Küçük Arı Kitap Bilgileri
Yazar: Chris Cleave
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 45 dk.
Sayfa Sayısı: 344
Basım Tarihi: 2011
İlk Yayın Tarihi: 16 Şubat 2010
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 6054263370
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Küçük Arı Kitap Tanıtımı
Size bu kitapta ne olduğunu anlatmak istemiyoruz; çünkü gerçekten çok özel bir hikâye ve biz onu bozmak istemiyoruz.
Yine de bu kitabı almanıza yetecek kadar bilmeniz gerektiğinden, sadece şu kadarını söyleyelim:
Bu, yaşamları kaçınılmaz bir şekilde çarpışan iki kadının hikâyesidir. Ve biri korkunç bir seçim yapmak zorundadır.
İki yıl sonra tekrar karşılaşırlar ve hikâye burada başlar
Bu kitabı okuduğunuzda herkese anlatmak isteyeceksiniz. Bunu yaptığınızda, lütfen, neler olduğunu anlatmayın; çünkü bütün büyü, olayların akışında
Bir sonraki Uçurtma Avcısı.
Library Journal
Sizi alıp götürecek
Washington Post
Okuduktan sonra unutmanız hiç de kolay olmayacak.
Financial Times
Hiç tartışmasız 2009un açıkara en iyi kitabı
--Metro
Küçük Arı Kitaptan Alıntılar
1. "“Bir yara izinin asla çirkin olmadığı konusunda bana katılmanızı rica ediyorum. Yara izini yapanlar bunun aksini düşünmenizi isterler . Ama siz ve ben, onlara kafa tutma konusunda bir anlaşma yapmalıyız. Bütün yara izlerini bir güzellik olarak görmeliyiz. Tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. Yara izi “Ben kurtuldum” demektir."
2. ""Bütün yara izlerini güzellik olarak görmeliyiz tamam mı? Bu bizim sırrımız olsun. Çünkü, tecrübelerime dayanarak söylüyorum, ölürken yara izi olmaz. Yara izi "ben kurtuldum" demektir.""
3. "Tek sahip olduğu şey zamandı."
4. "" Ölüm, elbette bir sığınaktır. ""
5. "Ama hayat hiçbirimizin kaçıp gitmesine izin vermeye eğilimli değildir"
6. "“Yetişkinler arasında güven güç kazanılır bir şeydir; kolay kırılır, onarılması zordur.”"
7. "Eğer yüzün hayatın ağır tokatlarıyla şiştiyse, gülümse ve şişman bir adammışsın gibi davran."
8. "Bir insanın, insan selinde boğulup da kendini çok, çok yalnız hissetmesinin nasıl mümkün olduğunu açıklamam gerekirdi. Ama bunu açıklayacak sözleri bulabileceğimi sanmıyorum."
9. "Dilimiz, kederi anlatacak kadar gelişkin değil."
10. ""...sen dünyanın en şanslı çocuğusun. Neden olduğunu biliyor musun?"
"Neden?"
"
11. ""Aklının iyi olması için önce özgür olman gerekir, anlıyor musun?""
12. "“İnsanlar hayatlarını nasıl değiştireceklerini düşünüp dururlar, oysa gerçekten ürkütecek ölçüde kolay bir iş.”"
13. "“Siz makineler dünyasında yaşıyorsunuz ve kalbi çarpan şeylerin düşünü kuruyorsunuz. Biz makineleri düşlüyoruz çünkü çarpan kalplerin bizi terk ettiğini gördük.”"
14. ""Peki böyle kafanı karıştıran ne? Çok fazla bir şey hissetmeyip de hissetmen gerektiğini düşünmen mi?""
15. ""Yetişkinler arasında güven güç kazanılır bir şeydir; kolay kırılır, onarılması zordur.""
Küçük Arı Kitap İncelemeleri
Kitaplarımı karıştırırken buldum. Yorum yazmadığımın farkına vardım. Okurken ucretsizkitap.com.tr`da daha yeniydim haliyle o zamanlar hem dil bilgim yetersizliğinden hem de biraz çekingenliğimden yorum yapmamıştım. Şimdiye kısmetmiş :)
Kitab`ın kapağında " ikinci Uçurtma Avcısı " yazılmıştı galiba. Bu kitabı okumam için fırsat doğurmuş bi de kitapdan uzaklaştırmıştı. Çünkü benim için tek bir "Uçurtma Avcısı " vardı. İkincisi olamazdı. Bundan dolayı kapağına o başlığı atmak bana çok yalnış geliyor. İnsanlar o başlığı gördükleri anda öfkelenirler. " Neden kendin olmuyorsun da başkasının başarısından kendine de pay çıkarmaya çalışıyorsun " diye.
"Uçurtma Avcısı" ile uzaktan yakından tek alakası- karekterlerin iki kitabda da çocuk olması, ülkelerinde yaşanan savaş yüzünden madur kalmaları. Başka da bir benzerlik yoktu. Bu konuysa bir çok kitaplarda mevcut. O zaman tüm bu tarz kitaplar " İkinci bir Uçurtma Avcısı mı olmalı? ".
Kitapta sevmediğim yerler vardı. Bunlar bende saklı kalsın :) Sevdiğim yerlerse : Kızın isminin son ana kadar bize hep Küçük Arı olarak söyletilmesi. Küçük Arı`nın yaşadıkları, savaş, toplama kampındakı insanların yaşadıklarının okuyucuya güzel geçirilmiş olması.
Şahsi fikrim " Uçurtma Avcısı " ile mukayese edilmezse okunabilir kitaplardan.
Keyifli okumalar.
Geçtiğimiz aylarda okuduğum roman hakkında aklımda kaldığı kadarıyla şunları yazmak istiyorum: içinde o kadar büyük hassaslık barındırıyor ki adeta hikayeyi siz yaşıyorsunuz. Belki hikayeyi okurken yüreğiniz kanıyor. Belki de içinizde bir ışık parıldıyor...
Günümüzde hala varlığını sürdüren bir yaraya parmak basılıyor bu hikayede. Ama basılan parmak öyle bir parmak ki; hikayenin içinde "umut, yaşam, aşk, sevgi, şefkat, merhamet" ve "gaddarlık, kötülük, acımasızlık, ölüm" gibi duyguları ve olguları insanın yüreğine birlikte zerk eden bir parmak.
Kitabı okurken bolca insanların yarattığı devletlere ve devletlerin ortaya çıkardığı sınırlara, otoriteye, kanunlara anlam vermeye çabaladım; yoksulluğu, çaresizliği ve hayatın çıkmazlığını kendime dert edindim. Yine de her zaman bir yerlerden ortaya çıkan kahramanların kahramanlıkları yüreğimi ısıttı.
Okuduğum kitaplar içinde beni derinden etkileyen kitaplar arasına mutlaka gireceğini düşündüğüm kitap için son olarak şunu belirtmek istiyorum: Umut ve cesareti hiçbir otorite veya egemen güç ortadan kaldıramayacak olsa da insanlar her zaman hükmedene mahkum edilecek her günün ve maceranın sonunda. Bu tam olarak bir teslimiyeti mi temsil eder, hiç sanmıyorum. Bir şey kazanılmasa da mücadele hep anlamlı olmuştur ve olacaktır yaşamda.
Küçük arı petrol savaşları yüzünden ülkesi Nijerya’dan kaçıp İngiliz Krallığı’na sığınan 14 yaşında bir göçmen kız. 2 yıl göçmen merkezinde tutuluyor. Yine göçmen bir kızın çabalarıyla merkezden çıkabiliyor. Ama bu ülkedeki tek tanıdığı 2 yıl önce kendisi için parmağından vazgeçen Sarah ve kocası Andrew’dir. Sarah bir dergide editör ve kocası da köşe yazarı. 4 yaşlarında Charlie adında oğulları var. Sarah Lawrence ile kocasını aldatıyor. 2 sene önce evliliklerini kurtarmak için Nijerya’ya tatile gittiklerinde Küçük arı ve ablası ile yolları kesişiyor. Onları öldürmek isteyen adamlardan kurtarmak için İngiliz olan Sarah ve kocasından parmaklarını keserlerse bu çocuklara bir şey yapmayacaklarını söylüyorlar. Andrew yapamazken Sarah gözünü kırpmadan parmağını kesiyor. Adamlar Küçük arıyı kurtarırken ablasına tecavüz edip kemiklerini kırıyorlar. Küçük arı bir şekilde kendini kurtarırken yine Sarah’ın yanına gitmeyi başarıyor. Sarah ona sahip çıkıp yine kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Andrew intihar ettikten sonra Küçük arı Sarah’a destek olup yanında olmaya çalışıyor. Ama kaçak göçmen olduğu için polisler yakalayıp sınır dışı etmek için ülkesine gönderiyorlar. Sarah yine yalnız bırakmayıp onunla Nijerya’ya gidiyor. Elinden geleni yapsa da onu kurtarmaya yetmiyor.
Bir çırpıda okunan, duygusal, dramatik bir eser. Hemencecik okuyup sonunu öğrenmek istedim. Ama mutsuz sonları istemiyorum. Keşke barış bu kadar zor olmasa ve insanlar bir arada huzurla yaşayabilse…
Bu arada Küçük arımızın adı : Udo yani barış demek.
Ah küçük arı …
Canım Udo…
Tüm hikâye evliliklerini kurtarmak için bir tatile çıkmaya karar veren Sarah ve Andrew çiftinin Nijerya’ya gitmesiyle başlıyor…
Birilerinin hayatını kurtarmak için parmağını kesen Sarah,
Psikolojik bunalımı atlatamayan Andrew,
Kendini Batman sanarak hayatını devam ettiren Charlie,
Ve 14 yaşındaki göçmen kız küçük arı,udo..
Bir bölümde Sarah ,bir bölümde küçük arı anlatıyor tüm yaşananları…
Göçmenlik ,insanların onlara bakış açısı ,yardımcı olmaya çalışan insanlar çok sade ve akıcı bir dille çok güzel anlatılmış ..Öyle çok kötülük okudum ki bu kitapta ,bittiğinde gerçekten hissettiğim bir acıydı ..çünkü kitabın son kısmında her ne kadar yaşananlar kısmen hayal ürünüdür diye belirtilmiş olsa da günümüzde bu benzeri olayları fazlasıyla yaşadığımızı düşünüyorum maalesef …Sadece bazen görmezden geliyoruz ya da ne bileyim nasıl olsa bizi ilgilendiren bir konu değil diyerek işimize devam ediyoruz ,halbuki ne üzücü değil mi ?hayat bundan ibaret aslında bana dokunmayan yılan bin yaşasın …İnsanları ırklarına ,ten renklerine ,sosyal statülerine ,dini inançlarına göre ayrıştırmak daha kolay geliyor çünkü …Anlayamıyorum daha doğrusu bu kadar düşmanlığı anlamak benim işime gelmiyor belki de …bu tarz sorunların olmadığı ve barışla dolu insanların olduğu bir dünyada yaşamak ise en büyük hayalim …Özellikle küçük arıları kimse üzmesin artık …Son olarak ;Barış ,insanların birbirlerine gerçek adlarını söyleyebildikleri bir zamandır …Nice barış ve huzur dolu günlere …Kitapla kalın ..
Küçük Arı| Kitap Yorumu
Herkese selam!!! Yine çok farklı bir kitabın yorumu ile karşınızdayım. Aslında bu kitabı 2019 CNR’da, 2. el satan tezgahların arasında yakalamıştım ve iyi ki de bulmuşum. Kitabın ilk baskısı Ocak 2010’da yapılmış ama kitap belli ki birçok kişi tarafından elden ele geçirilmiş ki, kitabımın sayfaları sapsarıydı ve bu da bana okurken, aldığım sıfır kitaplara göre daha çok keyif verdi.
Gelelim kitaba, kapakta yazdığı gibi “Bir Sonraki Uçurtma Avcısı” yorumuna katılmıyorum ama kitap gerçekten çok güzeldi.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum, Almanya’nın Nazi’sini hepimiz biliriz, değil mi? peki ya size İngiltere’de de göçmenlere aynı böyle bir şey uygulandığını, onlar için ülkede tam on farklı mülteci kampı olduğunu ve tamamen gerçek yaşamlardan esinlenerek bir kurgu oluşturulduğunu söylesem?
Kitabı okurken çok şaşırdım çünkü İngiltere hakkında böyle bir şey olduğunu bile bilmiyordum ve biraz araştırınca doğru olduğunu gördüm. Nijerya gibi petrol ihraç eden Afrikalı göçmen kızı “Küçük Arı”nın, İngiltereli bir kadın olan Sarah ve ailesi ile yolunun kesişmesini anlatıyor.
Kitaptaki bazı cümleler o kadar güzel ki, sindirmek için tekrar tekrar okuduğum yerler oldu. Kesinlikle tavsiye ederim! 2020 favoriler