Kudüs Kitap Bilgileri
Yazar: Yusuf el-Karadavi
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 166
Basım Tarihi: 2021
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2017
Yayınevi: Nida Yayıncılık
ISBN: 9789944047869
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kudüs Kitap Tanıtımı
Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu imparatorluğun her karışını kanını feda ederek elde etmiştir? Milletim bu vatanı kanlarıyla korumuştur. Bu toprakları kanlarımızla örteriz de elimizden alınmasına asla izin vermeyiz. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan onu tekrar kanlarımızla örteriz. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakın yahudiler milyarlarını kendilerine saklasınlar. İmparatorluk parçalandığı zaman onlar, Filistini hiç karşılıksız ele geçiribilirler. Bu vatan ancak cesetlerimiz parçalanarak taksim edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun bizi parçalamalarına asla izin vermeyeceğim.
II. Abdülhamid
Kudüs Kitaptan Alıntılar
1. "Kudüssüz bir Filistin tıpkı
Gövdesiz baş gibidir."
2. "Mescid-i Aksa'yı kuşatmaya alarak orada Müslümanların ibadet yapmalarını engelleyen, insanlara namaz esnasında saldıran ve çok çirkin muamelelerde bulunan işgalci Siyonist, Kudüslülere veya Filistinlilere değil, tüm dünya Müslümanlarına kafa tutmaktadır. Onun bu cesareti gösterebilmesi ise kendisinin güçlü olmasından değil dünya Müslümanlarının kendi onur ve izzetlerine sahip çıkma konusundaki zaaflarından ileri geliyor."
3. "Kudüs Müslümanların ortak davasıdır.
... bu beldenin bugün işgal altında olmasının sebebi dünya Müslümanlarının birlik ve bütünlüğünü kaybetmiş olmasıdır."
4. "Kudüs sadece bir şehir değildir; o, ümmetin kalbidir."
5. "Hiçbir el yoktur ki onun üzerinde Allah'ın eli olmasın
Hiçbir zalim yoktur ki başka bir zalimle cezalandırılmış olmasın."
6. "Hak, er ya da geç galip gelecektir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Müminlere yardım etmek bizim üzerimizde bir haktır.''(Rum, 30/47.)"
7. "Nazi zulmüne ve çeşitli baskılara uğramış bir halkın, kalkıp başka bir halka zulmetmesi, topraklarına,egemenliğine ve kutsal değerlerine saldırması garip değil midir? Tek suçları vatanlarına sahip çıkmak ve topraklarını müdafaa etmek olan bir halkı yok
etmeye çalışması reva mıdır?"
8. "Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Onlar iyice korunmuş şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları birlik sanırsın, oysa kalpleri paramparçadır." (Haşr, 59/14)"
9. "Herzl'in hatıralarında aktardığı üzere Sultan 2. Abdülhamit, arabuluculuk
için kendisiyle görüşmeye gelenlere şu cevabı vermiştir: "Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu imparatorluğun her karışını kanını feda ederek elde etmiştir? Milletim bu vatanı kanlarıyla zapt etmişlerdir. Bu toprakları kanlarımızla örteriz de elimizden alınmasına asla izin vermeyiz. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan onu tekrar kanlarımızla örteriz. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakın Yahudiler milyarlarını kendilerine saklasınlar. İmparatorluk parçalandığı zaman onlar, Filistin'i hiç karşılıksız ele geçirebilirler. Bu vatan ancak cesetlerimiz parçalanarak taksim edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun bizi parçalamalarına asla izin vermeyeceğim."
10. ""Filistin halksız bir vatan değil ki, vatansız bir halkı kabul etsin!""
11. "Evet, Amerika şüphesiz tek bir barışın koruyucusudur. O da israil'i, her türlü rakip ve direnişe; onu hedef olan gizli ve açık tehlikelere karşı koruyan barıştır."
12. "İsrail'i korkutan davaları uğrunda baş koyan, canlarını Allah'a satan ve ölüme aldırış etmeden kendini feda eden gençlerdir. Bu yiğitler, düzenledikleri şehadet eylemleriyle İsrailin ve Yahudilerin korkulu rüyası haline gelmişlerdir. Onlar iyi biliyorlar ki demiri körelten ancak demirdir!"
13. ""Filistin halksız bir vatan değil ki, vatansız bir halkı kabul etsin!""
14. "İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inkâr edenler ise tağut yolunda savaşırlar."
15. "Allah, insanları soylarına göre değil amellerine göre değerlendirir."
Kudüs Kitap İncelemeleri
Kudüs; ilk kıble, İsra ve Miraç şehri, kutsal şehirlerin üçüncüsü, peygamberlik ve bereket diyarı, ribat ve cihat yurdudur...
Kudüs'e dair okuma yapacaklar, listenin en başını bu kitaba vermelidirler. Kudüs davası ve bilincinin oluşması için başlıca okunması gereken bir eser olduğu kanaatindeyim. Çünkü bu kitap, gaflet içinde olanları uyarmak, uyuyanları uyandırmak, unutanlara hatırlatmak, korkanlara cesaret vermek, kararsız olanlara yol göstermek, hainleri ortaya çıkarmak, teslim olmayı reddeden acizlikten sıyrılıp şerefli ve onurlu bir yaşam olan şehadeti tercih eden mücahitlere hitab etmektedir.
İçerik olarak bahsedecek olursam
-İslamda Kudüs'ün yeri
-Kudüs'ü yahudilestirme çabaları
-İsrail ile aramızdaki savaşın hakikati
- Yahudilerin Kudüs ve Filistin üzerindeki hak iddialarının tümü bâtıldır
-Düşmanımızı tanıdık mı?
-İşte Düşmanımız !
-Siyonizm tüm dünya için bir tehlikedir
-Amerika ve israil
Ve bunlarında alt başlıkları ile açıklayıcı ve tam olarak bilinmesi, anlaşılması gereken konulara değinilmiş.
Evet, Kudüs Bütün Müslümanların ortak davasıdır. Vee evet, bugün işgal altında olmasının sebebi de Müslümanların birlik ve beraberliğini kaybetmiş olmasıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın durumu ümmetin aynası olmuş durumdadır.
❝ Firavun’a; "Seni firavunlaştıran (azdıran) neydi?' diye sorulmuş o da, "Beni yaptığımdan alıkoyacak birinin çıkmaması!" cevabını vermiştir ❞
Rabbim bizlere, Mescid-i Aksa'yı korumayı, bu uğurda mücadele etmeyi, tüm Müslümanlara ve bizlere nasip eylesin.
Kudüs'ün zalimlerin işgalinden kurtarıldığı, özgür olduğu günleri görmek duası ile...
Bu kitap daha çok siyonistlerin Kudüs üzerindeki planları üzerine yazılmış ve biz müslümanların bu gerçeği görmesi istenmiş bir kitap, aslında acınası bi durumda olduğumuzu ama asla mücadeleden vazgeçmememiz gerektiğini anlıyoruz kitap bitince. Çünkü güçler asla aynı kalmaz Amerika hep güçlü kalmaz İsrail hep kazanmaz. Kitap bunu söylüyor çığlık çığlığa!? Ne yazık ki müslümanlardan ses yok çaba yok cihad isteği yok. Kudüsümüz üçüncü kutsal şehrimiz Mescid-i Aksâ'mız üçüncü kutsal mescidimiz. Siyonistlerin elinde ve kendi maddelerinden ilki olan İsrail'i kurdular(1948) ikincisi olan Kudüs'ü işgali tamamladılar(1967) sıra Mescid-i Aksâ'yı yıkıp üzerine Süleyman Heykelini dikmek onun içinde kazı çalışmalarına başlamış durumdalar. Buna karşın İslâm alemi Fundamentalizm akımını ileri sürerek mücadele etmekte. Kitaptan Şeyh Ahmed Yasin'in Katar'da söylediği bu sözler oldukça mânidardır: "Filistin yönetimi bizimle savaşırsa biz asla onunla savaşmayacağız. Bize eziyet ederlerse asla bu kötülüğe, kötülükle karşılık vermeyeceğiz. Âdem'in oğlu Hâbil gibi olacağız. Kardeşi ona "Seni öldüreceğim" dediği vakit O şöyle dedi: "Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım." Okuyun size gerçekten çok şey katacak bu kitap. Kudüs'ü dualarda eksik etmemeniz dileğiyle. Sevgiler.
Selamun Aleyküm ve Rahmetullah...
Gönlümüzün incisi, ömrümüzün yegâne kıymeti olan, yaşayışımızla hakkını veremediğimiz ama yolunda çabayı bile nimet bildiğimiz İslâm'ın son Peygamberi Muhammed aleyhisselâm'a, âline, ailesine, beytine, ashabına, selamların en güzeliyle selam ederiz.
Kitap Kudüs'ün geçmişten bugüne adeta kimlik kartı olarak kaleme alınmış; yani İslam fethi öncesi Kudüsten başlayarak ele alınmış. İnceden inceye detaylı bir işçilik gözle görülüyor.
Allah ondan razı olsun.
Sonrasında keskin olmayan yumuşak geçişlerle Peygamberler ve ailelerinin Kudüs'e gelişleri ve durumları hakkında bilgi vererek, bugünkü İsrail'in Kudüsteki varlığı hakkındaki iddiaların aralarındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor. Yani; Siyon İsrail'inin haksız meşruiyet arayışının ipini pazara çıkarıyor.
Bazı satırları okurken, " ben bu meseleye hiç bu açıdan bakmamıştım " diyecek ve işte tam o noktalarda Karadavi farkını yaşayacak ve kıymetli bir adamın sözlerine muhattap olduğunuzu anlayacaksınız.
Sonlara doğru siyasi altyapı ve özelde Kudüs genelde " Ümmet meseleleri " ne karşı duruş dersleri veriyor.
" Farklarımıza rağmen Kudüs bizim için nerede durmalıdır ? " sorusunun cevabını bulacağınız bu kitap için istifâdeli okumalar dileriz.
Vesselam...
Es- Selâm,
Bu kitap Kudüs davası ve bilincinin oluşması noktasında etken eserlerden birisidir. Hepimiz biliyoruz ki Kudüs her müslümanın gerçekten ortak davasıdır. Çünkü kanayan yaramızdır. Ve ilk kıblemiz olması hasebiyle büyük öneme sahiptir.
Üstad bu eserinde Yahudi Siyonistlerin Kudüs üzerindeki kötü emellerinden bahsetmiş. Ama aynı zamanda da dünya tarihi boyunca Yahudilerin nasıl azgın ve geçimsiz bir millet olduklarını kaynakları ile açıklamış. Biz müslümanların bu üzücü tablo karşısındaki tutumunu da es geçmemiş üstad. Ne geçmişte ne de şimdi Filistin topraklarında hiç bir hakki olmayan Yahudilerin hak iddia etmeleri karşısında bizim itiraz edemeyişimizi veya fiili tepki gösteremeyişimizi ele almış. Aslında biz müslümanlar bir buçuk milyar insan bir olabilmeyi başarabilsek değil yahudisi dünyaya meydan okuruz. Lakin Yahudi dediğimiz millet planlı hareket eder. Hem de uzun vadeli plan. 100 küsür yıl önce nasıl ki devlet olarak var olmalarına engel olan ulu Hakan Abdülhamit hanı indirdilerse bugün de ümmet birliğini ortadan kaldıracak her türlü icraatı ortaya koymaktadırlar. Ve maalesef başarılı da oluyorlar. Ama şimdilik. Çünkü planların en hayırlısını Allah yapar. Fakat biz müslümanlara da çok iş düşmekte. Bunun için en temel gaye şuur sahibi olmakta...
Selâm ile
Kitap, Mısırlı Âlim Prof. Dr. Yusuf el-Karadâvi'nin kaleme aldığı yazılardan oluşmaktadır. Kitapta ilk olarak, Kudüs'ün İslam'da ki öneminden ayet ve hadisler ışığında bahsederek, Kudüs davasının sadece Filistinlilerin sorunu değil, Müslümanım diyen her ferdin sorunu olduğu hakikatini dile getirmektedir.
İlerleyen sayfalarda ise; Batı'nın da desteği ile Kudüs'ü Yahudileştirme aşamaları ve Siyonizm hakkında bizlere detaylı bilgiler veren kitap; Dünya Müslümanlarının sessizliğine sitem ederek, "Bir şeyin değişmeden aynı hâl üzere kalması muhaldir" sözleri ile de İsrail'in, Allah'ın izni ve inayetiyle bir gün son bulacağı hakikatini dile getirmekte ve müslümanlar olarak yapmamız gereken düşman karşısına çıkıp var gücümüzle bu gidişata" Hayır!" diye haykırmaktır.
Mısırlı Âlim, "Düşmana karşı savaşan her insan düşmanını tüm yönleri ile tanımalıdır" gerekçesiyle düşmanımızı hangi kaynaklar vesilesiyle tanımalıyız? sorusuna detaylı bir şekilde cevap vermektedir.
Son olarak; Kitabın sonunda Kudüs davamız için neler yapabiliriz? ile ilgili tavsiyeler yer almaktadır. Bu tavsiyeler arasında, İsrail'i titreten intifadaları canlandırarak "Hayber, Hayber yâ Yehûd, Ceyşü Muhammed sevfe ye'ûd! (Hayber'i hatırlayın Ey Yahudiler Hayber'i! Muhammed'in ordusu dönecek geri!) diyebilmeliyiz vesselam.