Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Kırmızı Piyano - Josh Malerman | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Kırmızı Piyano Kitap Bilgileri


Yazar: Josh Malerman
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 12 dk.
Sayfa Sayısı: 360
Basım Tarihi: 2017
İlk Yayın Tarihi: 2017
Yayınevi: İthaki Yayınları
ISBN: 9786053757276
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Kırmızı Piyano Kitap Tanıtımı


"Sınır bilmeyen bir türde sınır tanımadan yazan Malerman, yirminci yüzyılın büyük korku ustaları Shirley Jackson ve Robert Aickman'ın yaptığı gibi dehşeti ve tüyler ürperten tuhaflığı anlatmayı çok iyi başarıyor. Bu son romanını da okurlar çok sevecek." –Library Journal (starred review)



"Josh Malerman'ın Kafes'i beklenmedik ve dehşet vericiydi. Korku okurları Kırmızı Piyano'da da benzer hisleri yaşayacak."



-Booklist-



"Malerman'ın yaratıcılığına söylenecek tek söz yok. Yazarın rahatsız edici, korku veren, karanlık ve sürükleyici ikinci romanı ise bu yıl içerisinde okuyacağınız en sıradışı kitaplardan biri olacak."



-Kirkus-



"Malerman'ın üslubu heyecan verici bir deneyim sunuyor. Konu ne kadar gerginse, yazarın üslubu da o kadar kusursuz."



- NPR-



Sese Kulak Verme



Kafes Kitabının Çoksatan Yazarı Josh Malerman'dan Benzersiz Bir Gizem Romanı



Çölde keşfedilen, kaynağı belirlenemeyen bir ses...



Philip Tonka ve grubu The Danes'in bir sonraki hit şarkıları için umutsuzca ilham arama çabaları, Amerikan ordusundan bir generalin ziyaretiyle bölünmüştü. Bir Afrika çölünde nükleer silahları bile etkisiz hale getirebilen bir ses keşfeden Amerikan ordusu, bu sesin kaynağını bulmak için Philip ve arkadaşlarını bir göreve göndermek istiyordu. Bu keşif yolculuğu, kızgın çöl kumları arasında gömülü kalmış bir gizemin kalbine yapılan bir yolculuğa dönüşecekti.



Amerika'da, gözlerden saklı bir hastanede Ellen isimli bir hemşire, vücudundaki tüm kemikleri kırılmış bir hastaya bakıcılık yapıyordu. Hasta bu şekilde nasıl yaralandığı bilmiyordu fakat vücudu mucizevi bir hızda iyileşiyordu. Başına gelenler hakkında her geçen daha çok şeyi hatırlayan bu gizemli hasta, Ellen'ı hiç beklemediği bir yola sokacaktı. Peki bu gizemli hastanın Afrika'daki olaylarla ne gibi bir ilgisi vardır?







(Tanıtım Bülteninden)




Kırmızı Piyano Kitaptan Alıntılar


1. ""Yaralarını ulu orta gösterme, seni oradan vururlar.""




2. ""... Ama iyi değildi. Ve iyiyim demekle iyi olunmuyordu.""




3. ""Her insanın hikâyesinin umduğu şekilde mi sona erdiğini sanıyorsun?""




4. "EGBDF (EN GÜZEL BEYİN DOLUDUR FİKİRLE)"




5. "Her şey gömüldü.
Hiçliğe. Sükûnete, akılsız sessizliğe."




6. ""Üzgünüm. Sanırım hepimiz biraz yaralıyız.""




7. "Bazı zil sesleri, diğerlerinden daha yüklüdür. Sanki insan önemli bir aramayı... daha telefonu açmadan duyabilecekmiş gibi."




8. ""Müzik kâh öfkeydi, kâh azim, kâh kabullenme, kâh nefret.""




9. ""Bir asker kendisinden daha manyak düşmanlarla karşılaşmaya hazır olmalıdır.""




10. ""Güneş gibi doğuyor ve batıyor. Hepimiz gibi.""




11. ""Her insanın hikayesinin umduğu şekilde mi sona erdiğini sanıyorsun?""




12. ""Bazı insanlar yetinmeyi gereğinden çok daha erken öğreniyor.""




13. ""... Her insanın hikayesinin umduğu şekilde mi sona erdiğini sanıyorsun?""




14. "Her şey gömüldü.
Hiçliğe. Sükunete, akılsız sessizliğe."




15. "Yol'la ilgili bilinmesi gereken en önemli şey, ona adım attığınız anda geri dönüşünüz olmadığıydı. Öyle olduğunu sansanız bile."





Kırmızı Piyano Kitap İncelemeleri


Böyle final olmaz olsun. Kitap okumayı bilmeyen değil, okuma yazma bilmeyen biri bile daha güzel final yapardı. O ne rezalet öyle. Yani kitap hakkında olumlu olan ne varsa o son bölümde kaybeder gibi oldum. Bu kadar rezil, bu kadar insafsız bir final olamaz. Yani söyleyecek söz bulamıyorum şu final için. Açıkçası ‘Kafes’ okunur mu onu sorgular oldum o da aklımdaydı da gitti şuan resmen.
Burada aklımızda kalan iki kişi var. Önce Philip Tonka ve sonra da Hemşire Ellen. Yaşananlar falan oldukça ilgi çekici. En başta Tonka’nın başına gelenleri doktor özetlerken heyecanlandım dedim acaba fantastik bir kurgu mu okuyacağım vs vs ama sonra ses kayıtları ortaya çıktı, gizli görev ortaya çıktı. Kitabın eski ve yeniyi harmanlayarak birleştirdiği bölümler ortaya çıktı. Bunlar güzel olan kısımlardı.
Bir ‘Çöl’ bölgesinde yaşananlar ve anlatılanlar sizi şaşırtabilir ve doğal olarak beklentiye sokabilir ama bir insan 2 metre zıpladığını söyleyip 20 santim yükselemezse o insan hakkında ne düşünürseniz final kısmında onu düşündüm. Hani son bölümü aradan çıkart, kitap tamamdır. Muazzam ve mükemmeldir benim için. Final beni fazlasıyla yıprattı canlarım. 
Genel itibariyle beğendim ama o finalden sonra biraz sert eleştiri yapmayı da uygun buldum. He tamam ben beğendim kitabı ama daha iyi bir final yapabilirdi yazarımız. Kafes kitabını çok övdüğünüz için onu da listeme aldım. Kısa zamanda bulurum diye ümit ediyorum. Eyvallah kitabını da 1 haftadır arıyorum henüz bulamadım, onu da bulduğumda okuyacağım..




Kırmızı Piyano | Josh Malerman Kusurlu mükemmeldi. Mükemmel olduğu kadar kusurları vardı. Bu yazar gerilimin kralı olabilir. Okuduğum üç kitabında olduğu gibi Kırmızı Piyano'da da gerim gerim gerildim. Her şey o kadar iyi tasvir edilmişti ki gözünüzün önünde rahatlıkla canlandırabildim. Gündüz vakti ilk 100 sayfasını okuduğumda pek de etkilendiğim söylenemezdi. Ancak gece okumaya başladığımda tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Özellikle ışıklar kapalıyken telefonunuzun flaşıyla bu kitabı okuyorsanız beklediğinizden çok daha fazla gerileceksiniz eminim. Karakterler her ne kadar iyi oluşturulamamış olsa da yine de idare ederdi. Bu kitapta karakterlerden daha çok olaylar ön plandaydı. O yüzden hiçbir karakter hakkında yorum yapamayacağım. Baş karakter de yan karakter de aynı konumdaydı benim için. Kitabın konusunu yazar Kafes'te olduğu gibi yine mükemmel seçmiş. Kafes kitabındaki karakterlerimiz ne olduğu bilinemeyen gördükleri şey yüzünden öldükleri için gözleri bağlı dolaşıyordu. Kırmızı Piyano'da ise karakterlerin duydukları ses onlara işkence ediyordu. Ancak Kırmızı Piyano ne yazık ki Kafes'in üstüne çıkamadı. Kafes kadar mükemmel olabilmesi için birkaç fırın ekmek daha yemesi gerek sanırım. Kitabın dili gayet basit olmasına rağmen alışmam biraz zor oldu. Kitap beni bir süre içine çekemedi. O sürükleyiciliği yakalayamadım. Derkeeen bir de baktım ki gerilmeye ve korkmaya başlamışım. Genel itibari ile güzel bir kitaptı. Tansiyonu yüksek bir kitap olduğu söylenemez ama her şeye rağmen güzeldi.. Keyifli okumalar diliyorum hepinize..




‼️Kırmızı Piyano kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kırmızı Piyano, yazarın en beğenilen Kafes kitabından sonra ikinci kitabıdır. Akıcı dili ve anlatımıyla kitap sizleri içine çekmektedir. Kafes kitabında yakaladığım enerjiyi bu kitapta yakalayamadım. Yine de okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.

‼️Kırmızı Piyano kitabının içeriğinden bahsedecek olursak; Philip, ağır yaralı olarak bir hastanede yatmaktadır. Dolers adında bir hemşire Philip ile ilgilenmektedir. Philip hem geçmişe yolculuk yapmakta hem de hastane de yaşadığı olaylar okuyucunun beğenisine sunulmaktadır.

‼️Tanımlanamayan ve insana ürperti veren bir sesin kaynağını aramaktadırlar. Askerlerden oluşan bu ekibe Bakan Mull, Philip'i müzisyen olmasından dolayı ekibe dahil etmek istemektedir. Bu ses ilk kez 1948 yılında duyulmuştur. Banttaki sesler; Boğuk ve insanın tüylerini diken diken etmekteydi. Philip, bu sesin kaynağını bulacak mi? Okumanızı tavsiye ederim dostlarım. Kitapla kalın dostlar

#kitaptanalıntılar

‼️Belki de böyle hissetmenin nedeni, insanların göremedikleri sonlara başlamaya razı gelmeleridir.

‼️"Gizem, tek başına bile yeterince kötüdür."

‼️"Bazı kültürlerde fotoğraf çektiğin zaman o dönemin, o günlerin bittiğini ifade edersin."
‼️Üzgünüm, sanırım hepimiz biraz yaralıyız.

#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #kırmızıpiyano #joshmalerman #ithakiyayınları #korkugerilimokuyorum #sayfa360




Philip Tonka adında bir piyanist grubu The Danes ile yeni şarkıları için ilham ararken, ordudan bir adam gelir ve onlardan bir konser ister. Ancak bu kendilerinin söyleyip insanların dinlediği değil, başka bir sesi dinleyip bunun ne olduğunu bulmalarıdır. Grubun hepsi bu macera dolu Afrika yolculuğu için gitmeye karar verirler. Bu yolculukta ne dinleyeceklerini bilmiyorlardır ve dinledikten sonra asla hayal edilemeyecek bir şey olduğunu fark ederler.



Kötü kitap okuma konusunda üçleme yaptığımı resmen ilan edebilirim sanırım. Kafes kitabından sonra bu kitabı da aynı beklenti ile okudum. Keşke beklentiye girmeseymişim. Sanki Kafes kitabının çok beğenilmesinden sonra o tarz başka bir konu bulmaya çalışmış, öylesine sırf para için yazmış gibiydi. Yazılan hiçbir şeyi kafamda canlandıramadım. Sürekli düşüncelerim kayıyordu. Üç kelimede bir bitmesine ne kadar kaldığına baktım. Yazarın kafasından belli düşünceler geçmiş ancak bunları nasıl birleştireceğini bilememiş de öyle düz yazmış gibi. Kitabı sonu deseniz hiçbir şey anlamadım. Spoiler veririm korkusu da yaşamıyorum çünkü spoiler verecek kadar bir şey anlamadım açıkçası. Eğer kitabı anlayan varsa benimle iletişime geçip bana anlatırsa sevinirim.





Amerika’da gözlerden uzak bir hastane olan Macy Mercy’de uyanan Philip Tonka altı aylık bir komadan çıkıp dünyaya gözlerini yeni açmıştı. Bir piyanist olan Philip, yakın arkadaşlarıyla oluşturduğu grubu The Danes’in son hit şarkıları için çalışırken kendilerini imkansız bir görevin içinde bulmuştu. Kimsenin başaramadığı bir görev. 2. Dünya Savaşı’nda bando takımında yer almış askerler olan Danes grubu üyeleri, yine bir askeri görev için seçilmişlerdi, ancak bu kez müzisyen olmaları onları seçmelerine neden olmuştu.
Ordunun bütün silahlarını etkisiz hale getiren bir sesin kaynağını bulmaları istenmişti onlardan. Görev yeri Afrika’nın Namib Çölü’ydü. Askerliği ve savaşı sevmemelerine rağmen teklif edilen paraya hayır diyemeyen grup üyeleri kendilerini çölde bulmuşlardı. Her duyduklarında kendilerini hasta eden sesin kaynağını arıyorlardı.
Philip’in son hatırladıkları bunlardı. Altı ay sonra kendini hastane yatağında bulan Philip grubun diğer üyelerini, orada neler olduğunu, kendisinin bütün kemiklerinin aynı anda fakat farklı şekilde kırılmasına neden olan şeyin ne olduğunu merak ediyordu. Amerika ordusu da bu detayları merak ediyordu? Ve bu sorularının cevabını Philip’in bildiğinden neredeyse eminlerdi. Danes grubunun başına ne gelmişti, herkesi hasta eden o ses neydi, peki bir piyanist olan Philip neden kırmızı bir piyanodan bu kadar korkuyordu?
Keyifli okumalar...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: