Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Körler Ülkesi - H. G. Wells | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Körler Ülkesi Kitap Bilgileri


Yazar: H. G. Wells
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 56 dk.
Sayfa Sayısı: 68
Basım Tarihi: Aralık 2018
İlk Yayın Tarihi: Nisan 1904
Yayınevi: Kolektif Kitap
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786055029364
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Körler Ülkesi Kitap Tanıtımı


And Dağları’nın vahşi çorak topraklarında insanların dünyasından elini eteğini çekmiş bir vadi uzanır. Ancak korkunç boğazlar ve buz kaplı bir geçit aşıldıktan sonra ulaşılabilen Körler Ülkesi’dir burası. Vadiyi on yedi gün boyunca karanlığa gömecek bir yanardağ patlamasının ardından, vakti zamanında İspanyol zulmünden kaçarak vadiye sığınmış ve körlük belasıyla cebelleşen insanların dünyayla bağlantısı kopmuştur. Körlüğe derman bulmak için köyden ayrılmış ve koca dünyada mahsur kalmış bir adamın anlattıklarıyla bir efsane olarak varlığını sürdürür Körler Ülkesi. Ta ki Nunez adında genç bir dağcı elim bir kazayla vadide hapsoluncaya kadar...

H. G. Wells’in bu meşhur öyküsüne İspanyol çizer Elena Ferrándiz’in muhteşem resimleri eşlik ediyor.

“… Ann Veronica, Zaman Makinesi, Körler Ülkesi… bunlar Wells’in çağdaşlarının üretebileceğinden çok daha iyi hikayeler.”

- Vladimir Nabokov

“Wells’i yüzyılın başında keşfettiğime çok üzgünüm. Keşke o baş döndüren, kimi zaman da dehşetli mutluluğu hissetmek için onu bugün keşfedebilseydim."

- Jorge Luis Borges




Körler Ülkesi Kitaptan Alıntılar


1. ""Görmek, hülyaların en şiirseliydi.""




2. "... nevi şahsına münhasır bir kitap kurdu."




3. "Körler ülkesinde tek gözlü insan kraldır."




4. "Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan Kral'dır."




5. "Aydınlıktan yarı karanlığa öyle yavaş geçmişlerdi ki ne kaybettiklerinin hemen hiç farkında değillerdi."




6. "Nevi şahsına münhasır bir kitap kurdu."




7. "İnsanların dünyasından elini eteğini çekmiş Körler Ülkesi'dir burası."




8. ""Görmek, hülyaların en şiirseliydi.""




9. "Dışarıdaki dünyanın hikayesi hafızalardan silinip bir masala dönüşmüştü; ve hepsi
etraflarını çevreleyen duvarın ardında yükselen kayalık yamaçların ötesinde olup bitenlerle ilgilenmekten çoktan vazgeçmişlerdi."




10. "⠀ོ
Körler Ülkesi’nde tek gözlü insan Kral’dır.

⠀ོ"




11. "Bu gözler bağlıyor seni bana. O aptalların istediği bu gözler... Sana dokunmalı, seni duymalı ama bir daha asla görmemeliyim."




12. "‘’Güzel şeyler var, güzel küçük şeyler çiçekler, tasların arasındaki yosunlar,
bir kürkün üzerindeki ışıltı ve renk ahengi, bulutların süzüldüğü gökyüzü,
gün doğumları ve yıldızlar....’’
... ~..."




13. "''Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü Olanlar Kral'dır.''"




14. "“Körler ülkesinde tek gözlü insan kraldır.”"




15. "“İnsanların dünyasından elini eteğini çekmis Körler
Ülkesi’dir burası.”"





Körler Ülkesi Kitap İncelemeleri


H.G Wells'in Körler Ülkesi muhteşem bir uzun öykü kitabı. Yazarın masalsı ve akıcı dili , Elena Ferrándiz'in muhteşem çizimleri, Evrim Öncül'ün harika çevirisi ve baskı kalitesiyle dört dörtlük bir kitap Körler Ülkesi.
Bir ülke hayal edin yaşayan herkes kör. Ve siz bu ülkeye, 15 nesil boyunca kör insanların yaşadığı bu ülkeye bir kaza sonucu düşüyorsunuz. Bu insanlar tamamamen kendi ihtiyaçlarına göre bir düzen kurmuş yaşayıp gidiyorlar ve bırakın görmeyi , görme eylemini bile artık bilmez olmuşlar, tamamen unutmuşlar.
İşte bütün hikaye Nunez adında bir dağcının bir kaza sonucu Körler Ülkesi'ne düşmesiyle başlıyor. Nunez önce "Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan Kral'dır " mottosundan yola çıkarak farklılığını avantaja ve iktidar olmaya çevirmeye çalışsa da karşılaştığı toplumsal birliktelik ve direniş sonrasında bu rüyasından vazgeçmek zorunda kalıyor ve sonunda uzlaşmaya karar vererek Körler Ülkesi'nin bir vatandaşı olarak yaşamaya başlıyor.
Gelişen olaylar Nunez'i Körler Ülkesi'nde gören göz olmanın ayrıcalık mı yoksa farklılık mı olduğunu sorguladığı, normal kimdir, yabancı kimdir, doğrular kime göre ve neye göre doğrudur sorularını sorduğu bir noktaya getiriyor ki onunla birlikte okur olarak sizde bunları sorgularken buluyorsunuz kendinizi.
Nunez'in bir de aşık olup evlenmek istemesi, ancak evlenmek istediği kızın ailesi tarafından gören gözleri sebebiyle makul insan kalitesinden aşağıda olması nedeniyle bu evliliğe izin verilmemesi üzerine nasıl bir yol çizeceği işte tüm bu soruların cevabı 68 sayfalık kısacık ama dopdolu bir kitap olan Körler Ülkesi'nde.

Keyifle okuyun....




Çok kısa, yarısı resimlerle derinlik katılmış bu eserde basit gibi görünen cümlelerin ardına çokça düşünmeyi gerektiren felsefi düşünceler serpilmiş. Hani hepimizin duyduğu, bildiği o meşhur söz vardır ya, körler ülkesinde tek gözlü insan kraldır, gerçekten öyle midir?

Hikayemizin başkişisi bir olay neticesinde diğer insanların varlığından dahi haberi olmayan bu kör insanların arasına karışıyor. Buradaki insanlar bir çift gözün ne olduğunu, ne işe yaradığını bile bilmiyordur; düşünün dünyanın geri kalanındaki yaşamdan, icatlardan, teknolojiden, insan nüfusundan haberleri dahi yok.

Kahramanımız buradaki topluma adapte olmaya çalışır. Ancak onlar gece ile gündüzün ne olduğunu bilmiyorlardır. Geceleri çalışıp, gündüzleri hava daha sıcak diye uyumaya alıştırmışlardır kendilerini. Dolayısıyla buraya, buradaki fikirlere alışmak kolay olmayacaktır.

E hikaye tüm bunların yanında olmazsa olmaz bir aşk hikayesini de barındırıyor. Aşk olmadan olmaz. Kavuşabilecekler midir? Kahramanımız onlardan farklıdır. Bir çift gözü vardır fazladan. Onlarca farklı görüşleri, fikirleri... Aşkı için feda edebilir midir en büyük farklılığını?

Tüm bunların yanında en başta da söylediğim gibi basit cümlelerin ardındaki büyük sözleri anlamdırmaya çalışılarak okunursa hayat adına bu kitap size bir kurgu eserin vadettiğinden çok daha fazla şey katacaktır. Keyifli okumalar.

Çok kısacık bir eser zaten, bir saatiniz, bir ömrünüze etki edebilir.




Kör olduğunun farkında bile olamayan, yaşayanların hepsinin kör olduğu bir ülkeye düşseniz ne yapardınız?

Ben bu ülke insanlarını izler ve onlara yardımcı olmaya; hissetme duyumuzun yanında görme organımızın önemini aktarmaya çalışırdım. Gel gelelim kitapta buraya düşen Nunez, tamamen farklı bir strateji izliyor. Ey sevgili kahraman Nunez, dünyanın güzelliklerini gören sensin koca ülkede. Gez, dolaş, keyfine bak arkadaş! Peki bizim kahramanımız Nunez ne yapıyor? Bu insanlara kör olduklarını söyleyip inatla kör olduklarını ispat etmeye çalışıyor. Sen niye tartışıyorsun kardeşim görme engelli insanlarla?

‘in

kitabında da başrolümüz, görünmez adam olmanın keyfini çıkaracağına görünmez olduğunu ispat etmeye çalışıp kendini paralıyordu. Burada da benzer bir durum var. Yani önümüzde gerçekten farklı hikayeler var. Fakat kitabın gelişme bölümleri çamura saplanıp debelenme ile geçiyor. Yazarın bilinen diğer kitaplarını da merak etmedim değil. Zaten çoğu kitabı sinemaya uyarlanmış eserler.

Bilim kurgu türünde duayen bir yazar elbette ki

benimkisi eleştiri değil, kendi düşüncelerim. Kitap farklı konusu ile dikkat çekiyor, kısa ve akıcı anlatımı ile de bir anda bitiyor. Körler Ülkesinde kral olmaya çalışan Nunez’in hikayesi okunmaya değer.




Körler Ülkesi,

’in “Keşke o baş döndüren, kimi zaman da dehşetli mutluluğu hissetmek için onu bugün keşfedebilseydim” dediği yazar H.G. Wells’in okuduğum ikinci kitabı.

And dağlarında korkunç boğazların, buz kaplı bir geçitin ardında dünyadan kopmuş bir ülke uzanır. Onu 17 gün boyunca karanlığa gömen bir yanardağ patlamasından önce nasıl anılırdı kimbilir, ama 14 nesildir onun adı Körler Ülkesi.

Bir kaza sonucu bu ülkeye düşen bir dağcı..Körler Ülkesinde gözleri gören tek kişi. Görmek, kör olmak gibi halkın çoktan unuttuğu, karşılığı olmayan kelimeler kullandığı ve farklı olduğu için dışlanan, aşağılanan kahramanımız Numez’in yaşadıkları bize çok şey öğretir ve çok soru sordurur:

Normal nedir?
Herkes gibi olmak normal olan mıdır? Farklılıklarımız, sahip olduğumuz özellikler veya düşünceler, toplumun kabulüne muhtaç mıdır?
Topluma göre şekillenmek mi gerekir, yoksa yeni bir yol bulmak mı?



‘in ‚’Cesur Yeni Dünya‘sı ,

‘ın ‘1984‘ü,

’in ‘Mülksüzler’i,

’nin ‘Fahrenheit 451’ini okuyup sevdiyseniz, bunu da çok seveceksiniz. Tıpkı onlar gibi distopik bir eser. Onlardan tek eksiği bunun uzun bir roman yerine uzun bir öykü olması. Çok yaratıcı bir olay örgüsü, detaylandırılmış betimlemeler, başarılı karakter derinliği.. Sahi, bu kitap niye daha uzun değil ki?

Keyifli okumalar..






"

'nde Tek Gözlü İnsan Kral'dır."



distopik ve bilim-kurgu türünde romanlar yazan fütürist bir yazar. Bu kitabı da kendisinden beklediğim gibi anlatılan dan çok anlatılmayan yani asıl anlatılmak istenen bir mesaj içeriyor. Felsefi altyapılı alegorik bir anlatım tarzına sahip. Aynı zamanda insan-toplum arasında ki ilişkiyi ele alış biçimiyle de sosyolojik bir tarafı da var.

`Dünya, bir masaldan fazlası değildi.`
Konusu bir adamın dağ tırmanışı esnasında düşerek kazara "

" denen dünyadan soyutlanmış, halkın dilinde efsaneleşmiş bir yere düşmesi ile başlıyor. Tabiki isminden de anlaşıldığı gibi burada ki insanlar gözleri çok uzun zamanlardan beri görmeyen dünyadan soyutlanmış bir topluluk. Tuhaf adetleri var. Yaşadıkları alan dışında ki Dünya hakkında ise birtakım soyut, gerçeklikle alakası olmayan düşüncelere sahipler. Tabiki bu düşünceler de kendi atalarından miras. İlk defa kendilerine gelen bu gözleri gören adamı ise hiçte normal karşılamıyorlar.

'nde gözleri gören biri kral mıdır bunu okuyup görürsünüz sizde ya da göremezsiniz :)

Kısa bir kitap fakat okurken hem üzerinde düşünerek hem de merakla keyif alarak okudum. Kendisi zaten okumayı sevdiğim bir yazar sizede kitapla ilgili bir nebze fikir verebildiysem ne mutlu bana.

Şüphesiz ki;
"Dünyada öğrenecek çok şey var."



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: