Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Küçük Ağaç'ın Eğitimi - Forrest Carter | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Küçük Ağaç'ın Eğitimi Kitap Bilgileri


Yazar: Forrest Carter
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 56 dk.
Sayfa Sayısı: 280
Basım Tarihi: Aralık 2021
İlk Yayın Tarihi: 1976
Yayınevi: Say Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789754680942
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Küçük Ağaç'ın Eğitimi Kitap Tanıtımı


Sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti

Kızılderili mantığıyla işleyen muhteşem bir kitap...



Egemenlik ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam'ın acımasızca yok ettiği Çeroki'lere ithaf edilen bu kitap, insanı 'umursayan', acılarını 'paylaşan', yaşamın bütünselliğini 'savunan' bir kültürün mesajı... Evrensel dostluk ve barışın hikâyesi... İnsani duyarlılığın görkemli direnişi... Yüzeysel ve mekanik ilişkilerin hâkim olduğu günümüzde, yitirilen değerlere saygı duruşunda bulunma denemesi... Heidi, Küçük Prens, Şeker Portakalı ya da Martı'daki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için... En çok da kitle iletişim araçlarının kölesi olanlar, yaratıcılığı körelten eğitimi sorgulamak isteyenler için...




Küçük Ağaç'ın Eğitimi Kitaptan Alıntılar


1. ""Politikacılar..." dedi, "Araştırırsanız tarihteki bütün cinayetlerden onlar sorumludur.""




2. "“Artık ruhum acımıyordu.”"




3. "Yaşlandığın ve sevdiklerini hatırladığın zaman yalnızca iyiyi hatırlarsın. Kötüyü hatırlamazsın hiçbir zaman ki bu da kötünün hiçbir şeye değmediğini kanıtlar."




4. "“Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir.”"




5. "“Bir şeyden vazgeçersen, o zaman bir tür seyirci olursun.”"




6. "“..anlamak gerekirmiş.Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş.”"




7. "“Ne kadar uzağa gittiğini bilmiyorsan, çok uzaktır.”"




8. "“...anlamak gerekirmiş. Ama birçok insan anlamak istemezmiş çünkü anlamak zahmetli işmiş.”"




9. ""Bütün insanlar gevşek davranırsa, o zaman politikacılar kontrolü alabileceklerini görürler... ve çok geçmeden bir diktatörün olur.""




10. "Bir şeyden vazgeçersen, o zaman bir tür seyirci olursun."




11. ""Politikacılar..." ... "Araştırırsanız tarihteki bütün cinayetlerden onlar sorumludur.""




12. "‟Wales, çocuk yoruluyor!ˮ
‟Bir şey yitirdiğin zaman yorulmak iyi gelir.ˮ"




13. "Bir şeyden vazgeçersen, o zaman bir tür seyirci olursun."




14. "‟Geçmişi bilmezsen bir geleceğin olmaz çünkü. Halkının bir zamanlar nerede olduğunu bilmezsen, nereye gittiğini de bilemezsin.ˮ"




15. "“.. ağaçları yok etmek yerine onlarla birlikte yaşarsan ağaçlar seni beslermiş.”"





Küçük Ağaç'ın Eğitimi Kitap İncelemeleri


Birçok yerde sevilmiş ve önerilmiş bir kitap olduğunu görünce başlamak istedim. Yüksek beklentilerle başladım fakat belli bir kısma kadar istediğim o tadı alamadım. Bunun sebebi büyük oranda dilinin akıcı olmamasıydı. Çeviriden mi kaynaklanıyor yoksa 5 yaşındaki çocuğun diliyle yazıldığından mı bilmiyorum. ‘Büyükbaba/büyükanne dedi ki’ ifadelerine sık sık yer vermesi, doğayı uzun uzun betimlemesi, bir olaya yer verilmemesi okumamı yavaşlattı. İlerledikçe buna alıştım ve kitaptan tat almaya başladım. Sonra evet dedim, dedikleri kadar varmış. Okumaya başlayınca ilk bölümler için benim gibi düşünen olursa kesinlikle devam etmeli.

Kitabın içeriğine gelecek olursak, yazarın otobiyografik eseridir. Çerokilere (Kızılderili bir kabile) ithafen yazılmıştır. Küçük ağaç anne ve babasını kaybettiği için 5 yaşında büyükbaba ve büyükannesiyle beraber yaşamaya başlıyor. Herkesten uzakta, huzurlu şekilde doğayla iç içe yaşıyorlar. İhtiyaçlarını doğadan karşılıyorlar. Yiyeceklerini, ayakkabılarını, ilaçlarını.. Kendinizi bu şehrin bunaltıcı havasından çıkmış, doğanın içinde dolaşırken, kulağınızda kuş cıvıltıları , mis gibi çam kokusu içinde buluyorsunuz.

Bu süreçte büyükanne ve büyükbaba Küçük ağaç'ı eğitiyor. Eğitimin ailede başladığını gösteren güzel bir örnek. Ona; yaparak yaşayarak öğrenmeyi, sorumluluk almayı, ihtiyacın kadarını almayı, saygıyı, sevgiyi, dürüstlüğü, doğaya karşı sorumluluklarını, hayvan sevgisini güzel bir şekilde öğretiyorlar. Özellikle anne-babaların, eğitimcilerin ve sonra herkesin okuması gereken bir kitap olduğu kanısındayım :)




Bunu herkes okumalı-kitabıdır.

Her ne kadar yazarımız hakkında bir kaç spekülasyon bulunsa da, benim görüşüme göre bu konunun daha doğru kökleri olduğunu gösterir.

Eğer

yazım ve düşünce tarzını beğendiyseniz (tabii ki bu tavsiye için önce okumanız gerektiğini biliyorum...bilerek yazıyorum) '-Ben nasıl bu kitabı ıskalamışım şimdiye kadar...' diyebileceğiniz kitaptır.

Soykırım hakkında boş tatava yapan her kimse, hiç düşünmeden tavsiye edebileceğiniz bir metindir. Rahatlıkla 'Bunu oku, sonra yeniden koşuşalım bakalım...Soykırım neymiş ne değilmiş...'

Bir de çocuklardan öğreneceğimiz çok ama çok çok çok fazla şey var. Ve bu çocuk dili, çocuk gözleriyle yazan yazarları ayrı bir kefeye koymaya karar verdim.

Bazı bölümlerde yaşayacağınız duygusal yoğunluk sizi derinden sarsabilir. O derece kısa, net ve çarpıcı ifade edilmiştir ki, bu sarsıcı anlatımları inanın bir kere daha okumayı göze alamıyorsunuz. Zihninize kazınıyor. Ölü bebeğini kucağında taşıyan (taşımak zorunda bırakılıp göçen) Çeroki Anne...

Bunun gibi bir kaç sahne var...sarsıcı bir deneyim imkanı sunuyor size.

Ve Milli Eğitim Bakanı olsam...bu kitabı lisede okunması zorunlu eser haline getiridim. Zaten kütüphanemde, Milli Eğitim Bakanlığım döneminde okunması zorunlu eserler rafına kaldırıyorum. Buradan herkese duyurum budur.




Küçük Ağaç'ın Eğitimi, insana kendisiyle, çevresiyle ve bütün evrenle dost ve barışık olmayı öğreten bir hayat hikâyesi... İlişkilerin yüzeyselleştiği, algılamanın mekanikleştiği, kalabalıkların bunalttığı, niceliğin egemen olduğu dünyamızda, sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti Kızılderili mantığıyla işleyen harika bir eser.

Küçük çocuğun isminin 'Küçük Ağaç' köpeğinin ise 'Mavi Çocuk' olması dahi Kızılderili halkının doğayla nasıl bütün içinde yaşadığını gösteriyor.

Ve bu bana şunu düşündürdü: Eğer bu dünyada yalnızca Kızılderililer yaşamış olsaydı, dünya gram dahi kirlenmezdi.

Kitapta en sevdiğim noktalar: Büyükbaba dedi ki diye başlayan büyükbaba öğütleri. Hepsi ayrı ayrı muhteşem.

Kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum şimdiden iyi okumalar.. :)

"Büyükbaba dedi ki verdiğin bir şeyi nasıl yaptığını ona anlatmak, yalnızca "bir şey" vermekten daha iyiymiş. Dedi ki, "Bir adama kendi başına yapmasını öğretirsen, o zaman adam iyi olur. Oysa yalnızca bir şey verip hiçbir şey öğretmezsen, o zaman adama geri kalan yaşamı boyunca, sürekli" veriyor olursun." Büyükbaba dedi ki, "O adama yanlış hizmet yapmış olursun, çünkü sana bağımlı olursa, o zaman onun kişiliğini alır ve çalarsın." "

Say:193







Yüreği atan bir kitap okuduğuma inanıyorum bu kitapla beraber. Öyle doğal, öyle sıcak , öyle samimi ve öyle çok acılı.. Kitabı Küçük Ağaç'ın dilinden okuyoruz..Ana karakter olan Küçük Ağaç, bir Çeroki Kızılderilisidir. Dört yaşındayken babası beş yaşındayken de annesi ölmüştür. Küçük Ağaç, kendisini çok seven ve eğitmeye gönüllü olan büyükbaba ve büyükannesinin yanında dağlarda büyür. Sevginin gücünün anne ve babasız bir çocuğu nasıl iyileştirip güçlendirdiği aşikardır.Doğayla iç içe mücadeleci bir mizaca sahip olan Küçük Ağaç aynı zamanda da çetin koşulların dilini de öğrenir. Bitkileri, mevsimleri, çeşit çeşit hayvanları tanır ve mücadeleyi öğrenir.
Küçük Ağaç büyükbaba ve büyükannenin kendisine öğrettiği üzere kanaatkar bir yaşama sahiptir. ihtiyaçtan fazlasını biriktirmenin hastalık olduğunu bilmektedir. Hep daha fazlasını istemek insanı tüketmektedir. Bu hikaye Küçük Ağacın hikayesidir. Aynı zamanda bu hayatı etkileyen en önemli çizgi, beyaz adamın, çıkar için her fenalığı yapabilecek siyasetçilerin çıkardığı savaştır. Beyaz adamın neredeyse yok ettiği yerli kabile Çerokiler, ötekileştirilmiş, dışlanmış insanlardır. Birbirine tutunarak yaşamaları kıymetli bir mücadeleyi tüm boyutlarıyla gözler önüne sermektedir.

Bu çalışma, en temelde eğitimin ailede başladığının, eğitim için en kıymetli kurumun evvela aile olduğunun, sevmenin ve sevilmenin çocuk eğitiminde ne kadar etkili olduğunun, tabiatla iç içe yaşamanın insanın fıtratıyla ne kadar uyumlu olduğunun bir göstergesi niteliğindedir..





Çocukların diliyle anlatılan kitapları çok seviyorum..
Annesini ve babasını 5 yaşında kaybetmiş bir yerli çocuğun dilinden..

'…. ilişkilerin yüzeyselleştiği, algılamanın mekanikleştiği, kalabalıkların bunalttığı, niceliğin egemen olduğu dünyamızda, sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti Kızılderili mantı­ğıyla işleyen muhteşem bir kitap; iletişim özürlü anne-babalara, öğretmenlere duyurulur '... sf269
'Kitap unuttugumuz birçok insani duyguyu tüm sıcaklığıyla bizle­re tattırıyor. Sevgiyi, kaygı duymayı, sevinci, hüznü, kederi, sorum­lulugu, gurur ve onuru, özgürlügü, geçmişi bilmeyi ve Gidişat'ı...
Küçük Ağaç'ın Eğitimi, anlatılması degil, hissedilmesi gereken türden bir kitap ... Yitirilen insani degerlerimizi taptaze bir biçimde önümü­ze koyan bir klasik . .. Körleştiren, duyarsıztaştıran, duygusuzlaştıran, mekanikleştiren günümüz atmosferini yırtıp atan insani duyarlılığın görkemli bir direnişi.
Ayrıca, kitapta hayatla ilgili her konuya ilişkin orijinal bilgiler ve çocuk egitimiyle ilgili güzel yöntemler bulmak mümkün. Bu bakımdan her anne-babanın, her ögretmenin sanırım her insanın okuması ona çok güzel şeyler kazandıracaktır.' sf271
, Küçük Prens, Şeker Portakalı'nda ki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: