Kızıl Nehirler Kitap Bilgileri
Yazar: Jean-Christophe Grangé
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 328
Basım Tarihi: Şubat 2021
İlk Yayın Tarihi: Eylül 1998
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Fransızca
ISBN: 9789759914615
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Kızıl Nehirler Kitap Tanıtımı
"Kızıl Nehirler", ''Çocukluğumdan beri korkutucu hikâyeleri, korku filmlerini, bilinmeyenin verdiği endişeyi hep sevmişimdir" diyen Jean-Christophe Grangé'nin yazarlık yaşamındaki ikinci romanı. Mathieu Kassovitz tarafından filme çekilen ve başrollerinde Jean Reno ve Vincent Kessel’in oynadığı "Kızıl Nehirler", birbirini tamamlayan, iki gözü pek polisin son derece karanlık ve karmaşık bir cinayeti çözme çabasını anlatır. Küçük bir Fransız kasabasında meydana gelen bir cinayet, roman kahramanı iki polisin merakını körükler. Sonuçta kökü eskilere uzanan bir gizli örgüt çıkacaktır ortaya ve hiçbir şeyin tesadüf olmadığı gözler önüne serilir. "Kızıl Nehirler", yazarın ustalıkla sağladığı soluk kesici tempo ve usta işi karakter tahlilleri, best-seller türüne dudak büken Avrupalı okuru derinden etkilemiştir.
Kızıl Nehirler Kitaptan Alıntılar
1. "İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?!"
2. "İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?"
3. "İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?"
4. "''Ama kesin şeylerden hoşlanırım.''"
5. "''İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?''"
6. "Korku, korkuyu doğuruyordu."
7. "Onun gözünde duygular, başından beri reddettiği bir yenilgi, bir güçsüzlük anlamına geliyordu..
Bu alanda da, fazla gururdan olacak, hep yanlış olanı yapmıştı
`."
8. ""Bana herşeyi anlat. Eğer öleceksem, bilerek ölmek istiyorum.""
9. "Aklınızdan geçtiği gibi davranırsınız,
sizi çürüğe ayırırlar..
`"
10. "... kesin şeylerden hoşlanırım."
11. "Deliliğin bile bir mantığı vardır..."
12. ""İnsan kendi karanlığında boğulurken başkalarına nasıl ışık dağıtır?""
13. "“…Yüreğini hapseden karanlıkları hangi türden bir güneşin aydınlatabileceğini bilmiyordu…”"
14. "Oysa sefalet sadece zenginleri rahatsız ediyordu."
15. "Nasıl gidiyor ?
Akıntıya kürek çekiyorum.
`"
Kızıl Nehirler Kitap İncelemeleri
İncelememin tamamı:
Kızıl Nehirler size bir gerilim kitabının vermesi gereken her şeyi verebilir. Heyecan, korku, merak duygularını bir kitaptan alınabilecek en verimli şekilde alabileceğinizi düşünüyorum. Grangé’nin okuduğum tüm kitapları arasında bu kitabı ilk üçe sokabilirim.
Kitabın sanırım yüz sayfadan oluşan birinci kısmı gerilim açısından sizi tatmin etmeyebilir. Grangé deyince benim aklıma gelen ilk şey detay, bu birinci kısım da bence Grangé’nin herhangi bir kitabından daha detaylı bir giriş kısmı olmuş. Benim Grangé’de en sevdiğim şey detay olduğu için en çok da bu birinci kısmı okurken kitabı elimden bırakmak istemedim diyebilirim. Daha sonra zaten olaylar o kadar hızlı akıyor ki yakalamak için koştur koştur okumak isteyeceksiniz, en azından ben böyle okudum. Hikayeye giriş kısmının uzamasını sevmiyorsanız giriş kısmı sizi sıkabilir.
Bunun dışında, yine iki ayrı polis karakter var ve kitabın yarısından çoğunda apayrı gibi görünen iki olayı kovalıyorlar. Polislerden biri Niémans, bilinen, saygı duyulan fakat sınırları oldukça zorlayan bir polis, diğeri ise yetim, kirli bir geçmişe sahip ve Niémans’ı rol model almış Karim. İki polisin bir araya geldiği noktada zaten hikayenin sonuna yaklaşmış oluyoruz.
Tam anlamıyla mükemmel bir yazar. Bir polisiye kitabından beklenenin de dışında içinde her şey barındırıyor.
(korku, cinayet,gerilim,heyecan,aksiyon...) Sizi direk içine çeken ve kendinizi kitaptan alamayacağınız güzel bir üslupla yazılmıştır.
Harika bir detay anlatışı var ve hayran kalmamak elde değil.️
Grange diğer polisiye yazarlardan farkı yazdığı derin detaylar ve sınır tanımayan hayal gücü bence. Kitapta geçişleri çok iyi kontrol edebiliyor. Okuduğumuz olayların bize geçebilmesi bence çok önemli çünkü ben okuduğum kitabı hissetmek isterim ve Grange kitaplarında bunu hissedebiliyorum o ani duygu geçişlerini bir anda bende yaşıyorum ve bu benim için önemli bir ayrıntı. Bir yazardan beklenilenin de üstünde yazıyor.. Kalem yeteneğine hakim ve biz okurlara farklı bir algı yaşatırken aslında olan olayı göremiyoruz bu sayede bizi ters köşe yapıyor. Bu sayede kitabın sonunda sürpriz bir sonla karşılaşabiliyoruz.
Bütün kitaplarını büyük bir ilgi ile okuyorum ve şimdiki okuduğum "Kızıl Nehirler" gerçekten beklentiminde üstünde oldu. Okurken sürekli merak içinde acaba ne olucak diye düşünüyorsunuz ve kendinizi bir anda sıradışı bir olayın içinde buluyorsunuz.
Polisiye bir kitap okumaya yeni başlayacak yada okumak isteyenler için tavsiyem
Jean Christopher Grange kaçırmamaları...
" Dudakları porselen görünümdeki ince bir çatlak gibiydi."
Offff diyorum sayın okuyucular. Şu ana kadar okuduğum polisiye romanlar içerisinde en sürükleyici olanıydı desem abartmış olmam sanırım.Kitapta bir polisiye romanda olmasını istediğiniz her şey var: gerilim, aksiyon, cinayet, vahşet, heyecan ve beklenmedik son.....
Konu, kurgu, kahramanlar, konular arasındaki bağlantılar o kadar ustaca yapılmış ki sonuna kadar katili tahmin etmekte zorlandım, iki olayı nasıl bağlayacak merak içinde okudum ve inanın yazarın zekasına hayran kaldım. Yazar insanın anatomik yapısıyla ilgili epey bilgi sahibi olacak ki cinayetlerin işlenme şekli çok detaylı verilmiş.
Birbirinden başarılı ve ilginç iki polis, Niemans ve Karim. Niemans vahşice işlenmiş bir cinayeti, Karim ise son derece ilginç bir hırsızlığı incelemek için görevlendirilir. Ama işler o kadar esrarengiz bir hal alır ki bu iki olay arasında şaşırtıcı bir bağlantı olduğu ortaya çıkar vee beklenmeyen son.Ben beklemiyordum yani.
Normalde 2-3 kitap belki daha fazla birarada okurum ama kitabı elimden bırakamadım.
Kahramanların psikolojik halleri çok uzatılmadan verilmiş,bence polisiye bir romanda da fazla karakter analizi olmamalı, gereksiz betimlemeler, sizi sıkacak ayrıntılar hiç yok desem yeridir.Dil oldukça sade ve anlaşılır, çeviri ise başarılı.
Yazarın okuduğum ilk romanıydı, sanırım devamı da gelecek. Hayat kısa ve bu muhteşem roman bir an önce okunmalı canlar.
Uzuun zamandır listemde olan Grange kitaplarından ilk okumayı tamamladım. Mü-kem-mel-di. Polisiye romanlarında genelde dedektifler buldukları ipucunu her zaman cinayet sebebi ya da katil ile kolayca ilişkilendirip eliyle koymuş gibi buluveriyor. Bknz. Gurney serisi, Tombaladan rakam seçer gibi yazar kitaptaki karakteri katil ilan ediveriyordu. Kaliteli bir öldürme motivasyonu sunmadan, katil olma dürtüsü ya da kurban olma durumunu kabul ettirmeden, sebeplere doğru bağlantılar kurulmadan, ipuçlarının tam sonuç vermesiyle ilerleyip, hooop Gurney tüm imkansızlıklarına rağmen(emekli ve kıyıdan köşeden izleyerek çözdüğü imkansız cinayetler) süper emekli cinayet dedektifi olup çıkıyordu. Adam emekliye ayrıldıktan sonra daha çok cinayet çözmüştür sanırım. Ne biçim nefret ediyorum şu heriften ya.
Ama bu kitap öyle miydi? Yoo dostum yooo, nasıl güzeldi, nasıl keyifliydi kaliteli bir kitap okumak,heyecan hissetmek, karakterlerle birlikte yanılmak, koşturmacanın içinde hissetmek.. üff... peşinden koşulan ipuçlarının boşa çıkması, yanlış yönlere gitmek, bilinmezlikler öyle güzel aktarılmış ki.. işte aradığım polisiye romanı bu dedim. Yazarla tanışmak için de gayet uygun bir başlangıç kitabı. Elimdeki diğer kitaplardaki beklentim de oldukça yükseldi. Güzel kitap, kesinlikle okunmalı. Polisiye romanı bu, detay veremem ama çok kaliteli bir anlatım, sürükleyici, tuhaf tiplerin olduğu, gizemli havanın hiç azalmadığı süperli bi kitap. Okunsun lütfen :Pp Beğendiğim kitaplar için söyleyebileceğim tek şey "okuyun" önerisi oluyor. Eğer nefret etseydim daha detaylı anlatırdım :D
BU İNCELEME FAZLASIYLA POZİTİF AYRIMCILIK İÇERİR..
Grange benim için lise ve üniversite yıllarımın özeti niteliğinde, kuşkusuz en sevdiğim yazar. Bir süredir farklı türlere yöneldiğim, daha kült ve klasik kitaplar okumaya çalıştığım için polisiye/ gerilim kitapları okumuyordum. Kızıl Nehirler’in ilk satırından itibaren önce Grange’ın kalemini ne kadar özlediğimi, sonra da bu türün ne kadar tutkunu olduğumu fark ettim.
Zekice kurgulanmış polisiye kitapların insan zihininde; neden- sonuç ilişkilerini değerlendirme, görünenin ötesini görmeye çalışma, bağlantıları fark etme, kişilerin psikolojik durumlarını çözümleme gibi antrenmanlar yaptırdığını düşünüyorum. Yazarın bunların haricinde ciddi bir bilimsel bilgi birikimi ve konu ile ilişkilendirilmiş felsefi yaklaşımları da var. Her satırında sizi hem heyecanlandıyor hem geriyor, hem tahmin edemeyeceğiniz yeni şeyler öğretiyor hem de sizi düşünmeye ve sorgulamaya teşvik ediyor.
Kitaba gelicek olursak, olaylar Fransa’nın 2 ayrı taşra bölgesinde birbirinden bağımsız iki ayrı suç üzerinden ilerliyor. Olayları soruşturmaları yürüten polis müfettişlerinin ağzından okuyoruz. Tamam şimdi ne olacak derken, olaylar çok enteresan bir noktada birbirine bağlanıyor ve kitap elinizden bırakmanız imkansız bir hal alıyor.
Polisiye severlerin mutlaka okuması gerekenler listesinde başı çeken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Sağlam da bir mideye sahipseniz mutlaka okumanızı tavsiye ederim :)