Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kitab-ı Aşk - İskender Pala | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kitab-ı Aşk Kitap Bilgileri


Yazar: İskender Pala
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.
Sayfa Sayısı: 144
Basım Tarihi: Mart 2012
İlk Yayın Tarihi: Mart 2012
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786051064420
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli


Kitab-ı Aşk Kitap Tanıtımı


Kitâb-ı Aşk, bütün bu kavram kargaşası içinde aşkın katmanlarını, türlerini ve asaletini irdelemek, belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği, dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlendi. Kitâb-ı Aşk'ın içindeki yazılar değişik zamanlarda ve farklı zeminlerde kaleme alınmış olmakla birlikte belli bir düzen ve bütünlük içinde bir araya getirilmiştir. Bazıları farklı kitaplarımızda yayınlanan bu deneme ve öyküleri okurken bütün varlığımızı ve hatta varoluşu kuşatan aşkın yüzeysel, derin ve daha derin katmanlarında küçük yolculuklar yapacaksınız. Bu yolculuklar sırasında, duygularınızın gerçekte sizi nereye doğru götürdüğü, ayağınızı bağlayan tensel arzulardan sıyrılıp platonik veya mecazî aşka doğru kanatlandığınızda kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacağınız noktayı da bulacaksınız. Orası, belki de sizin kendinizden vazgeçeceğiniz noktadır. Çünkü canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir. 

(Tanıtım Bülteninden)




Kitab-ı Aşk Kitaptan Alıntılar


1. ""Çünkü canına sevgili isteyenle sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir.""




2. "Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da."




3. "Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen; bir akış bir koşuş muydu?.. Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı?.. Hatırlayan var mı sevgi neydi ?"




4. "Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi manaya veren en cömert sancıydı."




5. ""Amaç,
Aşk uğruna ölmek değil, uğruna ölünecek Aşkı bulmaktır.""




6. "Sevginin derecesi ancak sevenin gayret derecesi kadardır."




7. "Seveni sevmek kolaydır;
Marifet o sevmediği zaman da onu sevebilmektir."




8. "Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünyada."




9. "Amaç aşk uğruna ölmek değil, uğruna ölünecek aşkı bulmaktır."




10. "Bir Arap şairi der ki:

"Hiç şüphesiz ben gözlerimin sana bakmasını dahi kıskanırım. Öylesine ki sana doğru bakmak isteyince, gözlerimi yere çeviririm.""




11. "Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazen; bir akış, bir koşuş muydu ?.. Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı ?!.."




12. "'Aşk gönle hitap eder, akıl ise nefse uyar. Bu bakımdan eskiler akıl ile gönül arasında bir zıtlık söz konusu ederler. Rint ile zahidin, medrese ile tekkenin, duygu ile fikrin, şiir ile nesrin yüzyıllar boyu çatışmış olması işte bu anlayışın eseridir.'"




13. "


^⁠^^^"




14. "Zaten şu dünya da bir göz yumup açıncaya değil mi?
Çıplak ve fakir bir zavallı olarak geldiğin şu dünyada sultan olsan ne yazar?!..
Ancak ki ruhun iman ışığında sultanlar gibi yaşasın!.. Gerisi boş vesselam!.."




15. ""'Gençler, hiç şüpheniz olmasın ayrılık ve hasret ortadan kalkınca düşünce de alıp başını gidecek; aşk dediğiniz şey ucuzlayacaktır. Ağır ve ağırlıklı olun!.."'"





Kitab-ı Aşk Kitap İncelemeleri


Senden bilirim yok bana bir fâide,ey gül!

....
Yüzyıllar içerisinde yazılmış olan meşhur aşk şiirlerinin,beyitlerinin bazen de hikayelerinin yer aldığı,kimi zaman açıklama kimi zaman destekleyici yazılarda bulunan İskender Pala,bize aşkı en akıcı dille yorumlamıştır.
Bazen bir güle,bazen pervaneye, bazen geceye benzetilen sevgilinin okuyanlarca merak uyandıracak kadar güzel anlatılması divan edebiyatının temelidir zannımca.
"Saçın yüzüne değse,tenini kıskanırım" diyerek kimi zaman şarkı sözleriyle bile örnekler vermiştir.
Çünkü âşık kıskanandır,sakınandır.Bu yüzdendir ki şairler onların isimlerini zikretmekten çok onları benzetmelerle saklamışlardır.
Bu zamana kadar yazılmış,kimi kitaplardan kimi şiirlerden, beyitlerden,öykü ve türkülerden derlenmiş kitapta.Anlaşılması kolay olmayan kısımlar yazarca yorumlanıp,açıklanmıştır.

Bir şiirin birden fazla anlam barındırdığı nice büyük şairlerin aslen aşka âşık olduğunu düşünürdüm,yazarın da aynı düşünce de ve anlayışta yazdığı bu kitap insanın aşka muhtaç olduğunu ve dahi insanın aslen aşktan ve yürekten oluştuğunu savunuyor.
Aşka doyacağınız kimi yerlerde hayata daha anlam dolu bakacağınız bu kitabı yazan Sayın İskender Pala kitabın kapağında bize aynen şunları söylüyor;
"Kitâb-ı Aşk,bütün bu kavram kargaşası içinde aşkın katmanlarını,türlerini ve asaletini irdelemek,belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği,dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlendi...."

Kitabı okusanız da aşkı hiçbir zaman tanımlayamazsınız,zira tanımlanırsa aşk olmaktan çıkar.




Aşk... Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri... Bilinemeyen... Belki bilindikçe daha da bilinecek renkleri, desenleri ortaya çıkan... Tanımlanamayan... Belki binlerce kez tanımı yapılmış olmasına rağmen tanımlanamayan... Belki de bin bir başlı bir ırmak, her birinin yolculuğu ayrı, ama hepsinin ulaşmak istediği deniz bir...
İfade edelim dersek tam da böyle bir ahenkli karmaşa buluruz karşımızda... Çünkü mevzu aşk!
Öyle bir kitap olsun ki; aşkı gözden gönüle düşüren, hatta gönülden de semalara ulaştırıp dillere destan eyleyen, çok iyi bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız bu duyguyu nakış gibi işlesin.
İskender Pala aşk üzerine farklı zamanlarda yazdığı bu derleme kitabında, kalpten kalbe giden yolu ve dahi bunun dile geliş hâli en güzel temsili olan, divan edebiyatından parçaları anlaşılır şekilde ifade etmiştir.
Aşkın katmanlarını, türlerini ve asaletini irdelemek için muhteşem bir eser olmuş. İskender Pala divan şiirini sevdiren; Âlem bir aşk için yaratılmış ve " Aşk imiş her ne var âlemde!.." diyerek aşkı hafife alanlara, onun naifliğini şiirlerle açıklayarak göstermiştir.
"Canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir." diyerek duyguların sizi nereye sürüklediğini ve dahi sonunda mecazi aşka ulaşınca kendinizi bulmanızı sağlayan ifadeler içinize işleyecek.
Göz... Savaşı başlatan haberci.
Bakış... Elde olmayan kader; ilâhî kaza.
Ve Aşk... Kalp ile göz arasında kutlu bir hadise. Göz görünce bir kez geriye ne kalır? Okuyunuz efendim.




Uzun bir aradan sonra İskender Pala'ya kavuştum. Doğum günü hediyem olarak gelen kitabı büyük bir heyecan ile okudum. İskender Pala'nın üslubu hakkında konuşmaya pek gerek yok. Gayet akıcı bir dil, kelimeler yerli yerinde ve anlaşılır.

Kitabı kendimce 3 bölüme ayırdım. Başta araştırma-inceleme olarak; aşk nedir ? Aşk eskilerce nasıl tanımlandı ? Aşk üzerine büyükler nasıl şiirler, gazeller yazdı ? Aşklarını nasıl anlattı ? Bu şekilde ilerleyen bir bölüm. Pala'nın divan edebiyatı bilgisi zaten muazzam ötesi. Şiirleri tek tek kelime kelime irdeliyor. Hangi anlamlara geleceğini söylüyor.

İkinci bölüm ise çok sıkıldığım aşk felsefesi, Vahdet'i Vucut felsefesi, Enel Hak, İnsanı Kamil ve Masiva ve Masivadan kurtuluş konularını irdelediği yerlerdi. Bu bölümü bir deneme olarak kabul ettim. Tasavvuf fikirleri ile öne çıkan bu bölüm; bir düşünce bir inanış ve aşkın tabiri nasıl olur bunu anlatıyor.

Üçüncü bölüm ise küçük Yunan kızı ile 40 yaşında ünlü Osmanlı şairinin yaşadığı ilişkiyi anlatan bir hikaye. Hikaye gerçekten güzeldi. İç acıtıcı bir son ile bitti.

Divan edebiyatı dolu, aşkı, sevgiyi anlatan ve yaşatan, sevgili neden sevgilidir; sevginin sahibi olmadan sevgili olamayacağını bunu çok iyi ayırt etmek gerektiğini , Fuzuli, Mevlana ve bir sürü şair ile tanışmak için okunulur bir eser. Başta çok zevkli, ortada biraz durağan ve sonra duygusal tatlar yaşatan bu eseri tavsiye ederim.







Biliyorum, yol tenha, dal mecalsiz ve
su durgun; çiçeğin rengi solmakta, şarkısı sona
eriyor kuşların.
Bir medeniyet, durgun
havuzlarında yaktığı aklının kara dumanlarına
bürünüp mersiye okuyor ardından şimdi senin.
Ey gönül medeniyeti!...
Sevgisizlikler, zulümler,
kötülükler sardı yokluğunda çevremizi. Ama
biliyoruz ki biz, sen yaşıyorsun hâlâ ve
ısıtıyorsun bedenimizi, ısıtıyorsun ruhumuzu.
Sensiz olmuyor mirim, sensiz olmuyor.

Kitap beşeri aşkı ve ilahi aşkı sorgulayarak düşündürerek anlatıyor. Kelime dağarcığımıza genişletecek, bizi tasavvufa ve mutasavuflara yaklaştıracak ruha şifa niyetinde bir kitap. Altını çizerek düşünerek içselleştirmeli nasihat nitelikli paragraflardan oluşuyor. Günümüz insanlığı herşeyi olduğu gibi aşkı sevgiyi merhameti sadakatı çok kolay tüketiyor. Sevgi değerine erişemiyor oysa insanı insan yapan yegane duygu sevgidir sevgisiz yaşanmaz yaşamın amacıdır sevgi. Sözde değil özdedir. Herkes herkesi çok seviyor gibi davranıyor aslında kimse kimseyi sevmiyor. Hem ikili ilişkilerimizi hem dünyavi sevgilerimizin boyutunu gösteriyor asıl aşka bizi daha çok yaklaştırıyor. Divan şairlerinin çeşitli beyitlerine yer veriyor içerik olarak çok zengin bir kitap. Gönül kıblemizi hayatımızın yönü bulurken her defasında ziyaret etmeliyiz önce ona danışmalıyız bizi en doğru yola iletecek gönülden geçendir.

Aşk ilâhîdir; imanla başlar, vahdete götürür.
Gönülde doğar, gönülde yaşar.




Kitab-ı Aşk, İskender Pala’nın da dediği gibi; aşkın yüzeysel, derin ve daha derin katmanlarında küçük yolculuklar yapmamızı sağlayan bir divan edebiyatı harikası.. Öyle aşk düşünün ki aşık maşuğuna kavuşmadan erenlerden oluyor.Maşuğuna kavuşmasada olur, ona kavuşma heyecanıyla dolup taşsa, yine uzaktan sevse, bir hoş edasıyla yanıp kavrulsa da olur. O zaten maşuğuna aşık olmanın verdiği hissi, lezzeti seviyor. (Ayrıca güzeller öyle güzel ki bu kitapta mehtaba “Ya doğ, ya doğayım” diyenlerden..) Güzelin ona karşılık vermesi şöyle dursun, Aşık onun bakışlarıyla karşılaşınca yanıp kül oluyor. Tıpkı mum etrafında dönen pervanenin (gece kelebeği) sonunda kanadını muma kaptırıp yanması gibi.. Tabii kitapta günümüz aşklarıyla ezelde yaşanan o masum sevdalar da baya kıyaslanıyor. Kitapta en çok ilgimi çeken, aşığın o İnsanî aşkı mutlaka İlahî aşka dönüşüyor. Ne muazzam.. Kitabın dili elbette ki ağır, öyle olması gerek zaten sonuçta bu kitap “Divan şiirini sevdiren adam” ın kaleme aldığı bir kitap. Ben sevdim zaten İskender Pala’nın sevemeyeceğim bir kitabının olmadığı kanısındayım. Sizde seversiniz, okuyun bence yüreğiniz şenlensin , duygularınızın gerçekte sizi nereye doğru götürdüğü, ayağınızı bağlayan tensel arzulardan sıyrılıp platonik veya mecazî aşka doğru kanatlandığınızda kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacağınız noktayı da bulabilirsiniz hem :)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: