahmin etmiyordum. bu şekilde okudum resmen son iki sayfayı
Yorumu görenlere tavsiyem bu kitaba muhakkak bir şans verin️
Selam herkese️
Salon Yayınları'nın dilimize kazandırdığı yine çok sevdiğim bir kitap oldu Kya`nın Şarkı Söylediği Yer
Yazarının doğa yazarlığı alanında ödüllü bir doğa bilimcisi olmasıyla enfes doğa betimlemeleri kitabın en sevdiğim yani oldu. Bir bataklığın bu kadar büyüleyici olabileceğini bu kitaptan önce tahmin edemezdim
Kya ailesi tarafından teker teker terk edilen ve bataklıktaki köhne kulübede 6 yaşında yalnızlığa bırakılan bir kız çocuğu. Yalnız yaşamak en iyi bildiği şey. Kasaba halkının "Bataklık Kızı" olarak tanıyıp uzak durdukları Kya bir gün bir cinayet ile suçlanıyor ve kitap bize hem bu cinayetin çözüm sürecini hem de Kya`nın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
Çift zamanlı anlatım var kitapta ve ben bu türü bölüm aralarında okuru daha heyecanlı daha diri tutması hasebiyle çok seviyorum
Zamanla Kya`nın güzelliğini ve bataklığa olan tutkusunu sanki izliyormuş gibi resmettim zihnimde ve ortaya nefis bir film çıktıkeşke filmi olsa da izlesem dedim. Haliçler, lagünler, koylar, bataklıklar, böcekler, martılar...her şey o kadar güzel betimlenmiş kiduruşma bölümlerini de ayrıca çok beğendim çok heyecanlıydı Yazarın ilk romanıymış umarım devam eder yazmaya ve yine umarım Salon Yayınları dilimize kazandırır.
Tavsiyemdir, okuyun okutun dostlar
Selam ve dua ile
Kitap iki zamanlı anlatımıyla okurlara sunulmuş 1952 yılında Kuzey Carolaina'da küçük bir kasaba olan Barkley Cova'da bataklık bölgesinde yaşayan "bataklık kızı "Kya'nin önce annesi sonra aile fertlerinin bir bir gidişinin ardında kendi başına büyümeye başlayan ve herkes tarafından dışlanan bir genç kızın hikayesine tanıklık ediyoruz. Hayatta kalmak için karnını doyurmak zorundadır...
1969 yılında kasabada tanınan sevimli bir çocuk olan yakışıklı, ergen,yıldız futbol oyuncusu ailesiyle çalışan popüler olan Chase Andrews'in bataklıkta bulunan cesediyle başlayan cinayet soruşturmasına uzanan olay Şerif ve kasabanın doktorunu iki görgü tanığın ifadeleri ile hangi sonuca götürecek...
Kya'nin yanlızlığında tek dostu martılardır. Bir gün hayatına giren aynı zamanda ilk aşkı olan Tate onun okuma yazma öğrenmesi için elinden geleni yapması ileride Kya'nin hayatında dönüm noktası olacak başarılarına katkı sağlayacaktır.Ama Tatte artık gelmez olmuş onu yanlız bırakmıştır. Bu dönemde karşısına bataklıkta cesedi bulunan Chase Andrews çıkar.
Fazla spoiler vermek istemiyorum bu cinayetle Kya'nın bir ilgisi varmıdır bunu kitabı okuduğunuzda öğrenebilirsiniz .O zaman hala okumayanlar varsa her okurunu duygudan duyguya sürükleyecegine inandığım bu kitabı gönül rahatlığıyla tavsiye ediyor alın okuyun diyorum.