Kuşların Felsefesi Kitap Bilgileri
Yazar: Philippe J. Dubois
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 52 dk.
Sayfa Sayısı: 172
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: 24 Eylül 2019
Yayınevi: Domingo Yayınevi
ISBN: 9786051981406
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kuşların Felsefesi Kitap Tanıtımı
Yaşamın sağduyulu ustaları kuşların, doğallıkları ve hafiflikleriyle bize söyleyecekleri çok şey var. Yeter ki onlara kulak verelim.
Ömrünü kuşları izleyerek geçirmiş Fransız kuş bilimci Philippe J. Dubois ve filozof Élise Rousseau, kuşların yaşamlarından ilham almış yirmi iki küçük hayat dersi ile bizi –evrimin tepesinde olduğunu düşünerek kendini “dünyanın efendisi” ilan eden bizi!– önce kendimiz üzerine düşünmeye, sonra da kanatlarımızı açmaya davet ediyor.
15 dile çevrilen Kuşların Felsefesi’ni okurken kızılgerdanın neden kartaldan daha cesur olduğunu, kuzey denizkırlangıcının bize “yola çıkmak” hakkında neler öğretebileceğini ve –yeşilbaş ve penguenin göstereceği üzere– sevmenin en iyi yolunun akıldan mı yoksa kalpten mi geçtiğini keşfedeceksiniz. Doğanın ritmini duymamızı sağlayan, hayatı nasıl yaşayabileceğimize dair taptaze bir bakış açısı kazandıran bir kitap bu.
“Nefis, büyülü, çarpıcı. Artık kuşları eskisi gibi görmem mümkün değil.” -Peter Wohlleben, Ağaçların Gizli Yaşamı’nın yazarı
Kuşların Felsefesi Kitaptan Alıntılar
1. "Yeniden doğmak için insanın kendindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek. Kuş, sağlıkla parlayan yeni tüylere karşılık yıpranmış tüylerini dökerken böyle yapar. Bu, onun için yaşamsaldır: Tüyleri mükemmel durumda değilse uçamaz. Bizim için de böyledir. Tüy değiştiremememiz, geçmişten kopamamamız, çoğu kez ilerlememize ayak bağı olur."
2. ""Yeniden doğmak için insanın kendindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek.""
3. "Aşk konusunda acaba kuşlardan mı ilham almalıyız? Bazı kişiler, buz kesen kış aylarında uyumak için kalbini durdurabilen orman kurbağasına benzer. Hüsrana uğrayan bir aşkın ardından sevmeyi bırakır,yeniden acı çekme korkusuyla artık bağlanmak istemezler.
Oysa kuşların kalbi, asla atmaktan vazgeçmez."
4. "Yeniden doğmak için insanın kendindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek. Kuş, sağlıkla parlayan yeni tüylere karşılık yıpranmış tüylerini dökerken böyle yapar. Bu, onun için yaşamsaldır: Tüyleri mükemmel durumda değilse uçamaz. Bizim için de böyledir. Tüy değiştiremememiz, geçmişten kopamamamız, çoğu kez ilerlememize ayak bağı olur."
5. "Öyleyse yaşarken kanatları sık sık kırılan bizlerin
uçmayı bilmememizde şaşılacak ne var? Hele ki onları kendi kendimize kırıyorsak."
6. "Bedeli ödenecek bir özgürlük mü yoksa süslü bir hapishane mi?"
7. "Çünkü o oydu, ben de ben."
8. ""Bir yas sürecindeyken, “Hayat devam ediyor,” sözünü defalarca duymuşuzdur. ""
9. "Yüreğimiz pişmanlıklarla dolu ölmemek için biraz kuşlar gibi olup şimdinin yoğunluğunda yaşamamak neden?"
10. "Dert etmemeyi bilmek mutluluğun başlangıcı değil midir zaten?"
11. "Her şeyi bildiğimiz, her şeye hâkim olduğumuz iddiasındayız ama doğada, hem de "medenileşmiş" doğada, bir yavru kuş kadar savunmasızız."
12. "Kuşlar gelecekteki ölümlerini düşünmez. Ölümü bizim gibi tasavvur edememek, kafalarında evirip çevirmemek gibi bir talihe sahiptirler."
13. "Yeniden doğmak için insanın kendindeki bazı şeyleri ölüme terk etmeyi bilmesi gerek."
14. "Geçmişin anılarından uzak. Geleceğin kaygılarından ve umutlarından âzade."
15. "Zeka, anlama yetisidir. Kuşkusuz ama neyi anlama? Bir motorun işleyişini mi yoksa dünyanın güzelliğini mi?"
Kuşların Felsefesi Kitap İncelemeleri
Herkese merhaba,
Öncelikle bu kitabın bana kendimi sıcacık hissettirdiğini söylemek istiyorum. Yazarın dili öğretici olduğu kadar eğlenceliydi de, okurken bir an olsun bile sıkılmadım. Aynı zamanda yazılara eşlik eden tatlı illustrasyonlar da bir o kadar hoştu, çevirmen de yazarın dilini en iyi olabilecek şekilde aktarmış diye düşünüyorum.
Kitaba gelecek olursak, aslında biz insanların sandığımız kadar diğer canlılardan üstün olmadığımızı, aksine onlardan bir şeyler öğrenerek evrimleştiğimize değiniyor. Çoğu kuş türünün yaşam tarzına bakarak bir şeyler öğrenmiş, yaşamış ve dersler çıkarmışız.
Ben yine de kuşlardan öğrenecek daha fazla şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Monoton hayatlarımızda istediğimiz şeyleri sürekli olarak erteliyor ve hayatımızdaki hiçbir anın tadını çıkaramıyoruz. Neden? Neden yalnızca şu anda yaşayamıyor ve küçük şeylerin bizleri mutlu etmesine izin vermiyoruz; tıpkı sevdiklerimizle yaptığımız ufak sohbetler, pofuduk bir sokak kedisini sevmek ya da bahar havasında ufak yürüyüşler yapmak gibi. Bizim aksimize kuşlar bu tür duyguları yaşamıyor, yalnızca yapıyor ve yaşıyorlar. Belki de bu duyguların bizi yitirmesine izin vermek yerine, yalnızca anımızı yaşamalı ve biraz iyi hissetmemize izin vermeliyiz. Yazar kitapta bu noktaya şöyle değiniyor: "Yüreğimiz pişmanlıklarla dolu ölmemek için biraz kuşlar gibi olup şimdinin yoğunluğunda yaşamamak neden?"