Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kuzeyli Annem - Jean-Louis Fournier | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kuzeyli Annem Kitap Bilgileri


Yazar: Jean-Louis Fournier
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Haziran 2017
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2017
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750840531
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kuzeyli Annem Kitap Tanıtımı


‘‘Küçüklüğümde ne zaman bir şeyler yazsam ya da bir resim yapsam, iyi olmuş mu diye anneme sorma ihtiyacı duyardım. Ondan icazet almam şarttı.
Kendisi hakkında yazmamla ilgili bugün ne düşünürdü acaba?
Tedirginim, belki de kitabı sevmeyecek. Alkolik kocasından bahsedilmesinden gına gelmiş olmalı. Ketum ve çekingen olan kendisinden, hayali hastalıklarından, kederinden bahsedilmesini istemiyordur.

Satır aralarını okumayı bilecek, bu kitabın bir ilanı aşk olduğunu, öğretmenimizin Anneler Günü için dikte ettiği övgü sözleri hariç, onu sevdiğimi asla söylemeyen benim hatamı telafi ettiğimi anlayabilecek mi?
Bunları onu yeniden yaşatmak için yazdığımı anlayabilecek mi? Çünkü onu özlediğimi.’’

Jean-Louis Fournier’den yeni bir aile anlatısı daha.
Kuzeyli Annem tıpkı diğer Fournier kitapları gibi: sade, şiirsel ve sarsıcı...




Kuzeyli Annem Kitaptan Alıntılar


1. ""Annem şafağın söküşü gibi ışıl ışıl""




2. "Her geçen gün kendime daha çok ihtiyaç duyuyorum."




3. ""Gökyüzünü, evinin tavanlarına tercih ediyordu""




4. ""Merak duygusunun ateşi daima harlıydı, alevi bizi aydınlatmak için her an yeniden parlamaya hazırdı""




5. "Çok mutlu olabilirdik..."




6. "Her geçen gün kendime daha çok ihtiyaç duyuyorum."




7. "Annem en güzel anneydi…"




8. "Yaşama sevinci vardı ama yaşamak ona her zaman yaşama sevinci vermemişti."




9. "Her geçen gün kendime daha çok ihtiyaç duyuyorum."




10. "Zamanın sadece geçtiğini, durmadığını unutuyorum, insan ancak sonradan, bıraktığı izlerden anlıyor zamanı."




11. "“Özgür insan, denizi hep seveceksin!”
CHARLES BAUDELAIRE"




12. "Benim için bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey, annesini kaybetmekti. Babası o kadar da mühim değildi."




13. "Her geçen gün kendime daha çok ihtiyaç duyuyorum."




14. "Annem en güzel anneydi."




15. "Mutluluk asla daha uzun sürmüyor."





Kuzeyli Annem Kitap İncelemeleri


Kuzeyli Annem’le beraber Jean Louis’in dilimize çevrilmiş tüm eserlerini bitirmiş bulunmaktayım. Bu yüzden bu inceleme sadece bu eser için değil; yazarın okuduğum tüm eserleriyle bütün bir inceleme olacak.
Öncelikle Kuzeyli Annem yazarın annesiyle ilgili günce gibi kısa paragraflardan oluşan anılarından oluşan bir eser. Yazarın, Muzip Tanrı eseri harici diğer kitaplarında da tarzı bu şekilde. Jean Louis’in bu kitabı diğer kitaplarına nazaran daha az iğneleyici bir üslupla yazmış olmasını eseri yazarkenki yaşı ve hiç seni seviyorum demediği, zorlu bir hayatı olan annesine ihtiramından kaynaklandığını düşünüyorum.
Yazarın anne, baba, eşi ve çocuklarıyla ayrı ayrı ilginç yaşamı olmuş. Zaten eserleri birbirini tamamlayıcı nitelikte, o yüzden yazarı sevdiyseniz tüm eserlerini okumanız damağınızda daha lezzetli bir tat bırakacaktır. Beni yazarın kitaplarını oluşturan konulardan ziyade üslubu etkiledi. Birçok insanın yaşamında benzer ilişkileri olmuştur fakat Jean Louis’in tarzıyla yaşamını bu kadar muntazam ve trajikomik şekilde yansıtabilecek kaç yazar vardır bilemiyorum.
Seçim yapmak zorunda kalırsam beni en etkileyen eserinin “Nereye Gidiyoruz Baba?” olduğunu belirtmek isterim. Son olarak da kitaplarında ara ara ismi geçen, dini bir tarikata kendini adayarak Jean Louis’le ilişkisini kesen kızını kesinlikle okumak isterdim. Geride kalan son çekirdek aile üyesi de o. Umarım bu dileğim gerçekleşir. Keyifli okumalar.




Fournier babasını, çocuklarını, eşini, dul kalışını ve ardından kedisinin de ölümüyle gelen yalnızlığı anlattıktan sonra sahneyi annesine bırakıyor. Her anlatısının detaylarında karşımıza çıkan Marie Therese bu defa başrolde…

Marie Therese genç yaşta Paul Fournier’e aşık olduğunda onu gerçek anlamıyla tanımıyordu. Onları biraraya getirenlerin Paul’u yola getirmesi için kendisini seçtiklerini de bilmiyordu. Genç Marie’nin omuzlarına nasıl bir yük yüklediklerinin farkında değillerdi. Kocasının bir alkolik olduğunu ise çok sonra öğrenecekti. Marie birden kendini bir ev hanımı olarak buldu, çalışmasına karşı çıkıldı. Çocuklarını tek başına büyütmeye çalışırken hayatın zorluklarına göğüs germek zorundaydı. Aslında hemen hemen her annenin katlandığı türden zorluklardı bunlar. Onun şanssızlığı haddinden fazla zorlukla mücadele etmek zorunda kalmasıydı.

Fournier anılarından ve bazı fotoğraflardan yola çıkarak annesini anlatırken okuru Marie’nin hikayesine ortak ediyor. Yine duygusal yoğunluğu olan satırlar ve aynı zamanda kahkaha attıracak olaylar bizi bekliyor.

Çoğu anne çocukları için fedakarlık yapmaktan kaçınmaz, kimileri kadın olmaktan ve kendi hayatından bile vazgeçebilir. Belki bizim hatırlayamacağımız engellerle savaşmış olabilirler. Günün sonunda olumsuzlukları bize hissettirmeden uykuya dalmamızı sağlayan tek kişi de yine annedir. Bu kitap bunu canlı örneklerle bize tekrar hatırlatıyor.

Yine ve yine hayran kaldım. Siz hala Fournier okumadıysanız acele edin!




“Her şeye ve herkese karşı mutlu olmaya karar vermişti.”

Fournier bu kez annesini kaleme alıyor. Ona olan hayranlığını her kelimesinde bizlere hissettiriyor. Mutluluğu ona çok yakıştırsa da annesinin yaşadığı mutsuzlukları daha çok anlatmış. Alkolik bir adamla yaptığı evlilikten doğan çocuklarıyla hayata karşı mücadeleci bir tavır sergilemiş annesi. Dışardan soğuk bir görünüşe sahip olduğundan dolayı Kuzeyli Annem demiş yazar ona. Öyle görünse de içinde ne fırtınaların koptuğunu anlamak zor değil yazarın anlatılarından. Yazarın gözünde büyük bir kahraman. Öyle yalın cümleleri var ki derin anlamları içinde barındıran; yine çok etkili. En sevdiğim kitaplarından birisi oldu kesinlikle. İnsan ister istemez kendi annesini ve anneliğini düşünüyor okurken. O yüzden beni çok etkiledi sanıyorum. Bu adamın insan hayatını ve ince detayları bu kadar kolay ve sarkastik bir biçimde anlatması beni cezbediyor. Çok seviyorum mösyöyü. Bir gün yazdıkları tükenecek diye korkuyorum… Kendisi 86 yaşında koca bir çınar. Var olsun mösyömüz. Ee siz ne zaman okuyacaksınız Fournier kitaplarını?

#alıntı
“Yeryüzü ona her zaman konuksever davranmamıştı. Gökyüzünü evinin tavanlarına tercih ediyordu. Küçücük bir evde çok büyük hayallerle yaşıyordu.”

Kuzeyli Annem, Jean-Louis Fournier




Kuzeyli Annem ~ Jean Louis Fournier

Benim için bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey, annesini kaybetmekti.

Herkese merhaba kitapseverler, Fournier’in yukarıda bıraktığım alıntısına katılıyor ve diyorum ki, sadece bir çocuğun değil o insan kaç yaşında olursa olsun bu dünyada bir insanın başına gelebilecek en kötü şey annesini kaybetmektir. Anneler bazen görünmez kahramanlardır. Onları çocuk gözlerimizle tanırız, ama asıl hikâyelerini büyüdükçe keşfederiz.

Çok sevdiğim yazarın her kitabını okuduğumda bir kez daha büyüleniyorum. Bu seferki büyü daha bir etkiledi beni çünkü konu anne. Fournier, bu kitabında kendi annesinin sıradışı portresini çizmiş. Annesine duyduğu sevgiyi melankolik bir mizahla harmanlıyor ve onun hayata meydan okuyan sessiz gücüne bir saygı duruşu sunuyor.

Bir annenin hikâyesini bu kadar yalın ama bu kadar derin anlatmak mümkün mü? Fournier’nin kalemiyle tanışınca mümkün olduğunu göreceksiniz. Hayatınıza iz bırakan o kadınları düşünerek bu kitabı okuyacaksınız

Hayatı boyunca sessizce mücadele etmiş, güçlü ama kırılgan annesini bir kez daha tanımak için geçmişe dönüyor yazar. Onun zarafeti, incelikleri ve kimi zaman hüzünlü halleriyle adeta okuyucunun kalbine dokunuyor.

Fournier’nin kalemi bir bıçak kadar keskin, ama aynı zamanda bir battaniye kadar sıcak. Onun annesine yazdığı bu zarif mektup, kendi annelerimizi ve onları anlamak için kaçırdığımız fırsatları hatırlatıyor.

Yine sade, şiirsel ve sarsıcı bir Fournier kitabı

Herkese keyifli okumalar dilerim, sevgiyle




Yazarın okuduğum ilk kitabı ve bence yazarı tanımak için harika bir seçim oldu. Çünkü bu kitap sayesinde hem yazarın diline alışıyorsunuz hem de hayatından birçok detayı keşfetme şansı yakalıyorsunuz. Bir taşla iki kuş misali! Kuzeyli Annem, isminden de anlaşılacağı üzere yazarın annesinin ve ailesinin hikâyesini anlatıyor. Başta "alkolik bir baba ve güçlü bir anne" klişesi gibi gelebilir ama kitabın içine girdikçe bunun çok daha ötesinde bir hikâye olduğunu fark ediyorsunuz. Her detay öyle içten, öyle samimi ki, bazen yazarın yaşadıklarını kendi gözlerinizle görüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

Kitap teknik olarak bir roman gibi görünse de yazım tarzı oldukça farklı. Hikâye çoğunlukla yazarın ağzından anlatılıyor ama yer yer farklı anlatıcılar devreye giriyor. Bu anlatım biçimi, kitabı sadece bir biyografi ya da roman olmaktan çıkarıp, çok katmanlı bir yapıya dönüştürüyor. Hem yazarın iç dünyasını hem de aile dinamiklerini yakından hissetmek mümkün oluyor. Özellikle güçlü bir kadın figürünü merkezine alan hikâyeleri sevenler için bu kitap gerçekten etkileyici bir okuma deneyimi sunuyor.

Eğer siz de hayatın içinden gelen samimi hikâyeleri seviyorsanız, bu kitaba mutlaka bir şans verin derim. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar!



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: