Kış Bahçesi - Kristin Hannah | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kış Bahçesi Kitap Bilgileri

Yazar: Kristin Hannah
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 30 dk.
Sayfa Sayısı: 512
Basım Tarihi: 18 Ekim 2016
İlk Yayın Tarihi: 2 Şubat 2010
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786054456307
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak

Kış Bahçesi Kitap Tanıtımı

Meredith ve Nina Whitson birbirine taban tabana zıt karakterlerdeki kız kardeşlerdir. Biri evde kalıp çocuklarına bakmış ve aile işinin başına geçmiş, diğeriyse hayallerinin peşinden gidip dünyayı gezmiş ve ünlü bir foto muhabir olmuştur. Ancak sevgili babaları hastalandığında bu birbirine yabancı iki kadın, kendilerini yine bir arada, şimdi bile kızlarına herhangi bir avuntu vermeyen, aşırı mesafeli anneleri Anya’nın yanında bulacaktır. Anneleriyle aralarındaki tek bağ, onun, çocukluklarında bazı geceler kızlara anlattığı bir Rus masalıdır.
Ölüm döşeğindeki babalarınınsa, hayatındaki kadınlardan son bir arzusu vardır. Anya kızlarına bir masal anlatacaktır; yıllar önce başladığı ama hiç bitirmediği o masalı. Hem de bu kez sonuna kadar.
Bu masal daha önce duydukları hiçbir şeye benzememektedir; altmış yıldan uzun bir zamanı kapsayan, savaş mağduru Leningrad’da başlayıp günümüz Alaska’sına kadar uzanan, sürükleyici, gizemli bir aşk hikâyesi. Nina’nın gerçeği açığa çıkarma konusundaki saplantısı, onları annelerinin geçmişlerinde, ailelerini tümüyle sarsacak ve tamamen değiştirecek bir sır öğrenecekleri, beklenmedik bir yolculuğa sürükler.
İlk sayfasından son sayfasına kadar büyüleyen Kış Bahçesi, hem epik bir aşk hikâyesi hem de yaşamları kesişen kadınların detaylı bir portresi olması bakımından nadir bulunur bir eser. İlham verici şiirsel yazımıyla, son sayfa okunduktan uzun süre sonra bile okuyucunun aklından çıkmayacak.
“Okuyucular, anne ve kızlar yakınlaştıkça hem gülmekten hem de ağlamaktan kendilerini alamayacaklar.”
-Publishers Weekl

Kış Bahçesi Kitaptan Alıntılar

1. "Her nasılsa, biz kadınlar daha güçlüyüz."

2. "Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz."

3. "İnsan kalbinin nelere katlanabileceğine şaşarsın."

4. ""Düşünme. Kimin dinlediğini asla bilemezsin.""

5. "" Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı."

6. "Birlikte olmak için birlikte olmamıza gerek yok."

7. "İnsan kalbinin nelere katlanabileceğine şaşarsın.."

8. "Acı onun sessiz arkadaşı hâline gelmişti."

9. "Hiçbir sır güvende değildir."

10. "Bazen bir şey en gerçek hâlini renkler çıkarıldığında alırdı."

11. "Herkes kendine özgü bir biçimde kırılıyor ve yine öyle ayakta kalıyordu."

12. "İnsan kalbinin nelere katlanabileceğine şaşarsın."

13. "Kırık bir kalple yaşamanın nasıl bir his olduğunu bilseydim sevmezdim."

14. "Aşkın yaşla ilgisi yoktur. Bir kadın küçük bir kız olup yine de kalbindekini bilebilir."

15. "Sana ihtiyacım var..."

Kış Bahçesi Kitap İncelemeleri

Merhabalar SevgiLi Okurlar
Kitap ilk başlarda beni biraz zorladı Anya’nın savaş zamanı anlattığı zorlukları okumaya gelince iyice sürükleyici bir hal aldı ve kendimi ağlarken buldum. Roman yarısından sonra açıldı ve sonuna kadar soluksuz okudum. O kadar hayran kaldım ki hâlâ etkisinden çıkabilmiş değilim. Herkese tavsiye edeceğim bir roman. Hüzün, savaş, aşk ve tutku arayan romanseverlerin bayılacağını düşünüyorum...
Kitaptan alıntılar!

"Sevinç ve üzüntü hayatın bir parçasıydı; belki de işin sırrı, bütün bunları hissetmek, fakat sevince biraz daha sıkı sarılmaktı, çünkü güçlü bir kalbin ne zaman duracağını asla bilemezdiniz."

"İnsan kalbinin nelere katlanabileceğine şaşarsın."

"Ruhum karanlığı seviyor, ne yapayım bazısı böyledir."

Kristin Hannah`ın okumuş olduğum ilk kitabı ve gerçekten çok güzel sanırım bu benim ömür boyu anlatacağım kitablardan birtanesi oldu. Ve birisine hediye edecek bir kitap olsaydı kesinlikle bu olmalıdır... Kış bahçesi bir masalla başlıyor. Mutlulukla, aşkla başlayan; sonu hiç ama hiç tahmin etmeyeceğiniz şekilde biten, günlerce etkisinden kurtulamayacağınız bir Rus masalı
Anya’ nın kızlarına neden sevgi göstermediğini, umutsuzluğun, vazgeçişlerin nelere mal olacağını merak ediyorsanız, Vera’yı, Anya’yı, Leo’yu tanıyın ve her birini bağrınıza basıp mutlaka okuyun. Savaşın lanetinin, barışın, özgürlüğümüzün kıymetinin iliklerinize işlemesine izin verin. Bu sancı kalbinizi çok acıtacak ama en kıymetlileriniz arasında yer alacağına eminim :)
Keyifli okumalar dilerim...

️"Bülbül "kitabını daha çok sevmiştim.️

Geçen ay okumuş olduğum "Bülbül"kitabı beni öyle derinden sarstı ki favori kitaplarımın arasında yerini almış,yazarın diğer kitaplarını içimde okuma hevesi uyandırmıştı.
Aynı heyecanı,aynı duygusallığı bu kitabında da beklerken maalesef ilk 200 sayfasına kadar aşırı ve gereksiz betimlemeleri,yazarın konudan sapma hali beni ağreb eyledi.”Nasıl bitireceğim bu kitabı?”Sorusunu defalarca kendime sormuş olabilirim.Neyseki konular öyle bir noktada bir biriyle ilişkilendi ki bana derin bir nefes aldırdı ve ortaya Sovyetler, Almanya,2.Dünya Savaşı'n da en ağır kayıpları verdiği ve uzun süreli ,en yıkıcı Leningard kuşatması dahil olunca birden beni kendine bağladı-
sayfaları ardı arkasına çevirerek okumaya başladım.

Bu kitabı daha önce aranızda okuyan var mı? Bilmiyorum ama bana göre aile bağından çok Savaşın insanlık üzerinde oluşturduğu ağır darbenin ana teması
olduğunu düşünmekteyim. Sefalet,endişe,hastalık,sevdiklerinin kaybı ve her şeyden önemlisi bunlar olduğunda yaşanan ÇA-RE-SİZ-LİK duygusu müthiş bir şekilde okuyucusuna aktarılmakta.Öyle ki, sıkıldım dediğim kitabın son sayfalarında göz yaşı dökmemek imkansız bir hal aldı. Okuyucularına kitabın yarısına kadar çok bir şey beklemeyin fakat diğer yarısı için mutlaka yanınızda bir mendil bulundurun önerisinde bulunmak isterim.

Her zaman kitapların enerjisine inandım. Yıllardır okumayı çok istediğiniz bir kitap vardır belki, elinize alırsınız ama 30, 40 sayfa sonrasında umduğunuz gibi değildir ve geri bırakırsınız. Sonra başkaları bu kitabın güzel olduğunu söyler ve tekrar başlamaya cesaret edersiniz. Yine bitmez yarım kalır. Ve defalarca aynı döngü. Bu kitap yaklaşık 10 yıldır bende ve onlarca kez elime aldım geri bıraktım. Yıllardır 100. sayfanın ardını göremedim. Ve geçen hafta başka bir kitap okurken birden bire bu kitab beni kuvvetli bi şekilde kendine çekti. okuduğum kitabı yarım bırakıp merakla bu kitaba başladım. Başlarda akıcı gibi gelmedi, boşa okuma düşüncesi yerleşti aklıma ama merakla okumaya devam ettim. 500 küsur sayfayı yıllardır okuyamazken bu sefer bir haftada bitirdim. O kadar büyülü bi hikâyeydi ki inanamadım. Kendime kızıyorum bi yandan " neden daha önce okumadım?" Ama bu doğru değil . Yıllardır bu kitabı okuyacak güce sahip değilmişim demekki. Ve kitap benim ona ihtiyacım olduğu zamanda denk geldi. Kafamdaki onca soru işaretine cevap oldu. Ve inanılmaz keyif verdi bana. Muhtemelen bikac hafta sürecek etkisi. Bi kez daha anladım ki kitapların enerjisi muhteşem. Siz ne kadar direnirseniz direnin, kitaplar sizin ihtiyacının olduğu zman okutur size kendini

Kristin Hannah'ın okuduğum 6. Kitabı ve ne yazsa okurum demekten vazgeçemiyorum!!
Yine pek güzel ve özel bir yolculuğa çıktım sayesinde ve yine ağlattı beni...
Kitap bize görünenin arkasına odaklanmayı, hiç kimseyi olduğu gibi yargılamamayı ve savaşmayı öğretiyor, her şeye rağmen savaşmayı...
Konusuna gelirsek;
Geçmiş ve geleceğin harmanlandığı özel bir hikaye. Meredith ve Nina zıt karakterde iki kardeş, onların ortak noktası ise babalarına duydukları sevgi ve anneleri ile aralarındaki mesafe. Bu dört kişilik ailede tüm bağlayıcı etken babayken bir gün çok hastalanır ve her şey böylece başlamış olur. Babasının tek bir dileği vardır o da anne ve kızlarının yakınlaşması ancak bu hiç de kolay değildir. Bu nedenle masal son kez anlatılmaya başlar. Bir masal bir aileyi nasıl hem bir araya hem de çok uzaklara getirir işte bu da kitapta saklı.

Başlarda neredeyse sıradan kabul edilebilecek bir aile dramı yolunda ilerlerken geçmişin gizemi çözüldükçe kendimi bir savaşın ortasında buldum. Savaşı konu alan her kitap zaten ruhumu ayrı etkiliyor bir de Hannah kaleminden çıkınca kalbimin parçalanması da kaçınılmaz bir hal aldı. Tamamen beklenmedik bir yolculuk değil kitapta sizleri karşılayan ancak karakterlerin hissettikleri o kadar güzel aktarılmış, psikolojilerinin derinliklerine öyle güzel inilmiş ve olaylar öyle içselleştirilmiş ki bir kez daha Kristin Hannah kaleminin ustalığına hayran kaldım.

Ee ne duruyorsunuz okuyun, okutun bu kitabı. Pişman olmayacaksınız!!!