Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kuşlarla Sohbetin Şartları - Ahmet Murat | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kuşlarla Sohbetin Şartları Kitap Bilgileri


Yazar: Ahmet Murat
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 168
Basım Tarihi: 12 Şubat 2019
İlk Yayın Tarihi: 12 Şubat 2019
Yayınevi: Ketebe Yayınları
ISBN: 9786056862489
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kuşlarla Sohbetin Şartları Kitap Tanıtımı


Yaşadığımız dünyayı “büyüsü bozulan bir dünya” olarak tanımlıyor Ahmet Murat kitaba ismini veren “Kuşlarla Sohbetin Şartları” isimli yazısında. Kitap boyunca da büyüsü bozulan bu dünyanın içerisinde geçmişin, özellikle bir zamanlar sahip olduğumuz zengin tasavvuf kültürünün bugüne yansımalarının izini sürüyor. Dedeleri şeyh olanların şimdiki durumu, halvet ve yeni yalnızlık şekilleri, kandil gecelerinde yaşanan bir çeşit gerginlik, Müslüman saati... Bunlar ve çok daha fazlasını ihtiva eden kitap eski meselelerle yeni karşılaşmaların bir serencamını sunuyor. Ahmet Murat’ın yetkin ve samimi kaleminden çıkan yazılar okuyucuya yepyeni ufuklar açabilecek bir coğrafyanın sınırlarını çiziyor.




Kuşlarla Sohbetin Şartları Kitaptan Alıntılar


1. "Kaderle barışıksan;
Ölümden korkmazsın,
Cesur olursun.
Hak ararsın, hak yemezsin."




2. "Kaderle barışık olmak geri kafalılıga ve mıymıntılıga değil, atılganlıga daha çok yakışan bir erdem. Kaderle barışıksan , ölümden korkmassın. Kaderle barışıksan, cesur olursun. Hak ararsın , hak yemezsin. Böylece hep haklı kalırsın."




3. "''Cevap soruya göre değil, sorana göre verilir.''"




4. "Evin içinde mayalanmayan bir İslam'ı, meydanlarda, camilerde tutmuş görmeyi beklemek beyhudedir."




5. "İç değişince ,dış ta değişir."




6. ""Sen günahı gözünde büyüttükçe o Hak katında küçülür; sen ibadetini gözünde küçüldükçe o Hak katında büyür.""




7. "Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür."




8. ""Cevap soruya göre değil sorana göre verilir.""




9. "Kınadığınız o şey başınıza gelmeden ölmezsiniz."




10. "O zaman bir hayal daha kuralım:
Bir ikindi vakti oturmuşuz, Mescid-i Aksa’nın avlusundayız."




11. "Edebiyat tarihi, aşktan yakınmanın tarihi biraz da."




12. "Ezanlar sadece minarelerden okunmaz, insanın içinde de okunup durur."




13. "Arifler, "Edebin, ekmekteki un, ibadetinse ekmekteki tuz gibi olsun" demişler. İbadeti yerine getirmekle yetinmek değil, ibadeti, ondan daha yoğun ve çok olan bir edebin içinde eritmek anlamına gelir bu."




14. ""Ne dem baki, ne gam baki.""




15. "Ramazan: "Ey iman edenler, iman ediniz" buyruğuna dönmek için mükemmel bir mevsim."





Kuşlarla Sohbetin Şartları Kitap İncelemeleri


Sayın Ahmet Murat, en önemli ve en eski İslam üniversitesi olan Mısır’daki Ezher Üniversitesinde ilahiyat eğitimi almış, şair, yazar, araştırmacı ve editör kimliklerine sahip önemli bir isimdir. Farklı meziyetleri münderiç hayatı, yılın şairi ve Necip Fazıl Şiir Ödülü gibi çeşitli ödüllerle de taltif edilmiştir. “Kuşlarla Sohbetin Şartları” kitabında Murat, İslami eksendeki denemelerini bir araya getirmiş. Tasavvuftan şeyhliğe, tahkiki imandan cuma gecesinin ihyasına kadar İslami hayatın hemen her hücresinden birer inciyi kitabına mevzuu yapmış. İslami yaşayış, dikkat ve titizliği anlatan bazı kitaplar dil yönünden okuyucuyu zorlarken, Ahmet Murat son derece anlaşılır ve sade bir dil ile meramını dile getirmiş. Muhatabına konuyu anlatırken zorlu kelimelerden münderiç uzun cümleler kurmayı değil, hedefine atılan ok misali, dosdoğru dertlere derman olma yolunu seçmiş. Yazılarında “ötekileştirme” ve “gruplaştırma” hatalarına düşmeyip, iğneyi de çuvaldızı da kendine batırmış. Bu yönleriyle Ahmet Murat için, “derdi sadece muhatabına yardımcı olmak” denilebilir. “Kuşlarla Sohbetin Şartları” ağır konularda bile anlaşılır ve akıcı dili sayesinde dini kitap okumak ve biraz olsun bu alandan uzak kalmak istemeyenler için önemli bir çalışma denilebilir. Tabi bu kitabın meselelerin künhünü anlattığını, daha ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin ise tefsir kitapları gibi özel kitaplara bakması gerektiği unutulmamalıdır.




Her başlığı ayrı bir farkındalık oluşturan, deneme türünde yazılmış bir kitaptır. Bazı başlıklarında sizi şaşırtabilir de yazar. Bakmayın öyle ince durduğuna, okurken o kadar da ince gelmez size. Nitelikli bir okuma ile uzun bile sürebilir. Bunlar benim görüşüm tabi. Neticede herkes farklı bakabilir. İçeriğe gelecek olursam, genel olarak tasavvuf eksenlidir yazılanlar. İnancımızın aldığı şekil sorgulanmıştır, kuvvetli bir şekilde. Geçmişe duyulan özlemin kokusunu alırsınız sayfalarda. Sahi biz ne ara bu kadar kaydık, binbir çile ile çizilen çizgiden? Nasıl toparlanacağız?

“İnsan insanın aynasıdır. Hangi kusuru görüyorsak bizde muğlak ve biçimsiz olarak bulunan ama içten içe bizim huzursuzluğumuzda kaynağını oluşturduğunuz şeyi görmüşüzdür.”

“... Batılı modern insanın zenginliği yalınlık ve minimalizm içine gizleme başarısıyla ilgili. Batının zengin sporu olan golfü ele alın: Ne kadar gösterişsiz, sessiz ve sıkıcıdır. Batılı modern zengin , sıradan halktan kendisini yalıtan muhiti içinde, kendisinin sahip olduklarına sahip olan insanlarla birliktedir ve farkını göstererek değil,gizleyerek yaratacağını bilir.” (Daha fazlası için kitaba müracat ediniz)

Bazı yazılarında Kudüs sokaklarında gezmeye çıkar, daha önce muhtemel hiç duymadığınız tarikatları tanır ve bilgi alırsınız. Bir yazısında ise Şuayb Ebu Medyen hazretlerini tanır ona hayranlık duyarsınız. Kimisinde ise bir hadisi irdeler, edebi tanımlar, Kandil gecesi geçirir, ramazanı yorumlarsınız. Kısacası hayata dair. bir anlamlandırma çabasındasınızdır yazarla birlikte. Zaten okumakta bunun için değil midir?

Bence denemeye değer .




Ve iştee

4 günde biten, 165 sayfalık bir denemeler bütünü.
Anlatımın anlaşılırlığı ve konuların gündemle olan bağlantıları düşünüldüğünde çok daha kısa sürede okunabilirdi ancak hayat yoğunluğu, sınavlar, sosyallik (…) derken biraz uzadı. Buna rağmen bu kitabı okumanın verdiği zevk yüzünden gün içerisinde her fırsat bulduğumda sayfalara sarıldım. Bir an önce bitirmek ve anlatılan her şeyi kelime kelime hazmetmek istedim.

Kitap içeriğini özetleyen en güzel cümle “İç değişince dışta değişir.” olmalı zannediyorum.

Tasavvufu ve tasavvufi bakış açısını, günümüz lisanıyla, en anlaşılır ve kaliteli şekilde özetlemiş yazar. Kendisini, kitabı okumadan önce tanımıyordum ve kitabı okuduktan sonra hakkında kendi çapımda bir araştırma yaptım. Bir öğretim üyesi olduğunu öğrenince de en kısa zaman içinde, en azından bir dersine ya da konferansına katılıp bir de canlı temaaşa etmek istedim bu ilgi çekici anlatımı. Yani o kadar çok beğendim dilini…

Günümüz Türkiye’sinde ‘inanç’sal olarak ne kadar geri ve eksik olduğumuzu, İslam’ı ne kadar yanlış anladığımızı, Allah ile aramızın ne kadar açık olduğunu, nükteli anlatımıyla gözler önüne serdi. Teşekkür ederim düşüncelerime ve eksik kaldığım fikirlerime tercüman olduğunuz için.

Son olarak sen yola çık, yol sana görünür diyor ve bu incelemeyi noktalıyorum.

Her işiniz hayr olsun•




"Zengin tasavvuf kültürümüzün çeperleri içerisinde yapılan bu gezinti, bu karşılaşmalardaki garip yanın, aslında eskiyi unuttuğumuz için öyle olduğunu gösteriyor ."

"Yani bir veli, hepimizde terbiye edilmeyi bekleyen hayvani niteliklerini eğitmekle, doğal çevre içinde bir tehdit olmaktan çıkmaktadır.

"Bir sene daha inzivada geçiren veli . Yine insanlar, yine yoğun istek, yine kapıda beliren Ebu Medyen. Ama bu kez duvardaki kuşlar kaçışmaz. Dahası o konuşmayı sürdürdükçe başka kuşlar da kanat çırparak civarına inmeye başlar. Hatta kuşlardan bir kısmı, manevi havanın ağırlığından, Mağribli velinin ayaklarının dibine düşerek can verir.

Kuşlarla, ceylanlarla ve başta aslan olmak üzere vahşi hayvanlarla veliler arasında yaşanan benzer başka hadiseleri kitaplarda mebzul miktarda bulabilirsiniz. Bu konuya dair müstakil kitaplar da yazılmıştır

. Bunlardaki hadiselerin bazılarında, hayvanlarla insanların bu sıra dışı yakınlaşmasının sebebi olarak, o insanlardaki hayvani nefsin terbiye edilmiş olması ve hayvanların bunu sezmesi gibi açıklamalara da rastlarız. Yani bir veli, hepimizde terbiye edilmeyi bekleyen hayvani niteliklerini

"İç dünyamız arındıkça ve güzelleştikçe, arınık ve güzel olanları kendimize doğru çekebileceğiz. Kuşlar sohbete gelecekler, ceylanlar başlarını dizimize koyacaklar

Ruhunuza ıyı gelecek buyurun
efendim




Yazarın okuduğum ilk kitabı ama öyle güzel bir bakış açısıyla yazmış ki kelimelerini okurken yüreğime dinginlik verdiğini söyleyebilirim. Farklı farklı konu başlıklarındaki denemeleriyle gönlümüze hitap eden, içimizi daha da nahifleştiren bir dili var. Şeyhlerden, müridlerden bahsettiği kısımlarda yer yer sıkılmış olsam da sonuna kadar merakla okudum diyebilirim. Kitabın ismi çok anlamlı seçilmiş bence. Eğer kendi değerlerimizi, niteliklerimizi eğitirsek o zaman doğal çevre için tehdit olmaktan çıkıyoruz, ve kuşlarda sohbet etmek için bize yaklaşıyor. “İç dünyamız arındıkça ve güzelleştikçe, arınık ve güzel olanları kendimize doğru çekebileceğiz. Kuşlar sohbete gelecekler, ceylanlar başlarını dizimize koyacaklar.”
Kitapta altını çizdiğim çokça kısım oldu, sanırım aradan zaman geçtikten sonra tekrar okumalıyım, bence her okuyuşta kendi ruh dünyamızın derinliklerine daha da inmek mümkün. Alıntıların bir kısmını buraya da ekliyorum.
“Bir insandaki bir nitelik hakkındaki hassasiyetimiz, o niteliğe yönelik bir dikkat keskinleşmesinin sonucudur. O niteliği fark etmek, ancak o niteliğe yönelik bir hassasiyetle mümkün.” Yani kınadığımız şeylerle ilgili aslında bir hassasiyetimiz var düşüncelerimizde sakladığımız.
“ Sen günahını gözünde büyüttükçe o Hak katında küçülür, sen ibadetini gözünde küçülttükçe o Hak katında büyür.” (s.57)
Arifler, “ Edebin, ekmekteki un, ibadetinse ekmekteki tuz gibi olsun” demişler. İbadeti yerine getirmekle yetinmek değil, ibadeti, ondan daha yoğun ve çok olan bir edebin içinde eritmek anlamına gelir bu.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: